Şimdi Ara

bu oyun bağımlılık yaptı, hırs yaptım... (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
113
Cevap
1
Favori
5.193
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • bi ara bakarız.
  • Oyun zor, hikaye etkileyici.
  • Sapık bir oyun
  • kaç bolum var toplam
  • Oyun içindeki yazıları ve hikayeyi okuduktan sonra oynamaktan vazgeçtim. Psikolojim altüst olsun istemem. Duygusal insanım ben.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hates

    gölgelerin gücü adına :)

    bitti

     bu oyun bağımlılık yaptı, hırs yaptım...


     bu oyun bağımlılık yaptı, hırs yaptım...





    nasıl geçtin 20 dakkadır uğraşıyorum geçemedim




  • uçurumun kenarına gelince sıplayarak atla ama durmadan zıplamaya devam et ve düşerken gölgeni çağır, bole 10 15 defa yapınca gölgeler çoğaldığında bir süre sonra kendi gölgelerinin üstünde zıplamaya başlıyorsun, 20 dk da ben urasmıstım mantık bulabilmek için...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hates

    uçurumun kenarına gelince sıplayarak atla ama durmadan zıplamaya devam et ve düşerken gölgeni çağır, bole 10 15 defa yapınca gölgeler çoğaldığında bir süre sonra kendi gölgelerinin üstünde zıplamaya başlıyorsun, 20 dk da ben urasmıstım mantık bulabilmek için...


    aynen cevabını beklerken denedim 20-30 gölge arka arkaya farklı noktalardan paso zıpladım zar zor geçebildim, gölge sayısı fazla olunca bug gibi birşey oluyor kayboluyor sonra hepsi sil baştan sonra..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: V2

    oyunun sonunda şizofren adamın hikayesini anlatıyormuş ama ingilizce buda sanırım türçeye çevrilmiş hali.

    Babam öleli 12 yıl olmuştu ve ben 20 yaşına geldiğimde babasız olmanın acısını artık çok daha iyi anlıyordum.
    Annemle birlikte küçük ama mutlu bir dünya kurmuştuk kendimize. Mevsimlerden bahardı,sokaklarda parklarda dolaşıyordum.
    Bu bahar daha bir çoşkulu hissediyordum kendimi. Birçok arkadaş edinmiştim. Mehmet,Can Canı´ın kuzeni Merve ve daha birçoğu...
    Her gün belirli saatlerde buluşup eğlenceli dakikaler yaşıyorduk. Onlarla o kadar eğleniyordum ki işe dahi gitmiyordum.
    Yine işe gitmediğim bir günde yalnız başıma dolaşırken arkadaşlarımla her zaman oturduğumuz parkta gördüm onu. O kadar güzeldi ki..
    Bir süre çevresinde dönüp beni fark etmesini umdum ama bana hiç bakmıyordu. Tam umutsuzluğa kapılmışken son bir cesaretle yanına yaklaştım ve
    "Oturabilir miyim?" diye sordum. Deniz mavisi gözleriyle bakıp ,küçük bir tebessümden sonra."Oturabilirsiniz" dedi. Kalbim heyecandan deli gibi çarpıyordu.
    Ne söyleyeceğimi bilemiyordum. Sonra kısık bir sesle,"Adım Vedat," diyebildim. Bana dönüp "Nazlı" dedi. Bir süre sonra telefonlarımızı birbirimize verdik
    ve ayrıldık. Akşam olanları anneme anlattım. Annem gözlerimdeki mutluluğu fark edince çok sevinmişti.

    Arkadaşları bize davet ettim
    İlerleyen günlerde Nazlı ile daha sık görüşür olduk. Zaman ilerledikçe ona daha çok bağyaaıyordum. O hayatıma girdikten sonra işe gitmeye bile başlamış,diğer
    arkadaşlarımla da daha az görüşür olmuştum. Arkadaşlar sitem edince kendimi affettirmeye, onları akşsam yemeğine davet ettim. ve hazırlık yapmak için erkenden eve
    gittim.Anneme arkadaşlarımın geleceğini ve güzel bir yemek yapmak için hazırlığa başlamamamız gerektiğini söyledim. Akşam gelip çatmıştı. Kapı çaldı, hemen koşup açtım
    .Arkadaşlar gelmişti. Onları salona alıp sofrayı hazırlamak için mutfaktaki anneme yardıma gittim. Sofra hazırlandıktan sonra salona geçip onları içeri çağırdım.
    Arkadaşlarımı masaya alırken annemin bakşlarındaki korku ve şaşkınlık ifadesine bi anlam verememiştim. Tam arkadaşlarımı tanıtıyordum ki annem büyük bir feryatla
    masadan ayrılıp gitti. Olanları bir türlü anlayamıyordum. Arkadaşlardan özür diledim ve yemeğe başladık. Yemeğin ve sohbetin ardından arkadaşlar gitti. Annemin odasına olanları sorduğumda hiç cevap vermedi. Sadece yüzüme bakıp ağlıyordu.

