Şimdi Ara

İslam'a inanmama sebep olan argümanlar

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
66
Cevap
1
Favori
2.642
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Biraz uzun konu olabilir.Argümanları sırayla gözden geçirin aklınıza yatmazsa diğerine bakın her türlü sorulara açığımdır.
    En kısa zamanda İncil ve Tevrattaki çelişkilerle ikisininde tahrif edildiğini kanıtlayacağım.
    Ve İslamın neden arabistana indirildiğini açıklayacağım.
    1.Ölçü Argümanı;
    Argümanım evrendeki herşeyin bir ölçüyle olduğunu yaratıldığını savunmamdır ve bu ölçüyü koyanda Allah'dır.
    Argümanım;
    KAMER / 49
    إِنَّا كُلَّ شَيْءٍ خَلَقْنَاهُ بِقَدَرٍ
    Şüphesiz Biz her şeyi bir ölçüye göre yaratmışızdır.
    FURKÂN / 2
    الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَلَمْ يَتَّخِذْ وَلَدًا وَلَمْ يَكُن لَّهُ شَرِيكٌ فِي الْمُلْكِ وَخَلَقَ كُلَّ شَيْءٍ فَقَدَّرَهُ تَقْدِيرًا
    (1-2) Göklerin ve yerin hükümranlığı kendisinin olan, çocuk edinmeyen, hükümranlıkta ortağı bulunmayan, herşeyi yaratıp bir ölçüye göre düzenleyen ve dünyaları uyarmak üzere kuluna hakkı batıldan ayırdeden Kuran'ı indiren Allah yücelerin yücesidir.
    TARIK / 2
    وَمَا أَدْرَاكَ مَا الطَّارِقُ ﴿٢﴾
    O yaratıp şekil vermiştir. 3. O herşeyi ölçüyle yapıp, ona yolunu göstermiştir.
    Şimdi ayetleri verdim.Birde bunu gerçekten örnek verelim.
    Dünyanın Ölçüleri;
    Yüzölçümü : 5.100.100.933.5 km2
    Karaların Toplam Yüzölüçümü : 149.300.000 km2
    Denizlerin Toplam Yüzölüçümü : 360.800.000km2 (%70.5)
    Büyük Okyanusu : 179.600.000 km2
    Atlantik Okyanusu : 106.400.000 km2
    Hint Okyanusu : 74.800.000 km2
    Ekvator Uzunluğu (çevresi) : 41.075,161 km
    Meridyen Uzunluğu : 40.007,818 km
    Ekvator Çapı : 6.378,160 km
    Kutup yarıçapı : 6.356,775 km (Kutuplar arası yarı çap)
    Kutup Çapı : 12.713,550 km2
    Hacmi : 1.083.319.700 milyon m3
    Ağırlığı : 6.592.000.000.000.000.000.000 ton
    Kendi Etrafında Dönüş Süresi : 23 Saat 56 Dakika 4 Saniye 9 Salise
    Ay Arasındaki Ortalama Uzaklık : 384.400 km2
    Güneş Etrafında Dönme Süresi : 365 gün 5 Saat 48 Dakika 46 Saniye
    Güneş Etrafında Dönme Hızı : 29.750m/Saniyede
    Evrendeki Ölçüler;
    *Güneş hareket halindedir. Güneş’in etrafında da Dünya dönmektedir. Dünya’nın etrafında da Ay dönmektedir. Bunların hepsi bir ölçüye göre hareket etmektedir.
    *Dünyada bir yer çekimi ve sürtünme kuvveti bulunmaktadır. Bu kütle çekim kuvveti sayesinde insanlar hayatına devam etmekte ve Dünya dönmeye devam etmektedir. Evrenin genişlemesi de ilahi bir ölçüdür.
    Evrenin ancak bir kısmını görebiliyoruz. Bu nedenle evrenin büyüklüğüyle ilgili bilgimiz görebildiğimiz kadarıyla sınırlı. En son verilere göre, evren 13,8 milyar yaşında olduğu ve ışık saniyede 300.000 kilometre mesafe katettiği için görebildiğimiz en uzak gökcisminin bizden 13,8 milyar ışık yılı uzakta olduğu düşünülebilir. Ancak gözlemlenebilir evrenin yarıçapı yaklaşık 46 milyar ışık yılıdır.
    Evrenin yaşı ile büyüklüğü arasındaki büyük farkın nedeni ise evrenin genişlemesidir. Hızlanarak devam eden genişleme sebebiyle yıldızlar ve gökadalar birbirlerinden giderek daha da uzaklaşır. Bu nedenle gözlemlediğimiz bir cisim -ışığı bize ulaştığında- aslında bizden çok daha uzakta bulunuyor olabilir.
    Evrenin genişleme hızından yararlanarak yapılan ayrıntılı hesaplar, görünür evrenin yarıçapının yaklaşık 46 milyar ışık yılı olduğunu gösteriyor. Görünür evren, merkezinde bulunan gözlemciye göre küresel olarak algılanır. Evrenin hızlanarak genişleme etkisinin yanı sıra aslında evrenin merkezinde olmadığımız ve evrenin şeklini tam olarak bilmediğimiz için, evrende var olan gökcisimlerinin sayısı gözlemleyebildiğimizden çok daha fazladır.
    Şimdi maddeler halinde sıralayalım;
    1- Evrende herşeyin heryerin bir ölçüsü vardır.Yani tüm maddesel olan gezegenler,yıldızlar,evrenin genişlemisi,gök adaların birbirinden uzaklaşması,dünyanın ölçüleri,ölçü birimlerinin olmasıdır.
    2-Bunlar varsa ölçü koyucu vardır.Kur'anda herşeyi bir ölçüye göre yarattık der.Demekki ölçü koyucu olanda Allah'dır.Evrenin bir ölçüsü olması ve hatta değişmesi bile ölçü koyucu olduğunun göstergesidir.Bu ayetler ile bu örnekler gerçekten ölçü koyucunun Allah olduğunu göstermektedir.

