Şimdi Ara

Kent bilincine ermek

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
43
Cevap
0
Favori
1.412
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Nedense futbolseverlerimizin büyük çoğunluğu,doğup büyüdükleri veya bir ömür boyu yaşadıkları kentin takımının dışında üçüzlerden birine sevdalıdır.Hatta ve hatta kendi kentlerinin takımı,taraftarı olduğu üçüzlerden birisi ile karşılaştığında,sırt çevirirler kendi kentlerinin takımlarına.

    Durum öyle bir hal almıştır ki bir kişi üçüzlerin dışında bir takım tuttuğunu söylediğinde,ısrarla 'gerçeği' söylemesi istenir ve üçüzlerden hangisini tuttuğu öğrenilmek istenir.

    Genel olarak Anadolu şehirlerinde kendi takımlarının taraftar sayılarının az olma sorunu çözülemiyor,sorunun özü ise Şehrinde kendi takımından fazla üçüzlerin 'taraftar'ı olması.

    Kendi şehrinde hiç kimsede örneğin Ankara'lıyı kendi şehrinin takımını tutmadığı için de suçlayamıyor,çünkü Ülkemizde azınlık olmak zor.Takımının 34 maçının 28'ini ertesi gün işe ve okuluna erken kalkıp gideceği bilinirken gecenin 1'inde hem de adil olması gereken devletin kanalında 3 dakikalık özetlerle kısıtlı kamera açılarından izlettirilerek insanlar uyutuluyorsa.

    İşyerinde,okulda,mahallede bütün arkadaşlarınız üçüzlerin taraftarı ve onların futbolcusuna hayranlık duymakta ise hatta bu insanlardan kendi aile bireyleriniz içerisinde bile onlara hayranlık duymakta olanı var ise,insanları kendi şehir takımının taraftarı yapmak zor.

    Bu adaletsiz ortamda.Bir kent takımı eğer o kentliler tarafından sahiplenilmiyorsa, o kentliler, kulüplerini ikinci, üçüncü sıralara koyuyorsa, o kentin büyük değeri de sessiz sedasız alt liglere düşer kaybolur gider, birkaç cılız ses dışında kimseden de tepki de gelmez.

    Büyük küçük demeden soru yöneltseniz bulunduğunuz kentteki insanlara hangi takımı tutuyorsunuz diye hemen hemen bir çoğu kendi kentinin takımını ikinci takım olarak tutuyorsa, hatta hiç tutmuyorsa,sahip çıkmıyorsa kentine, bunun adı yalnız bırakılmaktır, bunun adı ihanet değil de nedir ki?

    Oynanan lig mücadelesinde gözü kulağı İstanbul da veya başka kentler de değil kendi şehrin de olmalı. Örneğin Ankaralıyım derken büyük bir özgüvenle söyleyeceksiniz, ama sıra şehrinizin takımına destek olmaya geldiğinde üçüzlerin maçları şehrinizin takımından önemli olacak.

    Ankaralı olmayı önemseyecek şehrinizin takımına destek olmayı göz ardı edeceksiniz! Arka plana atacaksınız!

    İstanbul kulüplerinin O kendine has ışıltılı dünyasın da olmak uğruna kent takımınıza sırtınızı dönecek,kendinizi o akıntıya kaptırıp gidecek,takımınızdan bir haber olmayacaksınız.

    Kentinizin insanları otobüsle, trenle veya uçakla üçüzlerin maçı için o takımın formasını giyecek, o takımın şehrine gidecek.Kentinizin takımının maçını önemseyip ne radyo'dan, ne televizyon'dan, ne gazete'den, ne de statın'dan takip etmiyeceksiniz. Sordukların da Ankara'yı çok seviyorum,buradan başka yaşayabileceğim şehir de düşünemiyorum diyeceksiniz "ne kadar anti-dürüstlük" ,Ankara'yı, Ankara'lılar düşünmezse kim düşünür ki? Bunun adı riyakarlık değil de nedir?

    Halbuki kent bilincinde sorumluluğunda olup kendi şehrimizin takımını desteklersek, şehre bir hareketlilik gelir. Günü birlik de olsa ekonomik hareketlilik gelir, canlı karşılıklı tezahüratlar, karşılıklı şarkılar kısaca maç öncesinde, maç içinde ve sonrasında çeşitli gösteriler,eğlenceler, paylaşımlar, maçlara ayrı bir zevk katar, keyifle geçen dolu dolu haz alınan bir ortam. Bu eğlenceden bu güzellikten bu karnaval coşkusundan niye kendimizi ve şehrimizi mahrum bırakalım ki?

    Şehriniz de maç olmasını istemiyormusunuz?

    Şehrinize yerli, yabancı rakip takımların gelmesine vesile olarak, şehrinizi tanıtmak, güzelliklerini göstermek istemiyormusunuz? Ya şehriniz de festival yapacaksınız, ya şehriniz de konser düzenleyeceksiniz, ya bir etkinlik, ya da bir maç, bunlardan biri olacak ki insanlar sizin şehrinize gelsin, sizi tanısın,şehrinizin ekonomisine katgısı olsun ve de kendi memleketlerine döndüklerin de yaşadıklarını anlatsın. Böylece seni tüm dünya tanısın. Senin şehrin için yapacağın en büyük iş ve çıkış yolun bu, en büyük reklamın bu.

    Kendi kentinize yeğlediğiniz O medyası lobileri aracılığıyla kandırıldığınız şehir görüyorsunuz yarım asırdır olduğu gibi bu sezonda istisnanın dışında yine yurt dışından fiyasko ile döndüler, bu iş böyle ne ekiyorsan onu biçiyorsun. kazançları ise her sezon olduğu gibi bu sezonda eğlencelerine devam ederek kendi kentlerinin reklamını yapmak ve kendi kent ekonomisine kazandırmak oldu,amaçları da bu zaten tek dertleri pastayı Anadolu'ya kaptırmamak,paylaşmamak zaten başarı ile de 50 yıldır bu işi iyi hallediyorlar bazen üç kağıtçıyı,emek hırsızını da tebrik etmek gerekiyor başarısından dolayı.

    Ya vicdan,ahlak,emek kazanacak ya da her zaman kazananlar kazanacak. 'Futbol',spor ahlakını ve 'başkalarının acısına bakma'yı adil olmayı,paylaşmayı,hakkaniyeti,dürüstlüğü,dostluğu,dayanışmayı üçüzlere hala öğretemediyse,bunlara başka da hiç bir şey öğretemez...

    Bunların adam olacağı yok yarışta olmaması gereken faktörlerin devreye girmesi için çaba sarfetmelere devam etsinler yurt içinde himayelerindeki lobilerin etkisiyle federasyona ve MHK'ya baskı yaparak o tenekeleri almaya devam etsinler her sezon aynı filmi biz izlemekten bıktık bunlar hala bıkmadı.

    Ülke futboluna rekabetin gelmesini istememekteler,e ne yapalım bizlerde önümüzde ki sezon bunların yine Avrupa maceralarında ki rezil hallerini şimdiden görüyor gibiyiz,borazancı medyanın yalan yanlış yönlendirme vesilesi pembe dizisi hayalleri o rüyaya yatan acınası insanlarımıza yazık ne diyelim,çünkü 50 yıldır aynı ninnilerle uyumaktalar.

    Şehrine sahip çıkmayanlar,başka şehirlerin takımını tutmaya devam edin,şehrinizin hakkını vermeyin,ne yapacaksınız kendi sevdanızı. Kendinizi başkalarının sevdaları ile avutarak paparazzi proğramlarında makenlerin aşk sevdalarını izlemeye devam edin en iyisi siz.

    İşin en kolayı güce ve paraya tapma,güçlünün yanında olma,ne yazık ki toplumumuz da bir hayli yaygın.

    Endüstriyelleşen futbolumuz koşullarında bu belki şimdilik bir ideal bir umut bir ütopya. Ama bunlar değil midir insanı ayakta tutan bizlere yaşam kaynağı olan.

    Bizleri burada bir yerlere getiren ise değerlerimize verdiğimiz önem ve düşüncelerimiz.Burada bu düşüncede kalıcı olmamızı sağlayan ise karakterimizdir... Esen kalın.







  • Yoğurt koydum dolaba ellere vay vay
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Antt

    Yoğurt koydum dolaba ellere vay vay
    üsküdarda doğdum, beşiktaşın karşısı tam. benim için sorun yok.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-E41040413

    üsküdarda doğdum, beşiktaşın karşısı tam. benim için sorun yok.

    Alıntıları Göster
    Ankara'da doğdum büyüdüm ankaragücüne ya da başka bir Ankara takımına hiç bir zaman sempatim dahi olmadı büyüdükçe Beşiktaş'ı her şeyden çok sevdim zaten gerisi yalan oluyor.


    SEMT FARKLI AŞK AYNI.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SS Karaçay

    Ankara'da doğdum büyüdüm ankaragücüne ya da başka bir Ankara takımına hiç bir zaman sempatim dahi olmadı büyüdükçe Beşiktaş'ı her şeyden çok sevdim zaten gerisi yalan oluyor.


    SEMT FARKLI AŞK AYNI.

    Alıntıları Göster
    Liverpool (18)

    Manchester United (17)

    Arsenal (13)

    Everton (9)

    Aston Villa (7)

    Sunderland (6)

    Newcastle United (4)

    Sheffield Wednesday (4)

    Chelsea (3)

    Wolverhampton Wanderers (3)

    Leeds United (3)

    Huddersfield Town (3)

    Blackburn Rovers (3)

    Preston North End (2)

    Tottenham Hotspur (2)

    Manchester City (2)

    Burnley (2)

    Derby County (2)

    Portsmouth (2)

    West Bromwich Albion (1)

    Ipswich Town (1)

    Sheffield United (1)

    Nottingham Forest (1)




    Fenerbahçe (17)

    Galatasaray (17)

    Beşiktaş (12)

    Trabzon (6)


    Bence tek sebep budur. Ben isterdim ki İzmir, Ankara takımlarının 1'er 2'şer şampiyonlukları olsun. Olsaydı taraftarları da daha fazla olurdu.

