Şimdi Ara

En Komik Fıkralar Buraya(Başka Topik Açmayalım)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
113
Cevap
0
Favori
12.567
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar, herkesin her fıkra için ayrı topik açması yerine Bütün fıkraların bir arada olacağı ve derli toplu bir arşivin olacağı fıkra topiği açmaya karar verdim. Bir de şöyle bir şey düşünüyorum. Anlatılan fıkraların isteyen arkadaşlar 100 üzerinden bir değerlendirmesini yapabilir:))

    Yalnız her arkadaş gerçekten en komik fıkralarını paylaşırsa daha iyi olur. Gerçi fıkra da göreceli bir şey ama herkesin ortak fikirde olduğu en güzel fıkralar vardır herhalde:)

    Bu kadar şey söyledikten sonra bir tane güzel fıkra paylaşmasam olmaz herhalde:)) Bu diğer topikte de yazdığım bence güzel bir fıkra,yani 100 üzerinde 85 olan pekiyi notu alır bence:))))

    Kadinin biri pahali halilar satan bir dukkana girer ve ilk baki$ta cok begendigi bir iran halisina dogru yonelir..
    haliya daha yakindan bakmak uzere yere dogru egildiginde istemeyerek sesli bir $ekilde gaz kacirinca cok utanir.
    ve hemen kimse duydumu diye etrafina bakinir ve arkasinda duran saticiyi gorunce konuyu unutturmak icin aceleyle adama: "bu iran halisi kac para?" diye sorar..

    satici gayet pişkin yanit verir:
    - "valla hanimefendi, haliya sadece bakmakla osurdugunuza gore
    fiyatini duysaniz sıçarsiniz"







  • PEDER

    Adamın biri günah çıkarmaya kiliseye gitmiş. Rahiple birlikte günah
    çıkarma odasına girince anlatmaya başlamış:
    "Peder, büyük günah işledim.."
    "Evet oğlum... Ne yaptığını anlat bana... Tanrı seni affedecektir..."
    "Kız arkadaşımla üç yıldır çok güzel giden bir ilişkimiz var.
    Ve aramızda ciddi bir yakınlaşma olmadı. Dün onu görmeye evine gittim,
    kızkardeşinden başka evde kimse yoktu. Ortalıkta kimsenin olmadığını
    görünce kardeşiyle beraber olduk..."
    "Oh, bu çok kötü evlat... Fakat yaptığının kötü bir şey olduğunun
    farkındasın. Tanrı affetsin..."
    "Peder, geçen hafta kız arkadaşımı görmeye işyerine gitmiştim. İş
    arkadaşlarından biri dışında iş yerinde kimse yoktu.
    Ortalıkta kimsenin olmadığını görünce iş arkadaşıyla birlikte olduk."
    'Oh, bu hiç de iyi olmamış doğrusu..'
    "Peder,geçen ay, kız arkadaşımı aramak için amcasının evine
    gitmiştim. Yengesinden başka evde kimse yoktu. Ortalıkta kimsenin
    olmadığını görünce, yengesiyle birlikte olduk.."
    Adam cevap gelmediğini görünce seslenmiş:
    "Peder???? Peder , neredesiniz?? '
    Hiç cevap yok... Kilisenin içinde rahibi aramaya başlamiş ve onu
    piyanonun arkasındaki masanın altında saklanır bulmuş.
    "Peder, niçin orada saklanıyorsunuz?"
    "Birden ortalıkta senle benden başka kimsenin olmadığını farkettim de!"




  • temel ingiltreye gitmiş....araba sürmeye başlamış...

    tam o sırada radyoda bir anons " sayın dinleyiciler ana yolda ters yönde giden bir psikopat var aman dikkatli olun!!!"

    temel: -ule ne bitanesi...hepsi ters yönden gidiiiiii
  • Hadi bakalım bende bir iki fıkra koyayım şuraya...

    Amerikada bir supermarkette, musteri yarim kivi
    satin almak istiyor.
    Tezgahtar bunun mumkun olmadigini soyluyor. Kavga
    cikiyor.
    Tezgahtar kosa kosa mudure cikiyor:
    - "Efendim, hayvanin biri yarim kivi almak istiyor",
    der demez soyle bir arkasina donunce ne gorsun!!
    Musteri birlikte gelmis, ensesinde duruyor...
    Tezgahtar hemen musteriyi isaret ediyor:

    -"Bu beyefendi de diger yarisini almak istiyor,
    efendim..."
    Mudur durumu anliyor, adama yarim kiviyi mecburen
    verip gonderiyorlar.
    Mudur bir saat sonra tezgahtari cagirtiyor:
    -"Tebrik ederim, cok zeki davrandin, iyi idare ettin,
    nerelisin sen?
    -" Brezilyaliyim efendim..."
    -"Amerika'ya niye geldin?"
    -"Brezilya cazip bir yer degil efendim, orada insanlar
    ya fahişe, ya da futbolcu..."
    -"Biliyor musun benim karim da Brezilyali..."
    -"Yaa oyle mi, acaba kariniz hangi takimda futbol
    oynuyordu?