    2.Kur'anda Evrim Argümanım;
    İnkâr edenler, göklerle yerin bitişik olduğunu görmediler mi? Sonra biz, o ikisini birbirinden ayırdık. ve her canlıyı sudan yarattık. Hâlâ inanmazlar mı? (Enbiya 30)
    Surede bilindiği üzere insan vücudundaki su oranı %50 ile %90 arasında değişir. Bununla birlikte evrime göre de yaşamın kökeni sudur. İlk canlılar suda oluşmuştur.
    Ve Allah, bütün hayvanları sudan yarattı. Onların bir kısmı karnı üzerinde, bir kısmı iki ayağı üzerinde, bir kısmı da dört ayağı üzerinde yürür. Allah dilediği şeyi yaratır. Muhakkak ki Allah, her şeye gücü yetendir.(Nur 45)
    Bu ayet de evrimsel perspektiften bakarak yorumlamaya müsait ayetlerden biri. Yaşamın sudan karaya çıkışını anlattığı şeklinde algılamak gayet mümkün.
    Andolsun ki biz insanı özel bir çamurdan yarattık. (Müminun 12)
    Yarattığı her şeyi güzel yaratan; insanı başlangıçta çamurdan yaratan, sonra onun soyunu basit bir suyun özünden yapan, sonra onu şekillendirip kendi ruhundan ona üfleyen, sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yaratan Allah’tır. Ne kadar az şükrediyorsunuz. (Secde 7, 8, 9)
    Bu ayetlerde önce insanın biçimini almasından daha sonra duyular ve duyguların oluşumundan bahsediyor. Fakat bunların birdenbire olduğu ile ilgili net bir ifade yok. Yani bu ayetlerin bir süreci anlatıyor olması gayet mümkün.
    Oysa o sizi aşama aşama yaratmıştır.(Nuh 14)
    Evrimden mi bahsediliyor acaba?
    Allah'ın katında İsa'nın durumu kendisini topraktan yaratıp sonra ol demesiyle olmuş olan Adem'in durumu gibidir.(Ali İmran 59)
    Muhakkak ki, Allâh katında İsa'nın oluşumu Adem'in oluşumu gibidir (İsa'nın oluşumu Adem'in oluşumu gibiyse, Adem'in oluşumu da İsa'nın oluşumu gibidir. Buna göre düşünülmeli bu konu. A. H. ). Onu topraktan yarattı, sonra "Ol" dedi ve oldu (topraktan - moleküler yapıdan meydana gelene ruhun nefh olmasıyla{Esmâ kuvveleri farkındalığıyla} insan hâline gelmesi ile; ana rahminde moleküler yapıdan meydana gelene ruh nefh olması suretiyle insanın meydana gelmesi aynı şeydir).
    Ey insanlar! Sizi bir tek canlıdan yaratan, ondan eşini vücuda getiren ve o ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üreten Rabbinize karşı gelmekten sakının. Adını anarak birbirinizden dilekler dilediğiniz Allah'tan korkun. Rahimlerin haklarına saygısızlıktan da sakının. Şu bir gerçek ki Allah, Rakîb'dir, sizin üzerinizde sürekli ve titiz bir gözetleyicidir.(Nisa 1)
    Diyanetin eski mealine bakarsak nefis,nefs kelimelerini canlı olarak çevirmişdir evrime görede biz primatlardan yani tek canlı türünden geldik.
    Allah 'Ey Adem onlara isimlerini söyle' dedi. Adem isimlerini söyleyince, Allah 'Ben gökler ve yerde görünmeyeni biliyorum, sizin açıkladığınızı ve gizlemekte olduğunuzu da bilirim, diye size söylememiş miydim?' dedi.(Bakara 33)
    Bu demekki Hz.Adem zamanında ilk insanlar vardı ve onlara bazı şeyler öğretmiş demektir.

