Şimdi Ara

Kaza sonrası değer kaybının karşılanması hakkında

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
1
Favori
1.502
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar selamlar,

    Geçen bir şeylerle uğraşırken bir kulağım Fox haberde başlıktaki gibi bir şey duydum yanlış mı anladım bir de sizlere danışayım dedim.

    Kısaca kaza yaptıktan sonra aracın değer kaybı kadar suçlu tarafın trafiği yada kaskosu (hangisi emin değilim) karşılıyormuş. Yanlış mı duydum var mı böyle bir şey?



  • Var ancak bu durum bazen etik olamayabiliyor. Ayrıca değer kaybı ücretini etkileyen bir çok faktör var.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sayın denizhoca.

    öncelikle merhaba:

    kaza'da haklı araç sıfır km'de olsa, sigorta veya kasko yıpranma payını mutlaka düşer.?.


    esen kalın...


    efsanemühendis:..zkz..
  • Bu habere karşı bir çok emsal karar da mevcut.

    Genelde suçlu sürücü diğer aracın değer kaybını karşılamakla yükümlüdür.

    Sigorta şirketine yalnızca orijinal parça kullanmadığı için parça bakımından değer kaybı davası açılabilir.

    Bu konuyu bende araştırıyorum lakin hukuken ve vicdanen şirket sürücü hatasından kaynaklı değer kaybını karşılamakla yükümlü değil olarak gözüküyordu.

    Mesajım bulunsun farklı bir durum öğrenirsem buradan güncelleme yaparım.
  • Çok tartışılacak bir mesele. Lakin olabilecek bir şey değil.
  • Haberi ben de izledim. Ana haber bülteninde yer aldığı için detaylı bir anlatım beklemek mümkün değil. Kısaca değer kaybının nasıl alınabileceğini anlatmak isterim;

    Öncelikle yerleşik Yargıtay kararlarına istinaden değer kaybı, kusurlu kişinin trafik sigortası kapsamında, kusuru oranında tazmin edilebilmektedir.

    Onarımda orijinal ya da eşdeğer parça kullanılması yahu aracın yetkili ya da özel serviste onarılmış olması, ŞU AN İÇİN, değer kaybının alınabilmesinde etken değildir. (Değer kaybının standarda bağlanması için çalışmalar mevcut olup şu an kanuni bir hesap şekli bulunmamaktadır. Araç üzerinde meydana gelen değer kaybı halihazırda Eksperlerin ve Bilirkişilerin görüş ve kanaatlerine göre belirlenmektedir)

    Değer kaybı, hasarlı aracın yaşı, kilometresi, kullanım şekli, geçmiş hasar kayıtları, kazanın boyutu, aracın ikinci el pazarındaki alım/satım talebi ve hızı, onarıldığı servis, onarımda kullanılan parçalar gibi etkenlere göre belirlenir.

    Bunun dışında kaybınızın belirlenmesi gerekir. Bunun için bir eksperden rapor almalısınız. Rapor almadan başvurabilir miyim diyen çok oluyor. Kanuni olarak eksper raporu almanız gerekmiyor. Eksper raporu tazminat ödemesinde kesinlik teşkil etmese de, mahkemelerde birinci derece delildir. Ayrıca Borçlar Kanununa göre, zarar gören kişi zararını ispatla yükümlüdür. Şu an Devletin yetkili kurumlarından olan Hazine Müsteşarlığınca değer kaybı tespitinin sadece eksperler tarafından yapılabileceğine dair bir sektör duyurusu bulunmaktadır. Ki eksperler her ne kadar özel sektör çalışanı olsalar da bir nevi kamu görevi yapmaktadır.

    Sigorta şirketlerinin yaptıkları savunmalar genel olarak, değer kaybının genel şartlarda bulunmadığı, değer kaybından sorumlu olmadıklarına yöneliktir. Bu durumda hakkınızı Sigorta Tahkim Komisyonunda ekonomik ve kısa zamanda arayabilirsiniz. Buna karşın bazı sigorta şirketleri değer kaybını ödemektedir. Şöyle ki, siz eksperden rapor aldınız, misal veriyorum 3.000 TL değer kaybı belirlendi. Sigorta şirketi kendisi de bir ekspertiz yaptırdı, bu rapora göre de değer kaybı 1.000 TL belirlendi diyelim. Bakiye tazminat tutarı için Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulabilmektedir.

