Fethiye - Ölüdeniz Tatil Notlarım (2. sayfa)

Fethiye - Ölüdeniz Tatil Notlarım - Sayfa 2

JaCKiE_BrOwN · 2016-08-12T12:38:02.0000000+03:00

Arkadaşlar merhaba.. 4-8 Ağustos Ölüdeniz tecrübelerimi anlatacağım. Gidiş - Dönüş istanbul - Dalaman kullandım ve atlasjet'i tercih ettim. Ölüdeniz ve civarındaki ulaşımım için enterprise'dan Nissan Micra 1.2 benzinli araç kiralamıştım. Havalimanı çıkışı enterprise'ın personellerinden biri bizi karşıladı. Eleman oldukça güleryüzlüydü. Ofislerine gittik, su ikram ettiler. Nereleri gezeceğimizi ve aracı ne amaçla kullanacağımızı sordular. Tatil amaçlı geldiğimi ve fethiye'den ayrılmayacağımızı anlattım. Gideceğimiz yerlerin rampa ve yolların yer yer bozuk olabileceğini söyleyerek hiçbir extra ücret talep etmeden Nissan Qasqai jeep diesel verdiler. Dalaman Havalimanı / Ölüdeniz arası 1 saat 10 dakika kadar sürdü. Biz ölüdeniz'e girmeden bir fethiye'nin içine girelim dedik. Kız arkadaşımla ben güneş kremi falan almamıştık yanımıza. Onun için fethiye merkezdeki ERASTA AVM'ye girdik. Watsons'dan kremlerimizi alıp çıktık. Otelimiz Ölüdeniz Caddesi üzerindeki Majestic Otel'di. Booking.com üzerinden yaptığım rezervasyonda çift kişi 4 gece 5 gün oda kahvaltı 750 lira verdik. http://www.majesticoludeniz.com/tr/ 3 yıldızlı bir otel ve konum olarak oldukça iyi bir yerde. Odamız her gün temizlendi. Çarşaflar, havlular değiştirildi. Kahvaltı çok güzeldi. Otelin 2 olumsuz yanını gördüm. Havlular sürekli çamaşır suyuyla falan yıkanıyor olmalıydı ki kavrulmuş gibilerdi. Bir de odada mini buzdolabı yoktu. Otel, Belcekız plajına yürüyerek 7-8dk, Kumburnu da denilen Ölüdeniz Tabiat Parkına 15dk, Ölüdeniz çarşısına 10dk mesafedeydi. Tabi bizim aracımız olduğu için birkaç dakikada ulaşabiliyorduk. Gittiğimizde odamız henüz temizleniyordu. 15dk kadar bekledikten sonra odaya yerleştik. Hava inanılmaz sıcak olduğu için odayı klimayla soğutmak yarım saatimizi aldı. Yukarıda dediğim gibi biz 4 gece 5 gün konakladık. Sadece uyumak ve kahvaltı için kullandık ve fiyatını göz önüne alırsanız oldukça iyi hizmet aldık. Birkaç eksiklik dışında gayet iyi ağırlandık. Bizim bu fiyattan konaklamamızın sebebi şuydu, kısaca anlatayım. Bildiğiniz gibi geçen sene bu turizm krizi had safhadaydı. Kız arkadaşımla birlikte ilk kez tatile gidecektik. Ben önce majestic'te rezervasyon yaptım. Sonra iptal ettim. Dedim madem birlikte ilk kez tatile gidiyoruz, vereyim parasını daha iyi bir otelde yer ayırayım. Lykia world'e, hillside'a, lykia resort'e falan faktım. 4 gece 5 gün fiyatlar 1800'den başlıyordu, 2500'e kadar gidiyordu. Sonra lokasyonları itibariyle daha dar bir alanda olduklarını ve müşteri kitlesinin yeni evli çift ya da küçük çocuklu aileler olduğunu okudum. Sonra jade residance adlı bir butik otel var. Bu otel de 2000 lira istedi. Baktım lokasyonu çok güzel, booking'de puanı ve yorumları da harika. Tam rezervasyon yapacağım majestic'ten mail geldi. Neden rezervasyonu iptal ettiğimi nazik bir dille sormuşlar ve