Şimdi Ara

Çinlilerin teknolojik ve ekonomik alanda ilerlemelerinin sebebi (Okuyun bilgilenin!) (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
78
Cevap
1
Favori
2.723
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Biz de betonla kalkınıcaz inşeAllah...


    2090 gibi kalkınırız bu gidişle...Çinlilerin teknolojik ve ekonomik alanda ilerlemelerinin sebebi (Okuyun bilgilenin!) 

  • quote:

    Orijinalden alıntı: mystiery_

    Çin’in yabancı şirketlerin pazara girişine getirdiği kurallar, ülkenin ekonomik ve teknolojik kalkınmasında önemli bir rol oynadı. Çin, özellikle 1980'li yıllardan itibaren dışa açılma ve reform politikalarını uygulamaya başladı. 1978'de Deng Xiaoping’in liderliğinde başlatılan bu reformlar, Çin’in küresel bir üretim merkezi haline gelmesinin temelini attı.


    1. Ortak Girişim Zorunluluğu (1980'ler)

    1980'li yıllarda, Çin’e yatırım yapmak isteyen yabancı şirketler için en önemli şartlardan biri yerel bir Çinli şirketle ortak girişim (Joint Venture) kurmalarıydı. Bu politika, özellikle otomotiv, telekomünikasyon ve ağır sanayi gibi stratejik sektörlerde uygulandı. Örneğin, 1984 yılında Alman otomobil üreticisi Volkswagen, Çin’in Şanghay şehri yakınlarında bir Çinli ortakla birlikte fabrikasını kurdu. Bu model sayesinde Volkswagen gibi firmalar, Çin pazarına girerken teknolojilerini ve işletme bilgilerini Çinli ortaklarıyla paylaşmak zorunda kaldılar. Böylece, Çinli şirketler yabancı ortaklarından çok değerli teknolojik bilgi birikimi elde etti.


    2. Know-How Paylaşımı (1990'lar)

    1990’larda Çin hükümeti, yabancı şirketlerin sadece ortak girişimler kurmasını değil, aynı zamanda teknoloji ve üretim süreçleriyle ilgili bilgileri Çinli şirketlerle paylaşmalarını zorunlu kıldı. Bu, üretim teknikleri, mühendislik süreçleri, tasarım ve kalite kontrol gibi önemli bilgilerin Çinli şirketlere aktarılması anlamına geliyordu. Örneğin, General Motors (GM) gibi büyük otomotiv devleri Çin pazarına girdiklerinde bu teknoloji paylaşım şartlarına uymak zorundaydılar. Bu süreç, Çin’in otomotiv sektöründe kendi markalarını geliştirmesine ve uluslararası rekabet gücünü artırmasına katkıda bulundu.


    3. Yerli Üretim Şartı (2000'ler)

    2000'li yıllara gelindiğinde, Çin artık sadece teknoloji transferiyle yetinmedi, aynı zamanda birçok sektörde yabancı firmaların üretimlerinin bir kısmını Çin'de yapmalarını zorunlu kıldı. Özellikle otomotiv ve elektronik sektörlerinde, yabancı şirketlerin Çin'de üretim yapmaları, yerli tedarikçileri kullanmaları ve Çinli iş gücünden yararlanmaları teşvik edildi. Apple gibi teknoloji devleri de bu stratejinin bir parçası olarak Çin'de büyük üretim tesisleri kurdular. Bu durum, Çin'in hem üretim kapasitesini artırdı hem de tedarik zincirlerini güçlendirdi.


    Çin’in Teknolojik Yükselişi

    Bu stratejiler sayesinde Çin, 1990'lar ve 2000'ler boyunca teknoloji alanında çok büyük ilerlemeler kaydetti. Çinli şirketler, yabancı ortaklarından aldıkları teknolojik bilgiler ve üretim tecrübeleri sayesinde kendi markalarını ve ürünlerini geliştirdi. Örneğin, Çin'in kendi otomotiv markaları (Geely, BYD gibi) dünya pazarında rekabet edebilir hale geldi. Ayrıca, Çin, dünyanın en büyük teknoloji üreticisi konumuna yükselerek bugün teknoloji ihracatında lider ülkelerden biri haline geldi.


    Bu politikalar, Çin’in 21. yüzyılın başlarında dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olmasına önemli bir katkı sağladı ve ülke, teknoloji geliştirme konusunda kendi kendine yeterli hale gelmeye başladı.

    Çok güzel kök nedenleri irdeleyen yazı olmuş .Tebrikler

    Benzerini Japonya ,Kore de yaptı .Hep kök nedeninde benzer nedenler var .

    Nufus konusunda avantajı olması 4.sanayi devriminde bir önem arz etmiyor. Bazı yorumcular bu konuda yanılıyorlar ,ucuz imalat için yukarıdaki nedenler olmadan ilerleme kaydetmek mümkün değildir .

    Teknoloji transferi işin kök nedenlerinden birisidir .Bir ürünün taklidini çok kolay yapabilirsiniz ama onlarca, yüzlerce yıllık geliştirme birikimindeki püf noktaları taklit yaparak çözemezsiniz .Süreçlerin yönetimi ve silsilesi ,yan sanayi bilgi birikimi sıçrama yapmak için gerekli kritik noktalardan birisidir .

    Size ek olarak ,daha derinlerdeki organizasyon ve sermaye birikimi ve yatırımı konusunda ingiliz aklının olduğunu iletmek isterim .

    İngiliz derken tabii ki ingiltereden bahsetmediğimin altını çizmek isterim .Burada teknoloji ve organizasyon için bir üst akıl yönetimi mevcut.Paranız olsa da ,nasıl yaoacağınızı bilseniz de bu konuda geçmişiniz de olsa ,yönetebileceğiniz halk ve yönetim sistemini analiz etmeniz gerekiyor .Bu işte ingiliz sermaye ve aklı çin tarafını kontrol edebileceğini Hong kong gibi bir şehri 100 yılda deneyerek öğrendi. Yani özetle aslında o coğrafyada bir proje şehir denemesi içşn yeterince zaman ve halk idaresi konusunda tecrübeli bir halde idiler .

    2000 yılı öncesinde devir yapıldığında herkes Çin in kazandığını düşündü, aslında bir sonraki 50 yılı planladıklarını (ingiliz aklı) bugün anlayabiliyoruz .

    Artık hem Avrupa hem de USA için çok geç. Ağır bir tanker gibi yavaş yavaş hızlanan tankerin ,makinaları stop etse bile uzun süre hareket halinin süreceğini herkes tahmin edebilir .

    Buna Atalet gücü diyoruz

    Bu süreç dünya çapında ekonomik bir buhran ile motorlar kapatılıp mevcut durum analizi ve stratejisi gerektiriyordu .

    Bu STOP işlemi için Covid furyası planlanmıştır ve maalesef başarıya ulaşmıştır .Teorik olarak nerelerde sıkıntı çıkacağı bilinse de pratikte ne zorluklarla karşılaşılacağı konusunda pratik olarak analizler gerekli idi. Bilgisayar ve yapay zeka analizleri de pratik olarak düğüm noktalarının ne olduğunu tam olarak analiz edemez idi .

    Bunu da pratikte deneyerek verilerin sonuçları konusunda büyük bir deneyim elde edilmiştir .Geriye dönerek meşhur hastalık dönemi sonunda ölüm ve vaka sayılarını ülkeler bazında analiz edebilirseniz ,organizatörlerin nerede olabileceği konusunda daha istatistiksel veri elde etmiş oluruz

    Peki karşı taraf uyuyor mu ,karşı derken ülkeleri kasdetmiyorum onlar sadece kukla hükümetlerdir .

    Tabii ki onların da bazı çabaları var ama pratikteki sonuçları için maalesef büyük güçlerin çarpışması gerekiyordu -ki bir anda trompet devreye girdi fırtına gibi kararnameleri ile hergün bir sayfa açılsa da bunların önceden çalışılmış stratejiler olduğu gözden kaçmıyor, diye düşünüyorum .

