Şimdi Ara

HTC One M9, Galaxy S6 ve Edge fiyatları ve Vestel vergisi gerçekleri özel video (9. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
301
Cevap
2
Favori
7.841
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: umut_baris

    Öncelikle konu hakkındaki tarafsız yorumunuz için teşekkürler. Vergi konusunda forumda nasıl bir kasırganın döndüğünü hepimiz hal-i vakti ile gördük.

    Bence ülkemizde montaj da olsa üretim yapılmalı ve satış sonrası desteği sağlayabilecek (özellikle yazılımsal sorunlara karşı) sağlam ekipler kurulmalı.

    Ben olaya işte insanımız da ekmek yesin gibi bir açıdan yaklaşmayacağım. Ama bu da önemli bir konudur. Üretim gücünü elde edebilmek ülkenin gelir düzeyi için de önemli bence.

    Ben Başarı (General Mobile) gibi sadece ithalatını yapan ve servis desteğini sağlayan bir firmaya baktığımda işin destek aşamasında (Özellikle yazılımsal destek konusunda) sıkıntı çektiklerini ve müşterilerini mağdur ettiklerini görüyorum. Mesela mtk işlemcili Discovery modeli kit-kat güncellemesi sonucu aşırı sorun yaşanıldı ve firma bir süre bu soruna karşı müşterilerine yanıt veremedi. Çünkü tedarikçisi Gionee'ye bağımlı durumdaydı ve tedarikçiden yanıt gelmediği sürece çözüm sağlayamıyordu. Daha sonra ise çözümü downgrade (yani daha düşük sürüme geçiş işlemi) yaparak hallettiler.

    Buradan da anlaşıldığı üzere sadece ithal edip satış gerçekleştirmek bir çözüm değil. Cihaz zaten tamamen ithal, servis desteğinde tedarikçiye bağımlısın... Burada sadece kazanan satışı yapan bayi veya mağaza oluyor bana göre. Bence firma zarar ediyor veya kazandığı algıyı kaybetmesine neden oluyor.

    Montaj tesisi kurmak, ar-ge ekibi kurmak gibi işler maliyetlidir ancak bu girişimi yapacak insanların zaten bu girişimlere maddi gücü yeteceğinden dolayı bence kurulması aşamasında ülkeye bir zararı olmaz. Bu girişimi yapan girişimciye gelecek olursak böyle maddi gücü olan girişimcilerin zaten farklı alanlarda/ iş dallarında da işletmeleri olduğunu ve gelir elde ettiklerini görüyoruz. Yani zarar etse bile elindeki diğer işletmelerden elde ettiği gelir bunu amorti edebilecek/ karşılayabilecek düzeyde.

    Üretim aşamasında en büyük sorunumuz bence girişimcilerimizin konu hakkında çekimser, sabırsız davranmaları veya ilgili sektör hakkında fazla bilgi sahibi olmamasıdır.
    Eğer ülkemizdeki yatırımcılar, girişimciler sabırsız olmasaydı bence ülkemizde yapılan inşaat sayısı kadar her alandan fabrika çıkabilirdi.
    Yatırımcılarımızın en büyük sorunu yaptıkları yatırımı ne kadar sürede amorti edip kazanca geçebilecekleri ve ne kadar kazanabilecekleridir.

    Eğer ki ülkemizde bu konular hakkında gerekli eğitimler, planlamalar yapılırsa ve montaj sanayi bile olsak şu an bulunduğumuz bu basiretsiz konumdan çok daha iyi seviyelere geleceğimizi düşünüyorum.

    Bu konuyla ilgili bakanlık da kurulabilir.

    Eğitim Kurumu (Üniversite, Meslek Lisesi) - Üretici (Sanayi) işbirliği kurulması lazım. İhtiyaca göre kontenjan açılması lazım.

    Bazı okulların üreticilerle doğrudan işbirliği var ben onları etik bulmuyorum. O ayrı konu.

    Önce halledilmesi gereken sorun işverenlerin, yatırımcıların gerçek anlamda eğitilmeleri, ikna edilmeleri ve eğitim kuruluşlarının da ihtiyaca yönelik şekillendirilmesidir.

    Diğer halledilmesi gereken sorunlar ise; denetimlerin sıklaştırılması ve adil bir şekilde yapılması, vergilendirmelerin toplumun gücüne göre yapılması.

    (Yazımdan duygusallık gibi bir düşünce algılanmaz umarım)




    Güzel bir yorum, düşüncelerinize katılıyorum. Ekleyebileceğim bir nokta var.

    Üretim sadece hammadeyi işleyip şekil vermek, devre elemanlarını tasarlamak ve basmaktan ibaret değil. Şuan dünya devi diye gözlemlediğimiz teknoloji ihracatı yapan firmaların seyrinde baş faktör yazılım ve montaj kalitesidir. Dizayn paternini oluşturup, üst seviye montaj kalitesiyle birleştiren ve aynı zamanda çok iyi yazılım desteği sunan firmalar zaten kalite konusunda teknoloji liderliğini üstlenmiş durumdalar. Bu anlamda yatırımlarını da kendi ülkelerinde yapıyorlar. Ancak üretim sürecinin ilk basamakları olan devre elemanlarının baskısı, üretimleri ve kaba montajlarına ilişkin süreci genelde en uygun fiyatlı işçilikle uzakdoğuda yaptırıyorlar. Zaten bu anlamda ana güverte Foxconn ve onun gibi alt üreticilerde.

    Her koşulda ben ülkemizdeki teknolojik unsurların yazılım tarafına yoğunlaşması gerektiğini düşünüyorum. Donanım konusunda üreticilik yapmayan, yapamayan firmalarımızı eleştirirken asıl nüansı atlıyoruz. Bugün Qualcomm, Foxconn ve Mediatek gibi kuruluşları araştırdığınızda ortak olarak göreceğiniz şey çalışanlarına karşı hiç de modern olmayan, insanlıkla bağdaştıramayacağınız koşullarla piyasada devleşmiş olmalarıdır. Ben şahsen böyle anlayışlarla yürüyen üretim gücüne sahip olacağımıza, daha ahlaklı ve inovatif ortamlarda boy gösteren tekonoloji ihrac eden bir yapıya sahip olmayı yeğlerim. Bu da dediğiniz gibi hükümetin konuya bizzat dahil olup gerekli yaptırımları, aracılık hizmetlerini, denetimleri ve teşvik mekanizmalarını sağlamasıyla oluşacaktır.




