Derslere ~%30 katılım olması

Son zamanlarda düşündüğüm mevzu.

%30 oranını sevdim, +-%20 denebilir. (Tabii ki her derste, haftada/günde değişiyor bu, orana pek takılmayın.)

- Sorum ise şu: Sizce de az değil mi?

3 kişiden 2'si derslere katılmıyor. Dersten "dersi" çıkarınca ne kalıyor ki?

Bu bir "problem" olarak değerlendiriliyor mu? Çözüm düşünülüyor mu?

Yoksa her zamanki gibi "who cares" mi?

who cares

I care!

"hocalar sıkıcı anlatıyor" - aynen öyle diyorum. Tek sebep bu değil tabii ki ama değerlendirmeye alıp üst sıraya koyacağım.

Doğru anlatım ile ne olduğunu bu dönem bir derste deneyimledim.

Hem attendance düşmedi (bir 20 kişi düzenli geldi) hem de verim aldım, gerçekten "öğrendim".

Hoca değer verirse ben de değer veririm, umursarım.

Ama bakıyorum "memur mindset" ilerleyen bir ders, e haliyle beni de etkiliyor, ben de salıyorum...

Öğretmek, öğretmen olmak

bir başka...

Sevindim, millet vizyonlu davranmaya başlamış  

Hak veriyorum hocam ama benim kastettiğim genel kitle. Ders sıkıcı olmasa bile dersi umursamayan zaten okumaya yüzü olmayan.

Bahsettiğiniz hocalardan eğitim hayatım boyunca ben de çok çektim, şimdi de asistanlık yaparken bunlardan olmamak için özel çaba sarf ediyorum.

Çözüm, geçen forumda tıpta kullandıklarını duyduğum QR uygulamasına verdiğim cevap olabilir: Yüz tanımayla yoklama yapılması lazım. Bunu mümkünse, hacklenmelere karşı, cep uygulaması üzerinden değil de her sınıfta bulunacak bir dış erişime kapalı tabletle yapabilirler, yoklama kağıdı yerine tableti elden ele dolaştırırsınız, bir sorun çıkarsa ders sonu manual olarak hocaya kimlik göstererek ekletirsiniz...

ODTU bilgisayarda bile 30% katılım olması beni şaşırttı biraz. Diğer bir çözüm de sınav zorluğunun arttırılması olur. Derslere katılmasa bile, o emeği vermeyeni üniversitede elesinler, herkese otomatik ders geçirmesinler. Derse katılıma teşvik edici başka çözüm düşünemedim, ideal şeyler söyleyebiliriz de bunlar gerçekte katılmı sağlamaz, hibrit dönemde kimse okula gelmiyordu mesela.

Bu arada bu denetleme tek taraflı olmamalı, ders kalitesini de takip etsinler, dersi çöp olan hocayı da elesinler  Şaka bir yana, dersle tek teması midterm ve finale gelmek olan öğrenciler var, böyle olunca hoca "sıkıcı anlatsa" veya anlatmasa bunu bilme ihtimalleri bile olmuyor. Ders işleniş ve hoca kalitesini düşünürsek, şu anki gevşek uygulama ve düşük katılımlar yerinde gibi aslında, o kalitesiz ve ilgisiz hocaların derslerine girmenin zorunlu olmasını istemezdim.

Hoca iyiyse, ona da girmiyorlar gerçi. Hatta çok iyi hoca ile çok kötüsü arasında katılımın, hocanının iyiliğiyle olan bir bağlantısını gözlemleyemedim, aynı oranda katılım oluyor genelde. Sadece; derste sınav yapan, yoklama zorunlu diyen vs. hocalarda, hoca ne kadar kötü olsa da katılım yüksek oluyor.

Bizde %80🥺

Tahmin edeyim; derse katılım mecburi değil mi? Katılmayanı bırakıyorlardır. Yoksa ülkedeki tüm katılım aşkı Bilkent'te mi toplandı? 

