Şimdi Ara

İstikbal Göklerdedir Sözü Hakkında .. (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
117
Cevap
0
Favori
20.324
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: V_ForVendeTTa

    * Denilebilir ki onsuz, İslam âlemi yolunu bulabilmek için elli yıl daha bekleyecekti.

    Berthe Georges Gaulis, Fransa


    Bu biraz yanılmış. Yüzyıla yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen hala değişen bir şey yok şark cephesinde. Beşyüz yıl demeliydi.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35


    quote:

    Orjinalden alıntı: Sayeh-eh Khodah

    Tamam doğru söylüyorsunz verdiğiniz bilgilerde hiçbi yanlışlık yok. Ben de diyorum ki benim de elimde Tekalif-i Milliye emirlei olsa, benim de elimde istediğim adamı asma yetkim olsa , ben de Selanik'te doğup büyümüş ve içinde bulunduğum devletin durumunu düşünüyor olsam, komutamda vatanını canından çok seven bir millet olsa ve sevk ve idare öğrensem askeri okulda ben de yapardım bunları , siz de yapardınız..Atatürk Devrim yapmıştır
    mücadelenin en büyük örneğini göstermiştir milletçe, cesaret isteyen değişiklikler yapmıştır.Ama bunları yapmak çağlar üstü dehayı gerektirmez.Çağşar üstü deha Da Vinci'deki gibi olur bana göre..


    Anladığınızı sanmıyorum. Sadece savaşlara takılıp kalıyorsunuz gibi. Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir gibi kumandanlarda askeri bakımdan değerli isimlerdir. Ama onlar ATATÜRK olamadılar. Özellikle Karabekir paşa ATATÜRK'ü hiç anlamadı. Bugün bazılarının o'nu baştacı yapması bundandır. Eğer kahramanımız o olsaydı hiç kuşku yok ki biz sıradan bir Ortadoğu ülkesinde yaşıyor olurduk. ATATÜRK'ü büyük yapan devrimlerdir. Devrimlerin hemen tamamını O'nun beyin gücüne borçluyuz. Devrimlerde ATATÜRK tek adamdır. Bir tek İsmet paşa biraz ATATÜRK'e yakındır. Zamandaşları Churchill'in, Wilson'un büyük kabul edildiğine bakarsak ATATÜRK'ün devliği ortaya çıkar.

    "Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki o büyük dahi çağımızda Türk Milleti'ne nasip oldu. Mustafa Kemâl'in dehasına karşı elden ne gelirdi." David Lloyd George-İngiltere Başbakanı, 1922 (Parlamento'da kendisine yöneltilen suçlamalara karşı yaptığı savunmadan!)



    1- Bir defa tarihte deney olmaz.Kendi tespitlerinizi mutlak doğru gibi göstermeyim
    2- Chırcjill kendi partisinin toplantısında söylemiştir bu sözü.Ben burda bu sözü de söyleyeni göz önüne alarak Churchill'in amacının Atatürk'ü yüceltmek değil o güzelim orduyla,teknolojiyle insan gücüne yenilen bir ordu kumandanının beceriksizliğini ört-bas etme ihtiyacını sezerim.Yenilgi psikolojisidirr bu kendiniz mağlığ düşünce kendinizi eleştirmeyi / kendinize eleştiride bulunulmasını amiyane tabirle kendizi alçaltmayı değil karşı tarafı yüceltme yolunu tercih edersiniz.
    3- Yukarda verdiğim olsaydı etseydi laf olsun diye değildi.Atatürk Selanik'te doğdu neden ? Avrupa medeniyetini öğrendi, çağın gerekliliğini öğrendi ve daha birçok şey öğrendi saymam gereksiz..Atatürk Şam'da doğsaydı hiç şüphesiz bu yaptıklarının tam tersini savunurdu.Bu yüzden sosyolojinin objektif koşullarını göz önünde bulundurursak Atatürk'ün bunları savunmasının / gerekli koşulları bir şekilde sağladıktan sonra da uygulamasının dehalık örneği olmadğını ; aksine uygulamamasının aptallık olaacağını görürüz..


    ekleme : O kopyala yapıştır yaptığınız metinde geçen kişilerin ne kadar samimi olduklarını söylediklerinden 30 yıl sonra gördük



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 00FFCC -- 11 Temmuz 2009; 0:55:50 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Sayeh-eh Khodah

    1- Bir defa tarihte deney olmaz.Kendi tespitlerinizi mutlak doğru gibi göstermeyim



    En iyisi siz biraz tarih okuyun. Baksanıza Lloyd George'un savunmasını bile Churchill'e ait sanıyorsunuz. Kafalara sokulmaya çalışılan deccal iftirası ancak doğru bilgilerle düzelebilir.
  • Evet çok yanılmış. Bizim bazı çok zeki Kemalistlerimiz 'Atatürk yeni bir Kur'an hazırlatacaktı. Türkçe olacaktı ve içinde hem eski Kur'an 'dan hemde Nutuk 'tan parçalar olacaktı' diyorlar.
    Bunlar gerçekse İslâm alemi yolunu bulmaz tam aksine yoldan çıkardı. Bu iddialar gerçek olamaz. Olsa olsa dine karşı Kemalistlerimizin iğrenç hayallerinden biri hayali olabilir. Bir kere bunu yapmaya çalıştığı anda tüm müslamanlardan çok büyük bir tepki görürdü. O dönemin yobazlarınada iyi malzemede çıkmış olurdu. İyi niyetli dindarlardanda tepki alırdı.


    Orjinalden alıntı: lehrer35


    Orjinalden alıntı: V_ForVendeTTa

    * Denilebilir ki onsuz, İslam âlemi yolunu bulabilmek için elli yıl daha bekleyecekti.

