Şimdi Ara

Geri gelen mektup

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1
Cevap
0
Favori
261
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
    Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
    Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
    Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...

    Gün senden ışık alsa bir renge bürünse;
    Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse;
    Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
    Yalnız o yeşil gözlerinin nûru görünse...

    Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
    Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!..
    Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince,
    Çehren bana uğrunda ölüm hâzzı verince,
    Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım;
    Gözlerle günâh işlemenin zevkini tattım.
    Gözler ki birer parçasıdır sende İlâh'ın,
    Gözler ki senin en katı zulmün ve silâhın,
    Vur şanlı silâhınla gönül mülkü düzelsin;
    Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!

    Bir başka füsûn fışkırıyor sanki yüzünden,
    Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
    Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
    Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
    Dinmez! Gönlün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
    Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
    Görmek seni ukbâdan eğer mümkün olaydı.

    Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
    Tek bendeki volkanları söndürse denizler...
    Halâ yaşıyor gizlenerek rûhuma "Kaabil";
    İmkânı bulunsaydı, bütün ömre mukabil
    Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
    Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

    Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
    En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
    Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur,
    Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik!
    H.N.ATSIZ







  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1

Benzer içerikler

- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.