    > > Delikanlı sevgilisini aksam eve bırakır.Evin önünde masum bir
    > > fısıltıdan sonra ateşlenir.Bir elini duvara dayayarak
    > > - "Beni bir öper misin"..
    > > Kız:
    > > - "Deli misin evin önünde annemler görür" der..
    > > Erkek:
    > > "Ne olacak canim bu saatte kim görecek, ne olur seni çok
    seviyorum...
    > > Kız:
    > > - "Ben de seni ama olmaz..."
    > > Erkek çok ateşli tabi devamlı ısrar eder. Bir ara aniden
    merdivenlerin
    >ışığı
    > > yanar ve kızın küçük kız kardeşi belirir.
    > > Küçük kız:
    > > - "Babam diyor ki öpecekse öpsün, öptürecekse öptürsün yoksa kendisi
    > > gelecek öpecekmiş ayrıca o hayvan oğlu hayvana da söyle elini
    Diyafon
    > > düğmesinden çeksin dedi''


    85 yaşından da bir adam doğum hanenin kapısında beklemektedir.Doğum



    haneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar:



    D-"içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"



    A-"Evet, eşim."



    D-"Ama bayan 25 yaşlarında..."



    A-"Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?"



    D-"Yoo, aklıma benim dedem geldi de."



    A-"Nesi varmış dedenizin?"



    D-"Kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. Ancak yaşlanınca



    zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman



    yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. Kendisi Israr etti ve



    hazırlandı. E, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı



    eline.



    Ben de kendisiyle gittim. Ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik



    gördük.Dedim ya, dedem yaşlı. Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe



    bastonla ateş etti. Geyik o anda vurulup yere düştü..."



    A-"Olur mu, başkası vurmuştur onu."

    D-"Ben de onu demeye çalışıyorum işte."


    Çiftçinin birisi gittikce yumurta verimi düşen kümese bakar. Artık horoz
    yaşlanmıştır. Bunun yerine genç ve yorulmayan bir horoz almak lazım diye
    geçirir içinden.

    Pazara gider. Satıcıya hiç yorulmayan bir horoz almak istediğini söyler.

    Satıcı bunun üzerine elimde bir tane var. Çok azgın elinden ne uçan nede
    kaçan kurtuluyor. Eminim der kümesinizdeki yumurta verimi bundan sonra
    artacaktır.

    Çiftci yeni horozunu alarak çiftliğine döner. Kümesin kapısını açar horozu
    kümese bırakır bırakmaz.

    Havada tüyler uçuşmaya başlar. Gıdaklama sesleri, tavuklar feryat figan
    koşturuyor. Tavuklar önde horoz arkada kümesde kovalamaca başlar.

    Çiftci durumdan çok memnundur. Ama horoz çok azgındır 2. gün tavuklardan
    sonra çiftlikdeki küçük baş hayvanlar , büyük baş hayvanlar , atlar bile
    horozdan nasibini alır.

    Çiftci horozun bu gidişi karşısında endişelenmeye başlar. Bu şekilde giderse
    öleceğini düşünür.

    Ertesi gün kümese doğru giderken. Bir de ne görsün. Horozun ayakları havaya
    dikilmiş. Dili gagasından dışarı çıkmış , Pestili çıkmış bir vaziyetde yere
    yatmış. Tepesindede bir akbaba uçuşuyor.

    Çiftci ben böyle olacağını biliyordum diye homurdanmaya başlar. Bu sırada
    horoz gözünü hafif aralar.

    Şişşştt Gürültü yapmasana. Akbabayı kaçırtacan.



    TEMELİN DÖVÜŞÜN TEKNİĞİ



    Japon'un biri Rizede bir kahveye girmiş ve herkese kafa tutmuş:

    - Var mı aranızda delikanlı, varsa çıksın dışarı.

    Temel kapıya doğru yürümüş:

    -Çıkıyorum ulan, görelim bakalım erkekliğini.

