Şimdi Ara

Hani İşşizlik Vardı!!! Çalıştıracak İşçi Bulamıyorum. (14. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
320
Cevap
1
Favori
17.738
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1213141516
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Mobbing(işyerinde psikolojik taciz)

    İşyerinde psikolojik taciz veya İngilizce söylenişşekliyle mobbing, çalışma
    yaşamının var oluşundan bu yana yaşanan, ancak insan doğasının gereğinden
    ötürü açığa çıkarmaktan kaçınılan, adeta bilinmezden gelinen karmaşık, çok
    boyutlu ve çok disiplinli bir konudur.
    Kültür farkı gözetmeksizin tüm işyerlerinde ortaya çıkabileceği gibi cinsiyet
    farkı gözetmeksizin herkesin de maruz kalabileceği, sonuçları ağır bir durumdur.
    Çalışma yaşamında mobbing kavramı, işyerinde bireylere üstleri, eşit
    düzeydeki çalışanlar veya astları tarafından sistematik biçimde uygulanan her tür kötü muamele, tehdit, şiddet, aşağılama gibi davranışları ifade eden anlamlar
    içermektedir .
    İngilizce bir terim olan “mobbing”in, yuvalarını korumak için saldırganın
    etrafında uçan kuşların davranışlarını betimlemek amacıyla 19. yüzyılda ilk kez
    biyologlar tarafından kullanıldığı bilinmektedir .
    Aynı kavram daha sonra 1960’larda, Konrad Lorenz tarafından küçük
    hayvan gruplarının (örneğin kuşlar) daha güçlü ve yalnız bir hayvana (örneğin
    tilki) toplu şekilde hücum ederek uzaklaştırması; ya da aynı kuluçkadan çıkan
    kuşlar arasında yaşanan ve diğer kuşların, aralarındaki en zayıf kuşu yiyecek ve
    sudan uzak tutarak dışlaması, iyice güçsüz bir hale getirmesi ve en sonunda da
    fiziksel saldırılarla öldürerek grubun dışına atması durumunu ifade etmek
    amacıyla kullanmıştır .
    Çalışma yaşamında ise mobbing kavramının ilk kez, 80’li yılların başında
    İsveçli endüstri psikoloğu Heinz Leymann tarafından kullanıldığı bilinmektedir.
    Leyman’ın çalışanlar arasında benzer tipte uzun dönemli düşmanca ve saldırgan
    davranışların varlığına dair yaptığı saptamalar sonucunda, bu kavramı kullandığı
    görülmektedir.
    Çalışma yaşamında bu tarz davranışlar, Leymann’dan önce hiç kimse
    tarafından fark edilip tanımlanmamıştır. Bu nedenle Leymann’ın görüşleri ve
    araştırmaları, bütün dünyada işyerlerindeki mobbing davranışlarına ilişkin
    araştırmalara temel oluşturmaktadır. Leymann, işyerinde mobbing davranışının
    varlığını belirtmekle kalmamış, davranışın özel niteliklerini, ortaya çıkışşeklini,
    uygulanan şiddetten en fazla etkilenen kişiler ve doğabilecek psikolojik sonuçları
    da vurgulamıştır. Çalışma yaşamında mobbinge dikkat ve ilginin, İskandinav
    ülkelerinden sonra Almanya başta olmak üzere zamanla diğer Avrupa ülkelerinde
    yayılmasını sağlamıştır .
    1998 ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) Raporuna göre 1996 yılında
    Avrupa Birliğinin 15 üye ülkesinde gerçekleştirilen 15800 görüşmenin sonuçları;
    bir önceki yıl içinde çalışanların,
    %4’ünün (6 milyon çalışan) fiziksel şiddete,
    %2’sinin (3 milyon çalışan) cinsel tacize ve
    %8’inin (12 milyon çalışan) mobbinge maruz kaldığı doğrultusundadır .


    Devamı gelecek...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: bal974

    Türkiye'nin eksiği ara elemandır.

    İyi bir tornacı, iyi bir kaynakçı bulmak zordur.
    Bunu piyasada olan herkes bilir.

    Herkes üniversite mezunu olma telaşında.
    Üniversite mezunu olmayana eksik gibi bakan bir toplum olduk.

    Ülkemizde bu kadar çok üniversite mezununa mı ihtiyaç var, yoksa tornacı, kaynakçı vs. bir alanda uzman olmuş teknik elemanlara mı?
    Üniversite bitirmiş adam da "Eee ben bu kadar sene boşuna mı okudum" diyor ve bedensel emek gerektiren işleri beğenmemeye başlıyor. Masa başı işi arıyor.


