Şimdi Ara

HDP'li Sırrı Süreyya Önder, Atatürk'ün 'Yurtta sulh cihanda sulh' sözünün barış mesajı vermedi. (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
35
Cevap
1
Favori
2.015
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Periah kullanıcısına yanıt
    Bak kardeşim ben hep mhp'ye oy attım, akp'nin bu en şaşalı döneminde en çok elestirenlerden birisiydim akp şuan mhp'nin dediğine geldi ama chp daha çok yanaştı hdp'ye ve ümit özdağ'in bu dedikleri kesinlikle doğru.
    Ben iki güçlü ittifakin artilarina eksilerine bakıyorum millet ittifakının artısı yok sadece akp'nin yaptığı yanlışları üzerinden politika güdüyorlar ama aynı hatayı kendileri yapiyor şuan

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • EzioAuditoreDaFirenzee kullanıcısına yanıt

    Tamamda karşı tarafın vaad edebileceği hiçbirşey yok ki. Erdoğan ekonomiyi yoketmeyi vadediyor. Birşey tutturdu faiz neden enflasyon sonuçtur diye , 2018de bütün yetkileri eline aldı o günden beri bu ülke mahvoldu.


    Kurumlarda liyakatsizlik ve torpil artık saklanamaz hale geldi.

    Ekonomi desen borcumuz sürekli artıyor hemde yüzde 10 gibi tefeci faiziyle dolar borcu altına giriyoruz. Nükleer santral Ruslardan gelen para için satılıyor, Suudilerden ne veripde para aldığımız belli değil.

    Dış ilişkiler tamamen facia, sınırımızın hemen ötesinde Pkk

    'nın kurduğu yapılanmanın nedeni bizzat Akp'nin ortadoğu politikası gereğince komşularını istikrarsızlaştırmasından kaynaklandı.


    Türkiye'nin devlet aklı geriliyor. Çünkü 2001de yapılan reformların hepsi 2018'de Erodğan tüm yetkiyi aldıktan sonra bir bir lağvedildi ve bütün yöneti

    m kurumsallaşmaktan çıkıp keyfi hale geldi.



    Türkiye'de bir yönetim zaafı var, Türkiye'de makamlarda ciddi bir yetkin güvenilir insan krizi var, ciddi yolsuzluk var ve çok ciddi oranda bir şeffaflık problmei var.



    Erdoğan'ın vadettiği tek şey ülkeyi uçurumdan aşağı yuvarlamak. Halkın bir çaresi kalmadı Kılıçdaroğlu bunu gördüğü için aday oldu yoksa senin aklın alıyor mu Kılıçdaroğlu gibi birinin sandıktan galip çıkacağını ama evet galip çıkacak bunun nedenide Kılıçdaroğlu değil Erdoğan'ın akıldışı politikalarının halka başka seçenek bırakmaması nedeniyle.



    Ayrıca Türkiye'nin kesinlik bir beyaz sayfa açması gerekiyor. Bürokraside, kurumlarda oluşan tahribatı onarmamız herşeyden önce bu ülkeye içte ve dışta kaybettiği saygınlığı biraz olsun geri kazandırmamız gerekli.





  • Periah kullanıcısına yanıt
    Iyi de karşı taraf bunlari düzeltecek mi? Liyakat devam edecek ibb'de olanlari gördük işten çıkarma olmayacak denildi işten çıkarma oldu, izmir'e bakarsan anlarsin Türkiye'nin nasil yöneteceğine.
    Şimdi chp'nin vaadlerine gelelim
    -Muhtar yardımcısı atamak
    -Kayyumlar kalkacak hdp tekrardan belediyeleri pkk lehine kullanabilecek
    -Demirtaş ve Kavala hapisten çıkacak.
    -Mavi vatan projesj yayılmaci politikaymış
    -Libya'da işimiz yokmuş
    -Siha insanlık suçu silahmış
    -S400'e gerek yokmuş
    -Nükleer santrale gerek yokmuş

    Ya daha bunlar gibi sacma sapan seyler bunlar beni rahatsız ediyor

    Sen diyorsun ki ülkenin itibarı dışarıda düştü kesinlikle katılmıyorum ya kardeşim 90'li yillarda hocalı da Azerbaycanli türkleri gözümüzün önünde katlettiler hicbir şey yapamadı bu ülke, 30 yıl sonra karabağ'ı aldık bunlari nasil görmezsiniz

    Bugün putin ab"ye ciddiye almıyor Türkiye çok iyi denge politikası uyguladı.

