Şimdi Ara

Donanımhaber üyelerinin çocukluk anıları. & Hatalarınız, mutluluklarınız. (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
43
Cevap
6
Favori
743
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
7 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mr. 3D Waffle

    Mutlu ani değilde belkide hayatımın en hüzünlü anısı evde otururken demir toplayanlar varya evlerden onlardan biri geçiyordu ama zavallı adam gerçekten çok yaşlıydı öyle acımıştım ki görseniz adam 80 letrinde ve çok masumdu bende 8 yaşlarındayım en fazla demir varmı diye sormuştu bende var diyip aramaya koyulmuştum bulamayıncada 2 saat ağlamıştım


    Altın kalpliymişsin




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mr. 3D Waffle

    Mutlu ani değilde belkide hayatımın en hüzünlü anısı evde otururken demir toplayanlar varya evlerden onlardan biri geçiyordu ama zavallı adam gerçekten çok yaşlıydı öyle acımıştım ki görseniz adam 80 letrinde ve çok masumdu bende 8 yaşlarındayım en fazla demir varmı diye sormuştu bende var diyip aramaya koyulmuştum bulamayıncada 2 saat ağlamıştım


    Aglattin lo daha 8 yasinda bile.belliymis farkin
  • editliycem.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ortaokulun son zamanlarıydı. O zaman p*** dergilerle haşır neşir olmayı pek sever, aramızda bir dergi sirkülasyonu oluştururduk. Tabii o eserleri evde müthiş bir şekilde saklamak gerekirdi.

    Neyse ben saklamaya en uygun yer olarak kullanmadığımız eski sobanın küllüğünü seçerdim. Fakat evde bahar temizliği yapılacağı için risk almak istemedim. Şimdi sobayı kaldırırlar, kapağı açılır, küllüğü yerinden çıkardı falan hiç gerek yok dedim.

    Dergilerden birini çantamda unutmuştum (keşke diğerini de unutsaydım) Varlığını unutmadığım ve saklamak için uygun yer aradım diğer dergi içinse misafir odasında yıllardır kullanılmayan ansiklopedilerin içini uygun görmüştüm.

    Çoğunuz gibi ekmek alma işinden ben sorumluydum. Fakat mahalle maçıydı, kavgaydı, dövüştü derken geç saate bırakıyordum bu işi ve sık sık azar işitiyordum "ellenmiş ve sona kalıp bayatlamış ekmekleri aldığım için" hatta bazen ekmek almayı unutup, o gece saatlerce ekmek arayıp bulamamışlığım da olmuştu.

    Yine mevsimlerden bahar, günlerden mahalle maçı, yine bir tartışma, gerginlik ve potansiyel bir kavga ortamı derken hava kararmaya başlamış ve ben ekmek almayı unuttuğumu hatırlamıştım. Ama arkadaşlarımı da o gergin ortamda bırakıp gitmek olmazdı. Gitmedim de ama yaklaşık 2-3 dk sonra mahalledeki ufaklıklardan biri gelip xxx abi yyy teyze seni eve çağırıyor acil gidecekmişsin dedi...

    Tabii ben anneme (yyy teyze) ekmek almaya neden bu kadar geç kaldığımı anlatmak için yalan aramaya başlamıştım eve giderken. Arkadaşlarla kavga ortamı vardı gelemezdim diye sonu dayakla bitecek bir şey söyleyemezdim pek tabii.

    Ve dakikalar geldi çattı, eve girdim. Annem daha tek bir kelime söylemeden, tamam anne 5 dk'ya ekmeği alıp geliyorum dedim. Aldığım cevap "sen boşver ekmeği gel bakayım buraya!" şeklinde oldu. Baya sinirliydi, tırsmıştım hafiften. Mutfağa girdik, üstündeki hırkanın cebinden bir şey çıkarıp çat diye gözümün önüne doğru tuttu. Bir baktım benim p*** dergi ve çırılçıplak bir kadın resmi :-) Ve malum yerine kamera zoom yapmış. Bi gülme geldi ama gülemiyorum. Tabii annem çok ciddi bir şekilde birkaç laf söyleyip, bu terbiyesizliğini teyzenlere, dayınlara, eniştenlere, ablana ve babana anlatayım da gör diyince o an yer yarılsa da dibine girsem dedim. Nasıl utandım anlatamam. Sadece utanmayla kalsa yine iyi... Hem heyecan var hem panik ve annem sürekli hem bir şeyler söylüyor hem de soru soruyor. Yok efendim notlarım bu yüzden düşmüş, yok efendim onlar beni ders çalışıyor zannediyorlarmış falan filan bilirsiniz işte. Derken nerden buldun kimin bu diye soruyu yapıştırdı! Otomatikman inkar moduna girip "nerden bileyim yaaa benim değil o, babamındır!" ona sor diyince küçük bir kıyamet koptu. O an "ben ekmek almayı unuttum, gidiyorum" diyip nasıl evden çıktım hatırlamıyorum...

