Şimdi Ara

DÜN GECE HATIRLADIĞIM KADARI İLE MUAHAHA

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
31
Cevap
0
Favori
512
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bir şişe şarap içtim sonra atlayıp motora baaaraa baaraaa şarkılar söyledim caddelerde gezdim ilçeyi dolandım baaaraa baaaraa.....



  • quote:

    Orijinalden alıntı: _-Murat-_

    kırığım beeen
  • quote:

    Orijinalden alıntı: karsit

    kırığım beeen

    Alıntıları Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BARIŞA ÖZLEM



    Alıntıları Göster
    bi dahakine iki şişe içecem iki kere dolanacam ilçeyi ..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BARIŞA ÖZLEM



    Alıntıları Göster
    Hz. Mevlana'da insan, ölümlü ile ölümsüzü, iyi ile kötüyü, ilahi ile beşeri benliğinde toplayan bir birleştiricidir. İnsan ölümsüzlüğün, ölümlü beden içinde tekamül seyrini yaşamak için bu alemdeki görünümüdür. İnsan varlık ağacının meyvesidir. Bir rubaisinde şöyle seslenir:
    "Suret suretsizlikten meydana geldi. Varlık peteğini ören arıdır. Arıyı vücuda getiren, mum ve petek değildir. Arı biziz, şekil ve çokluk sadece bizim imal ettiğimiz mumdur. Şekil ve cisim bizden vücuda geldi. Biz onlardan değil; şarap bizden sarhoş oldu, biz şaraptan değil."


    Mevlânâ bir gün sema ayinindeyken bir sarhoş da ortaya atıldı, yanında dönmeye başladı.

    Ama dönerken bir iki kez Mevlânâ'ya çarpınca öğrencilerinden birkaçı atladı, sarhoşu zorla çıkarmaya çalıştı. Sarhoş direndi.

    Sonunda Mevlânâ araya girdi ve öğrencilerine şöyle dedi:

    "O içmiş, ama kafası asıl sarhoş olan sizsiniz. O bütün içtenliğiyle dönüyordu, onu siz rahatsız ettiniz.

    Asıl yanlışı siz yaptınız çünkü kafanız gerçekten sarhoştur.

    Onun sarhoşluğu geçicidir, asıl kötü sarhoşluk insanın içinde yatandır."

    Bir gün birilerinin yaptığı bir dedikodu Mevlânâ'nın kulağına geldi. Diyorlardı ki, "Tamam Mevlânâ büyük adam, gerçek bir sultan. Ona diyecek yok.

    Ama çevresindekiler, müridi diye yanında bulunanlar pek kötü."

    Mevlânâ bu dedikoduyu yapanlara şöyle haber gönderdi:

    "Eğer onlar benden daha iyi olsalardı; içlerinde biri benden daha iyi olsaydı, zaten ben onun müridi olurdum."

    Mevlânâ "kibir"! şöyle anlatıyor:

    "Kibir nedir? Kendinden habersiz, kendim bilmeyen insanın durumudur. Tıpkı Güneş'ten haberi olmayan buzun kendini bir şey zannetmesi gibi..."




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarum

    Hz. Mevlana'da insan, ölümlü ile ölümsüzü, iyi ile kötüyü, ilahi ile beşeri benliğinde toplayan bir birleştiricidir. İnsan ölümsüzlüğün, ölümlü beden içinde tekamül seyrini yaşamak için bu alemdeki görünümüdür. İnsan varlık ağacının meyvesidir. Bir rubaisinde şöyle seslenir:
    "Suret suretsizlikten meydana geldi. Varlık peteğini ören arıdır. Arıyı vücuda getiren, mum ve petek değildir. Arı biziz, şekil ve çokluk sadece bizim imal ettiğimiz mumdur. Şekil ve cisim bizden vücuda geldi. Biz onlardan değil; şarap bizden sarhoş oldu, biz şaraptan değil."


    Mevlânâ bir gün sema ayinindeyken bir sarhoş da ortaya atıldı, yanında dönmeye başladı.

    Ama dönerken bir iki kez Mevlânâ'ya çarpınca öğrencilerinden birkaçı atladı, sarhoşu zorla çıkarmaya çalıştı. Sarhoş direndi.

