Şimdi Ara

İntikamımı, Hakkımı Aldım! [Yaklaşık 30.000 TL içerir] (8. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
155
Cevap
8
Favori
5.460
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: -berkay-

    Hocam veterinerlikte iş yok mu ? En azından klinik açabilirdiniz o paraya .

    Veteriner hekimlikte elbette iş var; hatta ikinci sınıftan dördüncü sınıf sonuna dek gece 3:00'lere dek çalışıyorduk klinikte. Ama kazın ayağı öyle olmuyor. Pet klinikte rekabet kaynaklı ekipman alma zorunluluğu var, bu şekilde bir pet klinik ortalama 150.000-200.000 TL'ye çıkıyor ki, ailevi durumum bunu karşılamaya müsait değil. Büyükbaş klinik daha masrafsız olmakla beraber mesai anlayışının olmaması (günün hangi saatinde ararlarsa arasınlar gitmek zorundasınız), sektördeki diğer veteriner hekimlerinin işlerine ve meslektaşlarına saygı duymadan basit usül esnaf modunda takılmaları, fiziki anlamda yoruculuk, ödenmeyen ücretler, kent değiştirememe ve tatile çıkamama gibi durumlar beni büyükbaş klinikten soğuttu. Bu nedenle (kendime güveniyordum ve standart bir veteriner hekime göre artılarım vardı) bu sektöre girdim. Pişman da değilim; çok şey öğretti bana şirket.




  • Helal olsun. Hakkınızı almanıza sevindim.
  • Hocam "Haksızlığa baş kaldırmayanlar, onlardan gelecek her kötülüğe katlanmalıdırlar." bu söze layık biri olmuşsun. Hakkınızı yedirmeyin kimseye.
  • Helal olsun
  • Helal olsun
  • Yarın yanındayız arkadaşlarla

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 90.nxmcnakka

    Yarın yanındayız arkadaşlarla

    Ben 14:00 civarı dükkandayım, beklerim..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aytürk

    quote:

    Orijinalden alıntı: E4EN

    helal. ne isi kurdunuz acaba ?

    Tebrik edenlere teşekkürlerimle. Arkadaşımla ortak fast food restoranı açtık. Eşim atandığından farklı bir ile taşındık (anne tarafım Çorumlu, Akdeniz'de bir ilden Çorum'a taşındık).

    Bakın, kul kurar yaradan gülermiş... Eğer o kesintiye itiraz etmeyip şirketin %90'ı gibi yalaka olsaydım boynumu büküp oturacaktım. İki ay sonra %90 Vekil Müdürlüğe terfi edecektim. Ama terfimden yirmi gün sonra, eşim atandığı için EŞŞEK GİBİ istifa edecek, bir kuruş alamadan şehir değiştirecektim. Zaten borçluydum, daha da borçlanacaktım. Onurumu korudum ve karşılığını ziyadesiyle aldım..


    Helal olsun ne diyelim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Hayırlı olsun. :)
  • Öncelikle tebrikler, gerçekten hemen hemen bütün hakların işveren nezdinde olduğu bir Türkiye ' de böyle bir dava kazanmışsınız. Sizi gönülden tebrik etmek gerek.

    Bu ve benzeri durumların çoğunu birçok insan yaşamak durumunda kalıyor malesef ülkemizde. Gevşek sendikalar, yasal hakların eksikliği, bilgisizlik ve sındırılmışlık bunun başlıca nedenlerinden bana kalırsa. Yaşadığınız olayın bir benzerini bende yaşadım eski şirketimde. Fakat sonuç malesef benim pasif davranmamdan ötürü aleyhime sonuçlandı .H ala içimde uktedir neden böyle konuşmadım neden böyle davranmadım ve hadlerini bildirmedim diye kendime sorarım. Olayı bir bakıma anlatmak gerekirse.

