Şimdi Ara

COJ:Cartel İnceleme

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
3
Cevap
0
Favori
1.205
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Takvimler 2007 yılının haziran ayını gösterdiği zaman diliminde, ilk CALL OF JUAREZ piyasaya sürülmüştü. Hali ile, oyun camiasını yakından markaja almış ve western temalı oyunların azlığından yakınan ben tipinde oyun severlerin ilgisine mazhar olmayı gayet kolay bir şekilde başarmıştı. COJ; fps türüne yenilik getirmiyordu ama görsellik ve atmosfer olarak gerçekten mükemmeldi. Mesele oyun olduğu vakit, bu iki özellik inanın bana grafiklerden çok daha etkili bir şekilde kendilerini barındıran oyunları '' güzel oyun'' mertebesine yükseltebiliyor. Atmosfer ile beraber ilk COJ, RAY McCALL isimli unutulmaz bir karakter sunuyordu oyun dünyasına. Oyun tuttu, sevildi, oynandı. Ve tüm bu elementler kaçınılmaz bir şekilde ikinci yapım için yapımcıları heveslendirmiş, oyunu sevenleride bir heyecana gark etmişti.

    İkinci oyun CALL OF JUAREZ BOUND IN BLOOD; 2009 yılında ve yine haziran ayında sevenlerine kavuşmuştu. Senaryo olarak ilk oyunun öncesi anlatılan sözde devam oyunun da (devam oyunu dediğin ileri doğru gider değil mi ) ilk oyun gibi oldukça başarılıydı. Atası konumunda ki ilk oyundaki platform öğeleri kaldırılmış, daha hızlı bir oynanışa sahip hale gelen yapım kişisel kanaatimce ilkinden daha başarılı bir yapım oluvermişti.

     COJ:Cartel İnceleme


    İlk iki oyunu oldukça sevmiş (bilhassa ikincisini) ve bitirmiş bir oyuncu olarak, üçüncü oyunun duyurulmasına hayli sevinmiştim. At üzerinde ve RAY McCALL kontrolüm altında, vahşi batıyı toza dumana katacağımı hayal ederken; oyunun günümüzde geçeceğini öğrendiğimde biraz hayal kırıklığına uğradığımı söylemek abartı olmaz. Lakin önceki oyunların kaliteli olması ve iki oyunda da firmanın iyi iş çıkarmış olduğunu görmenin üzerimde bıraktığı rahat bir hava vardı. Referanslar sağlam olunca; nasıl olsa vasat bir yapıma imza atmazlar diye düşünüyordum. Sağlam bir aksiyon, iyi bir konu, oyuna uygun atmosfer ve bir şekilde günümüze uyarlanmış alıştığımız COJ öğelerinin içinde olduğu güzel bir yapım bizi bekler diyerek kendimi avuttum durdum . Derken Temmuz ayının son haftalarına doğru oyunumuz görücüye çıktı. Oyunu aldım. İçimde tatlı bir sevinçle oyunun karşısına geçtim...... Keşke geçmez olsaydım. Bu girizgahın incelemenin başında biraz sert olduğunun farkındayım ve bunu kabul ediyorum. Bu sebeple buradaki cümlelerimi incelemenin en sonuna bırakmak sanırım daha uygun olacaktır. Gelelim ŞAHANE!! oyunumuza.

    Call of Juarez: The Cartel

     COJ:Cartel İnceleme


    Yayıncı: Ubisoft
    Geliştiren: Techland
    Çıkış: 7/19/2011
    Platform: PC, PlayStation 3, Xbox 360

    Evvela Konu

    Meksika tanjantlı bir uyuşturucu şebekesi, merkezi Los Angeles’ta bulunan ABD Adalet Bakanlığı’na bağlı Uyuşturucu İle Mücadele Ajansı’na (DEA) bombalı bir saldırı yapar. Saldırı; birçok polis memurunun ölümüyle sonuçlanır. Bu saldırının ardından devreye biz ve ekibimiz gireriz ve olayları derinlemesine araştırmaya başlayarak maceranın orta yerine balıklama dalarız..

     COJ:Cartel İnceleme


    Saldırının hemen akabinde, Meksika hükümetine karşı sert tavrını derhal gösteren ABD hükümeti (ki bu en iyi yaptıkları şey), ülkeler arasında yıllardır süre gelen barış ortamının tekrar imar edilmesi için (ahanda bu da en iyi yaptıkları ikinci şey) olayların izini sürüp faillerin ortaya çıkarılmasını sağlamak amacı ile üç kişilik özel bir tim kurar. LAPD'den (Los Angeles Polis Teşkilatı) Ben McCall (Anlayacağınız üzere ilk oyundaki McCall kardeşlerin 40. göbek akrabası ehü ehü), DEA’dan (Drug Enforcement Administration) Eddie Guerra ve tabiki FBI’dan Kimberly Evans. Hal böyle iken oyun başlar ve gidişat içerisinde hikaye örgüsü, basit bir devlet sorunu ve uyuşturucu şebekesi operasyonu olmaktan çıkar. Mevzular dallanır, budaklanır.

