Şimdi Ara

Evlilikte Ana Kriter Nedir (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
49
Cevap
0
Favori
3.306
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Aşk,güven,sevgi...Parası var diye evlenen bayanlar o paranın bir gün sonu gelebilir..Herrkes çalışıp ihtiyaçlarını karşılayacak muhtaç olmayacak güce sahiptir bence..bir bekar olarak bir de karşı tarafın olumlu olumsuz her yönünü kabul etmek gerekiyor bence..Sevgi ve güven olduktan sonra aşılamayacak şey yoktur.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84

    quote:

    Orijinalden alıntı: vural_kral

    5 yıldır evliyim. Sadece kızımdan ötürü "iyi ki evlenmişim" diyorum.

    Sevgi, aşk hepsi hikaye evlilikte. Hepsi makyaj bunların. Sahne kıyafeti hatta. Maske...
    Evlendikten bir müddet sonra herkes özüne dönüyor.
    Ve hayat tam da orada başlıyor.

    Hocam açıkçası sizin düşünceleriniz hepimizinkinden daha önemli. Zira yaşayan bilir bu konuyu.

    Teşekkürler.Evet; her türlü soruya, varsayıma açığım arkadaşlar.

    Bu arada yukarıdaki mesajımı kısa tuttum. Ek olarak evliliğin gidişatı etkileyen bir kavramdan bahsetmek istiyorum : Aileler.

    Herkesin göz ardı ettiği, en az "maddi durum" kadar önemli bir kavramdır. Ve ne yazık ki ülkemizde ayrılan çiftlerin büyük çoğunluğu erkek ya da kadının ailesinin psikolojik baskılarına, müdahalelerine dayanamayarak ayrılır. Yaşım gereği bir çok arkadaşım evli. Ve yakın çevremde karısından ya da kocasından kişiyi soğutan aileler var. Belki niyetleri bu yönde değil ama öyle yaptıklarının farkında değiller.Ülkemizde çiftin alacağı arabanın markasına hatta yakıt türüne dahi karışan aileler var.Ben daha ne diyeyim size.

    Dediğim gibi olay aşk, sevgi,anlaşma v.s değil arkadaşlar. Evliliği etkileyen o kadar çok parametre var ki, bu kavramlar "gazel" kalıyor.

    Son sözüm ve şahsi kanaatlerim: Yutkunmayı, tahammül etmeyi, "neyse" demeyi, "eyvallah" demeyi bilmiyorsanız evlemeyin.Hele ki "her şeyin sebebini sorgulayan, tenceredeki sinek yüzünden çorbayı içmeyen" birisi iseniz, sakın ha! Zira evlilik; yemekteki yabancı maddeyi tabağın dışına alıp, aynı iştahla yemeğe devam edebilme sanatıdır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vural_kral -- 29 Mart 2012; 9:26:14 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: vural_kral

    quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84

    quote:

    Orijinalden alıntı: vural_kral

    5 yıldır evliyim. Sadece kızımdan ötürü "iyi ki evlenmişim" diyorum.

    Sevgi, aşk hepsi hikaye evlilikte. Hepsi makyaj bunların. Sahne kıyafeti hatta. Maske...
    Evlendikten bir müddet sonra herkes özüne dönüyor.
    Ve hayat tam da orada başlıyor.

    Hocam açıkçası sizin düşünceleriniz hepimizinkinden daha önemli. Zira yaşayan bilir bu konuyu.

    Teşekkürler.Evet; her türlü soruya, varsayıma açığım arkadaşlar.

    Bu arada yukarıdaki mesajımı kısa tuttum. Ek olarak evliliğin gidişatı etkileyen bir kavramdan bahsetmek istiyorum : Aileler.

    Herkesin göz ardı ettiği, en az "maddi durum" kadar önemli bir kavramdır. Ve ne yazık ki ülkemizde ayrılan çiftlerin büyük çoğunluğu erkek ya da kadının ailesinin psikolojik baskılarına, müdahalelerine dayanamayarak ayrılır. Yaşım gereği bir çok arkadaşım evli. Ve yakın çevremde karısından ya da kocasından kişiyi soğutan aileler var. Belki niyetleri bu yönde değil ama öyle yaptıklarının farkında değiller.Ülkemizde çiftin alacağı arabanın markasına hatta yakıt türüne dahi karışan aileler var.Ben daha ne diyeyim size.

