Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sething -- 26 Eylül 2018; 20:36:47 > < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Hızlı 
Bildirim
İslam'a inanmama sebep olan argümanlar (2. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
3 Misafir - 3 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Ozaman bu kaynaklara bknz.;Bunların hepsinin genel mantığı aynıdır Allah evreni bizim için yarattıysa diğer gezegenler neden var? gibisinden sorular ben iftira atmadım atmamda.
http://dusunenateist.weebly.com/hassas-ayar-arguumlman305.html
Evrenimiz ince ayarlımıdır kısmına göz atın.
https://www.instagram.com/p/BoHxfJBBX6F/?taken-by=ateistzeka
http://radateist1.blogspot.com/2012/11/allahin-evreni.html
http://turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=5961
Bunlar bazıları sadece daha önce dediğim ben araştırırım bilginin doğruluğunu eğer yanlış anladıysam ve bir hatam varsa affola.
-
Boyle durumlarda cogunlukla kizim sana soyluyorum gelinim sen anla mantigiyla yazarim.
Kim ustune aliniyorsa kendi bilir..
Onceki mesajimda ozlu soz paylastim.
Kulaga kupe yapilacak sozdur..
Yanilmiyorsam nice veya sophen in sozudur..
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
LaFleur-
kullanıcısına yanıt
La birak 4. De yazmisin peygamberin hayatini bilmem ne zaman sonra bir kac kisiden ögreniyormus. Peygamber kendi eliyle yazsa da eline verse bile inanmazsin.
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
İnançsizliga inanıp inanilanlari yalanlamak ne de kolay. Ne de olsa inanmişsiniz, normal tabi inancsizliğa. Anlamadiginiz bir sey oldugunda, cikaramadiğiniz yerde liseli ergenlerin hocam bu soru yanlis dedigi gibi ortada olani yalanlamak ne de kolay.
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
emrecan1923
E
kullanıcısına yanıt
Kuran apacik kitapsa oyle kendi kafalarina gore yorumda bulunamazlar. En basindan en sonuna tum insanlar ayni seyi anlar.
Mesela sen 2+2=8 diyen birisi gordun mu? Goremezsin. Cunku 2+2=4 oldugu apaciktir.
Sizin yaptiginiz bir sozcuge yuzlerce anlam yukleyip hangisi isinize geliyorsa bakin kuran boyle demis demektir.
Kopyala yapistir dedigim ise benim ilk mesajima verdigin cevap icindi. Neden diyorsan soruyu dogrudan sen ne anliyorsun diye soruyorum, sen ise tesfirciler ile geliyorsun. Onlari istesem tesfirciler ne diyor derdim.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
"Samimi sekilde merak etmiyor ve gercekleri aramiyorsan kimsenin bosa valtini harvayip kulagina grlmeyecek kufurlere sebep olma."
Tamamda şimdi ama ben burda argümanlarımı sundum ve bu konu üzerinden tartışmak istedim.Bu paylaşımın konusu bu argümanlarımı sundum hepimiz burda tartışıyoruz iyi veya kötü.
"Musluman insan omurgasi gibi kivrilmaz oklava gibi duz olur..(sizin dusunceniz yoksa ben ne oldugunuzu iyo biliyorum..)"
burda neyi kastettiğinizi açıkca belli eder misiniz?
"Sen seccaden tesbihin seyhinle mustlu mesut takil gitsin." ne yazarak seni böyle düşündürdüm bilmiyorum ama cübbeliler gibi şeyhlere tapıpta Allah'a şirk koşmam.
"Macera arama bosuna vakitte harcama. " macera aramıyorum burada tartışıyorum sadece.
"Yalanin kolesi olmak istersen inanc
Gercegim efendisi olmak ostersen arastir" gerçekten araştırdım zamanında sorguladım hemde herşeyi Allahı,peygamber,hadisi,kuranı herşeyi sorguladım tabiki şimdi hiç şüphem yok sanma bazen oluyor aklıma takılıyor yine şüphelerim var.
-
Muslims cogunun 2 yuzlu oldugunu dusundugumu ifade ettim.
Inancini gizleyerek bu konularda insanlarin vaktini almak en yumusak tabirle bu elestiriye sebep olur.
Biz misyoner degiliz.
Dolayisiyla troller gibi vaktini degerlendirmeye calisman ahlakli bi davramis degil.
Ha samimi sekilde merak ettiysen boyle numaralarla milletin vaktini alacagina senden oncekilerin tonla ayni tartismasi mevcut.
Bu havada sicak cay esloginde okur hazir hissettigin anda foruma katkida bulunursun.
Bi yerden duser gibi forumda millete aptal uyanik numarasi cekemzsin..
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
"Inancini gizleyerek bu konularda insanlarin vaktini almak en yumusak tabirle bu elestiriye sebep olur."
İnancımı gizlemiyorum ki
"Bi yerden duser gibi forumda millete aptal uyanik numarasi cekemzsin.." kimseye numara oynamadım nerden çıkardın bunları çok merak ediyorum ama gerçekten tüm samimiyetimle söylüyorum gerçekten bir hata yaptıysam özür dilerim.Ama bir yerde hatamı göremedim açıçası -
Siz hayatta yanlis yapmayan yapmissa da yanlislikla yapmis kutsal insanlardansiniz.quote:
Orijinalden alıntı: emrecan1923
"Inancini gizleyerek bu konularda insanlarin vaktini almak en yumusak tabirle bu elestiriye sebep olur."
İnancımı gizlemiyorum ki
"Bi yerden duser gibi forumda millete aptal uyanik numarasi cekemzsin.." kimseye numara oynamadım nerden çıkardın bunları çok merak ediyorum ama gerçekten tüm samimiyetimle söylüyorum gerçekten bir hata yaptıysam özür dilerim.Ama bir yerde hatamı göremedim açıçası
Dolayisi ile size yanlis serbest.yasinin gemc oldugunu dusunerek zihnini fazla yormayacam.
Biraz sabir ve samimiyetle asil dogruyi bulacagini dusunuyorum..
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Jeopol
kullanıcısına yanıt
"Kuran apacik kitapsa oyle kendi kafalarina gore yorumda bulunamazlar. En basindan en sonuna tum insanlar ayni seyi anlar."
Kur'an apaçık bir kitap ama önceki yazımda da belirttiğim gibi ben senin rahman 19'da ve 20'de bir mucize yalanı diye tabir ettiğini anladım o yüzden dedim ki "Kuran'ın bahsettiği yer fars ve rum denizleridir diye tahminde bulunmuş yorumlamışlardır.Burdaki amacım dediğim gibi bir mucize olmadığını göstermekti." Yani Kur'an bir yer belirtmediği için sadece iki deniz dediği için bunda bir mucizenin olmadığını gösterdim.Kur'an Rahman suresini açarsak hep örnek vermiş önceki ayetlere bakarsak Kur'anın amacı bir yer belirtmek değil birer örnek vermek bazı ayetler veriyim önceki ayetlerden;
55/RAHMÂN-12 (Meâlleri Kıyasla): Vel habbu zul asfi ver reyhân(reyhânu).
Yapraklı taneler ve güzel kokulu bitkiler vardır.
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿١٣﴾
55/RAHMÂN-13 (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni’metlerini yalanlıyorsunuz?
خَلَقَ الْإِنسَانَ مِن صَلْصَالٍ كَالْفَخَّارِ ﴿١٤﴾
55/RAHMÂN-14 (Meâlleri Kıyasla): Halakal insâne min salsâlin kel fahhâr( fahhâri).
(Allah) insanı, fahhar gibi ses veren salsalinden yarattı.
وَخَلَقَ الْجَانَّ مِن مَّارِجٍ مِّن نَّارٍ ﴿١٥﴾
55/RAHMÂN-15 (Meâlleri Kıyasla): Ve halakal cânne min mâricin min nâr(nârin).
Ve cinleri, mariç ateşten (parlak, dumanı olmayan alevden, enerjiden) yarattı.
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿١٦﴾
55/RAHMÂN-16 (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni’metlerini yalanlıyorsunuz?
رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِ ﴿١٧﴾
55/RAHMÂN-17 (Meâlleri Kıyasla): Rabbul meşrikayni ve rabbul magribeyn(magribeyni).