    Eve gelen misafir
    Aradan 3 ay geçmişti. Arkadaşlarla ve özellikle Nazlı ile görüşmelerimiz iyice sıklaşmıştı.
    Bir ara anneme sözü Nazlı´dan açıp onunla birbirimizi ne kadar sevdiğimizi ve evlenmek istediğimizi
    anlattım. Annem mutlu olmamdan gülüyordu. Ama gözündeki korkuyu ve acıyı hissedebiliyordum. Öbür gün iş
    dönüşü eve geldiğimde bir misafir vardı. Tanıştıkve annem o arada kayboldu. O adam bana tuhaf sorular
    sorup durdu. 1-2 saat oturduktan sonra annem gelip misafiri yolcu etti.Anneme gelenin kim olduğunu sorduğumda
    doktor olduğunu söyledi."Yoksa hasta mısın?" dedim. Annem doktrun benim için geldiğini ve sadece genel bir
    kontrol yaptırmak istediğini söyledi. Sabah erken kalkıp hastaneye gittik ve bir çok testten geçirildim.
    Bir kaç saat sonra doktor gelip hiçbir şeyimin olmadığını söyledi ve annemi odasına çağırdı.Akşam eve
    geldiğimde annemin gözleri ağlamaktan şişmişti. Ne olduğunu sorduğumda, "Bir cenazeye gittim,çok etkilendim,"dedi.
    Artık Nazlı ile hemen hemen her gün görüşüyorduk. Her geçen gün ona olan aşkım içimden taşacak gibi oluyordu.Eve erken
    döndüğüm bir gün misafirler olduğunu gördüm.kimse beni fark etmedi. Mutfağa gidip atıştırırken ister istemez konuşulanlara kulak misafiri
    oldum.Konu bendim ve annemin niye böyle üzgün olduğunu o an anladım. Meğer hastane , doktor hep bu yüzdenmiş.Meğer ben şizofreni hastasıymışıım
    adını bie bilmediğim bu hastalık beni hayal dünyasında yaşamama neden oluyomuş. Misafirler gidene kadar ortaya çıkmadım
    Annem onları geçirince beni arkasında gördü ve "Birşey duydun mu?" der gibi yüzüme bakıyordu. Ona, "herşeyi duydum," dedim.
    Kadıncağızın gözleri dolmuştu ve bana sarılarak ağladı. Ona üzülmemesini ve kendimi çok iyi hissettiğmi söyledim ama gerçekten korkmuştum.
    Bana arkadaşlarımı davet ettiğim gün hasta olduğumu anladığını söyledi. Annemin anlattığına göre benim hiç arkadaşım yoktu. Eve davet ettiğim
    kişiler tamamen hayal ürünüydü. Annemin hazırladığı sofrada sadece ben oturmuştum ve sanki arkadaşlarım varmış gibi saatlerce o hayali varlıklarla konuşmuştum.
    Ya Nazlı da hayalse?
    Hiçbirşey umurumda değildi. Her şey, bütün bir Dünya hayal olabilirdi ama ya Nazlı...Ya o da hayalse? Bu ihtimal beni delirtmeye yetiyordu. Annem birçok ilaç getiriyor ve bunların rahatlamam için olduğunu söylüyordu. Ama ben zaten rahattım. İşten ayrıldım ve aradan 3 gün geçtikten sonra dışarı çıktım. Her zaman gittiğimiz parka gittim.Arkadaşlar yine
    oradaydı.Aslında belki oradan hiç ayrılmamışlardı.Onlarla konuşurken parktaki diğer insanların alaylı alaylı güldüğü fark ettim.O gülen insanlara,"Siz gerçek değilsiniz!" diye bağırdım.
    Ama onlar sadece gülüyorlardı.Peşimi bırakmalarını söyledim.Nereye gidersem onlarda benimle beraberlerdi.İlaçlar beni iyice dağıtmıştı.Düşüncelerimi toplayamıyordum.Arkadaşlar da yavaş yavaş benden uzaklaşıyorlardı. Nazlı´yı aramaktan korkuyordum. Çünkü ararsam Nazlı diye birinin olmadığını anlayabilirdim. Bir gün dayanamayıp aradım ve her zamanki yerimizde buluştuk. Ona bir yandan başıma gelenleri anlatırken diğer yandan da çevredeki insanları süzüyordum. Yine bana gülmelerinden korkuyordum.. Eğer bana gülüyorlarsa bu Nazlı´nın olmadığını gösterecekti. Evet çevredeki
    insanlar yine bana alaylı bakıyorlardı ama bu defa gülmüyorlardı. Nazlı olayı beni gün geçtikçe bitiriyordu.
    Bir gün anneme Nazlı´yı eve getireceğimi söyledim. Annemin gözleri kocaman oldu. Yine bir hayali eve getireceğimden korkuyordu. Ama ben kendime güveniyordum. Nazlı bir hayal değil gerçekti.
    Annem isteksiz olsa da benim ısrarımla kabul etti. Öbirgün Nazlı´yla buluştuk ve ona ,"Seni biraz sonra anneme götüreceğim," dedim. Nazlı çok telaşlandı. Hazırlıksız olduğunu söyledi ama ben ısrar edince kabul etti. Artık geri dönüş yoktu. Biraz sohbetin ardından eve doğru yola koyulduk. Sokağa gelip eve yaklaştığımızda son bir kez kulağına eğilip "Seni çok seviyorum," dedim. Eve geldik,kapıyı çaldım. Annem
    kapıyı açtığında ben önden girip ayakkabılarımı çıkardım ve Nazlı´yı içeri aldım. Anneme bakıp gözlerimle Nazlı´yı işaret ederken kalbim duracaktı sanki. Annemin gözlerindeki yaşı görünce olduğum yere yığıldım.
    Demek yine hayaldi...Ama annemin ağzından çıkan şu kelimeler benim için o an bir dua kadar kutsaldı; "Hoş geldin, güzel kızım

    oha hikayeye bak çok fena oldum




  • bi bölümde gölgede cıkaramıyom gölgemde bekliyor biyerde.kapıyada ulasılmıyor.nasıl restart yapcam
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SellYourSoul

    bi bölümde gölgede cıkaramıyom gölgemde bekliyor biyerde.kapıyada ulasılmıyor.nasıl restart yapcam




    R harfine bas
  • oyundan çıktım bile sinir olup :D
  • iyiymiş
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SellYourSoul

    oyundan çıktım bile sinir olup :D

    tekrar girince devam ediyo


     bu oyun bağımlılık yaptı, hırs yaptım...

    ben de senin bu bölümde takıldım 4 tane üstüste diziyorum karşıya geçiyorum ama düşürmek için zıplayınca içiçe giriyolar