  • IRFUN4EVER I kullanıcısına yanıt
    Asıl cahil sensin yasak oldu diye sen ciddi ciddi taksit yapılmıyor mu sanıyorsun ? Vatan Bilgisayar da bile kredi kartı çıkartıp arada bir fark ödeyip taksitle telefon alabiliyorsun.Cehalet böyle bir şey işte hiçbir şey bilmeyip millete sallamak.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: umut_baris

    quote:

    Orijinalden alıntı: simbolmina

    Ben bu ülkede profesyonel iş yapan yerli tek bir firma olduğuna inanmıyorum. Bunların derdi ülkeye ve insanına faydalı olmak değil. Türkiyenin lokomatifi inşaat sektörü çalışanların gömüldüğü mezarlıktan farklı değil, madenlerde kaybettiğimizin 10-20 katını inşaatlarda her gün istikrarlı bir şekilde kaybettik. Bkz: ali ağaoğlu. reklamlara çıkıp milyonluk evlerini halka hizmet diye satıyor, kaç tane arabası olduğunu kendisi dahi bilmiyor.

    Fabrikalar sadece çinde değil, türkiyede de işçi sömürüsü yapıyor. İş kazaları oralarda da bolca yaşanıyor. İşçiler grev yapmak istiyor, devlet izin vermiyor. Hepsi iş birlikçi bunların.

    Vestel'de bir tane aklı başında adam mı yok doğru düzgün telefon yapacak? Zaten yapmıyorlar ama iki tane özelliği sayamayacak ada mı yok? Ben yazayım: 5" 720p ekran, s615 işlemci, 2gb ram, 3000mah batarya, yazılım desteği. Yap fiyatı da 1000 lira, etrafımdaki herkese aldırmazsam adam değilim. Bunu ben biliyorum 600 tane mühendisi mi bilmiyor? öyleyse kov hepsini, bir tanesine acımam. Bu adamların iş yapmak gibi bir derdi yok. Çalışmak, üretmek isteyen adam yapar kardeşim.

    Bu güne kadar yerli, bizden hangi firma ile alışveriş/iş yaptıysam tek temennim paramla rezil olmamak oldu. Sanırsın devlet memuru bunlar, zorla çalıştırıyorlar. Yok vergiymiş, yok çinmiş. Sana rakip koreliye rakip değil sanki bunlar. Gm güzel telefon yaptı, milyon sattı, bu millet üretene sahip çıkar. dh forumlarına takılan, bu işten anlayan adamlar kendilerine bir almışsa çevrelerine 10 tane aldırmıştır. Makul, güzel ürünü herkes tavsiye eder.

    Yok kardeşim, tembellik yaparak, hak yiyerek, insan sömürerek, hırsızlıkla hiçbir şey yapamazsınız. Ben de size kuruş kazandırmam.

    Türk firmalarında CEO ne derse o olur. Mühendisin suçu yok. Sessiz kalırsa kovulur. Senden bin tane var diyor işveren. Zihniyet bu!

    Bu zihniyete katkıda bulunan herkese yazıklar olsun!

    Ayrıca belirtmek isterim General Mobile bir üretici değildir. Millet üretene sahip çıkar sözünüze istinaden yazıyorum. (Ki bu milletin zamanında üretene sahip çıkmadığını da çok iyi biliyorum, bakınız Devrim otomobilleri, Nuri Demirağ uçak fabrikası. Bu konuyla ilgili Sunay Akın'ın bir konuşması var onu izlemenizi tavsiye ederim.)

    Başarı Elektronik'in bir markası olup Gionee firmasının ürettiği modelleri General Mobile etiketiyle ürettirerek ithal etmesinden meydana gelir.

    Ürettiklerinin sadece donanım bazında yüksek olup yazılımsal destek ve malzeme kalitesinde ne kadar düşük olduğunu çok iyi biliyoruz.

    Saygılar...

    gm'nin ürünleri hakkında forumun daimi kullanıcılarından bilgisi olmayan yoktur sanırım. ben kimseden işlemci, ram üretmesini beklemiyorum. yapsa bile tonla telif ödemeleri gerekecek. yapacakları tek şey hamallık olacak, ki o bile bir şeydir. örnek alınan marka apple ise o da hiçbir şey üretmiyor. iyi mühendislerle tasarım, işlemci ve yazılım işini hallediyor tabii, hakkını yememek lazım ama gene de fiziksel üretim işini kendileri yapmıyor. gayet iyi bir rol model terli üreticiler için. kaldı ki yazılım da google'dan. iyi tasarım, doğrı planlama, doğru satış. bunu dahi yapamıyorlar.

    yerli firmaların profesyonel iş yapmadıklarını açma gereği duymadım. çoğunlukla ahbap çavuş ilişkisi ile şirketlerin yönetim kademeleri doldurulmuş durumda. hala toprak sahibi gibi çalışıp yaşıyorlar. kazanabilmelerinin tek açıklaması gene yerli alıcı, kolay ve ucuz sevkiyat vs.

    bilgilendirme için teşekkürler gene de.




  • Özlemişiz bu ikiliyi :D

  • ithal ikame stratejisini 80 yıllarda geride bıraktık hani o yurt dışından arabaların yasak olduğu kuş serisi arabalarının çok yüksek fiyatlara satıldığı zamanlar.
    şimdi elektronikte ithal ikame anlayışına mı geçiyoruz yani . çinliler ucuz iş gücü ile öne geçtiler hatta bununla sermaye sahibi oldular. Şimdi biz yüksek ücretlerle üretim yapıp dünya piyasasında rekabetçi mi olacağız. Az buçuk iktisat bilen arkadaşlar bilir ki bu kocaman bir hayalden öte geçemez. üretim olayı çindedir arkadaş ötesi yok bunu kabulleneceksin eğer sen aylık 15 dolar işçi bulabilirsen ne ala .. ki üretici yüksek ücretler oldukça ne kadar yatırım yapmayı ister ?? bunu iyi düşünmek lazım ... vergi koymak çözüm değildir arkadaşlar vergi sömürüdür sizin telefonlara verdiğiniz o muazzam paralardan devlet pay istemektedir buna böyle bakın yok vestel iyi üretmiyormuş niye üretmiyormuş bunlar laga luganın dik alasıdır. kapitalist sistemde çok sömüren zengin olur çinliler gel beni sömür buda bedavadan biraz pahalı işgücü var diyor yok sen tr de üretim yapacam diyorsun





