Football Manager 2022 [ANA KONU] (60. sayfa)

https://forum.donanimhaber.com/football-manager-2023-ana-konu--154072666

2023 için yeni konu açtım. Güncellenecek.

Bütün sezonlarda tüm kulvarlarda attıklarını gösteren bi istatistik bulamadım. Biyografi de 153 maç 153 gol yazıyor 7 sezonda. Mbappe ile paylaşıyorlar. Tek forvet oynasa daha da fazla atabilirdi. Mbappe misal 141 maç 153 gol atmış 6 sezonda. PL daha zor tabi. Ancak Manuyu adam etmiştim bu kariyerimde :)

Bir sezonun daha sonuna geldik.

Ligde yine rahat bir şampiyonluk kazandık. Hatta son maç aldığım yenilgiye kadar namağlup gidiyorduk.

Yeni beklerimin özellikle Rosier'in yerini hemen dolduramaması ve Weghorst'un da eski performansının gerisinde kalması gol sayılarında düşüşe sebep olsa da takımdan genel olarak memnunum.

Şampiyonlar liginde 1-1'in rövanşında deplasmanda 3-2 yenilerek 1. turda veda ettim. Yine de gençleşen kadrom ile iyi bir deneyim oldu. Bunu her sene üstüne koyarak daha ileri götürmek istiyorum. Belki kadroya deneyimli bir yıldız almak bu konuda katkı sağlayabilir. Fırsat çıkması durumunda bunu deneyeceğim.

Kupada ise finalde fazla rahatlık kaybetmeme sebep oldu. Maçın başlarında Muleka ile öne geçtim ve kontrol altında giden maçta 65. dk da yediğim gol ile durum 1-1'e geldi. Girdiğim pozisyonları değerlendiremeyince son dakikalar sıkıntı arttı. 90+6'da yediğim gol ile de bir kez daha kupaya uzanamamış oldum.

Sezon sonu itibariyle önümüzdeki sezon için kadroda yapacağım değişiklikleri planlamaya başlayacağım. 30 yaşı aşan Weghorts ile Ghezzal için gelecek teklifleri özellikle bekliyorum. Dele Alli forvet arkası oynamak istediğinden ve bu sezon orada oynadığında performansı iyi olduğundan Ghezzal kesin gidecek. Weghorts yerine de genç ve iyi golcü birini bulabilirsem göndermeyi düşünüyorum. Ayrıca Redmond ile de yolları ayırıp arada santraforda oynatabileceğim deneyimli bir yıldız getirebilirim belki. Bunlar dışında belki bir de kaleye bir transfer yapıp Ersin'e de veda edebilirim. Yapacağım diğer transferler direkt 11'e değil daha çok ileriye dönük potansiyelli gençler olacak.

Yıllardan beridir aynı değişmiyor.

Ben yabancı sınırını kaldırdım. Tüm kulüplerin borçlarını sildim ve zengin başkan koydum bazılarına. Şimdilik fena gitmiyor.

Yeni sezon hazırlıkları neredeyse tamamlandı. Deneyimli yıldız isteğime henüz ulaşamadım. Oyuncuları ikna edebilmek çok zor. Bu sene de es geçeceğim anlaşılan.

Yeni Transferlerim:

Takım tamamen gençleşmiş oldu. Sağlam yetenekler ve potansiyeller ile kısmen tecrübeli oyuncularla yeni sezonda avrupada iyi bir kura ile hedef çeyrek final. CL'ye yeniden şampiyonu direkt göndermeye başladık. Lig sıralamasını da mümkün olduğunca yukarı çekmeye devam edeceğiz inşallah.

taktik linki var mı? iyi bir taktik bulamadım ben

Kendi taktiğim link yok ama eve geçince bir yere yükler link atarım.

Bu arada rüya gibi bir sezonu daha bitirdim. Onun da ssler hazır mesaj olarak bu akşam zor olsa da yarın akşama paylaşacağım.

@EfsaneFenerli Kullandığım taktiği yükledim. Elindeki oyunculara göre rolleri değiştirebilirsin. Umarım işine yarar.

google docs

3-4-1-2 Two Step Build GeGenPress.fmf

https://drive.google.com/file/d/1M7wNSh0gTF0rf698vtcfyDJVRDuPpTsq/view?usp=sharing

3. sezonuma transferde önemli bir isim ile başlamak istemiştim ama olmadı. Yine de takımı gençleştirirken güçlendirmeyi de başardım. Kalede Ersin'i Mainz'a 8m bedel ile gönderdikten sonra Nantes'ten Alban Lafont ile anlaştım. Ghezzal'ı Wolfsburg'a yollayıp Dele Alli'yi yerine monte ettim ve Freiburg'dan Robert Wagner'i de rotasyona ekledim. Gedson'u Real Betis'e satıp Bellingham, Szoboszlai ve Svanberg yanına orta saha rotasyonu için Leipzig'den Caden Clark'ı aldım. Sol bek olarak Masuaku'nun yanına Kopenhag'dan Kristiansen'i aldım. Son olarak da Weghorts'u Leeds'e satıp yerini Pisa'dan Lorenzo Lucca ile doldurdum. Gidenleri aratmayacak şekilde kadroyu da gençleştirmiş oldum.

Sezona Süper Kupa galibiyeti ile başladım. Yeni transferim Lucca 2 gol ile sezonda yapacaklarının ufak bir fragmanını göstermiş gibi oldu.

Lige Galatasaray karşısında Lucca'nın 2 golü ile 2-0 galibiyet ile başladım.

Peşinden milli araya kadar Giresun, Antalya ve Ankaragücü'nü gol yemeden sırasıyla 3-0, 7-0 ve 5-0'lık skorlarla geçtim. Ara sonrası Başakşehir'i de 4-0 ile geçtikten sonra PSG, Chelsea ve Qarabağ CL grubunda kendi sahamda Chelsea'yi 2-0 ve net bir oyunla yenerek avrupada da iyi bir başlangıç yaptım.

Ligde 3 galibiyet daha aldıktan sonra sırada deplasmanda PSG ile oynayacağım maç vardı. Tek maç için oyun anlayışımda değişiklik yapmam çok değişiklik getirmeyeceğinden aynı şekilde maça başladım. Sonuçta genç bir kadro olmamızın etkisiyle oyun olarak istediklerimizi yapamadık ve 6-2 gibi bir skor ile unutmak istediğimiz bir maçı geride bıraktık.

Ligde Adana ve Sivas galibiyetlerinden sonra Qarabağ'ı da 4-0 ile geçerek moral depoladık. Peşinden Fenerbahçe derbisinde 0-0'a kitlenen maçta 89. dakikada Wagner'in golüyle galibiyet serisini devam ettirdim. Sonrasında Qarabağ, Karagümrük, Konya galibiyetleriyle kendi sahamdaki PSG maçı öncesi form tuttum. İlk maç sonrası görülecek bir hesabımız vardı ve konsantrasyonumuz tamdı. Maça iyi başladık ve 19'da Muleka ile öne geçtik ama bir dk geçmeden Mbappe ile cevap verdiler. 3 dk sonra bu sefer Lucca ile tekrar öne geçtik. 32 Muleka ve 34 Alli ile devreye 4-1 önde girdik. Skor olarak önde de olsak oyun ortada idi ve dikkatli olmamız gerekiyordu. Aynı istekle ikinci yarıya başladık ve sıkı geçen mücadelede son noktayı 77. dakikada maçın da yıldızı olan Muleka koydu. 5-1 ile ilk maçın rövanşını da almış olduk.

Trabzon'u da sahamda 3-0 ile geçerek gruptaki son maçımda Chelsea deplasmanına çıktım. Henüz 3. dakikada geriye düşsem de Bellingham ile 8. dakikada beraberliği yakaladım. İlk maçtaki gibi oyun üstünlüğünü alamasam da Muleka, Alli ve Lucca ile bulduğum goller ile 4-1 galip geldim. Bu sayede topladığım 15 puan ile grubu 13 puanlı PSG'nin önünde bitirdim. Galatasaray da Arsenal, Porto ve Partizan arasından 2. olarak bir üst tura çıkmayı başardı. İlk yarının kalan maçlarını da kazanarak 17 de 17 yaparak ligde tam bir üstünlük kurdum. İkinci devreye de galibiyet serisine devam ederek 25. haftaya 24 galibiyet ile ulaşmış oldum. Hatay deplasmanında da maça iyi başladım sayılır. 21. dakikada Muleka ile öne geçtikten sonra daha önce olmadık şekilde hücumda beceriksizlikler başladı. gelmeyen 2. gol sonrası dakikalar 50 iken Yusuf Erdoğan ile skoru dengelediler. Etkisiz oyun devam edince de ligde ilk puan kaybını yaşamış oldum.