    Ekmek almaya çıktım ama aklımdan neler geçiyor... Şu kamyonun önüne mi atlasam, hap mı içsem napsam? Bu utançla nasıl yaşarım ben diye düşünceler...

    Neyse iki ekmek bulup eve gittim. Kimseye tek bir şey demeden ekmekleri mutfağa koydum ve yatağıma gittim. 5 dk sonra babam geldi. Ben yorganın altındayım tabii. Ama babamın konuşmasından hafifçe sırıttığını hissettim. "Ne oldu hayırdır, tavuklarla yatmışsın bu saatte uyunur mu?" diye sordu ben cevap vermedim, ama babam susmadı; "annenin diline düştün ya artık ömür boyu sakız olursun ağzına" dedi ve bendeki şok etkisi ikiye katlandı. Annem mutfakta bana "seni şunlara şunlara söyleyeyim de rezil edeyim mi" dediğinde o kişiler arasında babam da vardı. Yani o an henüz söylemediği anlaşılıyordu ama demek ki gerçekten de söylemeye başlamıştı. Yoksa babam neden öyle bir cümle kursun?

    Ben kafamda milyon tane şey kurdum, önce ablama sonra tüm sülaleye rezil olacaktım... Derken uyumuşum... Ertesi sabah hem de sabahın köründe annem ve babam zorla uyandırdılar...Eyvah dedim şimdi yandık...

    Neyse gerisini sonra yazarım. Benim hissettiklerimi size de hissettirebilmek için anı anına yazdım ama çok uzun oldu. Belki okumayacaksınız bile... Hem yoruldum da zaten.

    Edit: Yazım yanlışları.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi reguse -- 10 Eylül 2014; 19:49:53 >
    < Bu ileti m.bolumsonucanavari.com kullanılarak atıldı >




  • Ortaokulda 3 sene boyunca dershaneye gidip sadece boş boş takıldığım çoğulukla da derslerden kaçtığım için pişmanım, dersleri falan iplemiyordum zaten 390 gibi bi puan aldım düz liseye gittim. Keşke dershane yerine kulübe gitseydim şu an çok daha iyi bi takımda oynuyor olurdum, eve gidince de her gün yarım saat ders çalışsam iyi bi anadolu lisesine okuyor olurdum. Nerden bileyim çocukluk işte keşke şimdiki aklım o zaman olsaydı
  • Merle Dixon kullanıcısına yanıt

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rui Costa

    halamdan hoşlanıyordum . sanırım 7-8 im o da 17-18 deli çağları tabi .. bana o kadar tatlı ilgili yaklaşıyordu ki .. kucağına falan aldığını hatırlarım heyecandan terlerdim :) şimdi 33 yaşında evli acaba açılsam mı

    96'lıymışsın. Yaşın 18. O zamanlar 7 yaşında olsan, aradan 11 yıl geçmiş. E halan 17 olsa hadi hatta 18 olsun. Yaşı en fazla 29 oluyor. Sen 33 diyorsun

    Ya biraz matematikten faydalanın be kardeşim

    Not: Sakın açılayım falan deme

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: reguse


    quote:

    Orijinalden alıntı: Rui Costa

    halamdan hoşlanıyordum . sanırım 7-8 im o da 17-18 deli çağları tabi .. bana o kadar tatlı ilgili yaklaşıyordu ki .. kucağına falan aldığını hatırlarım heyecandan terlerdim :) şimdi 33 yaşında evli acaba açılsam mı

    96'lıymışsın. Yaşın 18. O zamanlar 7 yaşında olsan, aradan 11 yıl geçmiş. E halan 17 olsa hadi hatta 18 olsun. Yaşı en fazla 29 oluyor. Sen 33 diyorsun

    Ya biraz matematikten faydalanın be kardeşim

    Not: Sakın açılayım falan deme

    bunu birinin yapabileceğini düşündüm ama neyse dedim :D tam yaşımı bilmiyorum ama hikaye gerçek yani değişik hissediyordum