  • Apple, çok da uzak olmayan bir geçmişte, ürünlerinin ABd’de üretildiğini söyleyerek övünmüştü. Şimdiyse, Apple’ın geçen yıl sattığı 70 milyon iphone, 30 milyon ipad ve diğer 59 milyon ürünün neredeyse tümü başka ülkelerde üretildi. Başkan obama 2011 Şubat’ında California’daki bir akşam yemeğinde, Apple yöneticisi Steven p. Jobs’a bu işlerin neden yurtiçinde yaptırılmadığını sordu. Anlatılanlara göre Jobs, “Bu işler hiçbir zaman yurtiçine dönmeyecek” dedi. Bu sadece yurtdışındaki işçi ücretlerinin düşüklüğüyle ilgili bir durum değil. Apple yöneticileri esasen, yurtdışındaki fabrikaların devasa ölçeği ve yabancı işçilerin esneklik, çalışkanlık ve endüstriyel becerilerinin Amerikalı muadillerininkini fazlasıyla geçtiğine inanıyor. Bu yüzden artık çoğu Apple ürünü için, “ABd’de üretilmiştir” ibaresi uygun bir seçenek değil. eski bir yönetici, Apple’ın iphone satışa çıkmadan sadece birkaç hafta önce çin’deki bir fabrikaya, cihazın imalatında bir değişiklik yapması için nasıl ihtiyaç duyduğunu anlattı. Apple iphone’un ekran tasarımını son anda yenileyerek fabrikayı üretim hattını değiştirmek zorunda bırakmış. Yeni ekranlar gece yarısına doğru fabrikaya gelmeye başlamış. Yöneticinin dediğine göre bir ustabaşı, fabrikanın yatakhanelerinde kalan 8 bin işçiyi uyandırmış. İşçilere birer bardak çay ve bisküvi verilmiş. Bir saat sonra başlayan 12 saatlik vardiyada işçiler, eğim verilmiş çerçevelere cam ekranları takmış. Yönetici, “ABd’deki hiçbir fabrika bunu yapamaz” diyor. Apple’ın ABd’de 43 bin, diğer ülkelerde 20 bin çalışanı var. Apple’a iş yapan taşeron şirketlerde çok daha fazla kişi çalışıyor. ipad, iphone ve diğer Apple ürünlerinin yapım, tasarım ve montajında 700 bin kişi daha çalışıyor. Ama bunların neredeyse tümü Asya, Avrupa ve başka bölgelerde bulunan tesislerde çalışıyor. diğer elektronik firmaların üretim süreci de pek farklı değil. Geçen yıla kadar Beyaz Saray’da ekonomi danışmanlığı yapan Jared Bernstein, “Apple, ABd’de orta sınıfa uygun istihdam yaratmanın neden zor olduğunu gösteriyor. kapitalizmin zirve noktası buysa, kaygılanmalıyız” diyor. ABd, Avrupa ve başka ülkelerdeki şirketlerle ilgili benzer örnekler verilebilir. Muhasebe, bankacılık, hukuk hizmetleri, tekstil, oto imalatı ve ilaç dâhil yüzlerce sektörde dış tedarik yaygın. Ancak bu konudaki tek örnek olmamakla birlikte Apple, önde gelen Amerikalı şirketlerin başarısının neden ABD’de büyük çaplı istihdam yaratmadığı konusunda ipucu sunuyor. ABD Çalışma Bakanlığı’nda geçen Eylül’e kadar Başekonomist olan Betsey Stevenson, “Eskiden şirketler kendilerini, mali açıdan en uygun seçenek olmasa bile Amerikalı işçileri desteklemek zorunda hissederdi. Bu sona erdi. Kâr ve verimlilik cömertliğe üstün geldi” diyor. Apple yöneticilerine göre, şirketin başarısı girişimcileri güçlendirip istihdam yaratarak ekonomiye fayda sağladı. Şirketin mevcut yöneticilerinden biri, “ABD’nin sorunlarını çözme yükümlülüğümüz yok. Tek görevimiz, mümkün olan en iyi ürünü üretmek” diyor.

    İşler Kaçıyor
    Apple 1983'te Macintosh’u üretmeye başladıktan birkaç yıl sonra, Steve Jobs bilgisayarın “ABD’de üretilen bir makine” olduğunu söyleyerek övünüyordu. Ama 2004 y ılına gelindiğinde, Apple büyük ölçüde yurtdışı imalata dönmüştü. Asya düşük ücretli ve yarı kalifiye işçileri nedeniyle cazipti. Ancak Apple’ı çeken bu değildi. Eski bir Apple yöneticisine göre Asya’ya odaklanmanın “iki nedeni var”. Birincisi, Asya’daki fabrikalar “ölçek büyütme ve küçültme işini daha çabuk yapabiliyor”. İkincisi, “Asya’daki tedarik zincirleri ABD’dekilerden çok daha üstün”. iPhone’un plastik ekranının çok kolay çizilmesinden memnun olmayan Jobs 2007'de cam ekran isteyince, bu avantaj iyice belli oldu. Cam hassas bir kesim ve parlatma işlemi gerektirdiği ve bunu başarmak da çok zor olduğu için, cep telefonu üreticileri yıllarca bu malzemeden kaçınmıştı. Apple güçlendirilmiş cam ürettirmek için ABD’li Corning Inc şirketini seçmişti. Ancak üretilen camın milyonlarca iPhone ekranı için nasıl kesileceğini bulmak için boş bir kesim tesisi, denemelerde kullanılacak yüzlerce cam parçası ve çok sayıda orta seviye mühendis gerekiyordu. Derken, Çin’deki bir fabrika işi yapmaya talip oldu. Yöneticinin dediğine göre Apple’ın gönderdiği ekip fabrikaya gittiğinde, tesisin sahipleri “işi alma ihtimaline karşı hazırlık amacıyla” çoktan ek bina inşaatına başlamıştı. Çin hükümeti çeşitli sektörlere maddi destek sağlamayı kararlaştırmıştı. Bu yardımlardan bazıları, cam kesme fabrikasına da verildi. Tesiste Apple’ı n bedava kullanabileceği cam numuneleriyle dolu bir depo vardı. Fabrika sahipleri ücretsiz mühendis sağladı. Tesis içinde yatakhaneler vardı. Çin’deki fabrika işi aldı.