Kupada Samsun'u geçtikten sonra CL'de Liverpool deplasmanına çıktım. 9. dakikada Muleka ile sevinsek de 16 ve 24'de yediğimiz goller ile geri düştük. Skorun bu şekilde kalması ise yenilgiye rağmen umutlarımızı korumamızı sağladı.

Ligde gol yemeden kazandığım 3 maçın ardından tarihi rövanş maçına odaklandık. Dakikalar 6'yı gösterirken Lucca ile öne geçtik ama VAR'dan gelen uyarı sevincimizi kursağımızda bıraktı. Pozisyon ofsayttı. Oyunda varlık gösteremezken Alli 41. dakikada bizi umutlandıran golü attı. İkinci yarıda Bellingham'ın sakatlanması işimizi zorlaştırsa da Liverpool hücumlarını savuşturmayı başardık ve maçı uzatmalara taşıyabildik. Uzatmalara birinci dakikada yine Alli'nin ayağından bulduğumuz gol ile başladık. Sanki bambaşka bir takım gibiydik. Oyun hakimiyetini ele geçirdik ve girdiğimiz pozisyonlar sonrasında Alli 102'de takımın ve kendisinin 3. golünü attı. 105+1'de Robertson ikinci sarıdan kırmızı görünce daha da rahatladık ve Lucca ile sonucu belirledik. 4-0 Beşiktaş tarihinde ilk kez çeyrek finale çıktık. Galatasaray da 0-0'ın rövanşında Real Madrid'e 2-0 yenilerek avrupaya veda etti.

Fenerbahçe ve Karagümrük galibiyetleri sonrası bu kez rakip bir başka İngiliz Arsenal'di. İlk maç kendi sahamda fırtına gibi başladım. Oyunu rakip sahaya yığmış olsam da bir türlü aradığım gole ulaşamadan devre bitti. 55. dakikada sonunda Lucca ile öne geçsem de kaçan pozisyonlar ile ilk maçtan turu alabilecek iken riske girdik.

Rövanş maçında 6'da geri düşsek de 30'da Lucca ile karşılık verdik. Bu sefer oyunun hakimi Arsenal'di ve ataklarını karşılamaktan başka bir şey yapamıyorduk. 48'de skoru 2-1 yaparak maçı uzatmaya götürdüler. Uzatmaların 2. dakikasında Alli ile golü bulmamıza rağmen 10 dk sonra Jesus'un golüne engel olamadık. Lafont'un üstün performansı ile turu penaltılara taşıyabildik. Penaltılarda ilk haklarında topu dışarı atmaları ile avantajı kaptık ve hatasız penaltılarla turu geçerek ütopik bir şekilde yarı finale çıkmayı başardık. Ligde fark açtığımız için tüm konsantremiz avrupaya kaymıştı ve bu kadarını yine de beklemiyorduk.

Lig ve kupada yolumuza firesiz devam ettikten sonra yarı finalde bu sefer rakip çeyrek finalde Barcelona'yı eleyen Shakhtar oldu. İkimizden biri sezonun sürprizini yaparak finalde Real Madrid - Manchester City eşleşmesinin galibi ile oynayacaktı. Bu sefer kendimize güvenimiz tam olarak çıktık maçlara. Dişimize göre bir rakibimiz vardı ve oyunumuzu sahaya yansıtmakta sorun yaşamayacağımızdan emindik. 2-0'lık ilk maçın rövanşını da deplasmanda 2-1 kazanarak finalin yolunu tuttuk. Bir Türk takımı CL finaline çıkmayı başarmış oldu. Wembley'deki finalde rakip İngiliz devi Manchester City idi.

