Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Bölümü[Bilgi ] (21. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: PETERSBURG

quote: Orijinalden alıntı: emrenaz Hocam evlimisiniz kac yasinda evlendiniz cocugunuz var mi varsa ev hayatiniz nasil gidiyor ? diye sormusmuydum hatirlamiyorum ?

bana mı sordunuz bilmiyorum ama evli değilim:) hatun var ve evlenmenin planlarını yapıyoruz.denizcilerin ev hayatı ile alakalı aşk hayatı ile alakalı müsait olduğum da kendi düşüncelerimi yazarım:)

quote:

Orijinalden alıntı: emrenaz

quote: Orijinalden alıntı: PETERSBURG quote: Orijinalden alıntı: emrenaz Hocam evlimisiniz kac yasinda evlendiniz cocugunuz var mi varsa ev hayatiniz nasil gidiyor ? diye sormusmuydum hatirlamiyorum ? bana mı sordunuz bilmiyorum ama evli değilim:) hatun var ve evlenmenin planlarını yapıyoruz.denizcilerin ev hayatı ile alakalı aşk hayatı ile alakalı müsait olduğum da kendi düşüncelerimi yazarım:)

hocam bu arada aklima gelmisken sorayim gemi adami cuzdaninizla yurtdisi seyahatine gidebiliyormusunuz ? normal cuzdandan farki varmi? mesela atiyorum ingiltere vizesi yapistarabiliyormusunuz?
tesekkurler :)

quote:

Orijinalden alıntı: hector_547

Bu arada Solti hocam konuyu takip ediyorsa ondan da ''armatörlük'' hakkındaki yorumlarını bekliyoruz.

quote:

Orijinalden alıntı: tropique

Gemi adamı cüzdanı veya liman cüzdanı gemi personelinin ehliyetidir. Şekli, görüntüsü pasaport gibi olup içinde kişisel bilgiler, sahip olunan STCW sertifikaları ve yeterliliğiniz yani ehliyet tipiniz (personel/stajyer/zabitlik türü ve dereceniz) işlenmiştir.

Türk bayraklı gemilerde pasaport gibi iş görür ancak pasaport olmadan yabancı bir limana inemezsiniz.

Denizci olmanın başka meslekler göre bildiğim resmiyette pek avantajı yok. Şahitlik konusu ise bana şehir efsanesi gibi geliyor. Askerlik ise (bedelli yapmayacaklar için) % 80-90 bahriyeli yapılıyor, hatta gemi inşa mühendisleri diğer denizcilik branşlarına göre daha yüksek ihtimalle bahriyeli oluyor.

Gezip görme konusunda da artıları herkesin göremeyeceği yerleri bedavadan görürsünüz, eksileri ise öyle çok bilinen meşhur yerlere kolay para harcanıp da gidilen yerleri göremezsiniz ve sadece kıyı kentlerini kasabalarını görürsünüz haliyle. Duruma göre çok kısa süreli bir gezi olur sizin için limanda fazla kalamayacağınızdan dolayı. Yeri gelir altını üstüne getirirsiniz. Kaptanın 2 gün kalırız, bir yere çıkılmaz burada dediği yerde ambarların sörveyden geçememesinden ötürü 15 gün kaldığımız Avustralya'da (başka etkenler de oldu tabi) o kadar çok çıktım ki dışarı, gemide bana muhtar senin ikameti buraya aldı galiba diyorlardı

Şimdi çok param olsa gidip Filipinler'in Isabel diye bir kasabasını göremem belki hatta aklıma bile gelmezdi, ama denizci olunca görülüyor. Ben de henüz göremedim ama bir Panama kanalını kaç kişi kaç turist görebilir, oradan geçebilir şu hayatta.

quote:

Orijinalden alıntı: _war_


Acaba gemi inşaa mühendislerinin denize çıkmada önünü keserlermi ben onu merak ediyorum

quote:

Orijinalden alıntı: PETERSBURG

itü denizcilik fakültesi güverte eski mezun abilerimizden biri olan mustafa dülgar abimizin 'gemiye gitmek' adlı güzel yazısı.okuyalım arkadaşlar.kafamızda ki sorulardan bir tanesine ya da birkaç tanesine iyi veya kötü bir cevap olur belki.bu bölümleri yazmayacaksanız bile okuyalım:) denizci olmayacaksanız bile okuyalım:) uzatmayalım hadi gelin okuyalım.


Gemiye gitmek

Gemiye gitmek üzere bir firmayla anlaştığınızda, firmanın kapısından çıkmadan bir sızı düşer yüreğinize. Yine ayrılık zamanı gelmiştir sevdiklerinizden. Hazırlıklar yapılır, veda telefonları edilir uzaktaki akraba ve arkadaşlara. Son gece tarifi imkansız sıkıntılar içinde geçer. En zoru da yaşlı gözlerle “gene mi gidiyorsun baba” diyeceğini bildiği niz çocuklarınızı nasıl tesell i edeceğinizi bilememenizdir. Herşeye rağmen gitmek zorundasınızdır, kader deyip dişinizi sıkar, ağlamamak için dudaklarınızı ısırırsınız. “Dua edin sürekli benim için” ve “Allah’ a emanet olun” son sözleriniz olur evden ayrılırken.

