Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Sinema - Dizi - Televizyon - Müzik - Kitap
  • Kitap
  • Kitap Üzerine Sohbetler
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

Hikayemi okur musunuz ? (YORUMA AÇIK)

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
5
Cevap
0
Favori
549
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
0 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Geçen senelerde kitaplarla çok ilgileniyordum ve bir blog açmıştım. Kitap değerlendirmeleri ve arada sırada yazdığım hikayeleri paylaşıyordum. Bir arkadaşımın şans eseri blogumu bulup bana sormasıyla yeniden açıldı defterler :) bir kaç güzel hikaye yazılmış. Şimdi bir göz gezdirdim de başta gerçekten bir kitaptan alınmış sandım. Ama böyle bir kitap okumamıştım. Gerçekten iyi yazıyormuşum. Ama şu aralar kitap okumuyorum ve böyle bir şey çıkaramam sanırım :)

    Neyse uzatmadan hikayemize geçelim...

    KİM KİME EMANET ?


    Dışarıdan siren sesleri yükseliyordu... Kapıya balyozla vuruyorlardı sanki. Demir kapı ilk defa bu kadar sallanıyordu belki de. Hemen yataktan fırladım. " geliyorum " diye haykırdım. Çok korkmuştum. Hemen üstüme bir şeyler giydim ve kapıyı açtım.

    3 memur gözümün içine bakıyorlardı. " Bir ihbar aldık evinizi aramalıyız " dedi en önde ki memur." Tabi ki buyurun " diyerek içeriye davet ettim. Bir anda memurlar 3'ten 7'e yükseldi. İyice moralim bozulmuştu ne olmuştu ki ? Meraklı gözlerle memurları takip ettim.

    "Acaba suçlama ne ? " dedim. " Bunu karakol'da anlatırsın " derken odalardan birer birer memurlar"burası temiz " diye karşımda ki memura iletti. Zaten 2 odalı bir evde herkes koridora toplandı. Karşımda ki memur nazik bir şekilde " sizi karakola götürmeliyiz hakkınızda ihbar var üstünüze bir şeyler alın ve çıkalım " dedi. İtiraz bile edemedim nedenini bilmeden. Çok etkileyici bir sesi vardı memurun birazda yalakalık olsun diye " peki komiser bey ama neler oluyor yemin ederim bilmiyorum " dedim. Komiser lafını duyan memur hemen havaya girdi. Bu sefer daha sert bir sesle " bunları karakolda konuşalım çabuk ol ! " dedi.

    Üzerime rahat bir şeyler alıp , evin anahtarını da bulduktan sonra hep beraber hareket ettik. Komiser diye hitap ettiğim memur beni takip ediyordu. Kapıyı kilitleyip " hadi gidelim " dedim. Memur " önden buyurun " diyerek merdivenleri gösterdi. Sanki kaçacağız ulan kaçakçılık mı yaptık, eroin mi sakladık , fuhuş mu yaptık ? Bu ne muamele yarın işe gideceğim zaten gece gece nelerle uğraşıyoruz düşünceleri ile karakola vardık.

    Komiserin odasına gittik. Odaya girer girmez hemen sordum sıkılmış bir tavırla " Neler oluyor memur bey ne yapmışım ? ". Komiser babacan bir tavırla " Sakin ol evlat. Hepsini öğreneceksin ama burada soruları ben sorarım. " Başımı öne eğdim ve konuşmaya devam ettim " Özür dilerim komiser bey ama yarın çok erken kalkacağım ve gece gece hiç bir şey yapmamışken burada olmak beni tedirgin ve huzursuz ediyor " . "Tamam uzatma hemen sorulara başlayacağız ". Diyerek postasına döndü. " Götürün sorgu odasına ve bir şeyler ikram edin misafirimize iyi davranın " dedi babacan komiser.

    Nazik bir şekilde kolumdan tutan genç memur bana bodruma kadar eşlik etti.Havasız kap karanlık odaya geldiğimizde konuştu ince sesiyle " bir şey içer misiniz ? Çay , kahve... " dedi. Bende biraz ayılmak için " şekerli kahveniz varsa içerim " dedim. Memur kafasını sallayıp onayı verdikten sonra " hemen geliyor " dedi. O çıkar çıkmaz odaya yeni bir adam geldi. Çevik ve kuvvetli siyahlar içinde biri . Ciddi bir durum olduğunu şimdi anlamıştım. Sanırım asıl komiser bu. Kapıyı kapattı ve bir paket çıkardı cebinden daha sonra suratıma doğru attı. " Bu ne ! " Kekelemeye başladım... " Bil.. bil ...bili " " Tavuk mu çağırıyorsun lan ! " Küçük dilimi her an yuta bilirdim. O anda genç memur girdi elinde kahve ile. Masaya yaklaşıp bana doğru uzattı "buyurun" . İlk önce siyahlar içinde ki adama baktım. Sonra da kahveyi aldım. Genç memur arkasına bakmadan kaçtı. Siyahlı memur kahve fincanını eliyle yere itti ve paketi masanın üstüne koydu. Çok sert bir şekilde bağırdı " Aç lan şunu ! " Elim titreye titreye açtım. içinde bir kağıda yazılı KİM KİME EMANET diye bir yazı vardı. " Ne lan bu ! " diye yine bağırdı. Bu sefer bir kere yutkundum ve " bilmiyorum " dedim.

    blogum : kitapkurdumelih.blogspot.com



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi melih9797 -- 13 Nisan 2014; 19:50:58 >







  • Hikayenin devamı var mı yoksa burada bitiyor mu?
    Sanırım baştaki evden çıkma olayı biraz uzun tutulmuş.Onun haricinde başarılı

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çok klişe laflar var onun haricinde güzel. " Tavuk mu çağırıyorsun lan ! " tarafı güzel olmuş.
  • Hikayenin devamı gelecekti. Yani blog yazdığım zaman öyle planlıyordum. O anki kurgumu şuan hatırlamıyorum devam etsem de o zaman ki kadar başarılıda olmaz :)

    Klişe lafların sebebi o zaman daha az kitap okumuş olmamdı diye sanıyorum :)

    Yorumlarınız için teşekkürler...
  • bunun gibi hikayelerim olan, kitap değerlendirmeleri ve haberleri bulunan blogum : kitapkurdumelih.blogspot.com
    • 
Sayfa: 1

Benzer içerikler

- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız