İstanbul’un yağmurlu bir gününde, Efe kalabalık İstanbul caddelerinde, sokaklarında ıslanmış sigarasıyla birlikte sessiz adımlarla yürürken zihnindeki karmaşık düşünceler içinde anılar gözlerinin önünde canlanıyor buğulu bir pencerenin üzerinde su damlacıklarının yavaşça süzülüyor Efe’nin düşüncelerinde, aynı zamanda her yağmur damlası Arnavut kaldırımların soğuk taşlarına çarparken kalbinde hissettiği karmaşık duygular Efe’nin düşüncelerine yansıyor bir bilinmezin içinde…! Güneşli günleri ve baharı geride bırakıyor tıpkı geride bıraktığı yaşanmış aşkların mutlulukları, sevinçleri, üzüntüleri ve hayal kırıklıkları ile birlikte zihinlerin ve kalplerin içinde kaybolmuş anılara dönüşüyor bu düşünceler, Efe soğuk ve yağmurlu bir İstanbul akşamında sessiz adımlarla sokaklarda yürüyor yalnız başına, etrafındaki insanlar sağ sola kaçışıyorlar bir telaş içinde kimleri sevgilisinin elini tutmuş kadınlar telaşla Metro’ya kaçışıyorlar kimileri ise ellerindeki poşetlerle birlikte otobüs duraklarına sığınarak yağmurdan kaçarken, Efe yalnız başına Arnavut kaldırımların taşlarının üzerinde sessiz adımlarla yürümeye devam ediyor soğuğu ve yağmuru umursamadan, gece karanlığında ıslanmış paltosu sokak lambalarının ışığında belli olurken aynı zamanda kirpiklerinde yağmur damlacıkları süzülürken Efe elinde tuttuğu ateşi sönmüş ve ıslanmış sigarasını iki dudağının arasına getirdiğinde fark ediyor sigaranın söndüğünü, bir anlığına Efe bu kaçıncı sönmüş sigara olduğunu düşündüğü sırada, elinde tuttuğu ıslanmış sigarayı yere atıyor ve soğuktan üşümüş elini paltosunun sol cebinde taşıdığı umuda sarılıyor bir bilinmezin içinde..! Âşık bir kadının öfkesi gibiydi şiddetli esen rüzgâr, yağmurlu gecelerde rüzgâr tüm öfkesiyle eser bazen tüm şiddetlini kalbinde hissedersin, bazen de şefkatli deniz dalgalarının kumsalları okşaması gibi huzur verir rüzgâr..! Ancak bu gece esen rüzgâr İstanbul’un bütün kıyılarını, sahillerini, sokaklarını ve kaldırımlarını dolaşırken ağaçlardan düşen solmuş yapraklar gece karanlığının içinde sağ sola savrularak gözden kaybolmadan önceki günlerde, aylarda,,,,,, Efe…! Ağustos aynın sıcak günlerinde koyu sert kahvesini yudumlarken Facebook sayfalarını gezindiği sırada gözüne bir fotoğraf çarpar. Kızıl saçlı, beyaz tenli, al dudaklı ve okyanusun göz alıcı bütün güzelliği, bir inci tanesi gibi gözlerine yansıyordu sanki fotoğraftaki kadın, Efe bir anlığına peri masallarındaki bir denizkızı görmüş gibi düşüncelere dalıyordu. Efe hiç gecikmeden fotoğraftaki kadına bir mesaj yazdı. Merhaba ben Efe nasılsın? Ve seninle tanışabilir miyim? Kısa bir süre içinde fotoğraftaki kadından bir yanıt gelmişti. Efe heyecanla gelen mesaja baktığında kalbinde yaşadığı heyecan şaşkın bir yüz ifadesine dönüşüyordu < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Serkandagli19_05 -- 25 Nisan 2021; 5:8:52 > |
Bildirim