    Savunma sanayinde yapilanlari hiç görmüyorsunuz bunlarla gurur duymuyor musunuz? Chp'nin bunlarla ilgili politikası ne?

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • EzioAuditoreDaFirenzee kullanıcısına yanıt

    "Sen diyorsun ki ülkenin itibarı dışarıda düştü kesinlikle katılmıyorum ya kardeşim 90'li yillarda hocalı da Azerbaycanli türkleri gözümüzün önünde katlettiler hicbir şey yapamadı bu ülke, 30 yıl sonra karabağ'ı aldık bunlari nasil görmezsiniz"


    Bence bu konuya hiç girmeyelim. Çünkü Putin Suriye'de 33 askerimizi vurduktan sonra Dışişleri bakanı ayağına kadar gitti. İşid 2 askerimizi sınırda canlı canlı yakarken yaptıkları tek iş medyaya sansür getirmek oldu.


    Erdoğan'ın gösterdiği yol ülkenin mahvolması başka onun gidecek bir yönü kalmadı. En azından ben değişim istiyorum. Kılıçdaroğlu iktidara gelsede sonuçta tek başına gelmeyecek, ayrıca bir ülkede yönetime geldin diye bu gücü ele geçiriğin anlamına gelmez. Gücü ancak 10 yıla yakın iktidarda kalıp adamlarını devletin her pozisyonuna yerleştirdikten sonra elde edebilirsin.


    Öte yandan 6lı masa zaten o şekilde uzun vade ülkeyi yönetmeyecek. Kurumsal bir yapı inşa ettikten sonra masa dağılacak ve tekrar seçime gidilecek.



    Kısacası Türkiye'nin şu an en çok ihtiyacı olan şey keyfi yönetimin ve torpilin önünün kesilmesi, penceleri açıp içeriyi bir havalandırmak. Temiz bir sayfa açıp içerde ve dışarda tekrar masaya oturmak.


    Erdoağan artık siyasi kariyerini sonlandırmıştır o koltukta daha fazla Türkiye'ye verebileceği birşey yok. Değişsin kendisi emekli olsun partisi yeni insanlar çıkarsın kendilerine gelsinler yenilensinler Türkiye'ye birşey katabilecek kadar düzeldiklerinde tekrar seçime girsinler. Demokrasi bir adamın 50 yıl bir ülkeyi yönetmesi demek değildir. Arada bayrağı başka birisinede vermek gerekir.


    Gönül isterdi ki bu kişi Kılıçdaroğlu değilde çok daha nitelikli biri olsaydı ancak hayatta herşey istediğimiz gibi gitmiyor ve seçenekler arasında en az kötüyü seçmek zorunda kalıyoruz...




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 22 Mart 2023; 0:3:30 >




  • EzioAuditoreDaFirenzee kullanıcısına yanıt

    Sana son olarak şunu söyleyeyim. Erdoğan sırf seçimi almak için EYT yasasını çıkardığı gün artık bu ülkeye verebileceği hiçbirşey kalmadığını anlaman gerekirdi. Çünkü artık Türkiye'nin önüne kendi geleceğini koyuyor demektir bu. EYT yüzünden yarın bu ülkenin başına Atatürk gibi bir adamı bile getirsen bu ülkenin refahını sakatladın reel olarak. Bu ülkleyi zayıflattın , bu ülkeye popülizm uğruna büyük bir kötülük yaptın.