    Ayrıca ekspertiz için ekspere ödemiş bulunduğunuz ücret de Türk Ticaret Kanunu 1426. maddesi ve Yargıtay içtihatlarına göre yine sigorta şirketi tarafından karşılanmak zorundadır.

    Forumdan birçok arkadaşın aracındaki değer kaybını alabilmesine yardımcı oldum. Yani bu değer kaybı işi kesinlikle avukat ve eksperlerin gelir kapısı olarak gördüğü bir aldatmaca değil.

    Haberlerde verilen bilgide eksik noktalar var. Bunları açıklıkla aktarmak gerek. Öncelikle değer kaybı eksper raporuna göre ödenecek diye bir kural kesinlikle yok. Türkiye'de eksper raporları kanaat raporları olarak nitelendirilmektedir. Tazminatın belirlenmesinde kesinlik teşkil etmez, delil niteliğindedir. (Bir araç üzerinde 3 farklı eksper ve bilirkişinin farklı farklı değer kaybı belirlediklerini bizzat biliyorum)

    Genel işleyiş şu şekildedir;

    Eksperden rapor alırsınız. Tahkime müracaat edersiniz. Bir Sigorta Hakemi görevlendirilir. Peki Hakem değer kaybını nasıl belirler? Size uygulamada karşılaştığımız tüm durumları sıralayacağım;

    1) Kendisi ikinci bir bilirkişi tayin eder, bu bilirkişinin raporuna göre değer kaybını belirler.
    2) Aldığınız rapora göre direkt değer kaybını belirler.
    3) Bilirkişi tayin etmez, sizin rapora da itibar etmez. Kendisine göre bir değer kaybı belirler.
    4) Talebinizi reddeder.

    En sıklıkla yaşanan durum bilirkişi tayinidir. Çünkü hakem sizin ücret karşılığı aldığınız raporun güvenilirliğinden emin olamaz. Kimi hakemler ise bilirkişi tayin etmez, eksper de tarafsızdır ve bağımsızdır sonuçta. Madem rapor alınmış, sigorta şirketi de kabul etmemiş, bu durumda yapılan çalışmanın gerçek değer kaybını yansıttığına hükmeder. Kimi hakem, ne bilirkişi tayin eder ne eksper raporuna göre karar verir, kendisi aracın durumuna bakar ve değer kaybı şu kadardır der. Azınlık bir hakem grubu da değer kaybı talebini reddeder. Oranlamak gerekirse, %90'ı bilirkişi tayin eder, %5'i eksper raporuna göre ödeme yaptırır, %4'ü kendisi belirler, %1'i talebi tamamen reddeder. (Şu an yaptığım tamamen afaki oranlamalardır)

    Yani durum böyle arkadaşlar, bu tazminatlar sigorta şirketlerinden alınabiliyor. Hakkınızı bırakmayın. Sigorta şirketleri primleri alırken bu tazminat kalemini de prim hesabına ilave etmek zorundadır. Değer kaybı konusunda kazada kusurlu araç sahiplerine dava açmanız işin gerçeği hakkaniyetle bağdaşmaz. Çünkü bu kişi zaten zorunlu trafik sigortasını yaptırmış ve aracı ile vereceği zararları teminat altına almıştır.

    Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduktan yaklaşık 6 ay sonra uyuşmazlık sonuçlanmaktadır. Son zamanlarda tahkime çok talep olduğu için kararların çıkma süresi biraz uzadı maalesef. Yapılacak toplam masraf kalemi de, ekspertiz ücreti (300-400 TL civarı) , 50 TL tahkim başvuru ücreti ve bilirkişi tayin edilirse yine 300-400 TL arası bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 700-800 TL olacaktır. Yapılan tüm masraflar haklılık oranına göre size iade edilir. Yani talebinizin tümü kabul görürse yaptığınız masrafların hepsini iade alırsınız. Kısmi ödeme olursa yapılan masrafların bir kısmı sizin cebinizden çıkar, ayrıca sigorta şirketi kendini avukatla temsil etmişse karşı tarafa vekalet ücreti çıkar. Bu vekalet ücreti de genelde 100-300 TL olmaktadır.