    Ön yükleme v.s istemeden, The Cartel ani bir hareketle hemen başlar. Ana menüden önce sahne alan intro, en başta ben olmak üzere serinin hayranlarını oldukça şaşırtmıştır eminim. Bir türlü sevemediğim Rap müziği desteğini ardına alan video, bende hiç te iyi hissiyatlar uyandırmadı. Ana menü ise çok sade (kötü demek istemiyorum, o sebeple sade kelimesini dikkatle seçtim) ve tasarım son derece özensiz. Fikir ise çok iyi ve orjinal hehe. Siyah zemin üzerine kondurulmuş büyük bir tabanca resmi. Aman ne fikir ne fikir..
    Seçenekler kısmı ekranın sağ köşesinde. Günlük hayatımda bile her daim sadelik tercihimdir. Doğru kullanılan sade tasarım, cafcaflı ve bol renkli ekranlardan daha çok işe yarayıp, daha akılda kalıcı olabilir ve çok çarpıcı sonuçlar çıkarabilir. Örnekleri çoktur. Limbo mesela. Ancak Call of Juarez: The Cartel bu konuda da fena halde eksik puan alarak, bozuk siciline bir çeltik daha kazandı diyebiliriz.

    Call of Juarez: The Cartel Başlıyor

    Emirimize sunulan üç karakterinde farklı özellikleri var. Pek çoğunuz gibi bende, önceki oyunlardan tanıdığım RAY McCALL’un soyundan gelen BENJAMIN McCALL’u seçtim ve oyuna daldım. Bizim oyuna başladığımız zaman dilimi olayların 3 hafta sonrasını gösteren bir flashforward ile start alıyor ve aksiyonun içine dalıyoruz. Otobanda sıkı bir kovalamaca sahnesiyle başlıyoruz hemde. Ancak filmlerdeki sahneleri oldukça etkileyici olan bu kovalamaca hadisesi (Hadise mi? Bayılırım :=)) oynanış, patlama efektleri ve grafikler açısında hiç mi hiç tat vermiyor. Hani keçi boynuzu gibi bir şey. Kemir kemir bir şey yok. Kurgu ve olaylar olabildiğine basit. Bu sahnenin ardından gelen orman bölümü, oyunun en güzel bölümü kanımca. Kıymetini bilin. Ben oranın kıymetini; oyun bitene kadar can havli ile oynadığım toplam on beş bölümün ardından anlayabildim.

    Oyunlarda normal işleyiş esasında şu şekildedir. Oyun çıkar, oynanır. Beğenilir ise devamı çıkar. Ve devam oyunları şayet başarıyı sürdürmek istiyorlar sa, önceki oyunlardan daha iyi olmak zorundadırlar. Bu her konuda geçerli olan bir kaide olmakla beraber, günümüzde en ön planda olan şey olması sebebi ile grafik konusunda da baskın bir şekilde böyledir. Call of Juarez: The Cartel maalesef grafik konusunda olumlu hiç bir gelişime imza atamamış. Özellikle ikinci oyun Bound in Blood’ın kalitesinin yerinde yeller esiyor. Burada asıl tuhaf olan şey ise; Techland'in yeni grafik motorunu kullandığı Call of Juarez: The Cartel'in eski oyunlara rahmet okutmak bir tarafa, kendine bile fayda sağlayamamış bir yapım olması. Al sana bir çeltik daha.

    Karakter modellemeleri için söylenecek en uygun tabir standart olmaları diyebiliriz. BENJAMIN McCALL, önceki oyunlardan bildiğimiz Ray McCall’un nerede ise tek yumurta ikizi. Kim Evans nisbeten daha iyi hazırlanmış bir karakter. Birine benzetiyorum ama, tam manası ile budur diyemeyeceğim. Fakat birini felaket anımsatıyor.

     COJ:Cartel İnceleme


    Animasyon kısmı ise ayrı bir facia. Karakterler yumuşak hareket etmekten ziyade, yek pare robot gibi adeta. Yüzlerdeki bakışlar sabit, hissiz ve donuklar. Özellikle oyun içinde bunu fark etmek aşırı derecede can sıkıcı ve atmosferden uzaklaştırıcı bir etki yapıyor doğrusu. Bu felaket durum maalesef ara videolarda da ara vermeden devam ediyor. Görünmeyen duvarlar ve arkamızda koşarken bir anda önümüzde beliren düşmanları ise hiç saymıyorum bile. Yapay zeka agresif ama çok iyi değil. Yanımızdaki iki eleman siperin arkasındaki düşmanın yanına gidip öldüreceğine, sırtını ona dönüp mal gibi bekleyebiliyor ve o geri zekalı düşmanda onları vuracağına uzakta olmama rağmen bana saldırıyor. Bu bizzat yaşanmış bir tecrübe inanın.