  • Normalde bu konu cevap rekoru kırardı ama malum konu dışı çok bozdu önünü alamadık

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Önlerden takip

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Buradakilerin cogu csb

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • reklam alanı
  • edit düzeltme



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gençüye -- 10 Eylül 2014; 19:44:13 >
  • Kışın sokağın altındaki boş arsada patates pişiriyoduk, herkes evden 1-2 tane patates getirip ateşe atıyo pişincede alıp üfleye üfleye yiyodu bende arkadaşlara kıyak olsun diye evde içecek bişeler aradım ama ne gezer bulamadım çıktım kapıya ayakkabıları giyicem birden aklıma geldi yatak odasında sarı bi şişe vardı hemen girdim eve aldım şişeyi iki su şişesine doldurdum gittim arsaya, attık patetesleri ateşe pişmelerini bekliyoruz, ben pet bardakları aldım yarıya getirdiğim içeceği dolduruyorum arkadaş da üstünü gazozla tamamlıyo güya kokteyl yapıyoz. Hava soğumaya başlamışdı aradan 20 dk falan geçti aldık patatesleri yiyoruz baktım bizimkiler gazoza ekşi, bozulmuş falan diyo üşüme geçmeye başladı 10-15 dk sonra millet şımarmaya, saçmalamaya başladı duvarlara tekme atıyolar yerlere yatıyolar avuç avuç toprağı kafadan aşağı döküyolar herkes gülmekten yerler yatıyo millet mayıştı ben hem korkuyorum hemde sebepsizce gülüyorum falan herkes eve dağıldı bende yattım uyudum öbür gün anladım ki bi şişe içkiyi millete içirmişim.




  • ilkokul 5 mi 6 ne gidiyorum hoca ödev vermişti ankarayla ilgili bir türkü söyleyin diye bende ankaranın taşına bak ı söyliyecektim ama bir türlü güzel söyleyemiyodum (sanki konsere çıkıyorum ) sonra Urfalılara özenip ağzıma acı biber atmıştım birsürü , sonra acı biberden okulada götürmüştüm arkadaşlarım bulmuştu biberleri çok utanmıştım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: WISDOM

    Çocukken rüyamda hep pantolonsuz dışarı çıktığımı görüyordum artık göremiyorum

    Ağladım
  • ilk sayfadan
  • quote:

    Orijinalden alıntı: reguse

    Ortaokulun son zamanlarıydı. O zaman p*** dergilerle haşır neşir olmayı pek sever, aramızda bir dergi sirkülasyonu oluştururduk. Tabii o eserleri evde müthiş bir şekilde saklamak gerekirdi.

    Neyse ben saklamaya en uygun yer olarak kullanmadığımız eski sobanın küllüğünü seçerdim. Fakat evde bahar temizliği yapılacağı için risk almak istemedim. Şimdi sobayı kaldırırlar, kapağı açılır, küllüğü yerinden çıkardı falan hiç gerek yok dedim.

    Dergilerden birini çantamda unutmuştum (keşke diğerini de unutsaydım) Varlığını unutmadığım ve saklamak için uygun yer aradım diğer dergi içinse misafir odasında yıllardır kullanılmayan ansiklopedilerin içini uygun görmüştüm.

    Çoğunuz gibi ekmek alma işinden ben sorumluydum. Fakat mahalle maçıydı, kavgaydı, dövüştü derken geç saate bırakıyordum bu işi ve sık sık azar işitiyordum "ellenmiş ve sona kalıp bayatlamış ekmekleri aldığım için" hatta bazen ekmek almayı unutup, o gece saatlerce ekmek arayıp bulamamışlığım da olmuştu.

    Yine mevsimlerden bahar, günlerden mahalle maçı, yine bir tartışma, gerginlik ve potansiyel bir kavga ortamı derken hava kararmaya başlamış ve ben ekmek almayı unuttuğumu hatırlamıştım. Ama arkadaşlarımı da o gergin ortamda bırakıp gitmek olmazdı. Gitmedim de ama yaklaşık 2-3 dk sonra mahalledeki ufaklıklardan biri gelip xxx abi yyy teyze seni eve çağırıyor acil gidecekmişsin dedi...

    Tabii ben anneme (yyy teyze) ekmek almaya neden bu kadar geç kaldığımı anlatmak için yalan aramaya başlamıştım eve giderken. Arkadaşlarla kavga ortamı vardı gelemezdim diye sonu dayakla bitecek bir şey söyleyemezdim pek tabii.

