Şimdi Ara

Fenerbahçe Bayan Basketbol Takımı 2017/2018 Haberleri vs. (8. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
629
Cevap
4
Favori
276.750
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Sabit Fikir kullanıcısına yanıt
    Plum'a kafayı takıp beğenmeyen mi varmış. Hangi şuursuz hocam onlar. Kız gidecek diye ödüm kopuyor. Instasına bakıyorum sürekli aman olumsuz bir şey atmasın diye.
  • 4 Mart Pazar Saat: 15:30
    Bilyoner.com Kadınlar Basketbol Süper Ligi 19. hafta
    Yayın: Trt Türk (Fenerbahce.org'un yazdığına göre) Orda yoksa Trt Avaz'a bakacağız artık.

    Fenerbahçe - YDÜ

    ----------------------------
    İlk Devre itibariye:

    "Bakalım nasıl bir kadro ile çıkacağız." demişiz maçtan önce ve yiğidi öldür hakkını inkar etme: Koç Fırat, çıkarılabilecek en iyi beşi bulmuş bu maçta.
    Kia Vaughn'un Q'yu nasıl ezdiğini, onu yok hükmünde farz ederek attığı sayılarla gördük.
    Oyuncuların hepsi çok iyiydi.
    Tek üzüntüm 19 sayı önde iken devrenin bitmesine 7 saniye kala Birsel'in üçlüğü kaçırması akabinde 5 saniyede Olcay'dan biz yedik üçlüğü.
    Tamam, Birsel o havayla rakibi iyice çökertmek istedi ama bu son saniye üçlükleri yememiz hiç hoş değil, rakip ümitleniyor ve onlarda da üçlük makinaları var.

    Haydi kızlar, ikinci devre de aynı hızla devam.

    ------------------------

    Maç sonu: 66 - 65 kazandık.

    Neyse, korktuğum başıma gelmedi, temenni ettiğim gibi oldu: 1 sayı farkla kazanır ya da kaybederiz diyordum sonlara doğru.
    Daha da önemlisi, bu gün GS'ın Hatay'ı 72 - 67 yenmesiyle daha da önem kazandı ilk 2 şansımız için.

    Bu maçı kazandıysak bunu son dakika içinde yine eli titremeden en kritik üçlüğü atan Plum'a ve yine cesurca potaya yönelip turnikeyi potaya bırakan Vera'ya yazarım.
    Tabi, bu kritik anda Plum'ı oynatan koç'a da yazarım bu galibiyeti.

    Kaybetseydik de İkinci devre Birsel ile oyuna başlayan koç Fırat'a yazardım:
    Birsel, ilk devrenin sonunda kaçırıp akabinde 5 saniye kala yediğimiz üçlükten sonra moral olarak çöktü.
    Türk oyuncuları duygusal çünkü, coştu mu coşuyorlar ama çok çabuk yıkılıyorlar.

    Tabi şu da var: Sottana'nın istikrarsızlığı, Sopron maçının kahramanlarındandı ama bu gün beklenen katkıyı veremedi.

    Elbette, Kia Vaughn mükemmel oynadı ve onu beğenmiyenlere kapağı taktı bir kez daha.

    Koç Fırat'ı bu defa takdir ettim: Kizer ve Daboviç'i kadro'ya almadığı için.

    Sonuç olarak, 21 sayı öndeykene 1 sayı farkla olsa da kazandık, sonuçta galibiyet galibiyettir.

    Unutmuştum, ekleyim:

    Maçtan sonra, efenim son hücumlarında faul varmış da işte hakemler vermemiş diye ekranda ağlayan YDÜ koçu Zafer Kalaycıoğlu'na: Birinci devrede bizim as oyunculara hakemler fauller ve hele Plum'ın yerden aldığı nizami topa "Top taşıma" ikram ederken ne düşünüyordun bayım? Geçeceksin bu işleri, karizmanızı çizdik işte, lig'de 2 kere yenildiniz bize. Bu şeref yeter size

    Son hücumunuzu Trt Türk defalarca gösterdi, otur tekrarını seyret: Müdahale top'a.
    Siz bu kafayla çarşamba günü Bourges Basket'e yenilmeyin de, sizinle bir de F4 de karşılaşalım bakalım bakalım


    SON NOt: Bu takım galip geldiğinde kimileri hebele hübele diyor ya da sütre getirisine çekilip başka bir mağlubiyeti bekliyor ve yenildiğinde mesajlar havada uçuşuyor.

    Sadece Aziz şu an başkan diye bu takımın yerin dibine girmesini istemem. Mağlup olduğunda eleştirelim ama galibiyetinde de tadını çıkartalım

    (Ali Koç elbette isteğim, Aziz artık miadını doldurdu: "Bu güne kadar olan hizmetleriniz için teşekkür eder, bundan sonraki hayatınızda başarılar dileriz")



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sabit Fikir -- 4 Mart 2018; 19:0:37 >




  • C-TRanger kullanıcısına yanıt
    Sanırım Forumda oluşan bir problemden dolayı mesajın görünmüyordu renkdaş, ne zamanki FB-YDÜ maçının duyurusunu yazdım, o zaman ortaya çıktı.

    Plum'ı istemeyen bazı takım arkadaşları olduğunu düşünüyorum, mesela Birsel, Ayşe gibi benzer pozisyon oyuncuları.
    Mesela Sopron maçında yenilseydik büyük ihtimal işimiz bitmiş olacaktı Eurolig'de, orada atılan her sayının altın değeri vardı.
    İlk devre Plum 3 atışlı faul kullanıp atışları sayıya çevirirken Birsel ve Tilbe'nin kılı kıpırdamadı. Hele Ayşe 3 atış boyunca laubali bir oturuş tarzıyla su içiyordu veya içermiş gibi yapıyordu.
    Birsel ve Tilbe'nin arasında oturan Pelin hadi ilk sefer alkışladı, ikincisinde önüne koç geldi, üçüncüsünde sağında solunda alkış olmayınca o da durdu.
    Bunlar küçük ama önemli detaylar, ip uçları barındırıyor.

    Kaptan Birsel durup kendine baksın, Sopron maçında 6 dakika oynadı ve tüm istatikleri 0 (Sıfır).

    Plum'a ayrıca oynadığı 2 maçtan sonra antipati belirdi renkdaşlar arasında.
    İşte, beklediler ki bu kız kolej kariyerinde 3.500 sayı atmış, biz de her maç 35 sayı atsın o da olumlu
    Halbuki geçen WNBA çaylak sezonu sayı ortalaması 8,5. Tamam, 20+ attığı da olmuş ama ortalama o, bizde de aynı şekilde oynuyor.
    Sayı makinesi olması gereken Dabo ama ona laf eden yok.
    Koç da kötü davranıyor Plum'a: Mesela Sopron maçında kız topu getirdi Dabo'ya verdi, o atmaya cesaret edmeyip Powers'a verdi, o da potaya gitmeye gözü kesmeyince tekrar Plum'a verdi ama süre dolmak üzere idi, Plum da can havliyle potaya fırlattı topu ama sayı olmayınca Koç hemen oyundan aldı Plum'ı.

    Bir de Sopron maçında rakip oyuncular dahil tek double double yapan Kia Vaughn'u kimileri öyle yerin dibine sokmuşlar ki nutkum tutuldu.




  • EUROLEAGUE WOMEN ÇEYREK FİNAL 2. MAÇLARI
    7 MART ÇARŞAMBA


    Saat: 20:30
    Fenerbahce (TUR) v Sopron Basket (HUN)
    Yayınlar: FBTV ve https://www.youtube.com/watch?v=1Jy_r6lmYpw



    Saat: 21:00
    ZVVZ USK Praha (CZE) v UMMC Ekaterinburg (RUS)
    Yayın: https://www.youtube.com/watch?v=YvIHhlUgVTE

    Saat: 22:00
    Bourges Basket (FRA) v Yakin Dogu Universitesi (TUR)
    Yayın: https://www.youtube.com/watch?v=6YC9Iw6nx8w


    Saat:22:30
    Famila Schio (ITA) v Dynamo Kursk (RUS)
    Yayın: https://www.youtube.com/watch?v=y18UUHvZfCw

    ---------------------

    Maçın başlamasına 10 dakika kaldı ama küçücük salon halen dolmadı, hayret bir şey: Sanki her hafta Sopron'la F4 maçı oynuyoruz.
    Ayrıca maçı keşke Kıvanç Özkök anlatsaydı.

    İlk Devre: 36 - 36

    Fırat, Tuğçe'yi oyuna aldığında nasıl oynatacağını Ekrem Memnun kadar bilmiyor. Potaya göndersene şu kızı hodja !

    Maç sonu: 72 - 78

    3.maça kaldık.

    Ne desek? Son anlarda 5 sayı önde iken 3'lüğü kaçıran Plum'ın atışından sonra 3'lük yediğimizden dolayı mı kaybettik desek?
    Daboviç'e mi yüklensek?
    Tilbe dururken neden ısrarla Kizer'i mi oynattı desek?
    İlk kaçırdığı atıştan sonra Tilbe'yi oyundan alan Fırat'a mı kızsak?
    Basketbol'a yeni başlamış gibi top kayıpları yapan Powers'a mı suç bulsak?
    Küçücük salonu dolduramayan FB sevdalılarına mı suçu yüklesek?

    Ne desem, ne diyem bilemedim, ne desen fayda etmez, ne kimse anlar ne kimse dinler..


    Olmuyor, olamıyor..







    -------------------

    PRAG - EKA

    ilk Çeyrek 20 - 19

    Maç sonu: 54 - 73

    -------------------

    Bourges Basket - YDÜ

    İlk yarı: 24 - 43

    3.Çeyrek. 41 - 61

    Maç sonu: 66 - 85 İşte bu. Olay budur. Her maç bizim gibi seyircisini gerim gerim germek değil. Yapacak bir şey yok.

    ---------------------

    Schio - Kursk

    İlk Yarı: 37 - 29 OMG

    3.çeyrek: 48 - 46 çoh enteresan, burada kanımca problem: Normal sezon MVP'si Petroviç'in iki maçtır kötü oyunu.

    Maç sonu: 60 - 73 Evet, son 6 dakika kala Angel Mc Coughtry devreye girdi ve 3 basket 2 asist ile işi bitirdi. Olay bundan ibarettir, arz ederim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sabit Fikir -- 8 Mart 2018; 0:11:58 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • 11 Mart 2018 Pazar 14:00
    Yayın: Trtspor

    HATAY BŞB. - FENERBAHÇE


    Maç önü:

    İki takımında istatistikleri birbirine çok yakın.
    Hatay'ın oyuncularını tanıyoruz artık:

    Courtney Paris: Pota altında durdurulması çok güç ve ribaund canavarı.
    Syntsina: Eski formunda olmasa da üçlük atma kapasitesi halen var olan Belarus'lu.
    Bahar Öztürk: Tutturduğu zaman üst üste uzak mesafe üçlük olup yağabiliyor, böyle olduğunda savunulması çok zor.
    Ben Abdelkader: Takımının sayı lideri ve % 60 isabet oranı ile bir başka üçlük uzmanı Belçikalı.
    Leilani Mitchell: Üçlük atabilen ve takımının 3. en fazla sayı ortalamasına sahip: Maç başına 13.
    Merve Aydın, Özge yavaş ve Seda Deniz gibi kalburüstü yerlileri de var.
    Velhasılı kelam Hatay, dışarıdan üçlüklerle içeriden Paris ile oynuyor genellikle.