O, iki doğunun ve iki batının (insanlara göre doğu ve batının ve de cinlere göre doğu ve batının) Rabbidir.
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿١٨﴾
55/RAHMÂN-18 (Meâlleri Kıyasla): Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni’metlerini yalanlıyorsunuz?
Gördüğün gibi hep birer örnekler vermiş Kur'an apaçıkdır burada iki deniz ayetleri birer örnekdir.Bu örnek üzerinden burası olabilir Allah burayı kastetmiş olabilir gibisinden kendilerince yorumlamışlar.
-
"Siz hayatta yanlis yapmayan yapmissa da yanlislikla yapmis kutsal insanlardansiniz." ciddi dediyseniz teşekkür ederim.
"Dolayisi ile size yanlis serbest.yasinin gemc oldugunu dusunerek zihnini fazla yormayacam." evet bir genç insanım
"Biraz sabir ve samimiyetle asil dogruyi bulacagini dusunuyorum.." zamanla göreceğiz -
emrecan1923
E
kullanıcısına yanıt
Ben yine cevap alamadim 
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Jeopol
kullanıcısına yanıt
Sorunuzu tam şekilde ve eksiksiz şekilde sorabilir misiniz? -
emrecan1923
E
kullanıcısına yanıt
"Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, bir 'hicr-i mahcur' (çift yönlü bir engel) koyan, O'dur (Allah'tır)." (Furkan, 25/53)
Ayet bu.
Ne anliyorsun?
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Kardeşim hepsini okudum uzun ama boş yazmışsın herşeyde düzen var deyip dünyanın aya uzaklığını yazman ve bunu tanrıya bağlaman ne kadar mantıklı? Bana ahzap 50 yi açıkla. Herşeyden üstün zekalı bir tanrı, insanlığa yol gösterecek rehber olacak kitabında neden muhammede bütün kuzenlerini helal kılıyor? Bunun bize ne faydası var 21. Yüzyılda? Böylesine işe yaramaz sadece peygamberin işine yarayan bir ayeti herşeyden üstün bir tanrının yazması sana eğer mantıklı geliyorsa ve hala kıvırabiliyorsan seninle tartışmam zaten
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
e92v8
kullanıcısına yanıt
"Kardeşim hepsini okudum uzun ama boş yazmışsın herşeyde düzen var deyip dünyanın aya uzaklığını yazman ve bunu tanrıya bağlaman ne kadar mantıklı? "
Her şeyde düzen var demedim tekrar gözden geçirmeni tavsiye ederim ve dünyanın aya uzaklığını yazmadım kafanızdan uydurmayınız. Ölçüden evrimden evrende yalnız değiliz ve peygamberin peygamber olduğunun kanıtlarını sundum.
"Bana ahzap 50 yi açıkla. Herşeyden üstün zekalı bir tanrı, insanlığa yol gösterecek rehber olacak kitabında neden muhammede bütün kuzenlerini helal kılıyor? "
Peygamber Efendimizin (asm) amcası Ebû Tâlib'in kızı, dolayısıyla Hz. Ali'nin kız kardeşi olan Ümmü Hâni'nin kocası, azılı müşriklerden Hübeyre adında biriydi. Mekke fethedildiği zaman, birçok kâfir Müslüman olduğu hâlde, bu adam Müslüman olmadı ve firar etti. İşte o gün Ümmü Hâni imânını açığa vurdu ve İslâm ile şereflendi. Peygamber Efendimiz (asm) Ümmü Hâni'ye evlenme teklif etti. Birçok Müslüman hanımın can attığı bu teklifi Ümmü Hâni kabul etmedi ve şöyle dedi: Ben seni İslâm'dan önce de severdim. Hele şimdi Müslüman olduktan sonra nasıl sevmem? Biliyorsun benim çocuklarım var. Onların seni rahatsız etmelerinden korkarım. Koca hakkı çok büyük bir şeydir. Seninle meşgul olurken çocuklarımı, çocuklarımla meşgul olurken de seni ihmâl edebilirim. (İbn Sa'd,Tabakât)
Nitekim Ümmü Hani, Ahzab Suresi 50. Ayet nazil olunca şöyle demiştir: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) beni istemişti. Kendisine özür beyan ettim, özrümü kabul etti. Sonra Cenâb-ı Hakk şu âyeti indirdi:
"Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin zevcelerini ve Allah'ın sana ganimet (olarak nasib) ettiklerinden sağ elinin mâlik olduğu kadınları, seninle beraber (Medine'ye) hicret eden amcanın kızlarını, halanın kızlarını, dayının kızlarını, teyzenin kızlarını, bir de eğer mü'min bir kadın kendisini Peygamber'e bağışlayıp da eğer Peygamber de nikâhla almak isterse, onu diğer mü'minlere değil, yalınız sana has olmak üzere senin için helal kıldık..." (Ahzab, 33/50).