    Berthe Georges Gaulis, Fransa
  • quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35


    quote:

    Orjinalden alıntı: Sayeh-eh Khodah

    1- Bir defa tarihte deney olmaz.Kendi tespitlerinizi mutlak doğru gibi göstermeyim



    En iyisi siz biraz tarih okuyun. Baksanıza Lloyd George'un savunmasını bile Churchill'e ait sanıyorsunuz. Kafalara sokulmaya çalışılan deccal iftirası ancak doğru bilgilerle düzelebilir.






    Kusura bakmayın uyku bastırdığı için karıştırmışım.. Ancak verdiğiniz cevap beni hiçbişekilde tatmin etmedi.Sadece karışıklığı bildirmek için yazdıysanız teşekkür ederim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 00FFCC -- 11 Temmuz 2009; 1:20:01 >
  • istikbalin elinin altında duran kolayca elde edilebilecek birşey olmadıgını söylemiştir
    istikbale ulaşmak için çalışmalısın,yükselmelisin,ilerlemelisin.
    ---------------
    Atatürk kesinlikle çok zeki bir adamdır ama çagları aşan bir deha oldugunu düşünmüyorum
    (Ona duydugum "saygı"yı etkileyecek birşey degil)
    ---------------
  • Tarihe yön veren insanlar deha olarak anılır, keza zeki olmak buna yetmez. Ondandır ki sayıları azdır ve ona sahip olmuş uluslar için övünç kaynağıdırlar. Hemen hemen yüzyılda bir çıkarlar ve o yüzyıla önemli bir damga vururlar

    Bir özellikleri de tüm kıtalarda, dünyanın pek çok coğrafyasında biliniyor olmalarıdır, sonuçta tarihe yön vermişlerdir, keza klavyeden yazı yazmaktan zor bir iştir!

    Bir Amerikan başkanı onu milenyum mesajında yüzyılın lideri diye anarken, Küba da heykeli dikilir, Lenin ondan bahsederken, bazı Asya toplulukları için kılavuz olur, Yunanlılardan İngilizlere kadar tüm Avrupa iyi tanır, kısacası adından böyle çok bahsedilir durur.

    Tüm dehaların, tarihe yön vermiş insanların bir özelliği de balçıkla sıvanamayacak oluşlarıdır.
  • içinde gördüğüm bazı mesajlar itibariyle talihsiz bir konu olduğunu düşünüyorum.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Réplika

    Yaklaşık 646 yıl önce İstanbulun beşiğinde birileri de benzer mantıkla tartışırdı, melekler dişimi erkek mi? Sonra ne mi oldu? Aklı açık, yenilikçi ileriyi görebilen bir kumandan tümünü ortadan kaldırdı.


    Daha neyi tartışıyoruz..?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35


    Anladığınızı sanmıyorum. Sadece savaşlara takılıp kalıyorsunuz gibi. Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir gibi kumandanlarda askeri bakımdan değerli isimlerdir. Ama onlar ATATÜRK olamadılar. Özellikle Karabekir paşa ATATÜRK'ü hiç anlamadı. Bugün bazılarının o'nu baştacı yapması bundandır. Eğer kahramanımız o olsaydı hiç kuşku yok ki biz sıradan bir Ortadoğu ülkesinde yaşıyor olurduk. ATATÜRK'ü büyük yapan devrimlerdir. Devrimlerin hemen tamamını O'nun beyin gücüne borçluyuz. Devrimlerde ATATÜRK tek adamdır. Bir tek İsmet paşa biraz ATATÜRK'e yakındır. Zamandaşları Churchill'in, Wilson'un büyük kabul edildiğine bakarsak ATATÜRK'ün devliği ortaya çıkar.

    "Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki o büyük dahi çağımızda Türk Milleti'ne nasip oldu. Mustafa Kemâl'in dehasına karşı elden ne gelirdi." David Lloyd George-İngiltere Başbakanı, 1922 (Parlamento'da kendisine yöneltilen suçlamalara karşı yaptığı savunmadan!)



    Bu onuda hemen hemen hemfikiriz, ama Fevzi Çakmak atamızın en kadım en samimi dostudur. Kaynak: Atatürk'ün yanı başında\Nuri Ulusu (Ata'nın 12 yıllık kütüphanecisinin anıları)




  • quote:

    Orjinalden alıntı: metalok


    quote:

    Orjinalden alıntı: döküntü

    Maalesef bu söz Ulu Önderimize ait değil. Alman ünlü birisine ait. Ayrıca Atatürk bu sözü söylemiştir ama atamız çok okuduğu için okuduğu kitapların birinde görmüş olabilir ama ne yazık ki biz hala atamızın seviyesine, anlatmak istediklerine ve bize gösterdiği hedeflere çok uzağız. Şu an tam olarak hatırlamıyorum ama birazdan konuyla ilgili kaynak araştırması yapacağım. Benden söylemesi bu söz atamıza ait değil maalesef. Ama bu söz Faşist Mussolini'yi de ait değildir. bir kaç şovenistin uydurmasından başka bir şey değil.

    Sayın Lehrer35,

    Atamıza ait olmayan sözlerin atamıza mal edilmesi, hem atamızın şanını küçük görmek gibi algılanmasına yol açabilir hem de atamızın bir birinden değerli sözleri varken ona ait olmayan sözlere değer verilmesi atamızı anlamak konusundaki küçüklüğümüzü gösterir. Adalet mülkün temelidir güzel bir örnekti bir de ben ekleyeyim: Gülhane Askeri Tıp Akademisinde bulunan "Sağlam kafa sağlam vücutta bulur" sözü ve altındaki K.Atatürk imzası...