    Ama şampiyonluk olmadan da bu iş olabilir bu da çok maddi yatırımı gerektirir. Bu sene Trabzon'un canlandığı gibi (Trabzon daha önceden şampiyon oldu gerçi ama) başka bir şehir de yenilenmiş stad, yeni oyuncular, yeni hedefler ile başlarsa sezona taraftar profilini değiştirebilir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: darkprincé

    Liverpool (18)

    Manchester United (17)

    Arsenal (13)

    Everton (9)

    Aston Villa (7)

    Sunderland (6)

    Newcastle United (4)

    Sheffield Wednesday (4)

    Chelsea (3)

    Wolverhampton Wanderers (3)

    Leeds United (3)

    Huddersfield Town (3)

    Blackburn Rovers (3)

    Preston North End (2)

    Tottenham Hotspur (2)

    Manchester City (2)

    Burnley (2)

    Derby County (2)

    Portsmouth (2)

    West Bromwich Albion (1)

    Ipswich Town (1)

    Sheffield United (1)

    Nottingham Forest (1)




    Fenerbahçe (17)

    Galatasaray (17)

    Beşiktaş (12)

    Trabzon (6)


    Bence tek sebep budur. Ben isterdim ki İzmir, Ankara takımlarının 1'er 2'şer şampiyonlukları olsun. Olsaydı taraftarları da daha fazla olurdu.

    Ama şampiyonluk olmadan da bu iş olabilir bu da çok maddi yatırımı gerektirir. Bu sene Trabzon'un canlandığı gibi (Trabzon daha önceden şampiyon oldu gerçi ama) başka bir şehir de yenilenmiş stad, yeni oyuncular, yeni hedefler ile başlarsa sezona taraftar profilini değiştirebilir.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: darkprincé

    Fenerbahçe (17)

    Galatasaray (17)

    Beşiktaş (12)

    Trabzon (6)


    Bence tek sebep budur. Ben isterdim ki İzmir, Ankara takımlarının 1'er 2'şer şampiyonlukları olsun. Olsaydı taraftarları da daha fazla olurdu.



    karşı çıktığımız şeyde bu, neden destekleyeceğimiz takımın illa şampiyonluğu olmasını istiyoruz?göztepeliler(örnek veriyorum) gerizekalı mı gidip amatördeki takımlarını destekliyorlar, neden çıkıp 'semt farklı aşk aynı' diyip ben bundan sonra galatasaraylıyım, beşiktaşlıyım demiyorlar?

    konyalı birinin bursasporu tuttuğunu görseniz çok şaşırırız ama konyalı birinin istanbul takımlarını tutması nedense doğal karşılanır, sorduğunuzda aldığınız cevap ise 'sanane istediğim takımı tuarım' yada yukarıdaki örnekteki gibi 'semt farklı aşk aynı' gibi egzotik cevaplar alırsınız, bırakın bu aşk meşk işlerinide itiraf edin BAŞARI İÇİN TAKIM TUTTUĞUNUZU.beşiktaşın, fenerbahçenin hiç şampiyonluğu başarısı olmasa herkes galatasarayı yada başarısı olan başka bir takımı tutardı.benden başka şehirli olupda istanbul takımlarını tutan arkadaşlara tavsiye, boşverin feneri beşiktaşı, siz barcelonayı, manu yu falan tutun, nede olsa onlar daha başarılı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: darkprincé

    Liverpool (18)

    Manchester United (17)

    Arsenal (13)

    Everton (9)

    Aston Villa (7)

    Sunderland (6)

    Newcastle United (4)

    Sheffield Wednesday (4)

    Chelsea (3)

    Wolverhampton Wanderers (3)

    Leeds United (3)

    Huddersfield Town (3)

    Blackburn Rovers (3)

    Preston North End (2)

    Tottenham Hotspur (2)

    Manchester City (2)

    Burnley (2)

    Derby County (2)

    Portsmouth (2)

    West Bromwich Albion (1)

    Ipswich Town (1)

    Sheffield United (1)

    Nottingham Forest (1)




    Fenerbahçe (17)

    Galatasaray (17)

    Beşiktaş (12)

    Trabzon (6)


    Bence tek sebep budur. Ben isterdim ki İzmir, Ankara takımlarının 1'er 2'şer şampiyonlukları olsun. Olsaydı taraftarları da daha fazla olurdu.

    Ama şampiyonluk olmadan da bu iş olabilir bu da çok maddi yatırımı gerektirir. Bu sene Trabzon'un canlandığı gibi (Trabzon daha önceden şampiyon oldu gerçi ama) başka bir şehir de yenilenmiş stad, yeni oyuncular, yeni hedefler ile başlarsa sezona taraftar profilini değiştirebilir.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: darkprincé

    Liverpool (18)

    Manchester United (17)

    Arsenal (13)

    Everton (9)

    Aston Villa (7)

    Sunderland (6)

    Newcastle United (4)

    Sheffield Wednesday (4)

    Chelsea (3)

    Wolverhampton Wanderers (3)

    Leeds United (3)

    Huddersfield Town (3)

    Blackburn Rovers (3)

    Preston North End (2)

    Tottenham Hotspur (2)

    Manchester City (2)

    Burnley (2)

    Derby County (2)

    Portsmouth (2)

    West Bromwich Albion (1)

    Ipswich Town (1)

    Sheffield United (1)

    Nottingham Forest (1)




    Fenerbahçe (17)

    Galatasaray (17)

    Beşiktaş (12)

    Trabzon (6)


    Bence tek sebep budur. Ben isterdim ki İzmir, Ankara takımlarının 1'er 2'şer şampiyonlukları olsun. Olsaydı taraftarları da daha fazla olurdu.

    Ama şampiyonluk olmadan da bu iş olabilir bu da çok maddi yatırımı gerektirir. Bu sene Trabzon'un canlandığı gibi (Trabzon daha önceden şampiyon oldu gerçi ama) başka bir şehir de yenilenmiş stad, yeni oyuncular, yeni hedefler ile başlarsa sezona taraftar profilini değiştirebilir.

    İngiltere liginin tarihi kac senelik acaba bı 100 sene wardır heralde
    şampiyonluklarınıda ilk defa görüyorum gercekdende ilginç
    herzaman heyecanlı hatta dünyanın en iyi ligi
    son yıllardada manu chelsea liverpool arsenal arasında geciyor

    Türkiye ligide fb bjk gs tekelinde
    bu tekeli 3 takıma medya veriyor
    spor programlarında bile sabahdan aksama kadar bu 3 takım konusuluyor
    son zamanlarda sivas ve ts da var ama daha agırlıklı bu İstanbul takımları
    buna bağlı olarakda en cok reklam alan havuzdan en cok para alan takımların basındada bu takımlar geliyor
    aynı sekılde bu 3 takımın reklamı sabahdan aksama kadar tvlerde seyreden kucuk yaslı cocuklarada sempatık gelmeye baslıyor
    dusunun adam İstanbul dan uzak biryerde tv de spor programlarını syrediyor bu 3 takımlarından birini tutmaya baslıyor
    ama adama sorsan İstanbul u bilmez tuttugu takımın macına gitmemiştir orjinal ürünlerini kullanmamıstır
    sorsan fanatık taraftarım der
    sonrada anadoludan niye sampiyon cıkmaz denir


    hatta son 5 sene fb gs arayı baya bi actı




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SiyahKırmızı26

    quote:

    Orjinalden alıntı: darkprincé

    Liverpool (18)

    Manchester United (17)

    Arsenal (13)

    Everton (9)

    Aston Villa (7)

    Sunderland (6)

    Newcastle United (4)

    Sheffield Wednesday (4)

    Chelsea (3)

    Wolverhampton Wanderers (3)

    Leeds United (3)

    Huddersfield Town (3)

    Blackburn Rovers (3)

    Preston North End (2)

    Tottenham Hotspur (2)

    Manchester City (2)

    Burnley (2)

    Derby County (2)

    Portsmouth (2)

    West Bromwich Albion (1)

    Ipswich Town (1)

    Sheffield United (1)

    Nottingham Forest (1)




    Fenerbahçe (17)

    Galatasaray (17)

    Beşiktaş (12)

    Trabzon (6)


    Bence tek sebep budur. Ben isterdim ki İzmir, Ankara takımlarının 1'er 2'şer şampiyonlukları olsun. Olsaydı taraftarları da daha fazla olurdu.

    Ama şampiyonluk olmadan da bu iş olabilir bu da çok maddi yatırımı gerektirir. Bu sene Trabzon'un canlandığı gibi (Trabzon daha önceden şampiyon oldu gerçi ama) başka bir şehir de yenilenmiş stad, yeni oyuncular, yeni hedefler ile başlarsa sezona taraftar profilini değiştirebilir.

    İngiltere liginin tarihi kac senelik acaba bı 100 sene wardır heralde
    şampiyonluklarınıda ilk defa görüyorum gercekdende ilginç
    herzaman heyecanlı hatta dünyanın en iyi ligi
    son yıllardada manu chelsea liverpool arsenal arasında geciyor

    Türkiye ligide fb bjk gs tekelinde
    bu tekeli 3 takıma medya veriyor
    spor programlarında bile sabahdan aksama kadar bu 3 takım konusuluyor
    son zamanlarda sivas ve ts da var ama daha agırlıklı bu İstanbul takımları
    buna bağlı olarakda en cok reklam alan havuzdan en cok para alan takımların basındada bu takımlar geliyor
    aynı sekılde bu 3 takımın reklamı sabahdan aksama kadar tvlerde seyreden kucuk yaslı cocuklarada sempatık gelmeye baslıyor
    dusunun adam İstanbul dan uzak biryerde tv de spor programlarını syrediyor bu 3 takımlarından birini tutmaya baslıyor
    ama adama sorsan İstanbul u bilmez tuttugu takımın macına gitmemiştir orjinal ürünlerini kullanmamıstır
    sorsan fanatık taraftarım der
    sonrada anadoludan niye sampiyon cıkmaz denir


    hatta son 5 sene fb gs arayı baya bi actı


    Alıntıları Göster
    bu şehir muhabbeti o kızın neyini seviyorsun muhabbetine benziyor, AŞK KARDEŞİM ANLATILAMAZ, biz aşık olduğumuzun peşindeyiz, beşik kertmemizin değil




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Güçlü

    quote:

    Orjinalden alıntı: darkprincé

    Fenerbahçe (17)

    Galatasaray (17)

    Beşiktaş (12)

    Trabzon (6)


    Bence tek sebep budur. Ben isterdim ki İzmir, Ankara takımlarının 1'er 2'şer şampiyonlukları olsun. Olsaydı taraftarları da daha fazla olurdu.



    karşı çıktığımız şeyde bu, neden destekleyeceğimiz takımın illa şampiyonluğu olmasını istiyoruz?göztepeliler(örnek veriyorum) gerizekalı mı gidip amatördeki takımlarını destekliyorlar, neden çıkıp 'semt farklı aşk aynı' diyip ben bundan sonra galatasaraylıyım, beşiktaşlıyım demiyorlar?

    konyalı birinin bursasporu tuttuğunu görseniz çok şaşırırız ama konyalı birinin istanbul takımlarını tutması nedense doğal karşılanır, sorduğunuzda aldığınız cevap ise 'sanane istediğim takımı tuarım' yada yukarıdaki örnekteki gibi 'semt farklı aşk aynı' gibi egzotik cevaplar alırsınız, bırakın bu aşk meşk işlerinide itiraf edin BAŞARI İÇİN TAKIM TUTTUĞUNUZU.beşiktaşın, fenerbahçenin hiç şampiyonluğu başarısı olmasa herkes galatasarayı yada başarısı olan başka bir takımı tutardı.benden başka şehirli olupda istanbul takımlarını tutan arkadaşlara tavsiye, boşverin feneri beşiktaşı, siz barcelonayı, manu yu falan tutun, nede olsa onlar daha başarılı.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: Photoshop ®


    quote:

    Orjinalden alıntı: darkprincé

    Fenerbahçe (17)

    Galatasaray (17)

    Beşiktaş (12)

    Trabzon (6)


    Bence tek sebep budur. Ben isterdim ki İzmir, Ankara takımlarının 1'er 2'şer şampiyonlukları olsun. Olsaydı taraftarları da daha fazla olurdu.



    karşı çıktığımız şeyde bu, neden destekleyeceğimiz takımın illa şampiyonluğu olmasını istiyoruz?göztepeliler(örnek veriyorum) gerizekalı mı gidip amatördeki takımlarını destekliyorlar, neden çıkıp 'semt farklı aşk aynı' diyip ben bundan sonra galatasaraylıyım, beşiktaşlıyım demiyorlar?

    konyalı birinin bursasporu tuttuğunu görseniz çok şaşırırız ama konyalı birinin istanbul takımlarını tutması nedense doğal karşılanır, sorduğunuzda aldığınız cevap ise 'sanane istediğim takımı tuarım' yada yukarıdaki örnekteki gibi 'semt farklı aşk aynı' gibi egzotik cevaplar alırsınız, bırakın bu aşk meşk işlerinide itiraf edin BAŞARI İÇİN TAKIM TUTTUĞUNUZU.beşiktaşın, fenerbahçenin hiç şampiyonluğu başarısı olmasa herkes galatasarayı yada başarısı olan başka bir takımı tutardı.benden başka şehirli olupda istanbul takımlarını tutan arkadaşlara tavsiye, boşverin feneri beşiktaşı, siz barcelonayı, manu yu falan tutun, nede olsa onlar daha başarılı.

    Başarı için takım tuttuğumu nereden çıkarıyorsun? Ben 17 yaşındayım daha bugüne kadar 1 şampiyonluk gördüm hatırladığım. Sen sanıyorsun vefa cefa sadece Anadolu taraftarlarında var. Başarı için takım tutsaydım 10 yaşımda ilk şampiyonluğumu görmeyi beklemez fenerli ya da gsli kim şampiyon olsaydı o sene onu tutardım. Beşiktaş değil 5 yıl 10 yıl ben ölene kadar şampiyon olmasın ben yine Beşiktaşlıyım benim başarıyla parayla pulla işim yok, yıllar sonra olur ya küme düşsün ben yine Beşiktaşlıyım.

    Sana açık bir şey söyleyeyim mi son 100.yıldaki şampiyonluğumuzdan beri Beşiktaş'ın futbolundan da başarı düzeyinden de gayet memnuniyetsizim (5 yıldır zevk aldığım bir tek İnönü'deki Liverpool maçını sayabilirim belki taş çatlasa bir iki maç daha.) ama en iddiasız olsa bile elimden geldiğince maçlara gider, hepsini izlerim yani senin genelleme yaptığın gibi İstanbul takımı tutuyorum diye şampiyonluk koptuğunda bırakmam ya da yenildi diye maçı izlememezlik etmem.

    Sonuç olarak demek istediğin şu bu kardeşim sevmesen de zorla semtinin takımını tutacaksın destek vereceksin İstanbul takımı tutmayacaksın sonra da bana dönüp hala başarı için tutuyorsun diyeceksin (başarı için tutan da çok ona bir şey demiyorum ama bunu bütün üç büyüklerin taraftarları olarak genelleyemezsin.) Ben takımıma gerçek anlamda aşığıyım şampiyonluklşar yıldızlar falan da umrumda değil. Değil şehir farkı beni dünyanın öbür ucuna koy ben yine Beşiktaşlıyım sakın ama sakın bana dönüp büyük tkaım olduğu için başarı için ayağı deme kardeşim çünkü herkesin duygulaırnı bilemezsin.

    Ha yanlış anlaşılmasın benim şehrinin takımını tutanlarla derdim hatta bence güzel ve bazı yönlerden doğru bir olay keşke herkes öle olsa ama dediğim gibi şehrimin takımını tutmuyorum diye ben Beşiktaşlılığımı sadece başarı ya da üç büyük takımdan biri diye basit ve seviyesiz düzeylere indirdirtmem.


    Not:manu barcelona muhabbetine gelince benim sempati duyduğum yabancı takımlar bile içerikte, karakterde önemlidir benim için başarı ölçüt bile değildir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: SS Karaçay

    quote:

    Orjinalden alıntı: Photoshop ®


    quote:

    Orjinalden alıntı: darkprincé

    Fenerbahçe (17)

    Galatasaray (17)

    Beşiktaş (12)

    Trabzon (6)


    Bence tek sebep budur. Ben isterdim ki İzmir, Ankara takımlarının 1'er 2'şer şampiyonlukları olsun. Olsaydı taraftarları da daha fazla olurdu.



    karşı çıktığımız şeyde bu, neden destekleyeceğimiz takımın illa şampiyonluğu olmasını istiyoruz?göztepeliler(örnek veriyorum) gerizekalı mı gidip amatördeki takımlarını destekliyorlar, neden çıkıp 'semt farklı aşk aynı' diyip ben bundan sonra galatasaraylıyım, beşiktaşlıyım demiyorlar?

    konyalı birinin bursasporu tuttuğunu görseniz çok şaşırırız ama konyalı birinin istanbul takımlarını tutması nedense doğal karşılanır, sorduğunuzda aldığınız cevap ise 'sanane istediğim takımı tuarım' yada yukarıdaki örnekteki gibi 'semt farklı aşk aynı' gibi egzotik cevaplar alırsınız, bırakın bu aşk meşk işlerinide itiraf edin BAŞARI İÇİN TAKIM TUTTUĞUNUZU.beşiktaşın, fenerbahçenin hiç şampiyonluğu başarısı olmasa herkes galatasarayı yada başarısı olan başka bir takımı tutardı.benden başka şehirli olupda istanbul takımlarını tutan arkadaşlara tavsiye, boşverin feneri beşiktaşı, siz barcelonayı, manu yu falan tutun, nede olsa onlar daha başarılı.

    Başarı için takım tuttuğumu nereden çıkarıyorsun? Ben 17 yaşındayım daha bugüne kadar 1 şampiyonluk gördüm hatırladığım. Sen sanıyorsun vefa cefa sadece Anadolu taraftarlarında var. Başarı için takım tutsaydım 10 yaşımda ilk şampiyonluğumu görmeyi beklemez fenerli ya da gsli kim şampiyon olsaydı o sene onu tutardım. Beşiktaş değil 5 yıl 10 yıl ben ölene kadar şampiyon olmasın ben yine Beşiktaşlıyım benim başarıyla parayla pulla işim yok, yıllar sonra olur ya küme düşsün ben yine Beşiktaşlıyım.

    Sana açık bir şey söyleyeyim mi son 100.yıldaki şampiyonluğumuzdan beri Beşiktaş'ın futbolundan da başarı düzeyinden de gayet memnuniyetsizim (5 yıldır zevk aldığım bir tek İnönü'deki Liverpool maçını sayabilirim belki taş çatlasa bir iki maç daha.) ama en iddiasız olsa bile elimden geldiğince maçlara gider, hepsini izlerim yani senin genelleme yaptığın gibi İstanbul takımı tutuyorum diye şampiyonluk koptuğunda bırakmam ya da yenildi diye maçı izlememezlik etmem.