    Dediğim gibi olay aşk, sevgi,anlaşma v.s değil arkadaşlar. Evliliği etkileyen o kadar çok parametre var ki, bu kavramlar "gazel" kalıyor.

    Son sözüm ve şahsi kanaatlerim: Yutkunmayı, tahammül etmeyi, "neyse" demeyi, "eyvallah" demeyi bilmiyorsanız evlemeyin.Hele ki "her şeyin sebebini sorgulayan, tenceredeki sinek yüzünden çorbayı içmeyen" birisi iseniz, sakın ha! Zira evlilik; yemekteki yabancı maddeyi tabağın dışına alıp, aynı iştahla yemeğe devam edebilme sanatıdır.

    Peki hocam gidişatın içerisinde evlenmeden önce fark edilmiyormu.

    ve evlilik öncesi ilişki bu noktada nasıl etkiliyor.




  • Kişiliğinize, Hislerinize hitap eden sizi anlayabildiğini ve anlayabileceğini düşündüğünüz kişi, hayatınızı paylaşabileceğiniz biridir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: .Tsotsi.

    quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84

    quote:

    Orijinalden alıntı: vural_kral

    quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84

    quote:

    Orijinalden alıntı: vural_kral

    5 yıldır evliyim. Sadece kızımdan ötürü "iyi ki evlenmişim" diyorum.

    Sevgi, aşk hepsi hikaye evlilikte. Hepsi makyaj bunların. Sahne kıyafeti hatta. Maske...
    Evlendikten bir müddet sonra herkes özüne dönüyor.
    Ve hayat tam da orada başlıyor.

    Hocam açıkçası sizin düşünceleriniz hepimizinkinden daha önemli. Zira yaşayan bilir bu konuyu.

    Teşekkürler.Evet; her türlü soruya, varsayıma açığım arkadaşlar.

    Bu arada yukarıdaki mesajımı kısa tuttum. Ek olarak evliliğin gidişatı etkileyen bir kavramdan bahsetmek istiyorum : Aileler.

    Herkesin göz ardı ettiği, en az "maddi durum" kadar önemli bir kavramdır. Ve ne yazık ki ülkemizde ayrılan çiftlerin büyük çoğunluğu erkek ya da kadının ailesinin psikolojik baskılarına, müdahalelerine dayanamayarak ayrılır. Yaşım gereği bir çok arkadaşım evli. Ve yakın çevremde karısından ya da kocasından kişiyi soğutan aileler var. Belki niyetleri bu yönde değil ama öyle yaptıklarının farkında değiller.Ülkemizde çiftin alacağı arabanın markasına hatta yakıt türüne dahi karışan aileler var.Ben daha ne diyeyim size.

    Dediğim gibi olay aşk, sevgi,anlaşma v.s değil arkadaşlar. Evliliği etkileyen o kadar çok parametre var ki, bu kavramlar "gazel" kalıyor.

    Son sözüm ve şahsi kanaatlerim: Yutkunmayı, tahammül etmeyi, "neyse" demeyi, "eyvallah" demeyi bilmiyorsanız evlemeyin.Hele ki "her şeyin sebebini sorgulayan, tenceredeki sinek yüzünden çorbayı içmeyen" birisi iseniz, sakın ha! Zira evlilik; yemekteki yabancı maddeyi tabağın dışına alıp, aynı iştahla yemeğe devam edebilme sanatıdır.

    Peki hocam gidişatın içerisinde evlenmeden önce fark edilmiyormu.

    ve evlilik öncesi ilişki bu noktada nasıl etkiliyor.

    Eğer sabırlı biri iseniz, evleneceginiz kişi ile uzun bir nişanlılık yada sözlülük dönemi geçirerek yakından çok iyi tanırsınız.

    Bazılarımıza komik gelecek ama, ben yemek yemesinden, sakızı nerede çiğnere kadar, bıçağı hangi elinden tutar, elinlemi yemek yer, sokakta yürürken yol kenarındanmı iç kısımdan mı yürür, ahlakı müzik zevki, yemeklere bakış açısına kadar değerlendirdim, vede %90 aynı çıktı vede 25 senedir mutluyuz arada ufak tefek şeyler olur hastalık sağlık gibi iş straesi gibi bunlarda tadı tuzu.

    Ama genelde şimdiki gençlik ooo 90-60-90 evleneyim
    yada 190 boy, parada var evleneyim dedigi için en önemli faktörleri görmüyor.