    Çin’in Avantajları
    Bu cam fabrikasına arabayla sekiz saatlik bir mesafede, gayri resmi adı Foxconn City olan, iPhone montajının yapıldığı kompleks bulunuyor. Tesisteki 230 bin çalışanın çoğu, haftada altı gün, günde 12 saat çalışıyor. Foxconn’un çalışanlarının dörtte birinden fazlası, şirketin yatakhanelerinde kalıyor. Çoğu işçi, günde 17 dolardan az kazanıyor. Yöneticinin anlattığına göre Apple mühendisleri 2007 ortalarında, güçlendirilmiş camı iPhone ekranına uyacak şekilde hatasız kesmek için bir yöntem geliştirdi. Kesilmiş camları taşıyan ilk kamyonlar da Foxconn City’ye gece yarısı varmış. Yöneticiler telefonları elle monte etmeleri için binlerce işçiyi uykudan kaldırmış. Foxconn Technology şirketi yaptığı açıklamalarda, eski Apple yöneticisinin anlattıklarını yalanlayarak, gece yarısı vardiyasının imkânsız olduğunu “zira işçilerin çalışma saatleriyle ilgili sıkı kuralların bulunduğunu” söyledi. Şirket tüm vardiyaların sabah 7 veya akşam 7'de başladığını ve çalışanların zamanlama değişikliğinden en az 12 saat önce haberdar edildiğini belirtti. Foxconn çalışanları şirket yönetiminin açıklamalarını yalanladı. Foxconn’un Asya, Doğu Avrupa, Meksika ve Brezilya’da onlarca tesisi var. Şirket Amazon, Dell, Hewlett-Packard, Motorola, Nintendo, Nokia, Samsung ve Sony gibi müşterileri için, dünya tüketici elektroniği ürünlerinin tahminen yüzde 40'ının montajını gerçekleştiriyor. Apple yöneticileri, iPhone projesi için 8 bin 700 mühendise ihtiyaç duyulduğunu hesaplamıştı. Şirketin uzmanları, ABD’de bu kadar mühendisi bulmanın yaklaşık dokuz ay alacağını tahmin etti. Çin’de bu iş 15 günde halledildi. Çeşitli uzmanların yaptığı hesaplamaya göre işçilere ABD seviyesinde ücretler verilseydi, iPhone’un fiyatı 65 dolar daha yüksek olurdu. Cihaz başına yüzlerce dolar kâr eden Apple, yurtiçinde üretim yapsa bile önemli bir kâr elde ederdi. Ama iPhone’u ABD’de üretmek, Amerikalı işçi çalıştırmaktan daha fazlasını (ulusal ve küresel ekonomileri değiştirmeyi) gerektirirdi. Apple yöneticileri, ABD’de bu iş için gereken fabrikaların ve işçilerin olmadığını düşünüyor.

    Orta Sınıfa Özgü İşler Azalıyor
    Eric Saragoza 1995'te Apple’ın California’daki imalat tesisinde çalışmaya başladığında, Sacramento yakınındaki tesiste bin 500'den fazla işçi vardı. Mühendis Saragoza seçkin bir kontrol ekibine katıldı. Yıllık maaşı 50 bin doları bulan Saragoza, “Okumanın nihayet işe yaradığını düşündüm. Dünyada imalattan anlayan insanlara ihtiyaç olduğunu biliyordum” diyor. Saragoza işe başladıktan birkaç yıl sonra amirleri, Elk Grove’da bin 500 dolarlık bir bilgisayarı üretmenin maliyetinin, malzemeler hariç makine başına 22 dolar olduğunu söylemiş. Maliyet Singapur’da 6, Tayvan’da 4.85 dolarmış. Asıl sebep işçi ücretleri değil, işçilerin işi tamamlama süresi ve stok gibi maliyetlerdi. Elk Grove’daki bazı işler yurtdışına verilmeye başlanmış. Ardından Apple, otomasyon sayesinde işçilerin yerine makineleri koymuş. Birtakım kontrol mühendisliği işleri Singapur’a verilmiş. Ve sıra Saragoza’ya gelmiş. 2002'de vardiya bitiminde küçük bir büroya çağrılıp işine son verilmiş ve refakatçi eşliğinde fabrikadan çıkarılmış. Saragoza yedi kişilik ailesine bakmak için birkaç ay iş aradıktan sonra umutsuzluğa kapılmaya başlamış. Sonunda, geri gönderilen iPhone ve iPad’leri kontrol etme işinde çalışmaya başlamış. Eskiden mühendis olarak çalıştığı binaya her gün arabasıyla gelmiş, saati 10 dolara sigortasız çalışarak binlerce cam ekranı silmiş ve ses bağlantı noktalarını kontrol etmiş. İki ay sonra işi bırakmış. Ücret o kadar düşükmüş ki o sürede iş aramanın daha kârlı olduğunu hesaplamış. Geçenlerde Saragoza internetten bir şirkete özgeçmişini yolluyordu. Hemen hemen aynı sırada, dünyanın öbür tarafındaki bir kadın, ofisine giriyordu. Lina Lin adlı bu kadın, Apple’a ve başka elektronik şirketlerine, iPad’in cam ekranını koruyan kılıf benzeri aksesuarların üretiminde koordinasyon sağlamak için taşeronluk yapan PCH International firmasında proje yöneticisi. Apple’ın eskiden Saragoza’ya verdiğinden biraz daha düşük bir maaş alan Lin, kocasıyla birlikte maaşlarının dörtte birini her ay bankaya yatırıyor. Lin, “Başta Shenzhen’de olmak üzere iş bol” diyor.

    İnovasyonun Kaybettirdikleri
    Ekonomistler zor durumdaki bir ekonominin bazen beklenmedik gelişmeler sonucunda dönüşüm geçirdiğine dikkat çeker. Uzmanların ABD’deki uzun süreli bir işsizlik nedeniyle kaygılandığı en son dönem 1980'lerin başıydı ve henüz internet yoktu. Şimdilerde belirsiz olan şey, ABD’nin gelecekteki yenilikleri milyonlarca kişiye iş sağlamak için kullanıp kullanamayacağı. Son on yılda güneş ve rüzgâr enerjisi, yarı iletken üretimi ve görüntü teknolojileri alanındaki teknolojik atılımlar, binlerce kişilik istihdam yarattı. Ama bu teknolojilerin çoğu ABD’de geliştirilse de, istihdam artışı yurtdışında oldu. Şirketler ABD’deki büyük tesisleri kapatıp Çin’e taşıdı. Şirketler ise Apple’ın büyüme rakamlarıyla ve kâr marjıyla yarışamazlarsa, ayakta kalamazlar. Harvard Üniversitesi’nden Lawrence Katz, “Sonunda orta sınıfa özgü yeni işler ortaya çıkacaktır. Ama 40'lı yaşlardaki birisi bu işlere uygun becerilere sahip olur mu? Yoksa işi yeni mezun olmuş birisine kaptırıp, orta sınıfa tekrar girme şansını tamamen yitirir mi?” diyor.





  • Ağzınıza sağlık hocam.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Beybifeys

    quote:

    Orijinalden alıntı: umut_baris

    Öncelikle konu hakkındaki tarafsız yorumunuz için teşekkürler. Vergi konusunda forumda nasıl bir kasırganın döndüğünü hepimiz hal-i vakti ile gördük.

    Bence ülkemizde montaj da olsa üretim yapılmalı ve satış sonrası desteği sağlayabilecek (özellikle yazılımsal sorunlara karşı) sağlam ekipler kurulmalı.

    Ben olaya işte insanımız da ekmek yesin gibi bir açıdan yaklaşmayacağım. Ama bu da önemli bir konudur. Üretim gücünü elde edebilmek ülkenin gelir düzeyi için de önemli bence.

    Ben Başarı (General Mobile) gibi sadece ithalatını yapan ve servis desteğini sağlayan bir firmaya baktığımda işin destek aşamasında (Özellikle yazılımsal destek konusunda) sıkıntı çektiklerini ve müşterilerini mağdur ettiklerini görüyorum. Mesela mtk işlemcili Discovery modeli kit-kat güncellemesi sonucu aşırı sorun yaşanıldı ve firma bir süre bu soruna karşı müşterilerine yanıt veremedi. Çünkü tedarikçisi Gionee'ye bağımlı durumdaydı ve tedarikçiden yanıt gelmediği sürece çözüm sağlayamıyordu. Daha sonra ise çözümü downgrade (yani daha düşük sürüme geçiş işlemi) yaparak hallettiler.

    Buradan da anlaşıldığı üzere sadece ithal edip satış gerçekleştirmek bir çözüm değil. Cihaz zaten tamamen ithal, servis desteğinde tedarikçiye bağımlısın... Burada sadece kazanan satışı yapan bayi veya mağaza oluyor bana göre. Bence firma zarar ediyor veya kazandığı algıyı kaybetmesine neden oluyor.

    Montaj tesisi kurmak, ar-ge ekibi kurmak gibi işler maliyetlidir ancak bu girişimi yapacak insanların zaten bu girişimlere maddi gücü yeteceğinden dolayı bence kurulması aşamasında ülkeye bir zararı olmaz. Bu girişimi yapan girişimciye gelecek olursak böyle maddi gücü olan girişimcilerin zaten farklı alanlarda/ iş dallarında da işletmeleri olduğunu ve gelir elde ettiklerini görüyoruz. Yani zarar etse bile elindeki diğer işletmelerden elde ettiği gelir bunu amorti edebilecek/ karşılayabilecek düzeyde.

    Üretim aşamasında en büyük sorunumuz bence girişimcilerimizin konu hakkında çekimser, sabırsız davranmaları veya ilgili sektör hakkında fazla bilgi sahibi olmamasıdır.
    Eğer ülkemizdeki yatırımcılar, girişimciler sabırsız olmasaydı bence ülkemizde yapılan inşaat sayısı kadar her alandan fabrika çıkabilirdi.
    Yatırımcılarımızın en büyük sorunu yaptıkları yatırımı ne kadar sürede amorti edip kazanca geçebilecekleri ve ne kadar kazanabilecekleridir.

    Eğer ki ülkemizde bu konular hakkında gerekli eğitimler, planlamalar yapılırsa ve montaj sanayi bile olsak şu an bulunduğumuz bu basiretsiz konumdan çok daha iyi seviyelere geleceğimizi düşünüyorum.

    Bu konuyla ilgili bakanlık da kurulabilir.

    Eğitim Kurumu (Üniversite, Meslek Lisesi) - Üretici (Sanayi) işbirliği kurulması lazım. İhtiyaca göre kontenjan açılması lazım.

    Bazı okulların üreticilerle doğrudan işbirliği var ben onları etik bulmuyorum. O ayrı konu.

    Önce halledilmesi gereken sorun işverenlerin, yatırımcıların gerçek anlamda eğitilmeleri, ikna edilmeleri ve eğitim kuruluşlarının da ihtiyaca yönelik şekillendirilmesidir.

    Diğer halledilmesi gereken sorunlar ise; denetimlerin sıklaştırılması ve adil bir şekilde yapılması, vergilendirmelerin toplumun gücüne göre yapılması.

    (Yazımdan duygusallık gibi bir düşünce algılanmaz umarım)




    Güzel bir yorum, düşüncelerinize katılıyorum. Ekleyebileceğim bir nokta var.

    Üretim sadece hammadeyi işleyip şekil vermek, devre elemanlarını tasarlamak ve basmaktan ibaret değil. Şuan dünya devi diye gözlemlediğimiz teknoloji ihracatı yapan firmaların seyrinde baş faktör yazılım ve montaj kalitesidir. Dizayn paternini oluşturup, üst seviye montaj kalitesiyle birleştiren ve aynı zamanda çok iyi yazılım desteği sunan firmalar zaten kalite konusunda teknoloji liderliğini üstlenmiş durumdalar. Bu anlamda yatırımlarını da kendi ülkelerinde yapıyorlar. Ancak üretim sürecinin ilk basamakları olan devre elemanlarının baskısı, üretimleri ve kaba montajlarına ilişkin süreci genelde en uygun fiyatlı işçilikle uzakdoğuda yaptırıyorlar. Zaten bu anlamda ana güverte Foxconn ve onun gibi alt üreticilerde.

    Her koşulda ben ülkemizdeki teknolojik unsurların yazılım tarafına yoğunlaşması gerektiğini düşünüyorum. Donanım konusunda üreticilik yapmayan, yapamayan firmalarımızı eleştirirken asıl nüansı atlıyoruz. Bugün Qualcomm, Foxconn ve Mediatek gibi kuruluşları araştırdığınızda ortak olarak göreceğiniz şey çalışanlarına karşı hiç de modern olmayan, insanlıkla bağdaştıramayacağınız koşullarla piyasada devleşmiş olmalarıdır. Ben şahsen böyle anlayışlarla yürüyen üretim gücüne sahip olacağımıza, daha ahlaklı ve inovatif ortamlarda boy gösteren tekonoloji ihrac eden bir yapıya sahip olmayı yeğlerim. Bu da dediğiniz gibi hükümetin konuya bizzat dahil olup gerekli yaptırımları, aracılık hizmetlerini, denetimleri ve teşvik mekanizmalarını sağlamasıyla oluşacaktır.

    Foxconn zaten fabrika olsa ne yazar ki.

    İşçi saysı milyonu aşan, insanca yaşamın olmadığı yerde insanları günlük 1 dolara mahkum edip ben fabrika kurdum demek kolay.

    O bir dolarlık iş olmazsa aç kalırsın. Zaten aç kalıyorsun o ayrı konu.

    Bence montaj üretim de ülkemizde yapılmalı.

    Montajdan kastım anakart tasarımını, kasa tasarımını biz yapacağız. Dökümünü de biz yapacağız.

    Başlangıç kötü de olsa deneyim kazanırız zamanla.

    Ama işi baştan hazıra yüklersek kendimize özgün deneyim kazanamayız diye düşünüyorum.

    Sonuçta her firmanın kendine özgün bir deneyimi var ki farklılıkları var.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: simbolmina

    quote:

    Orijinalden alıntı: umut_baris

    quote:

    Orijinalden alıntı: simbolmina

    Ben bu ülkede profesyonel iş yapan yerli tek bir firma olduğuna inanmıyorum. Bunların derdi ülkeye ve insanına faydalı olmak değil. Türkiyenin lokomatifi inşaat sektörü çalışanların gömüldüğü mezarlıktan farklı değil, madenlerde kaybettiğimizin 10-20 katını inşaatlarda her gün istikrarlı bir şekilde kaybettik. Bkz: ali ağaoğlu. reklamlara çıkıp milyonluk evlerini halka hizmet diye satıyor, kaç tane arabası olduğunu kendisi dahi bilmiyor.

    Fabrikalar sadece çinde değil, türkiyede de işçi sömürüsü yapıyor. İş kazaları oralarda da bolca yaşanıyor. İşçiler grev yapmak istiyor, devlet izin vermiyor. Hepsi iş birlikçi bunların.

    Vestel'de bir tane aklı başında adam mı yok doğru düzgün telefon yapacak? Zaten yapmıyorlar ama iki tane özelliği sayamayacak ada mı yok? Ben yazayım: 5" 720p ekran, s615 işlemci, 2gb ram, 3000mah batarya, yazılım desteği. Yap fiyatı da 1000 lira, etrafımdaki herkese aldırmazsam adam değilim. Bunu ben biliyorum 600 tane mühendisi mi bilmiyor? öyleyse kov hepsini, bir tanesine acımam. Bu adamların iş yapmak gibi bir derdi yok. Çalışmak, üretmek isteyen adam yapar kardeşim.

    Bu güne kadar yerli, bizden hangi firma ile alışveriş/iş yaptıysam tek temennim paramla rezil olmamak oldu. Sanırsın devlet memuru bunlar, zorla çalıştırıyorlar. Yok vergiymiş, yok çinmiş. Sana rakip koreliye rakip değil sanki bunlar. Gm güzel telefon yaptı, milyon sattı, bu millet üretene sahip çıkar. dh forumlarına takılan, bu işten anlayan adamlar kendilerine bir almışsa çevrelerine 10 tane aldırmıştır. Makul, güzel ürünü herkes tavsiye eder.

    Yok kardeşim, tembellik yaparak, hak yiyerek, insan sömürerek, hırsızlıkla hiçbir şey yapamazsınız. Ben de size kuruş kazandırmam.

    Türk firmalarında CEO ne derse o olur. Mühendisin suçu yok. Sessiz kalırsa kovulur. Senden bin tane var diyor işveren. Zihniyet bu!

    Bu zihniyete katkıda bulunan herkese yazıklar olsun!

    Ayrıca belirtmek isterim General Mobile bir üretici değildir. Millet üretene sahip çıkar sözünüze istinaden yazıyorum. (Ki bu milletin zamanında üretene sahip çıkmadığını da çok iyi biliyorum, bakınız Devrim otomobilleri, Nuri Demirağ uçak fabrikası. Bu konuyla ilgili Sunay Akın'ın bir konuşması var onu izlemenizi tavsiye ederim.)

    Başarı Elektronik'in bir markası olup Gionee firmasının ürettiği modelleri General Mobile etiketiyle ürettirerek ithal etmesinden meydana gelir.

    Ürettiklerinin sadece donanım bazında yüksek olup yazılımsal destek ve malzeme kalitesinde ne kadar düşük olduğunu çok iyi biliyoruz.

    Saygılar...

    gm'nin ürünleri hakkında forumun daimi kullanıcılarından bilgisi olmayan yoktur sanırım. ben kimseden işlemci, ram üretmesini beklemiyorum. yapsa bile tonla telif ödemeleri gerekecek. yapacakları tek şey hamallık olacak, ki o bile bir şeydir. örnek alınan marka apple ise o da hiçbir şey üretmiyor. iyi mühendislerle tasarım, işlemci ve yazılım işini hallediyor tabii, hakkını yememek lazım ama gene de fiziksel üretim işini kendileri yapmıyor. gayet iyi bir rol model terli üreticiler için. kaldı ki yazılım da google'dan. iyi tasarım, doğrı planlama, doğru satış. bunu dahi yapamıyorlar.

    yerli firmaların profesyonel iş yapmadıklarını açma gereği duymadım. çoğunlukla ahbap çavuş ilişkisi ile şirketlerin yönetim kademeleri doldurulmuş durumda. hala toprak sahibi gibi çalışıp yaşıyorlar. kazanabilmelerinin tek açıklaması gene yerli alıcı, kolay ve ucuz sevkiyat vs.

    bilgilendirme için teşekkürler gene de.

    Rica ederim.

    Yönetim ne derse mühendis onu yapıyor. Mühendisin yaptığı değil yönetimin istediği olur.

    Bizdeki zihniyet bu.

    Önce yöneticilerin değişmesi lazım.

    Şu Vestel'in başına ben gelsem nerelere getiririm de firmayı, imkansız işte.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: @rd@

    Türkiyeyi müslüman ülke olarak lanse etmeniz hoş olmamış. Ülkenin dini olmaz, insanın dini olur. Türkiye müslüman bir ülke değildir.

    niye ağrınamı gitti ,Türkiye müslüman bir ülkedir
  • Alınması gerekilen çok yol var ancak yol alabilecek kapasite ve bilginin mevcut olmadığını düşünüyorum. Hevesle bu işe giriyorlar ve sonrası hüsran. Bunu hala tamamen yerli bir otomobilimizin olmaması gibi bir örneğe bağlayabiliriz. Biz toplum olarak üretmeyi değil, tüketmeyi seviyoruz ne yazık ki.
  • zihniyet değişmedikten sonra hiçbir firmaya destek vermeyeceksin artık kurunun yanında yaşta yanacak bizim millet suistimal eder malesef çakallar 750 milyon tl yürütmüş millettenhttp://www.iha.com.tr/haber-devleti-750-milyon-lira-zarara-ugratmislar-50-gozalti-448347/

  • Recharged kullanıcısına yanıt
    yanlış düşünüyorsunuz ve de yanlış bilgi veriyorsunuz.TÜRKİYE'NİN YERLİ OTOMOBİLİ DE JİPİ DE UÇAĞI DA VARDIR.

    Gerekli İRADE gösterilirse geçmişte olduğu gibi yerli üretimler sürdürülebilir.Yerli telefon bunların arasında çocuk oyuncağı.

    not: bilgi ve kapasitemizde sorunumuz yok.sorun başka.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gokhanfeb -- 20 Mart 2015; 16:47:56 >
  • Huawei Ascend Mate 7 gibi 1.500tl ye bomba bir telefon varken gidip bu telefonlara 3bin lira vermek akıl işi değil.
  • Allah belasini vermiş bu ülkenin zaten.. geçen gün bankaya para yatirmaya gidiyordum 1650 liram cuzdanimdan calindi.. ôğrenciyim zar zor biriktirdim.. bu kadar aç olursa ülkede calinma ihtimalide yüksek tabi.. fiyatlara bak şu ülkenin haline bak..

  • quote:

    Orijinalden alıntı: umut_baris

    quote:

    Orijinalden alıntı: Beybifeys

    quote:

    Orijinalden alıntı: umut_baris

    Öncelikle konu hakkındaki tarafsız yorumunuz için teşekkürler. Vergi konusunda forumda nasıl bir kasırganın döndüğünü hepimiz hal-i vakti ile gördük.

    Bence ülkemizde montaj da olsa üretim yapılmalı ve satış sonrası desteği sağlayabilecek (özellikle yazılımsal sorunlara karşı) sağlam ekipler kurulmalı.

    Ben olaya işte insanımız da ekmek yesin gibi bir açıdan yaklaşmayacağım. Ama bu da önemli bir konudur. Üretim gücünü elde edebilmek ülkenin gelir düzeyi için de önemli bence.

    Ben Başarı (General Mobile) gibi sadece ithalatını yapan ve servis desteğini sağlayan bir firmaya baktığımda işin destek aşamasında (Özellikle yazılımsal destek konusunda) sıkıntı çektiklerini ve müşterilerini mağdur ettiklerini görüyorum. Mesela mtk işlemcili Discovery modeli kit-kat güncellemesi sonucu aşırı sorun yaşanıldı ve firma bir süre bu soruna karşı müşterilerine yanıt veremedi. Çünkü tedarikçisi Gionee'ye bağımlı durumdaydı ve tedarikçiden yanıt gelmediği sürece çözüm sağlayamıyordu. Daha sonra ise çözümü downgrade (yani daha düşük sürüme geçiş işlemi) yaparak hallettiler.

    Buradan da anlaşıldığı üzere sadece ithal edip satış gerçekleştirmek bir çözüm değil. Cihaz zaten tamamen ithal, servis desteğinde tedarikçiye bağımlısın... Burada sadece kazanan satışı yapan bayi veya mağaza oluyor bana göre. Bence firma zarar ediyor veya kazandığı algıyı kaybetmesine neden oluyor.

    Montaj tesisi kurmak, ar-ge ekibi kurmak gibi işler maliyetlidir ancak bu girişimi yapacak insanların zaten bu girişimlere maddi gücü yeteceğinden dolayı bence kurulması aşamasında ülkeye bir zararı olmaz. Bu girişimi yapan girişimciye gelecek olursak böyle maddi gücü olan girişimcilerin zaten farklı alanlarda/ iş dallarında da işletmeleri olduğunu ve gelir elde ettiklerini görüyoruz. Yani zarar etse bile elindeki diğer işletmelerden elde ettiği gelir bunu amorti edebilecek/ karşılayabilecek düzeyde.

    Üretim aşamasında en büyük sorunumuz bence girişimcilerimizin konu hakkında çekimser, sabırsız davranmaları veya ilgili sektör hakkında fazla bilgi sahibi olmamasıdır.
    Eğer ülkemizdeki yatırımcılar, girişimciler sabırsız olmasaydı bence ülkemizde yapılan inşaat sayısı kadar her alandan fabrika çıkabilirdi.
    Yatırımcılarımızın en büyük sorunu yaptıkları yatırımı ne kadar sürede amorti edip kazanca geçebilecekleri ve ne kadar kazanabilecekleridir.

    Eğer ki ülkemizde bu konular hakkında gerekli eğitimler, planlamalar yapılırsa ve montaj sanayi bile olsak şu an bulunduğumuz bu basiretsiz konumdan çok daha iyi seviyelere geleceğimizi düşünüyorum.

    Bu konuyla ilgili bakanlık da kurulabilir.

    Eğitim Kurumu (Üniversite, Meslek Lisesi) - Üretici (Sanayi) işbirliği kurulması lazım. İhtiyaca göre kontenjan açılması lazım.

    Bazı okulların üreticilerle doğrudan işbirliği var ben onları etik bulmuyorum. O ayrı konu.

    Önce halledilmesi gereken sorun işverenlerin, yatırımcıların gerçek anlamda eğitilmeleri, ikna edilmeleri ve eğitim kuruluşlarının da ihtiyaca yönelik şekillendirilmesidir.

    Diğer halledilmesi gereken sorunlar ise; denetimlerin sıklaştırılması ve adil bir şekilde yapılması, vergilendirmelerin toplumun gücüne göre yapılması.

    (Yazımdan duygusallık gibi bir düşünce algılanmaz umarım)




    Güzel bir yorum, düşüncelerinize katılıyorum. Ekleyebileceğim bir nokta var.

    Üretim sadece hammadeyi işleyip şekil vermek, devre elemanlarını tasarlamak ve basmaktan ibaret değil. Şuan dünya devi diye gözlemlediğimiz teknoloji ihracatı yapan firmaların seyrinde baş faktör yazılım ve montaj kalitesidir. Dizayn paternini oluşturup, üst seviye montaj kalitesiyle birleştiren ve aynı zamanda çok iyi yazılım desteği sunan firmalar zaten kalite konusunda teknoloji liderliğini üstlenmiş durumdalar. Bu anlamda yatırımlarını da kendi ülkelerinde yapıyorlar. Ancak üretim sürecinin ilk basamakları olan devre elemanlarının baskısı, üretimleri ve kaba montajlarına ilişkin süreci genelde en uygun fiyatlı işçilikle uzakdoğuda yaptırıyorlar. Zaten bu anlamda ana güverte Foxconn ve onun gibi alt üreticilerde.