    Birkaç dakika sonra Temel ağzı burnu dağılmış bir vaziyette kahveye geri
    dönmüş. Peşinden de Japon kasılarak içeri girmiş. Temel'i göstererek:

    - Ona Toyokumi ustanın "katakori" tekniğiyle vurdum...

    Ertesi gün Japon yine gelmiş. Yine meydan okuma. Yine Temel'den rest. Ve
    birkaç dakika sonra kapıda yine ağzı burnu dağılmış bir Temel ve peşinden de
    Japon kasılarak içeri girmiş Temel'i göstererek:

    - Ona Kuyotomi ustanın "Kihotomi" tekniğiyle vurdum.

    Ertesi gün aynı hikaye: Dayak yemekten ayakta duramaz hale gelmiş Temel ve
    hergün değişik stil kullanan Japon:

    - Ona Toyhama'nın "kimanto" tekniğiyle vurdum.

    - Ona Tiyotoki'nin "kohimato" tekniğiyle vurdum.

    Bu böylece bir hafta devam etmiş. Ve sekizinci gün Japon yine kahveye gelip,
    herkese kafa tutmuş. Yine Temel dışarı çıkmış. Birkaç dakika sonra herkes
    suratı dağılmış bir Temel beklerken bu defa Japon her tarafı kanlar içinde
    kapıda belirmiş. Temel de hemen arkasından girmiş içeriye, Japon'u
    göstererek gülümsemiş:

    - ONA TOYOTA'NIN KRİKOSUYLA VURDUM...


    Temel sehirlerarasi seyahatinde treni tercih etmis ve yatakli olan kompartmana yerlesmis. Az sonra kompartmana cok guzel bir kadin gelmis ve tanismislar. Kadin Is bankasinda calisiyormus. Uzun bir sohbetten sonra gece olmus ve yatmak uzere kompartmandaki ranzayi acmislar. Kadin ust kata, Temelde alt kata yerlesmis. Yatmalarindan 10 dakika sonra kadin pijamasinin ustunu cikartip yere atmis. Temel bunu gorunce kadinin kendisinden birseyler bekledigini dusunerek kadinin yatagina alttan hafifce vurarak:
    - "Handan Hanım"
    - "Buyrun Temel bey"
    - "Is bankasinin kapilari acildi mi acaba?"
    - "Ne munasebet Temel bey teessuf ederim, bu davranisiniz cok cirkin"
    - "Ozur dilerim Handan Hanım ben sanmistim ki ... !!!"
    Yaklasik on dakika sonra kadin pijamasinin altini cikarmis ve yeniden yere atmis. Temel bunu gorunce cildiracak gibi olmus ve kendini tutamayarak yeniden kadinin yatagina hafifce vurmus.
    - "Handan Hanım"
    - "Buyrun Temel bey"
    - "Is bankasinin kapilari acildi mi acaba?"
    - "Temel bey lutfen kendinize gelin, cok ayip."
    Temel olanlar karsinsinda cok zor durumdaymis ama dayanacak durumda da degilmis. Yine de sabretmis ancak 5 dakika sonra kadin bu defa camasirinin ustunu cikarmis ve atmis. Sabredemeyecek durumda olan Temel yeniden ranzaya vurarak:
    - "Handan Hanım"
    - "Buyrun Temel bey"
    - "Is bankasinin kapilari acildi mi acaba?"
    - "Temel bey bu son olsun lutfen, bir daha ayni sey olursa guvenligi cagiracagim."
    Temel buyuk bir hayalkirkligi ile yeniden yatmis. 5 dakika sonra kadin camasirinin altini cikartip yere atmis ve bu defa kadinda istekliymis ama aradan 10 dakika gecmesine ragmen Temelden ses gelmeyince uyudugunu sanarak endiselenmis ve dayanamayarak seslenmis:
    - "Temel Bey"
    - "Buyrun Handan Hanım"
    - "Temel By Is bankasinin kapilari acildi da !!!"
    - "Gerek kalmadi Handan Hanım, biz ceki elden bozdurduk !!!