    Sonunda Mevlânâ araya girdi ve öğrencilerine şöyle dedi:

    "O içmiş, ama kafası asıl sarhoş olan sizsiniz. O bütün içtenliğiyle dönüyordu, onu siz rahatsız ettiniz.

    Asıl yanlışı siz yaptınız çünkü kafanız gerçekten sarhoştur.

    Onun sarhoşluğu geçicidir, asıl kötü sarhoşluk insanın içinde yatandır."

    Bir gün birilerinin yaptığı bir dedikodu Mevlânâ'nın kulağına geldi. Diyorlardı ki, "Tamam Mevlânâ büyük adam, gerçek bir sultan. Ona diyecek yok.

    Ama çevresindekiler, müridi diye yanında bulunanlar pek kötü."

    Mevlânâ bu dedikoduyu yapanlara şöyle haber gönderdi:

    "Eğer onlar benden daha iyi olsalardı; içlerinde biri benden daha iyi olsaydı, zaten ben onun müridi olurdum."

    Mevlânâ "kibir"! şöyle anlatıyor:

    "Kibir nedir? Kendinden habersiz, kendim bilmeyen insanın durumudur. Tıpkı Güneş'ten haberi olmayan buzun kendini bir şey zannetmesi gibi..."


    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: Tarum

    Hz. Mevlana'da insan, ölümlü ile ölümsüzü, iyi ile kötüyü, ilahi ile beşeri benliğinde toplayan bir birleştiricidir. İnsan ölümsüzlüğün, ölümlü beden içinde tekamül seyrini yaşamak için bu alemdeki görünümüdür. İnsan varlık ağacının meyvesidir. Bir rubaisinde şöyle seslenir:
    "Suret suretsizlikten meydana geldi. Varlık peteğini ören arıdır. Arıyı vücuda getiren, mum ve petek değildir. Arı biziz, şekil ve çokluk sadece bizim imal ettiğimiz mumdur. Şekil ve cisim bizden vücuda geldi. Biz onlardan değil; şarap bizden sarhoş oldu, biz şaraptan değil."


    Mevlânâ bir gün sema ayinindeyken bir sarhoş da ortaya atıldı, yanında dönmeye başladı.

    Ama dönerken bir iki kez Mevlânâ'ya çarpınca öğrencilerinden birkaçı atladı, sarhoşu zorla çıkarmaya çalıştı. Sarhoş direndi.

    Sonunda Mevlânâ araya girdi ve öğrencilerine şöyle dedi:

    "O içmiş, ama kafası asıl sarhoş olan sizsiniz. O bütün içtenliğiyle dönüyordu, onu siz rahatsız ettiniz.

    Asıl yanlışı siz yaptınız çünkü kafanız gerçekten sarhoştur.

    Onun sarhoşluğu geçicidir, asıl kötü sarhoşluk insanın içinde yatandır."

    Bir gün birilerinin yaptığı bir dedikodu Mevlânâ'nın kulağına geldi. Diyorlardı ki, "Tamam Mevlânâ büyük adam, gerçek bir sultan. Ona diyecek yok.

    Ama çevresindekiler, müridi diye yanında bulunanlar pek kötü."

    Mevlânâ bu dedikoduyu yapanlara şöyle haber gönderdi:

    "Eğer onlar benden daha iyi olsalardı; içlerinde biri benden daha iyi olsaydı, zaten ben onun müridi olurdum."

    Mevlânâ "kibir"! şöyle anlatıyor:

    "Kibir nedir? Kendinden habersiz, kendim bilmeyen insanın durumudur. Tıpkı Güneş'ten haberi olmayan buzun kendini bir şey zannetmesi gibi..."




    baba şarap varmı ondan haber ver..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: karsit

    quote:

    Orjinalden alıntı: Tarum

    Hz. Mevlana'da insan, ölümlü ile ölümsüzü, iyi ile kötüyü, ilahi ile beşeri benliğinde toplayan bir birleştiricidir. İnsan ölümsüzlüğün, ölümlü beden içinde tekamül seyrini yaşamak için bu alemdeki görünümüdür. İnsan varlık ağacının meyvesidir. Bir rubaisinde şöyle seslenir:
    "Suret suretsizlikten meydana geldi. Varlık peteğini ören arıdır. Arıyı vücuda getiren, mum ve petek değildir. Arı biziz, şekil ve çokluk sadece bizim imal ettiğimiz mumdur. Şekil ve cisim bizden vücuda geldi. Biz onlardan değil; şarap bizden sarhoş oldu, biz şaraptan değil."


