|
Ezan okunurken köpeklerin havlaması (4. sayfa)
-
-
Ezan okunurken uluyan köpek
Sahibiyle iletisim kuran köpek
Kanada`da bir parkta gece 2`de uluyan, iletisim kuran kurtlar
Ulumak bir iletisim aracidir, sesin dalga boyu, ilerleyisi ve farkli baska faktörlerle ezan köpege, bir baska köpek sürüsünün ulumasi olarak geliyor olabilir ki kuvvetle ihtimaldir.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Serdar -- 19 Mayıs 2012; 13:34:44 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: lethe_57
meraba öncelikle.
köpek olan heryerde olan bir durum, bu havlama işi.
birde kuşlarda seziyorum, sabah namazı vaktinden, gün aydınlanıncaya kadar sürekli tekrarlı olarak ötüyorlar.
bu tip durumların farklı örnekleri varmıdır? ayet- hadis yada dini kıssa gibi birşeyler varmıdır?
ezan çok yüksek ses olduğu için köpekler rahatsız oluyor, bu yüzden havlıyor desek de mantıklı olmuyor çünkü küçük il ve ilçelerde belediye duyurularını hoparlörle yapıyor ama o zaman köpekler havlamıyor. yüksek sesten rahatsız olma teorisi bu durumda çöküyor.
bana dini olarak bir anlamı varmış gibi geliyor.
forumda aradım ama bulamadım. yorumlarınızı merakla bekliyorum.
Şöyle ki:
- İnsanların, ElektroManyetik Spektrumda görebildikleri alan çok çok küçük bir aralıktır. Yani insanların göremediği gördüklerinin binlerce kat üzerindedir. Bazı hayvanların gözleri ise insanlara göre farklı biyolojik yapıya sahiptir. Bazı hayvanların özellikle köpeklerin bazı olayları önceden hissettiğide bilinmektedir. (Bkz: Deprem öncesi uluma, kaçma, sahibini ısırma)
İslami düşünceye göre insanlar nasıl çamur, balçıktan yaratılmışsa, cinni şeytanlarda ateşten yaratılmıştır. Peygameberimiz (SAV) a cin nedir diye sorulduğunda "DUMANSIZ ATEŞ" tabirini kullanmıştır. Dumansız ateş şuan ki modern fizikte enerji olarak nitelendirilir.
Bu enerjiyi biz göremesekte bazı yaratıklar görebilir.
Bazı şeytanların ezan sesinde kaçtıkları hatta kaçarken ezan sesini duymamak içinde garip sesler çıkarttıkları rivayet edilir. Biz insanlar olarak göremiyoruz ancak o hayvanların görebilmesi yüksek ihtimaldir. O yüzden bazı alimler köpeklerin ezan sesinde ulumasını kaçan şeytanlardan kaynaklandığını söylemişlerdir.
Aynı şekilde insanların rızkları sabah güneş doğarken dağıtılır düşüncesi islamiyette vardır. Aynı şekilde kuşların cıvıl cıvıl ötmeside kuşların melekleri görebilmelerine bağlanabilir...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi FaRaKaN -- 19 Mayıs 2012; 15:03:51 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: FaRaKaN
quote:
Orijinalden alıntı: lethe_57
meraba öncelikle.
köpek olan heryerde olan bir durum, bu havlama işi.
birde kuşlarda seziyorum, sabah namazı vaktinden, gün aydınlanıncaya kadar sürekli tekrarlı olarak ötüyorlar.
bu tip durumların farklı örnekleri varmıdır? ayet- hadis yada dini kıssa gibi birşeyler varmıdır?
ezan çok yüksek ses olduğu için köpekler rahatsız oluyor, bu yüzden havlıyor desek de mantıklı olmuyor çünkü küçük il ve ilçelerde belediye duyurularını hoparlörle yapıyor ama o zaman köpekler havlamıyor. yüksek sesten rahatsız olma teorisi bu durumda çöküyor.
bana dini olarak bir anlamı varmış gibi geliyor.
forumda aradım ama bulamadım. yorumlarınızı merakla bekliyorum.
Şöyle ki:
- İnsanların, ElektroManyetik Spektrumda görebildikleri alan çok çok küçük bir aralıktır. Yani insanların göremediği gördüklerinin binlerce kat üzerindedir. Bazı hayvanların gözleri ise insanlara göre farklı biyolojik yapıya sahiptir. Bazı hayvanların özellikle köpeklerin bazı olayları önceden hissettiğide bilinmektedir. (Bkz: Deprem öncesi uluma, kaçma, sahibini ısırma)
İslami düşünceye göre insanlar nasıl çamur, balçıktan yaratılmışsa, cinni şeytanlarda ateşten yaratılmıştır. Peygameberimiz (SAV) a cin nedir diye sorulduğunda "DUMANSIZ ATEŞ" tabirini kullanmıştır. Dumansız ateş şuan ki modern fizikte enerji olarak nitelendirilir.
Bu enerjiyi biz göremesekte bazı yaratıklar görebilir.
Bazı şeytanların ezan sesinde kaçtıkları hatta kaçarken ezan sesini duymamak içinde garip sesler çıkarttıkları rivayet edilir. Biz insanlar olarak göremiyoruz ancak o hayvanların görebilmesi yüksek ihtimaldir. O yüzden bazı alimler köpeklerin ezan sesinde ulumasını kaçan şeytanlardan kaynaklandığını söylemişlerdir.
Aynı şekilde insanların rızkları sabah güneş doğarken dağıtılır düşüncesi islamiyette vardır. Aynı şekilde kuşların cıvıl cıvıl ötmeside kuşların melekleri görebilmelerine bağlanabilir...
Şeytan eşeyli mi üredi acaba ? Benim bildiğim bir tane Şeytan var
Böyle basit şeyleri açıklamak için şekilden şekile girmenin anlamı yok.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Orijinalden alıntı: Kampec
quote:
Orijinalden alıntı: FaRaKaN
quote:
Orijinalden alıntı: lethe_57
meraba öncelikle.
köpek olan heryerde olan bir durum, bu havlama işi.
birde kuşlarda seziyorum, sabah namazı vaktinden, gün aydınlanıncaya kadar sürekli tekrarlı olarak ötüyorlar.
bu tip durumların farklı örnekleri varmıdır? ayet- hadis yada dini kıssa gibi birşeyler varmıdır?
ezan çok yüksek ses olduğu için köpekler rahatsız oluyor, bu yüzden havlıyor desek de mantıklı olmuyor çünkü küçük il ve ilçelerde belediye duyurularını hoparlörle yapıyor ama o zaman köpekler havlamıyor. yüksek sesten rahatsız olma teorisi bu durumda çöküyor.
bana dini olarak bir anlamı varmış gibi geliyor.
forumda aradım ama bulamadım. yorumlarınızı merakla bekliyorum.
Şöyle ki:
- İnsanların, ElektroManyetik Spektrumda görebildikleri alan çok çok küçük bir aralıktır. Yani insanların göremediği gördüklerinin binlerce kat üzerindedir. Bazı hayvanların gözleri ise insanlara göre farklı biyolojik yapıya sahiptir. Bazı hayvanların özellikle köpeklerin bazı olayları önceden hissettiğide bilinmektedir. (Bkz: Deprem öncesi uluma, kaçma, sahibini ısırma)
İslami düşünceye göre insanlar nasıl çamur, balçıktan yaratılmışsa, cinni şeytanlarda ateşten yaratılmıştır. Peygameberimiz (SAV) a cin nedir diye sorulduğunda "DUMANSIZ ATEŞ" tabirini kullanmıştır. Dumansız ateş şuan ki modern fizikte enerji olarak nitelendirilir.
Bu enerjiyi biz göremesekte bazı yaratıklar görebilir.
Bazı şeytanların ezan sesinde kaçtıkları hatta kaçarken ezan sesini duymamak içinde garip sesler çıkarttıkları rivayet edilir. Biz insanlar olarak göremiyoruz ancak o hayvanların görebilmesi yüksek ihtimaldir. O yüzden bazı alimler köpeklerin ezan sesinde ulumasını kaçan şeytanlardan kaynaklandığını söylemişlerdir.
Aynı şekilde insanların rızkları sabah güneş doğarken dağıtılır düşüncesi islamiyette vardır. Aynı şekilde kuşların cıvıl cıvıl ötmeside kuşların melekleri görebilmelerine bağlanabilir...
Şeytan eşeyli mi üredi acaba ? Benim bildiğim bir tane Şeytan var
Böyle basit şeyleri açıklamak için şekilden şekile girmenin anlamı yok.
Şeytan maddeden yoksun enerji boyutunda olduğu gibi (Cinni Şeytanlar) insi şeytanlarda vardır(madde olarak insan kalp olarak şeytan). Madde boyutundadır. Komik olduğunu düşündüğün eşeyli üreme bile insi şeytanlar için gerçektir. Hatta cinlerinde ürediği bilinmektedir. Aynı insanlar gibi yaşamlarının olduğu islam dininde kabul görmüştür. Ancak ins-i şeytanlık doğuştan gelen bişey değildir. İslam düşüncesine göre tüm insanların yavruları ergenliğe kadar masumdurlar,müslümandırlar. Ehl-i kitaplara uygun olarak büyütülen bireyinde şeytanlaşması oldukça zordur. Ancak şeytan onlarla daha çok uğraşır.
(İçimizde yüzlerce ins-i şeytan var. Bırak cin olanını... Adam geçmiş Ezan sesini uluma sesiyle bir tutuyor. Al sana ins-i şeytan ötesi yok bunun. Tahammül edemiyor. Cin şeytanlardan da tahammül edip bunun gibi söyleyenlerin olabileceğine neden inanmıyorsunuz hayret!)
(Şeytan olabilmek için çocuk filmlerinde ki gibi iki tane boynuza kırmızı bir renge gerek yok. Psikolojide id-ego-süperego vardır. Senin id in süper egona herzaman baskın durumdaysa şeytandan hiç bir farkın olmaz, olamaz...)
Kavramsal boyutta düşünürsen tabiki şeytanı açıklayabilrsin tek anlamı vardır. O yüzden birtanedir diyebilirsin. KAvramsal boyutta düşünürsen insanda birtanedir. Ancak özellik bakımından yüzlerce çeşidi vardır. Sen Atatürk ile kendini aynı kefeye koyabilir misin? Atatürk nere sen nere. Sen Atatürk'ün tırnağının kiri olmazsın.
ŞEytanlarda da özellik ve yaptıkları faaliyet bakımından bir makamları vardır. Bunları Hadislerden ve ayetlerden çıkarabilirsin.
Okumanda fayda var:
http://www.forumacil.com/dini-sorular/239773-kac-cesit-cin-vardir.html
http://www.yenidendogus.net/forum/kyssa-ve-menkybeler/9887-3-cethit-theytan-vardyr.html
http://www.sorularlaislamiyet.com/article/2910/seytan-nedir-kimlere-gelir-ve-neler-telkin-eder.html
______________________
* Sahihayn’da Ebu Hureyre (r.a.)’dan nakledildiğine göre, Allah’ın resulü (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Namaz için ezan okununca şeytan arkasını çevirir ve ezan okuyanları,seslerini duyuramamaları için bir itirazda bulunur. Namaza başlanınca da kişinin gönlüne girer önceden aklına gelmeyen şeyleri getirir (şunu hatırla,bunu hatırla) diye. O derece ki kişi, kaç rek’at namaz kıldığını bilmez.”
Diğer bir rivayette” Namaz için ezanı duyunca,sesini duyurmak için mani gelmek ister,bitirince vesveseye başlar.” Olarak geçer
Diğer bir rivayette şöyle zikredilmektedir: “ Müezzin ezan okuyunca, şeytan sırtını çevirir ve hızla kaçar.”
Buhârî, Ezân 4, Amel fis'-salât 18, Sehv 6, Bed'ü'l-halk 11; Müslim, Salât 19, Mesâcid 83. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 31; Nesâî, Ezân 20, 30
_______________________
Birinci sura kadar yaşayacağı için, iblise nesil verildi. İblisin bir çok çocukları vardır. Her birinin isimleri ve görevleri vardır.
1- HANZEB: Namazda vesvese verir. Namazda böyle bir şey his edince Allah'a sığın.
2- VELHAN: Temizlikte çok su kullandırarak vesvese verir. Çok su kullandırır. Sonrada gülüp alay eder.
