Daha önceki film önerilerinde de söylediğim gibi bilim kurgu türü ne yazık ki çok fazla örneğini görebildiğimiz bir tür değil. Yapımlar ya düşük bütçeli hikaye odaklı oluyor ya da hikayenin arka planda kaldığı görsel efektlerin ve paranın konuştuğu yapımlar oluyor. Elbette ikisinin karşımı yapımlar da var ki zaten onlar da türün en iyileri arasında. Bugün önereceğim yapım da bütçesi düşük olan ancak atmosferi ve oyuncuları ile güzel iş başaran bir film.
Bu hafta sizlere önerdiğimiz film High Life. Yönetmenliğini Claire Denis’in yaptığı High Life’ın başrolünde Robert Pattinson bulunuyor. Filmin senaristliğini Claire Denis ve Jean-Pol Fargeau üstleniyor. 1 saat 53 dakikalık filmin geriye kalan oyuncuları ise şu şekilde: Juliette Binoche, André Benjamin, Mia Goth, Jessie Ross, Mia Goth, Agata Buzek ve Lars Eidinger.
High Life, ömür boyu hapis cezası alan suçluların artık hapis dışında başka bir tercihte bulunabildiği gelecekte geçen bir film. Bu yeni tercihleri ise uzaya gönderilmek. Ömür boyu hapis cezası yiyen suçlular eğer isterse şanslarını uzayda gerçekleştirilen bir deneyde deneyebiliyorlar. Ancak bu deney ile ilgili bilmedikleri önemli bir şey var.
Filmin çok ağır bir temposunun olduğunu, alt metninin çok dolu olduğunu ve depresif bir yapısı olduğunu söyleyerek başlayayım. Film yer yer karakterin o yalnızlığını ve uzaydaki soğukluğu çok iyi hissettiriyor. Elbette bunu bu kadar iyi hissettiren şey öncelikle yönetmen, sonrasında da Robert Pattinson’ın muazzam oyunculuğu.
Dediğim gibi filmin alt metni fazlasıyla dolu. Bu yüzden filmi öylesine izlediğiniz aman çok sıkıcı gelebilir. Bu yüzden eğlenmek için film arayanlara veya film izlemek için film izleyenlere High Life’ı öneremem. Film her ne kadar bilim kurgu filmi olsa da ağır basan bir tarafı değil. High Life’ı daha çok sinemaya farklı bir açıdan yaklaşan insanlara öneriyorum diyebilirim. Filmin temposunu ve atmosferini de Robert Pattinson’ın seslendirdiği şarkıdan az çok anlayabilirsiniz. Buraya tıklayarak o şarkıya ulaşabilirsiniz.