    3.Evrende yalnız değiliz ve evren sadece bizim için yaratılmamıştır.Şimdi bu argümanımda Kur'anın bizim yalnız olmadığımızı bunca galaksi yıldızlar gezegenlerin boşa olmadığını kanıtlıyor.Kurana baktığımızda pek çok ayette yerdekiler ve göktekiler diye canlı grubunu ayırmıştır.İsterseniz bunları ayetlerle inceleyelim;
    “Yerde ve göklerdeki kimseler de, gölgeleri de, sabah akşam, ister istemez Allah’a secde ederler.”Rad:15
    “Göklerde ve yerde olan kimseleri Rabbin daha iyi bilir. And olsun ki peygamberleri birbirinden üstün kılmış ve Davud’a Zebur vermişizdir.”İsra 55
    “Göklerde ve yerde olan kimseler her şeyi O’ndan isterler; O her an kainata tasarruf etmektedir.”Rahman:29
    “De ki: ‘Göklerde ve yerde gaybı Allah’tan başka bilen yoktur.’ Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.”Neml:65
    “Göklerde olanlar da yerde olanlar da Allah’ı tesbih ederler. O, güçlüdür, Hakim’dir.” Saff:1
    “Sura üfürüldüğü gün, Allah’ın diledikleri bir yana, göklerde olanlar da yerde olanlar da, korku içinde kalırlar. Hepsi Allah’a boyunları bükülmüş olarak gelirler.” Neml:87
    “Hamd, göklerde olanlar ve yerde bulunanlar Kendisinin olan Allah’a mahsustur. O, Hakim’dir, her şeyden haberdardır.” Sebe:1
    Göklerdeki Kimselerin Özelliklerini Sıralayalım;
    ⦁ Bunlarda sabah akşam, ister veya istemez Allah’a secde ederler.(Bu hayvan olamaz demekki Aklı İradesi olan bir canlıdır.Çünkü ister veya istemez Allaha secde ederler der ayette bu herhangi bir hayvan şuursuz varlık olamaz.)
    ⦁ Göklerde ve yerde olan kimseler her şeyi O’ndan(Allahtan) isterler.
    ⦁ Onlarda ne zaman diriltileceklerini bilemezler.
    ⦁ Onlarda Allah’ı tesbih ederler buda demek oluyorki onlarda ibadetten sorumludur.
    Bilimde evrende yalnız olmadığımızı başka canlıların olabilceğini kanaatindedir.Peki neden keşfedemedik onları bunlardan birinci cevap boyutlarımız farklı olabilir ikincisi ise çok uzakta olabilirler sonuçta kainat baya geniş ve büyüktür.Belkide keşfetmişizdir ama insanlara bildirilmemektedir mesela Area 51 olayları uzaylı dosyaları Area 51 çalışanlarının itirafları ve Ufo gizemleri bunlar kesinliğe kavuştuğunda bu ayetlerde doğrulanmış olacaktır.
    Aşağıdaki kaynaklarıda okumanızı tavsiye ederim bu kaynaklarda yaşamın olabilceği canlıların olabilceği gezegenler bulunmuş araştırılmış ve araştırılmaya devam ediliyor.Hatta Nasanın araştırmalarına yaşama uygun gezegenlerin olduğunu hatt bu gezegenlerde bizim gibi akıllı veya akılsız canlıların olabilceğini söylemektedir.Canlılığa uygun ve yaşamada uygun gezegenler iyice araştırıldığı söylenmektedir.Şuanlık sadece gezegenlerin etrafı ve sistemleri incelenmektedir.Gezegenlerin içinin araştırılması için uydu fırlatılması gerekir buda milyonlarca yıl alabilir.Teknoloji geliştikçe bu canlılarında keşfedileceği belkide iletişime bile geçebileceğiz.Ama dünyaya benzer gezegenler ve canlıların yaşadığı düşünülen yaşama uygun gezegenler vardır.Demin dediğim gibi bunları göremememizin sebebi ya canlılar farklı boyutta yada çok ama çok uzaktalar veya saklanıyorlar.Mars hakkında ardı arkası kesilmeyen yaşam iddialarına ise NASA'nın cevabı net: Mars'ta hayat yok!
    NASA, Kızıl Gezegen Mars'ın milyarlarca yıl önce güneş fırtınaları sebebiyle atmosferini kaybettiğini ve bu yüzden gezegendeki tüm okyanusların ortadan kalktığını ve yaşamın yok olduğunu açıklıyor.
    Yani burdan Allahın başka canlı türünü yarattıktan sonra imtihanları bittiğine göre onların yaşamını yok etmiş.Ama şuanki araştırmalar gösteriyoki bunların kalıntıları olarak piramit,heykel,kadın,insan yüzü heykeli gibi birçok arkeolojik kalıntılarının bulunduğu keşfedilmiştir.Bazı görüntüler yeni bir yaşam başlamış ihtimalini birlikte getirmektedir.Yani yeni akıllı canlı türleri ortaya çıkmış marsın ötek bir ucunda diye tahmin ediyorum.Bu iddaamı ve argümanımı sağlamlaştıran araştırmalar,buluntular,uydu görüntüleridir.Benim argümanım bu kadardır kaynaklarım aşağıdaki linklerdir;http://www.hurriyet.com.tr/gundem/yeni-gezegen-kesfi-nasa-tarafindan-aciklandi-canli-yasamini-destekleyebilecek-yapida-mi-40375033https://shiftdelete.net/canlilarin-oldugu-dusunulen-gezegen-kesfedildi-62722http://www.milliyet.com.tr/Mars-ta-hayvan-surusu-bulundugu-one-suruldu-molatik-7485/?Sayfa=3http://www.posta.com.tr/marsta-simdi-de-kadin-goruldu-294988https://www.haberler.com/1926-yilindaki-osmanli-mecmuasinda-mars-ta-insan-8157032-haberi/https://www.yenisafak.com/teknoloji/marsta-insan-gordum-2032005https://tr.sputniknews.com/bilim/201807271034479719-mars-hayat-olasiligi/http://www.mynet.com/haber/galeri/haber/marstan-dunyaya-gelen-sira-disi-goruntuler-61713/25