    Bize gelince, istikrarsızlığın doruklarındayız. İlk devre müthiş oynayıp farkı açtıktan sonra özellikle son çeyrekte ışık tutulan tavşan gibi donup kalıyoruz.
    Eurolig'de sahamızda, as oyuncusu Cristal Longorhorne'u kaybetmiş Sopron'a yenilirken ayrıca yeni transferleri ve sakatlığından dolayı 1 senedir maç oynamamış olan çaylak Alaina Coates'i kahraman yapmamız ancak bize özgü bir durum olsa gerek.

    Bu maç bizde hangi yabancıların dışarıda kalacağını an itibariyle bilmediğimiz için bir yorum yapamıyoruz ve "Haydi kızlar" demekten başka çare yok.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • Yine bir TRT Spor klasiği izliyoruz. Vermişler bi anti Fenerbahçeliyi spiker olarak Hatay attikca coşuyor biz attıkca üzülüyor karaktersiz herif.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • C-TRanger kullanıcısına yanıt
    Renkdaş, spiker konularında ben de çok hassasım ama bu maçta spiker'in anlatımından rahatsız olmadım.
    Hatta devre bitiminde "Fenerbahçe gibi büyük bir takımın ikinci devre bir çözümü, cevabı olacaktır" dedi.
    Üçüncü çeyrekte biz Hatay'ı yakalayınca, "Ben demiştim" dedi hatta.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Maç sonu: Hatay: 77 - Fenerbahçe: 72

    22 - 9 1.çeyrek
    23 - 22 2.çeyrek (45 - 31 devre)
    9 - 22 3.çeyrek
    23 - 19 4.çeyrek

    Daboviç'i kadro dışı bırakıp Tuğçe'yi potaya yönelik oynatarak son derece doğru bir iş yapan koç Fırat, Birsel'de ısrar edince maçı verdik.
    İlk çeyrek Birsel ile başladı ve sonuç felaket, ikinci çeyrek onsuz başlayınca hiç olmazsa çeyreği başabaş bitirdik, fark uçmadı.

    Maçın sonlarında 3 sayı öndeyiz ve hücum sırası bizdeyken Birsel'in rakip pota altına kadar penetre edip, korkunçlu bir asist yapmak isterken top kaybı;
    (Ha, arkasında Hatay savunmasının farkına varmadan pota dibinde boş olarak bekleyen Kia'ya o pası verebilse maçın kahramanı da olabilirdi)
    Son hücumumuzda 3 sayı gerideyken maçı uzatmaya götürecek üçlüğü kendisinin kullanıp kaçırması, bu maçın kaderini tayin etti.

    Tabi Sottana ve Vaughn'un da hücumdaki inanılmaz kötü performansını buna ekleyelim ama bu iki oyuncunun savunmada Vera ile birlikte yaptığı olağanüstü işleri de göz ardı etmeyelim.
    Pota altında Paris ile oynayan Hatay'ın bu kozunu elinden aldık, hatta üçlüklerde de geri kalmadık ama Abdelkader ve Özge Yavaş gibi kısalara pota altında engel olamadık.

    İşte Tuğçe bu, doğru oynatıldığında bu kızın nasıl bir sayı potansiyeli olduğunu hepimiz gördük.
    Vera zaten bu sezon yıllanmış şarap tadında, o olmasa buralara bile gelemez, GS gibi orta sıralarda sürünüp ilk 8'e girmeye çabalardık.
    Pelin ve Ayşe de bu gün ellerinden geleni yaptılar.

    Yazık oldu elbette, bu maçı kazanıp 2.ciliği ve büyük ihtimalle saha avantajını cebimize koyabilirdik ama olmadı.
    Koç, maçın sonlarında tecrübesine güvenerek kaptan Birsel'i sahaya sürdü haklı olarak ama "bence" 5. faulunü alana kadar Plum'ı veya Pelin'i değerlendirse daha iyi olurdu diye düşünüyorum, tabi bunu hiç bir zaman bilemeyeceğiz.

    Sonuç olarak bu gün ne koç Fırat'a ne de oyunculara kızacak bir durum göremedim.
    Sadece Birsel'e kırgınım, o kadar.

    Hakemler ise dolu salonun etkisi altında kalmadan maçı çok iyi yönettiler.

    ----------

    Normal sezonda kalan maçlar:

    18 Mart: FB - Botaş
    24 Mart: Çukurova Basket - FB
    1 Nisan: FB - Canik Bld.
    4 Nisan: AGÜ - FB
    8 Nisan: FB - GS
    14 Nisan: FB - ASKİ

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • Biraz önce hem TV'dan FB-GS Volley maçını hem de Youtube'dan BJK-Mersin bayan basket maçını seyretmeye çalışırken ilk biz seti aldıktan ve ikinci sette de farkı açtıktan sonra GS yavaş yavaş gelirken TRT spikeri mükemmel bir yorumda bulundu: "Fenerbahçeli oyuncuların yüzlerine baktığımda "Bu maç bitti" ifadesi ve rahatlığı görüyorum".
    Nitekim, 1-3 kaybederek elendik, sahamızda hem de GS'a.