    Arkadaş laftan önce kaynakla gelin...
    Madem öyle önce kaynağı bul sonra mesaj at...


    Siz Kültür ve Bilimin seviyesinden nasibinizi almadınız mı? Nasıl olur da benimle emir kipi kullanarak konuşursunuz? Öncelikle bana hitap ederken daha seviyeli olun. Ben çok kitap okuduğum için hala nerede okuduğumu hatırlayamadım yukarıda yazdıklarımın kaynağını, yoksa ben de biliyorum ve bu konularda sizin kadar da zekiyim şüpheniz olmasın. Hatırlayabilirsem kaynak ekleyeceğim.




  • O söz Atatürk'e ait değilmiş!
    13 Mart 2008 Perşembe 16:25

    Son dönemlerde, özellikle ulusalcıların sıkça kullandığı 'Vatan mevzubahis ise gerisi teferruattır' sözünün Atatürk'e ait olmadığı ortaya çıktı.
    Atatürk'ün, Kurtuluş Savaşı sırasında, 1919'da ülkenin içinde bulunduğu durumu değerlendirirken söylediği iddia edilen bu söz son dönemlerde 'Ülkemizin tehdit altında olduğu' iddiasıyla sık sık tekrarlanıyordu.

    Gazeteport'tan Sevilay Yükselir bu sözün Atatürk'e ait bir söz olmadığını, Atatürk çalışmaları ile tanınmış bir uzman olan Profesör Utkan Kocatürk'e dayandırarak ortaya koydu.

    Aynı zamanda, Atatürk Araştırmaları Merkezi Kurucu Başkanı olan Profesör Utkan Kocatürk, bu sözün tıpkı, 'Türk şoförü, en asil duyguların insanıdır', 'İhtiyarlarına hürmet etmeyen toplum, toplum değildir.', 'İstikbal göklerdedir' sözleri gibi.

    Prof. Utkan Kocatürk, "Ankara'daki Emekli Sandığı merkez binasının üzerinde, 20 yıl boyunca yazan bir söz vardı. 'İhtiyarlarına hürmet etmeyen toplum, toplum değildir.' Sonradan, bu sözün Atatürk'e ait olmadığı, bir emeklinin yazdığı mektupla ortaya çıkınca yazı kaldırıldı. Bir gün şoförler odasından bir heyet geldi; 'Hocam. Atatürk, 'Türk şoförü, en asil duyguların insanıdır', 'Şoför dünyanın en namuslu, en dürüst adamıdır', demiş midir, dememiş midir?' diye sordular. 'Yok, tabii böyle bir sözü Ata'nın' deyince derneğin kapısındaki yazıyı sildirdiler." Şeklinde konuştu.

    http://www.hurhaber.com/news_detail.php?id=110483
    -------------------------------------------------------------------

    Atatürk Araştırmaları Merkezi'nin neresi olduğunu herkes bilir, tartışma umarım burada sona ermiştir.
    --------------------------------------------------------------------------

    Ata'nın tartışılan sözleri


    Tarihçi profesör Kocatürk, Atatürk'e mal edilen "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz", "İstikbal göklerdedir" gibi sözlere resmi kayıtlarda rastlanmadığını iddia etti
    Mustafa Kemal Atatürk'e resmen ait olmadığı halde onun imzasını taşıyan sözler ünlü tarihçi Prof. Dr. Utkan Kocatürk tarafından açıklandı. Atatürk üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan Kocatürk, ulu öndere mal edilen, "Ben sporcunun zeki, çevik, aynı zamanda ahlaklısını severim", "İstikbal göklerdedir" gibi sözlerin resmi kayıtlarda bulunmadığını öne sürdü. Kocatürk, "Toplumumuz Atatürk'ü o kadar benimsemiş ki her kesim Ata'dan bir görüş bekliyor. Ya yazılı kayıtlara bakıyor ya da onun fikri ve düşünceleri ışığında söz oluşturuyor" dedi.
    Kocatürk'e göre, kayıtdışı vecizeler bu kadarla sınırlı değil... Türkiye'deki bütün hastanelerin duvarlarını süsleyen "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz" sözü de kayıtlarda yer almıyor.

    HER ESNAFA BİR SÖZ
    Atatürk'ün şoförler hakkında, "Türk şoförü en asil duygunun insanıdır" sözünü gerçekten söyleyip söylemediği ise ayrı bir tartışma başlattı. Prof. Dr. Utkan Kocatürk bu sözün de resmi yayınlarda olmadığını ancak Atatürk'e mal edildiğini söyledi. Bunun üzerine Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu'ndan yanıt geldi. Federasyon sözcüleri, sözün kaynağının araştırıldığını, bir fotoğrafla kanıtlanabileceği belirtildi. Ne var ki tarihçi Cemal Kutay, "Ata'nın şoförler için değil, tüm esnaf ve zanaatkârlar için 3 Nisan 1922'de Büyük Taarruz'dan sonra Konya'da söylediğini belirtti.

    'HİÇ SAKINCASI YOK'
    Prof. Dr. Kocatürk "söz yaratmanın" hiçbir sakıncası olmadığını da ekledi: "Bir söz, gerçekten müspet ahlak telkin edici, toplumun iyi, doğru ve güzele yönelmesini teşvik ediyor ise sözün Atatürk'e mal edilmesinde sakınca görülmemeli. Şoförler hakkındaki söz de resmi yayınlarda bulunmasa da o kesim tarafından sahiplenilmiştir. Nitekim aynı konuda sporcular ve tüccarlar hakkında Ata'nın birçok olumlu sözleri bulunmaktadır" diye konuştu.

