Şimdi Ara

Çakma Türk Dizilerinin Orjinalleri Ss'li (Şimdilik 162 adet) (13. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
354
Cevap
19
Favori
27.360
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1112131415
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Cypon kullanıcısına yanıt
    Öyle bir nesil bozulması yaşanıyor ki dizilerin etkisi çok bunda, Pis yedili gibi dizilerin ne kadar izlendiğini bilseniz zaten bozulmanın ne kadar hızlı bir şekilde yayıldığını anlarsınız zaten. Liselere gidip halin ne durumda olduğunu veya öğretmenlere öğrencilerin ne hale geldiğini sorabilirsiniz. Ortalama Türk insanı 72 Saatini veriyor dizilere, çünkü özellikle ev hanımlarının günlük 3-4 hatta 5 dizi takip ettiği malumunuzdur, bu bir üniversite araştırması sonucudur.

    Haşmet Babaoğlunun bu konuya açıklık getiren yazısı

    quote:

    Diziler ve ömrümüzden çalınan zaman!
    Baştan söyleyeyim...
    Hiçbir zaman televizyon izlemeye burun kıvıranlardan olmadım.
    Aksine, severim televizyonu! Hakkını da veririm, değerini de!
    "Uzun süredir tv izlemiyorum, çok rahatladım" türünden lafların içinde sosyal fobiye benzer şeyler gizlediğini de biliyorum. Tv izlemek de bir sosyal karşılaşma ve hesaplaşma biçimi çünkü!
    Ama bir dakika!..
    Burada duralım...
    Çünkü tv izlemenin yüksek bir bedeli var: Ne para, ne pul bu bedel, bildiğimiz zaman!
    Ekran bize sınırları çizili bir "dünya" veriyor, karşılığında zamanımızı alıyor.
    ***

    Geçen gün büyük kanalların yayın akışlarını önüme koydum.
    Yerli dizilerin yayın saatlerinin altını kırmızı kalemle çizdim. Ortaya çıkan tablo karşısında şaşkınlıktan küçük dilimi yuttum.
    Hiç fark ettiniz mi? Bazı diziler reklamlar dahil üç saat sürüyor. Kısa diziler de iki saat.
    Reklamlar dahil, diyorum; çünkü reklamlar devreye girdiğinde kimsenin diziyi bıraktığı falan yok!
    En fazla çay koymaya gidiyorlar ya da küçük bir zap yapıp diziye geri dönüyorlar!
    Çoğunluk aynı gecede birkaç dizi izliyor.
    Zorla değil elbette! Kimsenin sırtına silah dayanmıyor.
    Dizilerdeki dertlere takılıp kendi dertlerimizi unuttuğumuz ve bu sayede bir parça soluk aldığımız da doğru! Tamam!
    Ama ne bir filme, ne de kitap okumaya benziyor dizi izlemek! Olaylar ve kahramanlar aynı kalıplar içinde ve tıpkı ekran karşısındakiler gibi vakit geçiriyorlar!
    ***
    Şimdi söyleyin bana...
    Zaten kısacık ömrümüzden her akşam üç dört saatin böyle harcanması reva mıdır? Bu nasıl bir zaman israfıdır!
    O üç, dört saatte yapacak başka bir şeyimiz olmadığı yalan!
    Neden bu tuhaflığın üzerinde durmaktan kaçınıyoruz?
    Özellikle yerli dizilere meftun olanlara (ki bu basbayağı bir "bağımlılık" türü) bir sorum var.
    İçlerinden cevaplasınlar.
    Lafı dolandırmadan, bahanelere sığınmadan, kaçmadan...
    Soru şu: Size daha önceden "öyle yaşayacaksınız ki, her gün ekran başında dizi izleyerek saatler harcayacaksınız" denseydi, bunu seve seve kabul eder miydiniz?
    Hayal ettiğiniz hayat bu muydu?


    http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/babaoglu/2012/10/22/diziler-ve-omrumuzden-calinan-zaman

    http://www.haberturk.com/yasam/haber/872530-dizi-cilginligi-10-yasinda-basliyor

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Türklerinkine değil, Japonların dizi izleme oranının 15 dakika olmasına abartı dedim. İşinde gücünde olanlar zaten evlerine akşam 18-20 arası geliyor haber izleyen haber izliyor izlemeyen de kanallardaki dizilere bakıyor. 23'e kadar da yatmış oluyor insanlar genel itibari ile. Ev hanımı olanların oranı arttırdığını düşünüyorum. Ancak bu demek değil ki izleme süresi fazla değil. Fazla gerçekten.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    Türklerinkine değil, Japonların dizi izleme oranının 15 dakika olmasına abartı dedim. İşinde gücünde olanlar zaten evlerine akşam 18-20 arası geliyor haber izleyen haber izliyor izlemeyen de kanallardaki dizilere bakıyor. 23'e kadar da yatmış oluyor insanlar genel itibari ile. Ev hanımı olanların oranı arttırdığını düşünüyorum. Ancak bu demek değil ki izleme süresi fazla değil. Fazla gerçekten.