    Sonucu sanıırm ilk önce bir ekonomik buhran ile netleşecek ,borçlu devletler bu konuda zayıf noktalarının ne olduğunu çok iyi biliyorlar .

    sonrasını da bekleyerek göreceğiz



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 7 Şubat 2025; 14:55:9 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • toyotasa

    ford otosan

    hyundai assan


    sonuç:


    Çinlilerin teknolojik ve ekonomik alanda ilerlemelerinin sebebi (Okuyun bilgilenin!)



    çin sun tzu ekolünde ilerliyor ve sermaye baronları tarafından yeni merkez haline getiriliyor. paraları londra'daydı sonra wall street'e taşıdılar şimdiyse çin'e. türkiya içinse siyasal iktidar bir kuşak bir yol projesiyle ticaret yolu olacağız emperyal olacağız diye masallar pazarlıyor. sivas demiryolu, kuzey marmara otoyolu, çanakkale, bursa, istanbul köprüleri, avrasya tüneli hepsi proje kapsamında. limanlar özelleşti, enerji ve tüm üretim özelleşti. liberal politikalar eşliğinde ülkenin YEKPARE halde ayakta kalma ihtiyaçlarının tamamı sermaye baronlarına devredildi. şimdiyse ülkeyi kocaman bir han haline getirmek çinden, avrupaya gidecek olan üretimin bekçişi yapıyorlar. demografik dönüşüm ve çöketilmiş ekonomi, hiper enflasyon birbirine bağlı şeyler ve tesadüfi hatalardan dolayı değil.


    çinde ayda 5 dolara çalışıyorlar diye masallar anlatılırdı 2000 sonrası erken dönemde ve şimdi çin modeli uygulayacağız diyor siyasal iktidar. yazılacak çok şey var anlatmakla bitmez. meselenin özü Türkiya kendi kendine yetebilen bir ülke olarak doğdu bugünse göbekten bağlı olmakla kalmadı sermaye tarafından ele geçirildi. şartlar istiklal harbi döneminden daha ağır ve henüz bu ülke hakettiğini yaşamadı.





  • vezir kullanıcısına yanıt

    tebrik ederim güzel yazı.


    pekin'de başlayan demiryolu londra'da bitiyor. bizim bıyıklılarsa bu durak kahyalığının pazarlamacılığını... arap müşteri avında istanbul taksicisinden daha geniş vizyonları olmadığına şüphem yok. refah, tarih boyunca batıdan doğuya, doğudan batıya yer değiştirdi durdu. ama bu yeminliler bu ülkeye çile çektirmek için birbirleriyle yarışıyor. dünyada halihazırda tam da şuan doğmakta olan ve tanık olduğumuz distopyanın insanlığın tüm ulusları için bir felaket olacağına inanıyorum. biz Türklere biçilmiş bu yekpare ama Türksüzleştirilmiş Türkiye'de yaşama rolünün gerçeğinin farkında olanlardanım. hayatımı bir ahmak olarak yaşamamak üzerine sürdürmeye çalışıyorum. insanlığın üzerine çöken bu karanlık sermaye gücünün herhangi bir ulusu sevmediğine şüphem yok. o yapmak istediklerini birilerine yaptırıyor hepsi o. insanın ancak ulus ve sınıf bilinci ile insan kalabileceğine inanıyorum. bu sebeple din-dil-milliyet'e savaş açmış bir güçle karşı karşıyayız. hong kong modelinin istanbul'da uygulanacağını, istanbul'un kedisine ait belediye anayasası sürecinin başladığının ekümeniklik ile bağlantıları olduğunun üçe bölünmüş bir istanbul planlandığını da biliyor olmalısınız.


    yıllarca amerika süper güç diye pazarlayanlar bugün çin'i pazarlıyor değişen bir şey yok. amerika da katil çin de katil. gözümde zerre farkları yok. İstiklal Marşı'nı yazmış olan ve ilk kelimesi KORKMA ile başlayan Türk milletine karşı kurulan tezgahların bir gün bozulacağına inanmak zorundayız. millete rağmen milletten yana jakoben ihtilalci bir yönetime ihtiyaç var.