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Pirtav -- 22 Kasım 2010; 18:34:03 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ghost100

    quote:

    Orijinalden alıntı: SellYourSoul

    oyundan çıktım bile sinir olup :D

    tekrar girince devam ediyo


     bu oyun bağımlılık yaptı, hırs yaptım...

    ben de senin bu bölümde takıldım 4 tane üstüste diziyorum karşıya geçiyorum ama düşürmek için zıplayınca içiçe giriyolar


    4 tanesini üst üste bindirip karsıya geçirmiyeceksin, tek tek geçireceksin, dönüş zamanını hesaplayıp diğerinin zıplama zamanını ayarlıyacaksın vs.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ghost100


    quote:

    Orijinalden alıntı: V2

    oyunun sonunda şizofren adamın hikayesini anlatıyormuş ama ingilizce buda sanırım türçeye çevrilmiş hali.

    Babam öleli 12 yıl olmuştu ve ben 20 yaşına geldiğimde babasız olmanın acısını artık çok daha iyi anlıyordum.
    Annemle birlikte küçük ama mutlu bir dünya kurmuştuk kendimize. Mevsimlerden bahardı,sokaklarda parklarda dolaşıyordum.
    Bu bahar daha bir çoşkulu hissediyordum kendimi. Birçok arkadaş edinmiştim. Mehmet,Can Canı´ın kuzeni Merve ve daha birçoğu...
    Her gün belirli saatlerde buluşup eğlenceli dakikaler yaşıyorduk. Onlarla o kadar eğleniyordum ki işe dahi gitmiyordum.
    Yine işe gitmediğim bir günde yalnız başıma dolaşırken arkadaşlarımla her zaman oturduğumuz parkta gördüm onu. O kadar güzeldi ki..
    Bir süre çevresinde dönüp beni fark etmesini umdum ama bana hiç bakmıyordu. Tam umutsuzluğa kapılmışken son bir cesaretle yanına yaklaştım ve
    "Oturabilir miyim?" diye sordum. Deniz mavisi gözleriyle bakıp ,küçük bir tebessümden sonra."Oturabilirsiniz" dedi. Kalbim heyecandan deli gibi çarpıyordu.
    Ne söyleyeceğimi bilemiyordum. Sonra kısık bir sesle,"Adım Vedat," diyebildim. Bana dönüp "Nazlı" dedi. Bir süre sonra telefonlarımızı birbirimize verdik
    ve ayrıldık. Akşam olanları anneme anlattım. Annem gözlerimdeki mutluluğu fark edince çok sevinmişti.

    Arkadaşları bize davet ettim
    İlerleyen günlerde Nazlı ile daha sık görüşür olduk. Zaman ilerledikçe ona daha çok bağyaaıyordum. O hayatıma girdikten sonra işe gitmeye bile başlamış,diğer
    arkadaşlarımla da daha az görüşür olmuştum. Arkadaşlar sitem edince kendimi affettirmeye, onları akşsam yemeğine davet ettim. ve hazırlık yapmak için erkenden eve
    gittim.Anneme arkadaşlarımın geleceğini ve güzel bir yemek yapmak için hazırlığa başlamamamız gerektiğini söyledim. Akşam gelip çatmıştı. Kapı çaldı, hemen koşup açtım
    .Arkadaşlar gelmişti. Onları salona alıp sofrayı hazırlamak için mutfaktaki anneme yardıma gittim. Sofra hazırlandıktan sonra salona geçip onları içeri çağırdım.
    Arkadaşlarımı masaya alırken annemin bakşlarındaki korku ve şaşkınlık ifadesine bi anlam verememiştim. Tam arkadaşlarımı tanıtıyordum ki annem büyük bir feryatla
    masadan ayrılıp gitti. Olanları bir türlü anlayamıyordum. Arkadaşlardan özür diledim ve yemeğe başladık. Yemeğin ve sohbetin ardından arkadaşlar gitti. Annemin odasına olanları sorduğumda hiç cevap vermedi. Sadece yüzüme bakıp ağlıyordu.