    +190238123
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mr.Blue

    merhaba,
    Bu konuyu başlatan ve yorum yapan arkadaşların pek çoğu, bakış açıları itibariyle haklıdırlar.
    Bence Bu ülkede işsizlik vardır, bir meslek üzerine ihtisas yapmış kişilerin , edindikleri meslek üzerine iş bulamamaları bir gerçektir.
    İş beğenmeme konusunda ise , her iş arayan kişinin davarnışını bir torbaya doldurup herkesi bir tutmak doğru değildir.
    iş beğenmeme, eğiliminde olan kişiler olduğu gibi, Çalışmak zorunda olup, kendi branşında iş olanağı bulamamış kişilerin mecburen farklı
    işlere yöneldikleri ve buralarda çalıştıklarıda bir gerçektir.

    ücretler ise, mesleğe şehire, patrona ,çalışana vb bir çok kritere göre değişiklik gösterebilir. Mesleğiniz güncel olarak ne kadar aranan
    bir meslek olduğuna bağlı olarak,maaş talebiniz değişebilir, Şirket içinde aynıdır şirket ne kadar olumlu ise orada çalışmak isteyecek
    kişiler artacaktır.
    ülkemiz reel değerlerde ise kolunda bileziği olmayana işverenin teklif edileceği rakam asgari ücret düzeyini geçmeyecektir.
    Konuyu başlatan arkadaşın teklif ettiği (sanıyorum) asgari ücret verdiği ilana göre normaldir,
    ama "hani işsizlik vardı" serzenişine çok da katılmıyorum, çünkü işsizlik var.
    Fakat haklı olduğu bir durum vardır. Yanılmıyorsam Aydın organize sanayi başkanı bir programda şöyle söylüyordu,
    " Şu an sanayimizde Bazı alanlarda çalışmak için nitelikli çalışan bulamıyoruz, hatta bazı işlerde maaşlar 3000 tl civarlarında telafuz ediliyor"

    İş arayanda var, çalışan arayan da var.
    Sanırım sorunumuz, insanlarımızı ülke şartlarına göre yetiştiremiyor olmamız.

    insan davranışları olarak, iyi işveren ve çalışan olduğu gibi, kötü işveren ve çalışanda var.
    iş hayatının işveren içinde çalışan içinde zor olduğu gerçektir.Her iki taraf içinde çarkı döndürmek zordur.
    Asgari ücret bir aile geçindirmek için yeterli değildir. Lakin İşveren üzerindeki (özellikle küçük işletmeler için) yükde gözardı edilemez.

    Söylediğim tüm husularda reel örnekler verebilirim.

    Her işi yaparım mantığıyla çalışmak nasıl doğru değilse , İşsizlik yok, iş beğenmeme var, demek de çok da doğru değildir.

    Saygılarımla.



    Adam haklı, herkez mühendis olursa, kim çaycılık yapacak? Ya da çaycı 1.000 lira alırsa mühendis ne kadar alacak? Bu ülkede çaycıya da mühendise de ihtiyaç var. Herkez Üni mezunu olmamalı bence.




  • konu açan ile benzer durumları bende yaşıyorum,kariyere de ilanlar verdik.gelenlerin %90 zibidi desem yeridir.azmetmek ,tırmalamak olmayacak rahat masa başı ama aylığıda iyi olacak,

    bizimde su sıralar meslek yuksekokul mezunu aklı başında ara kademe bir arkadaşa ıhtıyacımız var ancak uygun birisi yok.gorustuklerım hep muhendıs maaşı ,konforu ıstıyorlar,kardeşim o kadar paraya bana kole olmayacak muhendıs yok piyasada demıyorum tabii,bız sızı ararız dıyıp selametlıyorum
  • O kadar namuslu o kadar iyi niyetli işverenlerimiz var ki devlet patronlara yardım edecek yabancı ülkeden geldiler, parasız kaldılar, havyarı ekmeğin arasına sürüp yiyorlar diye...


    http://ekonomi.milliyet.com.tr/libya-zenginleri-iscilerine-sahip-cikmiyor/ekonomi/ekonomidetay/03.05.2011/1385499/default.htm


    quote:

    Libya zenginleri işçilerine sahip çıkmıyor
    Libya'da 27 milyar dolarlık iş üstlenen Türk müteahhitler, çalıştırdıkları 22 bin işçiden sadece 8 bininin sigortalı yaptı. Sigortasız çalıştırdıkları 14 bin işçi için ise 'işsizlik sigortası' istedi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: OErdem
    Oradan buradan yardım alıp, ondan sonra çalışmasamda olur o paralara diyerek yatacak çok hatta çok çok büyük bir yüzdeye sahip şu anda ülkemiz, çok üzücü...


    Türkiyenin acı gerçeği.
    elk müh. yeni mezun olan bir arkadaşım 4ay boyunca 750TL maaşla çalıştı.4ayın sonunda bir iş teklifi geldi ve 1500TL maaş.
    benim düşüncem genel itibari ile dünyada alt sınıf ,orta sınıf ve üst sınıf insanlarda olması gerek.ancak burda karşındakinin nerde olduğu değil senin nerde olduğun önemlidir.önüne bir hedef koyacak ve çalışacaksın.başkaları ile kendimizi kıyaslamak bana yanlış geliyor.
    nacizane düşüncelerim..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi RM36CB -- 21 Mayıs 2011; 13:32:28 >
  • ŞARLAR ZOR... İŞVERENE DE İŞÇİYE DE...
  • Gelecek vaadetmeyen bir işte ömür çürütmektense işsiz ol daha iyi.
    Vasıfsız biriysen git ticaret yap. Mesela Ankara Samanpazarına gidip 500 TL yatırımla dünya kadar mal alırsın. 500 TL parayı 1 haftada işportacılıkla 3 e katlarsın.
    Söylüyorum o iş ilanlarına kanmayın. İyi takip ederseniz köle arayan sürekli ilan verir. Kötü koşullarda düşük maaş verirler sürekli mesaiye kalırsınız. O tür işyerlerinde hep bir düzensizlik vardır. Mobildeyim uzun yazamıyorum.
  • İşveren tarafından bakıldığında, birçok firma borca gömülmüş durumda. Kazancını arttırmaya çalışan ve bunun için köle gibi çalışacak işçilere ihtiyaç duyuyorlar.
    Bu türlü firmalar o kadar çok ki, mutlaka çalışmaya meyletmiş bir insan bunların eline düşüyor. Düşük olan maaşlar zamanında ödenmiyor, sürekli mesai yaptırdıklarından, SSK yapmadıkları için birde işyerinde her işi yaptırmaya çalıştıklarından doğal olarak çalışan kişi işe soğuyor ve ayrılıyor. İşveren yeni bir işçi işçiyse yeni bir iş aramaya başlıyor.
    Dediğim gibi düzensiz işyerleri sürekli ilan vermek zorundadır. Düzenli çalışan firmalar iş ortakları vasıtasıyla ilana gerek durmadan eleman bulabilmektedirler.
    İş arayan kişiler ilanlardan çok araya adam sokarak daha iyi iş imkanı bulabilir.
    Vasıfsız bile olsanız daha iyi yaşam koşullarına ve daha iyi maaş almaya hakkınız elbette var. Düşük maaşa vasıfsız bile olsanız çalışmayın.
    Yukarıda dediğim gibi ticaret yapın. İşportacılık diye beğenmediğiniz bir iş bile size iyi para kazandıracaktır. Aklınızı kullanırsanız işportacılıkla bile yükselebilirsiniz. İşporta işi yapmış birisi olarak aylık 1.500 TL üstünde para kazanabiliyordum.
    İşportacılığı sadece tezgahta mal satmak olarak görmeyin. Başka şekillerde de bu yolla deli para kazanabilirsiniz. (Biraz kafa yorun buna)
    Çalışan birisi için 1.000 TL'YE kadar olan her iş ömür törpüsüdür. Emekliyseniz yetmiyorsa aldığınız para ekstradan 1.000 TL iyi olacaktır gerisi hikaye.
    Yine de tembel birisiyseniz çalışmak size zor geliyorsa memur vs. olun.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: georgia

    İyi ki öğrenmişsiniz abilerinizden "Kapitalist" demeyi.

    Arkadaş ne güzel yardım etmeye çalışmış, yapılan yorumlara bak.

    Yok öyle arkadaş, "ben üniversite okudum 1500-2000 den aşağıya çalışmam" yada o paraya köle mi çalıştırıyorsun tirplerine girerseniz daha çok sürünürsünüz.







