Edmundo, ‘Nasılsa bir suçlu bulursunuz’ dediğinde, ‘Kabahat seni sevende!’ diye söylendim. Bahri Havadır’ın şekeri yükselmesin diye de ‘dua’ ettim. Duam kabul oldu ve Edmundo mikrofonu kafasına yemekten kurtuldu. Sezon başından beri karşısında kimse yokmuş gibi röportaj veren, havaya, oraya, buraya bakıp kerhen konuşan; ‘çukulata renkli futbol sanatçısı’, aslında hepimizin sinir katsayısını zorlamamış mıydı?
Yani Bahri’nin şekeri yükselse ve operasyona girişse, umumi bir memnuniyet havası hakim olurdu memlekette. Edmundo buraları önemsemiyor, üstelik de bu ‘önemsememe’ için kendisine 5 milyon Euro gibi bir rakam ödeniyor! Mazohizm’in bir başka versiyonu mudur, nedir bu? Pankartlarımız eksik ama! ‘Ez beni, döv beni, parçala beni, daha da aşağıla beni Edmundo!’ türünde mesela!
İletiler geliyor ‘Ne Edmundosu? Rijkaard’ diye. Oysa ben Rijkaard’ın ülkemize geldiğinden emin değilim. O muhteşem futbol düşünürü Hollanda’da kalmış, yerine Edmundo gelmiş. Franklin bile değil... Surinam asıllıları incelemek lazım... İkiz, üçüz doğumları ne vaziyette diye! Belki de Rijkaard ve Franklin Şeysel adalarında tatil yapıyor, Edmundo da burada idare ediyor! ‘Olmaz, olmaz’ demeyin. Futbol dünyasında bir tek ‘olmaz’ olmaz.
Arada ‘Sihirbaz’ın karizma da çizildi! Ne söylemiş Edmundo, ‘Çok güçlü bir takıma sahip olduğumuza inanmıyorum. Takviyeye ihtiyacımız var.’ Bu arada Uzun Co da ‘çok güçlü bir takım’ imajı için olağanüstü çabalıyor ve İzmirli ‘Tecavüz Aygır’la yarışıyor. Ama meşguliyet alanlarını karıştırıyor! Bu arada da insan Gratitude Khan, Şaş Puresan, Hope Karan, Fire ve Nonda’yı gönderenler ‘Ne düşünüyor?’ diye merak ediyor.
Galatasaray tarihinin en pahalı transferini yapmış ama rezil olmuştur. Türk Milli Futbol takımını savunması da, battal! Edmundo kendi futbolcularını kötüleyeceğine Hunter Abdullah’ın nasıl bir kadro yapısıyla, hangi isimlerle neler yaptığına baksın. Sonra biraz daha yukarılara, bir de Healthy Ertuğrul’a baksın... Utanırsa utansın!
Polat ve sihirbazları ya Rijkaard’ın orjinalini getirecek ya da bu imitasyonla iyice batacak... Gidişat odur.
Oguz DİZER..
YORUMSUZ..
Edebiyatı güzel parçalamış ama içinde vay be denilecek birşey yok. Sizler adamı itin g..tüne sokun, ortada ne adamlığını bırakın ne de futbol bilgisini bırakın sonrada gelip soruya kızıp basıp gittiği için eleştirin. Bu isim Rijkaard da olsa Yılmaz Vural da olsa geçerli. Bahri Havadır gibi polemik yaratmak amacı taşıyıp soru soranları aslında basın toplantısına almamak gerekir.
Hatırlıyorum Rijkaard, total futboldan, ayağa pastan falan bahsediyordu oradan birisi çıkıp bu sözlerin ardından istifa etmeyi düşünüyormusun diye soru sordu. İşte bizim mantalitemiz bu. Böyle sözlerin ardından böyle bir soru ancak bizim gibi polemiklerin tavan yaptığı ülkelerde olur.
Bir sene boyunca Rijkaarda, ortasahada pas trafiğinde bir aksama oluyor, bir türlü istenenler gerçekleşmiyor. Bunun nedeni nedir, çözüm için neler yapıyorsunuz? Barçada bu sorunu çözmek için genç İniestayı takıma monte etmiştiniz aynı çözümü Emre Çolakta niye denemiyorsunuz ve onda ısrar etmiyorsunuz gibi mantıklı bir soru sorulmadı. Rüştü yerine Valdesi tercih ettiniz niye genç Ufuğa şans vermiyorsunuz gibi mantıklı soruların sorulmasını bekledim ama sorulmadı.
Bu medya kendisini haklı çıkarmak için çabalıyor ama nafile. Ağızlarıyla kuş tutsalar gözümde hiçbir değerleri yok.
baştan aşağı boş bir yazı, çamur atmak adına daldan dala atlamış.. delikanlı olsa, adamın teknik yönünü eleştirirdi TEN RENGİNİ DEĞİL !! hani yazıda Rİjkaard'ı eleştiriyor ya aklı sıra, ama adamın hakkında çamur atacak bişey bulamayınca bi de JO'yu işe karıştırmış !!
yedirememiş beyefendi Rijkaard'ın imasını.. nasıl spor yazarı oluyorlar bunlar..
