Beni rahatsız eden kısmı. Bunların propaganda olması. İki günde bir çin güzellemesi haberi geçiliyor. Sizi rahatsız etmiyor mu ? < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Çin, Concorde'un iki katı hızda uçabilen süpersonik yolcu uçağı geliştiriyor (2. sayfa)
-
-
tilt-rotor supersonic uçaklarda, dediğin gibi riskli olabilir. haber siyasi amaçlı olduğundan onu eklemiş olabilirler.
fakat dikkat çekmek istediğim esas ayrıntıyı atladınız. burada ayrıntıya girmeden şu konuya bakar mısınız:
https://forum.donanimhaber.com/concorde-ucaga-122-6-m3-kerosen-nasil-sigar--157442056
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Uçak kazası raporu izleye izleye uçaklar hakkında çok az da olsa fikir sahibi oldum.
Concorde çok güzel tasarımlı uçaktı... Kazası basit bir metal parçası yüzündendi.
Umarım başarırlar. Göklerde farklı tiplerde uçak olduğunu bilmek sevindirici. Böyle özel tasarımların hastasıyım.
-
efsanenin en komigime giden yani rusyadan alinan titanyumla yapilip rus semalarinda rusyaya karsi ucmus olmasi. sr71 tasarlanirken mach 3de olusacak sicakliga aluminyumun dayanamiyacagini eriyecegini biliyorlar, celikden yapsalar ucak cok agir olacak, o sirada amerikada yeterli titanyum uretimi yok, hacimli ureten tek ulke sovyetler. cia isvecde paravan bir sirket kuruyor, o sirket uzerinden sovyetlerden gerekli titanyumu ithal ediyorlar. isin dahada komigi cia o paravan sirket uzerinden ciddi karlar yapip para kazaniyor.
-
Titanyumu biliyordum da ,bu hikayeyi yeni duydum,baya ilginçmiş, bilgi için teşekkürler
bu uçağın yapım hikayesi bilim teknikteydi galiba :) uçak yerdeydeyken birleşim yerleri baya açık oluyormuş ve gövde ısındıkça kapanıyor diye birşeyler yazıyor du
Rusya'nın tüm fotolarını hiç düşürülmeden çekmiş
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
gec olsun guc olmasin. sürrat felakettir 👳♂️
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Jet uçakları üzerine fikirlerinizi gözden geçirmenizi sağlayabilecek bir konu var burada:
https://forum.donanimhaber.com/concorde-ucaga-122-6-m3-kerosen-nasil-sigar--157442056
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
evet ucagin bazi yerleri baya baya acik duruyor, hatta bu durumda yakit bile sizdiriyor. bu hizlarda olusan siacakla bas etmesi o hizlara ulasmak kadar zor.
sr71i durdurmasi icin yapilan sovyet ucagi mig 25 foxbatin hikayeside ilgincdir, bir suru yanlis anlamalar cok farkli sonuclar yaratiyor. sovyetler sr71i onlemesi icin mig25i tasarliyor. mig25 mach3 e yakalasabilen bir ucak. bu yuksek hizlara ulasmak icin motorunu feda etmesi gerekiyor ama sr71 e yaklasip tehdit olabilecek hizlara gelebiliyor. sr71in casusluk gorevlerini birakmasinin bir nedenide mig25in yarattigi tehdit. tehlikeli sekilde yaklasmaya baslayinca rusya icine gorevleri sonlandiriyorlar. tabi casus uydularinda iyice gelisip bu isi yapmasinin etkisi var. komedi amerika ilk mig25 fotolariyla karsilasinca basliyor. sovyetler titanyumun yuksek maliyetinden oturu mig25i celikden yapiyorlar. celikle artan agirligi dengelemek icin kanatlari daha buyuk tasarlaniyor. ama bunu bilmeyen amerikalilar ilk fotolarini gorunce dehsete kapiliyorlar. bu kadar buyuk motorlu bu kadar buyuk bir ucagin hava hakimiyet avci ucagi oldugunu dusunuyorlar. boyutlarindan tasarimindan amerikanin elinde o an bulunan tum ucaklardan kat kat ustun olduguna inaniyorlar. aslinda mig25 air superiority hava hakimiyeri icin tasarlanmis bir avci degil, interceptor onleyici ucak. amerika olmayan mig25 tehdidine cevap verebilmek icin tum musluklari aciyor, hic bir maliyetten kacmadan f15i tasarliyor. ihtiyacin cok uzerinde bir avci jet uretiyor. oyleki hizmete oldugu 40yildan fazladir kaybettigi tek bir hava muharebesi yok.
-
F-15 bu yüzden mig25 e benziyor demek :)
F-15 hala müthiş bir uçak , Mig 29 da öyle
Mig-29 un hikayesini okumuştum bu uçağı f-15/f-14 ve f-16 karşı geliştiriyorlar , çok gizli ve çokda başarılı ,o yazıda şu yazıyordu rusya halkı kontrol altında tutabilmek için elektroniğin çok gelişmesini halka yayılmasını istemiyor
sonuç ruslar aviyonik konusunda çok geride kalıyorlar her nekadar uçakları aero olarak abd yapımlarından iyi olsada iş dediğin gibi hava hava mücadelesine geldimi abd yapımı uçaklar çok önde
F-22 de süper ,B2 ,B1B ,F-18 güzel makineler , su -35 ve su 57 iyide çok beğeniyorum
beğenmediğim uçakları A-10 , F-35
20 Mayıs 1989 sır gibi saklanan Mig-29 rus pilotu tarafından Türkiyeye kaçırılmıştı o zamanlar bile gündem olmuştu ne çabuk geçmiş yıllar ,Mig-29 f-15 gibi zamanının ilerisindeki uçakladan ,kaçırılış hikayesi
Takvimler 20 Mayıs'ı gösterirken, Sovyeter Birliği'nin son dönemlerinde yaşanan, filmlere konu olabilecek bir "savaş uçağı kaçırma" olayı tekrar hatırlandı. Batum yakınlarındaki üsten kalkıp Trabzon'a iniş yapan, daha sonra ABD'ye iltica edip orada ölen Rus savaş pilotı Aleksandr Zuyev'in öyküsü:
"Tarihler 20 Mayıs 1989'u gösterdiğinde Soğuk Savaş yeni bir döneme giriyordu. Yüzbaşı Aleksandr M. Zuyev, o yılların efsane uçağı Mig-29'u kaçırmış ve Trabzon'a indirmişti! Sabahın erken saatlerinde hiç kimsenin olmadığı Trabzon Havalimanı'nda uçağını park pozisyonuna almış ve yaralı bir şekilde taksiye binerek hastaneye gitmişti! İşte o muhteşem kaçışın öyküsü ve sonrasında 3 ülkenin yaşadığı kriz.
Sovyet havacılık sanayi, efsane Mig serisinde adeta Nirvana'ya Mig-29 tasarımı ile ulaşmıştı. Uçağın müthiş akrobasi yeteneğinin yanı sıra pilot kaska monteli atış sistemi ile çok ileri teknolojiye sahipti. Bu uçağa karşı akıllara hemen 'ABD nasıl bir cevap verecek?' sorusu geliyordu.
Bu uçağın kullanan Sovyet Hava Kuvvetleri filolarından biri de Batum yakınlarındaki Tskhakaya Hava Üssü’nde konuşlanmış 34'üncü Filo'ydu. Bu filoda görev yapan pilotlardan biri de 28 yaşındaki Yüzbaşı Alexander M. Zuyev'di. Üs komutanının kızıyla evli Zuyev, Sovyet askeri kaynaklarına göre disiplinsiz bir pilottu. Bir dönem Test Pilotu Okulu'na başvuran Zuyev, sicilinin kötü olması nedeniyle kabul edilmemişti.
İddialara göre Zuyev ailevi sorunlar yaşıyordu. Son dönemde sık sık üsse alkollü gelmesi nedeniyle uçuştan kesilmişti. Üstleri onu pilotluktan ayırmayı planlıyordu. Ancak üs komutanının kızıyla evli olması, bu kararın gecikmesine neden oluyordu. Zuyev'le ilgili iddialar bunla da sınırlı değildi. Son aylarda iltica etmeyi aklına koyduğu istihbarat raporlarına yansımıştı. Ancak bu iddialardan bir bölümünün iltica sonrasında abartıldığı da gerçekler arasındaydı.
