Şimdi Ara

Gen (2006) (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
44
Cevap
0
Favori
1.668
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Klişe olmasına karşın Türk sinemasında türünün ilk örneğidir.
  • Bende diyorum Gen 2 falan mı çıkıyor piyasaya diye. Meğer arkadaş Topiği hortlatmış.
  • Bu filmi geçen günlerde seyrettim ve çok beğendim

    Togan gökbakar hakikaten iyi iş çıkarmış

    Bu adam nasıl Recep İvedik serisini çekti anlamadım.Keşke kabul edip kariyerine zarar vermeseymiş.Açıkcası daha önce abisinin gölgesinde bi adam olduğunu düşünüyordum ama bu filmi izledikten sonra fikrim değişti.

    Şahan gitsin kendisine başka bi yönetmen bulsun çocuğu rahat bıraksın

    Filmde bazı mantık hataları vardı

    mesala şahanın oynadığı rolün yüzü gözükmesede saçları beyazlalamamıştı,ayrıca hareketlerine bakarsak baya genç bi adamdı


    kız baş hekimden intikam almak için hastanaye gelmişti ama başhekimin nerden baksanız 95 yaşında falan olaması gerekirdi ki zamanında o hastanede başhekimlik yapabilcek yaşta olsun


    Neyse herşeye rağmen bence güzel bi filmdi.

    Hasan Karacadağ'ın egoları o kadar yüksekki adam Türk korku sinemasına balta vurduNe alaka diyebilirsiniz; Malesef Türk Korku filmi denilince akla Hasan Karacadağ geliyor,tabi bunda medyanında etkisi var.

    Bu adamın çektiği filmler dışında tüm Türk korku filmlerini beğeniyorum




  • ZRT. Filmi yıllar sonra izlemeye karar verdim. Yokluk, kıtlık böyle bir şey işte.

    Enteresan bir filmdi. Yani başta sıkıcıydı, aslında genel olarak sıkıcıydı ama yine de katil kim, ne olacak acaba, amaç nedir soruları bizi sonuna kadar diri tuttuğu için filmi izleyebildik ve sonunda tıpkı Testere serisindeki gibi olayların mantıklı açıklamaları hızla sıralananınca vay anasını dedik. Testere'ye benzer olan tek yanı burası bu arada, yani yıllar evvel birileri "Testere gibi" demiş de alakası yok yani. Tabii filmin tüm ritmi o son 10 dk içinde 5-10 kat birden artınca beynimiz yanmadı da değil. Ama tabii her şeyi ya da çoğu şeyi bir nefeste açıklayıp hızlı hızlı geçiştirince izleyicinin bir dk lan nasıl oluyor, ne oldu şimdi demesi normal. Üstünden bir kez daha geçmek gerekebiliyor ki ben sadece anlamlandıramadığım sahneler için bunu yaptım. Ama yine de kafa da halen şüpheler, sanki tüm ayrıntıları anlayamamışız gibi bir his dolanıyor. Hatta filmi 2 gün önce izlemiş olduğum için soracağım soruyu bile unuttum. Neyse spoiler içinde yazarım.

    Bu arada filmin yönetmeninin Togan Gökbakar olduğunu bilmiyordum, aynı şekilde malum hasta rolünde Şahan Gökbakar'ın oynadığını da sonradan öğrendim. Hatta filmi izlerken yüzünü aradım görmek için göremedik yüzünü veya belli belirsiz gördük belki. Malum, filmde kurguda basmışlar karanlığı, basmışlar karanlığı. Aydınlık sahneler bile karanlıktı. Yani gerçekten atmosfer filan iyi hoş da bu kadar abartmaya gerek var mıydı? 2022'deki Batman filmiyle kapışır, belki ondan bile karanlıktı. Ama Türk filmlerine göre Gökbakarlar'ın yaptığı işlere göre onlardan beklenmeyecek şekilde ciddi bir iş olmuş, farklı olmuş. Saçmalıklar var mı, var tabii ama bir Recep İvedik cıvıklığına bak bir de buna şimdi. Arada uçurum var.

    Yine de bahsediliği gibi filmin korku filmi olmakla alakası bile yok. Korkutmayı bırak onu zaten hiç yapamıyor da tür olarak da korku filmi değil. En fazla gerilim ama onu da veremiyor film, pek gerildiğimi hatırlamıyorum. Film daha çok polisiye, suç türünde dedektiflik temalı hafif gerilimli bir film.

    Oyunculara gelirsek de Yurdaer Okur, Haldun Boysan, Doğa Rutkay gibi eski-aktif, bir süredir göz önünde olmayan oyuncuları görmek güzeldi. Zaten Haldun Boysan'ı 2020'de kaybetmişiz artık görmek mümkün değil, üzücü.

    Filmle ilgili anladığım ve şüphe duyduğum şeyleri de yazayım bakalım doğru mu anlamışım.


    Dr. Deniz yani Doğa Rutkay annesini hastanede bu hale getiren o tecavüzcüden intikam almak için 29 yıl beklemiş ve bu arada ilgili okulunu okuyup bitirmiş sırf bu hastaneye girip intikamını almak ya da içinde 29 yıldır bitmek tükenmek bilmeyen intikam hissini gidermek için.

    O malum hastaneye atandığında şans eseri tam da o gün orada bir intihar/cinayet vakası gerçekleşiyor. Ama bunun bizim intikamcı katil olacak olan ama aslında henüz katil olmayan Deniz ile ilgisi yok.