altta bir telefon numarası bırakmışlar. Aradım kendilerini. Dedim ben kız arkadaşımla geleceğim, otelde vakit geçirmeyeceğiz. Rahat bir yatak, temiz bir oda, iyi bir kahvaltı bizim kriterimiz. Bu arada ilk rezervasyonu yaptığımda 4 gece 5 gün için 1200 lira diyordu booking'de. Telefondaki beyefendi eğer kendilerinden tekrar rezervasyon yaparsam %30 indirim + bir üst kategoriden oda verelim, rezervasyonu bizden yapın dedi. Ben de kabul ettim. İyi ki de majestic'te konaklamışım. Ayrıca biz majestic'te çatı katında kaldık. Balkonu arka tarafta imparator otel'e bakıyordu ve dağ manzarılıydı. Akşam balkonunda kadehlerimizi alıp şarabınızı içtik. İmparator otelin barından da gypsy kings şarkıları çalıyordu. Standart odayı değil de, ben çatı katını tavsiye ediyorum. Neyse konuya devam edeyim. Valizlerimizi yerleştirdikten sonra üzerimizi değiştirip bir arkadaşımın tavsiye ettiği Sea Horse Beach Club'a gittik. İçeri giriş kişi başı 20 lira. Bu arada fethiye'de tüm plajlar ücretsiz. Sadece şezlong ve şemsiye ücreti alınıyor. Bu beach'te pek fazla durmadık çünkü deniz oldukça pisti. Oradan çıkıp otele döndük, üzerimizi tekrar değiştirip Jade Restaurant FoodDrink adlı mekana gittik. Burası aslında Jade Residance adlı bir otelin ön kısmında bulunan restoranı. Mekan oldukça hoş ve nezih. Müzikler ve atmosfer harika. Ancak yemekler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Kız arkadaşım tavuk şiş yedi. Ben et fajita istedim ve yanında birer biraya 95 lira hesap ödedik. Gitmek isterseniz balkonun önünde oturmak için rezervasyon yaptırın derim. Ölüdeniz fiyatlar konusunda istanbul'dan 1 tık ileride. Üstelik aynı ürünü 1-2 sokak ileride farklı fiyatlara alabiliyorsunuz. Örneğin Carte d'or 3'er top dondurmaya bir keresinde ölüdeniz çarşısında 28 lira verdim, başka bir gün ölüdeniz caddesi'nin hemen sonunda köşedeki bir yerden aynı marka dondurmaya 18 liraya aldım. Bir de Ölüdeniz caddesi ile tam sahildeki restoranlardaki fiyatlar arasında da fark var. Ölüdeniz caddesi üzerinde ve bağlantılı sokaklarda pek çok restoran var. Akşamları tıklım tıklım doluyor. Burada fiyatlar ölüdeniz çarşısı ve sahildeki mekanlardan 1-2 tık aşağıda. Bira konusunu anlatayım. Pek çok restoran ve barda XXL bardakta efes bira 10 liraya veriliyor. XXL bardak dediğim, arjantin bardağının %50 daha büyüğü. Diğer biralar 33'lük 12 liradan başlayıp 18 liraya kadar gidiyor. 50'lik bira yok. Buradan da geçiriyorlar adama. Bir de hiçbir mekanda Bomonti Filtresiz yoktu. Normal bomonti vardı. Ertesi günü belcekız plajına gittik. 