    KAYNAK HATIRALAR
    Kocatürk şöyle devam etti: "Atatürk'ün insanların hatıralarında geçen çok güzel konuşmaları göze çarpıyor. Halbuki Falih Rıfkı Atay, Y. Kadri Karaosmanoğlu, Yunus Nadi, Afet İnan, Sabiha Gökçen, Hamdullah Suphi gibi onun birçok konuşmasını kaydetmiş, hayatında yer alan kişilerin hatıraları da resmi yayınlarda bulunmalı."

    İŞTE KAYITDIŞI VECİZELER
    * İstikbal göklerdedir

    * Ben sporcunun zeki, çevik aynı zamanda ahlaklısını severim.

    * Benim en çok sevdiğim spor serbest güreştir.

    * Beni Türk hekimlerine emanet ediniz.

    * Türk şoförü en asil duygunun insanıdır.

    * Bir milletin, yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Mazide muktedir iken bütün kuvvetiyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin istikbale güvenle bakmaya hakkı yoktur.

    * Harpçi olamam çünkü harbin acıklı hallerini herkesten iyi bilirim.
    ----------------------------------------------------------------------------------------------
    ATATÜRK’ÜN SÖYLEMEDİĞİ MEŞHUR SÖZLERİ
    1970 yılında Hacettepe Üniversitesi Öğrenci Birliği Başkanıydım. Bir sabah Sıhhiye Kampüsünün her tarafını, Hacettepe Dev-Genç’in pankartlarla donattığını gördüm. Geceden her tarafa asmışlardı.

    Her pankartta bir özlü söz, altında “Mustafa Kemal Atatürk” yazılı idi. Okuduğum sözler bana yabancı gelmiyordu ama bunu Atatürk’ün nerede ve ne vesile ile söylediğini bir türlü hatırlayamıyordum.

    Dev-Genç yönetiminden arkadaşım -rahmetli- Ahmet Kunt’u çağırdım. Bu sözleri nereden bulduklarını sordum. “Abi” dedi; “Bu sözlerin hepsi Lenin’in ama biz mahsus Mustafa Kemal Atatürk yazdık. Böyle yazınca üniversite yönetimi pankartları kaldırmıyor” dedi.

    Benim rahmetli arkadaşımın yaptığı çok masum bir hilecikti. Asıl büyük hileyi Atatürk’ün ağzından vecize uyduranlar yapmışlardı.

    Geçen gün bir arkadaşımla konuşurken bu olay aklıma geldi. Ben de, Atatürk’ün söylemediği en meşhur sözleri size bir hatırlatayım dedim.

    1. “Komünizm her görüldüğü yerde ezilmelidir”: Bu meşhur söz 60’lı yıllarda, Ankara’nın Cemal Gürsel Meydanı’nda ışıklı bir panoda yazılı idi. Ankara Belediyesi oraya kondurmuştu.

    Yazar Çetin Altan bu lafın peşine düştü. Bir kitabın kenarına Atatürk’ün el yazısı ile yazılmış orijinal yazıyı buldu. İsviçre’ye gönderdi. Kaligrafik inceleme yapıldı. Yazının Atatürk’e ait olmadığı anlaşıldı. Bunun üzerine o dönemden kalan siyasetçiler, bu yazıyı Atatürk’ün yazısını taklit eden -şimdi ismini hatırlamadığım- birisinin yapmış olduğunu itiraf ettiler. Böylece bu meşhur söz tedavülden kalktı. Cemal Gürsel meydanındaki pano da benim de katıldığım bir öğrenci yürüyüşü sırasında atılan çok isabetli taşlarla imha edildi.

    2. “İstikbal göklerdedir”: Atatürk’ün bu sözü söylediğine dair hiçbir kanıt yoktur. Zaten daha sonraları meraklılar, bu lafın bir İtalyan gökbilimcisi tarafından söylendiğini de buldular. Bu da Atatürk’ün söylemediği en meşhur sözler arasında yerini aldı.

    3. “Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim”: Bu lafın da Atatürk tarafından söylenmiş olamayacağı değerli ağabeyim Timur Erkman iddia ediyor; ben de inanıyorum.

    Ne yani koca Atatürk, “ben sporcunun aptal, hantal ve ahlaksızını severim” mi diyecekti? Böyle birine sporcu denir mi? Aksi söylenemeyecek bir tanımlamayı yapmak Atatürk gibi dahi bir insana yaraşır mı?

    4. “Türk şoförü en asil duygunun insanıdır”: Böyle laf olur mu yahu? Ne anlama geldiğini bir anlayan olursa bana da açıklasın.

    Çağının en önemli hatiplerinden biri olan Atatürk böyle laf söyler mi?

    Siz de bir düşünün bakalım. Belki O’nun söylemediği, en meşhur sözlerden bir kaçını da sizler bulursunuz.



    http://www.birgun.net/writer_2008_index.ph...h=10&day=13

    Uğur Cilasun
    -----------------------------------------------------
    tatürk uçaktan ve uçmaktan korkuyor muydu?
    29 Mayıs 2008, Perşembe
    Fransa Kralı 16. Louis, Wright kardeşler, Mongolfier kardeşler ve Atatürk’e aynı anda izafi edilen meşhur deyiş hangisiydi? / 1937’de Eskişehir Tayyare Alayı’nı ziyaret eden Atatürk’ün hangi sözü kayda geçti?


    “İstikbal göklerdedir”
    Fransa Kral 16. Louis /
    Wilbur Wright (1903) /
    Joseph ve Etienne Mongolfier kardeşler (1783) /
    Mustafa Kemal Atatürk (1937)


    Bugün Türkiye’de Mustafa Kemal Atatürk’ün hemen her konuyla ilgili özlü bir sözüne, o söze uygun bir mekânın duvarlarında rastlamak mümkündür. Havaalanına gittiğinizde örneğin, ‘İstikbal göklerdedir’ ifadesi ve hemen altına sarı parlak metalden imal edilmiş kabartma K. Atatürk imzasını artık kanıksamış olmalısınız. Bu sözün yazıldığı duvara da mutlaka Atatürk’ün sağ elini güneşe siper etmiş gökyüzüne bakarken ki fotoğrafı eklenir. Özlü söze destek olması açısından.


    Peki, size öncelikle bu özlü sözün yani, ‘İstikbal göklerdedir’ ifadesinin asıl sahibinin ya da ilk söyleyenin demek daha doğru Mustafa Kemal Atatürk olmadığını söylesem ne düşünürsünüz?


    Tamam, ama hemen bana hiddetlenmeyin canım. Bu iddianın sahibi ben değilim ki. Türk basınının önemli köşe yazarlarından Çetin Altan kaleme aldığı her beş yazısının neredeyse ikisinde bu iddiasını dillendirir. Altan’a göre Atatürk’ü hakikat olmaktan çıkartıp, onu ulaşılmaz insanüstü bir efsane kılmayı hedefleyenlerin yakıştırmasıdır bu. Tıpkı, ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz’ sözünde olduğu gibi.


    Çetin Altan’a göre bu söz Fransa Devrimi’nin talihsiz kralı 16. Louis’e aittir. Altan yazılarında kralın 1783’de insan taşıyan balonu ilk uçuran Joseph ve Etienne Mongolfier kardeşlerin başarısını tescil için bu sözü söylediğini ifade eder durur.


    Bu arada konumuzla direkt ilgili olmasa da Kral 16. Louis’in ilginç hayat hikâyesinden bir kesit vermekte fayda var; Louis henüz küçük bir çocukken garip bir genç adam ziyaretine geldi. Ziyaretçinin amacı geleceğin Fransa kralını uyarmaktı. Genç ve gizemli ziyaretçi sürekli olarak 21 sayısının Louis için çok tehlikeli olduğunu söylüyor ve ömür boyu her ayın 21´inde kralın yanında olmak istiyordu, onu ancak böyle koruyabilecekti. Louis adamdan hoşlanmadı ve muhafızları aracılığıyla onu saraydan uzaklaştırdı. Genç adam saraydan giderken 21 sayısının onu öldüreceğini haykırdı. Aradan çok uzun yıllar geçti. Meşhur Fransız devrimi patladı. Kral ve Kraliçe kaçarken Varennes Ormanında yakalandı tarih 21 Haziran 1792’ydi. 21 Eylül´de Devrim Konseyi Krallığı lağvedip, cumhuriyeti ilan etti. 21 Ocak 1793´de Kral 16. Louis giyotinle idam edildi. Acaba talihsiz kral 21 sayısının hayatındaki garip rastlantılarını fark edip kendisini yıllar önce uyaran garip ziyaretçisini hiç hatırlamışmıydı acaba? Ama geçelim konumuz bu değil.


    Bir başka iddiada ise meşhur sözün yani, ‘İstikbal Göklerdedir’ ifadesinin ilk uçağı yapan Wright Kardeşlerden Wilbur’un söylediği yönünde. Orville ve Wilbur Wright kardeşler 1903’ün soğuk bir Aralık gününde Kitty Hawk’da gerçekleştirdikleri ilk insanlı uçuş ile aynı zamanda havada ağır motorlu uçaklar devrini başlatmış oldu. Elbette karşılaştırmak pek uygun değil ancak Mustafa Kemal Atatürk Türk Hava Kurumu’nun kurulması emrini 1925 yılında vermiştir.


    Hoş kaynak gösteremeyen ve yazarının gerçek ismini dahi yazmaya tenezzül etmediği, internette sıkça dolaşan bir makalede bu sözün Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1937 yılında Eskişehir Tayyare Alayını ziyareti sırasında yaptığı bir konuşmada kullandığı da rivayet ediliyor. Ama dediğim gibi rivayet muhtelif tabi.


    Bu karmaşa kafanızı karıştırdı değil mi? Merak etmeyin yalnız değilsiniz. Gazeteci Mehmet Barlas 26 Aralık 2005 tarihinde Sabah Gazetesi’nde kaleme aldığı bir yazısını şu soru cümlesiyle bitiriyor;


    “Hep merak ederim. Mesela Atatürk'ün ‘İstikbal göklerdedir’ sözünü, insan taşıyan balonu ilk uçuran (1783) Joseph ve Etienne Mongolfier Kardeşler mi, yoksa ilk motorlu ve yönetilebilir uçağı havalandıran (1903) Wilbur ve Orville Wright Kardeşler mi önce söylemiştir?” (1)
    Dedim ya yalnız değilsiniz.


    “ÇOCUK BU GÖRDÜĞÜN TEYYARELER VARYA …”
    Günümüzde gerek resmi, gerekse alternatif olduğunu öne süren tarih metinlerinde Mustafa Kemal Atatürk’e izafi edilen sözlerin ve davranışların haddi hesabı yok. Bunlardan birisi de Atatürk’ün uçak teknolojisinin henüz yeni yeni geliştiği yıllarda söylediği ifade edilen “Teyyareler gün gelecek savaşlarda önemli roller oynayacaktır” sözü. Gerçek kimliğini gizleyen bir blog yazarının sitesinde bulunan anekdot gerçek havası vermesi için isim ve tarihlerle de süslenmiş. Bakın 1908’de neler olmuş neler?


