Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Konu Dışı / Off Topic
  • Ülke ve Dünya Gündemi
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

Gün Gün Madde Madde Beklenen III. Dünya Savaşı (17. sayfa)

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
11 Misafir - 11 Masaüstü
5 sn
17.510
Cevap
534
Favori
1.137.083
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
436 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: önceki 1516171819
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Theologist kullanıcısına yanıt
    Afganistandan, Gürcistandan, Ukraynadan haberiniz yok sanırım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Takip

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ardaturco

    1936 Berlin olimpiyatları. Bir çok ülke nazileri boykot edip katılım göstermedi. 1939 büyük savaş. 2018 rusya dünya kupası. 2021?? Umarım yanılıyorumdur..

    Ağzından bal akıyor, İnşallah İnşallah Amin.(Yani yanılmaman konusunda )



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-C72FBB06E -- 28 Mart 2018; 11:0:16 >
  • Polonya ve İzlanda boykot kararını açıkladı bile, diğer devletler de görüşmeleri yapıyor karar vermek için
    Habertürkhaberturk.com
    Polonya da katıldı, sırada birçok ülke var!
    http://www.haberturk.com/ingiltere-rusya-arasindaki-kriz-izlanda-ve-dunya-kupasi-na-sicradi-1894263-spor



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Theologist -- 28 Mart 2018; 10:54:26 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • konu madde madde editlenmeye devam ederse süper olur başarılar

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: pauling

    konu madde madde editlenmeye devam ederse süper olur başarılar

    Teşekkürler,

    Böyle bir tahminim var ama daha çok erken...

    İTTİFAK DEVLETLERİ:Rusya, Çin, İran, Türkiye, Pakistan, Kuzey Kore, Venezuela, Azerbaycan, Rusya destekli orta Asya ülkeleri.

    İtilaf Devletleri:ABD, Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya, Japonya, GüneyKore, Hindistan, İtalya, Ukrayna, Avustralya, Yeni Zelanda diğer AB ülkeleri, İsrail, Mısır, Yunanistan, Ermenistan, Suudi Arabistan...

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bizim acilen İncirlik Üssünde bulunan 52 taktik nükleer füzeyi topraklarımızdan çıkarmamız gerek başımızı yakacak şerefsiz Amerika.





  • < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Suppose27now -- 28 Mart 2018; 14:1:36 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Theologist kullanıcısına yanıt
    Peki hocam İncirlik boşaltılabilir mi?

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Theologist kullanıcısına yanıt
    Bir de hindistan Rusya ile olmaz mı?

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • İncirlik ve benzeri yerler bence Amerikanın kolay kolay bırakacağı yerler değildir. Sonuçta sömürge ülkesiyiz kolay bırakmazlar çünkü birinci dünya savaşında kolay yenmediler bizi

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Theologist kullanıcısına yanıt
    Nato'dan ayrıldığımızda çıkmakarı gerekmez mi?

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Hindistan hala bir İngiliz sömürgesi, kağıt üstünde bağımsız olabilir ama değil

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • İncirlik NATO değil de ABD üssü.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Dünyanın en büyük petrol üreticisi olan Rusya geçmiş yıllarda petrol fiyatlarının dip yapmasıyla sıkıntıya girmişti. Geçen yıl ekim ayında Suudi Kralı Salman'ın ziyaretinde yapılan anlaşmayla üretim kısıntısına gidildi ve fiyatların toparlanmasıyla nefes aldı. Fakat bu yükseliş mesela Rusya'nın donanmasını yenilemesi için gereken 150 milyar dolar ve başka projeler için gereken tutarları karşılaması için yeterli değil.

    Kırım'ın ilhakının ardından AB'nin uyguladığı gıda ambargosu ise faydalı oldu. Tarım ve gıda sanayiine yatırımlar arttı.

    Sovyetler Birliği'nin çöküşünün ardından yağmalanan devlet şirketleri ve özellikle petrol ve gaz sahaları yeniden devletleştirildi. Kağıt üstünde öyle gözükse de bunlar gerçekte ne Rus halkına ne de Rus devletine ait. Bu şirketler, Putin’in KGB’den arkadaşları, bakanları ve bazı danışmanlarından oluşan dar bir heyetin kişisel ve keyfi kontrolü altında. Bu kişiler, Putin’in kişisel temsilcileri olarak bu şirketlerin ve parasının kontrolünü ellerinde tutuyor. Bu 6 şirket 2007’de ilk kez kurulduğunda, bu şirketlerin kasasına 80 milyar dolarlık varlık ile 36 milyar dolar nakit kamu parası aktarılmıştı.
    Bu şirketlerle ilgili hiçbir denetim mekanizması bulunmuyor ve yöneticileri son derece keyfi davranabiliyor. Örneğin, şirketlerin varlıklarını, gerçek değerlerinin çok altında satabiliyor veya tedarik ihalelerini hiç saklama gereği bile duymadan kendi arkadaş çevrelerine verebiliyorlar. Bu ‘derebeyler’ için tek bir denetim kriteri var; Putin’e sonsuz sadakat. Örneğin 2008’de piyasa değeri 369 milyar dolar olan Gazprom, 2017 itibarı ile 55 milyar dolarlık bir şirkete dönüşmesine rağmen, Aleksey Miller, 17 yıldır bu kamu şirketinin CEO’su kalmaya devam ediyor. Sistemde torpil ve kayırmacılık da artık gözönünde bir gerçek olarak yaşanıyor. Örneğin Putin’in yakınlarının ve yönetici elitin çocukları daha 20’li yaşlarında devlet kurumlarının en üst düzey yöneticiliklerine atanıyor.