    Ve bunu Erdoğan çok iyi biliyordu. EYT'yi yıllarca çıkartmadı oy kaybedeceğini bile bile. Hatta 2019'da seçimi kaybedeceğimi bilsem dahi EYT'yi çıkartmam diye açıklaması vardı. Fakat bugün kendi siyasi geleceği uğruna ekonomiye, halka 10 yıllarca çıkacak bedeline rağmen bir anda giderayak Türkiye'ye böyle bir kazık attı.


    Bir kez yanlış yola saparsan emin ol sadece daha da fazla karanlığa yönelirsin. Erdoğan'da bundan sonra sadece daha da fazla Türkiye'ye zarar vermek pahasına o koltukta oturacak. Eyt dışında Rusya'dan gelecek para için nükleer santralı satmasıda aynı derecede kötü bir davranıştı. Bunlar Erdoğan'ın artık Türkiye'ye değil Türkiye'nin Erdoğan'a fayda sağladığını gösteriyor ve buna bir dur demek zoundayız bu ülkenin vatandaşları olarak.





  • Periah kullanıcısına yanıt
    Benim söylediğim cümleyi alıntılamışsin ama çok başka cevap yazmışsın tekrar yazayım karabağ'i aldık.
    33 şehidimize gelecek olursak ben burda herşey mükemmel demedim zaten ha onun da intikamı alındı rusya ukrayna savaşında ukrayna ordusu Bayraktalarla rus askerlerini resmen katletti misli ile kayıp verdi.
    Zaten ruslarda düşürülen uçaklarının intikamını almıştı.
    Kılıçdaroğlu başa gelirse ülke çok daha kötüye gider o adam o koltuğu bırakmaz chp koltuğunu bırakmayan adam cumhurbaşkanılığı koltuğunu hiç bırakmaz, öyle parlementer sisteme felan da geçmez.
    Muhalefet değişseydi bu halk Erdoğan'a oy vermezdi bun bende dahil bütün akp secmenlerine sor kime verecegiz Kılıçdaroğluna mi vereceğiz ona vermem diyor çünkü adama guven yok muhalefet liderini değiştirseydi o zaman herşey değişirdi

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Periah kullanıcısına yanıt
    E çünkü bu vaadi ilk veren muhalefetti Kılıçdaroğlu sürekli bedavadan biseyler sallıyor, depremzedelere bedava ev vereceğim dedi şimdi de muhtarlara yardımcı atayacağım diyor, doğuda bedava elektrik olacak diyor. Peki nasıl olacak.
    Bu adamın yalanci olduğunu görmüyor musunz? Herseyi yapma şov sahtekar

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • EzioAuditoreDaFirenzee kullanıcısına yanıt

    Ben yarın Kılıçdaroğlu seçimi kaybetse şaşırmam. Çünkü bu seçimi kaybedebilecek (şu anki şartlara rağmen) tek muhalif aday kendisi. Erdoğan'ın karşısından görmek istediği aday kendisi. Kazanma şansı en düşük aday kendisi.


    Ben Kılıçdaroğlu'nun kazanabileceğine veya Cumhur ittifakından oy alabileceğine kefil falan değilim şahsen. Keza Kılıçdaroğlu'nu nitelikli veya Türkiye'nin aradığı adam olarak falanda görmüyorum kesinlikle. Erdoğan devrildikten sonra ben Kılıçdaroğlu'na muhalefet edeceğim büyük olasılıkla.



    Sadece Türkiye'nin şu an (özellikle 2018 sonrası) gittiği yolun yol olmadığını görüyorum herkes görüyor. Basın sansürü ile her türlü gizlilik politikası ile saklansada Türkiye'nin insan kalitesindeki aşırı bozulma, adam kayırma, yolsuzluk, borç miktarındaki artış, rerzervlerdeki erime, Suudilerden, Ruslar'dan taviz üstüne taviz verilip alıunan paralar Tü,rkiye gibi bir ülkeye yakışmayan hareketler bu şekilde gidersek sonumuz 2001 krizinin aynısı.



    Erdoğan'ı değiştirmezsek ülke 180 km hızla duvara toslayacak ve ben bunun göz göre göre onaylayamam. Ben Kılıçdaroğlu'nu değil değişimi istiyorum sadece.


    Dediğim gibi 6lı masa var zaten 6 farklı partinin çok uzun süreli bir yönetim kurması mümkün değil. Açıkladıkları gayet güzel ve doğru olan yapısal değişimleri hayata geçirip muhtemelen 2 yıl sonra Türkiye'yi tekrar seçime götürecekler. Ben bu ülkenin buna ihtiyacı olduğuna inanıyorum.


    Ayrıca Erdoğan'ın artık mental olarak tükendiğide bir gerçek. Yerine yeni biri gelsin. Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu, Meral Akşener gibi isimlerin yanına artık Erdoğan'ın mirasçısı kim olacaksa onun gelmesi ve gerçektende yeni bir sayfa açmamız gerektiğine inanıyorum.


    Dediğim gibi ben bu ülkeyi Erdoğan2ın gerçeklikten kopmuş politkalarına kurban edemem. Türkiye bunu haketmiyor.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 22 Mart 2023; 0:27:27 >




  • EzioAuditoreDaFirenzee kullanıcısına yanıt

    Avusturya büyükelçiliğine üst düzey atamalarda ingilizce konuşamayan adamlar var. Adam büyükelçi olmuş yanında tercüman ile geziyor bunlar inanılmaz derecede yakışıksız ve Türkiye'nin prestijini yerin dibine indiren detaylar. Fakat Üniversitelerde şurada burada o kadar çok ciğeri beş para detmez adamlar makamlara getirilmiş ki ben dayanamıyorum artık.


    Bu ülkede elbet torpil her zaman vardı ancak ben şu anki zaman kadar liyakatsiz ve niteliksiz insanların eş dost akraba yoluyla makam işgal ettiği bir dönem hatırlamıyorum...

  • izmir beledeyisinin bilindik hareketleri.  zten şu sorunu çözdük dediklerini duymadıkki. 

  • babus0606 B kullanıcısına yanıt

    Şimdi önümüzdeki seçimlerde chp aday olarak maşrapa koysa gidip ona verecekler.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • moritanyalı kullanıcısına yanıt

    izmir çankaya gibi yerlerde yoldan geçen vatandai ibrahim bey aday olsa alır. 

  • Kime ne anlatıyorsunuz hocam..Bunlar tam anlamıyla fanatik.Üstelik ülkenin 20 yılda dış politikada nasıl çöktüğünü göremeyecekleri kadar fanatikler.


    Mesela Karabağ'ı ele alalım.Karabağ Türkiye yüzünden kaybedilmedi ki Türkiye sayesiyle geri alınmış olsun.Karabağ 1988-1994 yılları arasında yaşanılan savaş sonucunda kaybedildi.Bu savaşın kaybedilmesinde ve dolayısıyla Karabağ'ın kaybedilmesinde etken olan iki unsur vardır.Bunlar;


    1-Ermeni ordusu'nun yanında Kızıl Ordu mensupları'nın da savaşması yani Rusların dolaylı olarak savaşa dahil olması

    2-Azerbaycan ordusu'nun hem nitelik hem de nicelik açısından o dönem çok zayıf olması


    Türkiye o dönem Azerbaycan'a siyasi destek vermiş ve Ermenistan ile sınırları kapatmıştır.Bundan başka yapabileceği birşey de yoktu.Karabağ'da çatışmalar başladığında daha Sovyetler yıkılmamıştı bile...1991'de ise Irak'ta 1.Körfez savaşı yaşanmıştı.Dahası G.Doğu'da PKK terörü tüm şiddetiyle azmış vaziyetteydi.Türkiye hem yurt içi hem de yurt dışı (K.Irak) operasyonlarla teröre karşı amansız bir mücadele yürütüyordu.