    4.Hz.Muhammed'in peygamber olduğuna dair argümanım
    Elçi olduğunu açıkladıktan sonra 13 yıl boyunca Mekke’de sadece eziyet gördü. Ona inananlarda kaçırılıp şehit ediliyorlardı. Kendisinin ise can güvenliği yoktu. 3 yıl Müslümanlar boykot edildi ve hepsi açlıktan ölecek düzeye geldi. Yerden buldukları deri parçalarını ve ağaç kabuklarını yemek zorunda bırakıldılar. Peygamberimiz zorluklardan bıkıp vaz geçti mi? Hayır vaz geçmedi. Yalancı biri bunu katlanırmıydı demek ki gerçekten peygamber ki bu zorluklara katlandı göğüs geldi ve kazandı.
    Tarih kayıtları Mekkeli müşriklerin O’na reislik ve istediği kadar kadın teklif ettiğini yazar. Peki, rahatını isteyip reislikte gözü olsaydı bu teklifi reddedip sıkıntıların her geçen gün arttığı hayata döner miydi? Dönmezdi. Ama rahatı ve reisliği değil sıkıntılı hayata geri dönmeyi tercih etti.
    Peygamber rahatını bırakıp ta günde 5 defa namaz kılmayı kendisine ve inananlara farz kıldı. Üstüne üstlük sadece Peygambere farz olmak üzere birde gece namazı ayeti geldi ve her gece sabaha kadar inanmadığı bir namazı kıldı (!) Sabah namazına kalkmak bile rahatını terk etmek olduğu halde O geceleri bile uyanıp namaz kılardı. Oysaki en azından sabah namazını söylemeyip geceleri tatlı tatlı uyusaydı, zaten gün boyunca yeterince düşman ve sıkıntılar O’nu bekliyordu. Yok hayır öyle yapmadı, O’nun yüzü hep Yaratıcıya dönüktü. Bizler Müslüman olduğumuz halde O’nun bu yaptıklarını yapamıyorsak, yalancı bir egoist olsaydık bunların yüzde birini yapabilir miydik?
    Peygamber normal zamanlarda namazını terk etmediği gibi savaş zamanlarında da terk etmemiştir. Peki, can boğaza dayandığı böyle zamanlarda en azından namazı değil de canını düşünmesi gerekmez miydi? Ama öyle de yapmadı, hep namazını düşündü.
    Namazı geçtim bu insan kendisine orucu neden emretti? Rahatına düşkün sefil bir yalancı bir öğün yemek yemese sinir krizleri geçirdiği halde bu insan bazen aralıksız 3 gün bir şey yemeden oruç tutardı. Rahat etmek için reis olmayı isteseydi neden bedevi reisleri gibi bir eli yağda bir eli balda yaşamadı.
    Elçi olduğunu ilan ettiğinde zaten zengin iken bütün servetini İslam için harcayıp sonunda kalkanını bile bir Yahudi de borç karşılığı rehin bırakmış bir halde vefat etti. Neden kimseden gelen yardıma tenezzül etmedi, neden kendine zekât ve sadaka kabul etmeyi haram kıldı, neden güçlü olduğu halde düşmanlarının mallarına el koyma yoluna gitmedi ve hep adaletli davrandı?







  • Bahsettiğin kavramlar için herhangi bir kutsal kitaba bakmana gerek yok ki. Bu bilgilerin çoğu zaten 5 bin yıldır insanoğlu tarafından bilinen şeylerdir. Ki bu bilgiler karşına İslam'ın kitabında çıktı diye müslüman olduysan, budizmde de var olduğunu söylemem durumunda din değiştirecek misin?
  • Her türlü İslami sorulara açığımdır.İstediğinizi sorun.
  • Neden argüman?
  • İslama inanmama sebep olan argümanlarda var ama sadece argüman değil argüman kullanmamın sebebi tanrı felsefesinde de din felsefesinde de genellikle bir fikri savunmak için ortaya argümanlar atılır belli başlı bu argümanlar üzerinden de tartışmalar başlar.
    Kimisi onu bitirecek argüman atar ortaya.Kimiside sağlam argüman atar ona karşı argüman sunulamaz.Bende ortaya argüman atıyorum ki ona karşı sunulan argümanlara da cevap verebileyim.Böylece herkes argümanları inceleyip kendi fikrini sunabilir veya aklına yatabilir veya soru soru bilir yada argüman sunar.
  • Din ve karsit arguman yarismasi akabinde kavgasi volume.12345678900987654321..