    Ben agıznı şapırdatan, saygısızca büyüklerinin önünde yayılıpta oturan, evde yatak kıyafeti ile gezen, eşofmanla yatan, kumsalda mangal yepen biri ile yanyana bile durmam, tabii bende aynıyım ben bunları isterken onunla aynı oldugum için evlendik.

    Ben iyi bir işde iyi para kazanıyorsam oda kazanacak evde oturan bayan sevmem (arada işsizlik, sağlık sorunları olur) herşey yani %90 oırtak olacak ben tv karşsında açık oturum, siyaset meydanı izlerken bana türk dizisi aç demeyecekki çok şükür böyle biri değiliz. Vede böyle insan dünyada azdır diyorum.

    Not; bunlar benim şahsi düşüncelerimdir ben evlilige böyle bakıyorum.

    İyide arkadaş sizinki bir istisna olmuş. Zira siz açık oturum izlerken başka birşey izlemek istememesi gerçekten istisnadır Bana sorarsanız çalışmak zorunda değildir. Ennde sonunda çocuk yetiştirilirken bayanın birde ev işleri ile uğraşması zorlayabilir. Tabiki bu noktalarda destek oluyorsanız birşey diyemem. Ama dediğiniz gibi herşey ideale yakınsa gerçekten çok güzel... Allah bozmasın...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84

    quote:

    Orijinalden alıntı: vural_kral

    quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84

    quote:

    Orijinalden alıntı: vural_kral

    5 yıldır evliyim. Sadece kızımdan ötürü "iyi ki evlenmişim" diyorum.

    Sevgi, aşk hepsi hikaye evlilikte. Hepsi makyaj bunların. Sahne kıyafeti hatta. Maske...
    Evlendikten bir müddet sonra herkes özüne dönüyor.
    Ve hayat tam da orada başlıyor.

    Hocam açıkçası sizin düşünceleriniz hepimizinkinden daha önemli. Zira yaşayan bilir bu konuyu.

    Teşekkürler.Evet; her türlü soruya, varsayıma açığım arkadaşlar.

    Bu arada yukarıdaki mesajımı kısa tuttum. Ek olarak evliliğin gidişatı etkileyen bir kavramdan bahsetmek istiyorum : Aileler.

    Herkesin göz ardı ettiği, en az "maddi durum" kadar önemli bir kavramdır. Ve ne yazık ki ülkemizde ayrılan çiftlerin büyük çoğunluğu erkek ya da kadının ailesinin psikolojik baskılarına, müdahalelerine dayanamayarak ayrılır. Yaşım gereği bir çok arkadaşım evli. Ve yakın çevremde karısından ya da kocasından kişiyi soğutan aileler var. Belki niyetleri bu yönde değil ama öyle yaptıklarının farkında değiller.Ülkemizde çiftin alacağı arabanın markasına hatta yakıt türüne dahi karışan aileler var.Ben daha ne diyeyim size.

    Dediğim gibi olay aşk, sevgi,anlaşma v.s değil arkadaşlar. Evliliği etkileyen o kadar çok parametre var ki, bu kavramlar "gazel" kalıyor.

    Son sözüm ve şahsi kanaatlerim: Yutkunmayı, tahammül etmeyi, "neyse" demeyi, "eyvallah" demeyi bilmiyorsanız evlemeyin.Hele ki "her şeyin sebebini sorgulayan, tenceredeki sinek yüzünden çorbayı içmeyen" birisi iseniz, sakın ha! Zira evlilik; yemekteki yabancı maddeyi tabağın dışına alıp, aynı iştahla yemeğe devam edebilme sanatıdır.

    Peki hocam gidişatın içerisinde evlenmeden önce fark edilmiyormu.

    ve evlilik öncesi ilişki bu noktada nasıl etkiliyor.

