7 Temmuz Çarşamba günü verdiği demeçte Trump, Google CEO'su Sundar Pichai, Twitter CEO'su Jack Dorsey veFacebookCEO'su Mark Zuckerberg'i sansür iddasıyla dava edeceğini açıkladı.
Gerilimin fitili, Joe Biden'ın seçimi kazanmasının ardından 6 Ocak 2021'de ABD Kongre Binasının Joe Biden karşıtı, Trump yanlısı ve aşırı sağcı olmasıyla nitelenen bir grup insan tarafından basılmasıyla ateşlenmişti. Söz konusu olayda Twitter, Facebook ve Google'ın sahip olduğu YouTube Trump'ı yasaklayarak şiddet olaylarının önüne geçme amacı taşıdıklarını beyan etmişlerdi.
Eski ABD Başkanı, yaptığı açıklamalarla kimi taraflara göre destekçilerini şiddet gösterilerine teşvik ediyordu. Yine de olay ifade özgürlüğü tartışmalarının fitilini ateşledi ve Trump'ın sansürlenmesi bilhassa ABD'deki muhafazakar seçmenler tarafından oldukça tepkiyle karşılandı.
Twitter Trump'ı kalıcı olarak engelledi. Google'ın sahibi olduğu YouTube tarafında ise Trump, "şiddet riski azalıncaya değin" yasaklı kalacak. Facebook tarafında ise Trump'ın Instagram dahil olmak üzere 2 yıl boyunca paylaşım yapılmasının önüne geçildi. Öte taraftan Facebook tarafı Google'la benzer bir tavır takınarak gelişmelere göre bu yasağın kalkabileceğini söylüyor.
Trump'ın sosyal ağlardan engellenmesi ve paylaşımlarının durdurulması tüm dünyada ifade özgürlüğü tartışmalarını başlattı. Kimilerince Trump'ın engellenmesi kabul edilemez bir hak ihlaliyken kimileri tarafından bu durum şiddetin önüne geçmek için ödenen bir bedel olarak görülüyor.