    Mevlânâ bir gün sema ayinindeyken bir sarhoş da ortaya atıldı, yanında dönmeye başladı.

    Ama dönerken bir iki kez Mevlânâ'ya çarpınca öğrencilerinden birkaçı atladı, sarhoşu zorla çıkarmaya çalıştı. Sarhoş direndi.

    Sonunda Mevlânâ araya girdi ve öğrencilerine şöyle dedi:

    "O içmiş, ama kafası asıl sarhoş olan sizsiniz. O bütün içtenliğiyle dönüyordu, onu siz rahatsız ettiniz.

    Asıl yanlışı siz yaptınız çünkü kafanız gerçekten sarhoştur.

    Onun sarhoşluğu geçicidir, asıl kötü sarhoşluk insanın içinde yatandır."

    Bir gün birilerinin yaptığı bir dedikodu Mevlânâ'nın kulağına geldi. Diyorlardı ki, "Tamam Mevlânâ büyük adam, gerçek bir sultan. Ona diyecek yok.

    Ama çevresindekiler, müridi diye yanında bulunanlar pek kötü."

    Mevlânâ bu dedikoduyu yapanlara şöyle haber gönderdi:

    "Eğer onlar benden daha iyi olsalardı; içlerinde biri benden daha iyi olsaydı, zaten ben onun müridi olurdum."

    Mevlânâ "kibir"! şöyle anlatıyor:

    "Kibir nedir? Kendinden habersiz, kendim bilmeyen insanın durumudur. Tıpkı Güneş'ten haberi olmayan buzun kendini bir şey zannetmesi gibi..."




    baba şarap varmı ondan haber ver..

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: karsit


    quote:

    Orjinalden alıntı: Tarum

    Hz. Mevlana'da insan, ölümlü ile ölümsüzü, iyi ile kötüyü, ilahi ile beşeri benliğinde toplayan bir birleştiricidir. İnsan ölümsüzlüğün, ölümlü beden içinde tekamül seyrini yaşamak için bu alemdeki görünümüdür. İnsan varlık ağacının meyvesidir. Bir rubaisinde şöyle seslenir:
    "Suret suretsizlikten meydana geldi. Varlık peteğini ören arıdır. Arıyı vücuda getiren, mum ve petek değildir. Arı biziz, şekil ve çokluk sadece bizim imal ettiğimiz mumdur. Şekil ve cisim bizden vücuda geldi. Biz onlardan değil; şarap bizden sarhoş oldu, biz şaraptan değil."


    Mevlânâ bir gün sema ayinindeyken bir sarhoş da ortaya atıldı, yanında dönmeye başladı.

    Ama dönerken bir iki kez Mevlânâ'ya çarpınca öğrencilerinden birkaçı atladı, sarhoşu zorla çıkarmaya çalıştı. Sarhoş direndi.

    Sonunda Mevlânâ araya girdi ve öğrencilerine şöyle dedi:

    "O içmiş, ama kafası asıl sarhoş olan sizsiniz. O bütün içtenliğiyle dönüyordu, onu siz rahatsız ettiniz.

    Asıl yanlışı siz yaptınız çünkü kafanız gerçekten sarhoştur.

    Onun sarhoşluğu geçicidir, asıl kötü sarhoşluk insanın içinde yatandır."

    Bir gün birilerinin yaptığı bir dedikodu Mevlânâ'nın kulağına geldi. Diyorlardı ki, "Tamam Mevlânâ büyük adam, gerçek bir sultan. Ona diyecek yok.

    Ama çevresindekiler, müridi diye yanında bulunanlar pek kötü."

    Mevlânâ bu dedikoduyu yapanlara şöyle haber gönderdi:

    "Eğer onlar benden daha iyi olsalardı; içlerinde biri benden daha iyi olsaydı, zaten ben onun müridi olurdum."

    Mevlânâ "kibir"! şöyle anlatıyor:

    "Kibir nedir? Kendinden habersiz, kendim bilmeyen insanın durumudur. Tıpkı Güneş'ten haberi olmayan buzun kendini bir şey zannetmesi gibi..."




    baba şarap varmı ondan haber ver..





