Dune serisi hakkında sorularınızı cevaplıyorum

1. kitaptaki olaydan 12 yıl geçmiştir. artık zensunni dini tüm evrene yayılmış durumda ve Dune gezegeni bu kutsal dinin merkezi durumda. Paul ise bu gezegenin Tanrısı olarak görünmekte. Paul bile kendine verilen mesih rolünden korkmaya başlar ve Dune’ın Din-siyaset kıskacına kapılmaktan endişe duyar. Bene Gesserit ve Bene Tleiax ise Paul’ün Baharat tekelini kırmak için türlü türlü yollara başvuracak.

“Tanrı olmaktan, rahipler görmekten bıktım artık! Kendi efsanemi görmüyor mu sanıyorsun? İnsanların yaptığı en sıradan işlere bile ayinsel damgamı vurdum. Sofraya otururken muaddib’in adını söyleyerek oturuyorlar. benim adımla sevişip benim adımla doğup ölüyorlar. sokakta karşı karşıya geçerken bile benim adımı söylüyorlar. çok uzaklarda olan Gangishree şehrinde bile en basit bir kulübe yapılırken kutsaması için benim adımı söylüyorlar!”

“Hükümet aynı zamanda hem dinsel hem de iddialı olamaz. Dinsel tecrübe, kanunların kaçınılmaz olarak bastırdığı bir kendiliğindenliğe ihtiyaç duyar. Kanunlar olmadan yönetemezsiniz. Kanunlarınız, önünde sonunda ahlakın, vicdanın, hatta yönetme aracı olarak düşündüğünüz dinin yerini alır. Kutsal ayinler, anlamlı bir ahlakı şekillendiren tapınmadan ya da mübarek isteklerden kaynaklanmalıdır. Diğer yandan, hükümet, şüphelere, sorulara ve çekişmelere özellikle hedef olan kültürel bir organizmadır. Ben, seremoninin yerini inancın; ve sembolizmin yerini ahlakın alacağı günün gelmekte olduğunu görüyorum.”