☠ DAYS GONE ☠ | PS4 / PS5 ANA KONU | TÜRKÇE (302. sayfa)

Oyunu maalesef Metro kadar beğenmedim. Metro Exodus'tan sonra biraz yavan kaldı.

Oyunun eksileri:

• Animasyonlar çok zayıf. Yerden bir nesne alma animasyonunu bile düzgün yapamamışlar. Kadın aracı sağa dönderiyor ama kolu kıpırdamıyor :)
• Optimizasyon iyi değil. Metro Exodus'u 60 fps oynatan sistemde bu oyun sık sık kasılıyor.
• Hikâye hiç etkileyici değil. Karakterimizle empati yapamadım. Karakterlerin diyalogları da vasat altı.
• Yapay zekâ yok denilebilecek bir seviyede. Gördüğüm en kötü yapay zeka olabilir.
• Gizlilik üzerine görevler çok kötü. Adamın önünden koşuyorum beni duymuyor, görmüyor :)

Oyunun artıları:

• Vuruş hissi çok çok iyi. Hatta mükemmele yakın. Zombi öldürmek çok zevkli.
• Aksiyon sahnelerini beğendim. Yakın dövüşler de iyi.
• Grafikler güzel.
• Motor sürüşü çok zevkli
• 
  

Genel olarak puanım : 7

1 aylık maceram sona erdi ve Days Gone'ı 84 saatte, hard zorlukta ve her şeyi %100 tamamlayarak bitirdim. Genel olarak gayet güzel bir tecrübe olduğunu ve zevk alarak bitirdiğimi söyleyebilirim. Puan verecek olursam 100 üzerinden 80 verebilirim. İyi yaptığı şeyleri son derece başarılı bir şekilde uygulamışken yetersiz kaldığı konular ise çok bariz ve rahatsız edici olmuş. Henüz oynamamış olanlar için 2 ufak tavsiyede bulunmam gerekirse ; öncelikle mutlaka hard'da oynanmasını öneriyorum. Hikayenin ilk yarısındaki çaresizliği, güçsüzlüğü ve gelişmenin verdiği hissiyatı çok daha net görebiliyorsunuz böylece. İkinci yarısı ise zaten hard'da bile öyle aman aman zorlamıyor. Diğer tavsiyem ise yapım hem oynanış mekaniği hem de senaryo açısından çok yavaş başlıyor, sabredip bi 5-10 saat ilerleyebilirseniz gerisi akıyor. Evet bunları aradan çıkardığıma göre gelelim Days Gone'ın olumlu ve olumsuz yönlerine :

++ Bana kalırsa oyunun en kaliteli yanlarından biri atmosferi. Zombi istilasında hayatta kalmaya çalışan başıboş bir motorcu olduğumuz hissini, survival havayı ve dünyanın tekinsizliğini oyuncuya geçirmeyi başarıyor (yabancıların ''immersion'' dediği olayı yani). Ayrıca çevre tasarımcıları da ince detaylarla harika bir çevre yaratmayı başarmışlar. Yere veya asfalta falan bile baktığınız zaman öyle dümdüz beton veya dümdüz toprak üzerinde çimenler görmek yerine tasarım olarak gerçek hayatta görebileceğiniz bir detaycılıkla işlemişler her şeyi

++ Grafikler yine oldukça başarılı. 3060 Ti - R5 3600 ikilisiyle 2K ultra'da 70-80 fps arası bir deneyim yaşadım ve pek çok manzarayı hayran hayran izledim diyebilirim. Açık dünya oyunlar içinde RDR2'yi ayrı tutarsak gördüğüm en güzel birkaç grafikli yapımdan biriydi diyebilirim

++ Alıştıktan ve biraz da karakteri geliştirdikten sonra oynanış çok keyifli bir hale geliyor. Vuruş hissi, yakın dövüş (genel olarak aksiyon) ve motor kullanımı oldukça rahat ve tatmin edici. Sırf bu yüzden bazı içi boş ve birbirini tekrar eden görevleri yaparken bile neredeyse hiç sıkılmadım ve fast travel yerine bir yerlere hep motor üstünde gittim

++ Karakter skilleri ve motor upgrade'leri gerçekten geliştiğimizi hissettiriyor ki bunu son yıllarda pek çok yapım maalesef beceremiyor. Oyunun başındaki ve sonundaki halimiz arasında dünyalar kadar fark var ve neredeyse hiç bir upgrade gereksiz ve amaçsız hissettirmiyor