2 kişi şezlong ve şemsiye için 25 lira verdim. Tüm ölüdeniz'de deniz 2-3 mt sonra birden derin oluyor. Kumu bir ilginç, insanı içine çekiyor. O yüzden çoğu insan fazla açılmadan, kıyıda suya giriyordu. Akşam ölüdeniz çarşısında gezdik. Restoranlarda erkek garsonlar animatörler gibi danslar edip müşteri çekmeye çalışıyor. Çalan müzikler 80-90'lardan kalma europop müzikler. Mesela bu neredeyse her mekanda sürekli çalıyordu https://www.youtube.com/watch?v=lmGbifOOOlU Her yer ingiliz kaynıyor. Ben londra'da bu kadar ingiliz görmedim. Bir sonraki gün Kumburnu denilen, Ölüdeniz Tabiat Parkı'na gittik. İçeri giriş, eğer aracınız varsa önce 15 lira otopark ücreti ödüyorsunuz. Aracı parkettikten sonra 5dk kadar yürüyüp google'da ölüdeniz diye arattığınızda görsellerde gördüğünüz o plaja varmış oluyorsunuz. Burada da denize girmek ücretsiz ama şejlong ve şemsiye için 30 lira verdim. Deniz bir harika ve tertemiz. Ama kum yine aynı şekilde ve tabi deniz de bir yerden sonra aniden derinleşiyor. Pek çok kişinin tatilim boyunca o derin yerde ayağı yere değmediği için panik yaparak boğulma tehlikesi geçirdiğine şahit oldum. Bu plajda yine ingilizler ağırlıklı olmak üzere almancı dediğimiz tayfa da vardı. Akşam Kral mezarlıklarına çıktık. Fethiyeyi tepeden gören bir yer. Türkler tarihi eserlerin üzerine spreyle yazılar yazmışlar. Biraz civardaki sokakları gezdik. Hava kararınca da Hisarönü'ne gittik. Arabayı ölüdeniz belediyesinin tam karşısında boş bir alana bıraktık. Daha sonra gördüm ki burada pazar günleri halk pazarı kuruluyormuş. Fethiye gece hayatı çok pespaye ve basit. Bu hisarönü dediğim yer akşam 7'den itibaren araç trafiğine kapatılıyor. Mekanlarda yemek kötüyse, müzik iyi oluyor; Müzik ya da mekan kötüyse yemek iyi oluyor. Hiç ortası yok. Ama genelde yemekler kötü ve tatsız. Eklemek istediğim 1-2 husus var. Muğla ya da fethiye halkı diyelim, trafikte nezaket nedir bilmiyor. Koca jeep'i otelin otoparkından çıkartırken ulan görüyorsun sinyal çakmışım, çıkmak istiyorum 50mt ileriden yardırmış hala geliyorsun, insan bir yol verir. Yol verme adeti yok 48 plakaların. Yamaç paraşütü için ölüdeniz caddesi üzerinde, belcekız plajına bakan sahil şeridinde ve ölüdeniz çarşısı içinde pek çok ofis göreceksiniz. Ödemeyi buraya yapıp belirtilen saatte ofisin önünde toplanılıp servis aracına binerek babadağ'a çıkıyorsunuz. Fiyatlar 250-300 arasında değişiyor. En rağbet gören firmalar; Reaction, skysports ve Gravity. Fethiye ve civar bölgede trafikte yeterli tabela yok. Google Maps ve Yandex imdadıma yetişti. Eczaneler gece 12-1'e kadar açık. Pek çok özel sağlık polikliniği mevcut. Seyahat sağlık sigortası olan turistler hiçbir ücret ödemeden faydalanabiliyor. Sizin de özel sağlık sigortanız varsa hepsinde geçerli. Marketçilik almış başını gitmiş. Her sokakta market. Millet oradan para kaldırıyor. Bim, Migros, A101 gibi marketler de var. Ertesi gün saklıkent'e gittik. Yolda pek çok köyden geçiyorsunuz. Köylerde köy kahvaltısı, gözleme, kar şerbeti meşhur. Geçen araçlara el kol işareti yapıp içeri davet ediyorlar. Bir de tepeden gırla su boca ediyorlar, onu anlamadım. Su beleş galiba. Akşama kadar evlerin tepesinden yere sular akıyor. Bir de köylerde evler çok bakımsız. Fakirlikten olmalı sanırım, insanlar evlerine bakamamış. Saklıkent denilen yeri vakt-i zamanında bir çoban keşfetmiş. Kanyonun arasından soğuk bir nehirin aktığı yer Aracımızı otoparka bıraktık. tüm