Şimdi Ara

HAYAT-CANSIZ VARLIKLAR

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
19
Cevap
0
Favori
631
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Hayat harekettir,her şey atomlardan yapılmışsa ,atomlarda da hayatın enerji denilen şekli varsa cansız diye nitelediğimiz varlıklarında bir hayatı var mıdır?Hayat nedir?



  • hayat maddenin termodinamiğin 2. yasasına isyanıdır ...
  • yani
  • yani entropi ...

    maddenin minumum enerjili olma isteği

    ancak hayat sayesinde madde, kendisinin isteiğine karşı koyabilmekte ...

    doğal yollarda bütün maddeler minum enerjili hale gitmeye çalışrken hayat sayesinde canlanan madde bir çekirdekten çınar, spermden insan meydana getirmektedir ...

    maddenin tabiatına aykırı bu durum ise ancak "can" ile açıklanabilmekte ve biz "can" a insanda ruh demekteyiz ..
  • Madde temel haliyle muhteşem dizaynıyla ve bir kasıtla oluşturulmuştur ki bu kasıtlardan birisi de hayat elemanı olarak kullanılmasıdır. Hayat elemenlarının en çok kullanılan elementi karbondur. Bu haliyle elementlerden uygun bir nizam ve oluşum ile hayat denilen kendi kendini yenileyebilen dengeleyebilen sistemler doğmuştur. Bu canlılar dünyası ile cansızlar arasında esasında bir fark yoktur. Yani aynı maddelrden müteşekkildir. Canlı organizma sadece bu yalın maddelerden oluşan bir üst organizasyondur ve bir amaca yönelik olarak yapılmıştır. Nerden belli maddenin yalın halde kalması madde için daha muvafık iken bir üst duruma geçmesi Deep'in de açıkladığı gibi bazı kabullerimize terstir.
  • her ikinizede teşekkür ederim
  • @deep impact,
    Termodinamik yasalarına rağmen hayatın var olmasının iki açıklaması olabilir.

    * Ya senin dediğin gibi, iradesi ile varlıklara can veren bir güç var.

    * Ya da evren termodinamik yasasını uygulamayı hayal ettiğimiz evrenden daha farklı birşey.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Toplum ve İnsan
    11 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    @deep impact,
    Termodinamik yasalarına rağmen hayatın var olmasının iki açıklaması olabilir.

    * Ya senin dediğin gibi, iradesi ile varlıklara can veren bir güç var.

    * Ya da evren termodinamik yasasını uygulamayı hayal ettiğimiz evrenden daha farklı birşey.


    haklısın kao;

    quote:


    * Ya senin dediğin gibi, iradesi ile varlıklara can veren bir güç var.


    bu tezi destekleyen binlerce peygamber, alim, evliya, özü sözü doğru insan var ...

    ya da;
    quote:

    * Ya da evren termodinamik yasasını uygulamayı hayal ettiğimiz evrenden daha farklı birşey.


    böyle bir ihtimal var ...

    dediğin gibi ikisinin olma ihtimali de var, objektif olmak gerekirse ikisinin de şansı yüzde elli diyebiliriz ancak ben subjektif olup birincisini işaretleyeceğim


    ancak ikinci ifadeni biraz daha açmanı rica ediyorum ...




  • tamam varlıklara can veren bir güç var kabul.peki bu varlıklar sadece canlı varlıklar dediğimiz varlıklar yoksa cansız diye tanımladığımız varlıklarında bir gücü var mı?masanın ,taşın,dağıngibi
  • quote:

    Son yüzyılda insanoğlu öğrendi ki, etrafında canlı olarak gördüğü herşey (kendisi de dahil) aslında tamamen cansız atomlardan yaratılmış. Hayattar bir varlığı, kendimizi büyük boyuttan küçüğe incelerken işte son durağımıza geldik. Ve ne garipdir ki bu son durakda cansız atomlardan başka bir şey bulamadık! Aynı Albert Szent-Györgi, Francis Crick veya diğer “hayat”ı arayan bilim adamlari gibi, ararken o bizim ellerimizin arasından uçup gidiverdi" Hayat perdesiz ve vasıtasız, doğrudan doğruya bir Kudret elinin eseri olarak, diğer varlıklar gibi görünür sebeplerle perde edilmeden, Hay isminin sahibi tarafından yaratılmış müstesna bir mahluktur.* "


    * Bediüzzaman Said Nursi,Lem’alar, 30. Lem’a 5. nükte.

    quote:

    Orjinalden alıntı: zuga
    cansız diye tanımladığımız varlıklarında bir gücü var mı?masanın ,taşın,dağıngibi

    bu güce ne açıdan baktıgına baglı. eger fiziksel bir güçden bahsediyorsan evet evrende her maddenin barındırdıgı bir güç var. bu güç ancak mutlak sıfır sıcaklık sınırında son bulur. Ama metafiziksel bir güçten bahsediyorsan onunda açıklması yukardaki alıntıdadır. Bu son buluşa biraz dikkat çekmek lazım.

