|
Christopher Nolan, en hakkı verilmeyen filminin hangisi olduğunu açıkladı (2. sayfa)



-
-
Cooper'ın karadelikten çıkması, içine düştüğü Gargantua karadeliğinin bildiğimiz tekillik değil de halka tekillik (ring singularity - Ring singularity - Wikipedia) özelliğine sahip olması ile kolaylıkla açıklanabilir.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi V4LKyR -- 15 Ocak 2025; 12:13:16 > -
Not exactly.
Mevzu bahis olan tekillikten ziyade olay ufku. Kerr karadeliklerinde de olay ufku bir kez geçtin mi geri geçebileceğin bir sınır değil. Yoruma göre evet başka uzay zamanlara açılabilir veya karadeliğin içinde zamanda geri gidebilirsin ama geçtiğin olay ufkundan geri dönemezsin. Evet ayrıca gerçek/astronomik karadelikler Kerr karadelikleri gibi spinli ama Kerr karadelikleri gibi kavramların gerçekliğin münasip bir tasvirinden ziyade bir takım ideal geometri konseptleri olduğunu da unutmamak gerek.
Kerr karadeliği konseptinden astronomik karadelikler hakkında çıkarılabilecek anlamlı bir yorum karadeliğin merkezine çarpmadan olay ufku - eğer öyle bir şey varsa - altı bir yörüngede dönülebileceği. Olay ufku yoksa zaten olay ufkunu geçmeye çalışırken doğrudan karadeliğin masif gövdesine çarparsın (varsa da söz ettiğimiz gibi içinden çıkamazsın).
Zaten akresyon diski, korona, radyoaktif ve manyetik alanlar ve jetler gibi diğer tüm astronomik pürüzleri es geçerek konuşuyoruz. Teoride tüm bunlardan arınmış, esasında "çıplak" bir karadelik - süper masif cinsinden - bulunabilir (kolay değil, muhtemelen ancak kainat soğuyup söndükten ve süper masif karadeliklerden başka neredeyse hiçbir şey kalmadıktan sonra olabilir ama hadi Nolan'ın artistik özgürlüğüne o kadar laf etmeyelim). Fakat olay ufku aşılabilir/içine düşüldükten sonra geri dönülebilir bir karadelik? Bildiğin karadelik olmanın tanımına aykırı.
Olay ufku veya karadelik olma hali yapısal bir durum. Bunu iyi anlamak gerekir. Karadeliğin olayı neyin karadeliği olduğuna bağlı olarak spesifik bir şeyi yapısallığıyla hapsetmesi. Astronomik karadelikler haricinde sonik, hidrodinamik vs karadelikler de olabilir.
Bir karadeliğe yapısal bir fenomen değil de bir obje olarak bakarsan da karadeliğin içinden çıkma mevzusunda bir yere varamazsın. Astronomik karadelikler esasında gravitasyonal olarak tamamen çökmüş objelerdir ve karadelik adı yaygınlaşmadan önceki teknik isimleri zaten budur. Yani bir karadeliğe düşmek muhtemelen başka boyutlara açılmaktan ziyade evrendeki en yoğun ve enerjetik objeye çarpmak - ding ding ding süper enerjetik bir ölüm - anlamına geliyor.
Bir karadeliğe çarpmanın bir nötron yıldızına veya başka aşırı yoğun bir astronomik objeye çarpmaktan çok farklı olacağını zannetmem. Gelgit bozulma etkisi - malum Spagettileşme - yaşanır. Astronomide buna daha spesifik, süper masif karadeliklerle ilgili olanı kastedilerek Tidal Disruption Event de deniyor. Bunlar Einstein'ın teorisi kapsamında ortaya koyulabilen ve zaten Einstein'ın teorisinin empirik olarak onaylanabilen kısımları.
Sanat icrasını kendisi bilir ama bence Nolan bu tarz bir düşünceye - yani bilimsel yaklaşıma - yabancı. O sebeple etkileme tarafında iyi ama izah sunma tarafında iyi değil.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Alıntı
metni:Sanat icrasını kendisi bilir ama bence Nolan bu tarz bir düşünceye - yani bilimsel yaklaşıma - yabancı. O sebeple etkileme tarafında iyi ama izah sunma tarafında iyi değil. Filmin danışmanlarından biri, konunun kitabını yazmış Kip Thorne. Örneğin, yüksek çekim kuvvetine sahip cismin belirli bir mesafedeki yörüngesinde dönen gemide yaşayan birinin, cismin yüzeyindekilere göre çok daha hızlı yaşlanacağını öngörüp değerini oturup hesaplamış, daha doğrusu kurguyu matematikle uyumlu hale getirmişler.