günlük ücret sadece 5 lira. Uzun bir yol geldiğimiz için yemek yiyelim dedik. http://www.gorgeclub.com.tr/ adlı yere oturduk. Hem yemeğinizi yiyip aynı zamanda buz gibi suya ayaklarınızı sokabiliyorsunuz. Yemek yine berbattı. Daha sonra kanyonun içine kişi başı 15'er lira vererek girdik. Buraya giderken ayağınızda mutlaka lastik tabanlı sandalet ya da deniz ayakkabısı gibi birşey olsun. Suyun içi taşlık, ayağınızı yaralayabilir ya da burkabilirsiniz ve üstelik taşlar hep kaygan. Lastik ayakkabınız yoksa bile orada 3-5 lira gibi bir ücrete kiralıyorlar. Tabi içinize sinerse. Bir de suda akıntı epey kuvvetli. Suya kapılıp gidenleri ve onları kurtamaya çalışanları gördüm. Akşama doğru Kayaköy'e gittik. Rumların tepelere inşa ettikleri taş evlerden oluşan bir yer. 1923'te zorunlu göçle boşaltılmış. Çok üzüldüm, gözlerim dolu dolu gezdim oraları. Neden gönderilir ki bu insanlar allah'ın belaları! ne olurdu bu insanlar orada otursalardı? vatanınız mı bölünürdü? bayrağınız mı inerdi? ezanınız mı susardı?!! daha evlerin içinde taş ocaklar duruyor. bir de zafer kazanmış gibi en tepeye bayrak asmışlar. Kayaköy'de karnımız acıktı ve İsmail'in Yeri adlı bir köyevi'ne kurulduk. İnanılmaz sıcak kanlı ve iyi insanlar. 3 gözleme, 2 ayran, 1 çaya 21 lira verdim. Giderseniz mutlaka İsmail'in Yeri'nde gözleme yiyin, ev yapımı ayranlarını için. İsmail’in Yeri’nin karşı çaprazında bir şarap evi var, denenebilir. Dönüşten bir gün önce sabah 11'de kelebekler vadisine gitmek için belcekız plajının oradan tekneye bindik. 20-25 kişilik bir tekne ve iki kişi gidiş dönüş 40 lira verdim. Tekne çok sallıyor. Sabah kahvaltıda ne yediysem çıkardım. Teknede de pekçok kişinin midesi bulandı, istifra falan etti. Bu yüzden teknede poşet dağıtıyorlar. Arka tarafta bir market var, açık ayran aldım tuzlayıp içtim de kendime geldim. Bir bardak ayran 10 lira. Deniz de yine derin ve tehlikeli, sakın açılmayın. Üstelik kelebekler vadisinde hiç bir nane yok. Hippi ve müptezel tiplerin akın ettiği bir yer. Şezlong ve Şemsiye ücretsiz. Maksadınız kelebek görmekse nisan-mayıs ayları mevsimiymiş. Konaklama için bungalov evler ve ya tercih ederseniz çadırlar var. 40 derece sıcağın altında kıç kadar ve leş gibi barakalarda kalmak hiç bana göre değil. Bildiğiniz sefalet hayatı. Dönüş günü yola erken çıktık ve göcek'i görmek istedik. Göcek, dalaman havalimanı'na araba ile 20dk mesafede bir sahil kasabası. Büyük bir marinası var. İnanılmaz güzellikte bir sahili ve sokakları var. Çoğu kişide scooter tarzı motor var ama sessizliği bozmasın diye elektrikli olanlar kullanılıyor. Sokaklarında gezin, el yapımı şile elbiselerden, gömleklerden alın. Hediyelik eşya dükkanlarını gezin. Migros, Carrefour ve Kipa var. İnsanlar çok sıcak kanlı ve yardımsever. Göcek'i oldukça beğendik. Harcamalar için: Uçuşu atlas jet ile gerçekleştirdik. 2 kişi istanbul(ahl) dalaman ama bileti mayıs ayında almıştım. 04 Haziran 2016 ATLASJET ULUSLARARASI HAV 169,80x2= 339,60 1.Taksit 34 169,80 Enterprise'dan Nissan Qashqai Jeep kiraladım. 