  • hepsi çok komik yaaaaa :)

    Santi-Metro
    Amerikalı turist kadın metro istasyonunu umumi
    tuvalet zannedip içeri dalan ve çişini yapan
    Temel ile karşı karşıya kalmış. Yanlış girdiğini
    göstermek amacıyla "Metrooo!" diye bağırmış. Bizim
    Temel "Ne metrosu ya! 13-14 santimetro"
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Shaban


    Temel sehirlerarasi seyahatinde treni tercih etmis ve yatakli olan kompartmana yerlesmis. Az sonra kompartmana cok guzel bir kadin gelmis ve tanismislar. Kadin Is bankasinda calisiyormus. Uzun bir sohbetten sonra gece olmus ve yatmak uzere kompartmandaki ranzayi acmislar. Kadin ust kata, Temelde alt kata yerlesmis. Yatmalarindan 10 dakika sonra kadin pijamasinin ustunu cikartip yere atmis. Temel bunu gorunce kadinin kendisinden birseyler bekledigini dusunerek kadinin yatagina alttan hafifce vurarak:
    - "Handan Hanım"
    - "Buyrun Temel bey"
    - "Is bankasinin kapilari acildi mi acaba?"
    - "Ne munasebet Temel bey teessuf ederim, bu davranisiniz cok cirkin"
    - "Ozur dilerim Handan Hanım ben sanmistim ki ... !!!"
    Yaklasik on dakika sonra kadin pijamasinin altini cikarmis ve yeniden yere atmis. Temel bunu gorunce cildiracak gibi olmus ve kendini tutamayarak yeniden kadinin yatagina hafifce vurmus.
    - "Handan Hanım"
    - "Buyrun Temel bey"
    - "Is bankasinin kapilari acildi mi acaba?"
    - "Temel bey lutfen kendinize gelin, cok ayip."
    Temel olanlar karsinsinda cok zor durumdaymis ama dayanacak durumda da degilmis. Yine de sabretmis ancak 5 dakika sonra kadin bu defa camasirinin ustunu cikarmis ve atmis. Sabredemeyecek durumda olan Temel yeniden ranzaya vurarak:
    - "Handan Hanım"
    - "Buyrun Temel bey"
    - "Is bankasinin kapilari acildi mi acaba?"
    - "Temel bey bu son olsun lutfen, bir daha ayni sey olursa guvenligi cagiracagim."
    Temel buyuk bir hayalkirkligi ile yeniden yatmis. 5 dakika sonra kadin camasirinin altini cikartip yere atmis ve bu defa kadinda istekliymis ama aradan 10 dakika gecmesine ragmen Temelden ses gelmeyince uyudugunu sanarak endiselenmis ve dayanamayarak seslenmis:
    - "Temel Bey"
    - "Buyrun Handan Hanım"
    - "Temel By Is bankasinin kapilari acildi da !!!"
    - "Gerek kalmadi Handan Hanım, biz ceki elden bozdurduk !!!



    Dostum 100 üzerinden 100 lük bir fıkra ;valla çok güldüm




  • Aklınızda bulunsun

    Adamin birini kirmizi isikta gectigi icin polis durdurmus, adamdan
    ehliyet ruhsat istemis. Adam da "Yanimda yok, arkadasin evinde
    iciyorduk, sanirim fazla kacirdim, biraz sarhosum orada unutmus olmam
    lazım" demis.. Polis dumur olmus tabii..Kirmizi isik, alkol, ehliyet ruhsat yok...Gitmis komiserine durumu anlatmis...
    Komiser gelmis adama ehliyet ruhsat sormus, adam cikartip uzatmis hemen.Komiser sasirmis tabiii...
    Alkolmetreyi cikarip ufletmis, adamda zerre alkol yok...
    Sasirmis tabi..
    "Yaw memur bana sizin alkollu oldugunuzu ve ehliyetinizin yaninizda
    olmadigini soyledi" demis.
    Bizim uyanik donmus komisere..
    "Siz ona aldirmayin, pek iyi degil galiba.. Birazdan size kirmizi isikta
    gectigimi filan da soyleyebilir"
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • GÖRGÜSÜZ BAKAN
    Bakan olan görgüsüz birisi soförüne sorar.
    "Soför söyle bakalim esekle soför arasinda ne fark vardir? "
    Soför bir süre düsündükten sonra mahcup bir sekilde;
    "Bilemedim bakanim" diyor
    Bakan cevap olarak:
    "Esege çüs diyince, soföre ise dur diyince durur" demis.
    Bunun üzerine soför çok sinirlenmis ama karsidaki bakan oldugu
    için bir sey söyleyememis.
    Belirli bir süre sonra bu defa soför bakana:
    "Bir soru sorabilir miyim bakanim" der. Bakan da:
    "Sor bakalim" der. Soför sorar:
    "Esekle bakan arasinda ne fark vardir?"
    Bakan bir süre sonra:
    "Bulamadim soför söyle bakalim" diyor. Bunun üzerine soför de:
    " Vallahi bakanim ben de bulamadim... "




  • KARISIKLIK
    Temel oksurukten Dursun da kabizliktan sikayetcidir. Beraber
    Doktora giderler.
    Doktor Temel'e oksuruk surubu Dursun'a da mushil verir. Bunlar
    İlaclari karistirirlar.
    Bir hafta sonra doktor Temel'e:
    - Nasil oldu? Hala oksuruyor musun?
    - oksurmeye cesaret bile edemiyorum doktor bey.
  • Temel ile Fadime nisanlilarmis evsizlik sikintisi çekiyorlarmis
    > arkadaslarindan falan bir türlü ev bulamamislar.
    > Elele tarlada yürürken Temel dönmüs ve Fadime'ye yumulmus
    > o heyecanla yattiklari yerin tren rayi oldugunu görememisler.
    > Baslamislar sevismeye.
    > Derken uzaktan tren geliyor.
    > Makinist bir bakiyor raylarin üzerinde 2 insan.Sireni çekiyor..
    > Temelle Fadime tinmiyor, 100 m kala tekrar çekiyor gene kaçmiyor
    > bizimkiler , 50m..30m derken imdat frenini çekiyor makinist.
    > Tabii vagonlar birbirine giriyor çok büyük maddi hasarvar.
    > Hemen Fadime ile Temel'i suçüstü mahkemesine çikariyorlar.
    > Hakim:
    > -Ya kadesim treni görmedinmi , sireni duymadinmi ?
    > Temel:
    > -Duyduk hakim bey
    > -Niye kaçmadiniz o zaman?.....
    > -Valla hakim bey bir baktim ben geliyorum , fadime geliyor ,
    > tren geliyor......
    Dedim ki "FRENI OLAN DURSUN.."




  • Terzi Agop

    Terzi Agop ile Vartanuş evlenmişler... Mutlu birkaç yıldan sonra bir gün terzi Agop pat diye ölüvermiş... Genç dul Vartanuş da Demirci Agop ile evlenmiş... Gerdek gecesi Demirci Agop geçmiş Vartanuş'un karşısına, yavaş yavaş soyunmaya baslamış...
    Önce pazularını göstemiş:
    - Bunlar terzi Agop'ta var idi?
    - Yok idi, demiş Vartanuş...
    Sonra üstünü çıkarmış geniş göğsünü göstermiş:
    - Böyle göğüs terzi Agop'ta var idi?
    - Yok idi, demiş Vartanuş...
    Demirci Agop pantolonunu indirmiş, bacak kaslarını göstermiş:
    - Bunlar terzi Agop'ta var idi?
    - Yok idi, demiş Vartanuş...
    En son demirci Agop külodunu indirmiş:
    Böylesi terzi Agop'ta var idi?
    Vartanuş'un sabrı taşmış:
    - Yok idi, yok idi, ama bu kadar zamanda terzi Agop seni de halleder idi, beni de halleder idi, üstüne iki de pantolon diker idi!




  • Pratik Zeka

    Adamin biri birgün felç olan bir arkadaşını ziyaret etmiş. Sohbet sırasında felçli arkadaşı adama "terliklerim yukarıda kalmis onları bana getirirmisin lütfen" diye rica etmiş.
    Adam yukarı çıkmış, bir de ne görsün! Felçli arkadaşının afet gibi iki kızı varmış. Hemen pratik zekasını çalıştırarak
    "Babanız beni sizinle yatmam için gönderdi" demiş.
    Kizlar "Nasıl olur! imkanı yok demişler!"
    Adam "inanmıyorsanız soralım" demiş ve aşağıya seslenmiş:
    "iKiSiNiDE Miiii!".
    Felçli adam bağırmış: "iKiSiNiDE! iKiSiNiDEEEE!"
  • Ehvaaah!!

    Gunlerden bir gun spermler ayaklanirlar.
    -Bu prezervatif cikali hicbir ise yaramiyoruz, derler.Bir gun aralarindan biri one cikar ve:
    -Arkadaslar biz bu prezervatifi patlatip amacimiza ulasmaliyiz, der.Savas
    naralari atarak saldiriya gecerler fakat hepsi carpip ölür.Bu olay gelenek
    haline gelir ve nesiller boyu surer ve hic bir basari elde edemezler.Gunlerden bir gun aralarindan biri yine one cikar ve
    -Arkadaslar atalarimizdan kalan bu gelenegi yerine getirmeliyiz ve bu sefer
    cok guclendik artik amacimiza ulasacagiz- der. Savas naralariyla yine
    saldiriya gecerler ve en sonunda prezervatifi patlatirlar.Ondeki liderlerinden bagirarak bir ses gelir:
    -Imdat boka battik geri donun !!!
  • Padisah birgun bir ferman yayinlayarak o haftaki cuma namazinda orada yasayan herkesin bulunmasini zorunlu kilmis. Dort bir yana haber salinmis ve cuma vakti gelmis. Bizim Temel disinda butun ahali cumaya katilmis. Ertesi gun padisah sadrazami yanina cagirip sormus:

    -Dunku cumaya ahaliden katilmayan var mi ?

    - Evet efendim, bir kisi katilmadi. Temel.

    - Tez getirin o deyyusu karsima

    Temel'i bulup yaka paca padisahin huzuruna cikarmislar.Padisah,Temel ve Sadrazam kaldiginda Padisah sormus,

    - Soyle bakalim neden gelmedin dunku cuma namazina ?

    - Cok onemli bir isim vardi padisahim

    - Himmm demek onemli bir isin vardi. Oyleyse sana olmeden once uc dilek dileme hakki taniyorum. Soyle bakalim ilk dilegini.

    - Yok padisahim ben en iyisi dilek dilemeyeyim siz beni oldurun.

    - Dile lan deyyus cabuk adami cileden cikartma.

    - Peki. Eeee sey padisahim. Ben sadrazamin karisina hastayim, madem oyle olmeden once bir yatsam onunla.

    Tabi bunu duyan sadrazam olaya siddetle karsi cikmasina ragmen, padisahin "Bosver takma kafana nasil olsa olecek" gibi sozlerinden
    sonra istemeye istemeye razi olmus. Ardindan sira ikinci dilege geldiginde Temel de yine ayni naz ve padisahin azarlamasi. Sonunda

    Temel ikinci dilegini soylemiş.

    - Eeee sey padisahim ben sizin kariniza da hastayim,olmeden once onla da...

    - Ne diyorsun lan sen (falan padisah kopurmus)

    Tabii bu kez de sadrazam telkinde bulunmus ve Temel Padisahin karisiyla da... Veee sira gelmis ucuncu dilege;

    - Soyle bakalim su ucuncu dilegini de bitirelim artik su isi.

    - Yok padisahim soylemeyeyim, ilk ikisini soyledim ama bunu nasil soylerim bilmiyorum.

    Ilk ikisinden daha kotu ne olabilir ki diye dusunen padisah kizarak

    - Oglum soyle bak iskence yaptiririm, soyletirim

    - Peki efendim, demis Temel ve devam etmis,

    - Ben sadrazamla size de hastayim.

    Ardindan kisa bir sessizlik ve Sadrazam :

    - Padisahim ben sanki Temel'i namazda gorur gibi oldum. Hatirliyor gibiyim.

    Padisah :

    - Nasil hatirlamazsin lan essoglu essek yanimda oturuyordu.!









  • Kizilderinin teki kecilerini otlatiyormus. Derken bir cow-boy gelmis ve sormus:

    - Senin kopegin mi?

    - O kopek benim olmak!

    - Onunla konusabilir miyim?

    - Kopek konusamamak!

    Cow-boy kopege yaklasir.

    - Nasilsin?- Fena degil!

    (Kizilderili saskin...)

    - Bu kizilderili senin sahibin mi?

    - Evet.

    - Sana iyi davraniyor mu?

    - Evet, cok iyi. Gunde iki kez tuvalet icin dolastiriyor, bana yemek

    veriyor ve benimle oynuyor.(Kizilderili bu arada kafayi yemektedir)

    Cow-Boy kizilderiliye sorar.

    - Senin atin mi?

    - O at benim olmak!

    - Onunla konusabilir miyim?

    - At konusamamak!

    Cow-boy ata yaklasir.

    - Nasilsin?

    - Fena degil!

    (Kizilderili daha da saskin...)

    - Bu kizilderili senin sahibin mi?

    - Evet.

    - Sana nasil davraniyor?

    - Iyi. Bana hergun gerekli yurususleri yaptiriyor, fazla yukbindirmiyor,
    gunde 2 kere ve her terlememden sonra terimi siliyor, ve icinde yiyecek
    ve yataklik olan ufak bir ahir insa ediyor.
    (Kizilderili bu ne gozlerine ne de kulaklarina inanamamaktadir)

    Cow-Boy tekrar kizilderilinin yanina gelir.

    - Bu Dişi Eşşek senin mi?

    - Essek yalan soylemek ..

    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


    Bir gün yaşlı Temel otobüse biner bir fa..şenin yanı boştur.
    Eteği kısa ve şeffaftır.

    Temel ayakta durmaya dayanamaz ve kızım yanına oturabilirmiyim der.

    kız "ben kız değilim kadınım!" der.

    Temel oturur ve
    "pardon gözlerim bozuk o kadar ayrınrılı gözükmüyo burdan" der.



    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


    Temel, Fadime'ye tecavüz suçundan mahkemeye düşmüş. Ülkenin en iyi avukatı savunuyormuş Temel'i. Karar:10 yıl hapis.

    Temel Yargıtay'a baş vurmuş, dava yeniden başlamış. Eski avukatının yanına ikinci bir avukat tutmuş Karar: 10 yıl hapis.

    Yargıtay'a tekrar itirazlar yapılmış ve mahkeme son olarak davaya bakma kararı almış. Temel'i bu sefer üç avukat birden savunmuş. Sonuç yine 10 yıl hapis.

    Temel söz istemiş ve "Kiza bir soru soraçağum..." demiş. Hakim izin vermiş. Temel de, "Haçan sağa teçavüz ettüm. De bakalum ne kadardı si..min boyu?...". Kız, "10 - 15 cm" demiş.

    Temel hemen soyunmuş, hakime si..ni göstermiş. Otuz, otuzbeş santimi gören hakim kesin kararı vermiş, "BERAAT".

    Temel avukatlarına dönerek, "Ula göreyi misunuz, üçünüz bi si..m edemedunuz" demiş




  • quote:

    Orjinalden alıntı: ozan1179

    Padisah birgun bir ferman yayinlayarak o haftaki cuma namazinda orada yasayan herkesin bulunmasini zorunlu kilmis. Dort bir yana haber salinmis ve cuma vakti gelmis. Bizim Temel disinda butun ahali cumaya katilmis. Ertesi gun padisah sadrazami yanina cagirip sormus:

    -Dunku cumaya ahaliden katilmayan var mi ?

    - Evet efendim, bir kisi katilmadi. Temel.

    - Tez getirin o deyyusu karsima

    Temel'i bulup yaka paca padisahin huzuruna cikarmislar.Padisah,Temel ve Sadrazam kaldiginda Padisah sormus,

    - Soyle bakalim neden gelmedin dunku cuma namazina ?

    - Cok onemli bir isim vardi padisahim

    - Himmm demek onemli bir isin vardi. Oyleyse sana olmeden once uc dilek dileme hakki taniyorum. Soyle bakalim ilk dilegini.

    - Yok padisahim ben en iyisi dilek dilemeyeyim siz beni oldurun.

    - Dile lan deyyus cabuk adami cileden cikartma.

    - Peki. Eeee sey padisahim. Ben sadrazamin karisina hastayim, madem oyle olmeden once bir yatsam onunla.

    Tabi bunu duyan sadrazam olaya siddetle karsi cikmasina ragmen, padisahin "Bosver takma kafana nasil olsa olecek" gibi sozlerinden
    sonra istemeye istemeye razi olmus. Ardindan sira ikinci dilege geldiginde Temel de yine ayni naz ve padisahin azarlamasi. Sonunda

    Temel ikinci dilegini soylemiş.

    - Eeee sey padisahim ben sizin kariniza da hastayim,olmeden once onla da...

    - Ne diyorsun lan sen (falan padisah kopurmus)

    Tabii bu kez de sadrazam telkinde bulunmus ve Temel Padisahin karisiyla da... Veee sira gelmis ucuncu dilege;

    - Soyle bakalim su ucuncu dilegini de bitirelim artik su isi.

    - Yok padisahim soylemeyeyim, ilk ikisini soyledim ama bunu nasil soylerim bilmiyorum.

    Ilk ikisinden daha kotu ne olabilir ki diye dusunen padisah kizarak

    - Oglum soyle bak iskence yaptiririm, soyletirim

    - Peki efendim, demis Temel ve devam etmis,

    - Ben sadrazamla size de hastayim.

    Ardindan kisa bir sessizlik ve Sadrazam :

    - Padisahim ben sanki Temel'i namazda gorur gibi oldum. Hatirliyor gibiyim.

    Padisah :

    - Nasil hatirlamazsin lan essoglu essek yanimda oturuyordu.!









    Dostum süpermiş ya:))))

    Ayrıca sondaki Temel Fıkrası da güzelmiş



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BLUESTREAM -- 12 Temmuz 2006; 14:41:19 >




  • ögretmen
    İdealist bir ilkokul öğretmeni görevine başlamıştır. Bir gün
    ders arasında, bahçedeki tüm çocuklar top oynarlarken, bir
    çocuğun kenarda ayakta dikilip, dikkatle maçı seyrettiğini
    görür. Çocuğun yanına gidip, bir sıkıntısının olup
    olmadığını sorar, çocuk "yok" der. Birkaç dakika sonra,
    çocuğun yine maç yapan çocuklara daldığını gören öğretmen,
    çocuğun yanına gider:
    -"Yanına oturabilir miyim?" diye sorar.
    Çocuk istemeye istemeye bunu kabul eder. Bundan cesaret alan
    öğretmen, ağzındaki baklayı çıkarır:
    -"Neden bütün çocuklar top oynarlarken sen kenarda
    oturuyorsun, yoksa onlarla iletişim kuramıyor musun yavrum?"
    Bir süre duraksayan çocuk cevap verir:
    -"Öğretmenim... Ben kaleciyim..."
  • 5 Kurus 10 kurus


    İki tavuk cadde boyunca sohbet ederek yürüyorlarmış, bir süre sonra önünde yumurta kolileri olan bir marketin önüne gelmişler; Biri;

    - görüyor musun bu yumurtaları ben yumurtladım, tanesi de 45 kuruş demiş,

    Diğer tavuk bozulmuş ama belli etmemiş, biraz daha yürüyünce yine yumurta kolileri kapının önünde duran bir marketin önüne gelmişler, bu seferki yumurtalar diğerinden daha büyük ve gösterişliymiş, diğer tavuk;

    -bak, demiş. Bunları da ben yumurtladım, üstelik tanesi de 50 kuruş.

    -Hıh, demiş öbürü.
    - Biliyorum ama benim kocam beş kuruş için kıçını yırtmaya değmez dedi.




  • Çay Muhabbeti


    Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir Irakli kahvede oturmus çay içiyorlar. Amerikali çayini bitirince bardagi havaya firlatmis, silahini çikarip bardaga ates edip parcalamis:
    - "Bizde bardaklar okadar ucuzdurki biz Amerikada ayni bardakla iki kere çay içmeyiz"

    İngiliz de bunun üzerine çayini bitirip bardagi havaya firlatmis ve ates ederek bardagi parçalamis:
    -"Bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam için o kadar çok kumsal vardir ki, ayni bardakla iki kere çay içmeyiz"

    Bunun üzerine Irakli da çayini bitirmis, bardagi havaya firlatmis, silahini çekip Amerikali ve Ingilizi vurup öldürmüs:
    -"Bagdatta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar çok var ki, biz ayni adamlarla oturup iki kere çay içmeyiz..."


    Arkadaşlar,fıkralar alıntıdır,kimsenin emeğine saygısızlık olmasın.




  • Hidayet ölünce cennetin kapisinda kuyruga girer.
    Hemen önünde bekleyen adam pederdir. Kapida bir melek
    beklemektedir. Melek pedere sorar:
    )))Hiç günahin var mi peder ?
    Aziz melek ben rahiptim. Tüm hayatim boyunca hep tanrima
    dua ettim. Karima ve çocuklarima sadik kaldim.
    Insanlara ve hayvanlara hep yardim ettim
    .. Melek : Çok iyi, bunlari biliyorduk zaten. Al sana cennetin gümüs
    anahtari der. Ve sonar Hidayet'e döner.
    ))) Senin hiç günahin var mi?
    Hidayet:
    Ben de her zaman hayvanlara ve insanlara iyilik yapardim.
    Tanriya dua etmedim açikçasi, inancim da zayifti ve bir
    günahim vardi.. Çok sert ve hizli otobüs kullanirdim
    Melek Hidayet'e döner ve bunu da biliyoruz..
    )))Çok iyi al sana cennetin altin anahtari..
    Peder bu olaya çok sinirlenir:
    Ben hayatimi tanriya adadim siz de gidip
    Bu adami cennette benden üstün tutuyorsunuz, haksizlik
    degil mi ?!!
    Melek gülerek:
    ))) Oglum sen vaaz verirken herkes uyuyordu ama Hidayet otobüs
    kullanirken herkes dua ediyordu. Skor farkli yani!




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.