    Zuga bir "selam" verdin kaçtın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Cem -- 13 Şubat 2006 20:33:46 >




  • teşekkürler
  • Öğrenciler bir kavanoza kötü sözler söylediler; öbür kavanoza güzel sözler... Kötü söz söylenen kavanozdakiler, BOZULDU...

    Öğrenciler, iki ayrı kavanozdaki suyun içine konulan gıda maddelerinden bir ay boyunca her gün güzel söz söylenenin tazeliğini koruduğunu, hakarete uğrayanın ise bozulduğunu gördü.
    (14 Şubat 2006 Salı)

    Anadolu Ajansı -Kütahya�nın Tavşanlı ilçesindeki Aslanbey İlköğretim Okulu�nun 7. sınıf öğrencileri, ilginç bir deneye imza atarak, �sevgi ve güzel sözün� canlılar üzerindeki etkisini kanıtladı.

    Öğrenciler, iki ayrı kavanozdaki suyun içine konulan gıda maddelerinden bir ay boyunca her gün güzel söz söylenenin tazeliğini koruduğunu, hakarete uğrayanın ise bozulduğunu gördü.

    Öğretmenlerinin, Japon araştırmacı Masaru Emoto�nun, �suyun moleküler yapısının insanların düşünceleri, sözcükleri ve dinledikleri müzikten etkilendiği� tezinden söz etmesi üzerine öğrenciler, 31 Aralık�ta �sevgi deneyi�ne başladı. Aynı ebatta iki kavanozdaki suyun içine nohut, havuç, peynir ve bulgur gibi gıda maddeleri koyan öğrenciler, bir ay boyunca her gün aynı şartlarda sakladıkları kavanozlardan birine güzel sözler söyledi, diğerine ise hakaret ettiler. Kavanozlardan birinin üzerine hakaret içeren, diğerine ise övgü dolu sözcüklerin yazılı olduğu kâğıtlar yapıştıran öğrenciler, deneyin sonunda büyük şaşkınlık yaşadı. Çünkü her gün güzel söz söylenen kavanozdaki gıda maddesinin tazeliğini koruduğuna, hakarete uğrayan kavanozdakinin ise bozulduğuna şahit oldular. Deneyi yapan öğrencilerden Onur Tuncay, iki kavanozdaki suyun içine havuç koyduğunu, birinin üzerine �teşekkür ederim�, diğerinin üzerine ise �aptal� yazılı kâğıt yapıştırdığını belirterek, ��Aptal�a her gün nefret dolu kötü sözler söyledim. �Teşekkür ederim�e her gün sevgi gösterip güzel sözler söyledim. Bir ay sonra, havuçlardan birinin şalgam suyu gibi koktuğunu, diğerinin ise çok kötü koktuğunu fark ettim.� dedi. Deneyinde bulgur kullanan Neşe Mert isimli öğrenci ise şunları anlattı: �Bulgurları suyla ıslatıp aynı miktarda iki kavanoza böldüm. Birine �aptal�, diğerine �çok tatlısın� adını verdim. Birine her gün kötü davrandım. Diğerine ise sevgiyle yaklaştım. Kötü davrandığım kavanozdaki bulgur, bir ay sonra belirgin biçimde bozulmuştu.� Öğrenciler, yaptıkları deneyden şu sonucu çıkardı: �Birbirimize kötü söz söylememeye karar verdik.�

    Öğrencilere esin kaynağı olan din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Ali Uslu, �Öğrencilerime, sevgi ve güzel sözlerin etkilerini anlatırken, onlara, Masaru Emoto�nun suyun kristalize edilmiş halini görüntülediğini, bir ay boyunca güzel sözler söylediği suyun daha iyi kristalize olduğunu gördüğünü anlattım. Öğrencilerim de bunu değişik gıda maddelerinde deneyerek Emoto�yu doğru çıkardılar.� dedi. Klinik Psikolog Yalçın Kireççi ise şunları söyledi: �Sevginin tesirinin olduğu doğru. İlgilenenler bunu görüyor. Nazar da böyle bir şey. Dikkatimizi yönelttiğimiz her şey bizden etkilenir.� diyor.