    “Atatürk uçakların henüz daha bırakın savaşlarda kullanılmasını normal günlerde bile (evet aynen bu ifade normal günlerde bile) kullanılmadığını ve birçok kimse için ölüm kutusundan başka bir şey olmayan günlerde, (cümle aynen aktarılmıştır) Fransa'da Abidin Daver'e uçaklarla ilgili şöyle demiştir:
    ‘Teyyareler gün gelecek savaşlarda önemli roller oynayacaktır’
    1908 yılında söylenen bu söze Abidin Daver hiç aklına yatmadığını itiraf etmiştir. Çünkü o yıllarda uçağın savaşta kullanılması akıllarda dahi yok gibi bir şeydi.” (2)


    Meseleyi daha net görebilmek açısından yukarıda alıntı yaptığım bölüme mümkün olduğu kadar müdahale etmedim. Araya giren parantezler fazlasıyla çok olduğuna inandığım tahammül gücümün tıkandığı anlardır.


    BİNMEKTEN SON ANDA VAZGEÇTİĞİ UÇAK YERE ÇAKILDI
    Belki yukarıda verdiğimiz örnek kadar olmasa da Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı boyunca uçaklarla pek içli dışlı olmamasına gerekçe sayılabilecek bir olaya geldi sıra.


    Mustafa Kemal, Padişah II. Abdülhamit’in saltanatı döneminde tahtın sonraki varisi olacak olan Sultan Mehmet Reşat ile birlikte Almanya'ya gitti. Gezinin gerekçesi dünyanın süratle bozulan askeri ve siyasi tablosunda Osmanlı’nın Almanya’dan yana tavır almasıydı.


    Gezi programı çerçevesinde Almanlara ait askeri üsler gezilirken, bir hava üssünde misafirlerin ziyareti anısına uçaklarla havada akrobasi gösterisi yapılacağı açıklandı. Askeri üste gösteri yapacak olan uçaklardan birine Sultan Mehmet Reşat’a eşlik eden genç Mustafa Kemal’in binmesi kararlaştırıldı. Maksat gezinin ziyaretçilerin belleklerinde unutulmaz bir olay olarak kalmasıydı elbette.


    Tören devam ediyordu. Sıra ziyaretçilerin gösteriye dahil olmasına geldi. Mustafa Kemal davetin ardından kendisini izleyen Sultan Mehmet Reşat’ın heyecanlı bakışları arasında uçağa doğru ilerlemeye başladı.


    Ancak ne olduysa Mustafa Kemal bir anda geri dönerek uçağa binmekten vazgeçtiğini söyledi. Programı düzenleyenler ne yapacağını şaşırdı. Acaba bilmeden bir gaf mı yapmışlardı? Organizasyon komitesinden birileri genç Osmanlı subayına ısrar ettiyse de başarılı olamadı. Mustafa Kemal tüm isteklere rağmen uçağa binmeme kararından vazgeçmedi.


    Mustafa Kemal alanda kendisine ayrılan yere geri dönerken, gösteri devam ediyordu. Akrobasi yapacak uçağa Mustafa Kemal yerine bir Alman subayı bindi. Uçak gösteri için havalandıktan sonra beklenmedik bir olay oldu. Gösteri uçağı havada bir süre kaldıktan sonra teknik bir arıza sonucu tören alanında yere çakıldı. Uçağa Mustafa Kemal’in yerine bindirilen Alman subayı kazada hayatını kaybetti. Mustafa Kemal bu olayın ardından kendisinin uçağa hangi gerekçeyle binmekten vazgeçtiği yönündeki ısrarlı sorulara hiçbir zaman cevap vermedi. (3)


    MUSTAFA KEMAL UÇMAKTAN KORKUYORMUYDU?
    ‘İstikbal göklerdedir’ sözünün gerçek sahibinin kim olduğunu araştırırken bakın nereye geldik? Evet, tarih böyle bir şeydir işte. Siz detaya indikçe kabuğunu kurcaladığınız yara açılır ve kanamaya devam eder.
    İşte ‘kendi tarihini kendin yaz’ türünden çiziktiren alternatif tarihçilerin bu meşhur uçak kazasını gerekçe gösterip Mustafa Kemal Atatürk’te oluşan uçma korkusu nedeniyle onun hayatı boyunca bir daha hiç uçağa binmediği yargısına inandık yıllarca. Ya da olayı kişiselleştireyim. Tarihte detayı seven ben öyle olduğunu sanıyordum. Tamam, yok olan bir imparatorluğun küllerinden yeni bir cumhuriyet kurabilirsiniz. Ama hepimiz insanız kimimiz fareden korkar, kimimiz karanlıktan. Kimimiz de yükseklik korkusu vardır. Değil uçağa binmek bahsi geçse midemiz kabarır. Yıllarca öyle inandım ben. Mustafa Kemal Atatürk 1910’da karşılaştığı bu uçak kazasının ardından bir daha hiç uçağa binmedi. Peki her tabu gibi bu da yıkılmaya mahkum değimliydi? Öyleydi elbette.


    ‘ATATÜRK’ÜN GİZLİ UÇUŞU’
    ‘Atatürk'ün gizli uçuşu’ başlığıyla Bugün Gazetesi’nde okuduğum haber doğru kabul ettiğim bir yanlışın daha ortadan kalkmasının kanıtıydı.
    Atatürk her şey olup bittikten sonra Cumhuriyet’in ilk yıllarında kimselerin fark etmediği üç ayrı uçuşa katılmış. Yolcu olarak elbette. Bakın gizliden gizliye ‘Atatürk’ün yükseklik korkusu vardı, ömrü boyunca hiç uçağa binmedi’ tezini yıkan gerçek nasıl ortaya çıktı.