Ligde kalan maçları da kazanarak 34 maçta 33 galibiyet 1 beraberlik ile tekrar etmesi çök güç bir rekora imza attık. Lucca 47 golle gol kralı, Szoboszlai 20 asist ile asist kralı oldu.

Kupada yine finale çıktık. Bu sefer rakip Galatasaray oldu. Maçta büyük üstünlük kursak da 37'de 1-0 geri düştük. Yine de 45+2 de beraberliği yakalamayı başardık. Bir çok fırsatı kaçırdıktan sonra son dakikalara girerken sadece 2 gün ara verdikten sonra çıkacağımız CL finalini düşününce atamıyorsak yiyelim yeter ki maç uzamasın diye ummaya başladım. Aradığımız gol ise 90+2'de geldi. 3 sezon sonunda ilk kupa galibiyetini de yaşamış olduk. Artık tek hedef CL finali olmuştu.

Tüm ülke bu maça kilitlenmişti. Mucize gerçekleşecek miydi yoksa City karşısında hezimet mi yaşayacaktık. Beklentimin aksine oyuna ortak olabildik ve 42'de 1-0 yaparak devreye önde girdik. İkinci yarıda dengeli geçen oyunda 56'da farkı 2 yaptık. 66'da skoru 2-1 yapsalar da savunmadaki iyi oyunumuz ile rüya gibi bir sezonu CL şampiyonluğu ile kapatmış olduk. Her an birinin bizi rüyadan uyandıracağından korkarak kupayı kaldırdık. Hala inanamıyorduk.

Tüm kulvarlarda kupaları kaldırmayı başardık. Yeni sezonda artık hedefler aynı başarıyı tekrar edebilmek ama gerçekleşmesi de çok zor.

Başarılar sayesinde yönetim yeni stadyum inşaatına karar verdi. Avrupada toplanan puanlar sayesinde lig sıralamasında 6. sıraya çıktık. Artık 2 takımla direkt gruplardan CL'ye katılacağız ve 1 takım da elemelerden gelecek.

Hiç sorun olmadan geçmiş gibi görünse de oyuncularla arada sorunlar da yaşadık. Lucca'yı takımı güçlendirme sözüyle sakinleştirsem de Muleka gitmek istediğinden yazın yeni bir forvet arayışına gireceğim. Bunun dışında devre arası gelen tekliflerden sonra diğer bazı oyuncularla da bir süre sıkıntı yaşadık. Gelen zaferler ile şimdilik bunlar kenara itilmiş olsa da transfer dönemi başlar başlamaz yeni sorunlar çıkabilir. Bakalım takımı ne kadar koruyabilecek ve güçlendirebileceğiz.

teşekkür ederim, dikkat etmemiz gerekenler var mı?

Maçlara dengeli olarak başlayıp gol gerekli olduğunda hücuma yoğunlaştırırsın. Onun dışında oyuncu rollerinde çok katı olmaya gerek yok. Kanat bekler o şekilde kalsın ve bir de forvetlerden biri de komple forvet rolünde olursa daha iyi olur. Bu dizilişte doğal olarak beklere çok yük biniyor. Rotasyon olarak iyi yedekler bulundurmak önemli. Aynı şekilde merkez orta sahalar da bekler kadar olmasa da çok yorulabiliyor. Rotasyon derinliğini iyi oluşturmak lazım. Maç yoğunluğu arttığı dönemlerde maçlar arası 1-2 gün oyuncuları dinlendirmek de iyi oluyor bazen. Ne olursa olsun en önemlisi taktiğin de dışında aynı oyuncu kadrosunu uzun süre bir arada tutabilmek. Takım uyumu çok önemli oyunda. Belli bir kemik kadro kurabilirsen başarılı sonuçlar almak çok da zor olmuyor. Ama ligimizde bunu başarmak da kolay olmuyor. Oyunculara taviz vermek gerekebiliyor.

@theKing_90_03 Teşekkürler. 2023 için de isterim ama şu anki fiyatlarla oyunu almak zor. Daha uygun düzeylere inerse ancak olur. O zamana kadar 2022 ile devam edeceğim.

Oyunun limitlerini zorladığımı ve bir çok şeyi denedikten sonra size gözlemlerimi yazmak istiyorum.