Zuyev, günlerce kafasında kurduğu planlarla kaçışını Türkiye üzerinden yapmaya karar verdi. Planına göre acil durumlarda hemen havalanmak üzere hazırlanan Mig-29'lardan birini alacak ve Türkiye'ye kaçacaktı. En yakın uçuş noktası olarak sivil amaçlı kullanılan Trabzon Havalimanı'ydı.
Planını Hayata Geçiriyor
Tarihler 20 Mayıs 1989'u gösterirken, içine uyuşturucu eklediği kekle birlikte içkileri aldı ve üsse girdi. Doğrudan alarm uçaklarının bulunduğu koruganlara geçti. Nöbetteki pilot ve teknisyen arkadaşları ile birlikte içkiler açıldı. Bir kaç saat içinde ekip sızmıştı.
Zuyev her şeyden emin olmak istiyordu. Önce alarm merkezine gelen telefon kablolarını kesti. Sonra uçuş tulumunu giydi ve kaskını taktı. Uçak başı yapıp hazırlıklara girişti.
Tam bu sırada yeni gelen bir nöbetçi durumu fark etti. Normalde bu hazırlıkların teknisyenler tarafından yapılması gerekiyordu. Pilotun yaptığı bu hazırlık onu kuşkulandırmıştı. Nöbetçi Zuyev'e bağırıp yanına doğru koşmaya başladı. Zuyev tabancasını çekti ve nöbetçinin üzerine yürüdü. Tam bu sırada iki farklı silahtan mermiler çıkmaya başladı. Pilot nöbetçiyi vurmuş ama sol kolundan yaralanmıştı...
Yüzbaşı çok az zamanının kaldığını anlamıştı. Uçağı hava hava füzeleri taşıyordu. Başlıklarını çıkarmadan hemen kokpite oturdu ve motorları çalıştırdı. Hızlı bir şekilde taksi yaptı ve havalandı. Ama aklına 'Ya arkada kalanlar onu yakalarsa' sorusu geliyordu. Mig-29 ile geri döndü. Alarm uçaklarının bulunduğu alanı 30 milimetrelik topla taradı...
Bundan sonraki rotası Trabzon olacaktı. Yaptığı hesaba göre çok alçaktan bir kaç dakika içinde Trabzon'a ulaşabilecekti. Oradaki sivil havalimanına inmesi kurtulması anlamına geliyordu.
Sovyetlerin toparlanması kısa sürdü. Hemen bir pilot üsteki diğer Mig-29'un motorlarını çalıştırdı ve Zuyev'in peşine düştü. Yakınlarda bulunan bir diğer hava üssüne de alarm verilmiştir. İki Mig-29 da oradan havalandı. Yerdeki tüm hava savunma sistemleri de alarma geçti. Herkes kaçak Mig-29'u arıyordu. Sovyet Hava Kuvvetleri uçağı düşürme emri vermişti.
Diplomatik Kriz
Zuyev uçaktan indiğinde yaralıydı. Kulenin önündeki aprona uçağı park etti. Kanopiyi açtı ve atlayarak Mig-29'dan indi. O saatlerde uçuş olmadığı için havalimanında kimse yoktu. Zuyev yürüyerek havalimanından çıktı ve yoldan geçen taksiyi çevirip kolunu gösterdi. Bir kaç dakika içinde hastaneye gelmişti. Ancak Türkiye ve Sovyetler Birliği arasında büyük bir diplomatik kriz yaşanıyordu.
Trabzon'daki nöbetçi meydan sorumlusu hemen Ankara Esenboğa Havalimanı'ndaki Hava Savunma Bildirim Merkezi'ni aradı. Tüm trafik bilgileri bu merkeze ulaşıyordu. Telefonda heyecanlı konuşan meydan sorumlusu 'Burada bir Rus uçağı var! Askeri bir savaş uçağı!' sözleri olayın ne kadar önemli olduğunu bir kere daha ortaya koyuyordu!