++ Hikaye genel anlamda çok iyi ve çok kötü olmasa da 2.yarısındaki olaylar ilgi çekici, insanı iyice moda sokuyor ve senaryonun tek bir ana görev üzerinden değil de farklı dallardan ilerlemesi durumu hoşuma gitti

++ Ses dizaynları (çevre, silah ve zombi sesleri), gerilimli anlardaki tınılar ve birkaç uzun yolculukta çalan şarkılar başarılı

++ Crafting ve genel arayüz son derece pratik

++ Oyunda 4-5 tane kamp var ve her kamp hem yönetimi, hem de genel dinamikleri ile birbirinden rahatlıkla ayrılmayı başarıyor, hepsinin kendine özgü farklı özellikleri bulunuyor. Bu kampların güven seviyeleri ve para birimleri var ve yaptığınız görevler hangi kampın işine yarıyorsa sadece oradaki seviye yükseliyor. Yani bir kampta 10.000 birim paranız oluyorken başka bir kampta alışveriş yapmak istediğinizde sadece 300-500 biriminiz olabiliyor

++ Ana karakterimiz Deacon pek çok oyun içi aksiyon ve gizlilik sekansı sırasında kendi kendine konuşmalar yapıyor. Duyguyu geçirme ve gerçekçilik açısından bu durumu çok sevdim ki aynı olay bundan önce bitirmiş olduğum Horizon Zero Dawn'da da vardı. Sony çatısındaki firmalar bu olaya gerçekten önem veriyor

++ Hava değişimleri harika olmuş. Yağmurlu, sisli, güneşli, karlı ortamlarda bulunuyoruz ve bu hava olayları arasındaki geçiş son derece yumuşak ve doğal hissettiriyor. Sanırım ilk defa bir oyunda kar yağarken yavaş yavaş ortamdaki bütün objelerin kar tutmaya başlaması olayını gördüm ve bunu çok güzel uygulamışlar. Yine bu değişimler Horizon'da da vardı ama ondaki geçişler o kadar ani, yapay ve kısa süreli oluyordu ki bir yerden sonra rahatsız oluyordum. Days Gone o açıdan neredeyse kusursuz olmuş

++ Son olarak Horde'lardan yani Sürü'lerden bahsetmeden olmaz. Days Gone'ın net bir şekilde en (ve belki de tek) kendine has dinamiği olmuş Sürüler. İlk E3 2016 videosundaki gameplay'lerinde verdiği hissiyatı acaba oynarken de yaşayabilir miyim diye düşünüyordum, gördüm ki oyun bunu yaşatabiliyor

• Şimdi de gelelim oyunun negatif yanlarına ki bunlar da maalesef az sayıda değiller :

-- Cutscene geçişleri tam bir rezalet. Gameplay - cutscene geçişleri 10 yıl önceki yapımlar gibi araya siyah ekran girerek gerçekleşiyor, hatta bir cutscene'den başka bir cutscene'e geçerken bile aynı şey oluyor. Ben SSD'de oynadığım için en azından siyah ekran süreleri aşırı kısaydı ama normal PS4'lerde ve PC'de HDD'de oynayanlar bu aralarda 30-40 saniyeye kadar bekleyebiliyormuş. Bunu yaşasam bi yerden sonra kafayı yerdim herhalde çünkü bu siyah ekranlar çok sık varlar

-- Yan görevler fecaat, resmen Far Cry 3 ile yarışır. Bakın özellikle Far Cry 3 dedim çünkü sonrasında çıkan Far Cry 4, Primal ve diğer devam oyunlarında bile karakol, kule işleri falan dışında hikayeli yan görev serileri bulunuyordu. Days Gone'da ise bundan eser yok. Bütün yan görevler outpost ele geçirmekten, zombi yuvaları yakmaktan ve rehine kurtarmaktan ibaret. Hani tamam oynanışı çok sevdiğim için hepsini yaptım ama objektif bakıldığı zaman bu çok büyük bir eksiklik

-- Türkçe altyazıda ciddi senkronizasyon problemleri var. Bir konuşmayı 15-20 saniye önceden okuyabiliyor veya konuşma bittikten 10 saniye sonra falan görebiliyoruz ki bu çok az yaşanan bir durum da değil. Ayrıca çeviri kalitesi de çok iyiydi diyemem. Tamam öyle Google Translate kafasında tabii ki değil ama ara ara yanlış çevrilen kritik cümlelere denk geldim

-- Soru işaretleri şeklinde çıkan anlık olaylar kendini çok tekrar ediyor ve oyunun doğallığını bozuyor. Zaten şu işi Rockstar dışında kimse iyi yapamadı daha

-- İnsan yapay zekası tam bir fiyasko, yine doğallığı bozan önemli bir etken. Zombileri bu konuda gayet yeterli yapıp insanlarda batırmayı nasıl becermişler anlamıyorum. Tamam zaten bu konuda üst düzey altı üstü 4-5 tane oyun vardır (MGS V ve ilk Gears of War mesela) yani de en azından sırıtmayacak bir seviyede olsaydı bari

-- Ana görevlerin tasarımları genel olarak sıkıcı ve özellikle hikayenin ilk yarısında büyük kısmı resmen yan görev kalitesinde. Herhalde birkaç hafta sonra falan aklımda sadece 3-4 tane görev kalmış olur ki bunların biri de zaten E3 2016'da gösterdikleri Old Sawmill Sürüsü görevi. Yanımızda bir karakterle yola çıktığımız veya Sürü yok ettiğimiz görevler dışında çoğu oldukça silik yapıdaydı yani. Hadi bunları bile geçtim de AC3 ve AC Black Flag'de olup insanların sövüp saydığı ''belli bir çemberin içinde kalıp iki kişinin konuşmasını gizlice dinleme'' görevlerini eklemeseydiniz bari be. Ve bunlar da öyle 1-2 tane değildi yani, rahat 7-8 tane varlardı. Neyse ki bu konuşmaların içerikleri AC oyunlarındakine kıyasla daha doluydu da öyle aşırı sövmedim. Yani sövdüm de aşırı değil işte  

-- Sürüleri oyunun ve senaryonun geneline yaymak yerine son 3-5 saatlik kısmına sıkıştırmışlar ve bana kalırsa bu çok yanlış bir tercih olmuş. Tamam Sürü'lerle çarpışabilmek için gerçekten güçlü olmak gerekiyor ve başlarda çok zayıf olduğumuz için yapımcılar bizi yem etmek istememiş olabilirler ancak yine de güzel bölüm tasarımlarıyla ayarlanarak başlarda olmasa bile ortalarda da Sürü'lerle kapışabilirdik. Opsiyonel olanlar bile oyunun bitmesine 1-2 saat kala haritada gösterilmeye başlanıyor

-- Hem hikaye hem de oynanış olarak RDR2'den bile daha ağır ve temposuz bir açılış yapmayı başarmış yapımcılar. Beni öyle aşırı rahatsız etmese de yine objektif bakıldığında ciddi bir eksi ki bu konuda çok fazla oyuncunun şikayette olduğunu da okudum (gerçi aynı tarz şikayetler RDR2'de de vardı ama o ağırlıktan ben de dahil memnun olanlar yine de çoğunluktaydı, Days Gone'da ise bu temposuzluktan mutlu pek kimseyi göremedim)

-- Benzin deposunu geliştirene kadar benzin öyle böyle çabuk bitmiyor. Tamam bitsin, bidon arayalım atmosfere girip o tekinsizliği hissedelim ama 500 metrede de depo tükenmesin la bi zahmet 

İşte böyle. Hikaye aslında 2.oyuna açık kapı bırakarak bitiyor ama Sony'nin devamını getirmeyeceği haberleri bi ara oldukça fazla çıktığı için sanırım Days Gone'ın kaderi The Order 1886 ile aynı olacak. Güzel bir ana senaryo dizaynı ve kaliteli, içi dolu yan görevler eklenerek iyi bir devam oyunu yapmalarını isterdim aslında çünkü temeli sağlam oturtulmuş bir yapım var karşımızda. Umarım bir şekilde bir seriye dönüşür çünkü bu temanın Dying Light dışında başka bir alternatifi yok

Kel ve iri olan zombileri nasıl öldürebiliyoruz ? Bir görev var, adamları öldürmem gerekiyor. Kapıdaki iki tanesini bomba ile indiriyorum. Arkadan kel ve iri olan zombi saldırıyor. Ondan kaçamıyorum. Böyle olunca görev çıkmaza girdi.

