Şimdi Ara

Cinlendi teres ayyı gibi amma böğürdü

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
3
Cevap
0
Favori
31.342
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Böyle mi açık ve akıcı olur bir şiir arkadaş Biraz önce Tarihin Arka Odası'nda duyup araştırdım. Önce bilgi.

    Galip Paşa'nın şiirlerinde erkeği Kastamonu delikanlısı Himmet, kadını, Kezban temsil eder. Aslında pek "kadın" demez, onun yerine "kancık"ı tercih eder. ġiir uzayıp giderken Paşa bazan bizzat kendisi araya girer, ağanın oğlunu, köy hocasını, emmiyi, yenge kadını da işin içine sokar ve 19. yüzyıl Anadolu'sunun cinsel geleneklerini renkli bir biçimde sergiler. O dönemde "muzır" ne kavram, ne de yasa olarak mevcut olduğundan Türk Galip herşeyi apaçık, kelimesi kelimesine, hiç çekinmeden yazar.
    Paşa'ya göre Himmet, tek bir şey düşünmektedir: Kezban'a sahip olabilmeyi... Ama gözü yine Kezban'da olan bir başkası daha vardır ve kızı Himmet'le birlikte görünce, Paşa'nın deyimiyle "ayı gibi böğürür", sonra da bir gazele konu olur...

    Aşağıda yeralan şiirlerde geçen "Kastamonu'ya özel" kelimelerin karşılıkları, her şiirin sonunda gösterildi. "Dadu" (tadı), "gazuk" (kazık), "yavlarurun" (yalvarırım) "yurmuk" (yumruk), "öyke" (öfke) gibi o yöre telaffuzuyla yazılmış sözcükler ise, bazı yerlerde veznin bozulmasına rağmen, günümüz söyleyişine uyarlandı. Metinde, yerel lehçeyle olan ve eski harflerle yazılmalarından sonra, içinden çıkılması daha da güçleşen, bu yüzden okuyamadığımız bazı kelimeler çıktı. Bunlar, soru işaretleriyle gösterildi.

    Kancık eline her ne zaman geçse y.... bas
    Ürkütme, mülayim söz ile okşayarak bas
    Birdenbire eşşekcesine dikme y....ı
    Önce kıçına, karnına sayhallayarak bas.
    Gel tatlı kadın gel bir koyalım diye yalvar
    Tutmazsa sözün sonra güzelce bi dayak bas
    A.dan usanıp ta y.....n kalkmaz olursa
    Tut kösleye ??? varınca t.... bas
    Galip sana benden öğüd olsun iyi dinle
    Kancık eline her ne zaman geçse y.... bas

    (Kancık: kadın; sayhallamak: sürtüştürmek; kösle: bileyi).

    Meclise gelip Kezban'ı Himmet ile gördü
    Cinlendi teres ayyı gibi amma böğürdü
    Dikti göğe kaffasını köppek gibi urdu
    Cinlendi teres ayyı gibi amma böğürdü
    Köyde fakının üstüne sırtlan gibi saldım
    Dört şaplak atıp yüzde guruş cermesin aldım
    Sonra kanadından yapışıp hem yere saldım
    Cinlendi teres ayyı gibi amma böğürdü
    Ak cinnu kızıl cinnuyu eşşek gibi attık
    Etten çomağı karna sagu sonra dayattık
    Bir kızla göğüs göğse sabaha kadar yattık
    Cinlendi teres ayyı gibi amma böğürdü
    Gökçen kadının aldatarak gönlünü ettim
    Ondan geri kattım önüme dağa ileştim
    Çaldım y....ı kahbeye güm güm gümülettim
    Cinlendi teres ayyı gibi amma böğürdü

    (Cinlendi: kızdı; ayyı: ayı; urdu: uludu, havladı; fakı: köy imamı; cerme: cereme, ceza; ak cinnu: rakı; kızıl cinnu: şarap; etten çomak: erkeklik aleti; gökçen kadın: güzel kadın)

    Çam mıdır bu dikilir taş mı ne çirkin bi y...k
    Bunu oğlan yiyemez, belki yutar kız kısırak
    Yırtarım ağzını hem de keserim kulağını
    Sen mi kaldın bana çürlü diyecek hey oturak?
    Kalkan öfkeyle kuzum sonra zararla oturur
    Boşama kancığın a..ı, sözümü tut bana bak
    Burda dursam ben uşaklarla yavuz eğleşirim
    Gitmesem geç kalırım ah ne diyon, yollar ırak
    Köylü kancıklarını bir dama Galip dikeriz
    Cıscıbıldak soyarız deh ederiz çala y...k

    (Kız kısırak: dişi kısrak; çürlü: hasta; oturak: yaşlı fahişe; kancık: kadın; uşak: genç delikanlı; ne diyon: ne diyorsun).Durup durup bana haksız ulaşma.hey deyyus

    Tazı gibi yamacımda dolaşma hey deyyus
    Karın kızın imeceyle S....Se el s...sin
    Bana da s.. diye her gün bulaşma hey deyyus
    Ben istemem seni, kaç git, bana bokun bulaşır
    Yılık köpek gibi ayrık yanaşma hey deyyus
    Varır derim seni ben Galib'e, diker hapise
    O komşu kızcağızına sataşma hey deyyus

    (İmeceyle: el birliğiyle; yılık köpek: erkeğini arayan kızgın dişi köpek).