  • ebedidevlet kullanıcısına yanıt
    quote:

    hong kong modelinin istanbul'da uygulanacağını, istanbul'un kedisine ait belediye anayasası sürecinin başladığının ekümeniklik ile bağlantıları olduğunun üçe bölünmüş bir istanbul planlandığını da biliyor olmalısınız.


    evet üzülerek maalesef biliyorum ,kanal istanbul projesi de bunun bir ayağı idi.

    Konuyu biraz daha eskiye taşırsak filmin senaryo yazarlarını görmeyi başarabiliriz.

    "Galata bankerleri " konusunun bilmeyenler için araştırılması gereklidir .

    Önce Osmanlı imp .zayıflamış yönetimine para ve zamanın teknolojisini getirmek üzere sızarak altın bazında imparatorluğu borç batağına sürüklediler . Kağıt paraları bastılar ve değersizleştirdiler

    sonra son darbeyi osmanlı imp.içindeki halkları ayaklandırarak askeri ve orduyu meşgul ettiler ,

    son darbeyi de www1 içine çekerek nihai önceden detaylıca planlanmış ilhak projesini devreye soktular .

    Tabii ki şimdi geriye dönerek bunu görmek kolay ama o zaman şartları entellektüel kesimi de taraf yaparak kendi içinde güç mücadelesine iteklediler ,artık bilemiyorum ilahi bir müdehale mi oldu ,kader mi ! ama sonuçta bir kurtarıcı ve ulus millet kavramını özümsemiş lider olan Mustafa Kemal ATATÜRK , bütün sinsi planları çöpe attı ve ilerisi için neler yapmamız, neye dikkat etmemiz gerektiğini de ileterek kritik noktarı da uyararak maalesef ( bana göre profesyonelce zehirlenerek ) hayata veda etti.

    Özetle planlar yy bazında yapılıyor ,ingiliz aklı oldukça sabırlı ,planlı,zekice ve yavaş olarak devreye alınıyor .Bizim durumumuz belli sonuç için yine bir.lider beklemek bugün için çom büyük şans olur. Ama ülke ve millet kaderinde varsa bir çıkış yolu da belirebilir .

    Şimdi yine ÇiN konusu incelenirse 2000 sonrası adımlarının şans olmadığını bunun detaylı bir plan ve sermaye akışı ile şekillendiği görülebilir .Seçilen modelin zaten ülke şartlarına ve insanlarına uygun olması gerekir ki başarılı olabilsin .

    Her adımları planlı ama ciddi bir zeka da var ki bana bunun yapay zeka veya farklı bir gerçeklik ile olması sanki kuantum bilgisayarları 20-30 yıldır çalışıyor gibi düşündürüyor .

    Bunca korelasyonun planlanması içerik olarak mümkün ama her ülke ve toplum davranışı bir değil .Sanki önceden geleceği bilen bir dokunuş var ki bu da beni korkutuyor

    Gelelim Çin ipek otoyolu ve demiryolu projesine ,

    Bu bir aşamalı plan tüm ülkeleri ve alternatif güzergahları içine alan bir senaryo ve birçok aşaması tamamlandı bile .

    ilk sorulması gereken şey neden Londra değil de mesela Lizbon veya Fransa Atlantik kıyısı değil .Sorularımız bize cevabı da getirecektir .Başlangıcı Çin çünkü üretim orada ama bitiş noktası neden Avrupa daki diğer AKDENİZ kıyıları değil de kuzeyde yakında iklim krizini de yaşaması muhtemel bir nokta.

    Cevaplar nedeni ortaya çıkaracaktır.

    Mesela Pakistan liman işletmeleri neden Çin menşeyli bir firma tarafından işletilmektedir .

    Madem bir güzergah var mesela neden direk Rusya ya girip tek kalemde sorunsuz Romanya veya polonya'ya kadar gidip oradan alternatif yapılmamıştır .Sorunlu birçok ülke ile planlama bunu ülkemiz de dahil sermayedarlar için de bir risk değil midir ?

    Ben hazır cevaplar ile değil " balık tutmayı öğreten" felsefenin yanındayım bu nedenle önce forum okuyucularının derinlemesine düşünmeyi öğrenmesi lazım ki PLAN için öngörülerin kendi cevapları veya fikirleri olabilsin .