Moskova'da çok gizli olan bir uçağın hem de bir pilot tarafından kaçırılıp Türkiye'ye götürülmesi nedeniyle ciddi bir panik meydana gelmişti. Hemen nota verildi ve uçağın iadesi istendi. Moskova'daki Türk Büyükelçi Volkan Vural da Sovyet Dışişleri Bakanlığı'na çağırıldı.
Herkesin gözü uçaktaydı. Mig-29 hemen güvenlik çemberi altına alındı. Yapılan incelemede, kokpitte pilota ait bir tabancı bulundu. Konuyu araştırmak üzere bir savcı da hastaneye gönderildi. İlk müdahalesi yapılan Zuyev, savcıya verdiği ifadede olayı anlattı ve ABD'ye iltica etmek istediğini bildirdi.
ABD MİG-29'U İncelemek İstiyor
Amerikalılar ise Mig29'u incelemek istiyordu. Merakla bekledikleri uçak, ayaklarına kadar gelmişti. İki süper güç arasında kalan Türkiye ise hızlı karar vermek zorundaydı. Eskişehir'deki 1. Hava İkmal Bakım Merkezi'nde görevli askeri mühendislerden oluşan bir ekip kuruldu ve Trabzon'a acil gönderildi. Bu ekip, Mig29'u detaylı olarak inceledi. Aynı şekilde incelemeler için Diyarbakır üssünden de bir ekip Trabzon'a gitti.
Pazarlıklar sürerken, ABD'lilerin ise uçağı incelemelerine izin verilmedi. Bu karar muhtemel SSCB'nin talebi üzerine alınmıştı. Pilotu ABD alacak, uçak ise geri gidecek şeklinde üç ülke arasında bir anlaşma yapılması muhtemel senaryolardandı.
Görüşmeler tamamlandıktan sonra uçağın iadesine karar verilirken Pilot Zuyev'in ise ABD'ye ilticasına yeşil ışık yakıldı. Ertesi gün ise Sovyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir İlyushin 76 tipi nakliye uçağı bakım ekibi ve pilotla Trabzon'a indi. Ancak Rusların uçağı almasına önce izin verilmedi. Bir kaç saat içinde izin Ankara'dan çıktı ve uçağın iadesine karar verildi.
Sovyet ekibi, Mig-29' bakımdan geçirdi, silahlarını uluslararası kurallar gereği söktü. Türk Hava Kuvvetleri'ne ait uçaklar eşliğinde Sovyetler Birliği'ne geri döndü.
Zuyev'in ifadesi alındıktan sonra Amerikalılar Sovyet Pilotu ülkelerine götürdü. Mig-29'un sırları, Zuyev tarafından Amerikalılara anlatıldı. Bu teknolojiler arasında Kaska Monteli Görüş ile nişan ve ateş olanakları, radar kullanmaksızın 10-15 mil mesafeye kadar hedef tespit ve izleme olanağı sağlayan Kızılötesi Arama ve İzleme/Lazer Arama gibi sistemler yer alıyordu.
Sırlar Ortaya Çıkıyor
Zuyev yalnız MiG-29 hakında değil, Kore Hava Yolları uçağının düşürülüşü ile Vietnam’da yakalanan USAF pilotları hakkında da çok detaylı bilgiler vermiştir.
KGB devamlı Zuyev’i aradı. Öldürmek için değil, geri götürebilmek için. Ama çok yoğun bir CIA koruması altındaydı; değil görüşmek yanına yaklaşmak dahi mümkün değildi.
İddialara göre, Birinci Körfez Savaşı sırasında Zuyev'in anlattıkları, Amerikan Pilotlar tarafından uygulandı. Irak Hava Kuvvetleri'nin etkisiz hale getirilmesinde Mig-29'un sırlarının çözülmesinde Zuyev'in anlattıkları önemli bir ipucu olmuştu.