    Spikerin bu yorumundan sonra ben de zaten bu Volley maçını kaybedeğimiz malum olunca BJK-Mersin bayan volley maçına döndüm ve: ABV inşallah TBF :)

    Öncelikle, çok mersi sağol Başkan Hido, youtube imkanından faydalanarak bazı maçları veriyorsunuz, TV dışında.
    Peki; Spiker'in anlatımının taraflı algılanabileceği endişesiyle sadece salon sesini veriyorsunuz ama, ekranın altında neden skorboard'a yer vermiyorsunuz?

    Skorboard nerde, her çeyrek bitiminde ya da kameramanın canı istediğnde salon skorboard'una zoom yapmasını beklemek zorunda mıyız?
    Yasal olarak beleşe youtube'da maç yayınlayıp bu duyarlılık nedir?

    Fiba'dan örnek alın, bilmemek ayıp değil: Öğrenmemek ayıp.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • FIBA Kadınlar Avrupa Ligi Çeyrek Final serisi üçüncü ve son maçı
    14 Mart Çarşamba Saat:20:00 (TSİ)
    Yayın: http://www.fiba.basketball/en/Page/aeb8e072-67e8-430f-a7a3-d4d923aceeb0/8b2df18b-43a2-4b32-ae23-f57c04d5802d

    SOPRON BASKET - FENERBAHÇE



    Maç Önü:
    --------

    Sahamızdaki maçta halen zoruma giden, Sopron'un yeni transferi ve sakatlığından dolayı 1 yıldır resmi maç oynamamış, ilk maçımızda 0 çekmiş üstelik çaylak olan Alaina Coates'in 5/5 ikilik ve 3/4 SA ile 13 sayı atmasına karşılık Çin'den binbir güçlüklerle! getirtilen Kizer'in 1/4 ikilik ve 4/4 SA ile 6 sayıda kalmasıdır.
    Toplamda yaklaşık 40 dakika süre alan 5 yerlimizden sadece 9 sayı katkı almamız bir dramdır.
    Üstüne istikrarsız oynayan Daboviç , Sottana ve çekingen oynamayı tercih eden Powers'ı ekleyince da sonuç kaçınılmaz oldu.

    Özellikle as oyuncuları olan Cristal Longorhon'un sözleşmesini maddi imkansızlık nedeniyle uzatamadıklarını açıkladıktan ve sahalarında da yendikten sonra Sopron'u tamamen küçümsedik diye düşünüyorum.

    Oysa baktığımızda Sopron kadrosunda da kalburüstü oyuncular olduğunu görüyoruz:

    Angela SALVADORES, 21 yaşında İspanyol Shooting guard, sahamızdaki maçta bizi yıpratan oyunculardan.
    Aleksandra CRVENDAKIC, 21 yaşında Sırp milli forvet, bu sezon 11,5 sayı ortalaması var.
    Tina JOVANOVİC, 27 yaşında tecrübeli Sırp milli forvet, 8,6 sayı ve 5,9 rbaunt ortalaması.
    Jelena MILOVANOVIC, 28 yaşında yine tecrübeli Sırp Milli forvet. 13,2 sayı ort.
    Yvonne TURNER, 30 yaşında, WNBA-Phoenix Mercury guardı. 13,3 sayı ort.
    Alaina COATES, 22 yaşında 1,93'lük ABD'li. Çaylak dedik, kapalı kutu dedik, ikinci maçta maharetini gösterdi.
    Bernadett HATÁR, 2.08 boyunda ve 23 yaşında olan bu macar oyuncuyu fazla oynatmadılar.
    Koçları da malum, bizi Eurolig finalin taşıyan eski koçumuz Roberto İniguez.

    Bize gelince, Daboviç ve Sottana'nın şapkadan tavşan çıkarmalarını bekleyeceğiz.

    Koç Fırat'ın da Tuğçe'yi ne kadar yanlış oynattığı son Hatay maçıyla ortaya çıktı işte. Yoksa bu güne kadar neydi o, hücumda Tuğçe'ye pas ver sonra topu geri al ve bu sırada saniyeler boşa geçsin..
    Bu kızdaki potansiyeli de Milli takım koçu Ekrem Memnun ortaya çıkarttı.
    Bakalım bu maçta gene Hatay maçındaki rol verilecek mi kendisine koç Fırat tarafından.

    Ne kadar sakin olmaya çalışsam da sahamızdaki Sopron yenilgisiyle başlayan ve Hatay yenilgisiyle artan bir sol göz kapağı seyirmesi, yıllar sonra tekrar başladı stresten dolayı.
    Evet, F4 öncesi son şans barı*.




    * Son şans bar'ı: Zamanında Tommiks çizgi romanlarını okuyanlar bilir. Yüzbaşı Tommiks ve silah arkadaşları olan iki ayyaş Dr.Salloso ve Konyakçı at sırtında suçluları takip ederken çöl sınırındaki bir kasabada mola verirler ve burada mutlaka "Last chance bar" bulunur. İki ayyaşımız hiç bir zaman bu fırsatı kaçırmazlar.




  • İlk devreyi 33 - 31 geride kapattık.

    Öncelikle, yahu fenerbahçe'nin misket maçı olsa internet donuyor bende, ikinci çeyrek burnumuzdan geldi.
    Bakıyorsun, 3.100 kişi filan seyrediyor ama en iddialı maçlarda daha fazla seyirci olduğunda bile böyle bir şey görmedim bu güne kadar.

    Neyse, Ümidimiz Sottana ve Daboviç dedik ama bir fark yok henüz.

    Sopron'da Crevendakic ve özellikle Turner inanılmaz bir hırsla başladılar maça.
    İniguez bu devrede Daniel Page sürprizinden 7 sayı buldu ama biz öyle birini bulamadık henüz.
    Bizde Powers ve Kizer olağanüstü kötü.
    Vera faul 3 faul, Tilbe'yi oynatmıyor..