    Bahsettiğim gibi; kişiler flört halindeyken maske takıyorlar, makyaj yapıyorlar.Örneğin, bir çoğumuzun yaptığı şey ilk telefon görüşmelerinde ses tonumuzu değiştirmek, güzel konuşmaya çalışmaktır.
    Yine aynı şekilde 2 iki tarafta flörtün başlarında gerek yaşam tarzından gerekse karakterinden ödün veriyor. Örneğin futbol manyağı bir adam maçlarını hiç kaçırmadığı takımının maçlarını gerekirse izlemiyor, adam "kanka" larıyla az görüşmeye hatta hiç görüşmemeye başlıyor "kız" için.
    Kadınlar da kendince flört halindeyken daha bir titiz,temiz ve çalışkan görünmek, güzel görünmek, kanaatkar görünmek,hatta ve hatta kayınvalidesine "taklalar" atmak gibi olaylarla maske takıyorlar.
    Örnekler her 2 taraf için de çoğaltılabilir aslında : Sigarayı az içiyormuş gibi yapmak, rock ve RNB müzikten hoşlandığını söylemek, karşı taraf hangi diziyi/filmi beğeniyorsa eve dönünce o yapımı izlemek,karşı taraf neyden hoşlanıyorsa kendini o yönde geliştirmek ve bilgi sahibi olmak için çaba göstermek , İbrahim Tatlıses dinlemediğini beyan etmek, arabayı hızlı ya da yavaş kullanmak, alkolü çok ya da az içmek v.s v.s.

    Ancak ve ancak evlilikte işin rengi değişiyor. Herkes gerçek kimliğine dönmeye başlıyor. Karşı tarafın hoşlandığı şeyler "batmaya" başlıyor.
    Zaten kadınların klasik lafı : " Sen çok değiştin"..Oysa bu oyunda değişen bir şey yok, herkes kendine geldi.

    Evlilik öncesi cinsel ilişkinin sadece bu süreci kısalttığına inanıyorum.

    @.Tsotsi. " Evliliğinden mutlu değil misin?" , diye sormuşsun...Yukarıda izah ettiğim gibi "yutkunma " ve "sorgulamadan yaşama" gibi bir huyum ne yazık ki yok. Bu sebeple evliliğim tabi ki "pürneşe" gitmiyor. Evlilikleri benden kötü olan ama benden daha mutlu kişiler de tanıyorum. Yani evlilik karakter meselesi.




  • Neden her evlilik konusu açıldığında konu bir şekilde bacak arası bekaretine gelir?
  • Peki evlilerle sohbet iyi oluyor.

    Şöyle sorayım o zaman. İnsan hayatına yön verebilirken. çok iyi bir işi varken. hayatında birçok şeyi mantıklı yaparken, hatta çok az hata yaparken; neden hayatının hepsini etkileyecek bir müessesede hataya düşer bütün mesele duygusallıkmı veya neden maske takmak gereği duyar. Zira kısa vadede bile birçok şey için planlarımız vardır ama çok uzun vadede gerçekleşecek bir durum için böyle bir hataya düşmemiz garip doğrusu. Bu konuyu hep merak etmişimdir...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: .Tsotsi.

    Sanırım bunun adı aşk ama bunun en fazla 6 ayda biteceğinin bilincinde olursan hiç bir şey olmaz
    bende bu olay asla işlemedi F/P oranına bakarım aşk biter geriye saygı, sevgi, ortaklıklar kalır.

    F/P oranı çok orjinal oldu.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: .Tsotsi.

    Sanırım bunun adı aşk ama bunun en fazla 6 ayda biteceğinin bilincinde olursan hiç bir şey olmaz
    bende bu olay asla işlemediF/P oranına bakarım aşk biter geriye saygı, sevgi, ortaklıklar kalır.

    />
  • quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84

    Peki evlilerle sohbet iyi oluyor.

    Şöyle sorayım o zaman. İnsan hayatına yön verebilirken. çok iyi bir işi varken. hayatında birçok şeyi mantıklı yaparken, hatta çok az hata yaparken; neden hayatının hepsini etkileyecek bir müessesede hataya düşer bütün mesele duygusallıkmı veya neden maske takmak gereği duyar. Zira kısa vadede bile birçok şey için planlarımız vardır ama çok uzun vadede gerçekleşecek bir durum için böyle bir hataya düşmemiz garip doğrusu. Bu konuyu hep merak etmişimdir...

    Kardeşinin yaptığı bir hatayı onu sevdiğin için görmezlikten gelebilirsin çünkü onu seviyorsun.
    Sanırım birini severken onun yaptığı hatalara aldırmıyoruz ama Aşk bitince acı gerçek önümüze seriliyor
    Bu yüzden çevresindeki saygınlık oranına bakın diyorum her zaman.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: KayhanKaan

    quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84

    Peki evlilerle sohbet iyi oluyor.