    Aynı şirkette aynı işi yaptığım aynı statüdeki arkadaşlarımdan ben her ay 100TL eksik maaş alıyordum. Bu durum ilk maaşı aldığımda gözüme çarptı. Normalde maaş mevzularını iş ortamında sizde biliyorsunuz başkalarına açıp konuşmak şirket prensibi gereği yasaktır. Fakat Benden önce girmiş çalışanların ağızlarında bu soru adeta dedikodu gibi dolaşıyordu. Neyse bir ay geçtikten sonra önüme iş sözleşmem geldi. (işe girerken imzalamamıştım). Yanımda aynı işi yapan arkadaşlardan biri sözleşmedeki maaş miktarını görüp demezmi ''aa sen o kadar maaşamı anlaştın'' diye. (birçok çalışma arkadaşımın o sırada duyacağı şekilde. Bu bahsettiğim arkadaş bizden birkaç hafta önce girenlerden ve 100TL fazla bürüt maaş alıyormuş. Herneyse, sonuçta benimle giren arkadaşlar her ay benden 100TL yüksek maaş bu bahsettiğim dedikoducu arkadaşta 200TL kadar yüksek maaş alıyor. Tek farkı benden birkaç hafta önce girmiş. Eksiği çok , fazlası yok aslen.

    Ben bu eksik maaş durumunu defalarca insan kaynakları personeline bildirdim fakat beni kaale almadı. Ben inceledim normal yatıyor öyle bir şey yok gibisinden cümlelerle geçiştirdi her gelişimde. 3. ay sonunda da 100TL az maaş aldığımı öğrenince çılgına döndüm ve artık bir şirket prensibi olan ''maaşını sakla kimseyle paylaşma'' kuralına karşı geldim ve yine aynı insan kaynakları personolinin kapısını çaldım. Durumu izah ettim. Sonuçta aynı işi yaptığımızı o arkadaşlarında aynı brütten anlaştığını ve aynı zamanda iişe girdiğimizi, bunda benim ne eksiğim var diyerekten güzelce anlattım. İnsan kaynakları personeli bu duruma bozuldu tabi ve benden maaşını söyleyen personel veya personellerin ismini istedi. Hatta vermezsem bölümde çalışan herkesi bu şirket yasasını/kuralını çiğnediği için ihtar yazdırtmakla tehdit etti (benim yüzümden). Bende bunun bir ispiyonculuk olacağını ve o yüzden veremeyeceğimi söyledim. Fakat gerçek olan bir durumun da göz önünde aynen bulundurulmasını istedim. O sırada bilgisayardan baktı etti. Nihayetinde aa gerçekten öyle birşey varmış Şenol bey dedi. Sonrada muhasebeyi aradı. Bir kaç şey konuştu. Konuşması bittikten sonra bana ödenmeyen maaşın brüt üzerinden bir dahaki aya ödemesinin yapılacağını söyledi.