    İkinci yarı başlıyor.

    Sen Birsel ile 3. çeyreğe başla ve öyle devam et Koç efendi, fark 10 sayı oldu.!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sabit Fikir -- 14 Mart 2018; 21:7:36 >
  • Sabit Fikir kullanıcısına yanıt
    Geçmiş olsun hocam dönmez buradan. TR liginden de çok beklentim yok. Önümüzdeki sene de bu teknik kadro olursa maç falan takip etmem. Boşa kendimi yıpratmaya gerek yok.
  • C-TRanger kullanıcısına yanıt
    Sağol renkdaş, maçın dönmeyeceğinin farkına ben de varıp youtube donmalarından da bezince canlı metin skor'a geçtim zaten.

    Önümüzdeki sene bu teknik kadronun ve ayrıca bu oyuncu kadrosundan bir çoğunun da olacağını sanmıyorum.

    Alttaki mesajda yazdım.
  • FENERBAHÇE İLK GENEL KURULUNA DİLEKÇE

    Bayan Basket şubesi hakkında netice ve Talep:

    1- Didem - Fırat - Birsel - Daboviç - Kizer - Sottana - Powers grubunun toplu halde aniden ve birden bire bu takımdan gönderilmesi,

    2- Pelin ve Ayşe'nin çok ciddi şekilde kulakları çekilerek eğer bu takımda gelecek bekliyorlar ise "Biz yıldız olduk artık" saçmalığını derhal terk etmeleri aksi takdirde kendilerini alacak takımlar'a doğru sağdan sağdan gitmelerinin önerilmesi,

    3- Lig ve Eurolig şampiyonluğu hedefleyen bir takımda Plum'ın geleceğe yönelik yatırım olarak tutulmasına, Vaughn'un da Eurolig maçlarında değerlendirilmesine,

    4- ikinci maçtaki Alaina Coates yerine 3.maçta oynattığı Daniel Page kazmasından sayı makinası bulan Roberto İniguez'in FB antrenörlüğü için tekrar düşünülmesine,

    5- Kizer'i transfer eden ve "Breanna Stewart gelecek dertler bitecek" diyerek FB sevdalılarının hisleriyle oynayan kişilerin tesbit edilerek ağızlarına anne terliğiyle vurulmasına,

    6- Yine, FB bayan basket takımı her yenildiğinde "bu şube kapatılmalı" diyen başarıya endeksli spor sevmezlerin ağzına bu sefer babaanne terliğiyle vurulmasına,

    7- Futbol dahil lokomotif branşlarda başarısızlığı tescillenince artık sadece Erkek basket'e sığınarak koltuğunu kaybetmemeye çalışan Aziz Yıldırım'ın emekliye sevk edilerek yerine ilk genel kurulda Ali Koç'un seçilmesinin Fenerbahçe Spor Kulübünün geleceği için gerek ve yeter şart olmasına,

    Karar verilmesi hususunda Fenerbahçe'nin yapılacak ilk genel kurulundaki üyelerin bilgilerini ve gereğini arz ve rica ederim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sabit Fikir -- 15 Mart 2018; 0:56:19 >




  • 18 Mart Pazar Saat: 16:00
    Bilyoner.com Kadınlar Basketbol Süper Ligi 21. hafta

    Fenerbahçe - Botaş
    Yayın:https://www.youtube.com/watch?v=TYTtS7xw8wI

    Youtube'da spiker ve skorboard olmadan elimizde kağıt kalem skor takip edeceğimiz bir maç.
    Botaş: Chelsea Gray, F.Eldebrink, Nevin Vatansever, Elif Emirtekin, Kiah Stokes

    Du bakali n'olcek..


    İlk Devre: Fenerbahçe 55 - Botaş 27
    (27 - 16, 28 - 11)


    Not: Kiah Stokes ilk devre oynamadı, sakat olabilir. Biz de de Daboviç ve Powers yok.

    Maç sonu: Fenerbahçe 86 - Botaş 56
    (16 - 15, 15 - 14)


    Botaş'ın uzunu ve en skorer oyuncusu olan Kiah Stokes olmayınca Botaş çöktü.
    Bir de 3.çeyreğin bitmesine 02:30 kala Chelsea Gray de sakatlanınca son çeyrek koş koş basketboluna döndü.
    Bu arada son çeyrekte rakibin yerli kısalarının karşısında Esra Ünal ribaund canavarı kesildi.





    -----------------------------

    Saat 14:00'de Trt Türk kanalında Mersin - YDÜ maçı var.

    Maç sonu: Mersin 56 - YDÜ 58

    İlk yarıyı YDÜ karşısında 34 - 25 önde bitiren Mersin takımı devamını getiremedi.
    Son saniyede Mersin, maçı uzatmaya götürebilecek 2 serbest atışı da kaçırdı. Daha doğrusu Marika Gajic ilk atışını kaçırınca ikincisini bilerek potadan sektirdi tiklenmesi amacıyla, ama olmadı.

    Not: Bu maçta YDÜ, Kayla Mc Bride'ı oynatmadı.

    ------------------------



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sabit Fikir -- 18 Mart 2018; 18:4:28 >




  • Mersin'de Çukurova Basket'e Seksanbir - Seksan yenildiğimiz maçı yazmaya gerek yok: Kimi oynatırsan oynat Son çeyreklerde gözüne ışık tutulmuş Tavşan gibi donup kalan takım olduk.

    Tek teşekkür TBF'na: Ekran'a skorboard koydukları için.
    Bir ricamız daha olsa: Bir de süre ekleseniz o skorbord'a?