Ümmü Hâni devamla der ki: Bu âyet üzerine: 'Ben Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a helâl kılınmadım, çünkü hicret etmedim, ben Fetih günü hürriyeti bağışlananlardanım.'dedim."[Tirmizî, Tefsir, Ahzâb (3211)].
Bu gün ortaya koyduğu İslam dininin üstün ve evrensel prensiplerinin ve şahsî kemalatının eşsizliğinin şahadetiyle- bütün dünyaca en akıllı ve ahlaklı bir zat olarak kabul edilen Hz. Muhammed (a.s.m)’in bir intikam (bu da ne ise!) duygusu uğruna Allah’a iftira edebileceğini aklına sıkıştıranın zerre kadar aklı olabilir mi?
Bununla beraber, bu konunun işlendiği 50-51. ayetin hemen ardından surenin 52. ayetinde meal olarak yer alan “Bundan sonra hoşuna gitse de hiçbir kadınla evlenemezsin.” ifadesi, Kur’an’ın Allah kelamı olduğunun ayrı bir kanıtıdır. Çünkü, önceki ayetlerin hükmünün nesh edip ortadan kaldıran bu ayete göre, Hz. Muhammed (a.s.m) bütün hanımlarını boşasa veya hepsi de ölse bile, bundan sonra asla evlenemeyecektir. Oysa, diğer Müslümanlar için böyle bir şey söz konusu değildir. Yani burada, Hz. Muhammed (a.s.m)’in durumu daraltılıyor, fakat diğer Müslümanların durumu daha geniş tutuluyor. Şimdi 50. ayetin hükmünü görüp de, 52. ayetin hükmünü görmemek araştırmamaktan kaynaklanır.Verdiğim ayette bile aslında bir olayın yaşandığı veya herhangi bir sebepten dolayı olduğundandır.
"Bunun bize ne faydası var 21. Yüzyılda?"
Peygamberimiz (sav) İslamı şahsında temsil etmekteydi. Onun her hali insanlar için birer örnek teşkil etmektedir. Peygamberlik gibi kutsi bir vazifeyi omuzlarında taşıyan Hz. Muhammed (sav) hakkında Kur'an-ı Kerim'de ayetlerin olmaması düşünülemez. O Allah tarafından kontrol edilmekte ve zaman zaman bu konuda ayetler nazil olmaktaydı. Nitekim şu ayetler Peygamberimiz (asv)'in ve dolayısıyla müminlerin nasıl davranması gerektiğini bildirmektedir.
"Onlardan ölen hiçbir kimsenin cenaze namazını kılma ve kabri başında dua etmek üzere durma! Çünkü onlar Allah’ı ve Resulünü tanımadılar ve yoldan çıkmış olarak öldüler." (Tevbe, 9/84)
İbn Übey öldüğünde, halis bir müslüman olan oğlu Abdullah Hz. Peygamber (asv)’e gelerek cenaze namazını kıldırmasını rica etti. Pek şefkatli olan Efendimiz (a.s.m) o tarafa doğru kalkınca Hz. Ömer (ra) 80. âyeti (Onlar için sen ister Allah’tan af dile, ister dileme. Yetmiş kere bile istiğfar etsen, Allah onları asla affetmeyecektir. Evet, böyle! Çünkü onlar Allah’ı ve Resulünü tanımayıp karşı geldiler. Allah da böylesi fâsıklar güruhunu hidâyet etmez, emellerine kavuşturmaz.) hatırlattı. Hz. Peygamber (asv): “Demek Allah izin verdi, ben de yetmişten daha fazla istiğfar ederim.” dedi. Bunun üzerine 84. âyet indirilip kafirler için istiğfar dilemenin yasak olması hakkında kesin hükmü bildirdi.