Nolan'ın katı bilimsel kısıtlamaları yok fakat ciddi danışmanlarla çalışmış.
-
Nolan Kip Thorne ve diğer fizikçilerin danışmanlığında artistik özgürlüğünden faydalanarak açık büfe yaklaşımı ile sunduklarından bir seçme yapıyor. Bazı kısımları çıkarıyor (spinli karadelik asimetrisi, karadelik çevresindeki akresyonun bir tarafını parlak kılacak ve değişik optik illüzyonlara yol açacak Doppler etkisi gibi bir takım fenomenler Yıldızlararası'nda mevcut değil), bazılarında değerlerle oynuyor (zaman genleşmesi etkisini biraz abartıyor ama sonuçta varolan bir olgu o kadar olacak), bir kısmında ise - bence - tamamen kendisi kuruyor.
Ben de dahil insanlar daha çok kendisinin uydurduğu bu kısımlara takılıyor. Thorne yoksa astrofizikte sağlam, çeşitli çalışmalarla bilime katkıda bulunmuş ancak Nolan'ın kurgu inşası ve yönetmenliğine de karışacak hali olmayan bir isim. Nolan'ın derdi büyülemek. Ama fizikçilerle bilimkurgu da yapıyorum dediği için biraz da açıklasa fena olmaz.
Yerçekimine karşı gelen birisi gördüğünüzde doğal olarak öylesine de olsa bir açıklama bekliyorsunuz. Ki olay ufkunu geçtikten sonra oradan çıkmak yerçekimini yenmek gibi bir olay da değil. İmkansızlıklar üçgeni veya evli bir bekar gibi daha çok. - Olay ufku gerçekten fiziksel bir gerçeklikse ve her astronomik karadelikte varsa - Fiziksel imkansızlık, - olay ufku sadece Einstein denklemlerinin farazi ürünüyse - konsept olarak içsel tutarsızlık kategorisine düştüğü için. Kısaca Nolan olay ufku mefhumunu da dikkate almıyor (karadeliklere başvuran bir uzay bilimkurgusu açısından ciddi bir red flag).
Paylaştığınız videoyu da izleyeceğim. Teşekkür ederim. Belki video için ayrı bir yorum düşerim.
-
Katılıyorum Nolan'ın derdi tam olarak büyülemek, hatta Prestige filmindeki gibi filmlerinde bir "prestige" anı oluyor, bu bir nevi her şeyin açıklandığı veya kurgunun zirveye ulaştığı sahnelerde oluyor.
Interstellar özelinde, baba çocuk paradoksu kısımları benim açımdan ilgisiz kısımlardı, kurgu ve dramatizasyon için gerekli filler kısımlar.
Kara delik yörüngesindeki gezegende yaşayan ve gezegenin yörüngesinde dolanan geminin durumu en ilgi çekici kısımdı. Gezegen kütlesinden dolayı oluşturduğu alan ve kara deliğin muazzam çekim gücü arasında sıkışmış insanların durumları.
Gezegenin çekim gücüyle oluşturduğu (dış etkilere tamamen kapalı?) sistem içerisindeki etkilere tabi insanlar için zamanın akış hızıyla, gezegen yörüngesinde çekim gücünden daha uzakta ama kara deliğin çekim gücüne de tabi olan insanın karşılaştırılması asıl kurgu bilimsel challange olmuş.
Muhtemelen gezegen, kara deliğin çekimine yakalandığı anda yüksek bir ivmeyle sarsılmıştır ama sonradan artık sabit bir hızla hareket eden aracın içindeki insanların dışarıyla uyum durumu gibi hıza ve kütle çekimine uyum sağlamışlardır, bu işin kurgu bilim kısmı.
-
Filmi sadece yönetmene atfetmiyorum ama yazıp yönetmek, doğru oyuncu tercihi ile ortaya güzel bir film çıkartmak her babayiğidin harcı değil. Her filmi müthiş değil ama müthiş filmi çok, kötü filmi yok. Kendi filmlerine göre kötü filmleri var. Tabii ki başka iyi yönetmenler de var ama Nolan asla balon bir yönetmen değil. Bellirli fanatik bir kesim var, bu da eski filmlerinden dolayı Nolan fanatizmi yapıyor.
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
Erkcan Özcan'ın özellikle insan gibi zaman dediğimiz haritalama sisteminde entropisi artan karmaşık makroskopik nesneler hakkında 6:53 ile 7:40 arasında yaptığı zaman yolculuğu veya geçmişi yeniden inşa açıklamaları son derece net ve etkileyici. Aynen Özcan'ın dediği bir kere ne yaparsan yap, zamanda bir insan olarak geriye gidemezsin ama yön olarak zaman mesela basit kuantum parçacıklar için anlamlı bir fark değildir (bahsettiğim CPT Teoremi bir atomaltı parçacığın "zamanın tersi" yönde gidebileceğini ifade eder ama biz parçacık değiliz!). Atomaltı parçacıklardan farklı olarak bizim için zamanda yön değiştirmek aklımızın almayacağı bir değişimi, kelimenin tam anlamıyla tersine bir entropiyi ve neden sonuç ilişkilerinin çıldırtıcı biçimde anlamsızlaşmasını ifade eder. Özcan'ın dediği gibi geçmiş durumları oluşturma girişimlerinde harcanacak enerji evrene büyük bir entropi salacağı için biz geçmişi makroskopik düzeyde replike etsek bile zaman bu yönde halen ilerlemiş sayılacak ve evren bazında düşündüğümüzde geçmişe gitmiş olmayacağız. Evren için zamansallık "geçmişe" dönme girişiminden kaynaklı entropi çıktısıyla gene de ilerlemiş olacak.
Impressive, most impressive. Fizikçi farkı. Zaman yolculuğunun, en azından geçmişi yeniden yaratma girişimlerinin büyük bir entropi enkazına yol açacağı ifadesi gerçekten büyük bir zeka parıltısı. Üslubu zaten çok berrak ve analojileri çok yerinde ama o kısma ve ifade edişine özellikle hayran kaldım.
Aristoteles'in fiziğiyle tezatlığından dem vurarak ataleti/eylemsizliği anlatırken ama basitçe fren yapan bir dolmuşta ayak durmak ve dolmuşun hızını muhafaza ederek içinde savrulmak örneğini vererek program moderatörlerini ikna edip o konuyu daha çabuk geçselermiş iyi olurdu. Moderatörler her zamanki gibi çok yetersizdi. Bu fizikçinin muhatapları gerçekten inanılmaz derecede yetersizdiler. İlkokul bile okumuş olduklarından şüphe duydum.
-
Bir takım temel fiziksel referansların içinde bulunulan fiziksel referans sistemine göre farklı olabileceği konusunda Yıldızlararası'nda aşırı göze batan bir kusur görmedim evet. Mekiktekiler mekiğin, gezegendekiler gezegenin referans sistemindeler vs vs.
Spoiler,
mesajı görmek için tıklayın.Cooper'ın karadeliğin içerisinden kendi kızının referans sistemini etkileyebilmesi haricinde. Karadeliğin içerisi dış dünyadan nedensel olarak kopuk kabul edilir. Yani diğer bir deyişle karadeliğin içerisinde yaşanan karadeliğin içerisinde kalır. Karadeliğin içindekine bilgi ulaştırabilirsin ama olay ufkunu geçtikten sonra o ufku geçen kişi bize herhangi bir bilgi ulaştıramaz. Bizimle etkileşemez. Etkileşim tek taraflı-yönlü kalır. Nolan'ın olay ufku kavramını delip deştiğinin başka bir göstergesi de bu zaten. Yani Cooper'ın karadeliğin içerisinden kızına referans sistemine fiziksel girdiler yükleme yoluyla bilgi transfer edebilmesi. Gerçek bir karadelik bunu yapmana izin vermez.