    Neye istersen inan da kalkip matematige ve mantiga dokwrsen ortada ne din kalir ne iman..

    varsa yag dokusunda idrak ve sorgulama kirintisina dair emare..
  • 1. maddede bir bağlam yok. insanlar gözlem yapar kayıt tutar. sıraladıklarınız hepsi bizim bilimsel mirasımız. burda tanrıyı / allahı bağlayan bir durum yok. bu sayılar birimler daha farklı olabilirdi, belki de gözlem yapacak canlılar olmayabilirdi, bu şekilde bir yelpaze içerisinde her şey mümkün. hassas ayar muhabbeti antropik ilke karşısında son bulur. canlılar var, insanlar var. bahsettiğiniz ölçüler ölçülebilmiş yine bize ait tanımlarla. pek çok farklı evrenler olabilir birimlerin sayıların veya canlılığın farklı olduğu. tek bağlayıcı nokta bilim yapabilmektir kayıt tutmaktır.

    2. kuranın içeriğini anlamlandırmak inancın kendisine dahil. siz bu yönde anlamlandırmışsınız, saygımız var. aksi yönde anlamlandıranlar da var. burası artık inanç kulvarı, evrimi desteklemesi veya karşıt olması inancı ne ispatlar ne de çürütür.

    3. önceki maddeyle paralel bir mantık izlemişsiniz. dünyadışı akıllı canlılık henüz gözlenmemiş de olabilir senelerdir abdlilerle yazışıyor da olabilirler. sizin inandığınız kitabın bu konuda bir öngörüsü yok ki yanlış veya doğru diyelim. evrimin gerçek olduğunu biliyoruz mesela. bu bilinmez bir durum. burda inancınızı temellendirecek nasıl bir iddia var anlamak güç.

    4. Geçenlerde neden deist oldum başlıklı bir blog yazısı denk gelmişti. peygamberin hayatını vefatından çok sonra birkaç kişi aracılığıyla öğreniyoruz. islam dışı kaynaklar peygamberin hayatını ve bize anlatılan islam tarihini doğrulamıyor. soru işaretleri yok sanmayın. yine sizden farklı yönde düşünenler var.




  • Zeusa inanmaman için sebebi yok o zaman din kardeşim
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • insanların dine inanmaları inandıkları dinin hak din olduğunu göstermez. şurası muhakkaktır ki ilaha inanan kişi bunun sistemi hakkında yaşam sitili benimseyecekse bu durum ben varken ilah da var esinin sonucudur.

    ....................

    insanlar dna nın dinine inanırlar ve bunun ilahça seslendirildiğini iddia ederler ve bu durum dine karşıtlığın en makul ve geçerli sebebidir.

    .....................

    ben türedim ve öldüm geride kalan evladımsı birey ölümden sonra hayat varmış dediği an bunun gökten bir vahiyle gelmesi gerekmediğini görüyorum.


    evladımsının vefat eden üst soyuna bakarak onların mevti halinde reel gerçeği beyanı da mesela ihlas suresi değildir.

    o (kendim) doğurmadı( türemedi) doğmadı(türemedi)ondan başka(benim benzerim) yoktur.

    guranın hulasası denen ihlas suresi için türeme ve sonucunda vefatın ve evladımsının mevcudiyeti yeter. bunun gökten inmediği görülür.

    bu şu demek esasen kitap ilahtan gelebilir ancak insan kendisini aşamaz ve reel meal bu olamaz der.

    .............................

    bir şey devamlı suretle kendisinden bahsetmek zorunda ise o şey yaradanı görmüş bir inancın sahibi yani
    a teisttir.

    ............................

    örneğin kitabın harekelendirilmediğini bildiğimiz bir zaman diliminde elif lam ve hu nun allahu teala değil de ellih diye okunması gerektiğini gördük diyelim. ellih allahu değildir.

    ..............................

    rasulullahın görüştüğü söylenen kişi esasen ellih denen varlıktır ve bu varlık yaradan denen zatın kendisini ilah ilan ettiği bir kimsedir dedik.

    bu halde ilahın kimliği ve neticeleri gibi kitabın meali de değişir.

    zira ellih denen zat emir veriyordur ancak neyin emrini veriyordur?

    rasulun bu zata karşı tavrı nelerdir?

    devam ederiz....




  • Bakiyorum kurana, yalan yanlis bilgiler var.