Soğuk Savaşın bitmesiyle birlikte Zuyev daha rahattı. KGB'nin dağılmasıyla birlikte Zuyev'in etrafındaki CIA koruması da gevşetilmişti. Zuyev, başından geçen tüm macerayı bir kitapta anlattı. Bu arada sivil pilot lisansı aldı ve öğretmen pilotluğa başladı.
Ancak pilotluk kariyeri ne yazık ki 2001'de feci bir kaza ile son buldu. Tarihler 14 Haziran 2001'i gösterirken kaçışının üzerinden 12 yıl sonra Yak-52 tipi akrobasi uçağı ile uçuyordu. Öğrencisi Jerry Warren ile uçarken Yak-52 anormal duruma girdi. Ancak Zayev uçağını kurtaramadı. Ne yazık ki düşen uçakta her ikisi de hayatını kaybetti."
-
Koskoca Amerika titanyum üretemedi, Rusya'dan almak zorunda kaldı kısmına inanmak zor.
CIA İsveç'te paravan şirket kurarak Rusya'dan titanyum ithal etti kısmı ise Cem Yilmaz standup gösterisi gibi.
Böyle hikaye yazmalarının bir sebebi var. Titanyum bir element değil !
Titanyum yer kabuğundan cıkarılan nadir bir element gibi lanse ediliyor fakat titanyum sentetik bir metaldir.
Lityum da element olarak lanse edilen fakat o da tuzdan üretilen kimyasal maddedir son derece reaktiftir, doğada element olarak bulunması mümkün değildir.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi berkandinçay -- 7 Kasım 2024; 17:9:3 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
titanyum dunya kabugunda en yaygin bulunan elementlerden bir tanesi ama saf halde bulunmaz, titanyum dioksit gibi bilesikler halinde bulunur. titanyum dioksit ornegin beyaz pigment olarak sanayide pek cok yerde kullanilir. zor olan o bilesikleri saflastirip metalik titanyumu elde etmesi. sr71in tasarlandigi yillarda sovyetler bu konuda cok ileride. titanyumun potasiyelini gorup bir dunya savasi icin korkunc miktarlarda titanyum stokluyorlar. oyleki 90larin basinda sovyetler dagildiginda bu titanyum stogu piyasaya giriyor, titanyum fiyatlari dibe vuduyor. oyle dibe vuruyorlarki ispanyollar bilbaoda guggenheim muzesini yaparken titanyumun guneste parlamasi rengi guzel diye muzeyi titanyumla kapliyorlar. bugun bile hala rusyanin buyuk gelir kalemlerinden biri titanyumdur.
koskoca amerika derken o zaman titanyum yeni bir metal, ne kadar belli avantajlari olsada uretimi islenmesi zor bir metal. titanyumla acik havada kaynak yapamazsiniz. kaynak yaparsaniz havadaki oksijenle reaksiyona girip yanar. ruslar titanyumdan denizalti yaparken butun tersane alanini cukura yerlestirip icini havadan agir gazla dolduruyorlar. isciler oksijen tupleri kullanarak calisiyor. o devirlerde ic endustriden bir talep gelmeden amerikada bir titanyum sektorunun olusmasi mumkun degil. yerine gecebilecek alternatifler varken ozel sektor bu kadar zahmete maliyete girmek istemez. sovyetler devlet kontrollunde ekonomi olduklarindan askeri amaclarla bu talebi ve uretimi yaratiyorlar. amerika daha geriden geliyor.
-
yasimiz belli olacak ama o yillari hatirliyorum. cocuktum. turk radar erken uyari sistemlerinin guvenilirgi uzun sure tartisilmisti. simdi hindsight ile dusununce zuyev turk sinirinda sava pilotu, turk radarlarinin zayif noktalarini surekli olarak test edip uzerine surekli calisiyorlardir. radarlarin kor noktalarini iyi biliyor olmali.