    Günümüzde bilgi artık çok kolay ulaşılabilir durumdadır ama bunun içinden bizleri bulmacayı yapan değil ,bulmacayı tasarlayan bireylere dönüşümü için ,önümüze gelen herşeyin bir amacı olup olmadığı, bize topluma, ülkeye faydasının irdelenmesi gerekmektedir .

    Eksik olan en büyük noktamız burasıdır .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 7 Şubat 2025; 20:38:10 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • Guest-C310C162A G kullanıcısına yanıt

    Nuri Demirağ in yaptığı uçaklarin motorlari ne marka imiş. Araştırmışsın madem ...




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi firat_kilic -- 9 Şubat 2025; 18:18:35 >
  • quote:

    ÇİN İLK 10'DA EN ÇOK ÜNİVERSİTESİ BULUNAN ÜLKE KONUMUNDA

    ODTÜ URAP'ın sıralamasında, "dünyanın en iyi üniversitesi", geçen yıllarda da olduğu gibi yine ABD'de bulunan Harvard Üniversitesi oldu. Fransa'dan Paris Cite Üniversitesi 2'nci, Kanada'dan Toronto Üniversitesi de 3'üncü sırada yer aldı.
    Dünya sıralamasında ilk 10'da yer alan diğer üniversiteler ise şöyle sıralandı: "İngiltere'den College London Üniversitesi 4'üncü, Çin'den Zhejiang Üniversitesi 5'inci, Çin'den Shanghai Jiao Tong Üniversitesi 6'ncı, Çin'den Tsinghua Üniversitesi 7'nci, İngiltere'den Oxford Üniversitesi 8'inci, ABD'den Stanford Üniversitesi 9'uncu, Çin'den Peking Üniversitesi 10'uncu."
    Çin, ilk 10'da 4 üniversitesinin yer almasıyla sıralamada en çok üniversitesi bulunan ülke oldu. Çin'i 2'şer üniversite ile ABD ve İngiltere, 1'er üniversiteleri ile Fransa ve Kanada takip ediyor

    kaynak :Habertürk


    süper güç olmanın temel nedenlerinden birisi üniversite sıralamasında başlarda yer almanın önemidir .
    Çin ilk on sıralamasına birçok fakülteyi koyarak aslında gelecekteki yerini de şimdiden bizlere gösteriyor .Arge konunun kritik noktasıdır ve sanayi bu yetişmiş beyinleri üniversitelerden transfer eder.
    30 yıl önce belki zeki beyinler ABD üniversitelerine giderek oradaki sanayi ve lab .için bir fırsat olarak görülüyordu.Şimdi artık kendi ülkesinde hem fırsat hem de yüksek yaşam standartı olacağı için Çin in gerçek dinomosunın(insan) elektrik kaynağını üreterek katkıda bulunacaklarını gösteriyorlar.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • Ayrıca 24 yıl önce Güney kore ile aynı kişi başına düşen milli gelire sahiptik. Bu bakımdan çok tutarlı bir kıyaslama olacaktır. Bakalım;
    Onlar yatırımını bilime , biz ise betona yaptık.
    Gelinen noktada dünyanın en büyük ekonomileri arasında onlar 11. Sıraya yükselirken biz ilk 20 den düştük.
    Onların teknolojiye yön veren dünya devi markaları varken biz üretemez hale , üretirse bile ürettiği 10 dolarlık ürün için 8 dolar ara ürün ithalatı yapmak zorunda olan içinden çıkılamaz bir kısırdöngüye düştük.
    Onların pasaportu dünyanın en değerlileri arasında yer alırken biz fakir ortadoğu ülkelerinden bile red alan en çöp pasaportlarından seviyesine dönüştük.
    Paramız da aynı şekilde 14 yıl iç savaş yaşayan suriye lirası, 3 yıldır rusya karşısında varoluş savaşı veren ukrayna grivnası karşısında dahi değer kaybetti!!!
    Gidilecek yön belli iken halen tam tersine yok evrimi kaldır yok rehberlik derslerine camii hocaları girsin gibi tuhaf şeyler peşinde koşmak ..?!?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Gidilecek yön belli iken halen tam tersine yok evrimi kaldır yok rehberlik derslerine camii hocaları girsin gibi tuhaf şeyler peşinde koşmak ..?!?


    Aslında yön uzun zamandır belli idi ,bu uzun vadeli planı bozacak sistemleri kendi elleriyle getirdikleri liderler vasıtasıyla belki ilk başlarda yabancı menşeyli okul programlarıyla (Oktay Sinanoğlu nun bu konuda uyarıcı kitap ve mesajları bulunuyor ) sonra toplumun ayrışması için siyasi kutup yaratarak 70 li yıllar , sonra paranın değersizleştirilmesi için atılacak adımların devreye sokulması ve devlet kurumlarının satışı 80 ler ve 90 lar ,pkk sorunu ile insan kaynağı ve askeriyenin devamlı yüksek bütçesi ile sermaye aktarımının kanalize edilmesi gibi 10 veya 20 yıllık planlar ile toplum ve sermaye kanalize edilmiştir

    son darbeyi de yetiştirilmiş gençler ile askeriye ,finans ,hukuk alanında devşirme yöntemiyle sistemi kilitleme için adımlar atarak çözülmeyi hedeflemişlerdir .

    Halen bu adımlar başka adımlar ile devam ediyor ve bunun tesirlerini herkes günlük olarak yaşamaktadır .Detaya bilerek girmek istemiyorum malum nedenleri biliyoruz .

    Yani işin özünde belki basit olarak tepedekilerin hatası gibi görünen şeyler aslında onların da itildikleri durumun orta vadede yansımasından başka birşey değildir.

    Bir ülkenin kalkınmasında temel unsur bilim ,sanayi yetişmiş mühendisler,teknik elemanlar ve kalifiye işçilerin adımları ile birlikte aynı hedefe yürümesi ile sonuçlanabilir .

    Bir orduyu düşünelim kara kuvvetleri farklı plan ,hava kuvvetleri ayrı plan ile yürürse ne kadar iyi silah ve donanımı olsa da ileri geri elindeki kaynakları yanlış yönlendirne ile kaybeder .

    Yani güçlü olmanın ilk kuralı adınmarın eş zamanlı ve planlı olarak atılması gerektiğidir .Eğer hedeflenen noktaya istenilen zamanda ulaşılmaz ise üst akıl kadrosu B planını devreye alarak yine eşgüdüm ile haraket etmesi gerekir .

    şimdi bizim duruma bakalım eşgüdüm ile ilerleyen bir politika var mıdır ,bakanlıklar uzun vadeli plan ve eşgüdüm içinde midir ,istediği kadar para ve kaynak olsun hepsi sil baştan yapılarak sadece sermaye insan ve para ile çözülmesi mümkün görünmemektedir .

    Çünkü asıl eksiklik ciddi yapılmış ve tüm kesimlerin fikirleri alınmış bir plan değildir ve üzerinde mutabakat sağlanmış bir eşfikir olarak görülmeyen işten verim de beklememek gerekir .

    Asıl sorun buradadır ,ne çalışan ne de üretilen kaynakların düşünülmeden günlük politikalar ve birkaç kişinin fikri ile (kimin fikri o da belli değil) uygulamaya tartışılmadan konulmasıdır .Hata farkedilince de revize adım ile ilerleme beklenmesidir

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • Çin ucuz iş gücü ile dünyanın fason üretim merkezi oldu ve Örneğin Apple dahil Çin'de üretiliyor her ürünün bir taklidini yapmayı başardı kendileri ürettikleri için


    Türkiye'de doları 35 TL çıkarıp üretim merkezi olacaktı yabancı yatırımcı akacaktı ama Hakim Savcı Bilirkişi Adalet bir kişinin inisiyatifinde olunca kimse gelip milyon milyar dolarını Türkiye'ye bağlamaz malesef


    Çin komünist dikta rejimi olsa da Kanunlara Adaletin Yasama yürütme yargının bağımsız olduğu bir ülke bu yüzden Amerikan Apple şirketi bile hala Çin'de fason üretimini yapıyor vs vs


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.