    Böyle bir ortamda üstelik Azerbaycan ordusu mağlup olmuşken Türkiye nereye ve nasıl müdahalede bulunacaktı?Dahası hangi anlaşma ve siyasi temel üzerinden bu müdahaleye meşruiyet sağlanacaktı?Türkiye'nin Karabağ'a doğrudan girmesi'nin yasal dayanağı ne olacaktı?Bugün mesela Kıbrısta bulunmamızın yasal dayanağı Londra ve Zürih anlaşmalarıdır.Dahası bugün Suriye'ye operasyon yapabiliyorsak ve Suriye'de TSK birlikleri bulunuyorsa bunun yasal dayanağıda 1998'de Suriye ile imzaladığımız Adana Mutabakatıdır.Bitti mi?Hayır bitmedi..Mesela Barzani 2017'de K.Irak'a bağımsızlık referandumu yaptığı zaman Türkiye 1925 yılında imzalanan Ankara anlaşması hükümlerine göre K.Irak'a müdahale etme tehditinde bulunabilmişti.Ha unutmadan Türkiye'nin tüm K.Irak operasyonlarının temelinde de Saddam Hüseyin ile 1983 yılında imzalanan 'Sınır Güvenliği ve İşbirliği Anlaşması' vardır.


    Görüleceği üzere bir başka ülkeye silahlı müdahalede bulunabilmek için belli başlı yasal dayanaklara sahip olmak gerekiyor.


    Karabağ'ın geri alınmasında ise;


    1-Azerbaycan'ın I.Karabağ savaşından sonra doğal gaz sayesiyle güçlü bir ekonomi kurması ve buna paralel olarak ordusunu modernleştirmesi

    2-Azerbaycanlı Subayların I.Karabağ savaşından sonra Türkiye'de Harbiye okullarında eğitilmeye başlanması ve zaman içinde Azerbaycan ordusunun Türk ordusu şeklinde teşkilatlanması

    3-İsrail gibi Amerika'da ve Avrupa'da güçlü siyasi ve lobi faaliyetleri olan bir ülke ile ilişkilerini geliştirmiş olması


    Ayrıca 2020 yılında yaşanılan II.Karabağ savaşında Türkiye,I.Karabağ savaşında olduğu gibi sadece 'siyasi destek' vermiştir.Karabağ'ı geri alan asıl unsur Azerbaycan ordusu olmuştur.Elbette burada Türkiye'nin Azerbaycan'a olan desteği küçümsenmemeli ancak arkadaşların iddia ettiği gibi de 'Karabağ'ı biz aldık' düşüncesine de girilmemelidir.Eğer Azerbaycan ve Azerbaycan ordusu Ermenilerden üstün olmasalardı Türkiye yine birşey yapamazdı.


    Azerbaycan konusunu bir kenara böyle bırakıp 20 yıllık dış politika karnelerine bakarsak fiyasko üstüne fiyaskoların yaşandığı görülecektir.Kronolojik sırayla gidecek olursak;


    1-2003'te Amerika'nın Irak'ın işgaline tam destek verilerek Irak'ta Amerika ile komşu olmamıza ve Amerikanın koruyuculuğu altında PKK'nın yeniden toparlanmasına seyirci kaldılar.Üstüne K.Irak bölgesel Kürt yönetimini de tanıyarak K.Irak Türkmenlerini yalnız bıraktılar

    2-4 Temmuz 2003 tarihinde K.Irak Süleymaniye kentinde Türk askerlerine yönelik Amerikan ve Peşmerge baskınına sessiz kaldılar.Türk askerlerinin başlarına çuval geçirilerek tutuklanması karşısında Amerika'ya 'nota' bile vermediler.Dahası 'nota' verilmesini isteyenlere ''bu müzik notası değil ki veresin' diye cevap verdiler

    3-2004'te Kofi Annan Planını kabul ederek Güney Kıbrıs Rum kesiminin tek taraflı olarak tüm Kıbrıs adasını temsilen AB'ye alınmasını kabul ettiler ve KKTC'yi yalnız bıraktılar.Bugün Akdeniz'de karşımızda tüm AB'yi buluyorsak bunun nedeni 2004'te Rumların,Kıbrıs adasının tümünü temsilen AB'ye alınmasını kabul etmeleri vardır

    4-Yunanistan Lozan ve Paris Anlaşması hükümlerini çiğneyerek Ege'de kendisine verilmemiş ve Türk karasuları içerisinde kalan ada ve adacıkları işgal ederken sessiz kaldılar.Dahası Yunanistan'ın Lozan ve Paris Anlaşmasına aykırı bir şekilde silahsızlandırılan on iki adayı Türkiye'ye karşı silahlandırmasına mani olmadılar

    5-AB'ye yaranmak için Ermenistan ile açılım süreci başlattılar.Bu süreçte Azerbaycan'ı karşımıza almayı bile göze aldık.Dahası 2009'da Bursa'da oynanan Türkiye-Ermenistan maçına Azerbaycan bayraklarının sokulması yasaklanmıştı.

    6-2011'de sırf ABD'nin ve AB'nin gaz vermesiyle ABD ile beraber Suriye'ye demokrasi getirmeye çalıştılar.'Şam Emevi Camiinde namaz kılmayı' hedeflediler ama günün sonunda milyonlarca Suriyeli Sultan Ahmet Camiinde Cuma namazı kılmalarına neden oldular.Suriye'de istikrarın yok olması nedeniyle sınırlarımızın hemen ötesinde cihatçı terör örgütleri cirit atar hale geldi.Üstüne YPG'de bu iç savaşta güçlenerek büyüdü.Milyonlarca Suriye'li Kuzey'e yani Türkiye'ye kaçtı.Kısacası Suriye'ye demokrasi getirme politikaları büyük bir fiyaskoyla sonuçlandı ve Türkiye Suriye bataklığına saplandığı gibi milyonlarca Suriyeli sığınmacı ile baş başa kaldı

    7-AB'nin demografik yapısını ve iç huzurunu Türkiye'nin demografik yapısını ve iç huzurunu bozmak pahasına korumaya yemin ettiler.Türkiye'yi adeta AB'nin sınır Jandarması haline getirdiler ve Türkiye'yi Dünya'nın en büyük sığınmacı kampına çevirdiler.Üstüne bununla gururlanarak ''AB iç huzurunu bize borçludur' bile dediler.Bununla kalmadılar Türk milletini Suriyelilerle,Afganlarla,Pakistanlılarla bir tuttular ve 'Türklerde mülteciydi' bile dediler.

    8-ABD'li Papaz Brunson'u casus olmakla suçlayıp ardından ABD'ye geri teslim ettiler

    9-BAE ve Suudi Arabistan'ı 15 Temmuz'un planlayıcıları ilan ettiler ardından bu iki ülkeyle hiçbir şey olmamış gibi masaya oturdular

    10-'Biz darbecilerle muhattap olmayız'' dediler ve Mısır ile ilişkileri bozdular ve Mısır'da darbeciler olduğu sürece Mısırla görüşmeyeceklerini ilan ettiler.Şimdi ise Mısır ile ilişkileri düzeltmeye çalışıyorlar

    11-İsrail ile de ilişkileri bozdular ve ilişkilerin yeniden başlaması için Gazzeye uygulanan kuşatmanın kaldırılmasını şart koştular.Ancak İsrail Gazzeye olan kuşatmasını kaldırmadığı gibi Kudüs'ü başkent ilan etti.Şimdi ise İsrail ile ilişkileri düzeltmeye çalışıyorlar


    Velhasıl bu maddeler daha da çoğaltılabilir.Malumların 20 yılda takip ettikleri dış politika Türkiye'nin hiçbir sorununu çözemediği gibi daha yeni ve karmaşık dış politika sorunlarını bu milletin başına musallat etmişlerdir.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Long Nightt -- 22 Mart 2023; 14:8:44 >




  • Pkk Atatürk’ü sevmiyor. Sevecek miydi?  


    Hdp pekaka uzantısı ve seçimde KK'yı destekleyecek.  


    Chp açısından sorun teşkil etmeyecek çünkü Pkk'ya laf edilirse Hdp gücenebilir. Zeter ki Hdp ile ağızlarının tadı bozulmasın.  

  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.