    'Japonlar yılda 25 kitap okurken bizim ortalamamız 10 yılda bir kitap' 15 Dakika çünkü çok az bir kısım dizi takip ediyor Japonya'da zaten dizi sayısı oldukça az.

    Türkiye'de yetişkin nüfusun günde 5 saat, çocukların 3 saat televizyon izlediğini ve bu kişilerin yılda ortalama 6 saatini kitap okumaya ayırdığını linkte görebilirsiniz, bunu istatistik kurumu hazırlamış zaten, sonuç olarak halimiz ortada, diziler ve TV sebep oluyor buna, güzel şeyler teşvik edilse o zaman düzeliriz belki.

    http://www.zaman.com.tr/gundem_japonlar-yilda-25-kitap-okurken-bizim-ortalamamiz-10-yilda-bir-kitap_2069663.html




  • Japonya'da toplumun yüzde 14'ü, Amerika'da yüzde 12'si, İngiltere ve Fransa'da yüzde 21'i düzenli kitap okurken, Türkiye'de yalnızca on binde 1 kişi kitap okuyor.
  • Ya ben sana kendimi anlatamıyorum ya da sen beni anlamak istemiyorsun. Ben sana Japonya'da okunan kitap oranını veya sayısını sormuyorum. Bir Japonun günde ortalama 15 dakika dizi izlediğini nereden öğrendiğini soruyorum. Verdiğin link kitapların okunma oranı ile alakalı.

    Japonya'da gayet de dizi ve sinema kültürü var. Bir sürü Japon dizisi var bir kısmı da bizim kanallarımızda yayınlanıyor.

    Türkiye'de kitap okuma oranlarının düşük olduğu yadsınamaz bir gerçek kimse buna itiraz edemez. Senden istediğim şey Japonların pcde, televizyonda, tabletlerde izledikleri dizilerin bir güne oranının nasıl 15 dakika olabildiği. Daha açık nasıl yazabilirim bilmiyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    Ya ben sana kendimi anlatamıyorum ya da sen beni anlamak istemiyorsun. Ben sana Japonya'da okunan kitap oranını veya sayısını sormuyorum. Bir Japonun günde ortalama 15 dakika dizi izlediğini nereden öğrendiğini soruyorum. Verdiğin link kitapların okunma oranı ile alakalı.

    Japonya'da gayet de dizi ve sinema kültürü var. Bir sürü Japon dizisi var bir kısmı da bizim kanallarımızda yayınlanıyor.

    Türkiye'de kitap okuma oranlarının düşük olduğu yadsınamaz bir gerçek kimse buna itiraz edemez. Senden istediğim şey Japonların pcde, televizyonda, tabletlerde izledikleri dizilerin bir güne oranının nasıl 15 dakika olabildiği. Daha açık nasıl yazabilirim bilmiyorum.

    http://answers.yahoo.com/question/index?qid=20130417221123AATi2S7

    Japonların neyi ne kadar izlediklerini okuyabilirsin. Dizi takip etmiyorlar az bir kısmı hariç, bizdekiler de genellikle kore dizisi japon değil. O yüzden izleyenler yabancı dizileri tercih ediyorlar, zaten yabancı diziler 30-40 dakika bizde ki gibi 3-4 saat değil, sonuç olarak ortalamanın 15 olması normal.

    quote:

    Japanese youth know more about American TV shows, movies, and music than they do about their own country's media. That might be a bit of an overstatement, but it's not too far off.

    If you ask any Japanese person between the ages of 15 and 30 what their favorite show is, you're bound to hear something like "CSI," "Lost," or "Gossip Girl." American movies get more media coverage than Japanese movies do, and as such more people go to see them. And American pop/rock music is played everywhere - on the radio, in every slightly trendy store; and you'll find it on almost any iPod in the younger generation. The most common artist names I heard during my stay in Japan were Lady Gaga (this was from the older generation, too), Usher, Kesha, and Bruno Mars. And yes, hip-hop has a following in Japan just as it does in any country where hip-hop has become somewhat popular.

