Çin, otomobil çiplerinde büyük oranda dışa bağımlı: Kritik bileşende oran yüzde 1!

Çip dendiğinde aklınıza işlemci vesaire gelmesin sadece, aslında kullanılan tanım yanlış. Mikrodenetleyici yani işlemci değil bahsedilen çiplerin hepsi. Bahsedilen üçyüz beşyüz tane çip var denilen cipler "integrated circuits" olarak tabir edilen entegre devreler.

Bu entegre devreler paket transistör, analog sinyal çevirici veya voltaj regülatörü olabilir. Güncel bir otomobilde beşyüz tanede olur bin tanede.

Yukarıda bir arkadaşın dediği gibi yapılmaz iş değil ancak patent var lisans var. Çin sallar mı patent falan diyebilirsiniz. Sallamazsa memleketi dışında araba satamaz o zamanda konu kalmaz.

Ben yine aynı görüşteyim. Adamlarda mühendislik falan yok. Endüstriyel tasarım kültürü yok yaptıkları işlerin tamamı hammadde israfı.

Bence iç pazara hakim kalacaklar, tıpkı huawei gibi. Ancak dış pazarlarda korkulan olmayacak. Pil konusunda da iyi bir tedarikçi olabilirler. Bu kadar.

Mekanik kontrollü olmayan her şeyde çip kullanılıyor aslında. Yukarıda da dendiği gibi çip denince aslında aklımıza bilgisayardaki veya telefonlardaki gibi işlemciler geliyor ama programlama yapılabilen veya sadece bir amaca hizmet etmesi gereken sistemlerde çip kullanmak gerekiyor. Mesela göstergede voltajı düşüren çip ayrı, km sayacını çalıştıran ayrı, dijital ekranı kontrol eden ayrı, arıza kodlarını takip eden ayrı vs vs gibi pek çok çip var. Bunların yanında Abs beyni, konfor ünitesi, lastik basınç, enjeksiyon, ateşleme, airbag ve airbag ateşleme, kemerler, led farlar, klima, koltuk ısıtma, soğutma, şanzıman vs vs gibi gidiyor.

Çin'in bunları tek başına üretmesi zor. Çin'in arge sistemi olanı kopyalayıp üzerine geliştirme şeklinde ilerliyor hep. Çin'den bir VW, bir Mercedes çıkabilir ama bir Delphi, bir Bosch vs. çıkarmaları çok zor. En basitinden, Çin'in geriden gelip tekel olduğu telefon sektörü. Her yıl zibilyon tane marka zibilyon tane şey çıkarıyor. Ekranın parlaklığını arttırmaktan, kasanın şeklini değiştirmekten başka bir ilerleme yok telefon sektöründe. Ama otomotiv sektörü, telefon sektörüne göre daha regüle ve daha önemli bir sektör. Ekranı kırılan telefonu çöpe atabilirsin ama çamurluğu veya kapısı değişecek arabayı çöpe atamazsın.

Dediğiniz pek çok şeye katılıyorum. Mesela Çin'in marka oluşturabilme kapasitesi yok, o kültürleri yok çünkü ve çalamıyorlar bunu bir türlü, çalınabilecek bir şey değil zaten, o yüzden Çinli ürünlerin satış sonrası veya servis kısmı daima sorunlu oluyor. Bu yüzden özellikle son dönemde Çin Devletinin maddi manevi desteğini arkalarına alıp çalışamalar yapsalar da, hatta üstüne dünya çapında devasa reklamlar yaptırsalar bile bir eşiği aşamıyorlar...

Fakat ben mühendislik yok kısmını anlayamadım. Bunu biraz açabilir misiniz?

Mühendislik yok;

1 - Çinliler herhangi birşeyin tamir edileceğini düşünmezler, düşünmek istemezler. Onlar için satılabilecek kadar çalışması kafidir.

2 - Çinliler görüntüde çalışan şeylere odaklanır. Sistemin verimliliği, normlara uygunluğu, stres yükünün dağılması ancak satışa engel oluşturursa umurlarındadır.

3 - Mesela Xiaomi SU7 Bosch marka ESP sistemi kullanır. Bu sistemi Bosch size tedarik ettiğinde örnek uygulama kitleri ve dokümanları verir. Bunu araca uyarlamak iş değildir. Aynı şekilde entegre devreler veya mikro denetleyicilerde beraberde örnek şemalar ve uygulamalarla gelir. Bunları çalışır hale getirmek görece basit bir iştir. Bunların tamamını bir araya getirerek uyumlu çalışmasını sağlamak ve aralarında bulunan iletişimi kurgulamak başlı başına bir mühendisliktir ve onlar araçlarının olmamışlık hissinden bilindiği üzere bunu beceremezler.

4 - Malzeme biliminde zayıftırlar. İşlerin vereçetelerin püf noktasına hakim olmadıkları için malzeme üretildikten sonra benzerleriyle arasından ömür ve dayanım açısından problemler olur.

5 - Üretim ve tasarımlarında süreklilik yoktur. Bir tedarikçinin değişmesi veya daha ucuzunun bulunması, bir süreci kısaltabileceklerini keşfetmeleri hesaplanmayan köklü değişiklikler getirir. Bunun sonucunda üretilmeyen yedek parçalar, güncelleme gelmeyen yazılımlar veya üretilmiş olması anlamsız kalan servis ekipmanları ortaya çıkar.

Yani sabaha kadar sayabilirim. Gerçekten adamların işi gücü hammadde israfı. Kervan yolda düzülür kafasında gidiyorlar. Kendi ekonomik dinamikleri içinde belki anlamlıdır bilemiyorum. Ancak bizim veya avrupanın huyu olan uzun sahiplik süreleri, servis desteği, ürün modeli yenilerken köklerine bağlılık sayesinde ikinci el değerinin korunması veya onarım hakkı gibi konulara çok uzaklar.

Yok süper güç olacaklar yok şöyle olacak yok böyle olacak falan hikaye. Seksenlerde aynısını Japonya için diyorlardı. Ne oldu? Birşey olmaz yani. Geleneksel üreticilerin zarar ettik diye ağlayıp zırladıklarına bakmayın onlarınki kardan zarar. Batılılar işini bilir.

@EagleTibet

Teşekkürler detaylı açıklama için :D