    Sonuç olarak demek istediğin şu bu kardeşim sevmesen de zorla semtinin takımını tutacaksın destek vereceksin İstanbul takımı tutmayacaksın sonra da bana dönüp hala başarı için tutuyorsun diyeceksin (başarı için tutan da çok ona bir şey demiyorum ama bunu bütün üç büyüklerin taraftarları olarak genelleyemezsin.) Ben takımıma gerçek anlamda aşığıyım şampiyonluklşar yıldızlar falan da umrumda değil. Değil şehir farkı beni dünyanın öbür ucuna koy ben yine Beşiktaşlıyım sakın ama sakın bana dönüp büyük tkaım olduğu için başarı için ayağı deme kardeşim çünkü herkesin duygulaırnı bilemezsin.

    Ha yanlış anlaşılmasın benim şehrinin takımını tutanlarla derdim hatta bence güzel ve bazı yönlerden doğru bir olay keşke herkes öle olsa ama dediğim gibi şehrimin takımını tutmuyorum diye ben Beşiktaşlılığımı sadece başarı ya da üç büyük takımdan biri diye basit ve seviyesiz düzeylere indirdirtmem.


    Not:manu barcelona muhabbetine gelince benim sempati duyduğum yabancı takımlar bile içerikte, karakterde önemlidir benim için başarı ölçüt bile değildir.

    Alıntıları Göster
    Ben insanlar takımlarını şampiyonlukları için tutar demedim, Türkiye'de genelde böyle olduğunu söyledim.

    @Photoshop dediğin gibi Göztepe falan işte sayısı az bi elin parmaklarını geçmez nedeni de Türkiye'de genel eğilim başarı üzerine.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: darkprincé

    Ben insanlar takımlarını şampiyonlukları için tutar demedim, Türkiye'de genelde böyle olduğunu söyledim.

    @Photoshop dediğin gibi Göztepe falan işte sayısı az bi elin parmaklarını geçmez nedeni de Türkiye'de genel eğilim başarı üzerine.

    Alıntıları Göster
    @SS Karaçay hocam da açıklamış ayrıca 4 büyükleri tutan herkesi de başarı, şampiyonluk için tutuyor demek yanlış olur. Ben de 4-5 kere şampiyonluk turu atmadım ama tutuyorum başarı için değil. 2005, 2006 yılında takım lige havlu attığında da son maça kadar izlediysem bu da bi ruh işidir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: darkprincé

    @SS Karaçay hocam da açıklamış ayrıca 4 büyükleri tutan herkesi de başarı, şampiyonluk için tutuyor demek yanlış olur. Ben de 4-5 kere şampiyonluk turu atmadım ama tutuyorum başarı için değil. 2005, 2006 yılında takım lige havlu attığında da son maça kadar izlediysem bu da bi ruh işidir.

    Alıntıları Göster
    Acaba Avrupa ülkelerinde de dev takımlar dahil oradakilerinde diğer kentlerde taraftarları varmıdır ki? bu konuda orada yaşayan şu an bu forumda olupta belki bizi burda bilgilendirmeleri açısından öğrenme maksadı ile soruyorum acaba orda nasıl.? Çünkü ülke yetkilileri ve ileri gelenleri bu ülkede yaşananları bazı kesimlere batıyı norm alarak yaşatmakta bazı kesimlere ise doğu normlarını hak görmekte,Ben her durumda kendime ve ülkeme gelişmiş olan ülkenin iyi yönlerinin norm alınmasını isterim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Antt

    Acaba Avrupa ülkelerinde de dev takımlar dahil oradakilerinde diğer kentlerde taraftarları varmıdır ki? bu konuda orada yaşayan şu an bu forumda olupta belki bizi burda bilgilendirmeleri açısından öğrenme maksadı ile soruyorum acaba orda nasıl.? Çünkü ülke yetkilileri ve ileri gelenleri bu ülkede yaşananları bazı kesimlere batıyı norm alarak yaşatmakta bazı kesimlere ise doğu normlarını hak görmekte,Ben her durumda kendime ve ülkeme gelişmiş olan ülkenin iyi yönlerinin norm alınmasını isterim.

    Alıntıları Göster
    Almanyadaki Türkler neden üç büyükleri tutuyor? Yokmu onların içinde Trabzonlusu Ankaralısı?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Negatiwe

    Almanyadaki Türkler neden üç büyükleri tutuyor? Yokmu onların içinde Trabzonlusu Ankaralısı?

    Alıntıları Göster
    Biz şampiyonluk görmek için kupalar için başarı için sevmiyoruz takımımızı.
    Ben SamsunSporu adındaki Samsun için armasındaki ATAm için en önemlisi sadece bana ve hemşehrilerime ait olduğu için destekliyorum.
    25-30 milyon borcu olsada bu senede süperlige çıkamamış olsada zamanında hazırlık maçı yaptığımız 2. 3.lig takımlarına yenilmiş olsada Samsunluyum Samsunsporluyum.

    Anti İstanbul Forza Anadolu (lafım İstanbulda yaşayıpta o takımları tutanlara değil)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tufan.

    Biz şampiyonluk görmek için kupalar için başarı için sevmiyoruz takımımızı.
    Ben SamsunSporu adındaki Samsun için armasındaki ATAm için en önemlisi sadece bana ve hemşehrilerime ait olduğu için destekliyorum.
    25-30 milyon borcu olsada bu senede süperlige çıkamamış olsada zamanında hazırlık maçı yaptığımız 2. 3.lig takımlarına yenilmiş olsada Samsunluyum Samsunsporluyum.

    Anti İstanbul Forza Anadolu (lafım İstanbulda yaşayıpta o takımları tutanlara değil)

    Alıntıları Göster
    Bazen yazdığımız yazılar için sakın olaki İstanbul da ki dostlar bize alınmasın bizlerin kendileriyle hiç bir alıp veremediğimiz yoktur biline, takımlarına sahip çıkmalarına hiç bir sözümüz bir lafımız yok kendilerine saygı ve sevgi duyuyoruz,bizim sorunumuz şehrine ve memleketine sahip çıkmayan Anadolu insanı ile.

    Evet diğer bir sorunumuz ise Ülkemizde bu üç takımın 50 yıldır adaletsizce şampiyon olsunda benim takımım olsun nasıl olursa olsun hesabı,siyasilerin benim hırsızım iyidir sistemi ile hareket etmeleri.
    Sonuçta ise ne ekersen onu biçersin durumuna düşmeleri yani başkalarının acısının üzerinden haksızca aldığın,kazandığının da sana bereketi de olmuyor işte bu 50 yıldır devam eden bir oyun sonuçta açıkca Ülke futbolunun rekabetini engelleyip yurt içinde başarılı olmalarını yurt dışında ise çok komik durumlara düşmelerine vesile olmakta.

    Tek başına kurtuluş varmı ya hep ya hiç olmalı,bu sebeble benim takımımdan önce Ülkem ve toplum çıkarları öncelikli olmalı düşüncesi olması gerekmezmi.

    Yani adam gibi Şampiyon olunsun bizde kabullenelim.

    Bir babanın evlatlarına farklı davranışı olursa o ailede de huzur olmaz.

    Sizler bu şekilde mutlu oluyorsunuz rahatmısınız huzurlumusunuz memnunmusnuz bu başarılardan yani?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Antt

    Bazen yazdığımız yazılar için sakın olaki İstanbul da ki dostlar bize alınmasın bizlerin kendileriyle hiç bir alıp veremediğimiz yoktur biline, takımlarına sahip çıkmalarına hiç bir sözümüz bir lafımız yok kendilerine saygı ve sevgi duyuyoruz,bizim sorunumuz şehrine ve memleketine sahip çıkmayan Anadolu insanı ile.

    Evet diğer bir sorunumuz ise Ülkemizde bu üç takımın 50 yıldır adaletsizce şampiyon olsunda benim takımım olsun nasıl olursa olsun hesabı,siyasilerin benim hırsızım iyidir sistemi ile hareket etmeleri.
    Sonuçta ise ne ekersen onu biçersin durumuna düşmeleri yani başkalarının acısının üzerinden haksızca aldığın,kazandığının da sana bereketi de olmuyor işte bu 50 yıldır devam eden bir oyun sonuçta açıkca Ülke futbolunun rekabetini engelleyip yurt içinde başarılı olmalarını yurt dışında ise çok komik durumlara düşmelerine vesile olmakta.

    Tek başına kurtuluş varmı ya hep ya hiç olmalı,bu sebeble benim takımımdan önce Ülkem ve toplum çıkarları öncelikli olmalı düşüncesi olması gerekmezmi.

    Yani adam gibi Şampiyon olunsun bizde kabullenelim.

    Bir babanın evlatlarına farklı davranışı olursa o ailede de huzur olmaz.

    Sizler bu şekilde mutlu oluyorsunuz rahatmısınız huzurlumusunuz memnunmusnuz bu başarılardan yani?

    Alıntıları Göster
    Esas sorun nedir peki sizce?
    Olay şudur... Bütün çekişmeler, bütün endüstriyel rekabetler ikili çekişmeye dayanır. Bu medyada da böyledir, siyasette de böyledir. Hep iki büyük vardır, üçüncü büyüğe izin verilmez... Futbolda da böyle. Beşiktaş; 100. yıl şampiyonluğunun hemen ardından gelen yıl tökezletilerek, ikili şampiyonluk rekabetinin dışına düşürülmüştür... Türkiye'deki endüstriyel futbol sistemi, Beşiktaş'ı ikili süper çekişmenin dışına attı ve Beşiktaş yönetimi bunu fark edemedi! Bu sistem hareketiydi! Orada kaybettiğinin ne kadar önemli olduğunu anlayamadılar, şimdi iş işten geçiyor. Türkiye'deki endüstriyel futbol sisteminin rekabeti G.Saray ve F.Bahçe arasındadır. Sistem, mümkün mertebe bu iki takımın çekişmenin dışında kalmasına izin vermez. Ne yapar yapar, diğer takımları bekletir...