3- ZELLENBUR: Buda çarşılarda esnafa bozuk mal satmayı yalan yemini, malını meth etmeyi, malın kusurunu gizlemeyi ve insanları aldatmayı güzel gösterir.
4- VESNAN: Uyku şeytanıdır. Namaz ve diğer ibadetler için kafayı ve göz kapaklarını bastırır. Zina ve hırsızlık gibi haramlar için insanı uyaraır.
5- BETR: Musibet şeytanıdır. Bağırıp çağırma yüze tokat vurma gibi cahiliye adetlerini güzel gösterir.
6- DASİM: Yemek şeytanıdır. İnsan besmele çekmediğinde, onunla yemek yer, eve girer, yatakta uyur, besmele ile dürülmemiş ise elbiseleri giyer, karı koca arasında düşmanlık meydana getirmeye çalışır.
7- EL EBYAZ: Peygamberler ve velilere musallat olan şeytandır. Peygamberler bir zararı dokunamaz, veliler ise onunla mücadele ederler. Allahın korudukları selamettedir, korumadıkları ise sapıtırlar.
...
-
quote:
Orijinalden alıntı: CfgMaster
@uohk061_TS
Ben bilimsel bir olguyu da felsefeyle açıklamaya çalışabilirim.Felsefe hayatın her konusunda etkin bir rol üstlenebilir.
Yazımda anlatmak istediğim, konu üzerinde deney yapma imkanım olmasa bile; düşünmenin, yeni fikirler üretmenin önemli olduğunu vurgulamak bu tür davranışların "gereksiz" diye nitelendirilmesinin kendimce yanlışlığını vurgulamak istemiştim, galiba anlatamamışım.
Buradaki soru "kara delik var mıdır?" gibi bir soru değil.Felsefenin alanına giren soruların cevabı yoktur.Siz cevabı olan bir soruyu tartışıyorsunuz.Yani istediğiniz kadar tartışın siz bu sorunun çözümüne hiçbir şey katamayacaksınız.Sadece tartıştığınızla kalacaksınız.Ama çözümü bulunmayan bir soruda her yeni düşünce bir basamaktır.Her ne kadar bu basamakların sonsuza(çözüme) ulaşmayacağını bilsek de her bir düşünce bir gelişmedir.Felsefedeki düşünme çözüme ulaştırmaz ama gelişme sağlar.Sizin yaptığınız 20 basamaklı bir merdivenin başında durup bu merdiven kaç basamaklı diye tartışmak.Çıksanız anlayacaksınız.Çıkma imkanın olmasa bile bunu tartışmayacaksın.Çünkü burada çözüm yolunu biliyorsun.Yapılacak tek şey merdiveni tırmanmak.Yapılacak tek şey belli olmasına rağmen hala çözümü başka yollarda arayarak boş bir tartışma içine giriyorsunuz.
Felsefede ise yapılacak şey belli değil.Bu yüzden her düşünce önemlidir.
Yani kısacası sizin yaptığınız felsefeyle alakası yok.Sizinki boş bir tartışmadan ibaret.
-
Derdimi felsefe üzerinden anlatmaya çalışmıştım galiba yine anlatamamışım.
Ben bu konu üzerinde felsefe yapıyoruz demedim, felsefeden yararlanarak bir düşünce deneyi gerçekleştirmekteyiz.Kısacası bir problemi çözmek için çeşitli düşünceler ortaya atıyoruz.Tabi dediğiniz gibi bir kontrollü deney yaparsak en doğru sonucu elde ederiz ama düşünce deneyi gerçekleştirmenin neresi gereksiz oluyor orasını hala anlamış değilim.
Bildiğiniz üzere bir bilimsel deney yapılırken (en kaba ifadeyle) ilk başta problem belirlenir ardından gözlem yapılır ve bu probleme geçici bir çözüm yolu bulunur.Ardından tahminler yapılır. Biz bu düşünce deneyinde problemimizi belirledik, önceki mesajlarda görüldüğü üzere bu problemle karşılaşan başka arkadaşlarda varmış, bir nevi gözlemi de yapmış olduk, şimdi köpeklerin ezan sesinde neden havladıkları ile ilgili çeşitli cevaplar bulmaya çalışıyoruz.Sonra siz diyorsunuz ki konuşmalarınız boş ve gereksiz, sizin asıl yapmanız gereken bunun cevabını istiyorsanız alırsın köpekleri bir kontrollü deney yaparsın sonra cevabınızı alırsınız. Bu konu üzerinde hiçbirimizin kontrollü deney yapacak olanakları yok ve biz bunu ancak düşünce de gerçekleştirebiliyoruz diyoruz ve siz diyorsunuz ki kontrollü deney yapamayacaksanız konuyu hiç düşünmeyin. Ben burada rahatsızım somut bir deney yapamıyorsam bile benim düşünmeme, tartışmama nasıl gereksiz diyebiliyorsunuz? Ben burada beynimi kullanmak istiyorum ama siz deney yapamıyorsan arkadaşım kullanma diyebiliyorsunuz.
Umarım derdimi şimdi anlatabilmişimdir.
-
quote:
Orijinalden alıntı: CfgMaster
Derdimi felsefe üzerinden anlatmaya çalışmıştım galiba yine anlatamamışım.
Ben bu konu üzerinde felsefe yapıyoruz demedim, felsefeden yararlanarak bir düşünce deneyi gerçekleştirmekteyiz.Kısacası bir problemi çözmek için çeşitli düşünceler ortaya atıyoruz.Tabi dediğiniz gibi bir kontrollü deney yaparsak en doğru sonucu elde ederiz ama düşünce deneyi gerçekleştirmenin neresi gereksiz oluyor orasını hala anlamış değilim.
Bildiğiniz üzere bir bilimsel deney yapılırken (en kaba ifadeyle) ilk başta problem belirlenir ardından gözlem yapılır ve bu probleme geçici bir çözüm yolu bulunur.Ardından tahminler yapılır. Biz bu düşünce deneyinde problemimizi belirledik, önceki mesajlarda görüldüğü üzere bu problemle karşılaşan başka arkadaşlarda varmış, bir nevi gözlemi de yapmış olduk, şimdi köpeklerin ezan sesinde neden havladıkları ile ilgili çeşitli cevaplar bulmaya çalışıyoruz.Sonra siz diyorsunuz ki konuşmalarınız boş ve gereksiz, sizin asıl yapmanız gereken bunun cevabını istiyorsanız alırsın köpekleri bir kontrollü deney yaparsın sonra cevabınızı alırsınız. Bu konu üzerinde hiçbirimizin kontrollü deney yapacak olanakları yok ve biz bunu ancak düşünce de gerçekleştirebiliyoruz diyoruz ve siz diyorsunuz ki kontrollü deney yapamayacaksanız konuyu hiç düşünmeyin. Ben burada rahatsızım somut bir deney yapamıyorsam bile benim düşünmeme, tartışmama nasıl gereksiz diyebiliyorsunuz? Ben burada beynimi kullanmak istiyorum ama siz deney yapamıyorsan arkadaşım kullanma diyebiliyorsunuz.
Umarım derdimi şimdi anlatabilmişimdir.
Bir bilinmezlik var. (uohk061_TS nin iddiası cevabın kesin oalrak bilindiği idi. Ama konuda dini ve dini olmayan farklı açıklamalar var demek ki bazıları bilmiyor veya yanlış biliyor) Konu hakkında bilgi toplandı. Fikirler ortaya konuldu. Şimdi sıra deneyini yapmakta ama o imkanlara sahip değiliz. Fakat yinede neden olduğu az çok anlatıldı.
Bilmeyenler veya farklı bilenler bilgilendi.
Bende boş konuşma değil faydalı birşey yapıldığını düşünüyorum.
-
quote:
Orijinalden alıntı: CfgMaster
Derdimi felsefe üzerinden anlatmaya çalışmıştım galiba yine anlatamamışım.
Ben bu konu üzerinde felsefe yapıyoruz demedim, felsefeden yararlanarak bir düşünce deneyi gerçekleştirmekteyiz.Kısacası bir problemi çözmek için çeşitli düşünceler ortaya atıyoruz.Tabi dediğiniz gibi bir kontrollü deney yaparsak en doğru sonucu elde ederiz ama düşünce deneyi gerçekleştirmenin neresi gereksiz oluyor orasını hala anlamış değilim.