    Daha sonra tanri yanlis yapamaz, islam yalan diyerek uzaklasiyorum
  • LaFleur- kullanıcısına yanıt
    1.Öncelikle insanlar gözlem yapar kayıt tutar dediniz zaten insan araştırdıkça gerçeği bulur burda bahsetmek istediğim Kur'anda herşeyin bir ölçüyle yaratıldığı bahsedilir bu tasarım veya düzen olduğunu göstermez sadece ölçü olduğunu gösterir.Hassas ayardanda bahsetmedim herşeyin ölçüyle olduğunu savundum çünkü orda siz hassas ayardan bahsettiğimi anlamışsınız.Benim savunduğum fikrim herşeyin bir ölçüsü vardır dedim. Herşeyin hassas veya ince bir ayarı var demedim.Burda Allahı bağlayan durum bahsettiğim ayetlerin sadece herşeyin ölçüyle yaratıldığını iddaa eder.Asla Kuran hassas bir düzen veya ince ayardan mükemmel bir tasarımdan iddaa ettiğini görmedim.Çoğunlukla herşeyin ölçülü,dengeli,biçimli şekilde olduğunu idda eder bahsettiğim budur.En azından insanı bu keşfi ve mirası bile doğru veya yanlış ama aslında bir ölçünün olduğunu gösterir.Bizim ait tanımlarla ölçülmüş olması bile ölçünün olduğunu gösterir.Kısaca hassas veya değil ama bir ölçü vardır.Ve bu ölçüyü dengeyi ve biçimi koyanda Allahtır.

    2.Önceden dini sorguladığım zamanlarda ilahiyatçılar evrimin olmadığını hepimizin bir ilk insandan geldiğini savunurlardı ki haylada öyle.Bende o zamanlar bu argümanı oluşturmuştum bir nebzede olsa inancımı yükseltmiştir bu yüzden bahsettim belki benim gibi durumda olan vardır diye çünkü Kur'anda hiçbir yerde ilk insanın adem olduğundan bahsetmez.Buda bir küçük argümandır.

    3.Ateistlerin genellikle bir argümanı vardır.Milyarlarca gezegen,galaksiler varken Tanrının bir küçük toz tanesinde bizimle uğraşması bencillik veya israf değilmidir diye argüman sunarlar.Hem buna cevaben Kur'anda evrende başka akıllı canlılarında hesaba çekildiğini açık veya kapalı şekilde bahseder bu ateist argümanı göz önünde bulundurarak tekrar argümanımı okuyun."Bilimde evrende yalnız olmadığımızı başka canlıların olabilceğini kanaatindedir.Peki neden keşfedemedik onları bunlardan birinci cevap boyutlarımız farklı olabilir ikincisi ise çok uzakta olabilirler sonuçta kainat baya geniş ve büyüktür.Belkide keşfetmişizdir ama insanlara bildirilmemektedir mesela Area 51 olayları uzaylı dosyaları Area 51 çalışanlarının itirafları ve Ufo gizemleri bunlar kesinliğe kavuştuğunda bu ayetlerde doğrulanmış olacaktır." bu kısım ve bu kısımdan sonra olabilcekleri söyledim.Ondan öncesi bu ateist argümanını çürütmüş olur.

    4.Kaynak verebilirmisin istersen bir okumam lazım çünkü.Peygamberimizin hayatı ile ilgili kaynağı veya yazıyı




  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    O yalan yanlış bilgiler nelerdir acaba ?
    cevap verirseniz sevinirim iyi günler...
  • Sorunun ozu bakımından belirtmek gerekir ki insanlar ilaha inanıyor ancak yaratıcıya inanmıyor. Bu açıdan ileri surulen ilahla bu ilahın yaratıcı vasfasındaki hali farklıdır.



    En azından şunu biliyoruz. Bunlardan birisi(yaradan olanı) inkar ediliyor.



    Bu durum yaratıcıya tanri zeus buda yapmaz.



    Bu tabirler yaratıcının inkarı halinde inanılan ilah verilen isimler ve kainatı Yaradanla ilgisi yok.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 25 Eylül 2018; 21:48:56 >
  • emrecan1923 E kullanıcısına yanıt
    İlk olarak su cok unlu denizlerin karismamasi ayeti ile baslayalim.
  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    “İki deniz” ve “aralarındaki engel”den maksadın ne olduğu hakkında değişik yorumlar yapılmıştır."O

    "İki deniz"i İbn Abbas, biri semanın denizi, diğeri yeryüzü denizi diye yorumlamıştır. Mücahid ve Said b. Cübeyr de böyle yorumlamıştır. "Birbirine kavuş­mak üzere" her yıl birbirine kavuşmak üzere demektir. Bunların baş taraflarının birbirine kavuştuğu da söylenmiştir. el-Hasen ile Kata de; bunlar Fars ve Rum denizleridir demişlerdir. İbn Cüreyc de şöyle demiştir: Maksat tuz­lu deniz ile tatlı ırmaklardır. Doğu ile batıdaki denizlerin uç taraflarının bir­birlerine kavuşması olduğu da söylenmiştir. Bir diğer açıklamaya göre inci denizi ile mercan denizleridir.