    Beşiktaş ilk devreyi lider bitirseydi ne olurdu?
    Beşiktaş, üç büyüklerden biridir. Ama Beşiktaş da ilk devreyi lider bitirseydi aynı şey olacaktı. İş, ikili rekabete geldiğinde Beşiktaş'a da Anadolu takımı muamelesi çeker bu sistem... 100. yılda şampiyon oldu, onun hemen ardından yeniden şampiyon olsaydı eğer, zorla da olsa bu sistemi çökertecekti! Yeni bir sistem kurulabilecekti ama o meşhur sistem buna izin vermedi.
    HAŞMET BABAOĞLU-Kaynak/fotomac.com.tr
    --------------------------------------------------------------------------------------------
    GS federasyondan ve hakemlerden geç sızlanmaya başladı BJK ise 1,5 yıl önce başladı(bu yüzden avantajlı),FB başkanı ise kulüpler birliği başkanı olması sebebi ile önü kesilmiş oldu,ayrıca kendi yanlışları da cabası,Merak edilmesin sistem bu sezon üç takımın içinden birisini şampiyon olarak BJK'yi tespit etmiştir.
    Bu çıkışı Gençler maçında 3 sarı kartı 1 kırmızı kartı olan Tello'nun atılmaması ile ivme kazanmıştır,şimdiden kabüllenip,Ulusca BJK'nin şampiyonluğunu kutlayabiriz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Antt

    Esas sorun nedir peki sizce?
    Olay şudur... Bütün çekişmeler, bütün endüstriyel rekabetler ikili çekişmeye dayanır. Bu medyada da böyledir, siyasette de böyledir. Hep iki büyük vardır, üçüncü büyüğe izin verilmez... Futbolda da böyle. Beşiktaş; 100. yıl şampiyonluğunun hemen ardından gelen yıl tökezletilerek, ikili şampiyonluk rekabetinin dışına düşürülmüştür... Türkiye'deki endüstriyel futbol sistemi, Beşiktaş'ı ikili süper çekişmenin dışına attı ve Beşiktaş yönetimi bunu fark edemedi! Bu sistem hareketiydi! Orada kaybettiğinin ne kadar önemli olduğunu anlayamadılar, şimdi iş işten geçiyor. Türkiye'deki endüstriyel futbol sisteminin rekabeti G.Saray ve F.Bahçe arasındadır. Sistem, mümkün mertebe bu iki takımın çekişmenin dışında kalmasına izin vermez. Ne yapar yapar, diğer takımları bekletir...

    Beşiktaş ilk devreyi lider bitirseydi ne olurdu?
    Beşiktaş, üç büyüklerden biridir. Ama Beşiktaş da ilk devreyi lider bitirseydi aynı şey olacaktı. İş, ikili rekabete geldiğinde Beşiktaş'a da Anadolu takımı muamelesi çeker bu sistem... 100. yılda şampiyon oldu, onun hemen ardından yeniden şampiyon olsaydı eğer, zorla da olsa bu sistemi çökertecekti! Yeni bir sistem kurulabilecekti ama o meşhur sistem buna izin vermedi.
    HAŞMET BABAOĞLU-Kaynak/fotomac.com.tr
    --------------------------------------------------------------------------------------------
    GS federasyondan ve hakemlerden geç sızlanmaya başladı BJK ise 1,5 yıl önce başladı(bu yüzden avantajlı),FB başkanı ise kulüpler birliği başkanı olması sebebi ile önü kesilmiş oldu,ayrıca kendi yanlışları da cabası,Merak edilmesin sistem bu sezon üç takımın içinden birisini şampiyon olarak BJK'yi tespit etmiştir.
    Bu çıkışı Gençler maçında 3 sarı kartı 1 kırmızı kartı olan Tello'nun atılmaması ile ivme kazanmıştır,şimdiden kabüllenip,Ulusca BJK'nin şampiyonluğunu kutlayabiriz.

    Alıntıları Göster
    Akıl akıl hakeme takıl!

    13.11.2007

    Futbolda yine yöneticiler oynamaya başladı. Özellikle daha çok şampiyonluğa oynayan takımlar, hakem yanlışları nedeniyle terör estiriyorlar. Diğer bir sorun, ‘yok milyonlarca dolar veya euro harcayarak getirdiğimiz futbolcular tekme yemekten futbol oynayamıyor’ gibi yakarmaların, acındırmaların futbolcu üstündeki olumsuz etki yarattığını göremeyen kişilerin sıfatı; yönetici olması. Futbol erkek oyunu. Yalnız yıldız futbolcu kimliğine sahip oyuncular değil, korunacaksa bütün mücadele eden oyuncuların korunması önemlidir.
    Bu sezon çok bilmiş yorumcularla, yöneticiler dört büyük kulüp karşısındaki takımların, futbol oynamak için değil rakiplerini durdurmak için; oyun bozanlık yapıyor, sertliğe baş vuruyor ve puan alabilmek için her türlü eylemi uyguluyorlarmış... Bunun sonucunda da 70-80 milyon dolarlık takımlarımız haksızlığa uğruyormuş... Hakemler de buna müsaade ediyormuş. Siz, Avrupa’nın güçlü takımlarıyla ne tür bir sistemle oynuyor sunuz? Anadolu takımlarının size karşı olan mücadelelerini Avrupa’daki rakiplerinizle karşılaştırın, birebir aynı. Ama siz yöneticilerin bahanesi her zaman hazır. Ekonomik yönden ve kadro yapıları bakımından güçlü olduklarını, bu nedenle rekabetin zor olduğunu söylüyor musunuz, söylemiyor musunuz? Hiçbiriniz, örnek büyük kulüp yöneticisi olarak aynı Avrupa’da ağladığınız gibi Türkiye’deki ekonomik haksızlığın olduğunu, her sezon 50 ile 80 milyon dolar arasındaki bütçenizden ve neden gelir dağılımında eşit pay dağıtılmadığından söz etmiyorsunuz?
    İşte; Anadolu takımlarının 6-7 milyon dolarlık bütçesi ile sizler arasındaki uçurum farkı sahadaki olumsuz mücadeleye de yansıyor.
    Yerseniz... Önerim şudur; gelir dağılımındaki eşitliğe destek verin. O zaman eşit rekabetin kalite getirdiğini görüp, taraftarlarınıza daha hoş görünebilir ve futbolu gergin ortamdan kurtarabilirsiniz. Ağlamakla, sızlanmakla hedeflerinize ulaşamazsınız. Gerçeklerle yüzleşin.


    Gökmen Özdenak gozdenak@fanatik.com.tr




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Antt

    Akıl akıl hakeme takıl!

    13.11.2007

    Futbolda yine yöneticiler oynamaya başladı. Özellikle daha çok şampiyonluğa oynayan takımlar, hakem yanlışları nedeniyle terör estiriyorlar. Diğer bir sorun, ‘yok milyonlarca dolar veya euro harcayarak getirdiğimiz futbolcular tekme yemekten futbol oynayamıyor’ gibi yakarmaların, acındırmaların futbolcu üstündeki olumsuz etki yarattığını göremeyen kişilerin sıfatı; yönetici olması. Futbol erkek oyunu. Yalnız yıldız futbolcu kimliğine sahip oyuncular değil, korunacaksa bütün mücadele eden oyuncuların korunması önemlidir.
    Bu sezon çok bilmiş yorumcularla, yöneticiler dört büyük kulüp karşısındaki takımların, futbol oynamak için değil rakiplerini durdurmak için; oyun bozanlık yapıyor, sertliğe baş vuruyor ve puan alabilmek için her türlü eylemi uyguluyorlarmış... Bunun sonucunda da 70-80 milyon dolarlık takımlarımız haksızlığa uğruyormuş... Hakemler de buna müsaade ediyormuş. Siz, Avrupa’nın güçlü takımlarıyla ne tür bir sistemle oynuyor sunuz? Anadolu takımlarının size karşı olan mücadelelerini Avrupa’daki rakiplerinizle karşılaştırın, birebir aynı. Ama siz yöneticilerin bahanesi her zaman hazır. Ekonomik yönden ve kadro yapıları bakımından güçlü olduklarını, bu nedenle rekabetin zor olduğunu söylüyor musunuz, söylemiyor musunuz? Hiçbiriniz, örnek büyük kulüp yöneticisi olarak aynı Avrupa’da ağladığınız gibi Türkiye’deki ekonomik haksızlığın olduğunu, her sezon 50 ile 80 milyon dolar arasındaki bütçenizden ve neden gelir dağılımında eşit pay dağıtılmadığından söz etmiyorsunuz?
    İşte; Anadolu takımlarının 6-7 milyon dolarlık bütçesi ile sizler arasındaki uçurum farkı sahadaki olumsuz mücadeleye de yansıyor.
    Yerseniz... Önerim şudur; gelir dağılımındaki eşitliğe destek verin. O zaman eşit rekabetin kalite getirdiğini görüp, taraftarlarınıza daha hoş görünebilir ve futbolu gergin ortamdan kurtarabilirsiniz. Ağlamakla, sızlanmakla hedeflerinize ulaşamazsınız. Gerçeklerle yüzleşin.


    Gökmen Özdenak gozdenak@fanatik.com.tr

    Alıntıları Göster
    quote:

    [Haber Analiz] Anadolu takımları, İstanbul'un korkulu rüyası olmayı sürdürüyor
    Türkiye'deki futbol düzeninde bir Anadolu takımının şampiyon olabilmesi pek mümkün görünmüyor. Hatta bırakın şampiyonluğu, bir Anadolu takımının sürekli aynı başarı çizgisini koruması da nadiren görülen bir gerçek.