    Eve gelen misafir
    Aradan 3 ay geçmişti. Arkadaşlarla ve özellikle Nazlı ile görüşmelerimiz iyice sıklaşmıştı.
    Bir ara anneme sözü Nazlı´dan açıp onunla birbirimizi ne kadar sevdiğimizi ve evlenmek istediğimizi
    anlattım. Annem mutlu olmamdan gülüyordu. Ama gözündeki korkuyu ve acıyı hissedebiliyordum. Öbür gün iş
    dönüşü eve geldiğimde bir misafir vardı. Tanıştıkve annem o arada kayboldu. O adam bana tuhaf sorular
    sorup durdu. 1-2 saat oturduktan sonra annem gelip misafiri yolcu etti.Anneme gelenin kim olduğunu sorduğumda
    doktor olduğunu söyledi."Yoksa hasta mısın?" dedim. Annem doktrun benim için geldiğini ve sadece genel bir
    kontrol yaptırmak istediğini söyledi. Sabah erken kalkıp hastaneye gittik ve bir çok testten geçirildim.
    Bir kaç saat sonra doktor gelip hiçbir şeyimin olmadığını söyledi ve annemi odasına çağırdı.Akşam eve
    geldiğimde annemin gözleri ağlamaktan şişmişti. Ne olduğunu sorduğumda, "Bir cenazeye gittim,çok etkilendim,"dedi.
    Artık Nazlı ile hemen hemen her gün görüşüyorduk. Her geçen gün ona olan aşkım içimden taşacak gibi oluyordu.Eve erken
    döndüğüm bir gün misafirler olduğunu gördüm.kimse beni fark etmedi. Mutfağa gidip atıştırırken ister istemez konuşulanlara kulak misafiri
    oldum.Konu bendim ve annemin niye böyle üzgün olduğunu o an anladım. Meğer hastane , doktor hep bu yüzdenmiş.Meğer ben şizofreni hastasıymışıım
    adını bie bilmediğim bu hastalık beni hayal dünyasında yaşamama neden oluyomuş. Misafirler gidene kadar ortaya çıkmadım
    Annem onları geçirince beni arkasında gördü ve "Birşey duydun mu?" der gibi yüzüme bakıyordu. Ona, "herşeyi duydum," dedim.
    Kadıncağızın gözleri dolmuştu ve bana sarılarak ağladı. Ona üzülmemesini ve kendimi çok iyi hissettiğmi söyledim ama gerçekten korkmuştum.
    Bana arkadaşlarımı davet ettiğim gün hasta olduğumu anladığını söyledi. Annemin anlattığına göre benim hiç arkadaşım yoktu. Eve davet ettiğim
    kişiler tamamen hayal ürünüydü. Annemin hazırladığı sofrada sadece ben oturmuştum ve sanki arkadaşlarım varmış gibi saatlerce o hayali varlıklarla konuşmuştum.
    Ya Nazlı da hayalse?
    Hiçbirşey umurumda değildi. Her şey, bütün bir Dünya hayal olabilirdi ama ya Nazlı...Ya o da hayalse? Bu ihtimal beni delirtmeye yetiyordu. Annem birçok ilaç getiriyor ve bunların rahatlamam için olduğunu söylüyordu. Ama ben zaten rahattım. İşten ayrıldım ve aradan 3 gün geçtikten sonra dışarı çıktım. Her zaman gittiğimiz parka gittim.Arkadaşlar yine
    oradaydı.Aslında belki oradan hiç ayrılmamışlardı.Onlarla konuşurken parktaki diğer insanların alaylı alaylı güldüğü fark ettim.O gülen insanlara,"Siz gerçek değilsiniz!" diye bağırdım.
    Ama onlar sadece gülüyorlardı.Peşimi bırakmalarını söyledim.Nereye gidersem onlarda benimle beraberlerdi.İlaçlar beni iyice dağıtmıştı.Düşüncelerimi toplayamıyordum.Arkadaşlar da yavaş yavaş benden uzaklaşıyorlardı. Nazlı´yı aramaktan korkuyordum. Çünkü ararsam Nazlı diye birinin olmadığını anlayabilirdim. Bir gün dayanamayıp aradım ve her zamanki yerimizde buluştuk. Ona bir yandan başıma gelenleri anlatırken diğer yandan da çevredeki insanları süzüyordum. Yine bana gülmelerinden korkuyordum.. Eğer bana gülüyorlarsa bu Nazlı´nın olmadığını gösterecekti. Evet çevredeki
    insanlar yine bana alaylı bakıyorlardı ama bu defa gülmüyorlardı. Nazlı olayı beni gün geçtikçe bitiriyordu.
    Bir gün anneme Nazlı´yı eve getireceğimi söyledim. Annemin gözleri kocaman oldu. Yine bir hayali eve getireceğimden korkuyordu. Ama ben kendime güveniyordum. Nazlı bir hayal değil gerçekti.
    Annem isteksiz olsa da benim ısrarımla kabul etti. Öbirgün Nazlı´yla buluştuk ve ona ,"Seni biraz sonra anneme götüreceğim," dedim. Nazlı çok telaşlandı. Hazırlıksız olduğunu söyledi ama ben ısrar edince kabul etti. Artık geri dönüş yoktu. Biraz sohbetin ardından eve doğru yola koyulduk. Sokağa gelip eve yaklaştığımızda son bir kez kulağına eğilip "Seni çok seviyorum," dedim. Eve geldik,kapıyı çaldım. Annem
    kapıyı açtığında ben önden girip ayakkabılarımı çıkardım ve Nazlı´yı içeri aldım. Anneme bakıp gözlerimle Nazlı´yı işaret ederken kalbim duracaktı sanki. Annemin gözlerindeki yaşı görünce olduğum yere yığıldım.
    Demek yine hayaldi...Ama annemin ağzından çıkan şu kelimeler benim için o an bir dua kadar kutsaldı; "Hoş geldin, güzel kızım