    Çünkü maçın sonunda çok ızdırap çektik, ne kadar süre kaldı diye.

    ----------------------

    Dün Botaş-Orman maçını seyrettim, ilk 7 maçta 27 sayı ort. ile oynayan, sonra Hatay maçında 11 sayı Britney Sykes'e görücü olmak için.
    Botaş'ta, bizim maçta şanssız biçimde kendiliğinden düşerek omuzu çıkan Chelsea Gray ve bel ağrıları olan Kiah Stokes'un yanısıra Nevlin'in de maç içinde sakatlanması sonucu, TRT spikerinin de belirttiği gibi her maçta 41 sayı atan 3 oyuncunun yokluğunda Orman gene yenildi.

    Kimin yüzünden?
    Britney Spears, yok yanlış oldu Sykes yüzünden. 14 sayı atmasına rağmen takımını batırdı.
    Takım arkadaşı Jasmine Thomas'ın 29 sayısını da çöpe atmış oldu.
    Maçın sonuna doğru da Teknik + SD faulden maçtan şutlandı hakem kararıyla.

    Aman ha seneye bunu Fener'e almasınlar derim.




  • Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı, başantrenör Fırat Okul ile yollarını ayırırken, oyuncular Aerial Powers ve Lynetta Kizer'in sözleşmelerini karşılıklı olarak feshetti.
    26 Mart 2018

    Sahamızda farklı yendiğimiz Botaş maçından sonra koç Fırat'ın yardımcısı ve staff ile kucaklaşması "Acaba" dedirtmişti zaten.

    Öncelikle,

    Fiba yazarı Paul Nilsen YDÜ koçu Zafer Kalaycıoğlu hakkında yazmış:
    "Elindeki geniş yetenek havuzunun getirdiği sorunları ve onların egolarını dengeli biçimde yönetmekte iyi bir iş çıkardı."


    Bu nokta atışı tesbitten bize gelirsek, sezon başında ABD'li 2 kısa alıyorsun: Kelsey Plum ve Aerial Powers, iki çaylak.
    Sonra bunları her maç esnasında azarlayıp, kaçırdıkdıkları her şuttan veya yaptıkları her hatadan sonra kenara alıp bir de orada bağırıp çağırıyorsun.
    Herkesin huyu bir değil, işte Plum bunları sineye çekerken Powers ise kenara alındığında sana karşılık veriyor ve ondan sonra kzı takımdan kesiyorsun.
    Tekrar takıma koyduğunda ise kız artık hata yapmamak için tedirgin oynayınca yine başarısız görünüyor ve ligdeki Botaş maçında yine takımdan kesiliyor.
    Hadi bakalım, girdik mi kısır döngüye?
    Arkasından da Mersin deplasmanında son dakika içinde Plum iki zorlama atışı kaçırınca olaylar gelişiyor.

    Ondan sonra da Paul Nilsen, Fenerbahçenin bu sene niye F4'e kalamadığını irdelediği yazısında "Ne derece doğru bilmiyorum ama Aerial Power'ın Koçing ile sorunları varmış" diye yazıyor. Ne derece değil, son derece doğruydu.

    En sonunda Koç hem kendini hem de Aerial Power gibi gelecek vaat eden bir oyuncuyu harcadı. Evet, Astou Endur'dan sonra "Hava Kuvvetleri"ni de harcadık.

    Kizer'ın alınması tam bir facia idi. Efenim, Çin liginde 20 sayı ortalaması varmış!
    Yahu Çin ligi şu aşamada bizim Gelişim ligi ayarında, ABD'li kızların gidip bol sayı atıp para kazandığı bir yer.
    Kizer'ı kim aldı, hiç mi WNBA istatistiklerine bakılmadı, hiç mi Çin'de nasıl oynadığına dair maç videoları izlenmedi?
    Ben bir taraftar olarak bile youtube'dan araştırıp 2 videosunu bulup seyredince, geçen sezon Candice Parker için gönderdiğimiz Striklen bile bundan çok iyiydi dedim.
    Bu Kizer gelip bizi F4 şampiyonu yapacaktı ha?

    Ama işte Stewart da gelecekti de onunla beraber çağ atlayacaktık filan..
    Aramızda kalsın ama, Stewart'ın da 2 maç videosunu seyrettim ve o gelse de bir şey değişmeyecekti mevcut koçing ile.
    Çin de idare ettiğini gördüm maçlarda, kendisinin de dediği gibi para kazanmak için Çin'e geldiği belli oluyordu, "ben Stewart'ım, burada kendimi ispat etmeye gerek yok" havası vardı. Nitekim hiç bir molada hocasını dinlediğini, onunla diyaloga girdiğini görmedim.
    Ha, belki sezon başında Fenerbahçe'ye gelse ve hem lig hem de Eurolig'deki zorlu kulvarlarda mücadele etmek zorunda kalsa doğru bir koç ile belki WNBA'deki Stewart'ı izleyebilirdik.

    Çünkü bu kızı yönetmek tahminlerin çok ötesinde bir çaba gerektiriyor, melankoli derecesinde duygusal, bu kıza standart koç değil koruyucu-koç lazım.
    Çünkü bu kız ülkemizde ancak ve maalesef Koç Zafer Kalaycıoğlu ve bir maçta üst üste başarısız atışları sonunda kenara alınan Kayla Mc Bride'ın hemen yanına giderek onu teselli etmek için bir abi şefkatiyle başını elleri arasına alan yardımcısı Vatansever gibi koçing ile başarılı olabilirdi.
    Çünkü bu kızın 5 ay önce yazdığı bir iç dökme yazısını okudum tesadüfen. Başlangıçta, edebiyata meraklı birisinin deneme yazısı zannettim; Değilmiş!