04 Temmuz 2016 ENTERPRISE 64 635,00 Oteli kız arkadaşım ödemişti Bunun dışında yazımda belirttiğim ufak tefek plaj girişi, şezlong, otopark, dondurma, su, ıvır zıvır harcamalarım oldu. Akşamları yemek -yediğiniz yere göre de değişir tabi- ortalama 80-90 lira veriyordum, birer içecekle birlikte. Hisarönü, ölüdeniz çarşısı ya da ölüdeniz plajının arkasındaki mekanlarda mixed fruit juice, vodka - enerji, bira gibi içkiler alıyorduk. Fiyatlar bira konusunda anlatmıştım. Kokteyller, vodka - redbull 22 liradan başlıyordu (happy hours'da 18 liraya düşürüyorlardı). Kokteyller yine 26 liradan başlayım, 40 liraya kadar çıkanlar vardı. Dediğim gibi fiyatlar istanbul'dan 1 tık yukarıda hep. Mekanlarda dikkat edilebilecek bir husus var, rahatsızlık yaratabilir. Garsonlar ingilizlere daha farklı muamele gösteriyor. Onların siparişlerini mekana sizden sonra dahi gelseler, sizinkinden daha önce getiriyorlar. Ancak ölüdeniz çarşısına plaj yönünden girince sağdan 2 ya da 3'üncü mekan olması lazım (makanın adı sultan's coctail dancing bar), orada çalışan bir beyefendi vardı. Neredeyse tüm gelen geçen ingilizleri tanıyordu. Birkaç ingiliz kız da özellikle selam vermeye yanına gelmişti. Sokaktaki köpeklerle ilgileniyor, kedilere su koyuyor falan. Oldukça ilgili ve sıcak kanlıydı. O mekanda biz biraz fazla alkol almıştık, en son bir kahve ısmarlamıştı kendimize gelelim diye. taksi falan çağırmak istedi. Göcek'e dönersem, orada da biraz alışveriş yaptık. El yapımı şile elbise, gömlek, etek satan bir mağaza vardı. Oradan elbise aldım kız arkadaşıma. 160 lira ona verdim. Magnet, hamam peştamalları ayrı bir mağazadan aldık. Onlar da 70-80 lira falan tuttu. Migrostan şarap, üzüm, kavun aldım. Personel çok yardımsever ve iyiydi. Çocuk kendi kullandıkları bıçakla kavunu doğradı, köpük tabağa koydu. Üzümler için de 1 poşet buz verdi, ücret almamıştı. Kasiyer çocuk kipa'da plastik kadeh olduğunu söyledi sağolsun, 2 tane ondan aldık. Baktım kediler dolaşıyor etrafta. Onlara vermek için whiskas aldım. Toplasan bu göcekteki market alışverişime 45 lira vermemişimdir. Dönüşte arabayı bırakınca 160-180 lira falan benzine verdim. hesap yaparsam 2500 lira çıktı benim cebimden.. 700 küsür de otel parası kız arkadaşımdan. Yani kabaca 3200-3300 lira iki kişi 5 gün otel, uçak, araç, benzin, yeme-içme, plaj, özel harcamalar ıvır zıvır herşey dahil verdik Sonuçta ölüdeniz'i öyle aman aman çok beğenmedim. En beğendiğim ve unutamayacağım yer göcek oldu. Tekrar gitmeyi isteyeceğim bir yer değil ölüdeniz. Okuyan herkese teşekkür ederim..

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar

Editörün Seçtiği Fırsatlar

Daha Fazla

Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az

2 Misafir - 2 Masaüstü

5 sn

38
Cevap

6
Favori

3.506
Tıklama

Daha Fazla
İstatistik

Konu İstatistikleri Yükleniyor

Konuya Özel

6 oy

Öne Çıkar

Cevapla

Sayfa:

önceki 1 2

Giriş

Mesaj

JaCKiE_BrOwN

Binbaşı

1215 Mesaj