    Soğuk savaş döneminde Sinop'ta bulunan radar üssüne Rus şifrelerini çözmek için geçici görevle gelen ancak aradan geçen yıllarda çok sevdiği İstanbul'a yerleşen Amerikalı kripto uzmanı Stuart Kline'in hazırladığı kitap Türk havacık tarihi olduğu kadar Atatürk’ün kişisel tarihine de ışık tuttu. Söz konusu kitaba göre, Atatürk en yakınlarından bile gizli olarak tam üç kez uçakla İstanbul turu attı. Kline, Türk Sivil Havacılık Tarihi isimli kitabını yıllardır topladığı birçok belge ve fotoğraftan yararlanarak kaleme almış. 1910–1960 yılarını kapsayan çalışmada Atatürk’ün gökyüzünden yaptığı gizli İstanbul seferleri ve bu uçuşlar sırasında neler yaşandığı anlatılıyor.


    EFSANE PİLOT DELİ TAHİR
    Belgelere göre, Rumeli Kavaklı efsane pilot Deli Tahir, üç kez Atatürk'ü uçağa bindirerek İstanbul semalarında gezdirdi. Kline, bu iddiayı Deli Tahir'in oğlu Mahir Maner'e dayanarak yazıyor. Mahir Maner'in Kline verdiği bilgilere göre, Atatürk 3 kez Deli Tahir'e yaveri vasıtasıyla haber gönderip uçağı hazırlamasını istemiş. Florya'dan yanında sadece yaveri ile Yeşilköy havalimanına giden Atatürk, ilk kez uçağa bindiğinde biraz heyecanlanmış.


    BOĞAZ’A HAYRAN KALMIŞ
    Uçuşların yaklaşık birer saat sürdüğünü ifade eden Kline, uçuş bitiminde yaverin, Ata'yı tekrar uçağın indiği pisten alıp Florya'da bulunan evine götürdüğünü ifade ediyor. Gezi sırasında Atatürk'ün en çok Boğaz ve Adalar’ın görüntüsüne hayran kaldığı belirtiliyor. (4)


    TARİHÇİ AFYONCU UÇAK GEZİLERİNE İNANMADI
    Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı boyunca uçağa bindiğine dair bir bilginin resmi kayıtlarda olmadığını öne süren Tarihçi Erhan Afyoncu, yukarıda da detaylarıyla anlattığımız Almanya seyahatinin ardından Atatürk’ün uçağa binmediği konusunda ısrar etti. Afyoncu Bugün Gazetesi’nin, ‘Atatürk’ün gizli uçuşu’ başlığıyla tanıtımını yaptığı Amerikalı Kline’nin kitabındaki bilgilerin gerçek dışı olduğunu söyleyerek, “O olaydan sonra Atatürk'ün hiç uçağa bindiğine dair bir bilgi ortaya çıkmış değildir” dedi. (5)




    KAYNAKÇA:
    Mehmet Barlas, Sabah Gazetesi, 26 Aralık 2005
    http://wampirsifen.bloggum.com/yazilar/tag/kehanet/
    gizlitarih.com, Atatürk’ün gizemi
    Stuart Kline, Türk Sivil Havacılık Tarihi
    Bugün Gazetesi 25 Ağustos 2007 Cumartesi
    ---------------------------------------------------------



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi döküntü -- 11 Temmuz 2009; 15:02:05 >




  • döküntü ile nasıl konuşulması gerekiyorsa öyle konuşuyorum.
    Bu alemde tavuğun kafasının kopup 1,5 sene öyle yaşayabileceğine ihtimal veren arkadaşlar var.
    O yüzden kaynaksız ortaya attığınız riskli bilgiler daha doğrusu doğruluğu şüpheli bilgiler bu arkadaşların kafasını karıştırabilir.
    Madem bizim kadar zekisin bunları da bilmen gerekiyordu.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: döküntü
    tartışma umarım burada sona ermiştir.



    Konu bu değil. Bu da yalan ama siz önce topiğin konusu olan sözün ünlü bir Alman'a ait olduğunu gösteren belge getireceksiniz. Sonra isterseniz buradan da devam ederiz. KB de sallamak yok!!!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest -- 11 Temmuz 2009; 15:09:36 >
  • Orjinalden alıntı: metalok

    metalok: döküntü ile nasıl konuşulması gerekiyorsa öyle konuşuyorum.

    Cevap: Benim o şekilde konuşamazsınız, buranın ciddi bir tartışma alanı olduğunu hatırlatırım benimle "senli benli ve yahut emir kipyle konuşma talihsizliğine bir daha düşmeyin.

    metalok: Bu alemde tavuğun kafasının kopup 1,5 sene öyle yaşayabileceğine ihtimal veren arkadaşlar var.
    O yüzden kaynaksız ortaya attığınız riskli bilgiler daha doğrusu doğruluğu şüpheli bilgiler bu arkadaşların kafasını karıştırabilir.

    Cevap: Ben kaynakları ekledim demek ki benden özür dilemeniz gerekiyor yani? Ben istersem akıla mantığa aykırı konuşurum ama siz bana emir kipiyle veya senli benli şekilde hitap edemezsiniz.

    metalok: Madem bizim kadar zekisin bunları da bilmen gerekiyordu.

    Cevap: Ukalalık olsun istemiyorum ama merak etme ben zekamı ispat etmiş birisiyim. Şayet çok akıllı olduğunuz kanaatindeyseniz o sırada namüsait bir durumda olma ihtimalimi de düşünürdünüz. Ayrıca mesajımda kaynak ekleyeceğimi zaten belirtmiştim, ekledim de..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi döküntü -- 11 Temmuz 2009; 15:12:20 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35


    quote:

    Orjinalden alıntı: döküntü
    tartışma umarım burada sona ermiştir.



    Konu bu değil. Bu da yalan ama siz önce topiğin konusu olan ve Mussoliniye ait olduğunu gösteren belge getireceksiniz. Sonra isterseniz buradan da devam ederiz. KB de sallamak yok!!!




    Sallamak filan yok yazdıklarımı okudunuz mu? Bu sözün Faşist Mussolini ye ait olduğu filan da yok bir kaç şovenist geliyor faşistlik propagandası yapıyor. Yukarıda belirttim sözün Atatürk'e ait olmadığını. Ayrıca siz tarih öğretmenisiniz yukarıda Tarih profesörlerinin belirttiği gibi Atatürk'e ait olduğunu gösteren bir belge yok. Biz buna hukukta ispat yükü deriz benim attığım mesajla Atatürk'e ait olmadığını ispatladım ki yapmam gereken de buydu, siz de belgeler ışığında Atatürk'e ait olduğunu ispatlayacaksınız. Ama yeniden belirtiyorum şu şovenist faşist insanın propagandasını yapmasın kimse boşuna bu sözün ona ait olduğu filan yok.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: döküntü
    Biz buna hukukta ispat yükü deriz benim attığım mesajla Atatürk'e ait olmadığını ispatladım ki yapmam gereken de buydu,



    Sizinkisi ispat falan değil. İspat diye kopyaladığınız yazıların hiç birinin bilimsel değeri yok. Sizin bir önceki sayfada ünlü bir Alman diye sallamanıza benziyor hepsi. Başka bir forumdan birisi sizin yazınızı alıp aha işte Almana aitmiş diyen birinin bilimselliği kadar kopyaladığınız yazılar. Hukuk bilginizde bu kadarsa vah ki ne vah.

    İspat köşe yazısı ile değil orijinal belge ile olur.
  • Sen demek hakaret demek değildir. Ben sana sen diye hitap etmeye devam edeceğim.
    Sen de bana sen diyebilirsin.
    Konu içinde bir Alman sitesinde Atatürk'e ait olduğunu belirten kaynak var.
    Senin eklediğin araştırmada Atatürk'e ait olmadığı ama kime ait olduğu da yazmıyor.
    Bu nasıl ciddi bir araştırmadır böyle!..
    Mesajına sonradan eklediğin yazılarda Musolini dışında birçok kişinin hatta 16. Louis'in bile söylediği yazıyor.
    Bence ortada ciddi bir bilgi kirliliği var.
    Diyelim ki Atatürk o sözü söylemedi ama kızını ilk kadın savaş pilotu yaparak bu işe verdiği önemi göstermiştir.
    Bu olay bile onun bu sözü söyleyebilecek kapasitede olduğunu gösterir.

    Evet, sen kafası kesik 1,5 sene yaşayan tavuğa ilginç diye yorum yapacak kadar zekanı ispat etmiş birisin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi metalok -- 11 Temmuz 2009; 15:19:13 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: metalok

    Sen demek hakaret demek değildir. Ben sana sen diye hitap etmeye devam edeceğim.
    Sen de bana sen diyebilirsin.
    Konu içinde bir Alman sitesinde Atatürk'e ait olduğunu belirten kaynak var.
    Senin eklediğin araştırmada Atatürk'e ait olmadığı ama kime ait olduğu da yazmıyor.
    Bu nasıl ciddi bir araştırmadır böyle!..
    Mesajına sonradan eklediğin yazılarda Musolini dışında birçok kişinin hatta 16. Louis'in bile söylediği yazıyor.
    Bence ortada ciddi bir bilgi kirliliği var.
    Diyelim ki Atatürk o sözü söylemedi ama kızını ilk kadın savaş pilotu yaparak bu işe verdiği önemi göstermiştir.
    Bu olay bile onun bu sözü söyleyebilecek kapasitede olduğunu gösterir.


    Değerli metalok, tüm bu ayak oyunlarının amacı büyük önderi halkın gözünde önemsizleştirmeye çalışmak ama yel kayadan ne alır ki. ATAM çağlarüstü büyük lider. Nutuk'u uluslararası patent enstitüsünde onaylatmak gerek. Yakında nutuk ta O'na ait değil der bunlar. ATATÜRK aslında hiç yaşamadı demeleri bile muhtemel. İşleri güçleri dezenformasyon çünkü.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: metalok

    Sen demek hakaret demek değildir. Ben sana sen diye hitap etmeye devam edeceğim.
    Sen de bana sen diyebilirsin.
    Konu içinde bir Alman sitesinde Atatürk'e ait olduğunu belirten kaynak var.
    Senin eklediğin araştırmada Atatürk'e ait olmadığı ama kime ait olduğu da yazmıyor.
    Bu nasıl ciddi bir araştırmadır böyle!..
    Mesajına sonradan eklediğin yazılarda Musolini dışında birçok kişinin hatta 16. Louis'in bile söylediği yazıyor.
    Bence ortada ciddi bir bilgi kirliliği var.
    Diyelim ki Atatürk o sözü söylemedi ama kızını ilk kadın savaş pilotu yaparak bu işe verdiği önemi göstermiştir.
    Bu olay bile onun bu sözü söyleyebilecek kapasitede olduğunu gösterir.

    Evet, sen kafası kesik 1,5 sene yaşayan tavuğa ilginç diye yorum yapacak kadar zekanı ispat etmiş birisin.


    Kafası kesik halde 1,5 sene yaşadığı iddia edilen bir tavuk haberi size ilginç gelmiyor olabilir ama bana ilginç geliyor. Bana sen diye hitap edemezsiniz, edemeyeceksiniz çünkü birazdan sizi "block"layacağım siz yolunuza ben yoluma. Düşüncelerimi beğenmek kabul etmek zorunda değilsiniz ama saygı göstermeniz gerekir.

    Ayrıca söz konusu zeka olunca karşıma kolay kolay rakip çıkmaz gönlünüzü bu knouda ferah tutun size iyi forumlar.




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.