    Gerekirse 500 TL'YE bile çalışılmalıdır.
    İlk yaptığım iş tavan yapmak olmuştu. Tavana kontrplak döşemiştim. 14 yaşındaydım sanırım. Çok keyifli bir işti. Kontrplağı tavana kakıp aralarını çıta ile örtüyorduk. 2 kişi çalışıyorduk. Alacağım parayı konuşmamıştım çünkü çok eğleniyordum.
    Usta sana iş öğrettiğimden para vermeyeceğim dedi. Benim içinde çok sorun değildi çünkü ben eğleniyordum.
    Aysonunda tabi güzel para vermişti. Onu da babama vermiştim.
    Yani demek istediğim şey, maaş her zaman çok önemli değildir. Ancak kazık kadar olmuş bir adam meslek öğrenmeyi çoktan aştığından artık para kazanmalıdır ve 1000 TL maaş gerçekten yetersizdir.
    1.500 TL'YE çalışmam diyen bir kişi ne kadar iş üretebildiğine de bakmalıdır. 1.500 TL para kazanman için çalıştığın işyerine mesela 5.000 TL kazandırmalısın.




  • mahallede konfeksiyonda 2 tane universite öğrencisi var.
    biri kimya bitirmiş diğeri bilmem ne muhendisliği..
    afferim böyle adamalra..
  • Maalesef ülkemizde iş ve ticaret ahlakı günden güne bozuluyor. Bunun önüne geçmek kolay değil, o nedenle ne işverenler aradığı gibi işçi, ne de işçiler aradığı gibi iş bulamamaya devam ediyor. Herşeyden önce karşılıklı özveri gerekiyor.
  • en önemli sorun çalışma saatlerın uzunlugu .
    Heryer 8 saat dıyor işe baslarken ama asla 8 saatle bıtmıyor iş..
    Türkiye iş verenler ne koparsam kar mantıgında , işçilerin genelıde ne kadar kaytarsam kar mantıgında ..
    Bu yuzden çalışanla çalışmayan ayırt edılemıyor .. sıstemde buyuk sorunlar mevcut ..
    Zaten ne doğrukı bu ulkede ..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hykara86 -- 15 Kasım 2011; 0:19:55 >
  • 18 yaşındayım vasıfsızım istanbuldamı burası acaba siteden baktım ankara sanırım şans yokki bizde :) Ben çalışırım çok ayak altı olmadığı sürece her işide yaparım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: inexyz

    quote:

    Orijinalden alıntı: georgia

    İyi ki öğrenmişsiniz abilerinizden "Kapitalist" demeyi.

    Arkadaş ne güzel yardım etmeye çalışmış, yapılan yorumlara bak.

    Yok öyle arkadaş, "ben üniversite okudum 1500-2000 den aşağıya çalışmam" yada o paraya köle mi çalıştırıyorsun tirplerine girerseniz daha çok sürünürsünüz.







    Gerekirse 500 TL'YE bile çalışılmalıdır.
    İlk yaptığım iş tavan yapmak olmuştu. Tavana kontrplak döşemiştim. 14 yaşındaydım sanırım. Çok keyifli bir işti. Kontrplağı tavana kakıp aralarını çıta ile örtüyorduk. 2 kişi çalışıyorduk. Alacağım parayı konuşmamıştım çünkü çok eğleniyordum.
    Usta sana iş öğrettiğimden para vermeyeceğim dedi. Benim içinde çok sorun değildi çünkü ben eğleniyordum.
    Aysonunda tabi güzel para vermişti. Onu da babama vermiştim.
    Yani demek istediğim şey, maaş her zaman çok önemli değildir. Ancak kazık kadar olmuş bir adam meslek öğrenmeyi çoktan aştığından artık para kazanmalıdır ve 1000 TL maaş gerçekten yetersizdir.
    1.500 TL'YE çalışmam diyen bir kişi ne kadar iş üretebildiğine de bakmalıdır. 1.500 TL para kazanman için çalıştığın işyerine mesela 5.000 TL kazandırmalısın.

    İYİ BİR TÜCARA BEN,ZYORSUN?

    ŞU AN NEİŞLE MEŞGULSUNUZ?




  • Sabah 6 da kalk, 2 saat hazırlanma+yol sonra işe gel 4 saat çalış, 1 saat yemek molası sonra 4 saat daha çalış akşam olmuş trafik sıkışık 2 saatte de eve gel, bunun neresi 8 saat çalışma?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: inexyz

    quote:

    Orijinalden alıntı: georgia

    İyi ki öğrenmişsiniz abilerinizden "Kapitalist" demeyi.