    And don't get me started on Japan's love for all things Disney. Mickey and Minnie Mouse are quite possibly bigger stars in Japan than they are in the US. Also, Stitch is a definite favorite if the insane amounts of people using Stitch phone straps etc. are any indication.

    American celebrities are also loved there and occasionally pop up in advertisements. The most notable of all would most definitely be Tommy Lee Jones (Men in Black, etc.) who was the face of Boss Coffee for what felt like forever. There are very few people in Japan who don't know who he is.

    Baseball is HUGE here. Just like in the US, there are people who don't care for it, but the ones who do REALLY do. Some of them after asking which state you're from will ask what your home team is; after giving them that answer, they generally know where you're from. Japanese baseball fans aren't just fans of US teams, though; Japanese teams are far more popular there. There's the Softbank Hawks, the Seibu Lions, the Yokohama Bay Stars, Yomiuri Giants; the list goes on.

    Basketball is less popular, but it's certainly not unknown. Football is practically ignored (as it is in the majority of the world, I believe). Boxing seems to have been popular once upon a time, but it's lost its following since then.

    Even in food, places like McDonald's and Krispy Kreme have found their place in Japan, and it's not rare to find other places serving burgers, steaks, or pizzas, though undoubtedly different from what we tend to feast upon here in the US. There are also a ton of "family restaurants" all over the country which most definitely built off of the idea of the American Friday's, Applebee's, Friendly's, Denny's, etc.

    And aside from American pop culture, South Korean pop culture has a place in Japan as well; most of the bigger K-pop groups have Japanese names/albums/fan followings, and even those that don't have plenty of followers here. And Korean dramas are popular among young girls and middle-aged women. They, much like American TV shows, have their own TV channels and time slots, and they air in both dubbed and subtitled versions.

    Perhaps unsurprisingly, Japanese talk and game shows are more popular in Japan than American/Korean/etc. shows are, and the older generation is more into Japanese dramas and music on a general level. And while shows like Spongebob and Adventure Time have been translated into Japanese, anime is still on top in Japan as far as cartoons go.

    In short, the Japanese follow American and South Korean culture pretty regularly.

    Hope this helps!




  • @Theologist

    Kaynağın yahoo answers olmasını geçtim, yazıda ''dizi izlemezler'' veya ''dizi izleme oranları günlük 15 dakikadır'' diye bir tabir geçmiyor. Yabancı veya yerli dizi izliyorlar. Yazıda bu belirtiliyor. En basitinden Japonya'da animelerin bir bölümü 20 dakika iken ve aşırı bir talep var iken, günlük izleme oranı nasıl 15 dakika oluyor bunu anlamış değilim. Yetişkin veya çocuk olsun tv başında ortalama 15 dakika kalmaları anlaşılır gibi değil. Bunlara bilgisayar ve diğer elektronik eşyaları eklemiyorum bile.

    Bununla ilgili bir araştırma yazısı bekliyorum senden. Yahoo answerstan Japonların neler sevdiğine dair bir yazı değil.
  • Sayılarla ilgilenmek istiyorsanız, fazlası bile var.

    Diziler ne kadarını alıyor? buyrun ayrıntılı inceleyin. Anime dediğini sadece %11 japon izliyor. Dizi izleyenlerin oranı %42. Bir dizi 40 Dakika Bunu %42'ye oranla Eder sana 15-18 dakika.

    Japonların sadece %22 si telefonundan video yada TV izliyor.
    Watched TV and/or video on mobile phone: 22,200,000 (22.0%)

    http://www.japan-guide.com/topic/0107.html

    4) Which programs do you watch regularly?

    News 77.1%
    Variety 51.8%
    Movies 50.5%
    Drama 42.1%
    Documentaries 37.5%
    Sports 35.4%
    Music 33.5%
    Wide Show 14.7%
    Animation 11.3%

    Daha fazla istatistik istiyorsanız
    http://www.newmediatrendwatch.com/markets-by-country/11-long-haul/54-japan



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Theologist -- 22 Ekim 2013; 17:16:20 >




  • @Team NINJA

    Birader benimle muhatap olmazsan, şahsım hakkında çıkarımlar yapmazsan ve alıntı yapıp rahatsız etmezsen memnun olurum. Aksi halde farklı yöntemler kullanmak zorunda kalacağım.

    @Theologist

    Dostum verdiğin linke şimdi bakabildim. İlk linkin hemen yanında 4 tane grafik var. O grafiklerden ilkinin üzerinde ''Bir günde ne kadar Tv izliyorsunuz?'' yazıyor. Grafikte ise 30dk ile 120dk arası çoğunlukta. En aşağıdakinde ise ''Genelde hangi tip programları izliyorsunuz?'' yazıyor. Onda ise haberler başı çekiyor sonrasında ise sinema ve drama ve çeşitli programlar başı çekiyor.

    İkinci grafikte ise ''Günün daha çok hangi saatinde tv izliyorsunuz?'' diyor. Ve sabah ile akşam saatleri (yani gece yarısına kadarki kısım) başı çekiyor.

    Bu grafiklere bakıldığında ortalama televizyon izleme süresi 112dkya takabül ediyor. Çeşitli diye adlandırılanların içinde büyük ihtimalle diziler ve o da yüzde 50'yi geçkin bir oran yapıyor.

    Japonya'daki insanlar sanırım ''tek bir dizi'' izlemiyorlar ömürleri boyunca. O yüzden tek bir dizinin süresini yüzdeye bölüp dakika bulmak pek sağlıklı bir sonuç vermez diye düşünüyorum.

    Japonyadaki toplam tv izleme süresi yukarıda verildiği gibi 112 dakika. Biz de ise bunun üç katı. Aradaki fark gerçekten vahim denilebilecek bir boyutta. İki, iki buçuk saatlik bir ortalama gayet makul gibi görünüyor. Diğer ülkelere bakıldığında.


    Konu buraya nereden geldi? Türkler çok fazla dizi izliyor, Japonlar izlemiyor o yüzden başarılılar gibi bir çıkarım yapılmasından. Ancak böyle bir çıkarım doğru değil. İki ülke arasındaki asıl fark, disiplin oranlarının farklarından kaynaklı.

    Bu disiplin aynı şekilde Almanya'da da mevcut ve iki dünya savaşında da yenilmelerine rağmen ne halde oldukları ortada. Keza Japonya da ikinci dünya savaşının maluplarından.

    Bizim gerek işte gerekse diğer alanlarda disiplinsiz oluşumuz, diğer milletlerden geride olmamıza yol açtı ki hala açıyor. Eğlendiğimiz, televizyon ve dizi takip ettiğimiz için değil.

    Ayrıca kitap konusuna da değinmek istiyorum. Bir önceki kitap ile ilgili verdiğin linkte, özellikle kitaba ayrılan bütçeden şikayet edilmiş. Ancak bunun içinde kitap fiyatlarının ortalama gelire oranı verilmemiş. Örneğin geçende tarih konulu bir kitap alayım dedim ancak fiyatı 46 liraydı. İstememe rağmen bırakmak zorunda kaldım.

    Fiyatlar elbette ki baş aktör değil kitap okumayışımızda ancak yine de etkisi olduğunu düşünüyorum.




  • Bence türk yönetmenler dizi ve film piyasasının başındakiler bilerek çakmasını yapıp türk sinemasının hep yan sanayi ve 3.sınıf kalmasını istiyorlar.Yoksa içimzde binlerce aamir khan ın var olduğuna inanıyorum. O üstteki çapulculardan kurtulmamız için tek çare tayyipp maalesef.
  • Boşa tartışmaya gerek yok Pis 7 linin reyting aldığı dizi sektöründen bir .. olmaz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gaston Ramirez

    Boşa tartışmaya gerek yok Pis 7 linin reyting aldığı dizi sektöründen bir .. olmaz.

    Orası öyle elbette kimse Türk dizi sektörü altın çağını yaşıyor diye iddialaşmıyor ancak o kadar da itin bir tarafına sokulacak bir durumda da değil.

    Pis Yedili'nin, Harem'in ve diğer birkaç saçma dizinin senaryosunu yazan aynı kişi diye biliyorum.

    Bunlar dışında takip edilesi güzel diziler de mevcut kanallarda. Yayınlanma sürelerinin fazlalığını göz ardı eder isek.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: Gaston Ramirez

    Boşa tartışmaya gerek yok Pis 7 linin reyting aldığı dizi sektöründen bir .. olmaz.

