Bildirim
Fragman (19. sayfa)
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
-
Soul - 2020
Amerikan yapımı animasyon filmi. Konusu ; Hayatının en önemli anlaşmasını yapıp , tam hayallerine ulaşmak üzereyken , bir kaza sonucu rahmeti olan müzik öğretmeninin öbür dünyadan dönme çabası. Her yerde çok övülen bir animasyon. IMDb puanı hayli yüksek (bu arada burada bazen belirtiyorum ama benim için IMDb puanının film seçmek açısından bir değeri kalmadı artık) ki , film güzel olmasına rağmen bu puanı hak ediyor mu? Bence etmiyor. Tamam , karakter yaratmakta başarılı , konu senaryo ortalama , animasyon kalitesi iyi , mesaj verme kaygılı , iyi bir film ama sekiz üzeri bir filmden bahsediyorsak dahası da lazım. Çocuklar ile seyrettim ve küçük oldukları için , ölüm , öbür dünya , bu dünya meseleleri kafalarını karıştırdı. O yüzden ben belirli bir yaşın altındaki çocuklar için önermem. Film iyi ama bana göre fazla abartılmış bir film.
-
Susturma -(The Silencing-2020)
Amerika Kanada ortak yapımı bir Gizem/Gerilim filmi. Konusu ; Kızı kayıp olan eski Avcı kahramanımızın , genç kızları avlayan bir katilin soruşturmasına dahil olması ile işler karışır. Konu senaryo ortalama , bazı aksaklıklar mantıksızlıklar var. Ortalarlardı tahmin edilebilir şaşırtgaç dışında pek heyecan uyandırmıyor. Oyunculuklar “Şerif” i saymazsak iyi. Özellikle nikelajlı abinin. Doğada av ,Avcı , katil konulu benzer filmlerin (iyilerinin tabi) (örnek verirdim ama şimdi karnım ağrıyor uğraşamayacağım onunla) bir tık hatta birkaç tık altında. Üzerine daha çok düşünülmüş senaryo , biraz daha aksiyon , biraz daha gizem olsaydı, ha birde mantıklı bir sebep çok daha iyi olurdu. Katilin sebebi (veya hedefi) biraz mantıksız olmuş. Ortalama bir film. Nikelajlı abi için izlenir benim açımdan.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 13 Mayıs 2021; 20:4:6 >
-
Lanetli Ev (The House on Pine Street-2015)
Amerikan yapımı bağımsız korku filmi. Konusu ; Hamile kahramanımız, hiç istememesine rağmen, alıştığı hayatı bırakıp doğduğu şehre geri dönmek zorunda kalır. Pek istemediği hamileliğin üzerine , kaçtığı şehre ve annesinin baskıcı tutumuna geri dönmek yeteri kadar kötü değilmiş gibi , yeni taşındığı evde garip olaylar da olmaktadır. Oyunculuklar kötü. Neyse ki baş rol oyuncusu biraz durumu kurtarıyor. Konu klasik. Ve film gereğinden fazla uzun. Dönüp dönüp aynı olayları yaşıyoruz. Bu kadar uzatmaya gerek yoktu. Halbuki ki bu tür filmler içinde “Poltergeist“ olaylarının bilimsel açıklamasına en yakın açıklamayı bu film yapıyor. Film o kadar zamanı bunun üzerine oynayarak değerlendirseydi çok daha iyi olurdu. Kötü oyunculuk , ucuz efektler , gereğinden uzun süresi , klişe konusu ile seyretmeye değip değmediğini siz karar verin. Ben sırf açıklama hatırına seyrettiğime pişman değilim. Bir daha seyredermiyim…NO.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 15 Mayıs 2021; 20:28:56 >
-
Oksijen (Oxygène - 2021)
Fransız yapımı gerilim. Bir Netflix filmi. Konusu; Kahramanımız bir oksijen kapsülünde uyanır. Ve ne yazık ki hiç bir şey hatırlamamaktadır. Oyunculuk ortalama, zaten doğru düzgün bir oyuncusu var. Benzer konulu film lerin aksine bu sefer bütün film harbiden kapsülün içinde geçiyor. Olayı çözecek geçmişin hatıraları 1 dakikayı bulmayan görüntüler. Ucuz prodüksiyon diye buna denir işte. 20 li dakikalardan beri senin hayvanın biri olduğunu biliyorduk zaten , daracık yerde bu kadar işkenceye ne gerek vardı. Can sıkıntısından film seyredelim dedik canınız daha çok sıkıldı. Ben beğenmedim.
