En son hangi kitabı okudunuz? (469. sayfa)

-
-
-
İnce Memed serisi(yky)quote:
Orijinalden alıntı: Katip3463
Arkadaşlar,
Türk klasiklerine başlamak istiyorum.
Dili çok ağır olmayacak şekilde kitap ismi ve yayınevi önerileriniz var mıdır?
Sabahattin Ali'nin tüm kitapları (yky)
Dokuzuncu hariciye koğuşu(Ötüken)
Saatleri ayarlama enstitüsü(dergah)
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
-
Çağlayan Yılmaz - Gökkurt
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
-
hazan bülbülü çok güzel bayıldım
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
-
-
Dün başlayıp dün bitirdim. Tam anlayamadım mı diyorum acaba, hiç beğenmedim çünkü. Masal seven bir yapım yok ama yine de her bölüm birbirinden çok kopuk geldi. Belki de her karakter bir simgeydi ama ben o alegoriyi anlamadım.
Alice ile Kedi'nin 'delilik' konuşması dışında aklımda kalan cümle olmadı kitap bitince.
Kitaplığımda Oz Büyücüsü ve Peter Pan da var. Umarım onları beğenirim.
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
Benim üniversitelerim
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
Oscar yayınları basımında bir kaç imla hatası var.göze batıyor ama fazla değiller. Hikayeye gelecek olursak zamansız bir hikaye diyebilirim. 1800'leri anlatması önemli değil. İnsanoğlu o zaman da bu zaman da aynı yapıda gördüğüm kadarı ile.
İki baba ve iki oğul üzerinden hikaye anlatılmış. basitçe eski kafalı yeni kafalı ve aykırı kişiliklerin çatışmaları bunun yanında yaş alarak değişen algıların çatışması anlatılmış. Aşağı yukarı aynı olayları herkes yaşamıştır, yaşıyordur. Genç olmak, erişkin olmak, yetişkin olmak üzerine güzel ve acıklı bir hikaye. Rusya'nın o dönem siyasi çalkantı vb gibi şeylere girmeyeceğim zira bilgim yok. Ancak ülkemize uyarlarsak sağcı, solcu, dinci,gelenekçi, yenilikçi vb gibi akımların birbirleri ile olan ilişkilerini örnek gösterebiliriz.
Gençliğin ateşi sönünce daha bi etraflıca bakıyor insan. Duygusuz, saf mantıkla nereye kadar gidebilir kişi? Eninde sonunda aşk onu kıskacına alıyor ve darbesini vuruyor.
Az kaldı ağlayacaktım, ancak bulunduğum yerde garip karşılanır diye tuttum kendimi. Evde olsam ağlamıştım çoktan.
İnsan kendi halini unutup yargılar veriyor her zaman. çocuktuk, gençtik, yetişkindik ve yaşlanıp öldük, ama her süreçte öncesini unuttuk.
-
-
Gören herkes hacı hoca kitabı diye laf attılar. Ben ise hikaye sanıyordum ancak felsefi bir hikaye olduğunu gördüm. Ballandırarak anlatamayacağım maalesef. Basitçe anlatamıyorsan anlamamışsın demektir. Kitap hayatın anlamı dediğimiz kavramı anlatıyor. Başlarda beni başka bir boyuta götürdü ve sonra her şeyi gösterdi. Acele kararlar verip yargılamadığında söylenenleri kavrayabiliyor insan.
-
Aylak Adam -- Yusuf Atılgan
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
İyi günler. Bir kitabın daha sonuna geldik. Öncelikle şunu belirteyim: Bu kitap sizin sandığınız gibi birini överken diğerini sürekli kötüleyen bir kitap değil. Kitabın tarafsız bir şekilde yazıldığını söyleyebilirim.
Okay Tiryakioğlu'nun yazmış olduğu Son Hükümdar adlı kitap, Gök Sultan Abdülhamid'i biyografik bir şekilde anlatmıyor. Yani bu kitap için direk Sultan Hamid'in hayatını anlatıyor diyemeyiz.
Kitap, Abdülhamid'e suikast düzenlemek isteyen grubun içinde yer alan Suat, Saim, İsmail ve çevresini konu alıyor. Suikast başarısız olunca Suat kaçıyor. Saim ve İsmail yakalanıyor, Sultan'ın huzuruna çıkarılıyor. Sultan bu kişilere nasihat ediyor. Daha sonra Saim ve İsmail hapishane de yargılanıyor. Sultan Saim ve İsmail'i tekrar çağrıyor, tekrar nasihatler edip, bu kişileri affediyor. Bu kişiler daha sonra Kardeşlik denen gruptan bağlantılarını tamamen kesip, Sultan'ın yanında ajan olarak çalışmaya başlıyorlar.
Kitabı herkese tavsiye ederim. Bu kitabı okuduktan sonra Gök Sultan hakkında bilmediğiniz birçok şeyi öğreneceksiniz ve ön yargılı düşünmekten kurtulacaksınız.
-
Bu başyapıt hakkında çok şey söylemeye gerek yok aslında. Karakterlerin iç dünyalarını iliklerinize kadar hissedeceğiniz bir eser. Kendi vicdan okyanuslarında dalgalarla boğuşan Jean Valjean, müfettiş Javert ve Marius'ün çaresizliklerini, hayata dair sorgulamalarını, doğru ve yanlışa dair çıkarımlarını, kısacası çok fazla şeyi hissedecek, yeri gelecek genç aşıkların cilveleşmelerine sevinecek, yeri gelecek M. Thénardier'e ağız dolusu küfürler edeceksiniz.
Vicdan muhasebesinin bu denli güzel aktarıldığı bir eser okumamıştım daha önce. Yazarın Waterloo Savaşı'nı ince detaylarına kadar aktarması, isyancıların barikatlarını kurdukları isimleri bana çok uzak olan sokaklara ve bunların ayrıntılarına girmesi beni boğsa da okumaktan çok keyif aldım. Yazarların yaşadıkları dönemde daha çok para kazanabilmek için daha fazla yazdıklarını okumuştum ne kadar doğrudur bilmiyorum. Hugo'nun bu kadar detaya girmesinin sebebi belki de odur. Sonuç olarak uzun bir eser olsa da dolu dolu olduğunu aşikar.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
-
yılmaz Özdil- son cüret'i okuyorum şu anda.
-
Kırmızı Pazartesi’yi okuyorum şu an
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X