Şimdi Ara

En Komik Fıkralar Buraya(Başka Topik Açmayalım) (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
113
Cevap
0
Favori
13.204
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BLUESTREAM

    AMELİYAT YERİ

    İki sevgili bir ağacın gölgesinde otururlar.Delikanlının tatlı sözleri arasında bir ara kız sevgilisinin kulağına fısıldar :
    -Sevgilim sana apandist ameliyatı olduğum yeri göstereyim.
    Delikanlının gözleri parlar.
    -Göster canım göster.
    Kız eliyle uzak bir yeri göstererek :
    -Bak şu ilerde görünen sarı bina var ya, onun üçüncü katı....

    Alıntıları Göster
    EŞ İLANI

    Adam gazeteye ‘Eş aranıyor’ ilanı vermis. Ertesi gun yuzlerce mektup almıs. ‘ Benimkini alabilirsin!’

    MALİYET

    Kucuk cocuk babasına ‘Babacıgım evlenmek kaca malolur?’
    Baba ‘Bilmiyorum oglum, ben hala oduyorum.’




  • quote:

    Orijinalden alıntı: BLUESTREAM

    quote:

    Orjinalden alıntı: Shaban


    Temel sehirlerarasi seyahatinde treni tercih etmis ve yatakli olan kompartmana yerlesmis. Az sonra kompartmana cok guzel bir kadin gelmis ve tanismislar. Kadin Is bankasinda calisiyormus. Uzun bir sohbetten sonra gece olmus ve yatmak uzere kompartmandaki ranzayi acmislar. Kadin ust kata, Temelde alt kata yerlesmis. Yatmalarindan 10 dakika sonra kadin pijamasinin ustunu cikartip yere atmis. Temel bunu gorunce kadinin kendisinden birseyler bekledigini dusunerek kadinin yatagina alttan hafifce vurarak:
    - "Handan Hanım"
    - "Buyrun Temel bey"
    - "Is bankasinin kapilari acildi mi acaba?"
    - "Ne munasebet Temel bey teessuf ederim, bu davranisiniz cok cirkin"
    - "Ozur dilerim Handan Hanım ben sanmistim ki ... !!!"
    Yaklasik on dakika sonra kadin pijamasinin altini cikarmis ve yeniden yere atmis. Temel bunu gorunce cildiracak gibi olmus ve kendini tutamayarak yeniden kadinin yatagina hafifce vurmus.
    - "Handan Hanım"
    - "Buyrun Temel bey"
    - "Is bankasinin kapilari acildi mi acaba?"
    - "Temel bey lutfen kendinize gelin, cok ayip."
    Temel olanlar karsinsinda cok zor durumdaymis ama dayanacak durumda da degilmis. Yine de sabretmis ancak 5 dakika sonra kadin bu defa camasirinin ustunu cikarmis ve atmis. Sabredemeyecek durumda olan Temel yeniden ranzaya vurarak:
    - "Handan Hanım"
    - "Buyrun Temel bey"
    - "Is bankasinin kapilari acildi mi acaba?"
    - "Temel bey bu son olsun lutfen, bir daha ayni sey olursa guvenligi cagiracagim."
    Temel buyuk bir hayalkirkligi ile yeniden yatmis. 5 dakika sonra kadin camasirinin altini cikartip yere atmis ve bu defa kadinda istekliymis ama aradan 10 dakika gecmesine ragmen Temelden ses gelmeyince uyudugunu sanarak endiselenmis ve dayanamayarak seslenmis:
    - "Temel Bey"
    - "Buyrun Handan Hanım"
    - "Temel By Is bankasinin kapilari acildi da !!!"
    - "Gerek kalmadi Handan Hanım, biz ceki elden bozdurduk !!!



    Dostum 100 üzerinden 100 lük bir fıkra ;valla çok güldüm

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: BLUESTREAM


    quote:

    Orjinalden alıntı: Shaban


    Temel sehirlerarasi seyahatinde treni tercih etmis ve yatakli olan kompartmana yerlesmis. Az sonra kompartmana cok guzel bir kadin gelmis ve tanismislar. Kadin Is bankasinda calisiyormus. Uzun bir sohbetten sonra gece olmus ve yatmak uzere kompartmandaki ranzayi acmislar. Kadin ust kata, Temelde alt kata yerlesmis. Yatmalarindan 10 dakika sonra kadin pijamasinin ustunu cikartip yere atmis. Temel bunu gorunce kadinin kendisinden birseyler bekledigini dusunerek kadinin yatagina alttan hafifce vurarak:
    - "Handan Hanım"
    - "Buyrun Temel bey"
    - "Is bankasinin kapilari acildi mi acaba?"
    - "Ne munasebet Temel bey teessuf ederim, bu davranisiniz cok cirkin"
    - "Ozur dilerim Handan Hanım ben sanmistim ki ... !!!"
    Yaklasik on dakika sonra kadin pijamasinin altini cikarmis ve yeniden yere atmis. Temel bunu gorunce cildiracak gibi olmus ve kendini tutamayarak yeniden kadinin yatagina hafifce vurmus.
    - "Handan Hanım"
    - "Buyrun Temel bey"
    - "Is bankasinin kapilari acildi mi acaba?"
    - "Temel bey lutfen kendinize gelin, cok ayip."
    Temel olanlar karsinsinda cok zor durumdaymis ama dayanacak durumda da degilmis. Yine de sabretmis ancak 5 dakika sonra kadin bu defa camasirinin ustunu cikarmis ve atmis. Sabredemeyecek durumda olan Temel yeniden ranzaya vurarak:
    - "Handan Hanım"
    - "Buyrun Temel bey"
    - "Is bankasinin kapilari acildi mi acaba?"
    - "Temel bey bu son olsun lutfen, bir daha ayni sey olursa guvenligi cagiracagim."
    Temel buyuk bir hayalkirkligi ile yeniden yatmis. 5 dakika sonra kadin camasirinin altini cikartip yere atmis ve bu defa kadinda istekliymis ama aradan 10 dakika gecmesine ragmen Temelden ses gelmeyince uyudugunu sanarak endiselenmis ve dayanamayarak seslenmis:
    - "Temel Bey"
    - "Buyrun Handan Hanım"
    - "Temel By Is bankasinin kapilari acildi da !!!"
    - "Gerek kalmadi Handan Hanım, biz ceki elden bozdurduk !!!



    Dostum 100 üzerinden 100 lük bir fıkra ;valla çok güldüm


    NE 100 ü 1000 veririm ben olsam çok manyaktı 'biz çeki elden bozdurduk' zuhahahaha çok komik




  • quote:

    Orijinalden alıntı: eser_akar

    quote:

    Orjinalden alıntı: BLUESTREAM


    quote:

    Orjinalden alıntı: Shaban


    Temel sehirlerarasi seyahatinde treni tercih etmis ve yatakli olan kompartmana yerlesmis. Az sonra kompartmana cok guzel bir kadin gelmis ve tanismislar. Kadin Is bankasinda calisiyormus. Uzun bir sohbetten sonra gece olmus ve yatmak uzere kompartmandaki ranzayi acmislar. Kadin ust kata, Temelde alt kata yerlesmis. Yatmalarindan 10 dakika sonra kadin pijamasinin ustunu cikartip yere atmis. Temel bunu gorunce kadinin kendisinden birseyler bekledigini dusunerek kadinin yatagina alttan hafifce vurarak:
    - "Handan Hanım"
    - "Buyrun Temel bey"
    - "Is bankasinin kapilari acildi mi acaba?"
    - "Ne munasebet Temel bey teessuf ederim, bu davranisiniz cok cirkin"
    - "Ozur dilerim Handan Hanım ben sanmistim ki ... !!!"
    Yaklasik on dakika sonra kadin pijamasinin altini cikarmis ve yeniden yere atmis. Temel bunu gorunce cildiracak gibi olmus ve kendini tutamayarak yeniden kadinin yatagina hafifce vurmus.
    - "Handan Hanım"
    - "Buyrun Temel bey"
    - "Is bankasinin kapilari acildi mi acaba?"
    - "Temel bey lutfen kendinize gelin, cok ayip."
    Temel olanlar karsinsinda cok zor durumdaymis ama dayanacak durumda da degilmis. Yine de sabretmis ancak 5 dakika sonra kadin bu defa camasirinin ustunu cikarmis ve atmis. Sabredemeyecek durumda olan Temel yeniden ranzaya vurarak:
    - "Handan Hanım"
    - "Buyrun Temel bey"
    - "Is bankasinin kapilari acildi mi acaba?"
    - "Temel bey bu son olsun lutfen, bir daha ayni sey olursa guvenligi cagiracagim."
    Temel buyuk bir hayalkirkligi ile yeniden yatmis. 5 dakika sonra kadin camasirinin altini cikartip yere atmis ve bu defa kadinda istekliymis ama aradan 10 dakika gecmesine ragmen Temelden ses gelmeyince uyudugunu sanarak endiselenmis ve dayanamayarak seslenmis:
    - "Temel Bey"
    - "Buyrun Handan Hanım"
    - "Temel By Is bankasinin kapilari acildi da !!!"
    - "Gerek kalmadi Handan Hanım, biz ceki elden bozdurduk !!!



    Dostum 100 üzerinden 100 lük bir fıkra ;valla çok güldüm


    NE 100 ü 1000 veririm ben olsam çok manyaktı 'biz çeki elden bozdurduk' zuhahahaha çok komik

    Alıntıları Göster
    Akilli Sarisin

    Casinoda iki görevli sıkıntıdan patlamış bir şekilde rulet masasında dikiliyorlarmış... Derken içeri fıstık gibi bir sarışın girmiş, masaya 10 bin dolar koymuş veee;

    -''Baylar, umarım sizin için sorun olmaz ama, ben çıplakken kendimi daha şanslı hissediyorum'' diyerek oracıkta çırılçıplak soyunmuş...
    Sonra elindeki zara öpücük kondurmuş ve;
    -''Haydi tatlım, bana yeni kıyafetler lazım'' diye, zarı fırlatmış..
    Ve,
    -''Evet!.. Evet!.., Kazandım!..'' diye, sevinç çığlıkları
    atarak iki adama sarılıp öpmüş, kıyafetlerini
    toplamış, masadaki bütün paraları almış ve koşa koşa gitmiş...
    İki adam da bakakalmışlar...
    Biri -''vaovv'' demiş, -''ne kadındı be...peki kaç atmıştı?''
    Öteki cevap vermiş; -''Bilmeeem...''




  • quote:

    Orijinalden alıntı: bendeniz

    Akilli Sarisin

    Casinoda iki görevli sıkıntıdan patlamış bir şekilde rulet masasında dikiliyorlarmış... Derken içeri fıstık gibi bir sarışın girmiş, masaya 10 bin dolar koymuş veee;

    -''Baylar, umarım sizin için sorun olmaz ama, ben çıplakken kendimi daha şanslı hissediyorum'' diyerek oracıkta çırılçıplak soyunmuş...
    Sonra elindeki zara öpücük kondurmuş ve;
    -''Haydi tatlım, bana yeni kıyafetler lazım'' diye, zarı fırlatmış..
    Ve,
    -''Evet!.. Evet!.., Kazandım!..'' diye, sevinç çığlıkları
    atarak iki adama sarılıp öpmüş, kıyafetlerini
    toplamış, masadaki bütün paraları almış ve koşa koşa gitmiş...
    İki adam da bakakalmışlar...
    Biri -''vaovv'' demiş, -''ne kadındı be...peki kaç atmıştı?''
    Öteki cevap vermiş; -''Bilmeeem...''

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: bendeniz

    Akilli Sarisin

    Casinoda iki görevli sıkıntıdan patlamış bir şekilde rulet masasında dikiliyorlarmış... Derken içeri fıstık gibi bir sarışın girmiş, masaya 10 bin dolar koymuş veee;

    -''Baylar, umarım sizin için sorun olmaz ama, ben çıplakken kendimi daha şanslı hissediyorum'' diyerek oracıkta çırılçıplak soyunmuş...
    Sonra elindeki zara öpücük kondurmuş ve;
    -''Haydi tatlım, bana yeni kıyafetler lazım'' diye, zarı fırlatmış..
    Ve,
    -''Evet!.. Evet!.., Kazandım!..'' diye, sevinç çığlıkları
    atarak iki adama sarılıp öpmüş, kıyafetlerini
    toplamış, masadaki bütün paraları almış ve koşa koşa gitmiş...
    İki adam da bakakalmışlar...
    Biri -''vaovv'' demiş, -''ne kadındı be...peki kaç atmıştı?''
    Öteki cevap vermiş; -''Bilmeeem...''



    HOŞ

    Arkadaşlar,hadi sizler de güzel fıkralarınızı bizlerle paylaşın. Hep beraber gülelim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BLUESTREAM -- 26 Temmuz 2006; 23:37:29 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: BLUESTREAM

    quote:

    Orjinalden alıntı: bendeniz

    Akilli Sarisin

    Casinoda iki görevli sıkıntıdan patlamış bir şekilde rulet masasında dikiliyorlarmış... Derken içeri fıstık gibi bir sarışın girmiş, masaya 10 bin dolar koymuş veee;

    -''Baylar, umarım sizin için sorun olmaz ama, ben çıplakken kendimi daha şanslı hissediyorum'' diyerek oracıkta çırılçıplak soyunmuş...
    Sonra elindeki zara öpücük kondurmuş ve;
    -''Haydi tatlım, bana yeni kıyafetler lazım'' diye, zarı fırlatmış..
    Ve,
    -''Evet!.. Evet!.., Kazandım!..'' diye, sevinç çığlıkları
    atarak iki adama sarılıp öpmüş, kıyafetlerini
    toplamış, masadaki bütün paraları almış ve koşa koşa gitmiş...
    İki adam da bakakalmışlar...
    Biri -''vaovv'' demiş, -''ne kadındı be...peki kaç atmıştı?''
    Öteki cevap vermiş; -''Bilmeeem...''



    HOŞ

    Arkadaşlar,hadi sizler de güzel fıkralarınızı bizlerle paylaşın. Hep beraber gülelim.

    Alıntıları Göster
    fıkra deıl ama paylasmak ıstedım...gaZetde dun araba ılanlarına bakıyodum..adamın bırı 'ctroen jumper' ı 'sitroen cumpur' dıe yaZmıs..ılk gordugumde ne gulmustum ama..hadı adam bılmıyomus bellı gaZetecı arkadaslar hıcmı kontrol etmemıs




  • quote:

    Orijinalden alıntı: lord_es

    fıkra deıl ama paylasmak ıstedım...gaZetde dun araba ılanlarına bakıyodum..adamın bırı 'ctroen jumper' ı 'sitroen cumpur' dıe yaZmıs..ılk gordugumde ne gulmustum ama..hadı adam bılmıyomus bellı gaZetecı arkadaslar hıcmı kontrol etmemıs

    Alıntıları Göster
    ab io da bir şey mi,ben meşhur kemeraltında yürürken adamın biri elindeki donlarla ordan, boxer(baksır) diyeceğine,"Haydi baskır baskır" diye bas bas bağırıyordu:)))) Görmeliydiniz.
    Geçen gün bir arabanın kasasında domates satan adam,domatesin hormonsuz olduğunu belirtmek için: "Ormonsuz tarla tomat 500" yazmıştı :)))))

    Aslında bu tür gördüğümüz komik yazılar çok fazla,ne yapsak bunun içinde ayrı bir topik mi açsak:))))



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BLUESTREAM -- 29 Temmuz 2006; 1:12:40 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: BLUESTREAM

    ab io da bir şey mi,ben meşhur kemeraltında yürürken adamın biri elindeki donlarla ordan, boxer(baksır) diyeceğine,"Haydi baskır baskır" diye bas bas bağırıyordu:)))) Görmeliydiniz.
    Geçen gün bir arabanın kasasında domates satan adam,domatesin hormonsuz olduğunu belirtmek için: "Ormonsuz tarla tomat 500" yazmıştı :)))))

    Aslında bu tür gördüğümüz komik yazılar çok fazla,ne yapsak bunun içinde ayrı bir topik mi açsak:))))

    Alıntıları Göster
    Amerika ile Sovyetler arasındaki meşhur füzeler ve Kuba bunalımının en dehşet günleri..
    Kruscef, Küba'ya gelecekmiş.. Kübalılar toplanmış, bir jest yapacaklar.. Ülkenin en iyi ressamına başvurmuşlar..
    "Bir tablo yap.. İsmi, "Kruscef Kübada" olsun.
    Ressam "Hadi oradan" demiş..
    "Ben adamı görmedim bile.. Adam hayatında Küba'ya gelmedi. Şimdi ben nasıl "Kruscef Küba'da' diye uydurup resim yaparım?.."
    Tesaduf bu ya.. Bizim Temel, puro almaya Havana'ya gelmiş o sırada. Sıkınıyı duymuş,
    "Ben size istediğiniz tabloyu yaparım.Ama bu size bir sandık puroya patlar" demiş. Adamlar dünden razı hemen vermişler bir sandık puroyu..
    Temel bir hafta sonra, Küba'lıları çağırmış ve "İşte tablonuz" demiş.. Tuvalin üzerini örten bezi hızla aşağı çekivermiş..
    Küba'lılar da gördükleri karşısında donup kalmışlar..
    Tabloda, yatakta iki kişi, alt alta üst üste..
    "Bu ne" diye gürlemiş, Turizm Bakanı..
    "Bu ne?.. Bu kadın kim? ..
    "Kruscef'in karısı" demiş, Temel..
    "Peki bu üstündeki adam kim?"
    "Kruscef'in uşağı ..."
    "Peki Kruscef nerde ulan!.."
    "Kruscef Küba'da" demiş Temel!..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: turksauron

    Amerika ile Sovyetler arasındaki meşhur füzeler ve Kuba bunalımının en dehşet günleri..
    Kruscef, Küba'ya gelecekmiş.. Kübalılar toplanmış, bir jest yapacaklar.. Ülkenin en iyi ressamına başvurmuşlar..
    "Bir tablo yap.. İsmi, "Kruscef Kübada" olsun.
    Ressam "Hadi oradan" demiş..
    "Ben adamı görmedim bile.. Adam hayatında Küba'ya gelmedi. Şimdi ben nasıl "Kruscef Küba'da' diye uydurup resim yaparım?.."
    Tesaduf bu ya.. Bizim Temel, puro almaya Havana'ya gelmiş o sırada. Sıkınıyı duymuş,
    "Ben size istediğiniz tabloyu yaparım.Ama bu size bir sandık puroya patlar" demiş. Adamlar dünden razı hemen vermişler bir sandık puroyu..
    Temel bir hafta sonra, Küba'lıları çağırmış ve "İşte tablonuz" demiş.. Tuvalin üzerini örten bezi hızla aşağı çekivermiş..
    Küba'lılar da gördükleri karşısında donup kalmışlar..
    Tabloda, yatakta iki kişi, alt alta üst üste..
    "Bu ne" diye gürlemiş, Turizm Bakanı..
    "Bu ne?.. Bu kadın kim? ..
    "Kruscef'in karısı" demiş, Temel..
    "Peki bu üstündeki adam kim?"
    "Kruscef'in uşağı ..."
    "Peki Kruscef nerde ulan!.."
    "Kruscef Küba'da" demiş Temel!..

    Alıntıları Göster
    Ufaklığın birinin küçük bir ayıcığı varmış ve bu ayıcıkla hep dolapta oynarmış. Annesi çocuğun bu huyunu hiç sevmezmiş. Çünkü eve sevgilisini aldığında kocası aniden gelirse sevgilisini dolaba saklaması gerekirmiş. Yine günlerden bir gün sevgilisiyle işi götürürken aniden kocasının sesini duymuş. Kadın sevgilisini hemen dolaba saklamış ve kocasının yanına gitmiş. Adam dolapta çocukla beraber yalnız kalmış. Uzun bi sessizlikten sonra çocuk konuşmuş.
    -Ayıcığımı almak ister misin?
    -Ben senin ayıcığını alıp ne yapayımm. Koskoca adam ayıcıkla oynarmıymış bee.
    -Bak almazsan çıkar babama söylerim.
    -İyi madem ver bakayım.
    -50 dolar
    -Neee!! 50 dolar mıııı? Ulan 50 dolara ayıcık mı olurmuşş. Vermem ben o kadar para.
    -Vermezsen çıkar babama söylerim haa ona göre.
    -İyi tamam tamam sakin ol. Al 50 dolarını ver ayıcığı.
    Kısa bir sessizlikten sonra sessizliği yine çocuk bozmuş.
    -Ayıcığımı geri ver.
    -Ne verecem ayıcığını. Salak mıyım ben. 50 dolar verdim ben ona vermem.
    -Bak vermezsen çıkar babama söylerim.
    -İyi iyi al da sus.
    Yine kısa bir aradan sonra.
    -Bak bu ayıcığı 100 dolar a alacaksın yoksa çıkar babama derim.
    Adam da mecbur almış tabiii. Böyle böyle adamı sabaha kadar soymuş. Sabah olunca çocuk ilk iş kazandığı(!) paralarla güzel bisiklet almış. Eve getirmiş. Annesi haliyle bisikleti görmüş.
    -Kimin bu bisiklet.
    -Benim.
    -Nasıl senin oluyor. Senin bisikletin daha eski. Nerden buldun bu bisikleti bakayım.
    -Aldım.
    -Hangi parayla aldın. Bisiklet alacak kadar harçlık vermiyorum ki ben sana.
    -Yolda buldum parayı.
    -Çocuğum yaptığın çok kötü bişey ve çok günah. Hemen alıp götürüyosun bu bisikleti ve iade edip parasını geri alıyosun. Aldığın parayı da kiliseye götürüp kutuya atıyosun ve rahip e günah çıkartıyosun.
    Çocuk istemeye istemeye annesinin dediğini yapmış. Geçmiş günah çıkartma kabinine.
    -Rahip amca ben bir günah işledim ve günah çıkartmak istiyorum.
    -Dinliyorum yavrum.
    -Benim bir ayıcığım var....
    -YETER ULAAAAAAAAAAAAAAAAAAAN!!!!!!!!




  • quote:

    Orijinalden alıntı: turksauron

    Ufaklığın birinin küçük bir ayıcığı varmış ve bu ayıcıkla hep dolapta oynarmış. Annesi çocuğun bu huyunu hiç sevmezmiş. Çünkü eve sevgilisini aldığında kocası aniden gelirse sevgilisini dolaba saklaması gerekirmiş. Yine günlerden bir gün sevgilisiyle işi götürürken aniden kocasının sesini duymuş. Kadın sevgilisini hemen dolaba saklamış ve kocasının yanına gitmiş. Adam dolapta çocukla beraber yalnız kalmış. Uzun bi sessizlikten sonra çocuk konuşmuş.
    -Ayıcığımı almak ister misin?
    -Ben senin ayıcığını alıp ne yapayımm. Koskoca adam ayıcıkla oynarmıymış bee.
    -Bak almazsan çıkar babama söylerim.
    -İyi madem ver bakayım.
    -50 dolar
    -Neee!! 50 dolar mıııı? Ulan 50 dolara ayıcık mı olurmuşş. Vermem ben o kadar para.
    -Vermezsen çıkar babama söylerim haa ona göre.
    -İyi tamam tamam sakin ol. Al 50 dolarını ver ayıcığı.
    Kısa bir sessizlikten sonra sessizliği yine çocuk bozmuş.
    -Ayıcığımı geri ver.
    -Ne verecem ayıcığını. Salak mıyım ben. 50 dolar verdim ben ona vermem.
    -Bak vermezsen çıkar babama söylerim.
    -İyi iyi al da sus.
    Yine kısa bir aradan sonra.
    -Bak bu ayıcığı 100 dolar a alacaksın yoksa çıkar babama derim.
    Adam da mecbur almış tabiii. Böyle böyle adamı sabaha kadar soymuş. Sabah olunca çocuk ilk iş kazandığı(!) paralarla güzel bisiklet almış. Eve getirmiş. Annesi haliyle bisikleti görmüş.
    -Kimin bu bisiklet.
    -Benim.
    -Nasıl senin oluyor. Senin bisikletin daha eski. Nerden buldun bu bisikleti bakayım.
    -Aldım.
    -Hangi parayla aldın. Bisiklet alacak kadar harçlık vermiyorum ki ben sana.
    -Yolda buldum parayı.
    -Çocuğum yaptığın çok kötü bişey ve çok günah. Hemen alıp götürüyosun bu bisikleti ve iade edip parasını geri alıyosun. Aldığın parayı da kiliseye götürüp kutuya atıyosun ve rahip e günah çıkartıyosun.
    Çocuk istemeye istemeye annesinin dediğini yapmış. Geçmiş günah çıkartma kabinine.
    -Rahip amca ben bir günah işledim ve günah çıkartmak istiyorum.
    -Dinliyorum yavrum.
    -Benim bir ayıcığım var....
    -YETER ULAAAAAAAAAAAAAAAAAAAN!!!!!!!!

    Alıntıları Göster
    Atlantik seferini yapmakta olan bir yolcu uçağı havada şiddetli bir fırtınaya yakalanır. Şiddetli yağmur, gökgürültüsü ve şimşekler derken uçak dengesini kaybetmeye başlar. Yolcular feryat etmektedir. Herkes artık uçağın düşmek üzere olduğundan ve son dakıkalarını yaşadıklarından emindir.

    Uçak bir kez daha sarsılırken arka sıralardan bir kadın ayağa fırlar ve bağırır: "Artık dayanamayacağım. Burada oturup koltuğa bağlı şekilde, bir hayvan gibi ölmeyi bekleyemem. Öleceksem, bari kadınlığımı hissederek öleyim. Aranızda bana kadınlığımı son bir kez tattıracak bir erkek var mı?" Ön sıralardan bir el kalkar ve kadın ele doğru yürür. Kadın yaklaşırken, adam da üstündeki gömleği çıkarır. Fırtınadan gidip gelen ışık aralarında kadın, erkeğin kaslı, üçgen vücudunu seçer. Sonra erkek ayağa kalkar ve kadının tam önünde durur ve: "Ölmeden önce sana kadınlığını ben tattırabilirim. Hala istiyor musun?" der. Kadın bir erkeğin vücuduna, bir gözlerinin içine bakar ve hevesle: "Evet, istiyorum" diye cevap verir. Bunun üzerine erkek elindeki gömleği kadına uzatır ve şöyle der: "Pekala, öyleyse şunu ütüle bakalım!"




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tetrapasha

    Atlantik seferini yapmakta olan bir yolcu uçağı havada şiddetli bir fırtınaya yakalanır. Şiddetli yağmur, gökgürültüsü ve şimşekler derken uçak dengesini kaybetmeye başlar. Yolcular feryat etmektedir. Herkes artık uçağın düşmek üzere olduğundan ve son dakıkalarını yaşadıklarından emindir.

    Uçak bir kez daha sarsılırken arka sıralardan bir kadın ayağa fırlar ve bağırır: "Artık dayanamayacağım. Burada oturup koltuğa bağlı şekilde, bir hayvan gibi ölmeyi bekleyemem. Öleceksem, bari kadınlığımı hissederek öleyim. Aranızda bana kadınlığımı son bir kez tattıracak bir erkek var mı?" Ön sıralardan bir el kalkar ve kadın ele doğru yürür. Kadın yaklaşırken, adam da üstündeki gömleği çıkarır. Fırtınadan gidip gelen ışık aralarında kadın, erkeğin kaslı, üçgen vücudunu seçer. Sonra erkek ayağa kalkar ve kadının tam önünde durur ve: "Ölmeden önce sana kadınlığını ben tattırabilirim. Hala istiyor musun?" der. Kadın bir erkeğin vücuduna, bir gözlerinin içine bakar ve hevesle: "Evet, istiyorum" diye cevap verir. Bunun üzerine erkek elindeki gömleği kadına uzatır ve şöyle der: "Pekala, öyleyse şunu ütüle bakalım!"

    Alıntıları Göster
    Hepinizin ellerine sağlık çokk güzel fıkralar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tetrapasha

    Atlantik seferini yapmakta olan bir yolcu uçağı havada şiddetli bir fırtınaya yakalanır. Şiddetli yağmur, gökgürültüsü ve şimşekler derken uçak dengesini kaybetmeye başlar. Yolcular feryat etmektedir. Herkes artık uçağın düşmek üzere olduğundan ve son dakıkalarını yaşadıklarından emindir.

    Uçak bir kez daha sarsılırken arka sıralardan bir kadın ayağa fırlar ve bağırır: "Artık dayanamayacağım. Burada oturup koltuğa bağlı şekilde, bir hayvan gibi ölmeyi bekleyemem. Öleceksem, bari kadınlığımı hissederek öleyim. Aranızda bana kadınlığımı son bir kez tattıracak bir erkek var mı?" Ön sıralardan bir el kalkar ve kadın ele doğru yürür. Kadın yaklaşırken, adam da üstündeki gömleği çıkarır. Fırtınadan gidip gelen ışık aralarında kadın, erkeğin kaslı, üçgen vücudunu seçer. Sonra erkek ayağa kalkar ve kadının tam önünde durur ve: "Ölmeden önce sana kadınlığını ben tattırabilirim. Hala istiyor musun?" der. Kadın bir erkeğin vücuduna, bir gözlerinin içine bakar ve hevesle: "Evet, istiyorum" diye cevap verir. Bunun üzerine erkek elindeki gömleği kadına uzatır ve şöyle der: "Pekala, öyleyse şunu ütüle bakalım!"

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: tetrapasha

    Atlantik seferini yapmakta olan bir yolcu uçağı havada şiddetli bir fırtınaya yakalanır. Şiddetli yağmur, gökgürültüsü ve şimşekler derken uçak dengesini kaybetmeye başlar. Yolcular feryat etmektedir. Herkes artık uçağın düşmek üzere olduğundan ve son dakıkalarını yaşadıklarından emindir.

    Uçak bir kez daha sarsılırken arka sıralardan bir kadın ayağa fırlar ve bağırır: "Artık dayanamayacağım. Burada oturup koltuğa bağlı şekilde, bir hayvan gibi ölmeyi bekleyemem. Öleceksem, bari kadınlığımı hissederek öleyim. Aranızda bana kadınlığımı son bir kez tattıracak bir erkek var mı?" Ön sıralardan bir el kalkar ve kadın ele doğru yürür. Kadın yaklaşırken, adam da üstündeki gömleği çıkarır. Fırtınadan gidip gelen ışık aralarında kadın, erkeğin kaslı, üçgen vücudunu seçer. Sonra erkek ayağa kalkar ve kadının tam önünde durur ve: "Ölmeden önce sana kadınlığını ben tattırabilirim. Hala istiyor musun?" der. Kadın bir erkeğin vücuduna, bir gözlerinin içine bakar ve hevesle: "Evet, istiyorum" diye cevap verir. Bunun üzerine erkek elindeki gömleği kadına uzatır ve şöyle der: "Pekala, öyleyse şunu ütüle bakalım!"


    süpermiş




  • quote:

    Orijinalden alıntı: BLUESTREAM

    quote:

    Orjinalden alıntı: tetrapasha

    Atlantik seferini yapmakta olan bir yolcu uçağı havada şiddetli bir fırtınaya yakalanır. Şiddetli yağmur, gökgürültüsü ve şimşekler derken uçak dengesini kaybetmeye başlar. Yolcular feryat etmektedir. Herkes artık uçağın düşmek üzere olduğundan ve son dakıkalarını yaşadıklarından emindir.

    Uçak bir kez daha sarsılırken arka sıralardan bir kadın ayağa fırlar ve bağırır: "Artık dayanamayacağım. Burada oturup koltuğa bağlı şekilde, bir hayvan gibi ölmeyi bekleyemem. Öleceksem, bari kadınlığımı hissederek öleyim. Aranızda bana kadınlığımı son bir kez tattıracak bir erkek var mı?" Ön sıralardan bir el kalkar ve kadın ele doğru yürür. Kadın yaklaşırken, adam da üstündeki gömleği çıkarır. Fırtınadan gidip gelen ışık aralarında kadın, erkeğin kaslı, üçgen vücudunu seçer. Sonra erkek ayağa kalkar ve kadının tam önünde durur ve: "Ölmeden önce sana kadınlığını ben tattırabilirim. Hala istiyor musun?" der. Kadın bir erkeğin vücuduna, bir gözlerinin içine bakar ve hevesle: "Evet, istiyorum" diye cevap verir. Bunun üzerine erkek elindeki gömleği kadına uzatır ve şöyle der: "Pekala, öyleyse şunu ütüle bakalım!"


    süpermiş

    Alıntıları Göster
    Üst konu olmalı görmeyip fıkra kirliliği yapıyoruz buda benden olsun (alıntıdır-cilgin_yakamoz@googlegroups.com)
    -----------

    Hırsızın biri, bir evin çatısına çıkmış ve anten
    kablosunu kesmiş.
    Evin reisi de tam TV'ye dalmışken yayın kesilince televizyonunu
    bir süre kurcalamış, "Bozuldu herhalde" diyerek yatmış.
    Ertesi gün adam işe gittikten sonra hırsız kapıyı çalıp
    adamın karısına;
    -"Yenge, beni abi gönderdi, televizyon bozuk, alın da bir bakın
    dedi" demiş.
    Saf kadın da televizyonu vermiş.
    Akşam adam eve gelip de televizyonu görememiş ve karısından
    olayı öğrenince dumura uğramış tabii.
    O hafta sonu balkonda keyif yaparlarken bizim hırsız aşağıdan
    ıslık çala çala onlara bakarak sokaktan geçmiş.
    Kadın hırsızı tanımış ve;
    -"Bak bey! Televizyonu çalan adam işte buydu!!"demiş.
    Adam bunu duyunca pijamalarla adamı kovalamaya başlamış.
    5 dakika sonra diğer hırsız adamın evine gelip, karısına;
    -"Yenge, ben polisim, abi hırsızı yakaladı. Şimdi
    karakoldalar. Pantolonuyla, cüzdanını istiyor." demiş.
    Kadın da vermiş tabii ki(?) normal olarak.
    Adam hırsızı uzun bir süre kovaladıktan sonra kan ter içinde
    eve dönmüş..
    VEEE yine dumur!

    Artık adam karısını ne yapmış bilemiycem...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kryeck

    Üst konu olmalı görmeyip fıkra kirliliği yapıyoruz buda benden olsun (alıntıdır-cilgin_yakamoz@googlegroups.com)
    -----------

    Hırsızın biri, bir evin çatısına çıkmış ve anten
    kablosunu kesmiş.
    Evin reisi de tam TV'ye dalmışken yayın kesilince televizyonunu
    bir süre kurcalamış, "Bozuldu herhalde" diyerek yatmış.
    Ertesi gün adam işe gittikten sonra hırsız kapıyı çalıp
    adamın karısına;
    -"Yenge, beni abi gönderdi, televizyon bozuk, alın da bir bakın
    dedi" demiş.
    Saf kadın da televizyonu vermiş.
    Akşam adam eve gelip de televizyonu görememiş ve karısından
    olayı öğrenince dumura uğramış tabii.
    O hafta sonu balkonda keyif yaparlarken bizim hırsız aşağıdan
    ıslık çala çala onlara bakarak sokaktan geçmiş.
    Kadın hırsızı tanımış ve;
    -"Bak bey! Televizyonu çalan adam işte buydu!!"demiş.
    Adam bunu duyunca pijamalarla adamı kovalamaya başlamış.
    5 dakika sonra diğer hırsız adamın evine gelip, karısına;
    -"Yenge, ben polisim, abi hırsızı yakaladı. Şimdi
    karakoldalar. Pantolonuyla, cüzdanını istiyor." demiş.
    Kadın da vermiş tabii ki(?) normal olarak.
    Adam hırsızı uzun bir süre kovaladıktan sonra kan ter içinde
    eve dönmüş..
    VEEE yine dumur!

    Artık adam karısını ne yapmış bilemiycem...

    Alıntıları Göster
    Babasi çocuguna güzel bir is kurmak için paçalari sivamis.
    Ancak çocuk salak oldugu için hiçbir isi beceremiyormus. Babasi ona
    ne is
    bulduysa elini yüzüne bulastirmis berbat etmis. En sonunda babasi bir

    sosis fabrikasi kurmus.Çocugunu hemen fabrikadaki bir sosis
    makinasinin
    basina götürmüs.

    "Bak oglum" demis. "Burdan böyle öküzü yolluyosun, diger
    taraftan sosis olarak çikiyor anladin mi?". Çocuk babasinin yüzüne
    salak salak
    bakmis ve "Eheheue peki buba burdan sosisi koysak öküz olarak çikar
    mi hehehe?"
    demis. Babasi;

    "Maalesef o teknoloji bir tek ananda var evladim..."




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kryeck

    Babasi çocuguna güzel bir is kurmak için paçalari sivamis.
    Ancak çocuk salak oldugu için hiçbir isi beceremiyormus. Babasi ona
    ne is
    bulduysa elini yüzüne bulastirmis berbat etmis. En sonunda babasi bir

    sosis fabrikasi kurmus.Çocugunu hemen fabrikadaki bir sosis
    makinasinin
    basina götürmüs.

    "Bak oglum" demis. "Burdan böyle öküzü yolluyosun, diger
    taraftan sosis olarak çikiyor anladin mi?". Çocuk babasinin yüzüne
    salak salak
    bakmis ve "Eheheue peki buba burdan sosisi koysak öküz olarak çikar
    mi hehehe?"
    demis. Babasi;

    "Maalesef o teknoloji bir tek ananda var evladim..."

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: denoo

    Babasi çocuguna güzel bir is kurmak için paçalari sivamis.
    Ancak çocuk salak oldugu için hiçbir isi beceremiyormus. Babasi ona
    ne is
    bulduysa elini yüzüne bulastirmis berbat etmis. En sonunda babasi bir

    sosis fabrikasi kurmus.Çocugunu hemen fabrikadaki bir sosis
    makinasinin
    basina götürmüs.

    "Bak oglum" demis. "Burdan böyle öküzü yolluyosun, diger
    taraftan sosis olarak çikiyor anladin mi?". Çocuk babasinin yüzüne
    salak salak
    bakmis ve "Eheheue peki buba burdan sosisi koysak öküz olarak çikar
    mi hehehe?"
    demis. Babasi;

    "Maalesef o teknoloji bir tek ananda var evladim..."







  • Daha önce verilmişsede ben görmemiş olabilirim, iyi eğlenceler.
    ---------

    Hatalıysam [#5127]
    Bu sabah bir kamyonetin arkasında şu yazıyı gördüm:
    - "Hatalıysam cep telefonuna hata yazıp bir boşluk bırak 9999'a gönder ,Hatasız Kul Olmaz melodisi cebinize gelsin."
    Eyvallah!...


    Kamyoncu [#4738]
    Bir gün zengin bi genç son model ferrarisiyle yolda ilerlerken ; karşısına çıkan kırmızı ışıklarda durmuş. Durmaya kalmadan arkadan korkunç bir sesle bir kamyon feraariye bindirmiş. Kazanın heyecanıyla kamyoncu inmiş arabadan ,başlamış genç çocuğa yalvarmaya:
    - "Aabi affet beni, ben bu arabanın masrafını ödeyemem evde çoluk çocuk açlar aabi"
    Şeklinde ağlayıp ayaklarına kapanmış. E genç çocukda sonunda dayanamamış:
    - "Tamam peki peki"
    deyip affedip koyulmuş tekrar yola.
    Yolda arkası göçmüş arabasıyla ilerlerken tekrar bir kırmızı ışıkta durmuş veeeee....
    Tekrar bi kamyon arkadan gelip arabaya çarpmış.
    Tabi genç artık büyük bir sinirle arabadan inmiş. Arabaya çarpan kamyoncu ise hiç istifini bozmadan kafasını camdan dışarı çıkarmış:
    - "Abi benim ben..."


    Müsait Bir Yerde... [#5861]
    Olayımız Sarıyer Taksim minibüslerinde geçmekte...
    Kravatlı, düzgün giyimli bir adam inmek için ayağa kalkar:
    - Şöför Bey! Mükemmel bir yerde inebilir miyim? (Herkes kopar)
    Minibüs sağa yanaşır. Şöför:
    - Tabi buyurun. Size layık değil ama... (Bu sefer daha beter)




    Uyanık Dolmuşçu [#7173]
    Üniversite kampüsünden bindik şehre iniyoruz(19 Mayıs Üniversitesinde gecmekte olay) dolmuş şöförü genç birisi ön koltuğa arkadaşını oturtmuş öne müşteri almıyor hemen onun arkasında ben varım(ben daha birinci sınıftayım yani) şöför arkadaşına gülümseyerek dolmuşun arkasındakilere seslendi,
    -Arkadan vermeyen varmı!! anladık ama sesimiz çıkmadı o sırada üst sınıflardan bikaç kişi,
    -Biraz önce eline verdik ya!!'


    İletişim Dediğin Böyle Olmalı (mı) ? [#5495]
    Bilinen bir fıkra ama ben iletişemediğim (!) zaman bunu örnek olarak anlatırım. Tavsiye ederim....:)
    Neyi neden istediğini açıkça söylemeli insan.

    İzmir'den trene binen yaşlı teyze, kondüktöre Ege şivesiyle:

    - "Menimen'e gelence beni haber et yavrııım, unutma"

    der.

    Gecenin ilerleyen saatlerinde Menemen'i geçer geçmez yaşlı teyzenin Menemen'de ineceği kondüktörün aklına gelir hemen makiniste gidip haber verir. Makinist de:

    - "Gecenin bu saatinde teyzeyi buralarda indiremiyeceğimize göre geri geri gideceğiz soran olursa "tren makas değiştiriyor deriz"

    diyor.

    Bir yarım saat geri geri giderek Menemen'e geliniyor ve Kondüktör, teyzeye gidip haber veriyor:

    " Hadi teyze Menemen'e geldik."

    Teyzem:

    - "sağol yavrııım...",deyip çantasndan hapını cıkarıp iciyor


    Mehmet İle Handan [#4448]
    Mehmet ile Handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar.
    Bir gün Handan ve Mehmet, Mehmet'in annesini yemeğe davet ederler. Mehmet'in annesi akşam yemeği süresince Handan'ı uzun uzun süzer ve aslında Handan'ın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup, olmadığını merak eder. Aklını okumuşcasına Mehmet annesine der ki:
    Ne düşündüğünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok.
    Akşam yemeğinden sonra Mehmetin annesi evine döner.
    Aradan bir iki gün sonra Handan der ki:
    Mehmet, annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum.
    Mehmet yanıtlar:
    Annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine bir mektup yazayım. Oturur ve yazar:
    Anneciğim, gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın da demiyorum.
    Fakat konu şu ki: Sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp.
    Sevgiler oğlun Mehmet.
    Bir hafta sonra Mehmet'in annesinden mektup gelir:
    Sevgili oğlum:
    Handanla yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da demiyorum.
    Fakat konu şu ki:
    Handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu.
    Sevgilerle annen...



    Bizim Memlekette Müşteri Hizmet Hattı [#5000]
    - Meraba ben Serkan nasıl yardımcı olabilirim?
    - Benim telefonda bi problem var bankomatta işlem yapamadım
    - Peki ilk önce telefonunuzun ''menü" tuşuna sonra da ''5'' tuşuna basın...
    - Evet... Tamam...
    - Ekranda ne var şimdi?
    - Show tv... - ???

    -İyi günler kredi kartı başvurunuz için aramıştım sizi...
    - Tabi buyrun..
    - Mesleğiniz nedir acaba?
    - Hayat kadını...
    - ... Özel sektör yazıyorum ben...
    - O da olur!...

    Kadın : Merhaba ben kredi kartınızla köpek almıştım...
    Yetkili: Evet efendim?...
    Kadın : Bu köpeğin kulakları duymuyor. Acaba sigorta kapsamına giriyor mü?
    Yetkili: Ben bi üstüme danışayım !!!?!!...

    İyi günler, nasıl yardımcı olabilirim?
    - Para çekemiyorum ben...
    - Şifrenizi yanlış giriyormuşsunuz Ahmet bey!...
    - Şifre mi? Benim şifrem hep aynıdır, İstanbul'un kurtuluşu...
    - Lütfen, bana şifreyi söylemeyin efendim.
    - Hah, tamam hatırladım, 1956!!!
    - Efendim o İstanbul'un kurtuluşu değil ama...
    - Yaaaa!... Kaçtı İstanbul'un kurtuluşu?
    - Efendim ben malesef söyleyemem bunu size.
    - Niye sen de mi bilmiyosun?...
    - Biliyorum, ama güvenlik açısından benim şifreyi bilmemem gerekiyor.
    - Ben sana şifreyi sormuyorum ki!... İstanbul'un kurtuluşunu soruyorum.
    - Evet, ama... ???!!!

    - Alo ben Konya, Ya benim bu printer çalışmıyor!...
    -Windows'ta mı çalışıyor?
    - Evet
    - Bilgisayar printerı görüyor mu Konya?
    - Evet, karşı karşıyalar!...

    - Şu an bankanızın ATM'sinden maaşımı çekemiyorum.
    - Üzgünüz efendim geçici bir hatadan ötürü şu an tüm sistemlerimiz off'tadır.
    (Bir saat kadar sonra yine arar)
    - Ben şu an Of'dayım ve hala paramı çekemiyorum...

    -Güvenliğiniz için bir kaç soru sormam gerekiyor.
    -Doğum yeriniz?
    - Erzurum...
    - Doğum tarihiniz?
    - 23 Ocak 1957
    - Annenizin evlenmeden önceki soyadı?
    - Anamı karıştırma bu işe



    Tarihte Lafı Gediğine Oturtanlar [#4779]
    1. Churchill, avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili, Churchill' e kızgın kızgın şöyle seslenir:
    - "Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım."
    Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır:
    - "Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim."


    2. Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi
    Sokrates'e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış
    kocası hiç bir tepki göstermiyor; bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış. Sokrates, gayet sakin:
    - "Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum" demiş.

    3. Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık
    birbirlerini iğnelermiş. Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine, Churchill' i davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş:
    - "Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp
    gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa." Churchill, hemen cevap
    göndermiş:
    - "Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu
    seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa."

    4. Bir gün Eflatun, talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle azarlamış. Talebesi:
    - "İyi ama ben çok az bir paraya oynuyordum" diye itiraz edecek
    olunca Eflatun cevap vermiş:
    - "Ben seni kaybettiğin para için değil, kaybettiğin zaman için azarlıyorum."

    5. Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle
    ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri
    kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:
    - "Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen,
    kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir:
    - "Ben çekilirim."

    6. Meşhur bir filozofa:
    - "Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar
    fakirsiniz?" diye sorulduğunda:
    - "Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan" demiş.

    7. Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile' ye hasımlarından biri:
    - "Efendim" demiş, "Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?"
    Galile: - "Doğru" demiş, "Benim kulaklarım bir insan için biraz
    büyük ama, seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mi?"

    8. Bir toplantıda, bir genç Mehmet Akif' i küçük düşürmek ister:
    - "Affedersiniz, siz veteriner misiniz?" Mehmet Akif hiç istifini
    bozmadan şöyle yanıtlamış:
    - "Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?"

    9. Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere
    çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri
    ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
    - "Sen sır saklamayı bilir misin?" diye sormuş. Vezir:
    - "Evet hünkarım, bilirim" dediğinde, Yavuz cevabi yapıştırmış:
    - "İyi, ben de bilirim."

    10. Bir filozofa sormuşlar: - "Şansa inanır mısınız?" Filozof:
    - "Evet, yoksa sevmediğim insanların başarılarını neyle
    açıklayabilirdim."
    (alıntıdır-cilgin_yakamoz@googlegroups.com)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kryeck

    Daha önce verilmişsede ben görmemiş olabilirim, iyi eğlenceler.
    ---------

    Hatalıysam [#5127]
    Bu sabah bir kamyonetin arkasında şu yazıyı gördüm:
    - "Hatalıysam cep telefonuna hata yazıp bir boşluk bırak 9999'a gönder ,Hatasız Kul Olmaz melodisi cebinize gelsin."
    Eyvallah!...


    Kamyoncu [#4738]
    Bir gün zengin bi genç son model ferrarisiyle yolda ilerlerken ; karşısına çıkan kırmızı ışıklarda durmuş. Durmaya kalmadan arkadan korkunç bir sesle bir kamyon feraariye bindirmiş. Kazanın heyecanıyla kamyoncu inmiş arabadan ,başlamış genç çocuğa yalvarmaya:
    - "Aabi affet beni, ben bu arabanın masrafını ödeyemem evde çoluk çocuk açlar aabi"
    Şeklinde ağlayıp ayaklarına kapanmış. E genç çocukda sonunda dayanamamış:
    - "Tamam peki peki"
    deyip affedip koyulmuş tekrar yola.
    Yolda arkası göçmüş arabasıyla ilerlerken tekrar bir kırmızı ışıkta durmuş veeeee....
    Tekrar bi kamyon arkadan gelip arabaya çarpmış.
    Tabi genç artık büyük bir sinirle arabadan inmiş. Arabaya çarpan kamyoncu ise hiç istifini bozmadan kafasını camdan dışarı çıkarmış:
    - "Abi benim ben..."


    Müsait Bir Yerde... [#5861]
    Olayımız Sarıyer Taksim minibüslerinde geçmekte...
    Kravatlı, düzgün giyimli bir adam inmek için ayağa kalkar:
    - Şöför Bey! Mükemmel bir yerde inebilir miyim? (Herkes kopar)
    Minibüs sağa yanaşır. Şöför:
    - Tabi buyurun. Size layık değil ama... (Bu sefer daha beter)




    Uyanık Dolmuşçu [#7173]
    Üniversite kampüsünden bindik şehre iniyoruz(19 Mayıs Üniversitesinde gecmekte olay) dolmuş şöförü genç birisi ön koltuğa arkadaşını oturtmuş öne müşteri almıyor hemen onun arkasında ben varım(ben daha birinci sınıftayım yani) şöför arkadaşına gülümseyerek dolmuşun arkasındakilere seslendi,
    -Arkadan vermeyen varmı!! anladık ama sesimiz çıkmadı o sırada üst sınıflardan bikaç kişi,
    -Biraz önce eline verdik ya!!'


    İletişim Dediğin Böyle Olmalı (mı) ? [#5495]
    Bilinen bir fıkra ama ben iletişemediğim (!) zaman bunu örnek olarak anlatırım. Tavsiye ederim....:)
    Neyi neden istediğini açıkça söylemeli insan.

    İzmir'den trene binen yaşlı teyze, kondüktöre Ege şivesiyle:

    - "Menimen'e gelence beni haber et yavrııım, unutma"

    der.

    Gecenin ilerleyen saatlerinde Menemen'i geçer geçmez yaşlı teyzenin Menemen'de ineceği kondüktörün aklına gelir hemen makiniste gidip haber verir. Makinist de:

    - "Gecenin bu saatinde teyzeyi buralarda indiremiyeceğimize göre geri geri gideceğiz soran olursa "tren makas değiştiriyor deriz"

    diyor.

    Bir yarım saat geri geri giderek Menemen'e geliniyor ve Kondüktör, teyzeye gidip haber veriyor:

    " Hadi teyze Menemen'e geldik."

    Teyzem:

    - "sağol yavrııım...",deyip çantasndan hapını cıkarıp iciyor


    Mehmet İle Handan [#4448]
    Mehmet ile Handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar.
    Bir gün Handan ve Mehmet, Mehmet'in annesini yemeğe davet ederler. Mehmet'in annesi akşam yemeği süresince Handan'ı uzun uzun süzer ve aslında Handan'ın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup, olmadığını merak eder. Aklını okumuşcasına Mehmet annesine der ki:
    Ne düşündüğünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok.
    Akşam yemeğinden sonra Mehmetin annesi evine döner.
    Aradan bir iki gün sonra Handan der ki:
    Mehmet, annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum.
    Mehmet yanıtlar:
    Annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine bir mektup yazayım. Oturur ve yazar:
    Anneciğim, gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın da demiyorum.
    Fakat konu şu ki: Sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp.
    Sevgiler oğlun Mehmet.
    Bir hafta sonra Mehmet'in annesinden mektup gelir:
    Sevgili oğlum:
    Handanla yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da demiyorum.
    Fakat konu şu ki:
    Handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu.
    Sevgilerle annen...



    Bizim Memlekette Müşteri Hizmet Hattı [#5000]
    - Meraba ben Serkan nasıl yardımcı olabilirim?
    - Benim telefonda bi problem var bankomatta işlem yapamadım
    - Peki ilk önce telefonunuzun ''menü" tuşuna sonra da ''5'' tuşuna basın...
    - Evet... Tamam...
    - Ekranda ne var şimdi?
    - Show tv... - ???

    -İyi günler kredi kartı başvurunuz için aramıştım sizi...
    - Tabi buyrun..
    - Mesleğiniz nedir acaba?
    - Hayat kadını...
    - ... Özel sektör yazıyorum ben...
    - O da olur!...

    Kadın : Merhaba ben kredi kartınızla köpek almıştım...
    Yetkili: Evet efendim?...
    Kadın : Bu köpeğin kulakları duymuyor. Acaba sigorta kapsamına giriyor mü?
    Yetkili: Ben bi üstüme danışayım !!!?!!...

    İyi günler, nasıl yardımcı olabilirim?
    - Para çekemiyorum ben...
    - Şifrenizi yanlış giriyormuşsunuz Ahmet bey!...
    - Şifre mi? Benim şifrem hep aynıdır, İstanbul'un kurtuluşu...
    - Lütfen, bana şifreyi söylemeyin efendim.
    - Hah, tamam hatırladım, 1956!!!
    - Efendim o İstanbul'un kurtuluşu değil ama...
    - Yaaaa!... Kaçtı İstanbul'un kurtuluşu?
    - Efendim ben malesef söyleyemem bunu size.
    - Niye sen de mi bilmiyosun?...
    - Biliyorum, ama güvenlik açısından benim şifreyi bilmemem gerekiyor.
    - Ben sana şifreyi sormuyorum ki!... İstanbul'un kurtuluşunu soruyorum.
    - Evet, ama... ???!!!

    - Alo ben Konya, Ya benim bu printer çalışmıyor!...
    -Windows'ta mı çalışıyor?
    - Evet
    - Bilgisayar printerı görüyor mu Konya?
    - Evet, karşı karşıyalar!...

    - Şu an bankanızın ATM'sinden maaşımı çekemiyorum.
    - Üzgünüz efendim geçici bir hatadan ötürü şu an tüm sistemlerimiz off'tadır.
    (Bir saat kadar sonra yine arar)
    - Ben şu an Of'dayım ve hala paramı çekemiyorum...

    -Güvenliğiniz için bir kaç soru sormam gerekiyor.
    -Doğum yeriniz?
    - Erzurum...
    - Doğum tarihiniz?
    - 23 Ocak 1957
    - Annenizin evlenmeden önceki soyadı?
    - Anamı karıştırma bu işe



    Tarihte Lafı Gediğine Oturtanlar [#4779]
    1. Churchill, avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili, Churchill' e kızgın kızgın şöyle seslenir:
    - "Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım."
    Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır:
    - "Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim."


    2. Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi
    Sokrates'e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış
    kocası hiç bir tepki göstermiyor; bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış. Sokrates, gayet sakin:
    - "Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum" demiş.

    3. Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık
    birbirlerini iğnelermiş. Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine, Churchill' i davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş:
    - "Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp
    gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa." Churchill, hemen cevap
    göndermiş:
    - "Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu
    seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa."

    4. Bir gün Eflatun, talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle azarlamış. Talebesi:
    - "İyi ama ben çok az bir paraya oynuyordum" diye itiraz edecek
    olunca Eflatun cevap vermiş:
    - "Ben seni kaybettiğin para için değil, kaybettiğin zaman için azarlıyorum."

    5. Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle
    ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri
    kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:
    - "Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen,
    kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir:
    - "Ben çekilirim."

    6. Meşhur bir filozofa:
    - "Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar
    fakirsiniz?" diye sorulduğunda:
    - "Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan" demiş.

    7. Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile' ye hasımlarından biri:
    - "Efendim" demiş, "Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?"
    Galile: - "Doğru" demiş, "Benim kulaklarım bir insan için biraz
    büyük ama, seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mi?"

    8. Bir toplantıda, bir genç Mehmet Akif' i küçük düşürmek ister:
    - "Affedersiniz, siz veteriner misiniz?" Mehmet Akif hiç istifini
    bozmadan şöyle yanıtlamış:
    - "Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?"

    9. Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere
    çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri
    ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
    - "Sen sır saklamayı bilir misin?" diye sormuş. Vezir:
    - "Evet hünkarım, bilirim" dediğinde, Yavuz cevabi yapıştırmış:
    - "İyi, ben de bilirim."

    10. Bir filozofa sormuşlar: - "Şansa inanır mısınız?" Filozof:
    - "Evet, yoksa sevmediğim insanların başarılarını neyle
    açıklayabilirdim."
    (alıntıdır-cilgin_yakamoz@googlegroups.com)
    ORMANIN ..BNESİ

    adamın biri geceleyin bir orman yolunda ilerlemektedir.birden önünü yeşiller içinde birisi keser ve durmak zorunda kalır.

    ne istiyorsun der yeşilli adama oda ben bu ormanın yeşilli ..bnesiyim bana su vermeden geçemezsin der. ya manyakmıdır nedir der adam ama geçmek için suyu verir kurtulur.

    az ilerde yolunu bu sefer kırmızılar içinde birisi keser.sen ne istiyorsun der adam. oda ben bu ormanın kırmızılı ...bnesiyim bana yemek vermeden geçemezsin der. adam yoluna devam etmek için mecbur yemeği verir ve ilerler.

    az yol almıştırki yolunu maviler içersinde birisi keser.adamın artık sanrı taşmıştır. durur ve bağarır. ulan ormanın mavili ..bnesi sen ne istiyorsun.

    ehliyet ve ruhsat lütfen



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zeus -- 2 Ağustos 2006; 23:59:18 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: BLUESTREAM


    Kadinin biri pahali halilar satan bir dukkana girer ve ilk baki$ta cok begendigi bir iran halisina dogru yonelir..
    haliya daha yakindan bakmak uzere yere dogru egildiginde istemeyerek sesli bir $ekilde gaz kacirinca cok utanir.
    ve hemen kimse duydumu diye etrafina bakinir ve arkasinda duran saticiyi gorunce konuyu unutturmak icin aceleyle adama: "bu iran halisi kac para?" diye sorar..

    satici gayet pişkin yanit verir:
    - "valla hanimefendi, haliya sadece bakmakla osurdugunuza gore
    fiyatini duysaniz sıçarsiniz"


    süper yaa




  • quote:

    Orijinalden alıntı: etusch

    quote:

    Orjinalden alıntı: BLUESTREAM


    Kadinin biri pahali halilar satan bir dukkana girer ve ilk baki$ta cok begendigi bir iran halisina dogru yonelir..
    haliya daha yakindan bakmak uzere yere dogru egildiginde istemeyerek sesli bir $ekilde gaz kacirinca cok utanir.
    ve hemen kimse duydumu diye etrafina bakinir ve arkasinda duran saticiyi gorunce konuyu unutturmak icin aceleyle adama: "bu iran halisi kac para?" diye sorar..

    satici gayet pişkin yanit verir:
    - "valla hanimefendi, haliya sadece bakmakla osurdugunuza gore
    fiyatini duysaniz sıçarsiniz"


    süper yaa
    Bir tanede ben yazayım

    Polisin biri ay sonu yaklaştığı iiçin paraya sıkışıkmış.Kafaya koymuş ceza kesecek. Nihayet bir araba durdurmuş. Ehliyet ruhsat.
    adam çıkarmış vermiş.
    Başka belgeler sormuş hepsi tamam.
    Farlara bakmış tamam, stoplara bakmış sinyallere bakmış tamam. Emniyet kemeri takılı.Adam hızda yapmıyordu.Polis ne sordu ne yapstıysa cevap olumlu. Adamda tek bir hata yok.

    En sonunda polis sende mezdeke kaseti varmı demiş. Adam ne alakası var memur bey mezdekenin.
    polis ısrar etmiş var mı yok mu?
    Adam var demiş.Poliste çıkar ve teybe tak demiş adam kase ti torpidodan çıkarıp teybe yerleştirmiş ve çalmaya başlamış. Bu esnada polisde montunu çıkarıp bir ucunu beline sokmuş ve oynamaya başlamış.

    EŞŞEK DEĞİLSİNYA Bİ YİRMİLİK TAKARSIN HERALDE.





  • Bu fıkrayı Pasfotomac ta okudum ..

    Rizeli imamlarla Trabzonlu imamlar turnuva düzenleyip ayda bir maç yaparlarmış. Ama maçı hep Rizeli imamlar kazanırmış. Trabzonlular bir gün "Bu böyle gitmez, haçan buna bir çare bulalum, hep yeniliyruk'' demişler. Takım kaptanı olan Temel hoca şöyle bir teklifte bulunmuş: "Ula bizim Trabzonsporlu Hami'ye sariği cübbeyi giydirelum, bu da bizim Hami hoca, merkez caminin imami, yeni tayin oldu diye kandiriruk" demiş. Bu teklifi kabul edilmiş ve ilk maçta Hami'yi de alıp Rize'ye gitmişler. Ama maçı yine 2-1 kaybetmişler. Dönüşte takım kaptanı Temel hocaya komşusu sormuş: "Temel ne oldi bizum maçin sonuci, kazanabilduniz mi?" - "Yok ya, Rizeliler bizi 2-1 yendu." - "Yapma ya, kim atti golleri?" - "Bizim golü Hami hoca atti, onlarin gollerini Del Pierro hoca ile Roberto Carlos hoca atti..."
  • Arkadaşlar TEbrik Ederim Çok Güldüm Valla
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.