    Şöyle sorayım o zaman. İnsan hayatına yön verebilirken. çok iyi bir işi varken. hayatında birçok şeyi mantıklı yaparken, hatta çok az hata yaparken; neden hayatının hepsini etkileyecek bir müessesede hataya düşer bütün mesele duygusallıkmı veya neden maske takmak gereği duyar. Zira kısa vadede bile birçok şey için planlarımız vardır ama çok uzun vadede gerçekleşecek bir durum için böyle bir hataya düşmemiz garip doğrusu. Bu konuyu hep merak etmişimdir...

    Kardeşinin yaptığı bir hatayı onu sevdiğin için görmezlikten gelebilirsin çünkü onu seviyorsun.
    Sanırım birini severken onun yaptığı hatalara aldırmıyoruz ama Aşk bitince acı gerçek önümüze seriliyor
    Bu yüzden çevresindeki saygınlık oranına bakın diyorum her zaman.

    Aslında tesbitiniz çok yerinde ve güzel. hem doğru adım atmak adına hemde kapılma durumlarında doğru düşünce ile yapılan hareket insanın yanılma payını ortadan kaldırıyor. Dolayısı ile mantıklı olana baktırıyor




  • quote:

    Orijinalden alıntı: .Tsotsi.

    quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84

    quote:

    Orijinalden alıntı: .Tsotsi.

    Sanırım bunun adı aşk ama bunun en fazla 6 ayda biteceğinin bilincinde olursan hiç bir şey olmaz
    bende bu olay asla işlemedi F/P oranına bakarım aşk biter geriye saygı, sevgi, ortaklıklar kalır.

    F/P oranı çok orjinal oldu.

    Benim bir çok görüşüme kimse katılmaz,

    Bakınız şimdi evliliği ben eve yeni alınan tv ye yada ilgi alanına göre artık değişir çamaşır makinesine, bilgisayara benzetirim nasılki onlara olan ilgimiz gün geçtikçe azalıyorsa eski ilgiyi göstermiyorsak evliliktede ilk günkü ilgi alaka kalmaz (istisnalar vardır örnek ben)

    Erkek yada bayan arada değiştirmek ister ama çıkar burada devreye girer, adam akşam evde sıcak çorba kaynasın, çamaşırlar yıkansın, arada kaçamaklara bakarız der, bayan bunu %90 diyemez toplum baskısı ama oda kendine bakacak biri olsun karnı doysun der (istisnalar vardır) onun için evlilikler bir süre sonra çıkar kaynaklı devam eder.

    Eğer bir evlilikte ortak bir çok nokta varsa o evlilik uzun yıllar saygı, sevgi çerçevesinde sürer yoksa çoktan bitmiştirde uzatmaları çıkar amaçlı kullanıyoruzdur.

    İşte ben hep derim ki eğer karşı cins ile %75 - 80 ortak noktanız yoksa aşkından gebersenizde evlenmeyin aşk evlenince biter.

    Ayak kokusunu görürsün batar, ağzını şapırdatır batar (bunlar kişiye göre değişir) ben yukardada yazdıgım gibi ayak kokusundan tuttda kazandibini nasıl yaparsına kadar sordum tabii eşimde bana kendince soruları sordu, içki varmı, sigara varmı diye bende sigara yok ama eşim 30 yıldır içiyor

    Gül diken olayıyım burada, bir çok insanla eşimi karşılaştırdıgımda dünyada bir eşini bulamayacağımın farkındayım.

    Ressam, grafiker, saz çalar Türkü söyler, fotograf çeker bunlarla sergilere katılır, yani ben ne seviyorsam eşimde var.

    Ama bunların oturması bir günde olmadı yavaş yavaş anlayışla, ben beğendiğim domat baskııs yemegini ona öğrettim oda bama sivas türkülerini.

    Evlilikte acele etmeyiniz yanlış bir evlilikle hayatınız cehenneme döner, doğru insanı bulana kadar bekleyiniz elalem ne derse desin.

