Şimdi Ara

Gerçek aşk bulunabilir mi veya mümkün mü? (3. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
59
Cevap
3
Favori
1.485
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • gercek aşklar 70 li 80 li 90 lı yıllarda kaldı .ŞİMDİ İSE PARA AŞKI VAR
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gogeta5858

    Sorun şu ki kimse senin benim gibi duygusal bakmıyor duruma. Herkes boş koşturmaların peşinde aga.
    İnsanlıkmış, ruhmuş, doğrularmış falan çok kişinin umrunda değil.
    Evde oturup hissettiklerin, yazdığın bu yazı, dinlediğin müzikler kadarsın.. yapacak bir şey yok.
    kimseye ben böyle hissediyorum diye anlatamazsın ona enjekte edemezsin o hislerin seviyesini.
    kendi içinde kalır, öyle takılırsın. zaten kafamın sol arka tarafını sürekli ağrıtanda o.
    19 yaşındayım. ergenlik etkilerinin geçmediği ama eskisi kadar çocuksu olmadığı yaşlar.
    bir şeyler anlattığımda kız bana 90 yaşında teyze gibi konuşuyorsun dedi. senin bu yazdıklarınla benzer şeylerdi söylediklerim. hissetmek geri kafalılık,
    popüler kültür doğru olan. her hafta birileriyle sevişmen doğru olan. sen ben aykırıyız, yanlış olan bu. onlar doğru..
    yada adam gibi hissedememenin aşşalığık kompleksi ile yaşamak işlerine gelmiyor.
    bir keresinde de başka bir kız "her şeyi çok derinden yaşıyorsun seni anlayamıyorum" dedi.
    öyle insanlarla içli dışlı olan birisi değilim, lisede aynı sınıfta olduğum insanlar..
    bende vurdum kendimi kaleme kağıda. kaç şiir, kaç paragraf çıktı duruyor kenarda öyle.
    3 yıl oldu. zaman geçtikçe iyimser hislerin öfkeli bir umursamamazlığa dönüştüğünü gördüm.
    bir yerden sonrada böylesi daha iyi demeye başladım. gerek yok. ne aşka, ne yaşamaya, ne duygulara. ne insanlara. otur oturduğun yerde zaten bi b.k olacağı da yok.



    Sen pes etmişsin birader.

    Niye hayatının merkezine bir kız koyuyorsun ? Bak şarkısı bile var "Her aşk gibi bu da bir gün biteeeer!" diye.. Her şey kız değil ki.

    Çok karamsarsın.

    Aşk,meşk falan yalan ya.Geçici hoşlantı var.Sonradan sıradanlaşıyor her insan.İlahlaştırmanın anlamı yok.Herkes et parçası ve evrende bir hiçiz.O yüzden hiçbir insana değer verme.Öyle kalem-kağıt ikilisini alarak melankoliye bağlama.Senden 1 yaş büyüğüm.O 1 yılda bile çok şey öğrenebiliyor insan.




  • Napalım yani N kullanıcısına yanıt
    Doğal davrandığımda birçok insan dışarıdan bakıp hayattan bezmiş gibisin diyor. Burada da sen aynı şeyi dedin ben de farkındayım zaten.

    Aşk, meşk falan yalan diyorsun ya. En çokta onun farkında olmak koyuyor zaten. Hayatımın merkezinde değil ama basit insanlarız işte hocam. Ne yapabiliriz ki? Çok sevdiğin ve çok sevildiğin bir insana sarılmak huzur vermez mi insana? Bazı şeyleri "ya hep ya hiç" olarak görüyorum. Eğer böyle olmayacaksa tek başıma gecenin 3 ünde balkonda o sessizlikte oturmaktır benim için huzur.

    Mesela astronot olmak değil, uzaya çıkıp istediğim yere istediğim gibi istediğim kadar kafama göre gezmek istiyorum. Öyle olmayacaksa, bir şey beni sihirli bir şekilde astronot yapacak olsa bile tercih etmem.