Havaalanı yolu tarifsiz sıkıntılarla geçer. Uçağa bindiğinizde, biraz daha rahatlamış ve kabullenmişsinizdir ayrılığı. Uçakda geçen zamanda gemiyi düşünmeye, inşallah iyi bir gemidir, inşallah personel iyidir demeye başlarsınız. Acente karşılar havaalanında ve yeni evinize, yeni işyerinize, geminize götürür sizi. Gemiye geldiğinizde iyi gemi, kötü gemi olması çok önemli değildir artık. Devir teslim tamamlanır ve eski kaptan gemiden ayrılırken, onun yerinde olmak istersiniz. Gemiden her ayrılan aynı duyguyu yaşatacaktır kontrat boyunca.

Gemi limandan ayrıldığında, içinizdeki sıkıntı biraz olsun azalmaya başlar. Gemiyi tanımaya, personeli değerlendirmeye çalışırsınız. Artık ayrı bir dünyadasınızdır ve kimse bilmez sizin gemide yaşadıklarınızı. Karadakiler, rahat yataklarında yatarken, siz sallantıdan yatakda duramazsınız kimi zaman. Onlar deniz kenarına gidip manzara seyrederken, siz köprüüstünde gemiyi havaya kaldırıp tekrar denize vuran dalgalara bakar, geminin baş tarafının suya gömülüşünü izler ve dinsin bu fırtına diye dua edersiniz kimi zaman. Onlar, bayramda çocukları ile bayramlaşırken, siz personelinize geçen yıl bir başka gemide söylediğiniz klasikleşen “inşallah bir sonraki bayramda çocuklarımızın yanında oluruz” sözlerini söylersiniz.

Aslında bütün gemiler birbirinin aynıdır, bütün seferler birbirine benzer az çok. Kimisinde biraz daha çok hava yersiniz, kimisinde biraz daha sakin gidersiniz. Ama hepsinde güneşin doğuşunu ve batışını seyrederken Allah’ın büyüklüğünü temaşa edersiniz. Gittiğiniz limanlar bazan Avrupa olur, bazan Amerika. Bazan Tayland’dan yükler, Nijerya’da boşaltırsınız, bazen Panama Kanalı’ndan, bazen Suveyş’den geçersiniz. Bir süre sonra çok farketmez limanlar, gittiğiniz ülkeler, gördüğünüz değişik kültürler.

Günler günleri, haftalar haftaları kovalar ve en güzel mesajınızı çekersiniz şirketinize: “Kontratım tamamlanacağından müsait ilk limandan ayrılmak istiyorum.” Ve en güzel mesajı aldığınızda “yerinize ... Kaptan atanmıştır, ... Limanında gemiye katılacaktır” diye şirketten, mutluluk sarar heryanınızı. Alnınızın akıyla, gönlünüzün huzuruyla teslim edersiniz gemiyi yeni kaptanına. “Keşke ayrılmasaydınız” diyen bir gemicinin elinizi sıkışı, “Allah tekrar birlikde çalışmayı nasip etsin” diyen Baş Mühendisin boynunuza sarılışı garip bir hüzün katar mutluluğunuza. Tüm personelle vedalaşıp “Allah selamet versin, yolunuzu açık etsin” sözleriyle ayrılırken gemiden, hüzünlü gözler bakar ardınızdan.

Eve ve vatana dönüş yolculuğunda içiniz içinize sığmaz. Uçakda gözünüze uyku girmez ve “Niye daha hızlı gitmez bu meret?” demekten alamazsınız kendinizi. Gemide yaşadığınız herşey, hatta yediğiniz havalar bile tatlı birer hatıra olarak kalır zihninizde. Eve gelip eşinize, çocuklarınıza sarıldığınızda şükredersiniz Rabb’inize . Ailenizin, arkadaşlarınızın ve vatanınızın kıymetini anlarsınız. Uzak denizlerde ve limanlarda, fırtınalar içinde, sıkıntılar içinde çalışan denizci kardeşlerinizi dualarınızdan hiç eksik etmezsiniz.....

*Mustafa Dülgar - Uzakyol Kaptanı

quote:

Orijinalden alıntı: guclu_turk

selamün aleyküm...bende bu bölümü düşünüyorum. siteye yeni katıldım...tüm yazıları okudum öyle geldim petersburg abi rahat ol:)) ama bir arkadaş stajer maaşı hakkında bir soru sormuş ancak cevap verilmemiş. bende aynı soruyu sormak istiyorum... 6 aylık deniz stajında herhangi bir ücret alınıyormu acaba?? şimdiden teşekkürler..

quote:

Orijinalden alıntı: PETERSBURG

@ trigonex

eyvallah...:) güzel yazıdır ben de severek okudum.

bir süredir yoktum ceza aldık adaleti bozuk adminden:) itle köpekle dalaştık cezayı biz aldık.çenemizi tutamıyoruz bazen.hep söyler peder it ürür kervan yürür aldırma geç diye ama gençliğin vermiş olduğun heyecan olsa gerek.

ya sabır çekip bir de yanaşan ite köpeğe hoş çekip geçmek en güzeli ama olmuyor bazen...


neyse

selamlar