    Rus halkına yansıyan yüzüyle ise Putinizm, Batının özgürlükçü ve bireyci değerlerini naiflik ve sapkınlık olarak görüp aşağılamak, Çarlık Rusyası’nın sınırlarını ‘sıcak denizler’ de dahil yeniden gerçekleştirecek bir kızıl elması olan Slav milliyetçiliği ile kendini ‘üçüncü Roma’ mistizmine kaptırmış radikal Ortodoks Hristiyancılık söylemlerinden oluşan üçlü bir sacayağına dayanıyor.

    Neo-feodalist, milliyetçi, dinci söylemi ve milletin tarihini yeniden kurucu olduğuna inandığı için her türlü yaşam, hak ve hukuku göz ardı edilebilecek teferruatlar olarak gören acımasız doğasıyla Putinizm fikri, Rusya’nın son dönemde en önemli ihraç malına dönüşmüş durumda. Putin rejimi, Latin Amerika’dan Doğu Avrupa’ya dünyanın bir çok kırılgan demokrasisinin, hızla otoriter doğalı ahbap çavuş kapitalizmine evrilmesinde fikri örnek olarak veya fiilen rol oynuyor. İçeride kendilerini meşrulaştırmak ve kahramanlaştırmak için milli veya dini söylemlere dayalı hamaseti, abartılı batı karşıtlığı, maçoluğu, popülizmi, çürümüşlüğü, çıkarcılığı ve acımasızlığıyla neo-feodal Putinizm, önemli bir tehdide dönüşmüş durumda. Bir politik gözlemci bu etkiyi, ''Putin, dünyadaki bütün diktatörlerin babası olma yolunda’’ şeklinde yorumluyor. (Cemal Tunçdemir'in yazısından alıntılar)




  • İbretlik tespit;



  • Konu Güncelleme;

    Rus Uçakları SSCB'den Sonra İlk Kez ABD'ye Askeri Uçuş Gerçekleştirdi

    Rusya Savunma Bakanı Şoygu, Rus denizaltısavar uçaklarının Kuzey Kutbu üzerinden Kuzey Amerika'ya SSCB döneminden bu yana ilk kez askeri eğitim uçuşu gerçekleştirdiğini açıkladı.

    https://www.haberler.com/rus-ucaklari-sscb-den-sonra-ilk-kez-abd-ye-10702275-haberi/
  • Daha önce ifade ettiğim gibi, Rusya havlamıyor ısırıyor resmen, bu da batıyı aşırı derecede ürkütüyor, ilk mesaja hemen ekliyorum.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ESOES1981TR

    İbretlik tespit;







    Hocam malesef izleyemedim. Ama cizgi filmlerde hep oluyor bu. 3.dunya savasinin tarihini de veriyorlar mi?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Theologist kullanıcısına yanıt
    Hükümete yakın Yeni Şafak gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, köşesinde Türkiye’nin Afrin’e yönelik operasyonuna ve sonrasına değindi.

    Karagül, operasyonun ardından dünyada siyasetin yeniden şekillendiğini ileri sürdü.

    Batı blokunun Rusya’yı parçalama hazırlığı yaptığını söyleyen Karagül “Rusya’nın da bu tehdidi görüp agresifleşmesi, savunma yerine taarruza geçmesi küresel ölçekte büyük fırtınanın habercisidir” dedi.

    “AFRİN DE HATAY DA ELİMİZDEN GİDECEKTİR”

    İbrahim Karagül “Batı, hem Türkiye’yi hem Rusya’yı vuruyor: Ne yani bir Rus uçağı daha mı düşüreceğiz!” başlıklı yazısının “Ne yani? Bir Rus uçağı daha mı düşüreceğiz?” ara başlığında ise şunları yazdı:

    “Bugün ve bugünden sonra Türkiye’nin kavgası, barışı, dostluğu ya da düşmanlığı günübirlik değildir. Yüzyıllarla beslenmiş bir siyasi hafıza ile önümüzdeki 21. Yüzyıl’ın tamamını kaplayacak büyük iddialarla hareket etmemiz zorunluluktur. Büyük adımlar atmak, büyük iddialarla yol yürümek zorundayız. Geleceğin dünyasının küçük kalmayı tercih edenlere merhameti olmayacaktır.

    ABD Başkanı Trump’la Fransa Cumhurbaşkanı Emanuelle Macron arasındaki görüşmede, sarfedilen ‘Türkiye ile Suriye’de işbirliği geliştirilmeli’ sözünü bir tuzak olarak görüyorum. ABD ve Avrupa tam da Rusya ile hesaplaşırken Türkiye-Rusya yakınlığını sabote etmek için her yolu deneyecekler. Bunu daha önce yaptılar. Bir FETÖ eliyle Rus savaş uçağının düşürülmesi öyle bir plandı.

    Ardından Türkiye’ye Suriye’de çok büyük zararlar verdiler. Onların ‘Suriye’de işbirliği geliştirmesi’ benzer bir senaryodur. Ülkemiz bu tuzağa bir kez daha düşmemelidir. Düştüğümüz anda bırakın Afrin sonrası devam etmeyi, Afrin de Hatay da elimizden gidecektir.”




    • 
Sayfa: önceki 1516171819
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz, DH'yi kullanırken depoladığımız çerezlerle ilgili veri politikamıza gözatın.
Kabul Ediyorum