    Kalem kağıda gelirsek. Yazdıklarımın çok fazlasının aşkla meşkle alakası yok. Bir şeyler yazıyorum işte. Sürekli ilgilendiğim bir hobim yok. Onlara da taş koyuldu. Öyle ya, o lise bitecek.. Şimdi elimde ne okul, ne yaptığım başka bir şey var. Hala tutkunu olduğum bazı şeyleri yapmaya uğraşmaya hevesim kalmadı. Zati vakitte geç. Küçük yaştan olması gereken şeyler. O zaman daha kararlıymışım da işte pısırıktık. "Hayır! Ben böyle yapıcam" diyemiyordum, "Ama ben bunu istiyorum" diyordum. "Hayır! Sen öyle yapacaksın" diyorlardı. Öyle konuşuyorlardı ki tedirgin de oluyorum. Geleceğimden korkmaya başlıyordum. Elimde bir tek kalem kağıt kaldı adam gibi bir şeyler yapabildiğim.

    Gece uyuyamazsın, düşünceler takılır ya kafana istemsizce. Televizyona bakarsın, sevdiğin bir diziye/animeye devam edersin, film izlersin, video vs. izlersin..Onların bir faydası yok. Yazıyorum öyle kendi kendime. Rahatlatıyor.. Bir kaç saatte olsa doğru düzgün uyumamı sağlıyor. Ama dil bilgisini geliştirse de devrik cümlelerin ırzına geçtiğimi farkettim.




  • Ben de senin gibi düşünüyorum, bu yüzden hiç sevgilim olmadı. Sırf "sevgili olmak için sevgili" istemediğinden doğru kişiyi bekliyorum ancak artık yoruldum. Gün geçtikçe de aşka inanmamaya başlıyorum. Yalnız geldik, yalnız göçeceğiz sanırım bu dünyadan. Başkalarının tattığı duyguyu tadamamak, insanı üzmüyor değil. Ne vardı, biz de kişiliğimizden ödün verseydik de gönül eğlendirseydik... Ancak öyle değiliz ve bence yine de en doğrusu bu. Sahte aşklara inat, yaşasın yalnızlık!
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gogeta5858

    Doğal davrandığımda birçok insan dışarıdan bakıp hayattan bezmiş gibisin diyor. Burada da sen aynı şeyi dedin ben de farkındayım zaten.

    Aşk, meşk falan yalan diyorsun ya. En çokta onun farkında olmak koyuyor zaten. Hayatımın merkezinde değil ama basit insanlarız işte hocam. Ne yapabiliriz ki? Çok sevdiğin ve çok sevildiğin bir insana sarılmak huzur vermez mi insana? Bazı şeyleri "ya hep ya hiç" olarak görüyorum. Eğer böyle olmayacaksa tek başıma gecenin 3 ünde balkonda o sessizlikte oturmaktır benim için huzur.

    Mesela astronot olmak değil, uzaya çıkıp istediğim yere istediğim gibi istediğim kadar kafama göre gezmek istiyorum. Öyle olmayacaksa, bir şey beni sihirli bir şekilde astronot yapacak olsa bile tercih etmem.

    Kalem kağıda gelirsek. Yazdıklarımın çok fazlasının aşkla meşkle alakası yok. Bir şeyler yazıyorum işte. Sürekli ilgilendiğim bir hobim yok. Onlara da taş koyuldu. Öyle ya, o lise bitecek.. Şimdi elimde ne okul, ne yaptığım başka bir şey var. Hala tutkunu olduğum bazı şeyleri yapmaya uğraşmaya hevesim kalmadı. Zati vakitte geç. Küçük yaştan olması gereken şeyler. O zaman daha kararlıymışım da işte pısırıktık. "Hayır! Ben böyle yapıcam" diyemiyordum, "Ama ben bunu istiyorum" diyordum. "Hayır! Sen öyle yapacaksın" diyorlardı. Öyle konuşuyorlardı ki tedirgin de oluyorum. Geleceğimden korkmaya başlıyordum. Elimde bir tek kalem kağıt kaldı adam gibi bir şeyler yapabildiğim.