    Tüm tecrübelerimi açıklıkla aktarmaya çalıştım, umarım faydalı olur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sigorta Eksperi

    Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduktan yaklaşık 6 ay sonra uyuşmazlık sonuçlanmaktadır. Son zamanlarda tahkime çok talep olduğu için kararların çıkma süresi biraz uzadı maalesef. Yapılacak toplam masraf kalemi de, ekspertiz ücreti (300-400 TL civarı) , 50 TL tahkim başvuru ücreti ve bilirkişi tayin edilirse yine 300-400 TL arası bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 700-800 TL olacaktır. Yapılan tüm masraflar haklılık oranına göre size iade edilir. Yani talebinizin tümü kabul görürse yaptığınız masrafların hepsini iade alırsınız. Kısmi ödeme olursa yapılan masrafların bir kısmı sizin cebinizden çıkar, ayrıca sigorta şirketi kendini avukatla temsil etmişse karşı tarafa vekalet ücreti çıkar. Bu vekalet ücreti de genelde 100-300 TL olmaktadır.


    Sigorta tahkimin sonuçlandırma süresi azami 4 ay değil miydi üstad?




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Dosya Hakeme gittikten sonra 4 ay içinde kararını vermek zorunda. Ama dosyanın hakeme düşmesi zaten en az 2 ayı buluyor, hatta geçebiliyor bile. Çünkü yoğun bir talep var. Özellikle bu değer kaybı konusunda. Bu nedenle ben 6 ay diyorum. 6 aydan önce sonuçlananlar da muhakkak var. Şöyle örnek vereyim, 2014 temmuz ayında yapılan bir başvurunun bilirkişisi daha geçtiğimiz ay belli oldu. Ama kasımda yapılan bir başvurunun sonucu çıktı. Yani standardı yok, ortalaması 6 ay. Bu iş de hakem heyetlerine benzeyecek. Hakem heyetlerinde de şu an 7-8 aydan önce sonuç çıkmıyor. Hatta yoğunluğa göre bu süre 1 yılı bulabiliyor.
  • Yanıtlarınızdan dolay çok teşekkür ediyorum arkadaşlar. Özellikle Sigorta Eksperi arkadaşın üşenmeyip detaylı bir şekilde yazması..
  • Esimin yaptigi kazadan dolayi deger kaybi davasina maruz kaldik. Esim tramere gore yuzde 100 sucluydu. Karsi taraf firsat bildi bir yerlerden duymus para istediler vermedim. Cunku deger kaybindan zorunlu traf sig sirketinin sorumlu oldugunu biliyordum. 3-4 yargitay karari var. Mahkemeye ver dedim. AdM 3000 tl deger kaybi davasi acti. Sigorta sirketini de davali gosterdi. 3 senede 2 defa bilirkisiye gitti. Adli tip trafik ihtisas dairesi bilirkisi heyeti esimin sucunu yizde yirmibes davacininkini 75 belirledi. Deger kaybinin 3000 tl oldugunu kabul etti. Sonucta 750 tl tazminat, 100 tl mahkeme masrafi, 750 tl de karsi tarafin avukatlik ucretini esim ve sigorta sirketi muteselsilen odemeye hukmolundu. Sirket 2 gun sonra hepsini odedi. Karsi taraf benim avukata 1500, sigorta avukatina 1500 600 mahkeme masrafi odedi. Mahkeme kusur ve deger kaybi tespitini kendi yaptiriyor, tramer vs onem tasimiyor. Kendinizin kesin sucsuz oldugunuzdan eminseniz karsi taraf surucu, arac sahibi ve sigorta sirketini davali gosterin. Kaybinizin bilirkisi tespitiyle belirlenip odenmesini talep edin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Sigorta eksperi hocam son noktayı koymuş teşekkürler

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.