    Ve dakikalar geldi çattı, eve girdim. Annem daha tek bir kelime söylemeden, tamam anne 5 dk'ya ekmeği alıp geliyorum dedim. Aldığım cevap "sen boşver ekmeği gel bakayım buraya!" şeklinde oldu. Baya sinirliydi, tırsmıştım hafiften. Mutfağa girdik, üstündeki hırkanın cebinden bir şey çıkarıp çat diye gözümün önüne doğru tuttu. Bir baktım benim p*** dergi ve çırılçıplak bir kadın resmi :-) Ve malum yerine kamera zoom yapmış. Bi gülme geldi ama gülemiyorum. Tabii annem çok ciddi bir şekilde birkaç laf söyleyip, bu terbiyesizliğini teyzenlere, dayınlara, eniştenlere, ablana ve babana anlatayım da gör diyince o an yer yarılsa da dibine girsem dedim. Nasıl utandım anlatamam. Sadece utanmayla kalsa yine iyi... Hem heyecan var hem panik ve annem sürekli hem bir şeyler söylüyor hem de soru soruyor. Yok efendim notlarım bu yüzden düşmüş, yok efendim onlar beni ders çalışıyor zannediyorlarmış falan filan bilirsiniz işte. Derken nerden buldun kimin bu diye soruyu yapıştırdı! Otomatikman inkar moduna girip "nerden bileyim yaaa benim değil o, babamındır!" ona sor diyince küçük bir kıyamet koptu. O an "ben ekmek almayı unuttum, gidiyorum" diyip nasıl evden çıktım hatırlamıyorum...

    Ekmek almaya çıktım ama aklımdan neler geçiyor... Şu kamyonun önüne mi atlasam, hap mı içsem napsam? Bu utançla nasıl yaşarım ben diye düşünceler...

    Neyse iki ekmek bulup eve gittim. Kimseye tek bir şey demeden ekmekleri mutfağa koydum ve yatağıma gittim. 5 dk sonra babam geldi. Ben yorganın altındayım tabii. Ama babamın konuşmasından hafifçe sırıttığını hissettim. "Ne oldu hayırdır, tavuklarla yatmışsın bu saatte uyunur mu?" diye sordu ben cevap vermedim, ama babam susmadı; "annenin diline düştün ya artık ömür boyu sakız olursun ağzına" dedi ve bendeki şok etkisi ikiye katlandı. Annem mutfakta bana "seni şunlara şunlara söyleyeyim de rezil edeyim mi" dediğinde o kişiler arasında babam da vardı. Yani o an henüz söylemediği anlaşılıyordu ama demek ki gerçekten de söylemeye başlamıştı. Yoksa babam neden öyle bir cümle kursun?

    Ben kafamda milyon tane şey kurdum, önce ablama sonra tüm sülaleye rezil olacaktım... Derken uyumuşum... Ertesi sabah hem de sabahın köründe annem ve babam zorla uyandırdılar...Eyvah dedim şimdi yandık...

    Neyse gerisini sonra yazarım. Benim hissettiklerimi size de hissettirebilmek için anı anına yazdım ama çok uzun oldu. Belki okumayacaksınız bile... Hem yoruldum da zaten.

    Edit: Yazım yanlışları.

    Hocam istersen devam et hiç sıkılmadan okudum ama tabi sen bilirsin zorlama olmasın :)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: lutufi123

    Ne kadar güzel anıların var öyle yav

    Teşekkür ediyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: reguse

    Ortaokulun son zamanlarıydı. O zaman p*** dergilerle haşır neşir olmayı pek sever, aramızda bir dergi sirkülasyonu oluştururduk. Tabii o eserleri evde müthiş bir şekilde saklamak gerekirdi.

    Neyse ben saklamaya en uygun yer olarak kullanmadığımız eski sobanın küllüğünü seçerdim. Fakat evde bahar temizliği yapılacağı için risk almak istemedim. Şimdi sobayı kaldırırlar, kapağı açılır, küllüğü yerinden çıkardı falan hiç gerek yok dedim.

    Dergilerden birini çantamda unutmuştum (keşke diğerini de unutsaydım) Varlığını unutmadığım ve saklamak için uygun yer aradım diğer dergi içinse misafir odasında yıllardır kullanılmayan ansiklopedilerin içini uygun görmüştüm.