"Kâfir olarak ölüp cehennemlik oldukları kendilerine belli olduktan sonra, akraba bile olsalar, müşriklerin affedilmelerini istemek, Peygamberin de, müminlerin de yapacağı bir iş değildir." (Tevbe, 9/113)
İşte yukarıdaki hükümler Peygamberimize (asv) hitap edilmişse de aslında tüm müminleri ilgilendirmektedir. Çünkü o müminler için bir model gibidir.
Peygamberimiz (asv)'in evinde vahye mazhar olması hasebiyle ve o hanedeki eşleri de Peygamberimiz (asv)'in mümessilliğinde İslamı temsil etmesi bakımından onların hakkında da ayeti kerimeler zikredilmesi ehemmiyetlidir. Nasıl ki Peygamberimiz (asv)'e gönderilen hükümler onun şahsında bütün ümmeti ilgilendirdiği gibi ev halkı için nazil olan ayetler de bütün Müslümanları ve özellikle kadınları ilgilendirmekte onlara hitap etmektedir.
Anladığınızı umuyorum...
-
Jeopol
kullanıcısına yanıt
Kusura bakmayınız Rahman suresindeki sözde mucizeden bahsettiğinizi sanmıştım.O yüzden benden tatmin edici bir cevap alamadınız.
Burada peki bir mucizenin olduğunu savunanlarının yalanı olarak mı yoksa başka bi şey olarak mı bahsettiniz.
Ama ben mucize olduğunu savunanlarının yalanı diye tabir ettiğinizi düşünerek cevap vereceğim.
Öncelikle ben burada bir mucize olduğunun taraftarı değilim çünkü hangi iki deniz olduğundan bahsedilmemiştir. Daha da ilginci mucize iddiacılarının tam olarak neyi kastettiklerini söylemeyişleridir. Tam olarak hangi iki deniz birbiriyle karışmıyor bu iddiaya göre? Veya genel olarak tatlı ve tuzlu sulardan mı bahsedilmekte? Bu sorulara somut yanıt vermekten itinayla kaçınılmış ve sadece ”denizlerin farklı yoğunluklarından kaynaklanan yüzey gerilimi” gibi ifadeler kullanarak bilimsel bir kesinlikten bahsediliyor izlenimi verilmek istenmiştir.
somut iki deniz için ister genel olarak tatlı ve tuzlu sular için ele alalım bu iddianın bilimsel açıdan hiçbir geçerliliği yoktur.
"Ne anliyorsun?"
Peki ben ne anlıyorum burada öncelikle
"Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, bir 'hicr-i mahcur' (çift yönlü bir engel) koyan, O'dur (Allah'tır)." (Furkan, 25/53)
Derken burada iki tane deniz var bunların biri tatlı ve susuzluğu gideren bir deniz
diğeride tuzlu ve acı bir deniz bu iki denizi salınmış veya ikiye ayrılmış biri tatlı diğeri tuzlu bir deniz örnek veriyorum fırat ve dicle nehirleri gibi basra körfezinden kara parçasına giden bir su buda fırat ve dicle nehirleridir.Tabi burda hangi deniz bahsedilmiş onu bilemeyiz burda örnek verdim ama tahminimce bu iki deniz arabistanın ikiye ayırdığı basra körfezi ve kızıldeniz olabilir ve bu engellerde aşılamaz çünkü arasında büyük toprak parçası olan arabistan vardır.Umman denizinden iki deniz salınmış ve bunların biri tuzlu diğeri tatlıdır ve aralarında engel olarak arabistan vardır ben böyle anladım.