Hocam iyi bir sniper tüfeğin varsa kafadan 1-2 mermiye rahatça öldürebiliyorsun onları. Diğer silahlarla da sürekli kafaya çalışman lazım, vücudu hedef alırsan çok uğraştırıyorlar

Ps4pro'da satın alıp belli oranda deneyimledikten sonra başka oyunlara odaklanmış unutmuştum. Şimdi ps5 ile baştan başladım. Bu oyunu oynarken sürekli şunu dedim, biraz daha üstüne düşülse efsaneler arasına girecekmiş, genel yapı olarak oyun ortalama üstü fakat bazı noktaları itibariyle ortalamanın altına bile düşüyor.

Bu oyunu mesela Naughty Dog elinden çıksa daha büyük yankı uyandırırdı.

Oyunun atmosferi belli noktalarda The Walking Dead dizisini andırıyor, özellikle oyunun başlarında motosikletle gezerken Daryl Dixon karakterini yönetiyor gibi oldum :) Ama işte Last of Us; Part 2'deki yapay zekaya bakıyorsun birde buraya insanı üzüyor, burada da özenli bir yapay zeka ve belli oranda detaylar geliştirilse ciddi efsaneler arasına girermiş. Kesinlikle kötü bir oyun değil ama o sony'nin A kalite oyunlarından biride değil...

Oyunu bitirdim ve gerçekten çok beğendim. Hikayesi gayet duygusal ve abartısız. Kesinlikle The Walking Dead dizisinden esinlenme var. Daryl'i oynuyoruz zaten. En son büyük savaşa hazırlanma, kamplar gibi pek çok benzerlik var.

Oyunun mekaniklerini beğendim. Yetenek geliştirmek, silah üretmek gayet basit tutulmuş. Motosiklet kullanmak keyifli, normalde oyunlarda araç kullanmayı pek sevmem. Kamplarda güven kasmak hoşuma gitti. Ama sürekli benzer görevler bir yerden sonra sıkabiliyor. Örneğin hastalık sahası temizleyicisi, Nero görevleri gibi görevleri bir yerden sonra bıraktım. Oyunun sonu geldi, hala sürü temizleme istedi. Orada biraz sinirlendim. Sürü temizlemek uzun iş. Sarah ve Deacon'ın hikayesi dozunda aktarılmış, flashback sahnelerden çok keyif aldım. Oyunları platinlemeye kasmıyorum. Bazı görevler gerçekten keyifli, örneğin haydut kampı temizleme görevlerini yapmaya çalıştım. Ama bazı sıkan görevleri bıraktım. Birkaç kupa daha açabilirmişim aslında. Ama hikaye bitince oyunu sildim, daha oynamadığım bir sürü oyunum var. Grafikler ve manzaralar çok başarılı. Harita büyük. Hikaye süresi uzun. Örneğin ripçi lideriyle savaştığınız bir görev var. Oyunun sonları zannediyorsunuz ama daha ortaları bile olmayabiliyor :) Vuruş hissi güzel. Silahları kullanmak keyifli. Çok silah denemedim aslında, keşke daha çok deneseydim. En beğendiğim ise oyunun müzikleri oldu. Özellikle yolculuk sahnelerinde müthiş şarkılar çalıyor.

Bedava gelmese muhtemelen yorumlardan dolayı para verip almazdım. Ama oyunu kesinlikle çok beğendim, benim zevkime hitap etti.

Hocam sen bence bu oyunu müsait olunca bir kere daha indir. Platinleyip oyunun hakkini verip bir daha açmamak uzre silersin. Sanki daha tamamlanmamış birseyler var hissettim yazdiklarindan.

Oyunun başlarında açık dünyaya ilk saldığı anlar çok iyi ya :) Ben hiç bir oyunda böyle çaresizlik hissetmedim, motor yakıtı bir yanda sınırlı silah mermi vs bir yanda, hele motoru gece sürerken yakıtın bitmesi vs :) Tabi oyun zamanla açılıp kolaylaşıyor ama başlardaki o hisle oynamak çok keyifli...

Heavenly Sword'da mükemmel bir oyundu, sony anında fişini çekti. DG'nin 2.si çıkmaz.