    "...Hepimiz göründüğümüzden biraz daha karmaşığız.
    Ve sonunda uyuyabilirim." diye bitiyordu o cesur yazısı..


    İyi ki Çin ligi fikstürünü takip etmekten aciz karar vericiler yüzünden ve elbette Çin ligi fikstrünün de bu yıl değişmesinden dolayı bu kızcağız bize gelememiş.
    Yoksa Fırat ile Powers anlaşmazlığından daha farklı bir gelişmeyi yazmak zorunda kalabilirdi Paul Nilsen.

    Son olarak, Didem ve Daboviç gene yırtmış.

    Şimdi, @dwdark renkdaş "Powers gönderilirse bir daha yazmam" dedikten sonra yazmadı.
    Ben de Daboviç ve Didem seneye bu takımda olursa yazmam diyorum.

    Ha, her şeye rağmen bu sözümü tutabilir miyim, emin değilim; Hani "Pazar'a kadar değil..."



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sabit Fikir -- 26 Mart 2018; 21:58:17 >




  • Fıratı göndermişiz çok şükür. Görünen köyün kılavuz istemediği durumlarda, istikrar ve sabır diye diretilmesinden nefret ediyorum. Darısı Aykuta.
  • Volley Not:

    Bayan Voleybol takımı olarak bu sezon ECZ'na rezil olarak olarak yenildik, evet rezil olarak.

    Bir renkdaş da yazsın artık şu skandalı: Kaptan Eda, maçlarda takım arkadaşı Rahimova'nın yüzüne neden bakmıyordu, neden alınan her sayı sevincinde Rahimova'dan kaçıyordu; Rahimov'nın ona yaklaşma çabalarına rağmen?

    Yıllardır, Bayan basket maçı seyrettiğim kadar bayan volley maçlarını da seyrettim Fenerbahçe'min ancak böyle bir saçmalığı ilk defa bu sezon gördüm.

    ---------------------

    Evet, Eda Erdem iken, Bakü'de Avrupa şampiyonu olup döndükten sonra FBTV'de bir söyleşiye çıkmıştın, hatırlar mısın?
    Karşında Fatih Demirkol vardı :

    - "Voleybol hayatımı, fenerbahçe'de devam ettirmek istiyorum" dediğinde Fatih Demirkol ne demişti?

    - "Ben bilmem"

    Sen şaşkınlığına rağmen Fatih'e birşeyler anlatmana rağmen aldığın cevap aynı oldu:

    - Ben bilemem!

    O anda senin kadar ben de donup kaldım o ana kadar en çok seyrettiğim FBTV karşısında, çok kızdım Fatih Demirkol'a .

    Sen bozuntuya vermeyip programı tamamladın ama ben ne o akşamki FBTV yayınını ne de senin şu aşamada Rahimova gibi bir değere yaptığın terbiyesizlikleri unutmayacağım

    Senin kaptanlığında FB bayan volley rezil oldu bu sezon, beğenmediğimiz Meliha Eczacının ilk beşinde yer alır oldu. Bunlar hep senin suçun.

    Eda gitsin Rahimova kalsın.




    Bu başlığın altına bu konuda bilgisine güvendiğim "Sisley Volley TV isimli renkdaşın mükemmel yorumunu eklemek gerek:

    Aslında takımın hali o kadar kötü ki ne kadar yorum yapsak ne kadar teknik-taktik kassak hepsi boş. Ne denilebilir ki ? O kadar yazıyoruz çiziyoruz kimin umrunda. Maalesef geçmişten ders alma , geleceğe yönelik planlar yapma konusunda inanılmaz yetersiziz. Oyuncu değerlendirmelerimiz hava durumu raporlarını aratmayacak cinsten. Bir maç göklere çıkarttığımız oyuncuyu bir maç sonra yerin dibine sokabiliyoruz. Her şeyi günlük ve anlık yaşıyoruz.

    Şunu kendi açımdan tekrar ve tekrar yazıyorum. Fenerbahçe'nin Naz'a falan ihtiyacı yok. Takımda manşet alacak savunma yapacak oyuncu yok. Zaten dünyada hiçbir pasör bu şartlar altında verim gösteremez. Şu aşamada Fenerbahçe'nin en büyük sorunu bazı oyunculara gerektiğinden fazla anlamlar yüklenmesi.

    Geçen sezonu lig şampiyonu olarak bitiren Fenerbahçe takımında eleştirilerin büyük bölümü Kim odaklıydı. Eski performansını gösteremedigi , kötü oynadığı çokça dile getirilmekteydi. Öyle ki twitter da kendisi hakkında ağza alınmayacak hakaretler bile yapılıyordu.

    Aslında taraftar şunu görmüyordu. Natalia kendi üstlenmesi gereken sorumlulukları Kim'e havale etmişti. Böylece Kim , rakiplerin hücumda durdurmaya odaklandığı bir numaralı hedef olması yetmiyormuş gibi üstüne birde savunmada Natalia ve liberolarımızın göstermiş olduğu zaafiyetlerle uğraşmak zorunda kalıyordu. Yani şu oluyordu ; Kim hem rakiple hemde kendi takımında oturmayan rol kargaşasıyla boğuşuyordu. Oysa ki sistem bu sezon ki gibi çökmesi gerekirken Kim sayesinde ayakta kalıyordu ama Kim'in de canı çıkıyordu. Zaten kendiside takımdan ayrılırken aşırı yorucu tempodan ve ailesine yakın olamamaktan yakınıyordu.