-
emrecan1923
E
kullanıcısına yanıt
Ayeti nasılda kıvırdınız ya 
düpedüz kitabı muhammedin yazdığına kanıt işte kendine bütün kuzenlerini helal kılıyor. Senin verdiğin örnekle ne alakası var? Koskoca herşeyden üstün tanrı yol gösterici kitabında kuzenlerini muhammede helal kıldığını yazacak 
bize faydasına gelirsek o bir örnektir diyorsun yani bizedemi bütün kuzenlerimiz helal oluyor? Kuzen ilişkisi ne derece doğru bilemedim şimdi yakın akraba evliliklerinden doğan çocukların sakat olma ihtimali yüksek bilim bize bugün bunu söylüyor allah bunu bilmiyormu?? Ve allah o ayette sadece muhammede helaldir yazıyor nasıl oluyorda bu ayet bize örnek teşkil etsin??
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
e92v8
kullanıcısına yanıt
"Ayeti nasılda kıvırdınız ya düpedüz kitabı muhammedin yazdığına kanıt işte kendine bütün kuzenlerini helal kılıyor. Senin verdiğin örnekle ne alakası var? "
"Bununla beraber, bu konunun işlendiği 50-51. ayetin hemen ardından surenin 52. ayetinde meal olarak yer alan -Bundan sonra hoşuna gitse de hiçbir kadınla evlenemezsin.-” ifadesi, Kur’an’ın Allah kelamı olduğunun ayrı bir kanıtıdır." burayı atladın heralde şimdi sana soruyorum
SANA SORU “Peki ALLAH helal etti de sonra ne olmuş, evlenebilmiş mi?
Cevap:Hayır,Neden Hayır;Oku paragrafı
"Biliyorsun benim çocuklarım var. Onların seni rahatsız etmelerinden korkarım. Koca hakkı çok büyük bir şeydir. Seninle meşgul olurken çocuklarımı, çocuklarımla meşgul olurken de seni ihmâl edebilirim. (İbn Sa'd,Tabakât)
Nitekim Ümmü Hani, Ahzab Suresi 50. Ayet nazil olunca şöyle demiştir: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) beni istemişti. Kendisine özür beyan ettim, özrümü kabul etti. Sonra Cenâb-ı Hakk şu âyeti indirdi: "Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin zevcelerini ve Allah'ın sana ganimet (olarak nasib) ettiklerinden sağ elinin mâlik olduğu kadınları, seninle beraber (Medine'ye) hicret eden amcanın kızlarını, halanın kızlarını, dayının kızlarını, teyzenin kızlarını, bir de eğer mü'min bir kadın kendisini Peygamber'e bağışlayıp da eğer Peygamber de nikâhla almak isterse, onu diğer mü'minlere değil, yalınız sana has olmak üzere senin için helal kıldık..." (Ahzab, 33/50).
Ümmü Hâni devamla der ki: Bu âyet üzerine: 'Ben Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a helâl kılınmadım, çünkü hicret etmedim, ben Fetih günü hürriyeti bağışlananlardanım.'dedim."[Tirmizî, Tefsir, Ahzâb (3211)]."
Evlenmişlermi hayır,Hz. Peygamber zorladımı hayır
Bu ayet indikten sonra Peygamberimiz, ayette geçen hiçbir kadınla evlenmemiştir ve ayetin helal kılınma durumlarıyla amel etmemiştir. Yani “1. sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; 2. seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını,3. mehirsiz olarak kendini Peygambere hibe eden ve Peygamberin kendisini nikahlamak istediği herhangi bir mümin kadını sana helâl kıldık” kısmının, yani bu 3 helal kılınma kısmının hiç birini hayata geçirmemiştir.
Peki, eğer Kuran’ı haşa Peygamber kendi elleriyle yazmış olsaydı ve bu ayeti de içine koysaydı bundan amacı ne olurdu? Tabiî ki, ayette zikredilen kadınlarla evlenmek. Peki, evlenmiş mi? Hayır! Demek ki, Peygamber bu ayeti yazmamış. Şimdi bahsedeceklerime dikkat et
Burayı geçelim şimdi;
"Koskoca herşeyden üstün tanrı yol gösterici kitabında kuzenlerini muhammede helal kıldığını yazacak Bize faydasına gelirsek o bir örnektir diyorsun yani bizedemi bütün kuzenlerimiz helal oluyor? Kuzen ilişkisi ne derece doğru bilemedim şimdi yakın akraba evliliklerinden doğan çocukların sakat olma ihtimali yüksek bilim bize bugün bunu söylüyor allah bunu bilmiyormu?? Ve allah o ayette sadece muhammede helaldir yazıyor nasıl oluyorda bu ayet bize örnek teşkil etsin??"