    Hocam çok orjinal bir hayat tarzı hiç baktığınız gibi düşünmemiştim. malum bekarız ve anca boş boş bakarız Doalyısı ile hayatın müşterek olduğunu en güzel anlatan şey sizin uygulamalarınız olmuş. gerçekten takdir ettim. Ama bu sigara mevzuunda erkekler adına taviz vermişsiniz gibi. gururumuzu ciğnetmeyin

    Şakası bir yana tabiki anlaşmak güzeldir, bende bu aşk meselelerine biraz basit bakıyorum sanırım. Zirabir noktaya kadar kimse vazgeçilmez değildir. Öyle bir nokta gelirki o noktada vaz geçilmezlik değil kendimizden ziyade karşımızdakini düşünüyor oluruz. karışık meseleler...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84

    quote:

    Orijinalden alıntı: .Tsotsi.

    quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84

    quote:

    Orijinalden alıntı: .Tsotsi.

    Sanırım bunun adı aşk ama bunun en fazla 6 ayda biteceğinin bilincinde olursan hiç bir şey olmaz
    bende bu olay asla işlemedi F/P oranına bakarım aşk biter geriye saygı, sevgi, ortaklıklar kalır.

    F/P oranı çok orjinal oldu.

    Benim bir çok görüşüme kimse katılmaz,

    Bakınız şimdi evliliği ben eve yeni alınan tv ye yada ilgi alanına göre artık değişir çamaşır makinesine, bilgisayara benzetirim nasılki onlara olan ilgimiz gün geçtikçe azalıyorsa eski ilgiyi göstermiyorsak evliliktede ilk günkü ilgi alaka kalmaz (istisnalar vardır örnek ben)

    Erkek yada bayan arada değiştirmek ister ama çıkar burada devreye girer, adam akşam evde sıcak çorba kaynasın, çamaşırlar yıkansın, arada kaçamaklara bakarız der, bayan bunu %90 diyemez toplum baskısı ama oda kendine bakacak biri olsun karnı doysun der (istisnalar vardır) onun için evlilikler bir süre sonra çıkar kaynaklı devam eder.

    Eğer bir evlilikte ortak bir çok nokta varsa o evlilik uzun yıllar saygı, sevgi çerçevesinde sürer yoksa çoktan bitmiştirde uzatmaları çıkar amaçlı kullanıyoruzdur.

    İşte ben hep derim ki eğer karşı cins ile %75 - 80 ortak noktanız yoksa aşkından gebersenizde evlenmeyin aşk evlenince biter.

    Ayak kokusunu görürsün batar, ağzını şapırdatır batar (bunlar kişiye göre değişir) ben yukardada yazdıgım gibi ayak kokusundan tuttda kazandibini nasıl yaparsına kadar sordum tabii eşimde bana kendince soruları sordu, içki varmı, sigara varmı diye bende sigara yok ama eşim 30 yıldır içiyor

    Gül diken olayıyım burada, bir çok insanla eşimi karşılaştırdıgımda dünyada bir eşini bulamayacağımın farkındayım.

    Ressam, grafiker, saz çalar Türkü söyler, fotograf çeker bunlarla sergilere katılır, yani ben ne seviyorsam eşimde var.

    Ama bunların oturması bir günde olmadı yavaş yavaş anlayışla, ben beğendiğim domat baskııs yemegini ona öğrettim oda bama sivas türkülerini.

    Evlilikte acele etmeyiniz yanlış bir evlilikle hayatınız cehenneme döner, doğru insanı bulana kadar bekleyiniz elalem ne derse desin.

    Hocam çok orjinal bir hayat tarzı hiç baktığınız gibi düşünmemiştim. malum bekarız ve anca boş boş bakarız Doalyısı ile hayatın müşterek olduğunu en güzel anlatan şey sizin uygulamalarınız olmuş. gerçekten takdir ettim. Ama bu sigara mevzuunda erkekler adına taviz vermişsiniz gibi. gururumuzu ciğnetmeyin

    Şakası bir yana tabiki anlaşmak güzeldir, bende bu aşk meselelerine biraz basit bakıyorum sanırım. Zirabir noktaya kadar kimse vazgeçilmez değildir. Öyle bir nokta gelirki o noktada vaz geçilmezlik değil kendimizden ziyade karşımızdakini düşünüyor oluruz. karışık meseleler...





  • 6 ay önce evlenen arkadaşlarım boşandı Allahdan ortada çocuk falan olma ihtimali yok buna sevindim.