Bildiğiniz üzere bir bilimsel deney yapılırken (en kaba ifadeyle) ilk başta problem belirlenir ardından gözlem yapılır ve bu probleme geçici bir çözüm yolu bulunur.Ardından tahminler yapılır. Biz bu düşünce deneyinde problemimizi belirledik, önceki mesajlarda görüldüğü üzere bu problemle karşılaşan başka arkadaşlarda varmış, bir nevi gözlemi de yapmış olduk, şimdi köpeklerin ezan sesinde neden havladıkları ile ilgili çeşitli cevaplar bulmaya çalışıyoruz.Sonra siz diyorsunuz ki konuşmalarınız boş ve gereksiz, sizin asıl yapmanız gereken bunun cevabını istiyorsanız alırsın köpekleri bir kontrollü deney yaparsın sonra cevabınızı alırsınız. Bu konu üzerinde hiçbirimizin kontrollü deney yapacak olanakları yok ve biz bunu ancak düşünce de gerçekleştirebiliyoruz diyoruz ve siz diyorsunuz ki kontrollü deney yapamayacaksanız konuyu hiç düşünmeyin. Ben burada rahatsızım somut bir deney yapamıyorsam bile benim düşünmeme, tartışmama nasıl gereksiz diyebiliyorsunuz? Ben burada beynimi kullanmak istiyorum ama siz deney yapamıyorsan arkadaşım kullanma diyebiliyorsunuz.
Umarım derdimi şimdi anlatabilmişimdir.
Ben baştan beri anlıyorum seni.Sen de beni anlamaya çalış.
Eğer bir problemin çözümü bilinmiyorsa bu konu üzerindeki tartışmaların hepsi kişisel görüşleri empoze etme çabasından öteye gidemeyecektir.Burada müslüman bir kişi kendi görüşünü söyleyecek ateist bir kişi yine kendi inancına göre yorumunu yapacak.Yani sonuçsuz, anlamsız bir tartışma olacak.Herkes inancına göre cevabı oraya buraya çekiştirecek ve sonuç çıkmayacak.Buna gerek yok.Burada yapılacak iki şey var:ya deneyi yapıp sonuca ulaşırsınız ya da şu anki imkanlarımızla bunu bilemeyiz deyip tartışmayı sonlandırırsınız.
Ben düşünme etkinliğine karşı değilim.Felsefe konularında düşünüp tartışmak en sevdiğim şeydir diyebilirim.Felsefede sonuca ulaşamasak bile farklı her düşünce yeni bir bakış açısı kazandırır.Ama burada tartışılan şeyin çözümü var.Sen diyorsun ki"deney imkanımız olmadığı için düşünüyoruz"."Aslında siz düşünmüyorsunuz" diyorum ben de.Sizin yaptığınız şey inancınıza göre yorum yapmak,başka bir şey değil.Önünüzde bardak var bu bardağı yere atarsanız kırılıp kırılmayacağını tartışıyorsunuz.Ama yere atıp deneme imkanınız da yok.Oradan biri çıkıp diyor:"ben aynı özelliklerde bardak görmüştüm o kırılmıştı,bu da kırılır" bu adam kontrolsüz gözlemini inancına göre yorumlayarak kendi görüşünü savunuyor.Ben buna gereksiz diyorum.
-
quote:
Orijinalden alıntı: HAKANOGR
senin dernin ne ? Ezan ve Camiler seni rahatsız mı ediyor ozaman ingiltereye gideceksin emin ol orada duymazsın görmezsin
Bu nasıl bi laf ingiliztereye kim gitmez ki.
ırak falan deseydin bari -
Şu inanç kısmını pek anlayamasamda nasıl düşündüğünüzü kavradım galiba, siz bu tarz bir tartışmada sonuç elde etmeyi yararlı bulurken ben sadece tartışılmasının bile yarar getireceği düşüncesindeyim.quote:
Orijinalden alıntı: uohk061_TS
quote:
Orijinalden alıntı: CfgMaster
Derdimi felsefe üzerinden anlatmaya çalışmıştım galiba yine anlatamamışım.