70lerden sonra sovyetler hemen her alanda batinin gerisinde kalmaya baslamisti ama ozellikle elektronik bilgisayar teknolojilerinde cok gerilerde kaldilar. ilk zamanlarda ozellikle dogu almanya bati chiplerini reverse engineering ile kopyalayip uretebiliyordu, dogu blogu bir dengeyi koruyabiliyordu ama uretilen chiplerin karmasikligi artikca bunuda yapamaz hale gelediler. bugunki modern havacilikda guclu avionic olmadan bir sey yapabilmek mumkun degil. keza ukrayna savasindada goruyoruz, savas meydaninda rus hava kuvvetleri ortada yok, kayip, orduya yakin hava destegi sagliyamadigi icin rusya ustunluk kuramiyor, savas siperlere gomulmus durumda. sorsan kagit uzerinde dunyanin en buyuk hava guclerinden birine sahip, ucaklari hiz ve akrobaside essiz ama avionic 30yil geride, akilli muhimmat yok gibi bir sey.
-
Titanyum deniz kumundaki "rutile" / rutil kullanılarak üretiliyor. Mesajımda ilgili kısmı düzelttim.
Rutil sentetik olarak üretilebiliyor, 1948'de sentetilk olarak üretilip satılmış. Wikipedia 'a bakınız.
Yani titanyum sentetik üretilebilen bir madde fakat elemen diyerek değerli maden olarak lanse ediliyor.
Jet uçağı işinin arka planında başka bir oyun dönüyor. Titanyum onlardan sadece birisi. Daha ne oyunlar var.
Lityum elektrikli araç işindeki oyunlardan biri. Lityum element değil, olamaz da.
Lityum sentetik üretilen kimyasal madde. Element olarak lanse edip kağıt üstü fiyatını şişiriyorlar
bu şişik fiyatla elektrikli araç bataryasının özellikle yedek parça satış fiyatından kazık geçiriyorlar...
O
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
gene psudo bilimciler turemis. periodik tablo denen bir sey var. yuzlerce yillik bilgi birikimiyle ortaya cikmis bir sey. ac orda ne elementtir ne element degildir bak. temel bilimi bilmez ordan burdan duyduklarini gercek gibi yazarlar. bu ulkeyi halkinin bu cehaleti olduruyor.
-
:)) 50 ye dayandık
aslında S400 gelene kadar hava savunma bizde de yoktu abd nin ısrarla s400 ü iptal çalışması bu yüzden ,o yıllarda neymiş F-16 ile hava savunma yapılacakmış diye övünen kom. tanlar vardı , zamanında hatırlarsın israil Türkiye hava sahası üzerinden suriyenin sözde nükleer tesisilerini vurdu yine Türkiye üzerinden geri kaçtı ,bunun için hergün o bölgede radar var mı diye kontrol ediyorlarmış
şimdi milli radar geliştirildi Aselsan tarafından ve baya baya güçlüymüş ,hava savunmada tamamlanıyor güzel gidiyoruz
ruslara gelince evet en gelişmiş uçakları su-57 ve pek kullanamıyorlar ,silahları pek iyi değil galiba, işin ilginci ukrayna hala uçak kaldırabiliyor
biz mesela iki tane baya gelişmiş hava hava füzesi ürettik gökdoğan-bozdoğan ,kaan devreye girdiğinde taşlar yerinden oynayacak ,inşallah motor hızlıca geliştirilir
-
Peryodik tablo yüzlerce yıllık bilgi birikimi?
17.Şubat 1869 'da Mendeleev adlı biri peryodik tabloyu düşünmüş, Mayıs 1869'da yayınlamış. 150 yılı yeni doldurmuş bir tablo nasıl 100'lerce yıllık oldu
Peryodik tablodan önce yüzlerce yıllık flogiston kimyası ile "simya" (alchemy) bilgi birikimi vardı.
Sonradan futbol lig sıralaması gibi bir peryodik tablo icat edildi, daha en başından onlarca "element" uyduruldu, sona da bilim insanlarının adları sonuna "ium" koyarak yeni elementler eklenmeye başladı.
Bu bilgi birikimi değil, bilim değil. Bu başka birşey.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
cehalet boyle birsey iste. oncesini bilmeden mendeleev bir anda herseyi buldu saniryorsun. once temel kimya ogren. temel bilim ogren. ondan sonra aciklarini yanlislarini arastir.
kafanin ici bos olunca icine her turlu sacmalik hic bir akil filtresinden gecmeden doluyor.
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X