    Başta süper kız taş falan diyen erkek
    '' abi yakışlıklı çocuk ölürüm diyen kız,

    Bu kişiler sadece tipe, bakınca işin olmadıgını karakterlerinin 180 derece farklı oldugunu 15 günde anladılar ama artık çevrece iş işten geçmişti evlilik böyle gidecekti bu iş bozulamazdı ama ne kadar ite kaka bu işler yürürki,
    baştan evlenmezsem ölürüm geberirim diyen bu ikili evli kalırsak katliam çıkacak diyerek çevre ikna edildi boşandılar.

    Onun için evlilik müesssesine abiler tırsarak bakıyorum çevremde o kadar yalan dolan evlilik varki özellikle erkekler %99 yalancı, evlenmek için aylarca peşlerinden koştukları kızı öyle veya böyle elde edince, hemen erkek adam bakar, nefsimi şu kız kabarttı, erkegim vb. gbi zırvalarla eşlerini aldatmaya ayak üstü 5000 ylan söylemeye başlıyorlar.

    Yok mesai kalacagım, yok arabam bozuldu, yok yolda belediye otobüsü kaza yaptı karakoldayız gibi akla ziyan bahanelerle o güzel bayanları aldatıyorlar.
    Sanki bayanlarla hatamı yok ohohoho evlenmeden yemeklerlerinin en yisini yaparım, ütüsüz gezdirmem diyen bayan evlenince kalk kendin yap ütünü diyenmi ararsın.

    Ben bu gidişle evlenmeyi düşünmüyorum, sanırım kafayı sıyırırım böyle insanlarla karşılaşırsam.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi The Fly -- 30 Mart 2012; 11:50:38 >




  • Bence aşk bittikten sonra bile en iyi arkadaşınla geçinebildiğin kadar ortak bir noktan olması



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Marjinalyus -- 30 Mart 2012; 12:51:16 >
  • Ben aslında yabancı bir hatunla evlenmeyi çok istiyordum ama maalesef şartlar zorladı. Ailemin de isteği ile çalışan bir bayanla evlenmeyi planladım. 2 kere ciddi anlamda deneme yaptım. İlkinde bir öğretmen varmış tanıdığın kızı gittik kızı görünce pek hoşlanmadım ama idare eder diye kendimi ikna ettim. Sonra kız beni istemediğini söyledi Konuşmadık bile kız güzel olsa canım yanmazdı. Hatta önce sorduk gelelim mi diye? Yaşı 26 olmuş güzellik deseniz yok. İkinci denemede ise bir hemşireye görüşme teklif ettim. Kilolu ve kısa boyluydu güzelde değildi. Fakat bende kendimi küçük görüp bende nasılsa kiloluyum dedim olur diye düşündüm, kıza arkadaş aracılığı ile durumu ilettim. Arkadaşım başta ilgiliydi dedi sonradan ne olduysa vazgeçmiş hiç konuşmadık nerdeyse, resimimi felan gördü o kadar bana evlenmeyi düşünmüyorum diye mesaj attı bununda yaşı 27 Anlamadım neyine güveniyor bunlar ??? Güzel felan olsa anlarım maaşlarından başka belki hiç bir şeyleri yok. Neyse asıl mevzu bu değil son zamanlarda ne olduysa kafam dank etti. Kendi kendime düşünmeye başladım. Şöyle bir mütalea yaptım kendimce. Çirkinleri böyeyse diğerleri nasıl? Ayrıca parası dışında neleri var?Eminim yabancı dil yok, genel kültür yok, hobileri ilgialanları yok, evlensem muhabbet edemeyiz kendimi küçümsedim ama artık kendimi küçük görmeyecem şöyle bir baktım benim seviyemde olamazlar ben bir şeylerden bahsetsem aval aval bakarlar. Ve kararımı verdim Allah izin verirse çalışmayan bir bayanla evlenecem. inanın çoğu tahsil görmüş Türk kızlarının ilkokul mezunlarıyla hiçbir farkı yok. Bu kızların ev kızlarına karşı tek avantajı paraları ki eksik olsun parasına tükürürüm benim bir haysiyetim var sırf maaşı var diye bazı şeylerden taviz veremem. İnanın düzgün kanaatkar bir eşiniz olsun çalışmasanızda geçinirsiniz Allah verir.




  • Gerçekten güzel tesbitler.

    Allah çirkin şansı versin diyelim. Evet doğrudur gözü çok yukarıda bazı insanların ama kalite anlaştığınız kişidedir. Yukarıda bir arkadaş yazdı. herşeyini sorun öğrenin. Başka bir arkadaşta tanıdık ve bilindik insanları tercih edin sorun soruşturun dedi. Bunlar önemli kriterlerdir bencede...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: .DeDe.