Ben bu konu üzerinde felsefe yapıyoruz demedim, felsefeden yararlanarak bir düşünce deneyi gerçekleştirmekteyiz.Kısacası bir problemi çözmek için çeşitli düşünceler ortaya atıyoruz.Tabi dediğiniz gibi bir kontrollü deney yaparsak en doğru sonucu elde ederiz ama düşünce deneyi gerçekleştirmenin neresi gereksiz oluyor orasını hala anlamış değilim.
Bildiğiniz üzere bir bilimsel deney yapılırken (en kaba ifadeyle) ilk başta problem belirlenir ardından gözlem yapılır ve bu probleme geçici bir çözüm yolu bulunur.Ardından tahminler yapılır. Biz bu düşünce deneyinde problemimizi belirledik, önceki mesajlarda görüldüğü üzere bu problemle karşılaşan başka arkadaşlarda varmış, bir nevi gözlemi de yapmış olduk, şimdi köpeklerin ezan sesinde neden havladıkları ile ilgili çeşitli cevaplar bulmaya çalışıyoruz.Sonra siz diyorsunuz ki konuşmalarınız boş ve gereksiz, sizin asıl yapmanız gereken bunun cevabını istiyorsanız alırsın köpekleri bir kontrollü deney yaparsın sonra cevabınızı alırsınız. Bu konu üzerinde hiçbirimizin kontrollü deney yapacak olanakları yok ve biz bunu ancak düşünce de gerçekleştirebiliyoruz diyoruz ve siz diyorsunuz ki kontrollü deney yapamayacaksanız konuyu hiç düşünmeyin. Ben burada rahatsızım somut bir deney yapamıyorsam bile benim düşünmeme, tartışmama nasıl gereksiz diyebiliyorsunuz? Ben burada beynimi kullanmak istiyorum ama siz deney yapamıyorsan arkadaşım kullanma diyebiliyorsunuz.
Umarım derdimi şimdi anlatabilmişimdir.
Ben baştan beri anlıyorum seni.Sen de beni anlamaya çalış.
Eğer bir problemin çözümü bilinmiyorsa bu konu üzerindeki tartışmaların hepsi kişisel görüşleri empoze etme çabasından öteye gidemeyecektir.Burada müslüman bir kişi kendi görüşünü söyleyecek ateist bir kişi yine kendi inancına göre yorumunu yapacak.Yani sonuçsuz, anlamsız bir tartışma olacak.Herkes inancına göre cevabı oraya buraya çekiştirecek ve sonuç çıkmayacak.Buna gerek yok.Burada yapılacak iki şey var:ya deneyi yapıp sonuca ulaşırsınız ya da şu anki imkanlarımızla bunu bilemeyiz deyip tartışmayı sonlandırırsınız.
Ben düşünme etkinliğine karşı değilim.Felsefe konularında düşünüp tartışmak en sevdiğim şeydir diyebilirim.Felsefede sonuca ulaşamasak bile farklı her düşünce yeni bir bakış açısı kazandırır.Ama burada tartışılan şeyin çözümü var.Sen diyorsun ki"deney imkanımız olmadığı için düşünüyoruz"."Aslında siz düşünmüyorsunuz" diyorum ben de.Sizin yaptığınız şey inancınıza göre yorum yapmak,başka bir şey değil.Önünüzde bardak var bu bardağı yere atarsanız kırılıp kırılmayacağını tartışıyorsunuz.Ama yere atıp deneme imkanınız da yok.Oradan biri çıkıp diyor:"ben aynı özelliklerde bardak görmüştüm o kırılmıştı,bu da kırılır" bu adam kontrolsüz gözlemini inancına göre yorumlayarak kendi görüşünü savunuyor.Ben buna gereksiz diyorum.
-
Ezan sesinin havada güçlü yankı yapması köpeklere uluma sesi gibi geliyor olabilir. Ve onlarda doğaları gereği yanılıp cevap veriyordur belki de..
..
Ama şeytanların kaçıp köpekleri ürküttüğünü kesinlikle sanmıyorum -
ulumanın, ezan okunduğu sırada kaçan şeytanlardan olduğundan bahsedilmiş.
bu iddia, akla ilginç sorular getiriyor:
- şeytanlar gerçekten kaçıyorsa neden günde 5 kez yerine aralıksız ezan okunmaz?
-acaba şeytanlarla gizli bir anlaşmamı var ki sürekli ezan okunmuyor?
- şeytanlar gel-git gibi bir şey mi? sürekli kaçıp geldiklerine göre!
- şeytanlar nereye kaçıyor? tüm dünyada aynı anda ezan okunsa şeytanlardan sonsuza dek kurtulurmuyuz?
- saat farkı ve güneş zamanı nedeniyle boylamlara göre ezan okunuyor. şeytan kaçırma bakımından bu bir hatamıdır?
-yazları gündüzler daha uzun olduğuna göre gündüzleri şeytan bulunma olasılığı artarken kısalan gecelerde bu olasılık azalmakta olması kasıltlımıdır?
-video daki köpek ulurken hiç de şeytan görmüş gibi değildi. beni görese çok daha korkacağından eminim.
-köpeklerin korktuklarında uluduklarını hangi cahil önermiştir? bunu gerçekmiş gibi yazan arkadaşlar, kendinize gelin, bir köpeği korkutun, izleyin, tekrar kendinize gelin...
arkadaşlar azıcık aklınızı başınıza alın!
yok fizikçiler dumansız enerjiye ateş derlermiş!
yok köpekler daha geniş elektromanyetik spektrum algılarlarmış!
yok kuşlar melek gördüğünde ötermiş! arkadaş tut ağzını kuşun bak ötüebiliyor mu!
bu saçma sapan yazılarla dindar adamı bile dinden çıkarırsınız.
emin olun şeytan burada yazsa bu saçmalıklardan iyi yazamazdı...
-
-
quote:
Orijinalden alıntı: C4
quote:
Orijinalden alıntı: Serdar
Köpekler dogada sürüler halinde yasar ve uluma bir haberlesme seklidir. Ezan, uzaktan duyuldugu zaman köpege benzer bir anlam verebilir ve o da buna cevap veriyor olabilir. Bu, sehir icindeki hoparlörlerden okunan ezana verilmeyen, uzak cami minaresinden gelen ezana verilen tepkiyi aciklar.
güzel tespit. bazı köpeklerin uzun uzun ve içten ulumaları sanki cevap veriyor, ona katılıyor gibi duruyor.
Frekansla ilgili birşey olabilir.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi CyBeRBoY -- 21 Mayıs 2012; 10:12:51 > -
Dinle alakasi yok.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Kültür ve Bilim forumunda cinler, şeytanlanlar, bir ağızı yerde bir ağızı gökte canavarlar havada uçuşuyor. -
Ses sistemleri ile uğrasan biri olarak söylüyorum köpekler insanların duyamayacağı yüksek frekanslı sesleri duyabilir ezan okunurken köpeklerin uluması caminin kullandığı ses sisteminin vasatlığı yüzünden oluyor yüksek frekanslı sesler yayıyor buda köpekleri rahatsız ediyor
Teknik olarak anlatmak gerekirse ;
Camilerdeki ucuz veya bakımsız ezan amplifikatörleri vasat ekranlama ve izolasyon, filitreleme problemleri yüzünden süper hatta ultra sonik osilasyona girebilir, bu osilasyon 30khz ile 100khz arası frekans bandını barındırabilir buda ezan okunurken arka planda insanların duyamayacağı ama köpeklerin duyabileceği çok yüksek frekanslı gürültüler üretebilir buda hayvanları rahatsız edebilir.
Bir örnek vermek gerekirse bir tanıdığım cenazesinde hoparlörsüz sade insan sesiyle okunan ezanla cenazesinin kıldırılmasını vasiyet etmişti cenazeye müezzin geldi ezanı hoparlörsüz kendi sesiyle okuyup kıldırdı, etrafta çok köpek gördüm hiçbiri ulumadı tepki bile vermedi
Yani anlayacağınız elhamdurullah müslümanız dinimizde herşeyin olduğu gibi ezanında mutlaka bir hikmeti vardır elbet bunu inkar edemeyiz ama köpeklerin uluması olayı tamamen farklı bir olaydan kaynaklanıyor
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X