- 5 yıl sonunda ŞL 3 kere kaldırınca Reputasyon 9700/10000 oldu. Tabi bu yolda çok maç kazandım anca öyle öyle büyüdü.

- İlk yarıda gol atmak çok daha zor, ikinci yarıda oyuncuların gücünün düşmesiyle sizde daha dinç bir takım varsa bu sayede öne geçiyorsunuz

- Türkiye liginde iddia edebilirim deplasmanda Fenerbahçe'den zorlusu yok. Feneri en fazla 2-0 falan yenebiliyorum. Yani Bayern'e bile 3-5 atıp Fener'e

deplasmanda 2 atabilmek komik.. Arka planda bir scriptler dönüyor yüzde 1000

- Türkiye liginde bütün takımlara para verdim, en aşağı 50 milyon dolar verdim ve takımlar hala oyuncu satın almıyor. Altyapılarını fulledim ve yeni oyuncu çıkmıyor.

çıkan en fazla 130 PA falan ve az sayıda. Bunları fullüyorsun ve yine bok gibi bir tablo ortaya çıkıyor.

- 19 yaş altı kadromda bir sürü oyuncu var, ilk başlarda oyuncu yoktu ve 20 yerine 40 level olan (editörsüz imkansız) altyapımda 175 PA'dan yüksek oyuncu çıkmıyordu

ve o da tek tük.

- 19 yaş altı kadronuzda bolluk bereket olunca 135 pa üstü youth ekip gelmiyor, artık hep bok gibi oyuncular türüyor. 5 yıldır kupkuru bir altyapı ve sadece

yıllar önce gelen iki tane yıldızım var.

- Türkiye liginde ne kadar iyi oyuncunuz olursa olsun ederi en fazla 50-60 milyon dolar. Merih Demiral'dan kaç kat daha güçlü oyuncularım var, 50-60 milyon dolar veriyorlar.

Lan ben bu adamla iki kere ŞL kaldırdım mal? Newcastle'da mediocre bir kariyer sürdüren Merih 120 milyon dolar.. Inter'deki Hakan 130 Milyon dolar.

Bendeki Maradona gibi, Maldini gibi elemanlar 25-40M yürü lan oradan!..

- Ha bir de oyuncu çalma var.. Çok iyi oyuncularınız varsa onları patır kütür çalıyorlar! Editörle hepsine 100 Milyon dolar Release Clause koydum çünkü at hırsızı gibi

hepsi oyuncularımı çalıyor. Altyapıdan tek tük World Class oyuncuyu bulmuşum biraz palazlanınca gitmek için hemen zırıl zırıl ağlanıyorlar!

- İlk günden 5 sene sonrasına takımla kaç kere ŞL kaldırdım, kupaları süpürdüm, oyuncular hala Bayern, PSG, Man City diye zırlıyor. Deplasmanda dahi defalarca hoplattığım takımlara

gitmek için geberiyorlar. Üstelik benim tesisler stadyum, ekip falan hepsi world class gibi 200/200 Böyle tesis ve ekip oyundaki hiçbir takımda yok.

- Oyuncu gizli özelliklerinin oyun içi ve dışında çok büyük etkileri var. Profesyonellik, Kirlilik, İhtilaf (Professionalizm, Dirtiness, Controversy) gibi gizli şeyler maçın ve oyuncunun kaderini belirliyor.

Bazı talimatlarda oyuncuya ayağa dal falan diyorsun, adam karşıdakinin hayatına kayıp kırmızı kartla atılıyor. Dirtiness, Controvesry falan olmayınca maçlarda nadiren sarı kart alıyorum.

Kimiyle tartışırken de Gizli özellikleri iyiyse laftan anlıyor yoksa kahpe gibi sızlanıp duruyor çıngar çıkarıyor takımın ahengi ve moraliyle oynuyorlar.

- Oyuncuyla tartışmak için bazı diyalog eksikleri var.. Üç maç oynatmadımı karı gibi zırlıyorlar. Adama diyemiyorsun ki diğer takım arkadaşların da oynasın, lig sonuncularıyla

üst üste iki-üç maç oynayamadın diye ağlamak nedir?