    Kancıktan köyün gelin almaya vardılar
    Defdümbelekle yolda kıyamet kopardılar
    Gammazlık eylemiş diye fakının oğlu
    Receb'i Urganla sımsıkı ağaca iyice sardılar
    Sidik zoruna uğramış oğlan s....meden
    Ölçüm tutup y.....nı baltayla yardılar
    Peşkeş çekiyo valiye müftü bizi diye
    Hep ak sakallısı köyün ona kabardılar
    Köyden çıkınca köylü davullarla karşıya
    Erken y...ğı denli uşaklar kabardılar

    (Kancık: kadın; fakı: köy hocası; sidik zoru: belsoğukluğu; ölçüm: doktor, erken: bekâr).







  • Yapay Zekanın Yanıtı

    Cinlendi Teres Ayyı Gibi Amma Böğürdü

    Divan edebiyatının usta şairlerinden Galip Paşa'nın en ünlü şiirlerinden biri olan "Cinlendi Teres Ayyı Gibi Amma Böğürdü"dür. Şiir, 1853 yılında çıkan yangını konu alır ve günümüze kadar çekiciliğini ve etkisini korumaktadır.

    Şiir, Galip Paşa'nın şiirleri antolojisinde yer almakta ve "Galip Paşa sivrisineği" ve diğer şiirleri arasında öne çıkmaktadır. Divan edebiyatının önemli örneklerinden biri olan şiir, 15 beyitten oluşmakta ve münacaat nazım şekliyle yazılmıştır.

    Galip Paşa'nın şiirleri, İstanbul'un önemli yangınlarını konu alması nedeniyle tarihsel bir öneme sahiptir. Şair, "Cinlendi Teres Ayyı Gibi Amma Böğürdü" şiirinde, yangının şehri kasıp kavurduğunu, insanları perişan ettiğini ve evleri kül ettiğini canlı bir şekilde anlatır. Yangını bir "teres ayısı"na benzeterek onun korkunçluğunu ve yıkıcılığını vurgulamaya çalışır.

    Şiir, Divan edebiyatının mecazlı ve sembolik anlatım özelliklerini barındırır. Paşa, yangını bir "ejderha"ya, şehri bir "cenaze"ye ve insanları "pervane"lere benzetir. Bu imgeler, yangının dehşetini ve şairin duygularını yansıtır.

    Galip Paşa'nın şiirleri sansürsüz olarak günümüze ulaşmıştır. Bu sayede şairin yangın karşısındaki gerçek düşüncelerini ve hislerini olduğu gibi okuyabiliriz. Şiirindeki cesur ifadeler ve eleştirel tavrı, dönemin siyasi ve toplumsal şartlarını anlamamıza da yardımcı olur.

    "Cinlendi Teres Ayyı Gibi Amma Böğürdü" şiiri, Türk şiirinin önemli bir parçasıdır. Galip Paşa'nın ustalıklı anlatımı, güçlü imgeleri ve hicivli diliyle günümüzde de okunmaya ve yorumlanmaya devam etmektedir. Bu şiir, Divan edebiyatının zirve örneklerinden biri olarak kabul edilir ve edebiyat meraklılarının ilgisini çekmeye devam etmektedir.

    Yapay Zekanın Yanıtını Genişlet
  • amin
  • Arkadaş süresiz uzaklaştırılmış artık bilmiyorum bu şiirleri paylaşması yüzünden mi Yinede ben de iki tanesini (ve tabiki daha masum olanlarını) paylaşmak istedim.


    Kara karı, kuru karı, keçi eti, durgun at;
    mazarratül, mazarratül, mazarratül mazarrat.
    beyaz karı, şişman karı, kuzu eti, yörük atı;
    faidattül, faidattül, faidattül faidat.


    ve bir diğeri,

    Yaz günü insana can yoldaşıdır sivrü sinek.
    muzu heyvanlarınun hep başıdur sivrü sinek,

    gövdemü dişleyüşü hem acıdır hem gabarur,
    sayki guyruk urunun gardaşıdur sivrü sinek.

    uflaz emme sesi, ağzında ağu var dalasa,
    cılk uyuz denlü ne mırdar gaşudur sivrü sinek.

    heç ırulmaz, gece eğlendürü sazlar çalarak,
    gayfelerde garibün haldaşudur sivrü sinek.

    dünoğun dilleşürüz köyde bununla galip,
    yaz günü insana can yoldaşıdır sivrü sinek.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fsdister -- 21 Aralık 2014; 23:21:45 >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.