-
Valla ben katılmıyorum kötü filmleri de var ama adama sürekli peygamber muamelesi yapıldığından beğenmediğini söyleyince linç edilip cehenneme yollanacak gibi hissediyorsunuz galiba. Toplu bir histeri söz konusu Nolan'ı abartma cemiyeti veya örgütü gibi bir terör örgütü var da tüm dünyaya salgın gibi yayılmış 7/24 Nolan nöbeti tutuyor beğenmeyenleri linç ediyorlar gibi. Paranın gözü sağ olsun adam kendini sattırıyor zorla.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi monacomen -- 15 Ocak 2025; 22:56:56 >
-
Linçlim bir durum yok. Sanat bu, kimi sever kimi sevmez. Ben sadece yanlış düşündüğünü belirtmek istedim.
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
Milan mükemmel bir adam bazen düşünmeden edemiyorum zaman uokculugu yapıp yapmadığı hakkında çünkü zaman ile alakalı en iyi filmleri bu adam çekti özellikle interstellar ve TNET Başlangıç filminde de mükemmeldi ama İnterstellar ve TNET gibi film kimse yapamadigi gibi kendisi de yapamadı :)
-
Harika bir filimdir usta doğru söylüyor
-
Ben de senin yanlış düşündüğünü söylüyorum. Nolan'ın bir çok filmi vasat iken sürekli sosyal medyada bu adamın öne itelenmesinin bir PR ve reklam çalışması olduğunu içinin gerektiği kadar dolu olmadığını söylüyorum. Filmler ayrıca bir yönetmenin malı değildir senaristten oyuncusuna kadar herkesin emeği ile çekilir yönetmen orkestrayı yönetiyor diye eserin sahibi olmaz.
-
Cooper karadeliğin içerisinden aynı girdiği yerden mi geri geliyordu? Orasını unutmuşum... Bayağı zaman oldu en son izlediğimden sonra. Kitaplar vardı, sonsuz kitaplık, "tesseract" vs, onla iletişim kuruyordu.
Yani evet, karadeliğin içerisinden, girdi yerden çıkarak çıkıp geliyorsa bayağı zırva olmuş fakat belki gövdesinden veya Gargantua'nın bir Kerr karadeliği olmasından dolayı bir konsept oluşturulmuş olabilir.
Diğer taraftan, Hawking SLABs'ların (Stupendously) aynı kütlede bir BEYAZ delik oluşturabileceğini teorize etmiş idi, bunu da kullanmış olabilirler. Sonuçta oradan bilgi (kitaplık/kitaplar üzerinden kızı ile iletişim/manipülasyon) çıkacaktır. Belki de bu Gargantua'nın diğer ucu idi.
Eh, Gargantua bir SLAB mıydı, sanmam.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi V4LKyR -- 16 Ocak 2025; 12:30:49 >
-
Adam hem yazıp hem yönetiyor. Yazarken de makale yazarcasına araştırıp öyle oluşturuyor senaryosunu. Emek ayrı, ortaya bir eser çıkarak fikri çıkarmak ayrı. Orkestra örneği vermişsin, Mozart’ın eserini çalan bir orkestra düşün! Eseri ortaya koyan, orkestra mı yoksa Mozart’ın kendisi mi? Ben sana adam Pr ve reklam çalışması yaptığı için değil, birçok kesim tarafından kabul görmüş film ortaya koyduğu için gündemde diyorum. Eseri ortaya çıkaran, Nolan. Ortaya emek koyanlar onun kullanmış olduğu araçlar sadece (oyuncu performansı ayrı, o performansı ortaya çıkarabilmek ayrı). Senin mantığınla yazılan bir kitap da sadece yazara ait bir eser değil, basan yayın evinden, basılan kağıdın hamurunu yoğuran çalışana kadar herkesin emeği, hatta kullanılan kağıdın kendisi bile senin mantığınla eseri ortaya çıkaran unsurlardan biri 😅
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
Prestij, yönetmenliğini Christopher Nolan'ın yaptığı 2006 ABD-Birleşik Krallık ortak yapımı film. Yazar Christopher Priest'in aynı adlı romanından sinemaya uyarlanmıştır. Nolan'a, senaryo yazımında 2000 yılında Akıl Defteri filminde de birlikte çalıştığı kardeşi Jonathan Nolan eşlik etmiştir.
Akıl Defteri (özgün adı: Memento), Christopher Nolan tarafından yazılıp yönetilen, 2000 yılı Amerikan yapımı psikolojik gerilim filmidir. Nolan filmin senaryosunu, kardeşi Jonathan Nolan tarafından yazılmış kısa hikâye "Memento Mori"den uyarlamıştır.