    "Ama aralarında bir engel vardır." Birinci görüşe göre, sema ile yer (de­nizleri) aracında engel vardır, demektir. Bu açıklamayı ed-Dahhâk yapmış­tır. İkinci görüşe göre ise, engel ikisi arasındaki kara parçasıdır ki, bu da Hicazdır. Bu açıklamayı da el-Hasen ve Katade yapmıştır. Diğer görüşlere gö­re ise -el-Furkan Sûresi'nde (25/53. âyetin tefsirinde) geçtiği üzere- aradaki engel ilâhî kudrettir.

    Büyük tefsirciler böyle yorumlamışlardır.




  • emrecan1923 E kullanıcısına yanıt
    Şimdi biliyorsun ki kuran kuranda yazdigi uzere apacik bir kitaptir.



    Eger tefsirciler bile aralarinda anlasamiyorsa o kitap apacik olmaz.



    İkincisi sen okudugun kitabi anlamiyorsan sen o kitabi degil tefsircileri okuyorsun demektir. İnandigin sey din degil tefsircidir.



    Zaten bilim kismina giremedigin, sadece kopyala yapistir yaptigindan o kisma girmiyorum bile
  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    "Şimdi biliyorsun ki kuran kuranda yazdigi uzere apacik bir kitaptir." Evet besbelli apaçık bir kitaptır.
    "Eger tefsirciler bile aralarinda anlasamiyorsa o kitap apacik olmaz." Tefsirciler anlaşamıyor değil orda farkettiysen hepsi bir yer belirtmekte kimisi Fars ve rum denizleridir bunlar der kimisi yeryüzü ve gökyüzü kimiside tuzlu deniz ile tatlı ırmaklar demiş.Kur'anda buranın hangi bir yer olduğunu belirtmemiş gerekde duymamamış yani Fars veya Rum denizleri dememiş ama tefsirciler her cümleyi ve kelimeyi yorumlamak zorunda oldukları için buna bir yer belirtmişler. farkettiysen "iki deniz" kavramını kendi fikirlerince yer belirtmişlerdir.Yani Kur'an kesin bir yer belirtmediği için tefsirciler kendilerine göre yer belirtmişler. Yani birer tahminlerde bulunmuşlar bu yer konusu hakkında.Burda sana bir mucizenin olmadığını olsaydı tefsircilerin bir mucize olacağından bahsederdi diye düşünürek tefsircilerin yorumlarını paylaştım.Yani tefsirciler örnek veriyorum;Kuran'ın bahsettiği yer fars ve rum denizleridir diye tahminde bulunmuş yorumlamışlardır.Burdaki amacım dediğim gibi bir mucize olmadığını göstermekti.
    "İkincisi sen okudugun kitabi anlamiyorsan sen o kitabi degil tefsircileri okuyorsun demektir. İnandigin sey din degil tefsircidir." ben okuduğum kitabı anlarım.Ama benim burda tefsircilerin yorumlarını paylaşma sebebim tefsirciler bunu bir mucize olarak nitelendirmemiş.Eğer ben yorumlasaydım ondan bundan çaldın yada kafandan uyduruk şeyler uyduruyorsun gibisinden cümleler kurabilirdin bu nedenle ben tefsircilerin yorumlarını paylaştım ki mucize olmadığını ve bununda mucize yalanın olmadığınıda gösterdim.Yani ne mucize nede yalan var.
    "Zaten bilim kismina giremedigin, sadece kopyala yapistir yaptigindan o kisma girmiyorum bile..." Kopyaladığım tek şey o dünyanın ve evrenin ölçüleridir.İstersen ara ama bulamazsın benim yazdıklarımı başka yerde çünkü bizzat ben yazdım araştırarak sorarak.




  • Bahsettiğin kavramlar için herhangi bir kutsal kitaba bakmana gerek yok ki. Bu bilgilerin çoğu zaten 5 bin yıldır insanoğlu tarafından bilinen şeylerdir. Ki bu bilgiler karşına İslam'ın kitabında çıktı diye müslüman olduysan, budizmde de var olduğunu söylemem durumunda din değiştirecek misin?
  • İnancın argümanı olmaz. İnanç dışarıdan gelecek bir onaya ihtiyaç duymaz. Eğer ki bir şeyden şüphe duyuluyorsa şüphesiz ki o şey en doğru olan değildir.
  • webbie kullanıcısına yanıt
    Ben zaten doğuştan müslümanım sadece dinimi sorgulamaya başladığımda bunların olması biraz veya çok olsun farketmez inancımı güçlendirdi.Ve bahsettiğim şeyler 5 bin yıldır bilinmiyor.Ölçü konusunda bu kaynağı oku;http://www.kimnezamanicatetti.com/olcu-birimi/ burdanda bu ölçü biriminin sonradan çıkmasıyla çoğu şeylerin ölçüsü olduğu ve sonradan ortaya çıktığını gösterir yani herşeyin ölçülü olduğu ölçüyle yaratılmış olduğu ortaya çıkmıştır.

    Evrim tam olarak teori olarak ilk defa Darwin tarafından atılmıştır.Ondan öncekileri tam olarak evrimi tamamlamamıştır eksik eksik görüşler olmuştur.Tam ve eksiksiz deney ve gözlemler sonucu ilk olarak Darwin attı.

