Gençler neden umutsuz? Neden kaygılı? Neden depresifler ? (3. sayfa)

Para != Akademik kariyer.

Çok içten yazmışınız.

Böyle bir şey olmayacağını kanıtlarım sana olsa bile çok ama çok nadir vaka.

Al sana kanıtını atayım:

https://yokatlas.yok.gov.tr/lisans-univ.php?u=1022

Boğaziçi bilgisayar mühendisliğine bakalım. :)

Üst resimde kötü bir liseden gelen öğrenci yok...

Doğduğunuz ailenin bilinci ve zenginliği bu okullara girip girmemenizi ciddi ölçüde etkiliyor. Bu öğrencilerin yanına gelen 1-2 kişi alt sınıf (fakir aile) olabilir. Ama dediğim gibi bu göz ardı edilebilecek kadar küçük bir oran ve her yıl böyle olmuyor. Genelde hep zengin veya ortalama aileler.  

Edit: Anadolu ve İmam hatipten gelen 2-3 kişide okul birincisi kontenjanından giriyor.

Hayallere fazla inanmayın.

Çocuğun ortaokul başarı puanı 415 (O çocuk bu çocuk mu onu da bilmiyoruz. Ama senin tarafından bakalım olaya 415 alalım.  ) hocam, evini gezdiğinde zaten maddi olarak sıkıntı çekmediğini görüyorsun. Şu imkanlar herkeste yok işte, odamızı DH'ye açıyoruz konusu vardı orada bazı evler var. Allah düşman başına vermesin diyorum.

Bu arada evini merak ederseniz:

Fakir biri olarak gelen var mı? Evet, ama bu çok nadir bir vaka oluyor. Çobanlıktan YKS birincisi olmak gibi hayaller uçuk biraz. Ayrıca 52k sıralamanın kötü olduğunu düşünmüyorum neredeyse %5'lik dilimde.

Baktım nadir örneklerden biri. Yapılamaz gibi bir söylemde bulunmadım belki size öyle geldi. Ama onun gideceği okulun çoğunluğu üst veya orta sınıftan geldiği gerçeği değişmeyecek. Ayrıca yazılımda ! = işareti, eşit değildir anlamına geliyor. Belki o yüzden beni yanlış anladınız. Akademi ! = Para yani sadece dümdüz okumak para etmez. Birçok etmen var işin içinde.

Ayrıca komik geldi sınıfta çoğu kişi mezuna kalmış kesimden oluşuyor. Çok ilginç.  

Gerçekten bu soruyu sormak için kör olmak gerek.

Yazın çalışmak için bir mediamarkta falan başvurayım dedim, en azından okulla ilgili eksikler tamamlanır biraz da aileme yardım olur diye. MM ya da teknosa gibi yerlerde çalışmak isteme sebebim de tamamen bu konulara ilgim olması ve almak isteyen insanları iyi yönlendirebileceğime inanmam. ODTÜ'de mühendislik öğrencisiyim, şeklim şemalim yerinde, ailemin durumu da iyi ama bu ülkede kendi geleceğimizi erkenden kurmamız gerekiyor, bu yüzden iş bakıyordum.

Ailem sıfırdan başlamış ancak 15 yıl önce 500 binlere alınan ev şu an trilyon olmuş. 2019'da Civic aldık (ki çocukken en sevdiğim araçtı, halen de öyle.) 110 bine alınan arabanın 2.eli 300 bine (2 yıl önce 28.000 dolardı bu aracın en dolusu) dayanmış. Onlar belki güzel bir hayatı, ortalama üstü bir hayatı 20 yıl beraberce çalışarak elde edebildiler. Benim ise belki 60 70 yıl çalışmam gerekiyor aynı düzeni kurabilmek için. Yemeden içmeden 10-15 yıl çalışmam gerekiyor, ortalama maaş verilen bir yerde ki kendime bir araç alayım doğru düzgün. Yurt dışında ehliyetini alır almaz altına araba geliyor çocukların, bilgisayar almaya çıksak AutoCAD çalıştıracak, sınavlara doğru düzgün girebileceğim işlerimi halledebileceğim bir bilgisayar 6-7 bin liradan başlıyor. Yurt dışında o paralara komple sistem kuruyor adamlar en iyisinden.

