GİRİŞİMCİLİK

Birikim önce maaşla çalışıp işi ogrenecen , sonra sonra para kasıp iş yapican

Kazandığını sürekli yatırım yapacaksin , borsa , altın , dolar

Kendi yazılım şirketimi kurup 1 yıl aradan sonra satmış biriyim.

TED.com'da yüzlerce, youtube'da binlerce zenginin "başarı hikayeleri" var. Hepsini izledim. Walla forumda bir kaç cümle ile özetlenecek bir şey değil. Ama deneyeyim.

Anlattıklarımın hepsi genellemedir. çünkü detaylara giremiyorum. istisnalar her durumda vardır.

• Herkesin kendi başarı hikayesi var. O yüzden hiç biri güvenilir olmuyor. Birisi çok çalıştım diyor biri az çalıştım. Birisi ortaklar çok önemli diyor. Birisi tek başınıza olun diyor. Her kişinin yaşamı farklı olduğundan başarı hikayesi de farklı. Yani anlattıkları sadece kendisi için doğru. Özellikle de neredeyse hepsi amerika şartlarında zengin oluyorlar. Türkiyedekiler de çok genç yaşta ticarete atılıp baba parası desteğiyle bir yerlere gelenler. Bunların geneli. Dediğim gibi özet: hiç biri güvenilir değil. Bill Gates'in babası "yine ismi Bill gates", harvard'a ilk bilgisayarı alıp bağışlayan adam. Daha ortada microsoft bile yokken.
• Sadece başarı hikayeleri duyulur. Başarız olanları duymak çok zor. Anlatmak da istenilmiyor. Ama asıl dersler oradan çıkıyor.
• Türkiyede bir şirket karının yüzde 63'ünü devlete veriyor. Eğer vergi kaçırmıyorsa.
• Türkiyede bir yatırımcı profili ve ortamı yok. Sadece bir şeyleri biliyormuş gibi davranıp başkalarının paralarını harcayan insanlar var. Sizin fikir ve düşünceleriniz önemsemezler. Ortak olup şirketi satmaya uğraşırlar. Gerisi onlar için önemsizdir.
• yazılımcı konferansları, yarışmaları ve destekler yalandır. bir tek kosgeb bir işe yarar.
• reklam yapmadan girişim çok çok zor. reklam için paraya ihtiyacın olur.
• Sürekli gaza gelip kendini girişimci sanan gençler bu işlere girip bir şey yapamaz. Onun yerine fikirden çok muhasebeci olmak gerekir. İstatistik bilmek önemlidir.
• Risk alın bir şey icat edin filan yalandır. icat ettiğini satamazsın, risk alırsın batırırsın.
• Eğer paran yoksa çok çok çok çalışman gerekir. Bunun sonunda da burn out olursun. eğer burn out'a kadar büyüyüp işi dağıtamazsan ya da şirketi satamazsan o iş batmaya doğru gider. depresyona girersin.
• kendi paran değil, başkalarının parasıyla zengin olursun.
• çok duyduğum ve inanmadığın sonra da deneyimleyip unutamadığım bir söz var. "başladığında yapmıycam dediğin her şeyi yaparsın".
• eğer bir ürünü satamıyorsan 10 ürünü de satamazsın. burası amerika değil. zarar ederek şirketi yürütemezsin. yemeksepeti 4 yıl zarar etti ama hepsi zengindi zaten. ki o günler artık geçmişte kaldı. herkes unicorn peşinde. artık kimse zarar eden şirketi belki ilerde tutar fikri güzel diye istemiyor. uber bunun son örneğiydi. onlar da batışa doğru gidiyorlar.
• bir girişim bir fikir değildir. fikir hatta girişimin en kolay parçasıdır. fikri anlatmak, insanlarla uğraşmak, parayı takip etmek, ürüne dönüştürmek, satmak, ayakta kalmak, yanlış karar almamak, gelişimi sürdürmek gibi çok daha büyük dertlerin oluyor. bunları türkiye şartlarında yapmak çoooook daha zor oluyor.
• silikon vadisi dizi tüm sezonlarını izlerseniz bir girişimin ne kadar zor olabileceğini anlarsınız. fikrinizi çalarlar, ürününüzü çalarlar, adamlarınızı çalarlar, önünüze politik engeller koyarlar vb. bunları yaşamayan dünyada girişim yoktur. elon musk'a da aynısı oldu, steve jobs'a da, türkiyede de oluyor.

bu dediklerimin neredeyse hepsi bir başkası için yanlış olabilir ama benim tecrübelerim bunlar. erken başlamak en iyisi. yanlış yapmak koymaz. bence üni bu işler için en iyisi. üni bitince imzamdaki gibi dertler çoğalıyor.