    Bir dahaki ay geldi çattı ve ödemem yapıldı. Fakat bu olaydan sonra çalıştığım alanda bana karşı şefimin tutumu değişti. Bu arada şefim ile ik personelinin arasında su sızmazdı. Yani araları çok iyi idi. Bu bölümde bana yapılan baskılardan sonra genel müdür ile konuşarak bölüm değişikliği istedim. Genel müdür durumları anlatmamı istemedi ve sadece hangi bölüme geçmek istediğimi sordu. Bende tam kesin olarak bilemiyorum siz nerede yararlı bulursanız dedim. Israr edince bir bölümü söylemek zorunda kaldım. Ne yazık ki o bölümde de türlü kurt , çakal ve türevi insanlarla uğraşmak zorunda kaldım. Haliyle pasifliğimden yararlanmak istediler ve çoğu zamanda yararlandılar. Bu durumu ne zaman üstlerime bildirmek istesem ya kendilerini bulamadım ya da hep bir işle meşguldüler. Ne yazık ki o bölümde istenen verimliliği sağlayama(mışım. Ve bir sabah yine insan kaynakları personeli genel müdürün odasına çağırdı beni, gittik.. Kendisine sordum neden çağırdığını ses seda yok.. Genel müdür başladı. ''İşte Şenol bey duyduğumuz kadar bizden memnun değilmişsiniz buna dair duyumlar aldık. Bizde sizden memnun değiliz. Önceki bölümünüzde zaten bir yeterlilik sağlayamamıştınız bu bölümdede görüyoruz ki olmayacak bu yüzden biz sizinle yollarımızı ayırma kararı verdik.'' Bu sırada ne zaman söz almaya kalksam hep sözüm kesildi. Memnuniyetsizliğimi kim söyledi diye sordum nihayetinde ve bunu söylemeyeceğini fakat aşağılardan duyumların geldiğini söyledi. Yine sözüm kesildi. Söylemek istediğim sözleride unuttum nihayetinde müdürün saçmalıklarını dinlerken. Kendimce gurur yaptım sonra bu durumu ve istenmeyen yerde durmam madem istemiyosunuz siz sağ ben selametle dedim kendi kendime içimden. Ardından bahsettiğim İnsan kaynakları personelinin odasına gittik işlemleri tamamlamak için. Benim önüme sessice bir kağıt verdi kağıtta da ''istifa kağıdı'' yazıyor. Dedim ki , ne istifası ben istifa etmiyorum. Siz beni işten çıkarmıyormuydunuz? Demez mi bana , '' ... bey müdürümüz sana istifa et hani sende rahatla bizde rahatlayalım yolumuza bakalım demedi mi?'' Ben böyle bir şey hatırlamıyorum dedim kendisine. Bu seferde ''sen ne dendiğini hatılamıyorsun kendinde değilsin herhalde'' dedi. Zaten o anın şokuyla elim ayağım donmuştu. Ben istifa kağıdını imzalamayacağımı söyledim. O zaman da Aytürk beye yapılan konuşmanın bir benzeri bana yapıldı:

    quote:


    Müdür: Bak Aytürkcüm, bunu müdürün olarak değil, bir iş büyüğün olarak söylüyorum (ne müdürü, iş bitti Hacı Abla). Dava açmanı önermiyorum, nihayetinde yarın bir gün başvuracağın firmalar seni bize soracak. Kariyerinin olumsuz etkilenmemesi için dava açmanı önermiyorum.


    İnsan kaynaklarında yaşça benden büyük olduğu için abim yerine saydığım bu insan sinirle önümde istifa kağıdını yırttı ve bana: '' Biz senin iyiliğini düşünüyoruz olmadı istifa kağıdıda çıkarırım ama yarın öbür gün çalışmak istediğin firmalar seni bize sorar , bizi referans veremezsin bu durum senin ileriki iş hayatında zararına olur gibisinden sözler söylemeye başladı. Haliyle çok saf ve pasif bir zamanıma geldiği için yine kavga çıkarmayı pek sevmediğim için istifa kağıdını kabul ettim ve o gün hüngür hüngür ağlayarak gözümde yaşlar içinde oradan ayrılmak durumunda kaldım. Halbuki iş yerinde yukarıda anlattığım maaş mevzusu hariç iş ahlakına ve yaptığım işin aslına dair falso bir durumum yoktu. Normalde iş etiğine aykırı durumlar için firmanın personele 3 tane yazılı onaylı ihtar vermesi gerekiyormuş. Fakat benim böyle bir dururum söz konusu bile değildi. Ama yapacak birşey yok. Yüzlerine gözlerine dursun Allahın' dan bulsun demekten başka diyeceğim birşey yok bu saatten sonra.




  •  İntikamımı, Hakkımı Aldım! [Yaklaşık 30.000 TL içerir]
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ilkkant

     İntikamımı, Hakkımı Aldım! [Yaklaşık 30.000 TL içerir]


    Ben en iyisini yaptım o zaman.. Destek olan herkese teşekkürler.
  • Güncelleme: Şirket temyize gitmiş, en kötü yaza yasal faiziyle tazminat alacağım inşallah..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aytürk

    Güncelleme: Şirket temyize gitmiş, en kötü yaza yasal faiziyle tazminat alacağım inşallah..
    sonuç ne oldu merak ettim
  • Bu davayı kendiniz mi yürüttünüz yoksa avukat mı yürüttü merak ettim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.