Instagramda gezinirken audinin reklamını gördüm düşük faizli kredi ile araç satıyorlar. Verdikleri krediyle dolu civic alınır sıfır o kadar yüksek bir kredi. Yorumlara bakıyorum çoğu "biz türkiyede yaşıyoruz farkında mısınız" fikri etrafında geziniyor. Bir yorum var ki o da aracın hangi renklerde olacağı ve ne zaman geleceğini soruyor. Merak edip bakıyorum kim acaba diye, gördüğüm beni hiç şaşırtmıyor. İsim vermiyorum, ne olduğunu çoğu kişi tahmin etmiştir zaten. 700 bin liralık araç bu, 21 yaşında bir genç olarak 50 yaşıma kadar hiçbir şey almadan yemeden içmeden çalışıp toplayamayacağım bir para bu. Ancak 30 yaşında bu parayı "kazanan" bir arkadaş gelip benim 30 yıllık emeğime resmen çerez gözüyle bakıyor. Biz umutsuz olmayalım da kim olsun ?

Mediamarkt konusunu da atlamışım, şunu belirtmek istiyorum. Aranan elemanların hepsi deneyimli eleman, istisnasız. Yük kaldırıp indirmek için bile deneyimli eleman istiyorlar. Bu deneyimli eleman dedikleri, güya satış sorumlusu arkadaşlar (teknnoloji marketler için konuşuyorum) hangisine denk geldiysem bana yanlış bilgi verdi. "Akılı telefon alışverişinde 30 gün koşulsuz iaden var kardeşim, ne olursa olsun iade alırız." diyerek ürünü satan "satış" temsilcisi, arayıp ürünü iade etmek istediğimde "o internet mağazasında geçerli yalnız" diyenle aynı kişi. Tam bir "satış" temsilcisi gerçekten ama mesleği yanlış anlamış galiba.

Deneyimli eleman bu mudur sayın işverenler ? Bu mudur hizmet anlayışı ? Ayfon al kardeşim bak ben ayfon 7 kullanıyorum halen taş gibi demek midir satış temsilcisi olmak bir teknoloji marketinde ? Daha sattığı ürünün özelliğini bilmemek, iade koşulundan bihaber olmak mıdır satış temsilciliği ? Ben deneyimsizim, şu sözde deneyimlilerden bin kat daha iyi yönlendiririm insanları. Tutturmuşlar bir deneyimli, herkes deneyimli arıyorsa ben nerde çalışayım, nerde deneyim kazanayım illa tanıdık mı lazım bir yere girmem için ?? Neden yeteneğim ve ilgim yeterli değil ?

Başka bir örnek vereyim. Apple servisleri çok övülürdü, en güzel yorumları alan servise gönderdim sorunlu cihazımı, kasayla ekran birbirinden ayrılıyordu. Teknik servis elemanın bana verdiği cevap "Genleşme vardır kardeşim.". Öyle mi bre akılsız ?!, bana okulda fiziğin altından girip üstünden çıkarılsın, sen bana de ki "genleşme". Hadi ya. Bu mudur deneyimli teknik servis ? Bu mudur "genius" sayın Apple ? Üstüne cihazda tornavida ile picassoculuk oynayıp telefonu çizmesini saymıyorum. Apple yurtdışı destek ile konuştuğumda bu durumu. "burda olsanız cihaz değişmişti" dediler bana.

Aptal yerine konan gençler, çömez yerine konan gençler, saygısız yerine konan gençler, okulları siyasi amaçlar uğruna hedef gösterilen de gençler. Üstüne en çok şey beklenen kesim de gençler. Sabahlara kadar ders çalışıyoruz, ortalama bir avrupa üniversitesinden kat kat zor şeyleri, çok daha kısıtlı imkanlarla öğrenmeye çalışıyorum kendi adıma. Üstüne açık öğretimde de okuyorum. Ne için yapıyorum ? Yıllarca çalışıp sırtıma alacak bir hırka, başımı sokacak iyi kötü dört duvar için mi ?

Ülkedeki ekonomi, hukuk ve eğitim sorunları düzeltilmeden bu psikolojiler düzelmez kanımca.

Paranın öneminin iyice artması/artırılması sonucu alternatif yollar iyice azaldı ve paraya ulaşma hedefi tek hedef olarak kaldı. Bu yollar da çok engebeli olunca, özellikle hayata yeni başlayan biri çok ümitsizliğe kapılabiliyor maalesef. Dünyadaki ve ülkemizdeki adaletsizlikler bir yana, küçükten itibaren aile, toplum ve okul eğitimi genelde yanlış maalesef. Tek hedef okul bitirmek ve hayattan uzak bir yaşam. Yorucu bir 20 yılın sonunda sudan çıkmış balığa dönüyor insanlar gerçekle karşı karşıya kalınca.