Gerçi sizin hocalar da iyidir. Sizin hocadan dersin bir kısmını izlemiştim, bayağı iyiydi (Ibrahim Korpeoglu).

evet bölüm derslerinde %80, ingilzcede %90.

sınırı 1 saat bile aşarsan FZ alıyorsun ve finale giremiyorsun. başkasının yerine imza attırmıyorlar, hatta bi kez hoca "son imza seninkisine benzemiyor" demişti.

Yüzde 90 mı   Direkt bırakır TOEFL almaya bakardım. Bu kadar kuralcılık da iyi değil, standart olarak 60% katılım isteniyor diye biliyorum YÖK standardı. Bilkent fazla katı geldi sanki, genelde derslere katılırım da bu kadar katı 80% veya 90% katılıma da gelemem.

hazırlık %90 zaten.

benim bahsettiğim eng 101-102 dersi onda da %90 kuralı mevcut. tüm dönem boyunca 7 saat devamsızlık hakkı var. ders haftada 5 saat.

Devamsızlıktan kalırsa bursunu kesiyorlar, millet mesela finale giremeyecek kalmış ama seve seve derse giriyor burs gitmesin diye. Bazı bölümlerde daha esnek gibi bu devamsızlık mevzusu ama bölüm başkanı ilk 2 sene bu konuda katıyız dedi. La devamsızlığı geçtim adam derste 2 sn telefona bakmaya laf ediyor, derse dinlemeyince soru falan soruyor 

Programlamaya giriş dersinde bildiğim yerleri anlatıyordu hoca. Telefondan bir şeylere bakıyorum diye "bir daha dersimde telefonla uğraşmanı istemiyorum, çok bağımlıysan masama bırak" dedi dersten sonra.

Aynı şey masterda da var mı? Ben yapamam Bilkent'te demek oluyor bu dedikleriniz. Ya hocam, ben epey saygılı davranan biriyim, derslere falan da katılırım da böyle saçma kurallara gelemem, mesela derste telefonda ders notlarını açıyorum telefonda ordan bakıp dinlerken not alıyorum falan, buna da gelip telefona bakma derse hoca diyecek bir şey yok, bunu yapan olursa derse gelmeyi bırakıyorum. Tarikat şeyhleri gibi, kendilerine göre kurallar uyduruyor böyle insanlar, bir de bunlara uymazsan hiçbir şey yapamazsın gibi davranıyorlar. Yani al saçma kurallarını yeter ki beni rahatsız etme, bırak ben zaten sınavından 100 alacağım gerisine karışma. Ama yok illa kendi bildiğini yapacak. Bu durumda yapacak bir şey yok, işte bu yüzden akademi çok zor bence...

Hocam master dinamikleri daha farklı mesela orada da çalıştığın hocan herhangi bir yerde çalışmanı istemiyor.

Telefonda dersle ilgili bir şey yapıyorsan sıkıntı olmuyor. Ben genelde tablet veya bilgisayar açıyorum dersi takip ederken, şu ana kadar kimse bir şey demedi. Ama öyle whatsapp'ta instagram'da takılınca anlayıp kızıyorlar. Hocaya göre de değişiyor şimdi bu.

Econbender da bilkent'te mesela onlarda da bazı derslere kimse gitmiyormuş, bizim bölümde maalesef böyle bir şey yok.

Bireysel manada ogrenmede verimliligi etkilemiyorsa ve bir disiplinle bir sekilde hallediliyorsa bu tur kurallar esnetilebilir. Aksi halde sekilci ve verimsiz dayatmalardan olur.

Ortalama ogrenme verimliligi 30 dk deniliyor. Kisa aralar da olmali. Bazi hocalar marifet gibi arasiz birlestirmeleri de yasaklanmalidir . Ama burasi Turkiye . Burada YOK var! YOK YA! ...