    Her koşulda ben ülkemizdeki teknolojik unsurların yazılım tarafına yoğunlaşması gerektiğini düşünüyorum. Donanım konusunda üreticilik yapmayan, yapamayan firmalarımızı eleştirirken asıl nüansı atlıyoruz. Bugün Qualcomm, Foxconn ve Mediatek gibi kuruluşları araştırdığınızda ortak olarak göreceğiniz şey çalışanlarına karşı hiç de modern olmayan, insanlıkla bağdaştıramayacağınız koşullarla piyasada devleşmiş olmalarıdır. Ben şahsen böyle anlayışlarla yürüyen üretim gücüne sahip olacağımıza, daha ahlaklı ve inovatif ortamlarda boy gösteren tekonoloji ihrac eden bir yapıya sahip olmayı yeğlerim. Bu da dediğiniz gibi hükümetin konuya bizzat dahil olup gerekli yaptırımları, aracılık hizmetlerini, denetimleri ve teşvik mekanizmalarını sağlamasıyla oluşacaktır.

    Foxconn zaten fabrika olsa ne yazar ki.

    İşçi saysı milyonu aşan, insanca yaşamın olmadığı yerde insanları günlük 1 dolara mahkum edip ben fabrika kurdum demek kolay.

    O bir dolarlık iş olmazsa aç kalırsın. Zaten aç kalıyorsun o ayrı konu.

    Bence montaj üretim de ülkemizde yapılmalı.

    Montajdan kastım anakart tasarımını, kasa tasarımını biz yapacağız. Dökümünü de biz yapacağız.

    Başlangıç kötü de olsa deneyim kazanırız zamanla.

    Ama işi baştan hazıra yüklersek kendimize özgün deneyim kazanamayız diye düşünüyorum.

    Sonuçta her firmanın kendine özgün bir deneyimi var ki farklılıkları var.

    Ben de çok isterim A'dan Z'ye tüm sürecin ülkemizde yapılmasını ve dışarıya bir kuruşumuzun çıkmamasını ancak emperyalist düzen buna olanak vermiyor. Ya tüm kapıları kapatıp kendi kendimize mücadele vereceğiz ya da mevcut durumu kabullenip küresel anlamda mücadele edebilecek rekabet ortamını şirketlerimize sağlayacağız. Ben Foxconn ve türevlerinin yaptığı gibi ahlaksız, kapital ve nahoş düzeni ülkemizde kurma taraftarı değilim hiçbir zaman olmadım da. Öyleyse yapacak tek şey kalıyor, herkes gibi düşük maliyetli pazara yönelip rekabeti işin omurgasında (tasarım, mühendislik, yazılım ve destek) kalite yaratarak sağlamalıyız.

    Devlet, teknoloji firmalarımızın üretim süreçlerinin ilk aşama ürünlerini (baskı devre elemanları, yarı iletken ve kompozit malzemeler, mikro işlemciler vb) vergiden muaf tutarak ithal etmelerine izin vermelidir. Bununla birlikte ortaya çıkabilecek suistimali engellemek için de aldıkları bu ürünleri direkt olarak satmaları yasaklanmalıdır. Mutlaka sadece kendilerine ait "CE" belgelendirmeli ürünleri satabilmeleri mümkün kılınmalıdır. Ayrıca Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olaya el atıp, bu şirketlerin bünyelerinde çalıştırmak zorunda oldukları mühendis, teknik eleman ve yönetici sayılarını mutlaka artırmalıdır. Şirketlerin kalkınma stratejilerine belli sınırlayıcı müdahaleler getiren yasalar koyulmalıdır. Bir ekonomik yıl içerisinde elde edilen gelirin belli bir bölümü Ar-Ge faaliyetlerine, belli bir bölümü reklam, pazarlama faaliyetlerine, belli bir bölümü satış ve destek faaliyetlerine, belli bir bölümü de şirketin sermaye artırımına (yeni fabrikalar, tesisler, ofisler vs) ayrılmak zorunda bırakılarak şirketlerin gayri ihtiyari bakkalvari ekonomik stratejilerine de engel olunmalıdır. Devlet belli bir süre rol model olarak konuya dahil olursa rekabet ortamı refah düzeyde böyle sağlanabilir.

    Ancak malesef bizde devlet sadece paranın hareketine odaklanmış vaziyette. Paramızın hareketini kısa vadede hazineye çekebilmek için her türlü taklayı atıyorlar. Dolayısıyla ekonomik sistemimiz günden güne çürüyor ve güç kaybediyor. İyice dışa bağımlı hale gelmemizin tek sebebi de budur aslında. Biz devlete devletimiz ise dışarıya çalışıyor şuan




  • Dalga mı geçiyorlar? Ülke zarar ediyormuş. Ülkenin vergilerden kazandıklarını telefon üreticileri kazanmıyor. Şaka gibi gerçekten.

  • Herşey devlet babada bitiyor. Dünyanın hiçbir yerinde kendi markalarına bile bu kadar vergi yükleyen başka bir devlet yok. Ülkende cari açığın artmamasını istiyorsan bu saçma sapan vergileri kaldıracaksın yada biraz daha düşüreceksin. Yoksa böyle sızlanmayacaksın. Kimse salak değil, 1000 1500 arası çok güzel Çinli telefonlar varken gidipte senin kıytırık Venüs marka telefonuna aynı parayı vermez. Balık baştan kokar.

  • çok güzel konusuyorsunuz özellikle sonlarına doğru pür dikkat izledim. şöyle birsey eklemek istiyorum. siz FATİH PROJESİ yapıyorsun sonra bilişim teknoloji öğretmenlerini atamıyorsun. bilişim dersini şeçmeli yapıyorsun ve diyorsun ki bu öğrenciler bilgisayarı ders olarak almaya ihtiyacı yok herkez kullanıyo artık... bir tarafta acı gerçek var o tabletlere o akıllı tahatalara yazılan ders yok öğrenciler oyun oynuyo o tabletlerle eğitim olarak kullanılmıyor okuldaki öğretmenler ne tabletten ders anlamaaktan anlıyor nede akıllı tahta kullanmaktan. eğer bilişim öğretmeni olmazsa gitsin o milyar dolarlar çöpe. O FATİH PROJESİNE HARCANAN PARANIN HADDİ HESABI YOK YAZIKKKKK

  • quote:

    Orijinalden alıntı: crazy585858

    Allah belasini vermiş bu ülkenin zaten.. geçen gün bankaya para yatirmaya gidiyordum 1650 liram cuzdanimdan calindi.. ôğrenciyim zar zor biriktirdim.. bu kadar aç olursa ülkede calinma ihtimalide yüksek tabi.. fiyatlara bak şu ülkenin haline bak..

    Bu ülkede 20 lira için adam öldürüyorlar ki sokak da bir sürü zor durumda insan var suriyelileri sen düşün .
    Paranı korumayı öğrenirsin artık.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.