Güzel yazı, Hırstan yoksun Reijkardı iyi özetlemiş...Yol yakınken gitmeli, yoksa önümüzdeki sezon daha kötü olacak.. Kendisine koşulsuz şartsız biat edenlerde uyanacak.. Ama tabi aldığım paraya bakarım deyip bir sene daha devam edeceğe benziyor..
90 larda mankenlerin oralarını buralarını çekip prim yapanlar gün gelir sporla ilgili yazmaya başlarlarsa ortaya da böyle vakalar çıkar. Bütün spor medyasında şu adam da çok güzel şeyler yazıyor diyebileceğin 3 ya da 4 kişiden ibarettir.
Özellikle son birkaç senede Türk hocalara yapılan pohpohlamalar, Türk hoca sempatizanlığının kaynağını sorgulamak gerekir. Türk hocaları bu kadar pohpohlayıpta yabancı hocaları yargısız infaz edip boşa milliyetçilik yapılmasının sebepleri gün yüzüne çıkmasada bile biliyor. Ne zamanki bu ülkede emekli olan futbolcular tv lerde yorumculuk yapmaya başladı işte o zaman Türk hocalara sempati çok artmaya başlandı, kollamalar başlandı. Amaç tabikide yorumculuktan istifa edip takımların başına geçmek istemektir. Kamuoyunu, yöneticileri, taraftarı hep Türk hoca gelmeli fikrini empoze ederek gelecekte kendilerine yer açmayı hedeflemektedir bu kişier.
Amacım Türk hocalara engel olmak değil tabikide ama yabancıları dışlamak, boş milliyetçilik yapmanın önüne geçmektir. En kötü yabancı hocanın bile futbola bakış açısı bizim hocalara göre kat be kat daha iyidir.
Daha düne kadar alay ettikleri, dalga geçtikleri Yılmaz Hocaya, bugün milli takım hocalığına talibim açıklamasından sonra gelen desteklerde bunun göstergesidir. Düne kadar Yılmaz hoca, hoca yerine konulmuyordu ama bugün milli takıma gelsin diye borazanlık yapanlarla doldu ortalık. Hatta Terimden başka bu baskıyı kaldıracak kimsenin olmadığını bildikleri halde.
Medya kendisini haklı çıkarmak için çok çaba sarfediyor. Bugün taraflı tarafsız herkesin saygı duyduğu Mehmet Demirkol bile programlarda dile getirilen asılsız ve yalan haberler üzerinden yorum yapabiliyor. Yalandır bu haber diyemiyor. Not Defteri programını izleyenler bilir. Genelde basında çıkan ne kadar haber, söylem, vs.. varsa onlar üzerinden Rıdvan ve sunucu kişi yorum yapar. İkiside çıkıpta bu haber yalandır, olmaz böyle şey diyemiyor. hatta ve hatta resmi sitelerden yalanlanan haberlere bile doğru gözüyle bakıp yorum yapanlarda var.
Velhasıl kelam ne zaman emekli olan futbolcular ekranlara yorumcu sıfatıyla çıkmaya başladı, işte o günden beri yabancı hocalar üzerinde inanılmaz bir eleştiri yapılıyor. Bu isim Rijkaard olur, Daum olur, vs.. Böylesine ağız birliği edip, ittifak yapanlar olduğu sürece yabancı hocalara bu ülkede yer yok.
Hayatımda okuduğum en b.oktan yazılardan biriydi..
Edebiyatla süslemiş,göze hitap etmeye çalışmış ama bir söz vardır ; B.ka ne kadar parfüm sıkarsanız sıkın b.ok yine b.k kokacaktır..
Olay şudur ki ;
Rijkaard'ın , Bahri Avadır'ı bozuşu spor medyası camiasına baya bir acı yaşatmış anlaşılan
Böyle ''adam'' ları basın toplantısına bile almamak lazım.Bırakın yazsınlar çizsinler... Kime ne ?!
halen fanatik'te yazan akillara zarar spor yazari. galatasaray'in hollanda kampindan edindigi izlenimleri! aktardigi son yazisindan bir bolumu sozluge kaydetmeyi uygun gordum:
"akmerkez’deki s cafe’ye benzeyen bir yer bulup, takılmaya başladım. çok güzel kadınlar geliyordu. ve dilediğin kadar bakmak serbestti! çünkü s cafe’deki mankenlere bakmayı yasaklayan osmanım osman (şenher) orada yoktu. cumartesi gecesi crown plaza’nın altında, zencilerin gittiği diskoya gitmeye karar verdim. içeride koskocaman adamlar... onları görünce nedense aklıma hasan şaş ve song geldi! hatta bir alman kadına, “şu kocamanlarda ne buluyorsunuz?” diye sordum. almancasına, biraz da işaret katıp söyledi. cevabı anladım, ama sizlerle paylaşamam! o gece anladım ki, onların müziğine, fiziğim uymasa da müthiş uyan bir dans ritmim var. beşinci votka-redbull’dan sonra izleyenler tarafından alkışlanacak derecede figürler ürettim. ehh yoruldum ya, tabureye geçtim. yanımda kız arkadaşıyla oturan yakışıklı zenciyle sohbete daldık. rastlantıya bakar mısınız, fc köln ve fransa’da yıllarca futbol oynayan meşhur anthony baffor... meğer bizim song’un çocukluk arkadaşıymış. demek ki song aklıma boşuna gelmemiş."
iste turk spor yazarliginin geldigi son nokta!!
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme