Bu yazıyı yazmaya karar verdiğimde, bu kadar zor olacağını tahmin etmiyordum. Ne kadar zor şeymiş meğer, aklımın kıyısında oluşturduğum temayı kağıda dökmek. Giriş, gelişme ve sonuç bölümlerine ayırıp, rahatça okuyabileceğiniz bir forma sokmak.
Aslında bütün amacım, 42 yıllık yaşamımda kadınlar üzerine edindiğim naçizane deneyimlerimi (geçmişin hatalarıdır aslında bunlar) daha genç arkadaşlarıma aktarmak, eğer mümkünse -ki çoğu zaman bu olanaklı değildir- aynı hataları tekrarlamamalarını sağlamak. Bu deneyimlerin ne kadar işe yaradığını yazının sonunda hep birlikte anlayacağız.
Deneyim Bir:Görünmez duvarı aştığınızda çekip gidin!
Her ilişki de görünmez bir duvar vardır. Kadınla erkeğin tensel ya da ruhsal çekimlerinin başladığı anda örülür bu duvar. Biri diğerini incitmemeye, onun kişiliğine ve görünüşüne eleştiri getirmemeye çalıştığı süreçte oluşumunu bitirir. Sonra bir gün hiç hesapta yokken, herhangi bir şey için tartışılır. İlk ağlama, ilk hüzündür bu. Bilin ki artık sizin ilişkinizde diğerlerininki gibi bir ilişki olmuştur. Bir daha geri dönemezsiniz.... İlk ağlamaları, ikincisi takip eder... Sonra üçüncüsü... Sonra... sonrası yoktur artık. Ya bu yeni durumu olduğu gibi kabul edip, her gecen gün, her gözyaşı için bir sürü bedel ödeyip devam edeceksiniz. Ya da çekip gideceksiniz. Tavsiyem yol yakınken dönmeniz, çekip gitmenizdir. Deneyimlerim, kadınların asla durmak bilmediğini göstermiştir.
Deneyim iki: Kadın yemin ediyorsa, yalan söylüyordur!
İnanın bana bir kadın, sizi gerçekten istiyorsa ve siz onun için biçilmiş bir eşseniz sizi kaybetmemek için ne gerekiyorsa yapar. "Valla öyle değil! En sevdiğimin ölüsü üzerine yemin ederim ki yapmadım". Sık sık karşılaşmışsınızdır bu tür sözlerle. Bilin ki tam gözbebeğinizin içine bakarak yalan söyleniyordur. Zavallı siz, yüreğiniz oysa ne de parçalanmıştır. Hatta ona sarılıp "Tamam bebeğim, üzme kendini" bile demişsinizdir. Ben dedim çünkü (Zavallı ben!). Yalan söylediğini bile bile. Sonra ne mi oldu? Yeni yalanlar ve yeni yeminler. Küçücük şeyler için bile yalan söylendi bana. Bilin ki size de söyleniyordur. Hem de size sonsuza kadar dürüst kalacağının sözlerini verirken.
Deneyim üç:Sık sık "seni seviyorum" demeyin!
"Seni seviyorum, hem de kocaman çok!" Bir insanın bir insana söyleyebileceği en güzel cümle değil mi? Dilerseniz her saat (ben hesapladım) tam 720 kez söyleyebilirsiniz bunu sevdiğinize. Ama bilin ki her söyleyişinizdeki değeri bir öncesiyle aynı değildir. Değer, hep düşer. İfadesi de. En değerlisi ilk kez söylediğinizdir. Onun değerine bir daha asla ulaşamazsınız. Onun için eğer mümkünse, bir kadına "seni seviyorum" demeyi düşüyorsanız mümkün olduğu kadar geç söyleyin. Sonra da unutun bu iki kelimeyi. Merak etmeyin kadınlar sevildiklerini en çabuk kavrayan canlılardır. Siz söylemeseniz de onlar sizin onu sevdiğinizi bilirler. Eğer işine gelmiyorsa sadece bilmiyormuş gibi yaparlar. Benim tavsiyem "seni seviyorum" cümlesini hep en kritik noktalarda kullanın. Böylece kullandığınız sözcükler, dolar karşısındaki Türk lirasının konumuna düşmemiş olur.
Deneyim dört: Tuzak sorulara dikkat!
"Bak tatlım, sana söz veriyorum sorun etmeyeceğim. O kadın sana asıldı mı? Sakın ola ki "evet, asıldı" demeyin. Emin olun bunu hayatının sorunu haline getirecektir. Siz de saflığınıza doyamayacaksınız. Kadınlar, erkeklerin bir ilişkide ne kadar yalın düşündüklerini çok iyi bilirler. Biz bodoslama dalarız bir ilişkiye ve öyle de yaşarız. Ama onlar öyle değildir.- Bu sitedeki bir yazısında Mehmet Emin Arı da aynı tespiti yapmıştı- Çok fazla detaylandırırlar her şeyi. Bir mühendis titizliğiyle hesaplarını önceden yaparlar. Onun için size sorulan bazı sorular tuzak sorulardır. Siz de bir tatlı su sazanı edasıyla hemen atlarsınız sorunun üzerine ve hiç de aklınızdan geçirmediğiniz bir süreç başlar ilişkinizde. Onun için lütfen temkinli olun. Bir kadın "hayır, kesinlikle sorun etmeyeceğim" diyorsa bilin ki sorunun en ağdalısı karşınızda duruyordur.
Sözün özü: Hiç bir deneyim kadına sökmez!
Yaşınız kaç olursa olsun, kadınlar üzerine ne kadar çok deneyiminiz olursa olsun, bir kadın karşısında bunlar hiç bir işe yaramaz. Onlar genetik olarak, erkeğini elinde tutma ve onu başka dişilerden koruma üzerine kodlanmışlardır. Her türlü duruma karşı hazırlıklıdırlar.
Boşuna çırpınmayın, çünkü hiç bir işe yaramayacaktır. Gelin kendinizi ,gönül rızasıyla bir kadının şefkatli ellerine bırakın. Mutlu olun!
ALINTIDIR
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme