Şimdi Ara

İstanbul Trafiği Ne Olacak? (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
106
Cevap
3
Favori
3.403
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Beklenen İstanbul depremi nüfusu azaltabilir ve çarpık kentleşmeye sebep olan yapıları yıkabilir. Birçok insan da şehre göç etmeye korkacaktır ve bu şehre göç edilecek bir durumda kalacağını sanmıyorum. Böyle olmasını istemiyorum ama geleceği bu şekilde öngörüyorum.
  • Bu arada özel sektöre benden selam olsun. Şişecam genel merkezine avukat giren arkadaşım 5 kağıda işe başlamış. Aynı kişi Ankara'da, benzer kurumsallıkta bir firmada 3000TL maaşa seve seve çalışır. Aynı kalitede hayatı da yaşar.

    Çoğu şirketin genel merkezi aslen Türkiye ortalama taleplerinin çok üzerinde maaşlar veriyor İstanbul'da. Çünkü kalifiye elemanın hayat standardını o maaş İstanbul'da anca sağlıyor.

    Çoğu arkadaşım İstanbul'da kiraladıkları yıkık dökük 2 oda 1 salon apartman dairelerine 2000TL kira veriyor. Ben burada, eski; ama lüks bir semtte 3 oda 1 salon, komşum elçilik, 2 arabalık açık otoparklı, içi yapılı eve 1200TL veriyorum. Verdiğim parayı duyanlar "Oha! Çok veriyorsun!" diyorlar. İstanbul'da arkadaşlarımın oturduğu kaliteye yakın semtlerde, benzer kalitede 2 oda 1 salon ev tutsam, Ankara'da ederi 700-750TL olur.

    O yüzden alınan maaşın düşmesinin pek bir önemi yoktur. Sorun şu ki, burada profosyonele iş yok. Adam zor iş buluyor. İşe bulup girse, bir yere kadar yükseliyor. Bir yerden sonra illaha İstanbul'a geçmek zorunda kalıyor; çünkü kariyeri tıkanıyor... Üzücü bir durum.

    Akıllı şirketlerin çok geç olmadan genel merkezlerini ekonomik şehirlere taşımaları gerekiyor. Maaş giderlerini de %35 azaltırlar. Onların da avantajına... İstanbul'un da avantajına. Taşındıkları yeni şehirde kalifiye elemana iş imkanı sundukları için, o şehirin de avantajına... O zaman neden yapmıyorlar? Neden devlet baba teşvik etmiyor? Söylediğim şey, İstanbul'daki inşaat rantının dezavantajına bir durum. Abidik gubidik yerlerde sırf sıfır diye 600 kağıda satılan 2 oda bir salon evi bir profosyonelden başka hangi dangoz alır Allah aşkına? Aynı profosyonel aynı sıfır eve, aynı dangozluk seviyesindeyken Ankara'da 600 kağıt verir mi? Vermez... Daha da dangoz olması lazım. Hah! İşte bu yüzden herkes İstanbul'da... Profosyonellere sallanan yüksek maaş, önü açık kariyer havucu, maaşın fazladan verilen kısmını geri alıp, bir de adamı borçlandırıp, modern köle yaratma sistemi... Çalışın köleler! Ben sizin memlekete sadece gezmeye gelirim. Yaşanmaz lan orada!?

    Metro normalde gayet güzel çözüm olur bu arada. Ancak İstanbul'da olmaz. Fiilen sebebi: Geçen arabamı sanayiye bıraktım. Arkadaşla almaya gideceğiz. Arkadaş Bilkent köprüsünün orada çalışıyor. İş çıkışı atladım taksiye GOP'dan Kızılay'a gittim. Kızılay'dan metroya bindim. 15 dakika sonra Bilkent'ten çıktım. G.O.P dağın tepesi. Kızılay ile olan mesafesi 3.5km. Yakın aslında. Otobüsle gitsem 35 dakikada gider. Otobüs durağına yürümek için yokuş çıkmam lazım... Ne yaptım? Taksiye bindim değil mi? Ancak G.O.P dağın tepesi olmasaydı, düzlük olsaydı, metro durağı olsaydı, metroya binecektim. Kızılayda aktarma yapacaktım. Bilkentte inecektim. Toplamda G.O.P'deki büromdan - Bilkent'e 30 dakikada gidecektim. Araba ile gidemem o sürede... Ahan da bu sebepten trafik oluyor. Dağa tepeye şehirleşmişiz. Ondan oluyor. Bu sadece çarpık kentleşme değil. G.O.P, Kavaklıdere, Kızılay Türkiye standartlarında son derece düzenli bir kentleşme örneği. Yanlış kentleşme demek belki daha doğru olur.

    Bazı şehirlerde trafiğe çözüm yok, bazılarında toplu taşımaya da medeni çözümler getirmek mümkün değil...

    Ancak, Kayseri, Konya gibi şehirlerde isterse şehir nüfusu 6 milyon olsun, medeni toplu taşıma gayet mümkün. Hah, işte bu doğal limitler dediğimiz şey. Baştan planlı gidilirse, belki de Ankara'da G.O.P hiç olmayacaktı. Dağa tepeye yapı kurulmayacaktı. Ankara nüfusu 5 milyonu bulmayacaktı. İstanbul 12 milyon olmayacaktı... Planlama bazen bunu gerektirir. Olaya şehir şehir bakmak yanlış. Türkiye bir bütün. Topyekün bakmak daha doğru olur. Belki İzmir'in potansiyeli daha yüksekti? Belki Ankara dağa tepeye hiç çıkmayıp, Temelli ile birleşmeliydi? Belki, diğer şehirlere, İstanbul'u dizginleyecek teşvikler verilmeliydi. Belki finans merkezi başka bir şehir olmalıydı... Bir şehir, bir ülkenin herşeyi olmamalı.

    Newyork finans merkezi, Chicago ağır sanayi merkezi, Detroit otomobil üretim üssü(ydü), Güney tekstilci, LA elektronik ve yazılımcı, gibi gibi... İstanbul'da tekstilin işi ne mesela? Pamuk nerede arkadaş!? Ucuz iş gücü de orada bak. Tekstil neden istanbul'da? Pazar ve liman... Hah. Sağlam bir trenyolu taşımacılığın ve fazladan işlek 2-3 limanın daha olsaydı, tekstil İstanbul'a nah yığılırdı. Şimdi artan maliyetlerden ötürü, markalaşamayan, fasonculuk yapanlar bir bir kapatıyor dükkanı... Bundan bahsediyorum işte. Zaman kaybediyoruz.

    Neyse, daha cin fikirlilik etmeyeyim. Rant, arsacılık, yatırım fikirlerimi kendime saklayayım. Madem düzen bu, Hüseyin'in de yolunu bulması lazım.




  • Maaşların en yüksek olduğu şehir, ticaret ile uğraşanlar neyin ne olduğunun farkında zaten. Şu an İstanbul'da dönen rantın haddi hesabı yok. Her yer kentsel dönüşüm diye yıkılıyor, kiracı isen zaten farklı şehire yönekiyorsun. 500,000 TL altına alınacak düzgün ev kalmadı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Avrupa'da ki sistem keşke İstanbul'a da gelse. Toplu taşıma hariç : Kadıköy, Üsküdar, Beşiktaş, Şişli, Bakırköy vb. İlçelerin merkezlerine giriş ücretli olsa, araba başına saatlik ücret alınsa iyi olur. Hem 2019'a kadar metro kullanımı yaygınlaşır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Öyle insanlar var ki yemin ederim üst caddeye arabayla gidiyor. Onlar gibisi yüzünden bu işler böyle devam eder..
  • Dün tekrar anladım ki her yerin belli saat dilimleri var o zamanlarda Trafiğe çıkmaz isen bir şansın olabilir .
  • O şans oranı %2.

    Sabah bir bayan tırla ufak bir kaza yapmış mahmutbey gişelerinde. Kadın "Polis gelene kadar bir yere gitmiyorum diye bağırıyordu. Geri zekalı beyinsiz iki zabıt tutup iki fotoğraf çekip kenara geçmeyi reddediyor. Ve yüzbinlerce insan trafikte ömrünü yiyor.
  • Ben bugun ise denizyolu + otobus + minubus kullanarak gittim. Gecen kurbanda 5 saatte eve ancak gidebilmistim. Ders oldu bana
  • Evet bu kazalar inanılmaz bir yavaşlamaya sebep veriyor haklısınız
  • Tarım ve Hayvancılıga yatırım yapilip bok varmış gibi istanbula yerleşen dar gelirle hayatta kalmaya çalışan herkes daha iyi yaşam sartlari sunularak taşra bölgelere yerlesmeye teşvik edilecek bunun başka çözümü yok 4 değil 44 seritli yol da yapsan 4. Havalimani ve köprüyü de yapsan o nüfus o şehre 5 kat fazla şu anda.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kaygerya

    istanbulun temel problemlerinden biri de yanış şehirleşme.
    yani istanbulun enine fazla geniş olması, doğu batı doğrultusunda uzaması, hem yol yapım maliyetleri hem ulaşım sürelerini, hem de yola çıkanların doğı-batı güzergahını muhakkak kullanması.
    yoğunluğa temel sebepler bunlar ve imar planları, imarın gidiş yönü vs yanlış. aşağıda resim paylaşacağım. bu resime bakarak konusmak daha mantıklı olacak.
     İstanbul Trafiği Ne Olacak?

    resimde görüldüğü üzere istanbul mevcut durumdaki gibi doğu batı istikametinde büyümüş. kırmızı olan yerler imarlaşan yerler. sarı olanlar da yollar.
    resmin 2. kısmında da aslında olması gereken istanbulu çizdim. mesafeler daha kısa ve insanlar yalnızca doğu batı güzergahına değil de hem kuzey guney , hem doğu batı doğrultusuna yayılmıs biçimde.

    evet belgrad ormanı vs feda edilecek ama gerikalan her yer yeşillendirilebilir. istanbul için benım uygun gordugum çözüm budur.



    ezberden çizdim. paint terk. kusura bakmayın


    o resımlerdekı yerlerde ormanlar mevcut
    ormanları mı yıksınlar.
    iş olmasa kımse gelmez buraya
    turkıye nın en önemlı iş merkezı ve fabrıkalar ve kucuk sanayıcılerı istanbul da.ötesı yok.
    teşvik edıcı önlemler yeterlı ve sanayi hamleleri olmadı
    ustune ustun bır de TOKI denen şey istanbulu mahvettı.
    TOKI demek yenı ınsan demek.
    eskı evınde oturan yenı TOKI ye tasınmıyor
    dısardan gelen tasınıyor.




  • Hic bir sey.Kendi hallerine birakalim. Doga icabimiza bakacaktir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Change orgda mahmutbey-çamlıca gişelerle ilgili kampanya başlatılmış

    MAHMUTBEY GİŞELER ÖTELENSİN
  • yapılacak şeyler bellidir, dünyada örnekleri olan denenmiş uygulanmış şeyler varken amerikayı tekrar keşfetmenin manası yok

    öncelikle tüm yatırım toplu taşımaya yapılacak, metro olsun otobüs olsun her türlü toplu taşıma aracı daha avantajlı hale getirilecek, şu an 2 kişi ve üzeri için arabayla seyahat etmek şehiriçi olsun şehirdışı olsun daha ekonomik, toplu taşıma gereksiz pahalı

    şehir vardiyalı sisteme çevirilecek, yani sabah ve akşam yığılma engellenecek, bu illa gündüz gece çalışma şeklinde olması gerekmiyor, 2 saat önce 2 saat sonra çıkacaklar şeklinde bile olur, üstelik işin devamlılığı açısından şirketler için bu avantajlı, bazıları da uyguluyor

    şehir boğazın etrafına doldurulup kuzey ormanları yok edilene kadar enine genişleyip tekirdağ ve kocaeli gibi çevre illerle daha yakınlaşacak, bu şekilde şehrin yoğunluğu mümkün olduğunca azaltılacak

    ama en önemlisi bu işleri işin profesyonelleri yapacak, siyaset uğruna istanbulu kendi başkenti yapmaya çalışanlar değil

    tabi istanbulu bu kadar yoğun yapan şeylerden biri de güçlü ulaşılabilirliği, hava yoluyla kara yoluyla tren yoluyla ülke ve ülke dışı en rahat ulaşılabilen şehir, bu osmanlının zayıflama dönemine denk geldiği için istanbula yığılma şeklinde oldu ama bunun başka şehirlere kaydırılması lazım




  • elektromali E kullanıcısına yanıt
    Boşuna başlatmışlar,

    Mahmutbey gişelerle alakalı son karar meclis komisyonuna aitmiş. Ve meclis komisyonu dedikleri şeye bir dilekçe ulaşmıyor. Gönderdiğin her şikayet dilekçesine karşılık "Şikayetiniz kayda alınmıştır. İlgili ekiplerce değerlendirilecektir." diye cevap geliyor. Ben

    -Bimer
    -Başbakanlık Halkla İlişkiler Müdürlüğü
    -İstanbul Trafik Tüm Bölge Ekipleri
    -İstanbul Valiliği
    -İlgili belde kaymakamlıkları
    -İstanbul Büyükşehir Belediyesinin alakalı alakasız tüm birimleri
    -Bölge Trafik Vardiya Amirlikleri
    -Ulaştırma Bakanına İsmen
    -Ulaştırma Bakanlığı İletişim-Halkla İlişkiler Birimine
    -TBMM Halkla İlişkiler
    -Karayolları Müdürü ve Müdürlük Birimleri

    bölümlerine teeeeeeeeeeeeeeek tek şikayet dilekçesi gönderdim. Aldığım tek cevap özetle "Yapacak bişey yok" şeklinde oldu. Sürekli "Şikayetiniz kayda alındı. Gerekli çalışmalar yapılacaktır." şeklinde cevap veriliyor. Yapılabilecek tek şey birlikte hareket etmek, onu da yapan yok. Forumda kaç kere konu açtım, hadi hep birlikte şikayet yapak diye. Ama nerdee, millet PTT' ye gitmeye eriniyor... Yani vatandaşta da sıkıntı var.




  • KaSaTuRa. kullanıcısına yanıt
    Çok iyi niyetlisin. Çok temiz düşünüyorsun. Ama sistem çok o. ..

    İstanbulun nüfusu aklını kaçırmışçasına çok. Kayıt dışı suriyeliler şöyle dursun, iş umuduyla dünya kadar özbek göçmeni var, dünya kadar türkmen göçmeni var, dünya kadar tatar göçmen var, hepsi yanı başımızda yaşıyor, üzerine suriyeyi ekleyin, üzerine de farklı göçmenleri ekleyin + turistleri ekleyin + kayıt dışı bizim kendi insanlarımızı ekleyin... Benim tahminim şu an için istanbulun nüfusu 20 milyon. Abartılı gelebilir belki ama zaten kayıtlı nüfus bile 15 milyonlarda.

    Gel gelelim problemlere, istanbul trafiğine çok ciddi kafayı takmış bir adamım. E5 trafiğinin %80 sebebi dolmuş ve taksilerin İETT otobüs duraklarında durmalarından kaynaklanıyor. Gidin ataköy metro durağının önüne ibretle seyredin. Trafik ataköyden büyükçekmeceye kadar uzanıyor. Sebebi ise 3-4 taksici ve 3-5 dolmuş yolun ortasında müşteri bekliyor. Üstelik oracıkta bir sürü kamera mevcut!

    Gidin topkapıya, İETT otobüsleri yolun ortasından müşteri alıyor. Neden? Çünkü otobüsün yanaşması gereken noktada servisçiler park etmiş saatlerini bekliyor. Sıkıntısı yok çünkü denetim yok. Bi bakıyosun trafiğe ta mecidiyeköye uzanıyor.

    Bir diğer trafik sebebi de gün içerisinde Tır ve Kamyonların şehir içinde cirit atması. Kamyoncuların arabalardan farkı kalmadı. Artık tır şoförleri sabah 7:30' da benimle aynen uyanıyor ve koca tırını alıp trafiğe sokuyor. Lan şerefsiz, yasak saatlere uysana? Polislerde bişey yapamıyor, çünkü tırların bağlı olduğu şirketler hükümetin adamı vs... Üç-beş tane tır dur kalk yapsa trafik tıkanıyor...

    Caddelerden yansıyan trafiklerde ayrı tabi. Maalesef devlet herşeyi başı boş bırakmış. Tüm sokak araları hele hele "Bağcılar, Esenler, Zeytinburnu, Güngören, Gaziosmanpaşa, Bayrampaşa" başta olmak üzere tüm sokak araları tekstil atölyeleriyle dolu. Yav yolda gidiyorum, sokağa girmiş devasa bir tır, tekstil malzemesi boşaltıyor! 2 saat 3 saat yol kapalı! Çıldırmamak elde değil! Hangi çağda ne biçim yerde yaşıyoruz?

    İnatla deniz ulaşımı kullanılmıyor, çünkü gişelerden oluk oluk para akıyor, denizciliğe ağırlık verse devlete bağlı deniz işletmeciliği kalmadı, bi ihale açayım desen yıllar alacak vs vs.. Devlette uğraşmak istemiyor.

    Kadir Topbaş zaten işi bırakmış, sadece resmiyette belediye başkanlığı yapıyor, haricen istanbulun herhangi bir sorunuyla ilgilenmiyor. Trafikmiş, yeşil alanmış kimsenin umrunda değil.

    E peki biz ne yapacağız? Forumca bir araya gelip güzel bir şikayet örneği oluşturabilir ve bunu her yere ulaştırabiliriz. %3 te olsa şansımız var.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: OnlyBRZ

    Ankaraya gelin, içiniz cebiniz kafanız vs. Rahatlar

    heee ankara güllük gülistanlık.bütün yollar 3 şeritli .bütün ara sokaklarda park yeri var.insanlar kurallara uyuyorlar ingiltere gibi şehir maşallah
  • Çözüm beklenen büyük istanbul depremi. 20 sene daha dayanın ve sağlam bir eve çikmaya çalışın.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • jimhendrix kullanıcısına yanıt
    Kentsel dönüşümle yeni yapılan evler gerçekten çok sağlam (genel olarak) herkes ekstra ekstra forze kazık çaktırıyor temele, işi müteahhite bırakmıyor toprak sahipleri. Deprem tecrübesi yaşayanlar özellikle muhteşem yapıyor. Deprem olmazsa 20-30 sene bittik o zaman.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hug

    Kentsel dönüşümle yeni yapılan evler gerçekten çok sağlam (genel olarak) herkes ekstra ekstra forze kazık çaktırıyor temele, işi müteahhite bırakmıyor toprak sahipleri. Deprem tecrübesi yaşayanlar özellikle muhteşem yapıyor. Deprem olmazsa 20-30 sene bittik o zaman.

    Her an olabilir, ama 2030dan önce beklenmiyo tabi tahminde kalır bunlar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.