    Bu nedenle Anadolu takımları, belli dönemlerde üst düzey bir gidiş tutturabiliyor ve bu süreçte İstanbullu rakiplerinin başına bela olabiliyorlar. Bunun son örneğini hafta sonu oynanan Beşiktaş-Sivasspor maçında gördük. İnönü'de oynanan 3 maçı da Sivasspor kazanmıştı ve Beşiktaş, bu şanssızlığını kırmak istiyordu; lakin maç 1-1 sona erince Sivas'ın İnönü'deki mağlubiyetsizlik hali de sürmüş oldu.

    Aslında bu gibi örnekler Türk futbolunda fazlasıyla var. Mesela 1971-77 yılları arasında Birinci Lig'de yer alan Giresunspor, Galatasaray ile Giresun'da oynadığı 6 maçı da kaybetmemiş. (2 galibiyet, 4 beraberlik) Hafta sonu Galatasaray'ı mağlup eden Eskişehirspor ise 1970'lerde İstanbul için tam bir bela oluyor. Es Es'in Birinci Lig'e çıktığı 1966'dan 1975'e kadar Eskişehir'de oynanan 10 maçta da kazanamıyor F.Bahçe. 7 mağlubiyet ve 3 beraberlik var. 1967-74 arasında da Beşiktaş'ın da hiç kazanamadığını görüyoruz deplasmanda. 5 Eskişehir galibiyeti, 2 beraberlik var. Ayrıca Aralık 1969'dan 1974'e dek İstanbul dahil, oynanan 9 maçta da kaybetmiyor Eskişehir. Üçüncü İstanbullu Galatasaray da nasibini alıyor bu zor deplasmandan ve 1970'ten 1977'ye kadar Eskişehir'de oynanan 7 maçın 3'ü Es Es'in olurken 4'ü de berabere bitiyor. Bunlar sadece iki örnek çünkü 1970'li yıllar Anadolu şehirlerinin zor deplasman olduğu, az gol atılan yıllardı. Bunların benzerleri çok fazla yani.

    1980'lerde İstanbul takımlarının korkulu rüyası haline gelen en meşhur Anadolulu Samsunspor'du. Kadrosunda Tanju, Savaş, Fatih Uraz gibi isimleri barındıran Samsunspor, 1985-87 yılları arasında Fenerbahçe ile içeride ve dışarıda oynadığı 6 maçtan 5'ini kazanmış 1'inde berabere kalmış ve kalesinde gol bile görmemiştir. Gollerde durum 11-0'dır ve 4-0'lık meşhur galibiyetler 'arkayı Fenerliyelim' esprisini doğurmuştur. 1983'ten kaza geçirdiği 1989'a kadar Beşiktaş ile oynadığı 8 lig maçını da kaybetmemiştir aynı Samsunspor ve yine 1983-89 yılları arasında Galatasaray'a da Samsun'da hiç yenilmemiştir. Doğrusu bu üç İstanbul takımına karşı kolay kolay elde edilemeyecek bir karne olarak Türk futbol tarihindeki yerini almıştır.

    1990'lı yıllar Fenerbahçe açısından bazı Anadolu takımlarına sürekli takılmak adına bol örneklerin yaşandığı bir dönem olmuştur. 1990-93 arasında Aydınspor ile İstanbul'da oynadığı 3 maçtan 2'sini kaybeden F.Bahçe, 1 beraberlik alabilmiştir. (Aydın'da ise Fenerbahçe 3/3 yapmıştır) Bunlardan ilki olan 6-1'lik maç F.Bahçe tarihinin en ağır iç saha yenilgisidir. Toplamda 9 gol yiyip 3 gol atabilmiştir Kanaryalar.

    1992'de Gaziantep'te 3-2 kazanan Fenerbahçe ertesi sezon Gaziantepspor'un cezası nedeniyle Mersin'de oynanan maçı da 2-0 kazanmıştır ama 1994 ile 2001 arasında Gaziantep'te oynanan 7 lig maçının 4'ü Gaziantepspor'un olurken 3 maç da berabere bitmiş, yani Fenerbahçe Gaziantep'te 7 yıl boyunca galip gelememiş ve attığı 7 gole mukabil 16 gol yemiş. Aynı Fenerbahçe, Gençlerbirliği ile Ankara'da 1992 ile 1998 arasında oynadığı 7 maçın 5'ini kaybederken aldığı 2 beraberlikle yine galibiyetsiz bir gidişat koymuş ortaya. Ankara temsilcisi, bu süreçte İstanbullu rakibine 18 gol atarken 8 gol yemiş. Anadolu kâbusu yaşayan Fenerbahçe'yi bunaltan ekiplerden birisi de Kocaelispor'du. 1991 ile 1994 arasındaki 4 resmi maçı da kaybetti F.Bahçe, Körfez deplasmanında.

    Anadolu futbolunun güçlü temsilcilerinden Bursaspor ise 1993-1996 yılları arasında Bursa'da Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'a karşı oynadığı hiçbir lig maçında yenilmemiştir. Oynanan 9 maçın 6'sı beraberlikle biterken Bursaspor'un 3 galibiyeti var. Anadolu takımlarının taraftarları, artık destek verdiği renkleri şampiyon görmek istiyor.
    MEHMET YILMAZ
    http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=754193&title=haber-analiz-anadolu-takimlari-istanbulun-korkulu-ruyasi-olmayi-surduruyor


    çok sevdiğim öğretmen, gazeteci, yazar, kulup kongre üyesi, dernek yöneticisi ve en önemlisi taraftar forumu admini Mehmet abinin muhteşem bir yazısı biz bu nedenle şehrimizi seviyoruz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tufan.

    quote:

    [Haber Analiz] Anadolu takımları, İstanbul'un korkulu rüyası olmayı sürdürüyor
    Türkiye'deki futbol düzeninde bir Anadolu takımının şampiyon olabilmesi pek mümkün görünmüyor. Hatta bırakın şampiyonluğu, bir Anadolu takımının sürekli aynı başarı çizgisini koruması da nadiren görülen bir gerçek.

    Bu nedenle Anadolu takımları, belli dönemlerde üst düzey bir gidiş tutturabiliyor ve bu süreçte İstanbullu rakiplerinin başına bela olabiliyorlar. Bunun son örneğini hafta sonu oynanan Beşiktaş-Sivasspor maçında gördük. İnönü'de oynanan 3 maçı da Sivasspor kazanmıştı ve Beşiktaş, bu şanssızlığını kırmak istiyordu; lakin maç 1-1 sona erince Sivas'ın İnönü'deki mağlubiyetsizlik hali de sürmüş oldu.

    Aslında bu gibi örnekler Türk futbolunda fazlasıyla var. Mesela 1971-77 yılları arasında Birinci Lig'de yer alan Giresunspor, Galatasaray ile Giresun'da oynadığı 6 maçı da kaybetmemiş. (2 galibiyet, 4 beraberlik) Hafta sonu Galatasaray'ı mağlup eden Eskişehirspor ise 1970'lerde İstanbul için tam bir bela oluyor. Es Es'in Birinci Lig'e çıktığı 1966'dan 1975'e kadar Eskişehir'de oynanan 10 maçta da kazanamıyor F.Bahçe. 7 mağlubiyet ve 3 beraberlik var. 1967-74 arasında da Beşiktaş'ın da hiç kazanamadığını görüyoruz deplasmanda. 5 Eskişehir galibiyeti, 2 beraberlik var. Ayrıca Aralık 1969'dan 1974'e dek İstanbul dahil, oynanan 9 maçta da kaybetmiyor Eskişehir. Üçüncü İstanbullu Galatasaray da nasibini alıyor bu zor deplasmandan ve 1970'ten 1977'ye kadar Eskişehir'de oynanan 7 maçın 3'ü Es Es'in olurken 4'ü de berabere bitiyor. Bunlar sadece iki örnek çünkü 1970'li yıllar Anadolu şehirlerinin zor deplasman olduğu, az gol atılan yıllardı. Bunların benzerleri çok fazla yani.

    1980'lerde İstanbul takımlarının korkulu rüyası haline gelen en meşhur Anadolulu Samsunspor'du. Kadrosunda Tanju, Savaş, Fatih Uraz gibi isimleri barındıran Samsunspor, 1985-87 yılları arasında Fenerbahçe ile içeride ve dışarıda oynadığı 6 maçtan 5'ini kazanmış 1'inde berabere kalmış ve kalesinde gol bile görmemiştir. Gollerde durum 11-0'dır ve 4-0'lık meşhur galibiyetler 'arkayı Fenerliyelim' esprisini doğurmuştur. 1983'ten kaza geçirdiği 1989'a kadar Beşiktaş ile oynadığı 8 lig maçını da kaybetmemiştir aynı Samsunspor ve yine 1983-89 yılları arasında Galatasaray'a da Samsun'da hiç yenilmemiştir. Doğrusu bu üç İstanbul takımına karşı kolay kolay elde edilemeyecek bir karne olarak Türk futbol tarihindeki yerini almıştır.

    1990'lı yıllar Fenerbahçe açısından bazı Anadolu takımlarına sürekli takılmak adına bol örneklerin yaşandığı bir dönem olmuştur. 1990-93 arasında Aydınspor ile İstanbul'da oynadığı 3 maçtan 2'sini kaybeden F.Bahçe, 1 beraberlik alabilmiştir. (Aydın'da ise Fenerbahçe 3/3 yapmıştır) Bunlardan ilki olan 6-1'lik maç F.Bahçe tarihinin en ağır iç saha yenilgisidir. Toplamda 9 gol yiyip 3 gol atabilmiştir Kanaryalar.