Interstellar filminin hikayesi, Jonathan Nolan ve Christopher Nolan tarafından geliştirilmiştir. Ancak, filmin temel fikri, Jonathan Nolan'a dayanmaktadır. Kardeşler, hikayeyi birlikte şekillendirip senaryoyu yazarken, bilimsel danışman olarak da fizikçi Kip Thorne'dan yardım almışlardır. Thorne, filmdeki kara delikler ve solucan delikleri gibi bilimsel konseptlerin doğru şekilde tasvir edilmesini sağlamak için önemli bir rol oynamıştır.
Yani, Interstellar'ın hikayesi, temelde Jonathan Nolan'a ait olup, senaryosu ve filmdeki derin bilimsel unsurlar, Christopher Nolan'ın yönetmenliği ve Jonathan Nolan'ın katkılarıyla şekillenmiştir.
Insomnia ; Yönetmen Christopher Nolan ; Senarist Hillary
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi monacomen -- 16 Ocak 2025; 13:39:39 >
-
Çoğu zaman kardeşiyle beraber yazıyor zaten, orda sıkıntı yok ama eseri kendisi ortaya koyuyor. Wikipedia’dan kopyala yapıştıra gerek yok😂 çoğu zaman Nolan kardeşler diye söz ediliyor zaten.
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
Peki, Nolan’ın avukatı. Yani hikayeyi ve senaryoyu kardeşi yazıyorsa, o zaman kardeşi olduğu için film tamamen ona mı ait sayılacak? Kendisine atfetmek lazım, değil mi? :))) Bunu da Wikipedia'dan aktarıyorum, yoksa inanmazsınız diye avukat bey. Şimdi de Nolan kardeşler olmuş, vay be! O zaman haber siteleri, 'Nolan kardeşlerin yeni filmi' diye mi lanse etselermiş ;))
-
Spoiler,
mesajı görmek için tıklayın.Karadeliğin içerisinde tesseract-vari yapı çöküyor ve Cooper geldiği uzayda uyanıyor diye hatırlıyorum. Ortada bir açıklama da yok, zaten imkansız, konuştuk. Kuramsal beyaz delikler de filmde bulunmuyor. Cooper'ın geri dönmesinin aslında tek şansı Gargantua'nın olay ufkunun Dünya'yı, tüm Güneş Sistemi'ni kapsayacak kadar mucizevi biçimde genişlemesi ve pekala bunun için ortada bir sebep yok (zaten filmde olan şey bu değil). Gargantua bir SMBH. SMBH standartlarında çok büyük bir SMBH değil ama gerçekten devasa bir karadelik, o boyutta Schwarzschild yarıçapıyla ve olay ufkuyla SMBH olduğu ve akıl almaz derecede dev bir kütlesinin bulunduğu aşikar. Bu kadar büyük bir karadeliğin yakınında zaten takılamazsın. Çok hırçın fiziksel koşullar geçerli olur. "Rölativistik" hızlara çıkarsın. İnanılmaz büyük yok edici G-kuvvetleri yemen çok olasıdır. Yavaşlaman için zaten karadeliğin kendisini kullanman şart olur vs. Hadi akresyonunun ve koronasının yaydığı radyasyon ve sıcaklıklara, manyetik alanlarına ve jetlerine dayandın diyelim; çılgın bir uzay zaman sahnesine tanıklık edersin. O okyanus dalgaları hiçbir şey. Bu gibi nesnelerin etrafında bütün bir uzay zaman sürükleniyor. Yani içinde bulunduğun lokal zaman-mekan karadelik tarafından lastik top gibi taşınıyor. Düşünebiliyor musun? Gerçekten Yıldızlararası yarattığı keşmekeş ile galaksisini bile katledebilen bir SMBH'nin kudretini göstermekte çok başarısız. Gökdelen boyutunda okyanus dalgaları gerçek bir SMBH'nin - ki bunlar bizim lokal uzayımıza nazarla son derece yoğun, aktif ve tehlikeli galaktik merkezlerde bulunurlar - yapacakları yanında çok şiirsel hatta çocuksu şeyler. The moral of the story is, you would die - probably in an instant due to involvement of extreme physical forces and conditions if we are talking about a galactic center, let alone facing a damn super massive black hole lol.
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X