    Gece uyuyamazsın, düşünceler takılır ya kafana istemsizce. Televizyona bakarsın, sevdiğin bir diziye/animeye devam edersin, film izlersin, video vs. izlersin..Onların bir faydası yok. Yazıyorum öyle kendi kendime. Rahatlatıyor.. Bir kaç saatte olsa doğru düzgün uyumamı sağlıyor. Ama dil bilgisini geliştirse de devrik cümlelerin ırzına geçtiğimi farkettim.

    Ya hep ya hiç felsefesini liseden beri felsefe edinmiş birisiyim. Bana benziyorsun. Hayat boş vesaire deyip seni de üzmek istemiyorum ama hakikaten boş ya. Yaşa geç işte.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Napalım yani N kullanıcısına yanıt
    Dostum olmuyor ki ya. Doğrusu evet, bunun farkında değilim diyemem, gerçekten ne yapsam o kadar boş ve anlamsız geliyor ki. Yani diyelim ki her istediğim oluyor, ne olacak yani? Olsa nolur? Böyle düşünüyorum. Ama belki de daha görmediğim şeyler vardır, bundan böyle düşünüyorumdur diye de umut etmemek elimden gelmiyor. Ya öyleyse diyorum. Şu hayattan zevk almak için belki de minicik bir fırsatım vardır, bunu kaçıramam diyorum kısacası.
  • tunahankocak T kullanıcısına yanıt
    Ah ah, adeta tercüman olmuşsun duygularıma. Fakat ne zaman yalnızlığı kabul ettim desem içim acıyor, artık bıktım, yeter, neden yalnız olmak zorundayım, neyi yanlış yapıyorum da tek başıma ölmeye mahkum oldum diyerek adeta kendime işkence ediyorum istemsizce. Hayatın anlamsızlığı sayesinde hiçbir şey hissetmiyorum çoğunlukla. Bu durum o kadar bıktırıcı ki... Sırf bir şeyler hissetmiş olmak için böyle acı çektiriyorum kendime belki de. Zira ulaşması en kolay duygu acı.
  • Ben de çoğu insan gibi ben sevemem, güvenemem, kim beni ne yapsın derdim sürekli ama o işler öyle olmuyomuş. Her insanı olduğu gibi kabul edecek biri vardır mutlaka, şimdi olmasa ileride karşılaşırsın. O yüzden aşk konusu kafaya takmaya değmez bence. Gün gelir gerçekleşir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu is biraz size bagli. Burda cikar icin pesinden kosarlar yok efendim parani yerler tipine bakarlar vs diyen cok erkek olsada hepsini kopek gibi asik etmekte adamin isi bilmesine bakar. Kimse tabiki bunu gercekten sevip hoslanmadigi birine yapmaz iki gun takilir basar tekmeyi art niyeti olan kiza.