    Dünyanın en iyi voleybolcusu kolay olunmuyor. Kim yalnızca kendi yeteneklerini sahaya yansıtan bir oyuncu değildi. Yanındaki oyuncuları da kıymetlendiren bir voleybolcuydu. Geçen sezon savunmada Maret hücumda Natalia , Kim'in ekmeğini bir hayli yediler. Özellikle Natalia bu konuda çok daha şanslıydı. Tüm rakip savunmalar öncelikli olarak Kim üzerine odaklıyken hücumda ön plana çıkmak Natalia için zor olmadı. Öyle ki MVP bile oldu.
    FB yönetimi maasını arttırdı ve takımın starı artık sensin dedi.

    Ve sonuç hüsran. Natalia ne savunmada ne de hücumda üzerine düşen görevlerin hiçbirini yerine getiremedi. Artık yanında Kim gibi bir hammal yoktu.

    Fenerbahçe taraftarının bir bölümü sorunu kendince çoktan bulmuştu. Suçlu Jerkov'du. Herşey onun başının altından çıkıyordu. Acaba öyle miydi ? Natalia'nın aklanması bu kadar kolay mıydi ?

    Kendimce şu görüşü ortaya atmak isterim. Evet Natalia genel olarak Jerkov'dan daha iyi bir oyuncu ama olaya sadece bu açıdan bakmak büyük bir yanılgıya sebep olur. Mia Jerkov , Natalia yerine Yeon Kim'in partneri olsaydı Fenerbahçe şampiyon olduğu geçen sezondan çok daha farklı bir profil mi çizecekti ? Hiç sanmıyorum. Çünkü ortada sömürülmeye müsait çok kaliteli bir tutkal (Kim) vardı.

    Jerkov transferi de Natalia transferi de yanlıştı. Natalia'nın şansı Kim'di. Jerkov'un şanssızlığı ise Natalia. Bizim ise taraftar olarak en büyük şanssızlığımız pasif ve etkisiz yönetimiyle Jan de Brandt ve Fenerbahçe yönetimiydi. Neden mi ? Çünkü Natalia'dan bir Kim , Jerkov'dan ise bir Natalia çıkarmaya çalıştılar. Sonuç olarak herşeyi elllerine yüzlerine bulaştırdılar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sabit Fikir -- 26 Mart 2018; 23:50:3 >




  • Eurocup Women final

    GS - Venezia

    İki Türk takımı final oynayacak derken Hatay 20 sayı farkla kazandığı ilk maçın rövanşını 23 sayı farkla yenilerek elendi.

    Bu kadarını tahmin etmesem de ilk maç sonunda şüphe işareti belirmişti kafamda:
    Hatay'daki maçta 22 sayı önde iken maçın bitmesine 2,6 saniye kala rakip oyuncu kendi pota altından topu alıp tüm sahayı geçip Hatay 3 metre sahası içine kadar gelip basketini kaydettiğinde rahatsız olmuştum.
    Netekim, bu akşam ki maçın ilk 2 dakikasında sohbete şunu yazdım: "Hatay bu maça çok laubali başladı, bunun cezasını çekebilir"

    Mersin'i son saniye üçlüğü ile ve bunun sonucunda 1 farkla eleyen İtalyan Venezia takımı bu sefer Hatay karşısında 3.çeyreğin bitmesine 03:32 kala 62-25 ile farkı 37 sayıya kadar (+17) çıkarmasına rağmen, son 8 saniyeye 2 sayı geride giren Hatay'ın kazandığı serbest atışlarının ilkini Courtney Paris sayıya çevirip 2. atışından önce Mitcell gelip kulağına bir şeyler söyledi.

    Bunun üzerine 2. atışını bilerek kaçıran Paris, girip ribaundu da aldı ama hakemler iptal etti, erken giriş sebebiyle.
    Oysa bilinçli kaçırmasa Paris, maç uzatmaya gidebilirdi.
    Hoca'dan mesaj getirmiş olsa bile, son çeyrekte Abdelkader'in kurtarmak üzere olduğu maçı berbat oyunuyla Mitcell batırdı. Net.

    Sonuç olarak tamam, canım FB BB takımına kızıyoruz ama bu sonuç başımıza gelse ve Fiba hemencecik Highlight videosu hazırlayıp yayınladığında bunu görsem içip içip ağlardım netekim.
    https://www.youtube.com/watch?v=lbkqgp3Otzw&f=


    Böylece dün, Avenida'ya deplasmanda 2 farkla yenilmesine rağmen ilk maçı 7 farkla kazanan GS ve Venezia Eurocup finaline kaldılar.
    Avenida-GS maçında Quigley 2. devre sayı atmaya başlayınca iş değişti.
    Ancak, GS'da Kaela Davis denen takım hainini son 2 dakikaya kadar oyunda tutan GS koçu Marina Malkoviç, az daha finali veriyordu.

    Efenim, GS'daki mali problemlerden dolayı maaşların 9 ay geriden geldiğini, bu nedenle Qigley ve Kaela Davis'in antremanlara çıkmadığı biliniyor.
    Ancak, Kaela Davis maçlara çıktığında takımı sabote ettiği görüşü hakim oldu GS taraftarlarında.
    Katılıyorum, bu kız atışlarını kaçırmıyor, kasten atmıyordu GS'ın seyrettiğim son maçlarında.

    Nitekim, Bu maçta da bilerek oynamadığını görünce bir FB'li olarak bunu oyundan ne zaman alacaksın diye Malkoviç'e ekran başında saydırdım:
    Eurocup finalinin iki Türk takımı arasında oynanmasını istiyordum çünkü.

    Bu Kaela Davis nam genç bağyan, bir daha ülkemize gelmesin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sabit Fikir -- 29 Mart 2018; 23:3:20 >




  • 
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.