"Peygamber kendisiyle evlenmek istediğinde, kendisini Peygamber'e hibe eden mümin bir kadını da öteki müminlere değil, yalnız sana özgü olmak üzere helal kıldık. "
Ayetin bu kısmında "sadece sana özgü olmak üzere helal kıldık" denmekte açıklaması şudur;Sadece Peygamberin kendisiyle evlenmek istendiğinde ve kendisini peygamber'e hibe eden mümin kadını da (Yani bu iki şartla)müminlere değil yalnızca peygambere helal kılındı bu iki şartlarla.
"Amcalarının, halalarının, dayılarının, teyzelerinin kızlarından seninle birlikte hicret edenler."Ayrıca bu ayetin bu kısmında dini bir hüküm de verilmiştir. O hüküm ise tüm müminler içindir ki, bu ayetle amca, hala, dayı, teyze tarafından kuzenlerle evlenmenin haram olmadığı, caiz olduğu bildirilmiştir. Tıbbi nedenler gözetilerek kişilere tavsiye edilir ya da edilmez bu insanlara kalmış bir tercihtir. Ancak, oldu ki evlenmek gereği duyuldu, evlenilince haram olmadığı bunun caiz olduğu bu ayetle de ortaya koyulmuş oldu. (Bu ayetin bu konuda delil kabul edildiği İslami literatürde mevcuttur) Çünkü, önceki ayetlerin hükmünün nesh edip ortadan kaldıran bu ayete göre, Hz. Muhammed (a.s.m) bütün hanımlarını boşasa veya hepsi de ölse bile, bundan sonra asla evlenemeyecektir. Oysa, diğer Müslümanlar için böyle bir şey söz konusu değildir.
En önemlisi, bu ayetten hemen sonraki ayette gelen “Bundan sonra hoşuna gitse dahi hiçbir kadınla evlenemezsin” ayeti manidardır. Zira, haklarında evlenme serbestliği indirilmiş kişiler yaşça büyük insanlar ve Peygamberimiz zaten onlarla evlenmemiştir. Sonraki ayette ise, “Artık hoşuna gitse dahi kimseyle evlenemezsin” denilerek bundan sonra eşleri vefat etse, eşlerinden boşansa dahi kimseyle evlenemeyeceği ortaya koyulmaktadır.
Şimdi sana bazı sorular;
Sence Hz. Peygamber, “Zaten evlenmeyeceği kişiler için ayet yazdırıp üstüne artık kimseyle evlenemezsin” diyebilir mi? Peygamber kendi elleriyle yazmış olsa böyle bir ikileme, çelişkiye niye düşsün? Bu açıkça Allah’ın sözü değil mi?
25 yaşına kadar bekar kalmış, daha sonra 54 yaşına kadar tek eşle yetinmiş, ondan sonra yaşça büyük, çok çocuklu ve dul kadınlarla evlenmiş, Peygamberliğinden dönmesi için “Mekke’nin en güzel kadınları kendisine teklif edildiğinde “Güneşi sağ elime Ay’ı sol elime verseniz yine davamdan dönmem” demiş bir Peygamberin şehveti için ayet yazdırdığını iddia etmek, kör ve adi bir iftira değil de nedir?
Kuran’ı Peygamber kendi elleriyle yazmış olsaydı ne diye ömrünün sonuna kadar, insanların mışıl mışıl uyuduğu saatlerde kalkıp teheccüd namazını kılmayı kendisine farz kılındı! "Gecenin bir kısmında sadece sana mahsus, fazla (bir ibadet) olmak üzere namaz kıl”(İsra 17-79) Evet, teheccüd namazı sadece Peygamberimize mahsus olmak üzere farz kılınmıştı.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi emrecan1923 -- 28 Eylül 2018; 23:43:44 >
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