    oha hikayeye bak çok fena oldum



    kız gerçemişmi yani anlayamadım gerçek heralde dimi?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hates


    quote:

    Orijinalden alıntı: ghost100

    quote:

    Orijinalden alıntı: SellYourSoul

    oyundan çıktım bile sinir olup :D

    tekrar girince devam ediyo


     bu oyun bağımlılık yaptı, hırs yaptım...

    ben de senin bu bölümde takıldım 4 tane üstüste diziyorum karşıya geçiyorum ama düşürmek için zıplayınca içiçe giriyolar


    4 tanesini üst üste bindirip karsıya geçirmiyeceksin, tek tek geçireceksin, dönüş zamanını hesaplayıp diğerinin zıplama zamanını ayarlıyacaksın vs.

    az önce 5 6 tane üst üste koyup geçtim 6 gölge zıplayınca 4 kat oldu




  • Lan yapılır mı bu be zaten duygu yüklenmesi oluştu bende şu aralar, gözlerim doldu
  • Oyunun sistemiyle "The Misadventures of P.B. Winterbottom"un sistemi aynı. Eğer bitirirseniz dediğim oyunu da oynamanızı tavsiye ediyorum. Hikayesi o kadar etkileyici değil fakat yapı aynı. Bulmacalar daha zordu.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BelieveMe

    Oyunun sistemiyle "The Misadventures of P.B. Winterbottom"un sistemi aynı. Eğer bitirirseniz dediğim oyunu da oynamanızı tavsiye ediyorum. Hikayesi o kadar etkileyici değil fakat yapı aynı. Bulmacalar daha zordu.


    indirmeye başladım, güzel bi oyuna benziyor, teşekkürler
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.