    Orası öyle elbette kimse Türk dizi sektörü altın çağını yaşıyor diye iddialaşmıyor ancak o kadar da itin bir tarafına sokulacak bir durumda da değil.

    Pis Yedili'nin, Harem'in ve diğer birkaç saçma dizinin senaryosunu yazan aynı kişi diye biliyorum.

    Bunlar dışında takip edilesi güzel diziler de mevcut kanallarda. Yayınlanma sürelerinin fazlalığını göz ardı eder isek.

    Kaç tane var ki güzel olanlarıda kaldırdılar zaten tek amaç ne kadar saçma sapan dizi varsa izlensin bir nevi toplum saçmalaşsın. En basitinden adamlar Sultan Süleyman'ın belgesel niteliğinde dizisini yapıyor dışarıdaki en ... adamdan daha fazla karı düşkünü 10 bölümden 5 i adamın yatak odasında geçiyordu




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gaston Ramirez

    quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: Gaston Ramirez

    Boşa tartışmaya gerek yok Pis 7 linin reyting aldığı dizi sektöründen bir .. olmaz.

    Orası öyle elbette kimse Türk dizi sektörü altın çağını yaşıyor diye iddialaşmıyor ancak o kadar da itin bir tarafına sokulacak bir durumda da değil.

    Pis Yedili'nin, Harem'in ve diğer birkaç saçma dizinin senaryosunu yazan aynı kişi diye biliyorum.

    Bunlar dışında takip edilesi güzel diziler de mevcut kanallarda. Yayınlanma sürelerinin fazlalığını göz ardı eder isek.

    Kaç tane var ki güzel olanlarıda kaldırdılar zaten tek amaç ne kadar saçma sapan dizi varsa izlensin bir nevi toplum saçmalaşsın. En basitinden adamlar Sultan Süleyman'ın belgesel niteliğinde dizisini yapıyor dışarıdaki en ... adamdan daha fazla karı düşkünü 10 bölümden 5 i adamın yatak odasında geçiyordu

    Helal olsun İŞTE GERÇEKÇİ bakış açısı, millet molozlaşsın diye bunlar hep




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gaston Ramirez

    quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: Gaston Ramirez

    Boşa tartışmaya gerek yok Pis 7 linin reyting aldığı dizi sektöründen bir .. olmaz.

    Orası öyle elbette kimse Türk dizi sektörü altın çağını yaşıyor diye iddialaşmıyor ancak o kadar da itin bir tarafına sokulacak bir durumda da değil.

    Pis Yedili'nin, Harem'in ve diğer birkaç saçma dizinin senaryosunu yazan aynı kişi diye biliyorum.

    Bunlar dışında takip edilesi güzel diziler de mevcut kanallarda. Yayınlanma sürelerinin fazlalığını göz ardı eder isek.

    Kaç tane var ki güzel olanlarıda kaldırdılar zaten tek amaç ne kadar saçma sapan dizi varsa izlensin bir nevi toplum saçmalaşsın. En basitinden adamlar Sultan Süleyman'ın belgesel niteliğinde dizisini yapıyor dışarıdaki en ... adamdan daha fazla karı düşkünü 10 bölümden 5 i adamın yatak odasında geçiyordu

    Muhteşem Yüzyıl'ın belgesel olduğunu kim söyledi ki? Ona bakarsan Fetih 1453'te de Şahi toplarını bir kadın döküyor binlerce askerin ortasında. Tarihçiler çıkıp bu durum tarihi olarak yanlış dedi bitti gitti. Yine aynı filmde Fatih'in namaz kıldırması da tarihi bir yanlış. Avrupa'da izleyenler demek ki böylelermiş mi diyor ya da biz diyoruz? Ya da yeni başlayan Fatih dizisinde tarihi gerçeklere uymayan kurgulamalar mevcut. Kadın kavgası sıkça geçiyor. O da mı belgesel?

    Film, dizi işte senaryolaştırılmış birşey. Dizinin başında da tarihten kurgulanmış yazıyor. Bu bir belgeseldir demiyor ki. Niye bu kadar kafaya takılıyor anlamış değilim. Osmanlı tarihini zaten ilkokuldan üniversiteye varana kadar sürekli görüyoruz. Doğru ile yanlışı ayırt edebilir herhalde insanlar.