    Arkadaş ne güzel yardım etmeye çalışmış, yapılan yorumlara bak.

    Yok öyle arkadaş, "ben üniversite okudum 1500-2000 den aşağıya çalışmam" yada o paraya köle mi çalıştırıyorsun tirplerine girerseniz daha çok sürünürsünüz.







    Gerekirse 500 TL'YE bile çalışılmalıdır.
    İlk yaptığım iş tavan yapmak olmuştu. Tavana kontrplak döşemiştim. 14 yaşındaydım sanırım. Çok keyifli bir işti. Kontrplağı tavana kakıp aralarını çıta ile örtüyorduk. 2 kişi çalışıyorduk. Alacağım parayı konuşmamıştım çünkü çok eğleniyordum.
    Usta sana iş öğrettiğimden para vermeyeceğim dedi. Benim içinde çok sorun değildi çünkü ben eğleniyordum.
    Aysonunda tabi güzel para vermişti. Onu da babama vermiştim.
    Yani demek istediğim şey, maaş her zaman çok önemli değildir. Ancak kazık kadar olmuş bir adam meslek öğrenmeyi çoktan aştığından artık para kazanmalıdır ve 1000 TL maaş gerçekten yetersizdir.
    1.500 TL'YE çalışmam diyen bir kişi ne kadar iş üretebildiğine de bakmalıdır. 1.500 TL para kazanman için çalıştığın işyerine mesela 5.000 TL kazandırmalısın.

    yetenekelrimi göz önüne alırsan çalıştığım iş yerine misli misli para kazandırabilirim.ve de yaparım da .türlü trülü işlerde çalıştım, marangozhane,muhasebe,otel vs. hiç biriylede sonumuz kötü olmadı.otelde çalışırken başka otel sahipleri tatile gelirdi kaplıa oteliydi.onlar bile eğer bir gün düşünürsen senin gibi biriyle çalışmayı isteriz deyip kartlarını bırakırlardı.yani bu durumda da tutupda ayda 1ooo liraya çalışmak benim çok zoruma gider açıkcası.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: bytepire

    Konu sahibinin yazdığı doğrudur arkadaşlar. konuya yazan diğer arkadaşların da haklılık payları var.
    ama çok net söyleyeyim. Hiç bir becerisi olmayan,daha doğru düzgün konuşmayı bile bilmeyen adam 1000 TL istiyor. Adama iş öğretiyorsun, 3 ay sonra benim maaşıma zam yap yoksa giderim diyor.. gidersen git diyemiyorsun çünkü gidiyor gerçekten, umurunda değil. Nasılsa işsizdim bir şekilde yaşıyordum gene işsiz kalırım önemi yok diyor adam.. benden çıkyor yan dükkana gidiyor... vasıfsız işçiyle uğraşmaktan o kadar bıktım ki... Allah tan işi devrettik de kurtulduk...

    Bunun yanında işçisine köpek gibi davranan patronlar da var, suyunu çıkaran şirketler de var. Ülkenin en büyük kurumları dahi bunu yapıyorlar.

    Türkiye nin en güzel okullarında dirsek çürütmüş binlerce kişi bankalarda sürünüyor. açın bugünkü gazeteleri, BASİSEN ilanını bulun. Bankacıların çığlıklarını duyun.

    Malesef Türkiye de bir çalışan politikası yok. Herkes tutturabildiğine... patron işçiye, işçi patrona... kim kime dum duma...





  • Ben de işçi çalıştırdım,alakasız idi ama üni mezunu idi,ben yersem o da onu yerdi.İyi baktım.

    Patronluk olarak,empati yeteneğin varsa,işin mutfağından gelip ve esnaflığı cidden biliyorsan ,karşı taraf ile normal şartlar altında bozuşmaya da iş beğenmeme gibi bir durum olamaz.
  • Kardeşim sen bu liselilere bakma ne ticaretten anlarlar nede başka bişeyden baba parası yedikleri için kapitalist burjuva demeleri normal.
    Benimde bir işletmem var ve kapısında 3 aydır eleman alınacak yazıyor.
    Şartlar
    Sabah 11 akşam 10
    Sadece gel git yapacak sırtında taş taşımayacak elinde bir poşet
    Sabah öğlen akşam yemekleri bizden ve yemek tavuk döner ve haftanın 3 günü ızgara
    Haftada bir veya 2 haftada bir izin
    Günlük yaşa göre: 15-25 TL arası
  • 
Sayfa: önceki 1213141516
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.