    Çoğunuz gibi ekmek alma işinden ben sorumluydum. Fakat mahalle maçıydı, kavgaydı, dövüştü derken geç saate bırakıyordum bu işi ve sık sık azar işitiyordum "ellenmiş ve sona kalıp bayatlamış ekmekleri aldığım için" hatta bazen ekmek almayı unutup, o gece saatlerce ekmek arayıp bulamamışlığım da olmuştu.

    Yine mevsimlerden bahar, günlerden mahalle maçı, yine bir tartışma, gerginlik ve potansiyel bir kavga ortamı derken hava kararmaya başlamış ve ben ekmek almayı unuttuğumu hatırlamıştım. Ama arkadaşlarımı da o gergin ortamda bırakıp gitmek olmazdı. Gitmedim de ama yaklaşık 2-3 dk sonra mahalledeki ufaklıklardan biri gelip xxx abi yyy teyze seni eve çağırıyor acil gidecekmişsin dedi...

    Tabii ben anneme (yyy teyze) ekmek almaya neden bu kadar geç kaldığımı anlatmak için yalan aramaya başlamıştım eve giderken. Arkadaşlarla kavga ortamı vardı gelemezdim diye sonu dayakla bitecek bir şey söyleyemezdim pek tabii.

    Ve dakikalar geldi çattı, eve girdim. Annem daha tek bir kelime söylemeden, tamam anne 5 dk'ya ekmeği alıp geliyorum dedim. Aldığım cevap "sen boşver ekmeği gel bakayım buraya!" şeklinde oldu. Baya sinirliydi, tırsmıştım hafiften. Mutfağa girdik, üstündeki hırkanın cebinden bir şey çıkarıp çat diye gözümün önüne doğru tuttu. Bir baktım benim p*** dergi ve çırılçıplak bir kadın resmi :-) Ve malum yerine kamera zoom yapmış. Bi gülme geldi ama gülemiyorum. Tabii annem çok ciddi bir şekilde birkaç laf söyleyip, bu terbiyesizliğini teyzenlere, dayınlara, eniştenlere, ablana ve babana anlatayım da gör diyince o an yer yarılsa da dibine girsem dedim. Nasıl utandım anlatamam. Sadece utanmayla kalsa yine iyi... Hem heyecan var hem panik ve annem sürekli hem bir şeyler söylüyor hem de soru soruyor. Yok efendim notlarım bu yüzden düşmüş, yok efendim onlar beni ders çalışıyor zannediyorlarmış falan filan bilirsiniz işte. Derken nerden buldun kimin bu diye soruyu yapıştırdı! Otomatikman inkar moduna girip "nerden bileyim yaaa benim değil o, babamındır!" ona sor diyince küçük bir kıyamet koptu. O an "ben ekmek almayı unuttum, gidiyorum" diyip nasıl evden çıktım hatırlamıyorum...

    Ekmek almaya çıktım ama aklımdan neler geçiyor... Şu kamyonun önüne mi atlasam, hap mı içsem napsam? Bu utançla nasıl yaşarım ben diye düşünceler...

    Neyse iki ekmek bulup eve gittim. Kimseye tek bir şey demeden ekmekleri mutfağa koydum ve yatağıma gittim. 5 dk sonra babam geldi. Ben yorganın altındayım tabii. Ama babamın konuşmasından hafifçe sırıttığını hissettim. "Ne oldu hayırdır, tavuklarla yatmışsın bu saatte uyunur mu?" diye sordu ben cevap vermedim, ama babam susmadı; "annenin diline düştün ya artık ömür boyu sakız olursun ağzına" dedi ve bendeki şok etkisi ikiye katlandı. Annem mutfakta bana "seni şunlara şunlara söyleyeyim de rezil edeyim mi" dediğinde o kişiler arasında babam da vardı. Yani o an henüz söylemediği anlaşılıyordu ama demek ki gerçekten de söylemeye başlamıştı. Yoksa babam neden öyle bir cümle kursun?

    Ben kafamda milyon tane şey kurdum, önce ablama sonra tüm sülaleye rezil olacaktım... Derken uyumuşum... Ertesi sabah hem de sabahın köründe annem ve babam zorla uyandırdılar...Eyvah dedim şimdi yandık...

    Neyse gerisini sonra yazarım. Benim hissettiklerimi size de hissettirebilmek için anı anına yazdım ama çok uzun oldu. Belki okumayacaksınız bile... Hem yoruldum da zaten.

    Edit: Yazım yanlışları.

    Hocam devamını bekliyoruz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.