    Beethoven dinleyen su kristalleri daha güzel

    Japon araştırmacı Masaru Emoto, suyun moleküler yapısının, insanların düşünceleri, sözcükleri ve dinlediği müzikten etkilendiğini ortaya koymak için yaptığı çalışmayla tanınıyor. Müziğin, suyun yapısı üzerindeki etkilerini görmeye karar veren Emoto, iki hoparlör arasına koyduğu distile suyun donduktan sonraki kristal formlarını fotoğrafladı. Aynı tip su kristallerine önce Beethoven�ın pastoral müziğini dinleten Emoto�nun, kristalin çok güzel şekillendiğini, Bach�ın bir parçası dinletilen kristallerin nispeten düzgün olduğunu, heavy metal dinletilen kristalin ise tamamen şekilsiz ve dağınık olduğunu fotoğraflarla tespit etti.


    cansızlar ne kadar cansız ?




  • cansızlar gerçekten canlılarmış.evet bugun annemim bana aldıgı bardağım kırıldı,çok üzüldüm ama herşein olduğu gibi onunda bir süreçi tamamladıgını düşündüm.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    Aynı tip su kristallerine önce Beethoven�ın pastoral müziğini dinleten Emoto�nun, kristalin çok güzel şekillendiğini, Bach�ın bir parçası dinletilen kristallerin nispeten düzgün olduğunu, heavy metal dinletilen kristalin ise tamamen şekilsiz ve dağınık olduğunu fotoğraflarla tespit etti.



    düzenli ses dalgalarının şekillendirmesi...
  • Canlı cansız ayırımı sadece bizim gözlemimize dayanır. Evren tümüyle canlıdır diyorum. Tabii düşünce olarak karbonik canlıyı sadece canlı saymaya koşullanmadı isieniz.
  • Koşullanmak gibi bir ifade, kişisel bir yaklaşımı ifade ettiği için yakışıksız duruyor. Biyolojide canlının tanımı açıktır.

    "DNA ya da RNA ihtiva eden ve kendini eşleyebilen her şey canlıdır." Bu ve canlılığın ne demek olduğu hakkında daha geniş bilgiyi biyoloji kitaplarından öğreniyoruz. Buna koşullanma denemez.
  • Haklısınız zaten onu kast ettim kişisel bir sabitlik yok ise demek istedim. Yani canlı olarak kanı eti (yani karbonik) olamayana demem. Biraz da bitkiler adına. Bence sizin de hani bir zaman dediğiniz gibi hani dersiniz şu an bildiklerimiz yarınların yanında çok ufak. O halde canlı tanımını da belki eksik yapıyoruz ve herşey canlı.
  • Ben sadece koşullanmak kelimesine itiraz ettim. Bugün canlının tanımı bu, Bizim bildiğimiz bütün canlılar kalıtım maddesi DNA ya da RNA dan oluşan, karbon bazlı organik bileşiklerden oluşuyor. Biz kitaplarda bunu okuyoruz. Yarın birgün başka bir gezegende başka bir yaşam formu keşfedilir, bu yaşam formu da kendini eşleyebiliyordur fakat karbon bazlı değildir silikon bazlıdır. O zaman canlı hakında yorumlarımız ve kararlarımız değişir. Bu koşullanma değildir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Ben sadece koşullanmak kelimesine itiraz ettim. Bugün canlının tanımı bu, Bizim bildiğimiz bütün canlılar kalıtım maddesi DNA ya da RNA dan oluşan, karbon bazlı organik bileşiklerden oluşuyor. Biz kitaplarda bunu okuyoruz. Yarın birgün başka bir gezegende başka bir yaşam formu keşfedilir, bu yaşam formu da kendini eşleyebiliyordur fakat karbon bazlı değildir silikon bazlıdır. O zaman canlı hakında yorumlarımız ve kararlarımız değişir. Bu koşullanma değildir.


    yaşam kendini kopyalayabilmekse, bilgisayar virüsü canlı mıdır?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vese -- 15 Şubat 2006 19:35:04 >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.