    Tv'de güzel dizi olarak Suskunlar vardı. Ezel vardı, Sıcak Saatler vardı bir zamanlar. Baba Evi vardı. Şimdi ekranlarda Karadayı var, Kaçak var, Kurtlar Vadisi devam ediyor. Galip Derviş orijinalden kurgu ancak gayet komik ve Monk kadar sağlam bir dizi. Aynı şekilde çoğu kişi izlemiyor ama Fatih dizisi de güzel.

    Bütün gününü tv başında geçirmiyorsan sıkıntı yapmaz diye düşünüyorum yukarıdaki dizilere bakman. Ki bir toplum üç beş yüz bin liralık bir dizi ile saçmalaşabiliyorsa başat ülkelerin küreselleşmeye milyar dolarlar ayırmaması gerekir.




  • Cypon kullanıcısına yanıt
    quote:

    Amerikan Virginia Üniversitesi’nde yapılan araştırmada dört yaşındaki 60 çocuk üç gruba ayrılarak farklı farklı çizgi filmler izletildi. Birinci grupa çocukların çok sevdiği “Sünger bob” isimli film 11 dakika boyunca gösterildi. Diğer gruptaki çocuklara ise eğitici çizgi filmler izlettirildi.

    Sonuçta Sünger Bob izleyen çocuklar diğer gruptaki çocuklara oranla problemleri daha yavaş çözdüğü, dikkatini toplayamadığı ve olaylara geç reaksiyon gösterdiği ortaya çıktı. Dr. Angeline Lillard, bu tür filmlerin çocuk beyninin sonuca yönelik hareket etme yetisini kontrol eden bölgesine zarar verdiğini dile getirerek “Uzun vadede çocukların hafızasına zarar veriyor. Konsantrasyon yetisini törpülüyor’ dedi.

    http://www.mynet.com/haber/dunya/sunger-bob-ile-ilgili-sok-gercek-591652-1


    Aynı örnekteki gibi, milletimiz 3-4 saat bir dizi izleyip hiç bir olumlu mesaj veya fayda alamadan robotlaştırılıyor.




  • @Theologist

    Allah Allah. Canım kardeşim ben sana eğitim sistemimiz süper, televizyon aktiviteleri harika, herşey güllük gülistanlık mı diyorum da bana garip garip şeyler gösteriyorsun?

    Ben dizilerin hiçbir olumsuz etkisi yok mu diyorum? İkinci sayfadaki mesajımda bunu belirtmiştim zaten. Türk dizilerinin sürelerinin uzun olması, gelirlerini çoğunlukla dizi içinde ve aralarındaki reklamlardan kazanıyor olmaları. Bu yüzden de uzattıkça uzatıyorlar bölümleri.

    İşin ucu PARADA. Anlatabiliyor muyum?

    Yine aynı mesajda bundan birkaç yıl önce Taksim'de dizi oyuncularının dizi sürelerinin düşürülmesi ile ilgili bir protesto yaptıklarını ancak şirketlerin, oyuncuların aldıkları paraların miktarını düşürürlerse sürelerin kısalacağını beyan ettiklerinde bu istekten vazgeçtiklerini yazmıştım.

    İşin ucu bu taraftan bakıldığında da PARADA. Anlatabiliyor muyum?

    Bu kar odaklı sistem içinde eğer ortalama bir zeka seviyesine sahip, iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ayırt edebilen bir kişi isen, sabahtan akşama kadar dizilere abanmayacağın çok açık. Ben günde en fazla bir-bir buçuk saat tv izliyorum. Çoğunluğunu da belgesel ve haberler oluşturuyor. Dizi olarak da arada bir Fatih ile yeni başlayan Kaçak dizisine bakıyorum. Bir de Karadayı'yı izliyorum yetişebilirsem.

    Aldığım olumlu fayda ise gülmek rahatlamak ve günün yorgunluğunu atmak oluyor. Ülke kıyametin eşiğindeymiş bir yaygara yapmanızın mantığını çözebilmiş değilim.

    Dizilere varana kadar ülkede dikkat edilmesi, önlem alınması gereken bir ton iş var.




  • Cypon kullanıcısına yanıt
    İyi güzel diyorsun haklısın ama keşke para olsa sadece.

    Bakıyorum da türk aile yapısı hedef alınmış, zengin, sosyete, avrupai bir ilişkiler ağı sergilenerek. Medeniyet dekolte ile simgelenir hale gelmiş, diziler ile moda yayılıyor toplumda.