    Fakat sizin ask ask dediginiz sey gercekte 2 3 ay yasanan bir olay ve gerisi ciftin karakter uyumuna bakiyor. Ona gore devam ediyor isler ve eger ederse saglikli sekilde insan her gecen gun daha cok sevip sahipleniyor karsisindakini.
    Buyuk konusmayi sevmem fakat tecrubelerim sunu gosterdi
    Eger adam asik oldugu kadina bile samimi dogal icinden geldigi gibi davranabilecek ama ayni zamanda aklini kullanarak kizada bazi konularda musade etmeyecek kisilige sahip degilse o iliski bir gun bitiyor. Zaten adamda hatayi o kadina asigim diyerek yapiyor cunku askin sevginin bile ne oldugunu kestiremiyor. Tavsiyem odur ki cocukca yaklasmayin olaylara.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • waRRioR kullanıcısına yanıt
    Dostum kafaya takma da olmuyor ki işte.
    Geçirdiğim her yalnız gün ömrümün kısalması demek, belki 1 gün daha erken tanışmış olsaydım malum kişiyle, 1 gün daha fazla zaman geçirebilecek, 1 gün daha fazla acısını çıkarabilecektim geçen yılların.
    Her geçen günle iyice dejenere ediyor beni yalnızlık. Her geçen gün beni ben olmaktan çıkarıyor, değiştiriyor, kişiliğimi adeta yokediyor.
    Bu sebeple kendimi kurtarmak adına artık bir şeyler olması için yalvaracak haldeyim.
  • hmarc H kullanıcısına yanıt
    Dostum tamam eyvallah, aşık etmene bakar demişsin tamam da, ben tiyatro yapıp da aşık edeceksem ne manası var? O kız bana değil, rolüne büründüğüm kişiye aşık olacak.

    Tamam çiftin uyumu, aynen öyle, %100 katılıyorum sana, fakat bu uyumlu çiftin birbirini bulma ihtimali ne ki? Türkiye'de özellikle?

    Bu son kısımda sana katılamıyorum işte. Çocukça davranmak demişsin de, hayatımın geri kalanını geçireceğim birini tiyatroyla mı kazanıp elimde tutacağım yine? Müsade etmeyecek kişiliğim var ya da yok, zaten o kişinin neye müsade edip neye etmeyeceğimi bilerek davranması gerekmiyor mu en başta? Zaten öbür türlü bu sağlıklı bir ilişki olmaz ki.
    Asıl çocukluk bu düşüncelerde değil, senin dediğin kadın portresinde. İlişki mi çocuk bakıcılığı mı belli değil.

    Ben ilişki istiyorum.
  • Tiyatrodan bahsetmiyorum karsindakine oyna demiyorum zaten.
    Soyle dusun annene farkli babana farkli arkadasina farkli davranirsin yani tepkilerin konusma tarzin tavrin karsindaki insana gore farklilik gosterir. Burda bahsetmek istedigim sey kirmizi cizgilerini asan olaylar degil daha ufak tefek gundelik seyler. Eger bu ufak tefek olaylarda kiz arkadasina karsi ozellikle iliskinin basladigi donemlerde guclu karakterini yansitamazsan bu ileride sorun yasatir ki sadece baslarda da degil dedigin gibi "oynamaktan" bahsettigimi dusunuyorsan oynayan adam iyi kotu goturur fakat bi noktada sicar.

    Bahsetmeye calistigim sey su hayat toz pembe filmlerdeki gibi degil. Sadece asktan bahsetmiyorum aileyi bile bunun icine katabilirsiniz. Eger zayif oldugunu belli eder hissettirir ve tersleşirsen baban bile tanimaz seni. Demiyorum ki kaya gibi sapasaglam ol. Guclu oldugunu biraz olsun gosterdigin zaman kim olursa olsun karsinda kediye doner. Olay oraya geldikten sonra istedigin kadar dök icini aksine hayranlik uyandirirsin. Aradigin aski o zaman doya doya yasarsin merak etme. Cunku hayalindeki gibi bi iliskiyi dedigin gibi degil Turkiyede galaksiyi gez dolas bulamayacaksin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • hmarc H kullanıcısına yanıt
    Hmm, tam anlamıyla açıkladığında daha mantıklı geldi kulağa.

    Fakat tiyatro gibi görmemin sebebi, belki de kelimeyi yanlış kullandım, kendimde pek fazla güçlü yön görmememden kaynaklanıyor. Bu sebeple de o "güçlü" yönlerimi göstermem için yine kendim olmaktan çıkmam gerekecektir.
    Bilmiyorum, belki de gerçekten ilgi çekecek hoş bir yanım vardır, fakat ben özeleştirimi gerçekten çok sert yaparım. Bu sırada kendimi aşağılarım hatta. Bu sebeple varsa da büyük ihtimalle ya gerçekten önemsiz bir şey olduğunu düşünüyorumdur, ya da varolduğundan bile haberim yoktur.
  • Guclu yonlerinden ziyade anlatmak istedigim sey tam olarak "aba altindan sopa gostermek" bu herkes icin gecerli her iliskide seni basariya ulastirir. Yumusak kibar sakin fakat yeri geldiginde cizgilerini astiklarinda sert bir tepki koyabilecegini gostermen gerekiyor. Bunu hisseden insan karsinda kuzu olacaktir. Zaten bunu ogrettikten sonra gerisi sana kalmis istedigin gibi yasa iliskini.
    Yapamam diyorsan ben oyle degilim diyorsan beni taniyanlar bilir kisiligimde yok diyorsan yanlis dusunuyorsun annene babana cocukluk arkadasina bile seneler sonra bunu ( burada ikili iliskinden rahatsiz oldugun herhangi birinden bahsediyorum sorun yoksa yoktur) kisa zamanda hissettirir ve yola getirirsin. Degismis ama bu hali daha iyi olmus diyeceklerdir emin ol :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • onatto22 O kullanıcısına yanıt
    satır satır yazdım ve sildim, sanırım yazdığım tüm mesajları kendime itiraf olarak yazmışım, yeterince ağladım. kısa ve öz olarak; "aşk" kelimesinin arkasına sığınmış ruhsal bağlılık diye bir şey vardır. ama hiç bir zaman en doğru zamanda karşına çıkmaz. en yanlış zamanda çıkar.
  • hmarc H kullanıcısına yanıt
    Çok iyi anladım dostum açıklayınca ne dediğini zaten, aynen dediğin gibi en azından şu anda o özelliğim yok sanırım.

    Gerektiğinde yapılması gereken bir davranış olduğu konusunda hemfikirim fakat benim umudum hala bunu yapmama gerek kalmayacak kadar iyi bir ilişki olması. Bunun imkansızlığının gayet farkındayım fakat umut etmeyi bırakmak gerçekten çok zor...
  • MiraiPinhan kullanıcısına yanıt
    Kastını sanırım anladım fakat -şükürler olsun ki- o yanlış zamanda ortaya çıkması durumunu hiç deneyimlemedim. Hatta genel olarak kimseye ruhsal olarak bağlanamadım bile. Kendimi zorladığım bile oldu, fakat yok.

    Yalnızım. Ne kadar böyle devam eder bilemiyorum ve de. Tek varlığım bir şeylerin değişeceğine dair olan umudum.
  • Zorlamayla olacak bir şey de değil zaten, senin de dediğin gibi randevulaşmayla dating ile vs olacak bir şey değil, tabi ki bir şekilde bir yerde tanışmanız lazım ama sen onun adını, sesini, kokusunu duyduğun anda bağlanacaksın, ki doğru insan olduğunu onunda sana bağlandığını öğrendiğinde anlayacaksın. Yanlış zamandan kastım da bu kişinin ya sen başkasıyla çıkarken yada "evlenmişlen" karşına çıkması.... O zaman işte hayatı baştan sona istemsizce sorguluyorsun... Umarım en güzel zamanda en güzel şekilde karşına çıkar...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • MiraiPinhan kullanıcısına yanıt
    İşte bu be. Tam anlamıyla düşüncelerimi anlamışsın. Hatta benden daha bile iyi anlamışsın benim düşüncelerimi ki, yazıya dökebilmişsin bu kadar iyi şekilde. Benim kafamda dönüp dolaşmasına rağmen yıllardır hiçbir zaman bu kadar güzel bir şekilde yazmayı beceremedim bu düşünceleri. Eline sağlık ve teşekkürler dostum...
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.