Girişimcilerin önünü kapatmak gibi olmasın da sadece fikir yetmiyor para lazım öyle ufak bir meblada değil hani biraz şans olsa ufak parayla da girişim yapılıp yükselir deniliyor ya hayır! bu ülkede mümkün değil harcamaya korkan insanlara bir şey satamazsın bir şey yapamazsın tecrübeye sabit zarar edersin 3 kuruşa maliyeti olan şeyin 100 kuruşa reklamını yapman gerekiyor öyle bir piyasa ve yine %100 reklam faydası sağlamıyor.

diyeceğim şu ki yangın da insanlar önce lazım olanı yanına alır.

abartma la  

para kazanmadan para harcamazdım.

çok daha detaylı bir maliyet/kar analizi yapardım.

ofis / bilgisayar / sunucu yerine reklama para gömerdim.

Her şey mükemmel olacak diye uğraşmak yerine kullanıcılar ne istiyor diye sorardım.

limited şirketi yerine şahış şirketi kurardım.

bunların hiçbirini yapmadım ama yine de başarılı oldu yani firma sattım. sürdürülebilir olmadı benim için sadece.

he bir de çok önemli bir şeyi unuttum.

firman ilk tuttuğunda sana gelip firmana ortak olmak isteyenler çıkacak. bunlar zaten arkadaş eş dost ise kesin cevap hayırdır.

yatırımcılar ise orada fiyatı arttırmayı değil. oranı ve fiyatı düşürmeye uğraşmalısın.

yani adam geliyor 100bin dolar vereyim yüzde 30'u benim olsun diyor. Senin ama 100bin dolara değil de 30 bin dolara kurtarıyorsan, 30bin dolar verin yüzde 5i senin olsun demen gerekiyor. ne kadar fazla para alırsan, karlılık beklentileri de o kadar yüksek oluyor. 1 yıl sonunda hedef karı yakalayamazsan sözleşme gereği firmaya yeni müdür seçebiliyorlar. bir de üstüne senin payını satışa çıkartabiliyorlar. o konulara gelirsen bir gün bir veya birden fazla avukat eşliğinde, çok dikkatli bir şekilde ve küçük küçük büyümek lazım. Aman diyim parayı görüp gaza gelme her şeyini alırlar elinden.

sermaye yoksa girişimcilik yok

çalışmazsan sermaye yok

burada çalışarak sadece aç karnımızı doyururuz

300 euro için 20 yıl nedir onu diyom   kestirmeden para biriktir yurtdışında çalış daha kestirme yol 

zaten yurtdışında çalışarak aylık kenara 300 euro koyacak.

20 yılda aylık 300 euro=10 yılda aylık 600 euro=5 yılda aylık 1200 euro=500.000 TL

ulan kardom ne güldürdün lan   tl ile bu kadar taşşak geçmeyin lan yazık   belki 20 yıla kadar ayağa kalkacaz ne bilon tabi emekli olmadan görürsem kurban kesecem  

Cumhuriyet kurulduğunda 1 usd 1.3 tl civarıydı. Sonra 2001 de 1 usd 1.500.000 tl oldu. Sonra 6 sıfır attık. Düşün cumhuriyet kurulduğundan 2001 e kadar milyon kat artmış milyon kat.

Tarih tekerrürden ibarettir.

haklısın kardom da bari her yerde söyleme yoksa ümmet yanlış anlar ona bile şahlanır zengin olduk sanır  

Yazılım müh. öğrencisiyim ve Girişimcilik üzerine alanında çok iyi bir hocadan ders aldım. Kitap olarak "Entrepreneurship and Innovation in IT" kullandık ve çok güzel örnekler ile bu işlerin nasıl yürüdüğünü açıklıyor. Bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.

Bu arada sizin birikiminiz tabi ki olmayacak, girişimcilik böyle bir şey değil. Siz kendinize, fikrinizi destekleyecek yatırımcı bulacaksınız. Tabi adam çıkarıp sana para vermez, bu adamlara nasıl güven verirsin fikrinin fizibilitesi, uygulanabilirliği ve ne derece kazanç getireceği vs. bunlar önemli konular.

Bu dediğim şeyler için de başlangıç için bu kitabı okuyarak çeşitli caseleri inceleyerek az çok fikir edinebilirsiniz. Ayrıca seminerler konuşmalar vs. oluyor onları da takip edin.

Güzel yazmışsınız hocam. Ama girişimcilik de zaten böyle bir şey değil midir? Sürekli uğraşırsın, başarısız olursun ve bu hatalardan ders çıkarır sonra bunları tekrar etmeye etmeye tecrübe kazana kazana sonunda başarıya doğru gidersin. Ama dediğiniz gibi Türkiye'de bu işler çok çok daha zor ve yine üniversitede başlamak daha önemli. Arkadaş aslında tam zamanında başlamış araştırmaya.

Edit: Hocam ayrıca şunu da eklemek istiyorum. Her ne kadar üniversitede başlamak önemli desek de belli bir yaştan ve iş tecrübesinden sonra - sektördeki bilgi birikiminin de artmasıyla girişim yapılınca başarı oranı daha yüksek oluyor. Bu da önemli bir nokta. Gençken mesela çok uçuk kaçık hayaller olabiliyor ama biraz daha tecrübe kazandıkça daha oturaklı gitmeye başlıyor insan.