    Bir bakın gerçekten genel olarak ve tarafsız. Artık her türlü yozlaşmış kadın-erkek ilişkisi insanımıza normal geliyor. Demek istediğim bu, liselerde gençler kuzey güney özentisine düşmüş vs. İzlemediğim için örnek veremeyeceğim ama bir on dakika, anlamak için yeter sanırım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Theologist -- 23 Ekim 2013; 18:30:42 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: Gaston Ramirez

    quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: Gaston Ramirez

    Boşa tartışmaya gerek yok Pis 7 linin reyting aldığı dizi sektöründen bir .. olmaz.

    Orası öyle elbette kimse Türk dizi sektörü altın çağını yaşıyor diye iddialaşmıyor ancak o kadar da itin bir tarafına sokulacak bir durumda da değil.

    Pis Yedili'nin, Harem'in ve diğer birkaç saçma dizinin senaryosunu yazan aynı kişi diye biliyorum.

    Bunlar dışında takip edilesi güzel diziler de mevcut kanallarda. Yayınlanma sürelerinin fazlalığını göz ardı eder isek.

    Kaç tane var ki güzel olanlarıda kaldırdılar zaten tek amaç ne kadar saçma sapan dizi varsa izlensin bir nevi toplum saçmalaşsın. En basitinden adamlar Sultan Süleyman'ın belgesel niteliğinde dizisini yapıyor dışarıdaki en ... adamdan daha fazla karı düşkünü 10 bölümden 5 i adamın yatak odasında geçiyordu

    Muhteşem Yüzyıl'ın belgesel olduğunu kim söyledi ki? Ona bakarsan Fetih 1453'te de Şahi toplarını bir kadın döküyor binlerce askerin ortasında. Tarihçiler çıkıp bu durum tarihi olarak yanlış dedi bitti gitti. Yine aynı filmde Fatih'in namaz kıldırması da tarihi bir yanlış. Avrupa'da izleyenler demek ki böylelermiş mi diyor ya da biz diyoruz? Ya da yeni başlayan Fatih dizisinde tarihi gerçeklere uymayan kurgulamalar mevcut. Kadın kavgası sıkça geçiyor. O da mı belgesel?

    Film, dizi işte senaryolaştırılmış birşey. Dizinin başında da tarihten kurgulanmış yazıyor. Bu bir belgeseldir demiyor ki. Niye bu kadar kafaya takılıyor anlamış değilim. Osmanlı tarihini zaten ilkokuldan üniversiteye varana kadar sürekli görüyoruz. Doğru ile yanlışı ayırt edebilir herhalde insanlar.


    Tv'de güzel dizi olarak Suskunlar vardı. Ezel vardı, Sıcak Saatler vardı bir zamanlar. Baba Evi vardı. Şimdi ekranlarda Karadayı var, Kaçak var, Kurtlar Vadisi devam ediyor. Galip Derviş orijinalden kurgu ancak gayet komik ve Monk kadar sağlam bir dizi. Aynı şekilde çoğu kişi izlemiyor ama Fatih dizisi de güzel.

    Bütün gününü tv başında geçirmiyorsan sıkıntı yapmaz diye düşünüyorum yukarıdaki dizilere bakman. Ki bir toplum üç beş yüz bin liralık bir dizi ile saçmalaşabiliyorsa başat ülkelerin küreselleşmeye milyar dolarlar ayırmaması gerekir.

    Muhteşem Saçmalığın amacı ne? O dönemdeki olanları dizi olarak anlatma bir nevi belgesel, amacı güldürmek veya dram vs. değil kaldı ki istesende istemesende insanlar daha doğrusu çocuklar ondan etkileniyor. Fetih1453 ü izlemedim yorum yapmayacağım. Doğruyu yanlışı ayırt ediyor ama yeni nesil şey gibi büyüyor. Karadayıya bakmıştım biraz düzgün sayılır KV izledim ilk sezonlarda mafya idi şimdi zombi polat karı kız peşinde.




  • Evet tarihi sadece bu düzlemde göstermek, tarihini bilmeyen bizim gibi bir toplumu yozlaştırıyor, çevirseniz yoldan bir kaç kişi ve sorsanız tarihten bir kaç soru, her halde muhteşem yüzyıldan öğrendiklerinden başka cevap gelmez, tabi ne öğrendiler, ALDATMA, ihtiras, aşk, yalan.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Theologist -- 23 Ekim 2013; 18:33:26 >
  • 
Sayfa: önceki 1112131415
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.