Şimdi Ara

GENÇLİK HASTALIĞI

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
5 Misafir (2 Mobil) - 3 Masaüstü2 Mobil
5 sn
4
Cevap
0
Favori
1.037
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar merhaba, çoğu insanın yalnızca aşıyı yaptırıp konu hakkında bilgisi olmadığı bu ölümcül hastalık hakkında bi kaç şey paylaşmak için yazıyorum bu yazıyı çünkü kendime söz vermiştim, yardım aldığım bi çok insan vardı fakat onlara ulaşana kadar çok zorluk çektim, eğer köpeğim bu hastalığı atlatabilirse yardımcı olabiliceğim kadar insana yardımcı olacağımı söylemiştim. Umarım başarabilirim bunu.
    Öncelikle sizlere gençlik hastalığını tanıtmak istiyorum. Kurtulma oranı %5-10 olan bi hastalık bu. Aşılı aşısız bir çok köpeğin yakalanabilme olasılığı olan, havadan dahi bulaşabilen çok kötü bir hastalık. Önceleri yemeden içmeden kesilme veya kanlı ishal şeklinde başlayan bu hastalık daha sonradan çeşitli organlarda boy gösterip canımız olan dostlarımıza çok ciddi zararlar veriyor. Ölümcül bir hastalık olduğunu söylememe gerek bile yok zaten. Bir çok sitede bu hastalıkla ilgili bilgi bulabilirsiniz aslında bu yüzden uzatmak istemiyorum, benim asıl paylaşmak istediğim şu: Biz bu hastalığı nasıl yendik? Nasıl üstesinden geldik? Hikayemi sizlere anlatmak için burdayım.
    Evimizin altında depo gibi geniş bir yer var ve hava soğuk olduğu için henüz 3 aylık köpeğimiz Köpük burada kalıyordu. Köpük yerinde duramayan bi köpek, asla oturmaz yatmaz siz yanındaysanız oynayabilmek için her türlü yolu dener. Bir sabah yine onunla oynadık, gayet iyiydi her şey. Yemek kabının ilk kez dibinin sıyrılmamış olması ve getirdiklerime fazla ilgi göstermemesi dışında, tabi ki bu gözüme bile çarpmadı o an, gayet güzel bir şekilde oynadık yalnızca biz. Aradan 3-4 saat kadar zaman geçti, babamla birlikte yanına girdik ve Köpük'ün fazla neşeli olmadığını yavaş hareket etmeye başladığını farkettik. "Herhalde üşüttü ya da yediği bi şey dokundu" diye düşündük. Malum Köpük çok obur, her şeyi yer. Biz sabaha bir şeyi kalmaz diye düşünürken Köpük iyice bitkin düşmüştü ve hiç bir şey yememişti o gün. Eve aldım, neşelensin oynayalım diye. Kısa bir süre oynadı ve daha sonrasında çıkardı, yalnızca beyaz bi köpük ve su. Sonrasında Köpük yine neşeli davrandı, iyi oldu sandık. O gün yine bir şey yemedi. 3.gün her şey daha da kötüye gitmişti. Köpük hiç bir şey yemiyor yerinden kalkmak istemiyordu. Veterinerin yoluna düştük, Köpük kucağımda çıt sesi çıkmıyor. Gittiğimizde muayene etti ve gençlik hastalığına yakalandığını, bu hastalığın kurtulma olasılığının çok düşük olduğunu vs umutsuz bir şekilde anlattı bize. Tabi benim gözlerim doldu için için ağlamaya başladım orada, ertelenip duran o aşıyı düşündüm, suçluluk duygusunu iliklerime kadar hissettim veteriner dedi ki "İsterseniz tedaviye başlayalım, ama bunun sonuç vermesi.. zor" babam ne gerekiyorsa yapın dedi ve sadece 4 adet iğne yaptı ve bir kutu bağışıklık güçlendirici vitamin ve antibiyotik verdi bize. Eve geldiğimde çok ama çok üzgündüm. Bir sürü veterinere yazdım 8-9 kişiyle konuştum forumları gezdim ve hepsinden aynı sonucu aldım "klinik tedavi gerek, bu şekilde iyileşmesi imkansız tedavi gördüğünde iyileşmesi de çok düşük bir ihtimal" herkes bana bunu söyledi, herkes. Sabah kalktığımda babama bunları anlattım ve oraya terk ediyolar hayvanı biz onu bıraktıktan sonra o nasıl iyi olsun dedi bana. haklıydı da bi yandan ama benim içim kan ağlıyordu, onunki gibi. o yalnızca belli etmiyordu. o gün babam çıkıp 60ml'lik kocaman bi şırıngayla ve etle geri döndü. Her şeyi yiyen Köpük ağzına tek lokma atmıyordu ama babam vazgeçmemeye kararlıydı. Et(başta kırmızı etle yapmıştık sonrasında pürelerde daha yumuşak olduğu için tavuk eti) havuç, patates, soğan hepsini bi tencereye doğradık, suyunu şırıngaya çektik, inanır mısınız ellerimiz yara olana kadar içimiz acısa da birimiz tuttuk birimiz zorla ağzına tıktık ve sürekli içirmeye çalıştık bunu. bi yandan da o ilaçları veriyorduk ağlasa da sızlansa da. suya yatmaya çalışıyordu, veterineri arayıp sorduk ki hayvan ateşten yanıyormuş gittiğimizde de. çok sakıncalıymış. sıcak bir yere alıp bir de fan yaktık üstüne. kendi evimizden daha sıcak bi yer oluşturduk ona. sonra et ve patatesi püre haline getirdik, önceleri üstümüz başımız battı Köpük içtiğini çıkardı. sonraları üstümüz batmadan zorla ağzına tıktık ama çıkardı, sonra zorla tıktık çıkarmadı ve bi sabah yaklaşık 3 gün sonra köpük nihayet kendi kendine su içti. o akşam yanına gittiğimde eskisi gibi kalktı öptü beni, şırıngayı gösterdi istedi, uzattığımda biraz yalandı ama kafasını çevirdi. ertesi sabah zorla içirirken yere dökülenleri kendi kendine yalanarak yedi, akşamına o püreleri kendi kendine yemeye başladı. ve sonra köpük eskisi gibi yürüdü koştu oynadı zıpladı. veteriner kontrolü geldi çattı ve biz korkuyla girdik o kapıdan. "iyileşti sanarsınız aynen devam eder" diyenleri düşünerek. Köpük iyileşti arkadaşlar, hiç umudum yoktu nasıl oldu bu dedi veterinerimiz de ama köpük turp gibi oldu. 3 hafta oldu tamı tamına ve eskisinden çok daha iyi şu anda.
    Asla vazgeçmeyin arkadaşlar, dostunuzdan canınızdan asla vazgeçmeyin. Elleri yaralar dolsa da ona o şırıngayla 20ml de olsa bi şeyler vermeye çalışmaktan asla vazgeçmedi babam, ağzı ıslansın yine de bi şeyler gitsin dedi, saat başı denedi çıkarsa da istemese de. ve öylece yatıp bana bakmasına dayanamasam da her saat başı Köpük'ün yanına gidip onu sevmekten başını okşamaktan asla vazgeçmedim, o püreleri yapmaktan asla vazgeçmedim, her yanından döndüğümde hüngür hüngür ağlasam da iyileşiceğine inanmaktan asla vazgeçmedim. Zorlayın, ağlasa da sızlasa da alamadığı o yemekleri ona verin, onunla oynayamasanız da sevin yanında olun. Ve bu hastalığı asla hafife almayın, aşısını mutlaka yaptırın. Gençlik hastalığını asla hafife almayın.
    Köpük hastayken ve iyileştikten sonraki fotoğraflarını da paylaşıyorum sizlerle.
    Bu kötü hastalıkla ilgili konuşmak, moral bulmak isterseniz ve desteğe ihtiyacınız olursa destek olurum.
    GENÇLİK HASTALIĞI
    GENÇLİK HASTALIĞI
    GENÇLİK HASTALIĞI
    GENÇLİK HASTALIĞI



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi thehappyone -- 23 Mart 2017; 13:44:51 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Çok güzel başlık, herhalde insan gerçekten yavrusunu kaybetmeden anlamıyor ne kadar ciddi bir hastalık olduğunu.
  • shadlerss kullanıcısına yanıt
    daha önce köpek besledik fakat hep aşıları tam oluyordu bu sefer aksattık hastalığın adını duyuşumuz da bu şekilde oldu, biz çok şükür atlattık umarım başkaları bu hastalıkla tanışmazlar, önlem alırlar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Merhaba, ben de 3 hafta önce sokakta peşime takılan bir köpeği aldım eve getirdim. Yaklaşık 10 aylık bir av köpeği. Eve geldikten bir gün sonra durgunlaştı, ishal oldu. Veterinere götürdüm 5 gün antibiyotik iğne tedavisi yaptık, ishali biraz düzelti gibi oldu. Bir kaç gün sonra daha kötüleşti ve tamamen halsiz bir şekilde yatmaya başladı. Kusma yok, ağzına şırınga ile ayran, tuzlu-şekerli su veriyorum. Onu da az içiyor, iyice zayıfladı. Bugün yaklaşık 2 hafta oluyor. Artık ümidimi kesmeye başladım :( Yemiyor, içmiyor ve öylece yatıyor. Az önce bahçeye çıkmıştı, ayakta zor duruyordu. Yatınca da bacaklarında ve sırtında seyirmeler olmaya başladı bi 2-3 gündür. Artık ne yapacağımı ben de bilmiyorum? Üzgünüm...

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.