    Arkadaşlar buraya konuyu açmamın nedeni daha ciddi şekilde tartışılması için.

    Evlilikte sizce ana kriter nedir; Güzellikmi, yakışıklılık mı, paramı.

    Bunlara bakanların hergün hüsrana uğradıklarını etrafımda yüzlerce defa gördüm görüyorum.

    Güzel, yakışıklı denilip başka ölçü aranmayınca aradaki yetişilen çevre, sosyal statü, kültür farkları çekilmez derecelere kadar varıyor.

    Mesela ben eşimle aynı kültüre, aynı zevklere, aynı filmler, aynı müzikler, aynı siyasi görüşe, yatagın sagında solunda konusuna kadar, yemek çeşitlerine kadar, hayatımızda alacagımız her kararı her zaman ortak alacagımıza kadar anlaşarak evlendim vede 30 yıldır mükemmele yakın bir yaşam sürüyoruz (yakın dedim hiç tartışmasız ortaklık olmaz)

    Sizlerin düşüncesi nedir.


    güzel noktalar bulmuşsunuz :

    güzellik

    zenginlik

    buna bir de soy ve asalet de eklemek lazım. genel de gençlerin pek takmadığı iş ciddiye binince birden ailelerinden öğrendikleri önemli bir kriterdir. sosyal statü de bir evlilik sebebidir.

    Hz. Peygamberimiz evlilik için kriterin eşlerin denkliği olduğunu söyler. denklik çok önemlidir. dini milli ve cinsel kimliklerin bir olması hayat algısının da birbirine yakın olmasını getirir. o zaman iki aynı çaplı tekerlekle istikametine yürüyen araba gibi o evlilik de yürür. gizli eşcinsel bir delikanlı ile ne kadar sabırla mukabele ederse etsin bir bayan mutlu olamayacağı gibi, kendisi ile yüzleşmemiş bir lezbiyenle de bir delikanlının mutlu aile kurması mümkün değildir. sürekli gerilim ve uyumsuzluk, baştan söylenmemiş hatta daha da kötüsü yalan üzerine inşaa edilmiş beraberliğin ömrünü kısaltır ve tarafları yıpratır. keza milli ve dini kimliklere kıymet dereceleri de aynı olursa uyum sağlanmış olur...

    Hz. Peygamberimiz evlilik kriterleri içinde güzellik zenginlik ve soy dışında bir dindarlık kriteri olduğunu, bu kritere göre seçimin hem dünya hem de ahiret saadeti için daha kıymetli olduğunu belirtir...

    gerçekten zor bir karar anı olması açısından tüm bu karar üzerine olan arkadaşlara hayırlı güzellikler dilerim.




  • Parasız saadet olmaz. Önce bir evi mütevazi şekilde geçindirecek bir gelir olacak..Anam yardım eder, babam bakar, hele iş buluruz olmuyor..Eşler karşılıklı saygı ve sevgi dolu olacaklar..Her konuda açık ve sansürsüz konuşup tartışıp aralarında çözüme varacaklar..Üçüncü kişilere evdeki olaylar asla anlatılmayacak...Erkek kesin ve kesin kadından üstün olacak..Maaş, İş, gelir, aile, bilgi, tahsil, hayat tecrübesi, her ne düşünürseniz...Erkek üstün olacak...TAM TERSİ EVLİLİKLER ER VE GEÇ YIKILIYOR... Kadın üstünse bir kaç yıl sonra erkeğin başına vurmaya başlıyor..ya kölesi olmayı kabul edeceksin...Ya ayrılıp hadi yoluna git diyeceksin..Bir evlilikte kadın erkekten üstün olmayacak.. En önemlisi ERKEK GÖRMÜŞ YAŞAMIŞ, AKLI BAŞINDA OLGUN OLACAK..Her hatayı, kusuru, yanlışı kadının yüzüne vurup canından bezdirmeyecek..AKLI BAŞINDA KIZLAR GENELLİKLE DİKKAT EDİN 25 - 35 YAŞ ARASI KOCA SEÇİYORLAR..Gidip 19 yaşında bir delikanlı ile evlenmiyorlar.. Bu kadar yeter...Saygılarımla..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi taşkafa -- 31 Mart 2012; 19:19:11 >




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.