- Diyelim oyuncu üç maç oynamadı, gizli özelliklerinde bazı şeyler kötüyse hemen karşılıklı diyalog kötü yerlere gidiyor, Loyal, Professionalizm falan düşükse sizi hiç dinlemiyorlar.

- Staff zaten sizi hiç dinlemiyor, onların belli gizli özellikleri de yok, yalnızca daha yüksek ücret sunulduğunda topuk. Böyle kaç tane staff yolladım, maximum yetenek çalışanlar

büyük takımlara göç ediyor ben de basıyorum sıfırı. Senin her şeyini 200 yapıp Man City'e mi vereceğimi sandın?

- Affiliate club hiç kuramadım arkadaşlar, yönetim bu talebimi hiç kabul etmiyor. Yönetim kurulu diyalogları da aşırı berbat, adamlara rest çekiyorum hemen kovuyorlar.

blöf gücümüz bile yok. Düşünün beş sezonda alınabilecek tüm turnuvaların kupalarını alıyorum, kasada 500 Milyon dolardan fazla para var, sıfırdan takımı world class yapmışım ama adamlar

affiliate club bulmayıp rest çektiğimde iyi bari siz gidin o zaman, kapı orada diyorlar.

-Mesela tesisler falan her şey 10 numara, bir tane adam oluşturuyorum, her şeyi 20 olsun, bu eleman bir süre sonra katlana katlana gücünü kaybediyor her yer kırmızı..

Sanki alt ligde böyle oyuncu oynatırsam çürümek zorundaymış gibi! Ya reputasyon düşüklüğünden yada ne bileyim o kalitedeki oyuncunun alt ligde olmasından dolayı

rezil bir şekilde oyuncunun gücü yerlere düşüyor.

Oyunda sıkıntı büyük arkadaşlar. Efendi efendi oynarken kendi yağınızda kavrulup gidiyorsunuz ama böyle oyunun sınırlarını test ettiğinizde cidden bok çukuru gibi bir

durum olduğunu görüyorsunuz. Neresinden tutsak elde kalan bir programming var oyunda.

Arkadaşlar selamlar. Sorunumu nasıl açıklayacağım tam emin değilim çünkü sorunun çıkış kaynağını bilmiyorum ancak şöyle tanımlayabilirim. Ben internetten en meşhur logo paketlerinden birisini indirip kurdum ancak logolar güncellenmedi. Epey uğraştım ancak gelmedi ve kurcalamaya başladığımda şunu fark ettim. Logo paketindeki logoların adlarındaki UID (Unique ID)'ler ile oyundaki takımların UID'ler birbirinden farklı. Yani mesela konyaspor'un logo paketinde UID'si 1002 ise benim oyunumda 620. Bütün takımların ID'leri farklı olduğundan hiç birisinin logosu gelmiyor. Deneme amaçlı logonun adını benim oyunumda görünen kod olarak değiştirdim ve temayı yeniden yükledim, logo sorunsuz şekilde geldi. Oyunu sıfırladım. Belgelerim içerisindeki Sports Interactive klasörünü sildim ve yeniden oluşturmasını sağladım ancak hiçbir şey değişmiyor. Bunun hakkında bir fikri olan var mı acaba?

Oyunumu Epic Games üzerinden almıştım. Oyunu açtığımda 22.4 güncellemesini görebiliyorum en son olarak. İnternette özellikle bu yama sürümü ile beraber arama yapmıştım logo paketini indirirken ancak herhangi bir şekilde bu logo paketi şu yama için geçerlidir gibi bir ibare bulamadım. Sizin de son sürümünüz bu mu acaba?

Şimdi tekrardan 22.4 versiyon kodu ile arama yapıyorum ama hiçbir logo paketinde özellikle böyle bir sürüm belirtilmemiş. Demek ki fark eden bir durum değil. Ayrıca sanmıyorum ki her update ile tüm takımların ID'lerini karıştırsınlar keyfi olarak  Gerçekten ne yapacağımı şaşırdım. Oyunu tamamen kaldırıp yüklemek de çok zor mevcut internetim ile. İngilizce olarak da araştırdım ama hiçbir çözüm bulamadım. Kimsenin başına gelmeyen olay benim başıma geliyor...