BU KADAR LPG ÇILGINLIĞI VARKEN, ÜRETİCİLER NEDEN ORİJİNAL LPG'Lİ ARAÇ ÜRETMİYOR (2. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: Taner Göde

Fabrıka çıkışlı LPG'li araçlar çok.

SEAT ALTEA ve SEAT LEON var, VW GOLF var, sonra RENAULT CLIO da var, çok sayıda araçla karşılaştım ancak Türkiye'ye neden getirilmiyor, oturup düşünmek lazım. Fiyat farkı dizele göre çok da fazla olmayan modelleri Türkiye'ye getirmemenin sebepleri arasında aşırı taleple karşılaşma ve bunları yetiştirememe korkusundan tutun tam tersi de geçerli. LPG'ye uygun benziliyi getirmek ve alıcıların LPG dönüşümünü yerel piyasadan tedarik etmesini sağlamak.

Şu anda TV'de reklamları çıkıyor, DACIA'nın fabrika çıkşlı LPG'li araçları. Türkiye'ye sanırım ilk defa fabrika çıkışlı LPG'li araç ithal ediliyor. Daha önce fabrika çıkışlı LPG'li araçlar yerel piyasa tarafından üretiliyordu (KARTAL LPG, ALBEA LPG) veya garanti dahilinde LPG dönüşümü dışarıdan temin edilen servis ve kitlerle yapılıyordu ve garanti bozulmuyordu.

Çekirdek sorunuzun cevabını yukarıda arkadaşlarım verdiği gibi tek bir sözcük olarak ifade etmek için sanırım MALİYET bunu iyi bir şekilde karşılayacaktır. LPG'li araçların ithal edilmesi için burada yaptığımız yazışmanın yarısı kadarını dahi yapmamıştır otomotiv distribütörleri. Hatta tam tersi LPG'ye uygun OLMAYAN benzinli (DI) araçları getirmek için sanki daha fazla bir uğraş içerisindeler. Kaldı ki benzin fiyatına sadece klavyeye basan ve mürekkep yalayan kesim karşı çıkyor, hakim kısmı temsil eden diğerlerinin (The Others) bir şikayeti yok veya şikayet etmelerini gerektiren bir durum yok.

Mail yazıp yolladığınızda gelen basmakalıp cevap "Şirketimizin yakın zamanda fabrika çıkışı LPG'li araçları ithal etme ve yerel piyasaya sunma gibi bir kurumsal niyeti bulunmamaktadır." şeklinde olmakta, bunun soyulmuş ifadesi de "Biz benzinli getirmeye devam edeceğiz, LPG'yi de artık sen takarsın, ya da takmazsın, keyfin bilir.". Bu şirketlerde bu kadar adam çalışıyor, yani %2'si bile aklı başında olsa, %98'i geri zekalı olsa dahi 1 günde en az 100 fikir üretir ve bunların 1/3'ü de LPG ile ilgili olur ama zirvedekiler ince havada oturduklarından nefes almakta zorlanmakta, oksijen eksikliği nedeni ile asfiksasyon çekmekte, beyni çalışmamaktadır. Yumuşak popolu müdürler yumuşak döşekli şef/sekreter koltuklarında oturmayı sevdiklerinden nörosistemleri bu tür şeylere çalışmaz. Bu kurumsal pezevenklerin tek derdi zaten daha fazla kâr, daha çok para, PPS, Bilanço, Gelir Tablosu ve sadece kendisinin değil, tüm aile fertlerinin cep telefonu faturasını şirkete ödetme girişimleri.

- Neden LPG'li araç getirmiyorsun?
- Talep fazla olur, yetiştiremeyiz...
- Yalan söyleme! Söyle neden?
- LPG lobisi bize baskı yapıyor.
- Öyle bir lobi falan yok...!
- Getirmiyoruz işte biz de.
- Genel müdür mü dedi, getirmeyin?
- Sebebi yok, kimse demedi.
- Yoksa aklınıza mı gelmedi, ha!
- Siz söyleyince iyi bir fikir gibi geldi.
- Kaç kişi LPG'li araç istiyor, biliyor musun?
- Biz herkesin kendi taktığını sanıyorduk.
- Fabrika çıkışlı istiyor herkes, fabrika!!!
- Ben aslında çaycıydım, beni müdür yaptılar.