  • quote:

    Orijinalden alıntı: karsit

    bi dahakine iki şişe içecem iki kere dolanacam ilçeyi ..

    Alıntıları Göster
    Geçen sene gözümün önünde bi adam öldü aynı sebepten. Trafik ışıklarında yeşil yandı tam kalktım arabayla yandan motorla gelen adam solumdaki minibüsün önüne çarptı ve önümden motoru kıvılcım çıkartarak geçti. Az daha benim arabaya çarpıyordu. 30 metre kadar sürüklendi ambulans çağırdık ama iş işten geçmişti




  • quote:

    Orijinalden alıntı: donulmezaksaminufku

    Geçen sene gözümün önünde bi adam öldü aynı sebepten. Trafik ışıklarında yeşil yandı tam kalktım arabayla yandan motorla gelen adam solumdaki minibüsün önüne çarptı ve önümden motoru kıvılcım çıkartarak geçti. Az daha benim arabaya çarpıyordu. 30 metre kadar sürüklendi ambulans çağırdık ama iş işten geçmişti

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: TiriT

    Geçen sene gözümün önünde bi adam öldü aynı sebepten. Trafik ışıklarında yeşil yandı tam kalktım arabayla yandan motorla gelen adam solumdaki minibüsün önüne çarptı ve önümden motoru kıvılcım çıkartarak geçti. Az daha benim arabaya çarpıyordu. 30 metre kadar sürüklendi ambulans çağırdık ama iş işten geçmişti


    Kask taksaymış.. Ben eldiven koruma elbiseli kasklı idim.. ama güzeldi beaaa yetmeezmiiiii kurşuuun olduuuuunnn




  • quote:

    Orijinalden alıntı: _-Murat-_

    quote:

    Orjinalden alıntı: karsit


    quote:

    Orjinalden alıntı: Tarum

    Hz. Mevlana'da insan, ölümlü ile ölümsüzü, iyi ile kötüyü, ilahi ile beşeri benliğinde toplayan bir birleştiricidir. İnsan ölümsüzlüğün, ölümlü beden içinde tekamül seyrini yaşamak için bu alemdeki görünümüdür. İnsan varlık ağacının meyvesidir. Bir rubaisinde şöyle seslenir:
    "Suret suretsizlikten meydana geldi. Varlık peteğini ören arıdır. Arıyı vücuda getiren, mum ve petek değildir. Arı biziz, şekil ve çokluk sadece bizim imal ettiğimiz mumdur. Şekil ve cisim bizden vücuda geldi. Biz onlardan değil; şarap bizden sarhoş oldu, biz şaraptan değil."


    Mevlânâ bir gün sema ayinindeyken bir sarhoş da ortaya atıldı, yanında dönmeye başladı.

    Ama dönerken bir iki kez Mevlânâ'ya çarpınca öğrencilerinden birkaçı atladı, sarhoşu zorla çıkarmaya çalıştı. Sarhoş direndi.

    Sonunda Mevlânâ araya girdi ve öğrencilerine şöyle dedi:

    "O içmiş, ama kafası asıl sarhoş olan sizsiniz. O bütün içtenliğiyle dönüyordu, onu siz rahatsız ettiniz.

    Asıl yanlışı siz yaptınız çünkü kafanız gerçekten sarhoştur.

    Onun sarhoşluğu geçicidir, asıl kötü sarhoşluk insanın içinde yatandır."

    Bir gün birilerinin yaptığı bir dedikodu Mevlânâ'nın kulağına geldi. Diyorlardı ki, "Tamam Mevlânâ büyük adam, gerçek bir sultan. Ona diyecek yok.

    Ama çevresindekiler, müridi diye yanında bulunanlar pek kötü."

    Mevlânâ bu dedikoduyu yapanlara şöyle haber gönderdi:

    "Eğer onlar benden daha iyi olsalardı; içlerinde biri benden daha iyi olsaydı, zaten ben onun müridi olurdum."

    Mevlânâ "kibir"! şöyle anlatıyor:

    "Kibir nedir? Kendinden habersiz, kendim bilmeyen insanın durumudur. Tıpkı Güneş'ten haberi olmayan buzun kendini bir şey zannetmesi gibi..."




    baba şarap varmı ondan haber ver..



    Alıntıları Göster




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarum



    Alıntıları Göster
    Mevlana bunu bir rubaisinde “Bizim, sarhoş olmamız için şaraba ihtiyacımız yoktur”[3] diyerek dile getirir. Zira sarhoşluk, gerçek anlamıyla âşıklık doğuştan insanoğlunda var olan bir özelliktir.


    Kendi kendine

    Kişinin kendine ettiğini
    Edemez kişiye hiçbir fani
    Bu kahpe hırsı. ne kıskanç kini, ne şarap
    Ne de haşhaş edemez..
    Kişinin kendine ettiğini tayfun, boran
    Dağ, taş edemez.

    Kişinin kendine ettiğini
    Edemez Kişiye hiçbir fani
    tutmazsa gerçek dost elini
    kendi kendiyle baş edemez.
    Kişinin kendine ettiğini
    Sarhoş edemez, ayyaş edemez
    Mezar soyan nebbaş edemez...

    Mevlana Celaleddin Rumi




  • quote:

    Orijinalden alıntı: karsit

    quote:

    Orjinalden alıntı: TiriT

    Geçen sene gözümün önünde bi adam öldü aynı sebepten. Trafik ışıklarında yeşil yandı tam kalktım arabayla yandan motorla gelen adam solumdaki minibüsün önüne çarptı ve önümden motoru kıvılcım çıkartarak geçti. Az daha benim arabaya çarpıyordu. 30 metre kadar sürüklendi ambulans çağırdık ama iş işten geçmişti


    Kask taksaymış.. Ben eldiven koruma elbiseli kasklı idim.. ama güzeldi beaaa yetmeezmiiiii kurşuuun olduuuuunnn

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: karsit


    quote:

    Orjinalden alıntı: TiriT

    Geçen sene gözümün önünde bi adam öldü aynı sebepten. Trafik ışıklarında yeşil yandı tam kalktım arabayla yandan motorla gelen adam solumdaki minibüsün önüne çarptı ve önümden motoru kıvılcım çıkartarak geçti. Az daha benim arabaya çarpıyordu. 30 metre kadar sürüklendi ambulans çağırdık ama iş işten geçmişti


    Kask taksaymış.. Ben eldiven koruma elbiseli kasklı idim.. ama güzeldi beaaa yetmeezmiiiii kurşuuun olduuuuunnn



    Kaskı vardı vucudu minibüse çarpınca çok hasar görmüş sanırım




  • quote:

    Orijinalden alıntı: donulmezaksaminufku

    quote:

    Orjinalden alıntı: karsit


    quote:

    Orjinalden alıntı: TiriT

    Geçen sene gözümün önünde bi adam öldü aynı sebepten. Trafik ışıklarında yeşil yandı tam kalktım arabayla yandan motorla gelen adam solumdaki minibüsün önüne çarptı ve önümden motoru kıvılcım çıkartarak geçti. Az daha benim arabaya çarpıyordu. 30 metre kadar sürüklendi ambulans çağırdık ama iş işten geçmişti


    Kask taksaymış.. Ben eldiven koruma elbiseli kasklı idim.. ama güzeldi beaaa yetmeezmiiiii kurşuuun olduuuuunnn



    Kaskı vardı vucudu minibüse çarpınca çok hasar görmüş sanırım

    Alıntıları Göster
    atın ölümü arpadan olsun.. yok şaraptan..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: karsit

    atın ölümü arpadan olsun.. yok şaraptan..

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: karsit

    atın ölümü arpadan olsun.. yok şaraptan..





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarum

    Mevlana bunu bir rubaisinde “Bizim, sarhoş olmamız için şaraba ihtiyacımız yoktur”[3] diyerek dile getirir. Zira sarhoşluk, gerçek anlamıyla âşıklık doğuştan insanoğlunda var olan bir özelliktir.


    Kendi kendine

    Kişinin kendine ettiğini
    Edemez kişiye hiçbir fani
    Bu kahpe hırsı. ne kıskanç kini, ne şarap
    Ne de haşhaş edemez..
    Kişinin kendine ettiğini tayfun, boran
    Dağ, taş edemez.

    Kişinin kendine ettiğini
    Edemez Kişiye hiçbir fani
    tutmazsa gerçek dost elini
    kendi kendiyle baş edemez.
    Kişinin kendine ettiğini
    Sarhoş edemez, ayyaş edemez
    Mezar soyan nebbaş edemez...

    Mevlana Celaleddin Rumi


    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: Tarum

    Mevlana bunu bir rubaisinde “Bizim, sarhoş olmamız için şaraba ihtiyacımız yoktur”[3] diyerek dile getirir. Zira sarhoşluk, gerçek anlamıyla âşıklık doğuştan insanoğlunda var olan bir özelliktir.


    Kendi kendine

    Kişinin kendine ettiğini
    Edemez kişiye hiçbir fani
    Bu kahpe hırsı. ne kıskanç kini, ne şarap
    Ne de haşhaş edemez..
    Kişinin kendine ettiğini tayfun, boran
    Dağ, taş edemez.

    Kişinin kendine ettiğini
    Edemez Kişiye hiçbir fani
    tutmazsa gerçek dost elini
    kendi kendiyle baş edemez.
    Kişinin kendine ettiğini
    Sarhoş edemez, ayyaş edemez
    Mezar soyan nebbaş edemez...

    Mevlana Celaleddin Rumi






    Stvdeki ak sakallı dede..




  • ak sakallı dede ha
  • quote:

    Orijinalden alıntı: karsit

    quote:

    Orjinalden alıntı: Tarum

    Mevlana bunu bir rubaisinde “Bizim, sarhoş olmamız için şaraba ihtiyacımız yoktur”[3] diyerek dile getirir. Zira sarhoşluk, gerçek anlamıyla âşıklık doğuştan insanoğlunda var olan bir özelliktir.


    Kendi kendine

    Kişinin kendine ettiğini
    Edemez kişiye hiçbir fani
    Bu kahpe hırsı. ne kıskanç kini, ne şarap
    Ne de haşhaş edemez..
    Kişinin kendine ettiğini tayfun, boran
    Dağ, taş edemez.

    Kişinin kendine ettiğini
    Edemez Kişiye hiçbir fani
    tutmazsa gerçek dost elini
    kendi kendiyle baş edemez.
    Kişinin kendine ettiğini
    Sarhoş edemez, ayyaş edemez
    Mezar soyan nebbaş edemez...

    Mevlana Celaleddin Rumi






    Stvdeki ak sakallı dede..

    Alıntıları Göster
    karşıtcım neden herşeyle dalga geçiyorsun...orda çok güzel bir yazı var....biraz bişeyler anlama çalış...

    bu hayat böyle sürmez eğlenceyel içmeyle gezmeyle tozmayla geçmez...ölüm var....sende ölcen babanda annende ....acılar çekecen...bu yüzden ölüm gelmeden bu dünydan gçmen lazım....herşeyi gırgıra alıp herkezle dalganı geçip sarhoşluğun favkinde bir sarhoşluk yapıyorsun...ama bilki yaptığın güzel bişey değil




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarum

    karşıtcım neden herşeyle dalga geçiyorsun...orda çok güzel bir yazı var....biraz bişeyler anlama çalış...

    bu hayat böyle sürmez eğlenceyel içmeyle gezmeyle tozmayla geçmez...ölüm var....sende ölcen babanda annende ....acılar çekecen...bu yüzden ölüm gelmeden bu dünydan gçmen lazım....herşeyi gırgıra alıp herkezle dalganı geçip sarhoşluğun favkinde bir sarhoşluk yapıyorsun...ama bilki yaptığın güzel bişey değil

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: Tarum

    karşıtcım neden herşeyle dalga geçiyorsun...orda çok güzel bir yazı var....biraz bişeyler anlama çalış...

    bu hayat böyle sürmez eğlenceyel içmeyle gezmeyle tozmayla geçmez...ölüm var....sende ölcen babanda annende ....acılar çekecen...bu yüzden ölüm gelmeden bu dünydan gçmen lazım....herşeyi gırgıra alıp herkezle dalganı geçip sarhoşluğun favkinde bir sarhoşluk yapıyorsun...ama bilki yaptığın güzel bişey değil


    Çekmediğimi nerden biliyon.. Ayrıca yazmakla olmaz..Olsun şarap varmı..




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.