İmamoğlu seçimi kazanırsa ne yaparlar? (2. sayfa)

Antalya tatil?

İdeolojisi olmayan bir adam İmamoğlu. Murat Kurum da RTE'nin temsilcisi. İster kazansın ister kaybetsin hiç umrumda değil. Kanser olmuş bir şehrin rantını kim paylaşacak, paylaşamayıp birbirlerini nasıl yiyecekler bunu izlemek gram ilgimi çekmiyor. Zaten İstanbul'da yaşayanlar insanlıklarını kaybetmiş, robot gibi yaşıyorlar. İstanbul'un 20 milyon nüfusunun 10 milyonu kopya bireylerden oluşuyor. 4 milyon da mülteci var zaten. 6 milyon insanın kendi fikri var, o da medya pompalamalı algı ile yönetiliyor. Algı operasyonu yapan medyada yer alan İstanbul'u kazanabilir bu ülke için bir şeyi değiştirmez. Tek bir mesele var rantın nasıl paylaşılacağı. Daha depremde 500.000 insan kaybettik, medyalar 50.000 yazdı ve İstanbul'lu bunu yedi, unuttu ve metrobüsle işe gitmeye devam etti. İstanbul için en büyük mesele depremdir ama orda yaşayanlar bunu önemsemiyor. Kendilerine değer vermeyen insanlardan ne bekliyorsunuz? En iyi belediye gelse nolur bu insanların kafa yapısı köle olmayı trafikte sürünmeyi kabul etmiş bir kere. Dünya'nın hangi şehrinde bu kadar insan karanlıkta işe gidiyor? Başka bir örnek dahi yok. Resmen zombi şehri ama virüs düşüncelere girmiş.

Doğru düzgün bir hükümet olsa o şehri boşaltır fabrikaları, şirketleri, insanları anadoluya göç etmeye teşvik edecek politikalar izler, İstanbul'u da turizm merkezine çevirirdi.

İletini okumaya başladığımda aha forumda doğru düşünme yetisini kaybetmeyen biri var sandım, ama 500 bini görünce hayal kırıklığına uğradım. Eleştirdiğin kitlenin içinde olduğunu anlamamak en kötüsü.

Önce bir yorum yazarken birine hakaret etmemeyi, aşağılamamayı öğren. Kapanan ve hiç açılmayan GSM hatları, hükümetin bazı bakanlarının itirafları, yıkılan konut sayısı, yıkılan konutlardan sağ çıkma oranı, 7 şehirde yıkım, deprem mezarlıklarının dekarı, sadece rönesans sitesinde ebrar sitesinde 2000 kişinin ölmüş olması.... Biraz matematiğini kullanıp kafanı yorarak sadece bir ilde 50.000 kayıp olduğunu anlayabilirsin. Ondan sonra söyle sen mi o kitlenin içindeymişsin ben mi?

Şu an sen bilimin istatistiğin değil, paranoyanın hezeyanın, ideolojik körlüğün neden olduğu bir düşüncenin esiri olmuşsun

500 bin insanın kaybolduğu iddiasını dile getiren temel bazı bilimsel istatistiki ve sosyolojik gerçeklerden bihaber olduğunun kanıtıdır.

99 depreminde en az 100 bin kişi öldü hezeyanına inananların motivasyonu ne idiyse seninki de odur. Şimdi hiç biri 100 bin kişi öldü hezeyanına inanmıyor. Sen de zamanı gelince 500 bin kişinin öldüğüne inanmanın bir hezeyan olduğunu kabul edeceksin. Devletin verdiği rakamların gerçek olduğuna iktidar değişmeden inanmayacaksın.

Yani burada seninle bilimsel veya istatiksel olarak bir tartışmaya girmenin gereksiz olduğu bir gerçek. Çünkü inançlar tartışılamaz. Sen 500 bin kişinin ödüğünü bir inanç olarak kafanda geliştirdiğin için bunu yanlışlamak imkansız.

Eninde sonunda gerçekler ortaya çıkar. O güne kadar inancına saygı duyacaz!

Ne inancı be bi kere deprem bölgesine gittin mi orda ceset çıkardın mı? Boş konuşma. Ben afadta görevliydim bir mahalleden 5000 ceset çıktı. Bir sürü veri var ortada. Gelmiş hiçbir argüman sunamadan inanç diyorsun. Devlete hayranlığınız asla bitmeyecek sizin kafa yapınız devlet ne derse o şeklinde çalıştığı için.