    Doktor, hasta bakıcı vs diye bildiğimiz şahıslar aslında gerçekte deliymiş. Tam da Dr Deniz'in oraya gideceği günün evvelinde deliler doktorlara pusu kurup yerlerine geçmiş. Tam da onlara kötü muamele yapan doktorların alt edilip yer değiştirildiği günü buluyor bizim Deniz Hanımın gelişi. Bu arada intihar etmiş gibi görünen ölü aslında gerçekten bir deliymiş ve onu öldürenler de gerçek doktorlar. Bu hastalar üzerinde deney yapıyorlarmış, elektrik şoku vererek. Kötü muamele dayak zaten gırla. Deliler en sonunda dayanamayıp bunları yakalayınca aynı elektrik tedavisini ya da başka bir deyişle işkencesini onlar doktorlara karşı uyguluyorlar. Dışardan bakıldığında gerçek doktorlar gerçekten de deli gibi olmuşlar ama gerçek deliler bazen tuhaf tuhaf, doktorlardan beklenmeyen hareketlerde cümlelerde bulunabiliyorlar. Mesela birkaçı tecavüzü, tv ekranında izliyor gece nöbetinde. Bu da zaten doktor veya hasta bakıcı olmadıklarına işaret.

    Şimdi bizim kız gece birilerini öldürüyor ama kurban hep o hastanede 29 yıl ve üzerinde yatmış veya görev yapan kişiler. Annesinin tecavüzüyle muhtemelen annesinin psikolojisinin bozulmasıyla ve kendisinin doğmasıyla ilgisi var. Kendi varlığına sebep olan kişiyi yani tecavüzcü olan biyolojik babasını arıyor öldürmek için. Hasta ya da doktor fark etmez onun için eğer sadece 29 yıl mevzusu var ise. Ama bu da saçma değil mi? Ne yani hasta masum olsa bile sırf 29 yıl orada kaldı diye neden öldürülüyor ya da doktor. Ve kimin yaptığını da bilmiyor demek ki, yıla bakıp öldürüyorsa bu durumda masum insanlar da ölebilir saçma. Öldürdüklerinin cinsel organlarını kesip alması da saçma ama film bir şekilde onu mantığa yedirmeye çalışmış.

    Filmin sonunda düğümler çözülürken bir sahnede Doğa Rutkay'ı görüyoruz. Yerlere düşen belgelere bakıp okuyor. Orada gerçek doktorların dosyaları var. Oradan anlamaya başlıyor ki deli diye koyulan çoğu tip aslında doktormuş. Ancak Doğa Rutkay burada gerçekten intikam için doğru kişileri mi öldürdü yoksa aslında başından beri masum kişileri mi öldürdü orası biraz muamma. Belli ki oradaki bazı hastaları hedef almış. Ama hastalardan bazıları aslında gerçek doktor, hasta değil. Tabii sonradan psikolojileri bozulmuş olabilir. Annesine tecavüz eden kişilerden intikam almak istiyor ama işte kimin tecavüzcü olduğu ya da onun annesine tecavüz ettiği tam belli değil demek ki. O yüzden önüne geleni öldürmesi tuhaf. Sanırım başhekimde de sorun var olacak ki başhekime saldırmaya çalışıyor. Ama işte başaramıyor polis tarafından yakalanıyor, işi bozuluyor. Polis onu görüp şok ölürken bu neşteri takıp kaçıyor ama bu doktor kılığına girmiş deliler tarafından yakalanıyorlar. Halen kafamı kurcalayan şey Doğa Rutkay'ın doğru kişileri öldürüp öldürmediği, kimin doktor kimin deli olduğunu bilip bilmediği, cinayet işlerken. Doktor diye hedef aldığı kişinin gerçek bir doktor olmadığını biliyor muydu bilmiyor muydu? O deli tecavüzcü müydü ki hedef aldıysa? Sonradan şok oluyor gerçekler açığa çıkarken ama aradaki Flashback'lerden Doğa Rutkay'ın gerçek doktorların dosyalarını gördüğünü görüyoruz. Ama işte olayı sonradan anlayıp şok olması ile daha önceden bu dosyaları görmüş olması birbiriyle çelişiyor. Ya da belki de o an o dosyaları görünce anlam veremedi ama filmin sonunda gördüğü şeyler anlam kazandı belki de kim bilir.

    Filmin sonunda istediği şeyi başaramıyor, başaramadığı gibi bir tecavüzcü hastanın tecavüzüne uğruyor. Potansiyel olarak öldürmek için hedef alacağı 2 kişiden biri, yani diğeri. Sanırım bu hastayı da Şahan canlandırmış. Cüssesinden dolayı ve IMDb'de tecrit edilmii hasta diye kadroda yer almasından dolayı. Yüzü sürekli maskeli olduğundan emin olamıyoruz tahmin tabii. Yalnız aradan 29 yıl geçmesine rağmen bu tecrit edilmiş hasta görece fazlasıyla genç, fazlasıyla aktif ve güçlü. Bu da ayrı bir saçmalık olmuş.


    Buraya kadar spoiler içindekileri okuyan çıkarsa anladıklarım doğru mu yanlış mı yazsın.

    Recep İvedik Serisi çeken adamlardan ve Türk sinemasından beklenmeyecek kadar orijinal yapımlar olsa da genel itibariyle sıkıcı bir film. Ayrı filmin ismiyle filmin alakası bile yok. Ben gen deyince biraz bilimkurgu filan bekledim. Hani mikroptur, virüstür vs bununla ilgili şeyler ama böyle bir şey de yoktu. Neyse 5/10 Farklılığının hatrına.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.