-
Penceredeki Kadın - (The Woman in the Window-2021)
Amerikan yapımı gerilim. Bir Netflix filmi. Konusu ; Agorafobik kahramanımız hayatını karşı komşuları dikizleyerek geçirmektedir. Tam karışısına taşınan aile ile beraber “Normal” hayatı birden değişir. Alfred Hitchcock Ustanın iki filminden etkilenmiş bir film. İlki tabi ki “Rear Window” , ikincisi ise fobilerin gerçek hayatı etkilemesi açısından (Ve bir başka bakımda. Söylersem tadı kaçar) “Vertigo”. Daha girişte saygı duruşunu da yapmış zaten. Oyunculuklar iyi. Özellikle Amy Adams ve Gary Oldman gibi oyuncular varken tersi düşünülebilir mi? Çekim kalitesi iyi , konu biraz fazla klişe içeriyor ve tahmin etmesi o yüzden kolay. , filmin süresi tadında bırakılmış. “Tahmin edilebilir” olmasından dolayı biraz gerilim dozu düşük kalıyor , onun dışında ben beğendim.
Not : “Artık IMDb puanlarını neden dikkate almıyorum?” sorusunun cevabı tam da arka arkaya gelmiş. Bu filmin puanı 5.8 , Oxygène in 6.5 , The Blue Elephant ın 8.2 mi ? Hadi be oradan. Son zamanlarda birbiri ardına çekilen saçmalıkların 8 üzeri IMDb puanlarını gördüğüm zaman haç görmüş vampire dönüyorum.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 18 Mayıs 2021; 19:54:33 >
-
Yarımada (Train to Busan 2 - 2020)
Kore yapımı Aksiyon filmi. “Train to Busan-2016” ın devamı. Konusu ; Salgından 4 yıl sonrasını anlatan bir film. Bu sefer adından da anladığımız gibi açık alandayız. Ve zombilerin içinde mahsur kalan milyon dolarların peşindeyiz. (Allaalla benim bu konuyu bir yerden gözüm ısırıyor , kaplan falan da olsaymış iyimiş) Korku/gerilim yerine işi tamamen maceraya vurmuşlar. Macera kısmı idare etse de geri kalanı ilk filmin bile baya altında kalıyor. Hele sonda ki öldürücü , sündürünülmüş duygu sömürüsü kısmı baya kötü. Yütüp te dublajlı denk gelmesem uğraşmazdım.
-
Ölüler Ordusu (Army of the Dead-2021)
Amerikan yapımı Korku/Macera (?) Bir Netflix filmi. Konusu ; Saraydan kız kaçırma , yok pardon , zombiler den para kaçırma. Forumda da senaryonun mantık hatalarından bahsedilmiş. Ben pek katılmıyorum , “mantık hatası” olması için önce bir mantığı olması lazım. Onun ötesinde ben bir senaryonun olduğundan bile şüpheliyim. Bence şöyle olmuş ; Zack Snyder kan ter içinde haykırarak uyanmış , “Fikrim geldi” diye Netflix i aramış. “Uzaylı zombi olsun , böyle şıkır şıkır ışıklı bir yerde , mesela Vegas ta. Patlama çatlama koyarız , biraz da dialog yazdık mı tamam. Mantık mı? Severim , yoğurtlu olsun”. Hatta filmi yazanlar o kadar vurdumduymazlar ki , yazdıklar şeyi (senaryo demeyeceğim) okumamışlar bile.
(Şipoylır)
Binanın çatısına çıkmak için binadan çıkıp kendini kaplan ın önüne atanlar mı ararsın , kilitli kasadan nükleer bomba atılmış alana çıkıp sağ kalmak bir yana saatler saatler sonra zombiye dönüşeceğin anlayanlar (geciktirici kullanmış herhalde) mı ararsın. Daha neler neler. Hepsini yazmaya kalksan filmden uzun sürer.
Neden seyrettim o zaman? Dave Bautista için. Onun hatırına bile zor gitti.
-
Ritüel (Midsommar-2019)
Amerikan yapımı Korku/Gerilim/ Dram (mış). Konusu ; Korkunç kayıplar yaşayan kahramanımız , erkek arkadaşı ve onun arkadaşlarıyla , dağlarda gizli kalmış bir komün ü ziyarete gider. Bu komün ün kendi şeyleri(?) vardır. Çekim kalitesi iyi. Oyunculuklar idare eder. Figüran tayfası hariç. Ya köylerden , kasabalardan toplamışlar ya da oyunculuk kurslarından sanki. Rolünü unutup oyuncuları seyre dalan tipler bile mevcut. Özellikle son sahnede sanki oyunculuk sınıfının bir dersini izliyor gibiyiz. Konu boş. Daha doğrusu ortaya attığı konunun altını dolduramamış. Ritüelin kaynağı ne? Adet mi? Kült mü? Din mi? Ne biçim bir din? Bilmiyoruz. “Özürlüler kitap yazdırdı”, “Tanrılar kurban istiyor” ile iş bitmiyor. (Ayrıca tanrılar neden kurban istiyor? Ürünler bereketlensin diye! Zannedersin orta Avrupa’nın tahıl ihtiyacını karşılıyorlar). Yönetmenin bir önceki filmi “Hereditary“ nin güzel bir film olmasının sebebi , filmin başından itibaren karakterleri (ve seyirciyi) yavaş yavaş en sonda ki sahneye hazırlayan , tıkır tıkır işleyen bir planın olmasıydı. Bu film de o yok. Güzel manzaralar var… da dağlar arasında bir vadi den başla birşey gördüğümüz de yok. Sadece güzel manzara istesem , yütüp ten Grindelwald - Lauterbrunnen veya Shirakawa-go road trip izlerim. Benim bir filmden öncelikli istediğim “Hikaye” olmuştur hep. Neyse “Hereditary“ den sonra baya birşey beklemiştim ama bulamadım.
-
Kızıl Tepe (Crimson Peak-2015)
Amerikan (Kanada ve Meksika da var) yapımı film. Konusu , Annesini çocuk yaşta kaybeden , yazar olma heveslisi kızımız , büyüdüğünde gönlünü kokoz bir aristokrata kaptırır. Oyunculuk iyi, çekim kalitesi de. Hatta bu iki açıdan , son zamanlarda seyrettiğim en iyi filmlerden. “Haunting House” filmi gibi dursa da , askında tam olarak değil. Haunting House soslu , cinayet , dedektiflik ve romantizm(?) filmi. Romantik film olduğunu ben açıkçası yorumları okuyunca öğrendim. Öylemiymiş? Her neyse. Karışımın dozu yerinde ayarlanmış. Guillermo del Toro İlk defa seyrettiğim bir “Korku”(?) filminde araya ideoloji sıkıştırmamış. Çok da iyi etmiş. “Kaka faşistler , cici komünistler” söylemi bu tür filmlerde hiç çekilmiyor. En azından ben fitil oluyorum. Özellikle oyunculuk , çekim kalitesi ve sanat yöntmenliği açısından ben beğendim. Seyredilir.
-
Gerçeğin Peşinde (Man on a Ledge-2012)
Amerikan yapımı Suç/Gizem filmi. Konusu ; Suçsuz yere hapse atılan polis in kendini aklama çabası. Oyunculuklar iyi sayılır. Çekim kalitesi normal. Konu bildik , senaryo idare eder. Heyecan dozu iyi. Sadece sonu aceleye getirilmiş gibi.Yütüp te Türkçe dublaj lı olduğu düşünülürse gayet izlenebilir.
-
The Unholy - 2021
Amerikan yapımı Korku/Gerilim filmi. James Herbert in romanından uyarlama. Konusu ; Lanetli ruhun mucizeleri. Oyunculuklar ortalama , hatta bazıları altı. Bir önceki filmde de oyunculuğunu beğendiğim William Sadler hariç. Daha iyi oyunculuk , daha iyi çekim , daha güzel dialoglar ile çok daha iyi olabilirmiş. Konu buna müsait ama bu haliyle benim açımdan zaman kaybı oldu.
-
Sihirli Ejder (Wish Dragon-2021)
Çin(?) yapımı animasyon. Bir Netflix filmi. Konu ; Çin yapımı bir sihirli lamba filmi diyebiliriz. Bu sefer cin in yerini doğal olarak ejderha almış. Karakter yaratmakta başarılı , animasyon kalitesi iyi. Temel animasyonu Sony nin yaptığını düşünecek olursak bu durum normal. Konu , senaryo iyi sayılır. Çocuklarla seyredilebilecek , mesaj lı bir film. Sıkılmadan seyrettik.
-
The Dark and the Wicked - 2020
Amerikan yapımı Korku filmi. Adını ilk defa duyduğum “Shudder” diye bir stream servisinin işi imiş. Konusu ; Ölmek üzere olan babalarını ziyarete gelen kardeşler kendilerini korkunun ellerinde bulurlar. (Oha…ne kadar afilli bir açıklama yaptım) Oyunculuklar iyi sayılır , çekim kalitesi olması gerektiği gibi , atmosfer yaratmakta başarılı. Konu iyi , senaryo normal. Başta “Neden?” Sorusunun yanıtını veremiyormuş gibi görünse de , sebep iki kardeşin ve hemşirenin konuşmalarında gizli gibi. Ama o kadar gizli ki bir türlü tam ortaya çıkmıyor , çıkamıyor. Normalde “Neden?” Sorusuna takıntılıyım ama bu sefer bu soruyu sorun etmedim. Çünkü film baya iyi. Yerinde temposu (bazıları ağır işlediğinden bahsetmiş ama aslında olması gereken tempo bu) karanlık ve kasvetli (özellikle dış çekimlerde biraz yapay dursa da) atmosferi ve özellikle ses i kullanımı ile son zamanlarda izlediğim en iyi “Korku” filmlerinden. Kesinlikle daha yüksek bir puanı hakediyor. Beklentimin çok üzerine çıktı.
Not : İnternetin bir yerlerinde varmış. Ama siz siz olun “Türkçe konuşmalı” (dublaj denmez ona) olana bulaşmayın. Birileri bulaşmış sonradan hemen pişman olup altyazılısını açmış. Ben öyle şeyler yapmam.
Not2: yütüp te de varmış bugün buldum.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 30 Haziran 2021; 4:2:4 >
-
The Mortuary Collection - 2019
Amerikan yapımı korku filmi. Yine aynı stream servisinin (Shudder) elinden çıkma. Birbirleriyle bağlantılı kısa hikayelerden oluşuyor. Konu bildik , birçok kez gerek filmlerde gerek dizilerde işlenen ana fikir üzerine kurulmuş. Birbirleriyle bağlantıları fena olmasa da hikayeler vasat. Senaryo da. Oyunculuklar ortalama. Son hikayedeki twist çabası işe yaramıyor , aksine mantık hatalarına sebep oluyor. Film ortalama. İzleyecek birşey bulamayana önerilebilecek bir film.
Not: Bazı sahneler yüzünden aile/çocuklar ile seyredilmese iyi olur.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 29 Haziran 2021; 21:36:51 >
-
Hunter Hunter - 2020
Amerika Kanada ortak yapımı Korku/Gerilim. Konusu ; insanlardan uzakta, vahşi doğada kürk avcılığıyla yaşayan ailenin başından geçenler. Daha önce de onlara musallat olan yalnız kurt geri dönmüştür. Çekim kalitesi iyi, senaryo normal, oyunculuklar iyi. Twist çabası başarısız olsa da merak unsurunu ayakta tutmayı başarıyor. Sonunu beğendim. Ancak üzüntümden tadını çıkartamadım açıkcası.
(Bundan sonrası film hakkında ipucu içerebilir. İzlemeyen okumasa iyi olur)
Bütün dünyada adalet mekanizması öyle yara aldı ki , böyle sonları insanlar “Gerçek adalet yerini buldu” duygusu ile seyrediyor. “İnsan hakları” diyerek bizden katilleri sevmemizi , tecavüzcülere sempati duymamızı , hırsızlara acımamızı bekliyorlar. Verilen cezalar suçların karşısında o kadar yetersiz kalıyor ki , asıl insanların kendi adaletini uygulamadığına şaşmak lazım (ki bu en tehlikeli şeylerden biri olur) Bazı suçlar için ölüm cezası bile yetmez.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 1 Temmuz 2021; 17:8:47 >
-
Sakın Dinleme (Voces-2020)
İspanyol yapımı korku. Bir Netflix filmi. Konusu ; Tamirat/Tadilat işleri yapan ailenin çocuğu , yeni geldikleri evde sesler duyar. Konu klasik , senaryo ortalama , oyunculuklar ortalama. Türünün bütün klişelerini hunharca kullanıyor. Filmin ortalarına kadar idare ediyor ama sonrasında bu durum sıkıcı hale gelmeye başlıyor. Ardı ardına yaptığı Jump scare komboları filmi kurtarmaya yetmiyor. Ben beğenmedim.
-
Fear Street (2021)
Amerikan yapımı Korku. Bir Netflix filmi. Geriye doğru ilerleyen bir yapıya sahip. 1994 , 1978 ve nihayet olayların başlangıcına , 1666 ya dönüyoruz. Konusu ; 1666 da cadının öldürülmesinden sonra lanetlenen kasaba , tam bir “Kaybedenler Kasabası” na döner. İşlenen vahşi katliamlar artık kasabada bir gelenek halini almıştır. Konu fena değil , özellikle seçilen tarihler seksenler ve doksanlar a döndürüyor. Bunu da müziklerinden atmosferine büyük ölçüde başarıyor. Senaryo ortalama. Twist çabası işe yaramasa da (tüyo ; bir filmde ısrarla parmaklar bir kişiyi gösteriyorsa , kesinlikle suçlu o değildir) idare eder. İlk film giriş olarak fena değil , ikincisi daha iyi , üçüncüsü zaruri. Son filmde karakterler aynı olmasa daha iyi olurdu. Fena değil. Netflix filmi ayarında. Dizisi gelirse şaşırmam.
-
En Korkunç Masal (Nightbooks-2021)
Amerika/Kanada ortak yapımı Korku. Bir Netflix filmi. Konusu ; Korku hikayeleri yazmaktan hoşlanan çocuk , yaşadığı olaydan sonra bu işe tövbe edip hikayelerini yok etmeye karar verir. Tam yakmaya gidecekken hop…cadıya yakalanır. Oyunculuklar ortalama , konu bir şeyler vaadediyor, az bir şeyler , ancak o vaadini bile yerine getiremiyor. Kısa hikayeleri çekmeye zahmet bile etmemişler. Çekmeye değer kısa hikaye yaratamamışlar. Benim açımdan zaman kaybı oldu. Beğenmedim.
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X