    Düşmanlar animasyon konusunda bir parça daha özenli. Vuruldukları zaman yere düşüş animasyonları oldukça başarılı. Kurşun vuruş hissiyatı ve vurulan yerde beliren yara izleri ve havaya püsküren kan efekti aksiyonu olumlu yönde etkileyebiliyor. Ancak bölgesel atış ve tepkime beklemeyin. Bu konudaki büyük üstad Soldier of Fortune'ye kocaman bir selam ola (Sadece ilk oyun).
    İlk oyunun mirası ağır çekim modu, bu oyunda da karşımıza çıkıyor. Düşmanları öldürdükçe bu moda bağlı olan bar doluyor ve dilediğimiz zaman aktif ediyoruz. Oyuna birde level atlama sistemi dâhil edilmiş ki; ne siz sorun, ne de ben söyleyeyim. Sağda, solda bulduğumuz cüzdan, telsiz gibi objeleri toplayarak seviye atlıyoruz. Gerçekten dâhiyane bir fikir. Firmaya kocaman bir alkış. Bulduğumuz malzemeler ile seviye atladıkça da kilitli olan farklı silahlara ulaşabiliyoruz.

    Bitirirken

    Oynanış olarak hiçbir yenilik getirmediği gibi, güzelim seriyi böyle dandik bir oyunla lekelemelerine hala bir anlam veremiyorum. Ulan anladık seriyi modernize edeceğiz, farklı bir hikâye anlatacağız falan dediniz eyvAllah, takdir ediyorum. Bari adam gibi titizlikle bir iş çıkarında bizde helal olsun, adamlar devrim yapmışlar ama iyi olmuş diyelim. Gerçekten bu oyundan çok büyük beklentilerim vardı. Ama maalesef hevesim kursağımda kaldı. Ancak yine de oyunu midem bulanarak dahi olsa da bitirdim. Ve diğer iki karakterle bitirmeyi, mükafatı ne olur sa olsun aklımdan bile geçirmedim. Benden size tavsiye; ne yapın ne edin sakın bu oyuna bulaşmayın, uğraşacak başka şeyler bulun. Pişman olma garantinizi ben veriyorum arkadaşlar... Eski oyunları tekrar tekrar oynayın. Sonbahar, kış sezonunda çıkacak ve çoğunun klasik olacağını umduğum oyunları hayal ederek, bu şoktan kurtulmaya çalışacağım. Ancak bu nokta söylemeliyim ki benim bu sertliğim, oyunun üzerimde bıraktığı negatif etki ve sempatimin üzerine vurduğu hayal kırıklığı damgasının, inanın yanına dahi yaklaşamaz. Net olarak hayatımın en kötü oyun tecrübelerinden birini yaşadığımı söyleyebilirim. Oyun başlangıç bölümünde fena değildi aslında. Ama sonrasında rezalet ötesi diyebileceğim anlar yaşadım ve bunlara değinmek dahi istemiyorum.

     COJ:Cartel İnceleme


    Son olarak şunu söyleyeceğim. Yılın son çeyreğinde hepinizin malumu bir oyun tufanı olacak. Beklenen ve reklam kampanyaları ile şişirilmiş oyunlar çıkmayı başladı bile. The First Templar, Hunted: The Demon's Forge , Dragon Age 2 ve son olarak ise CALL OF JUAREZ CARTEL beklediğim ve hayal dünyama derin darbeler vuran oyunlar olarak tarih (daha doğrusu boşa harcanan zaman için küfür) sayfasında yerlerini aldılar. Şişirilmiş beklentiler, arkalarında sadece hayal kırıklığı bırakmaya başladı. Sonu hayır ola. Ama ya o beklediklerimden bir kaçı daha böyle olursa?:)))))))


    DEĞERLENDİRME:
    Oyunun benim vereceğimden daha fazla puanı hakettiği konusunda şüphem yok. Ancak bana yaşattığı hayal kırıklığı ve kötü tecrübe için punalarını dibe çektim. Kimse kusura bakmasın :=)

    Hikaye: 25/100
    Grafik: 25/100
    Ses: 40/100
    Oynanırlık: 10/100
    GENEL: 25/100

    Hakan İnanç - Armağan Kılıç
    http://oyundergisi.net/







  • Bu abi ya puanlara bakarmisin.genel ortalaması 100 üzerinden 25 :) Bu oyundan cok umutluydum hatta su oyun yokluğunda iyi gider diyordum ama gerek yok
  • 25 Puanın bile çok olduğunu, ancak oyunu oynayanların anlayabileceğini düşünüyorum. Yada sabır sınırlarını zorlayarak bitirebilenlerin :=)Hatta oyuna yeni isim bile buldum: Call of Juarez: Modern Warfare



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi old_snake -- 11 Ağustos 2011; 17:19:36 >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.