    Diğerleride ateist argümanlarına cevabımdır;
    Mesala evrende yalnız değiliz argümanım ateistlerin argümanına cevap yani:"Ateistlerin genellikle bir argümanı vardır.Milyarlarca gezegen,galaksiler varken Tanrının bir küçük toz tanesinde bizimle uğraşması bencillik veya israf değilmidir diye argüman sunarlar.Hem buna cevaben Kur'anda evrende başka akıllı canlılarında hesaba çekildiğini açık veya kapalı şekilde bahseder bu ateist argümanı göz önünde bulundurarak tekrar argümanımı okuyun."Bilimde evrende yalnız olmadığımızı başka canlıların olabilceğini kanaatindedir.Peki neden keşfedemedik onları bunlardan birinci cevap boyutlarımız farklı olabilir ikincisi ise çok uzakta olabilirler sonuçta kainat baya geniş ve büyüktür.Belkide keşfetmişizdir ama insanlara bildirilmemektedir mesela Area 51 olayları uzaylı dosyaları Area 51 çalışanlarının itirafları ve Ufo gizemleri bunlar kesinliğe kavuştuğunda bu ayetlerde doğrulanmış olacaktır." bu kısım ve bu kısımdan sonra olabilcekleri söyledim.Ondan öncesi bu ateist argümanını çürütmüş olur.

    Peygamber argümanıda peygamberimizin gerçekten peygamber olmadığını sadece çıkar için yaptığını savunanlar içindir.

    Şimdi burda tek aklıma takılan budizm konusudur bilgilendirirseniz menmnun olurum iyi günler dilerim ...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: emrecan1923

    Ben zaten doğuştan müslümanım sadece dinimi sorgulamaya başladığımda bunların olması biraz veya çok olsun farketmez inancımı güçlendirdi.Ve bahsettiğim şeyler 5 bin yıldır bilinmiyor.Ölçü konusunda bu kaynağı oku;http://www.kimnezamanicatetti.com/olcu-birimi/ burdanda bu ölçü biriminin sonradan çıkmasıyla çoğu şeylerin ölçüsü olduğu ve sonradan ortaya çıktığını gösterir yani herşeyin ölçülü olduğu ölçüyle yaratılmış olduğu ortaya çıkmıştır.

    Evrim tam olarak teori olarak ilk defa Darwin tarafından atılmıştır.Ondan öncekileri tam olarak evrimi tamamlamamıştır eksik eksik görüşler olmuştur.Tam ve eksiksiz deney ve gözlemler sonucu ilk olarak Darwin attı.

    Diğerleride ateist argümanlarına cevabımdır;
    Mesala evrende yalnız değiliz argümanım ateistlerin argümanına cevap yani:"Ateistlerin genellikle bir argümanı vardır.Milyarlarca gezegen,galaksiler varken Tanrının bir küçük toz tanesinde bizimle uğraşması bencillik veya israf değilmidir diye argüman sunarlar.Hem buna cevaben Kur'anda evrende başka akıllı canlılarında hesaba çekildiğini açık veya kapalı şekilde bahseder bu ateist argümanı göz önünde bulundurarak tekrar argümanımı okuyun."Bilimde evrende yalnız olmadığımızı başka canlıların olabilceğini kanaatindedir.Peki neden keşfedemedik onları bunlardan birinci cevap boyutlarımız farklı olabilir ikincisi ise çok uzakta olabilirler sonuçta kainat baya geniş ve büyüktür.Belkide keşfetmişizdir ama insanlara bildirilmemektedir mesela Area 51 olayları uzaylı dosyaları Area 51 çalışanlarının itirafları ve Ufo gizemleri bunlar kesinliğe kavuştuğunda bu ayetlerde doğrulanmış olacaktır." bu kısım ve bu kısımdan sonra olabilcekleri söyledim.Ondan öncesi bu ateist argümanını çürütmüş olur.

    Peygamber argümanıda peygamberimizin gerçekten peygamber olmadığını sadece çıkar için yaptığını savunanlar içindir.

    Şimdi burda tek aklıma takılan budizm konusudur bilgilendirirseniz menmnun olurum iyi günler dilerim ...
    Diğerleride ateist argümanlarına cevabımdır;

    Mesala evrende yalnız değiliz argümanım ateistlerin argümanına cevap yani:"Ateistlerin genellikle bir argümanı vardır.Milyarlarca gezegen,galaksiler varken Tanrının bir küçük toz tanesinde bizimle uğraşması bencillik veya israf değilmidir diye argüman sunarlar.




    Kusura bakmada bu yorumun bastan asagi sacmalik iftira paradoks ve daha bilimum nuansif carpikliktan baska bir sey degil.

    Yobazlarin inanc yobazligi yetmiyotmus gibi son fonemde ateistlerin oldugunu iddia ettikleri soylemlerle

    iftiralari moda oldu.

    Ateist soyle dedi boyle diyor diyecek galiba sanirsam herhalde buyuk ihtimal kanimca diye umuyorum yanlis anlamisim...




  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.