    1992'de Gaziantep'te 3-2 kazanan Fenerbahçe ertesi sezon Gaziantepspor'un cezası nedeniyle Mersin'de oynanan maçı da 2-0 kazanmıştır ama 1994 ile 2001 arasında Gaziantep'te oynanan 7 lig maçının 4'ü Gaziantepspor'un olurken 3 maç da berabere bitmiş, yani Fenerbahçe Gaziantep'te 7 yıl boyunca galip gelememiş ve attığı 7 gole mukabil 16 gol yemiş. Aynı Fenerbahçe, Gençlerbirliği ile Ankara'da 1992 ile 1998 arasında oynadığı 7 maçın 5'ini kaybederken aldığı 2 beraberlikle yine galibiyetsiz bir gidişat koymuş ortaya. Ankara temsilcisi, bu süreçte İstanbullu rakibine 18 gol atarken 8 gol yemiş. Anadolu kâbusu yaşayan Fenerbahçe'yi bunaltan ekiplerden birisi de Kocaelispor'du. 1991 ile 1994 arasındaki 4 resmi maçı da kaybetti F.Bahçe, Körfez deplasmanında.

    Anadolu futbolunun güçlü temsilcilerinden Bursaspor ise 1993-1996 yılları arasında Bursa'da Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'a karşı oynadığı hiçbir lig maçında yenilmemiştir. Oynanan 9 maçın 6'sı beraberlikle biterken Bursaspor'un 3 galibiyeti var. Anadolu takımlarının taraftarları, artık destek verdiği renkleri şampiyon görmek istiyor.
    MEHMET YILMAZ
    http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=754193&title=haber-analiz-anadolu-takimlari-istanbulun-korkulu-ruyasi-olmayi-surduruyor


    çok sevdiğim öğretmen, gazeteci, yazar, kulup kongre üyesi, dernek yöneticisi ve en önemlisi taraftar forumu admini Mehmet abinin muhteşem bir yazısı biz bu nedenle şehrimizi seviyoruz.

    Alıntıları Göster
    Bugün başarılı olan ülkelere ve de ülkeler arası başarılarının nedenleri nedir diye bakacak olursak gelişmiş ülkeleri ve başarılarını hep takdir ederiz. acaba biz neden böyle değiliz diye dövünüp dururuz hiç kimse ne medya ne de bu pastayı gotürenler diğerlerini düşünmez yukarıdakiler aşağıdakileri veya tabanı bilinçlendirmezler çünkü bu durum çıkarlarına hemde işlerine ters gelir insanın doğasında bu vardır. paylaşmayı sevmezler bu sebeplede uyuyan devi niye uyandırsınlar menfaetlerinden olsunlar bir ara tv kanal d akşam haberlerinden sonra spor haberlerine başlarken koca bir ülkeye yayın yapıyor olmasına rağmen istanbulun dışındaki şehirleri enayi yerine koyarak 3 büyüklerden spor haberi diye başlıyordu. tüm ülkeye yayın yapan gazetelerin spor sayfalarını ise okuduğunuz da sayfalar 3 takım arasında paylaştırılmış bu durum da şehrinizin dışına çıktığınız da yabancı bir ülkeye gitmiş gibi takımınızla irtibatı tamamen koptuğunu görürsünüz ülkeyi değil çıkarlarını düşünen bu medyadan bir şeyler beklemek ya bilinçsizlik ya da bahanedir.

    Bugün Barcelona_Cadase,Manchester_Blackborne deplasma,na gittiğin de acaba orada ne kadar taraftarı var hepimizde biliyoruz bir hiç,bunda ne var diyeceksiniz rekabetin,yarışmanın,mücadelenin olmadığı yerde ülke başarısı hiç olmaz,maelesef sadece bizim ülkemizde Fut.uz ve taraftarlık bir şehrin içine kilitlenmiş bir durumda.

    Futbolu ve de taraftarlığı bir şehrin içine kilitlenmiş bir ülkeden bir şeyler beklemek malta veya forea adaların dan beklemek gibi bir şey. işin başka bir boyutu daha var Acaba Brezilya nın yurt dışın da kaç futbolcusu oynuyor 5 binlerden bahsediliyor bizim ise 5 i geçmiyor fiziki yapısı spora bu kadar yatkın bir ulusun durumu niye böyle

    Ümit milli futbolcularımızın yaşları ilerlediğin de A millli de olmaları gerekirken niye kayboluyorlar diyorlar, senede 30 transfer hatta milyon dolarla gelen yabancıların yedeği olunca onlar da mecburen İstanbul gece alemine dağılmamış olsalar kesinlikle kay.azlar,amaç zarar vermek dimi bir futbolcuya veya hocaya gereğinden fazla hak etmediği parayı vererek haksız rekabeti sağlayarak yurt dışına saolsunlar iyi döviz çıkışını sağlıyorlar yada burda yeni parlayan bir futbolcumuzun veya hocanızın aklını hemen çelerler sizin küme düşmeniz veya şampiyonluk iddianız varmış yok ülke futbolu geriye gidiyormuş onlar için çok önemlimi.

    Futbolcuyu,hocayı bırakın bu ülkede yatırımın ağırlığından tutun çalışmaya gidenine kadar insanlar hep oraya koşuyor sonuç ortada gelişmiş ülkeler gibi 100 yıllık projelerimizde yok allah göstermesin devamlı orada ileriye dönük depremden de bahsediliyor acaba japonlar gibi şimdiden önlemimizi aldıkmı.

    Avrupa ya baktığımızda İkinci ligden çıkan bir takımın ülkesinin üst liginde şampiyon olma şansı var. Ama şampiyonu belli olan başka bir ülke varmı? Acaba ülkemizde 10 tane takımımız şampiyonluğa oynasa bu çocuklar kaybolurmu son 50 yıla bakacak olursak 4. üncü bir takımın şampiyon olma şansı yok denecek kadar az. İstanbulda yerleşmiş veya orada ikamet eden birisinin bu takımlardan birini tutmasından doğal bir şey yoktur.

    Saygı duyuyorum. Ama bu takımlar dan biri anadoluya gittiğinde adam memleketini bırakıp karşı türübüne geçip şehrine küfür ediyor. Bugün o kadar nufusca durumları iyi olan illerimiz dururken hakmı iki ilden 9 takımın olması bu gidişle seneye dahada artacak gibi gözüküyor yanlış,her zaman doğruları söyleyip yanlışlara karşı neler yaparızı konuşacağımıza kişisel şeylerle kendimizi avutuyoruz,şu anki Ankaradan fazla takımın olması göstermelik gibi kukla bir şey daha önceki yıllarda da bir çok takımımız çıktı ama kalıcı olan iki camia vardır yıllardır yine öyle olacağını sanıyorum öylede olması gerekir arkadaşlar.

    Bu ülkede sporda da sistemli birlik içerisinde ve de bilinçlenme olmadığı sürece spor ve başka alanlar dahil daha bizi bu Avrupada çok tokatlarlar bizi böyle boynu bükük gönderirler,daha çok yakında yaşadık örneklerini şu son milli maçlarımızda da gördük

    Avrupada en basiti bir tenis turnuvasında dahi ortaya konan ödülde şanslar her iki taraftan kim kazanırsa kazansın eşit burda ise tam tersi şampiyonluğu kaybetse bile pastayı alan belli yani avrupada şahsa,kişiye,takıma göre değil başarıya göre kim kazanırsa ona veriliyor. Yalnız bizim gibi geri kalmış üçüncü dünya ülkelerinde durum tabiki biraz farklı kim güçlüyse kimin arkasında Federasyon, Mafya, Hükümet, Boranzancıbaşı medya varsa o kazanıyor ve parsayı alıp gotürüyor,buradaki garip durum olayın başında diyorlarki ey anadolu takımı sen şampiyon olsan dahi sana ödül yok,para yok varmı böyle bi şey allah allah bir turnuvaya katılıyorum daha olayın başında kaybediyorum rekabeti ortadan kaldırarak aslında ben değil ülkem kaybediyor burda biz yine siyasette amerikanın piyonu olduğumuz gibi futbolda da istanbul takımlarının piyonu durumuna düştük hiç önemli değil savunduğumuzun sonuna kadar arkasındayız,yıllardır daha sezonun başında üçünden biri kazanıyor varmı dünyada böyle bir şey adam daha sezon başlamadan böylece şampiyonluğu nu ilan etmiş olmuyormu ,yani anadolu takımları bu gün şampiyon olsa dahi sezon öncesi periyodik olarak belirlenmiş üç istanbul takımının aldığı şampiyon dilimini alamayacaklar'dır şampiyon olmasının hiç bir önemide kalmamaktadır,zaten olabilme ihtimalleri tamamen ortadan kaldırılmıştır sonuca gelelim 50 yıldır o şehrin içinden çıkıyor şampiyon ali cengiz oyunlarıyla iyi saygı duyuyoruz sonuç ne türk futbolunun geldiği nokta nedir.

    Ben sıkıldım neden avrupanın tokadını yemekten bıktım sen bizi tokatlarken iyi bu dünyada ne ekersen onu biçersin daha öğrenemedinizmi,her sene 50 trilyon harcayan sizsiniz bir futbolcuya 28 trilyon veren sizsiniz bu ülke futbolunun suçluları ortada bu devlet bunlara arsa verir,dükkan verir,vergisini affeder,bunların başkanlarına büyük ihaleler verir,bilet fiyatları elli milyonsa bilet üzerinde bir milyon göstererek teberrulu bilet sattırır daha ne istiyorsunuz daha niye beğenmiyorsunuz,sıkılıyorsunuz bilmiyorum bu ülkede parasızlıktan bir çok 1 lig anadolu takımlarının bir çoğu şimdi alt kümelerde oynamıyormu sizin oynadığınız yıllarda maalesef kurtardılar ist. takımlarının bir alt kümeye inmesini engellediler özelliğiniz ne ülkemizin çıkarları için bu safhaları atlatacağız bundanda kendi irademizle kimsenin etkisinde kalmadan zamanında kaldıysak da bundan sonra zararın neresinden dönersek kardır sözünden davranarak hareket edeceğimize, çocukluğumuzda ya şu beni aşılamıştı,şu beni dürtmüştü demeden doğruyu sadece doğruyu savunacağımıza eminim.

    Ben kimseye hiç bir takımın reklamını yapmıyorum anadoluda doğrusuda o kendi memleketinizin takımınıda tutabilirsiniz avrupada olduğu gibi , burda bide çarpıklık var biz ulusca yönlendiriliyoruz,illa bir ist. takımı tutmak zorunda değilizki,tabular yıkılmak içindir ülke futbolunda başarıda o zaman gelir futboldan bıkmaz vede tam tersi keyif alırız. ispanyada geçen dönemde gördük real madrit deplasmanda kupa maçında bir üçüncü lig takımıyla 1-1 berabere kaldığında orda taraftarı varmıydı ve o üçüncü lig takımı ve seyircisi o maçta nasıl haz aldı gördük,bu sebebten İspanyanın iki kulübü UEFA'da final oynamadımı dostlar,bizlerde görürüz inşallah finalde iki takımımızı.

    Kendi yaşadığın şehri desteklemenin sana ve şehrine fayda,zarar ve doğru,yanlış getirileri nelerdir,neden yerel takımları desteklemeliyiz. Kendi yaşadığın şehrin takımını desteklemenin faydalarından biri olan sosyal faaliyete değinerek sezon boyunca arkadaş gruplarıyla maç günü öncesi maç anı çok iyi bir eğlenceye dönüştürülerek günün çok iyi bir coşkuyla geçtiğidir,bu avrupada da onun devamı istanbulda da bu şekilde neden bizlerde şehrimizde tabiki bu güzelliği yaşamayalım uğraşımızın ana nedenlerinden biri o bıkmadan anlatacağız bunu insanlara. Bugün ülkemize,ailemize,çocuğumuza karşı nasıl sorumluluklarımız varsa yaşadığımız şehre,kente de vefa borcu sorumluluklarımız vardır her şehirde vakıflarıyla,derneğiyle şehrinin insanına şehircilik ruhunu bilincini aşılamaya çalışıyor ama olmuyor bir istanbul takımı şampiyon olduğunda şehrin altı üstüne geliyor ,Ersun Yanal döneminde gençlerbirliği avrupada başarılı olduğu yıl dışardaki bir maçta yabancılar bizim kafileden birilerine sormuşlar bu takımın ismini çok zor telafuz ediyoruz acaba Türkiyede hangi şehrin takımı,bizimkilerde başkentin ankaranın takımı demişler adamlar şaşırmış yaaa biz türkiyenin başkentini istanbul sanıyorduk. Evet 2 yıl olmadı milliyette bir spor haberi okumuştum tahminim bu şehrin bir çok ikamet edenide okumuştur avrupada 50 küsür başkent olduğunu avrupa başkent takımlarının tamamının şampiyon olduğunu yalnız bir eksik vardı yani başkenti şampiyon olmayan bir ülke varmış,kim olabilir tabiki Türkiye.

    Evet kendi sosyal yaşantımıza zarar verdiğimiz gibi şehrimize bir avrupa takımının gelmesinide çok görüyoruz bu yıl olduğu gibi istanbul takımları bu kadar para harcayıp her yıl gibi avrupada da başarılı olmasalarda yine seneye her yıl olduğu gibi üç avrupa takımını şehirlerine getirerek müthiş prim,esnafına kazanç,dış dünyada büyük bir reklam yapmaya devam edecekler acaba bunları bizler yaşadığımız şehre hatta bazıları memleketine çok görüyor bir türlü anlamış değilim.

    Şimdi Anadolulu olup veya burda yaşayıp da istanbul takımı tutuyorum demek doğrumu kesinlikle buna saygı duyorum ama ben bir örnek vereyim ankarada yaşamaktan çok memnunum.ankarayı çok seviyorum,burdan başka yaşayacağım bir şehir düşünemiyorum dediklerinde bir istanbul takımı tutuyorsa burda bir çelişki yokmu,bu söylediğim tabiki bütün Anadolu şehirlerimizi kapsıyor,bana göre benim bu eleştirdiğim insanlar ne memleketini ne şehrini nede ülkesini bu alanda sevmiyor,esen kalın dostlarım




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Antt

    Bugün başarılı olan ülkelere ve de ülkeler arası başarılarının nedenleri nedir diye bakacak olursak gelişmiş ülkeleri ve başarılarını hep takdir ederiz. acaba biz neden böyle değiliz diye dövünüp dururuz hiç kimse ne medya ne de bu pastayı gotürenler diğerlerini düşünmez yukarıdakiler aşağıdakileri veya tabanı bilinçlendirmezler çünkü bu durum çıkarlarına hemde işlerine ters gelir insanın doğasında bu vardır. paylaşmayı sevmezler bu sebeplede uyuyan devi niye uyandırsınlar menfaetlerinden olsunlar bir ara tv kanal d akşam haberlerinden sonra spor haberlerine başlarken koca bir ülkeye yayın yapıyor olmasına rağmen istanbulun dışındaki şehirleri enayi yerine koyarak 3 büyüklerden spor haberi diye başlıyordu. tüm ülkeye yayın yapan gazetelerin spor sayfalarını ise okuduğunuz da sayfalar 3 takım arasında paylaştırılmış bu durum da şehrinizin dışına çıktığınız da yabancı bir ülkeye gitmiş gibi takımınızla irtibatı tamamen koptuğunu görürsünüz ülkeyi değil çıkarlarını düşünen bu medyadan bir şeyler beklemek ya bilinçsizlik ya da bahanedir.

    Bugün Barcelona_Cadase,Manchester_Blackborne deplasma,na gittiğin de acaba orada ne kadar taraftarı var hepimizde biliyoruz bir hiç,bunda ne var diyeceksiniz rekabetin,yarışmanın,mücadelenin olmadığı yerde ülke başarısı hiç olmaz,maelesef sadece bizim ülkemizde Fut.uz ve taraftarlık bir şehrin içine kilitlenmiş bir durumda.

    Futbolu ve de taraftarlığı bir şehrin içine kilitlenmiş bir ülkeden bir şeyler beklemek malta veya forea adaların dan beklemek gibi bir şey. işin başka bir boyutu daha var Acaba Brezilya nın yurt dışın da kaç futbolcusu oynuyor 5 binlerden bahsediliyor bizim ise 5 i geçmiyor fiziki yapısı spora bu kadar yatkın bir ulusun durumu niye böyle

    Ümit milli futbolcularımızın yaşları ilerlediğin de A millli de olmaları gerekirken niye kayboluyorlar diyorlar, senede 30 transfer hatta milyon dolarla gelen yabancıların yedeği olunca onlar da mecburen İstanbul gece alemine dağılmamış olsalar kesinlikle kay.azlar,amaç zarar vermek dimi bir futbolcuya veya hocaya gereğinden fazla hak etmediği parayı vererek haksız rekabeti sağlayarak yurt dışına saolsunlar iyi döviz çıkışını sağlıyorlar yada burda yeni parlayan bir futbolcumuzun veya hocanızın aklını hemen çelerler sizin küme düşmeniz veya şampiyonluk iddianız varmış yok ülke futbolu geriye gidiyormuş onlar için çok önemlimi.

    Futbolcuyu,hocayı bırakın bu ülkede yatırımın ağırlığından tutun çalışmaya gidenine kadar insanlar hep oraya koşuyor sonuç ortada gelişmiş ülkeler gibi 100 yıllık projelerimizde yok allah göstermesin devamlı orada ileriye dönük depremden de bahsediliyor acaba japonlar gibi şimdiden önlemimizi aldıkmı.

    Avrupa ya baktığımızda İkinci ligden çıkan bir takımın ülkesinin üst liginde şampiyon olma şansı var. Ama şampiyonu belli olan başka bir ülke varmı? Acaba ülkemizde 10 tane takımımız şampiyonluğa oynasa bu çocuklar kaybolurmu son 50 yıla bakacak olursak 4. üncü bir takımın şampiyon olma şansı yok denecek kadar az. İstanbulda yerleşmiş veya orada ikamet eden birisinin bu takımlardan birini tutmasından doğal bir şey yoktur.

    Saygı duyuyorum. Ama bu takımlar dan biri anadoluya gittiğinde adam memleketini bırakıp karşı türübüne geçip şehrine küfür ediyor. Bugün o kadar nufusca durumları iyi olan illerimiz dururken hakmı iki ilden 9 takımın olması bu gidişle seneye dahada artacak gibi gözüküyor yanlış,her zaman doğruları söyleyip yanlışlara karşı neler yaparızı konuşacağımıza kişisel şeylerle kendimizi avutuyoruz,şu anki Ankaradan fazla takımın olması göstermelik gibi kukla bir şey daha önceki yıllarda da bir çok takımımız çıktı ama kalıcı olan iki camia vardır yıllardır yine öyle olacağını sanıyorum öylede olması gerekir arkadaşlar.

    Bu ülkede sporda da sistemli birlik içerisinde ve de bilinçlenme olmadığı sürece spor ve başka alanlar dahil daha bizi bu Avrupada çok tokatlarlar bizi böyle boynu bükük gönderirler,daha çok yakında yaşadık örneklerini şu son milli maçlarımızda da gördük

    Avrupada en basiti bir tenis turnuvasında dahi ortaya konan ödülde şanslar her iki taraftan kim kazanırsa kazansın eşit burda ise tam tersi şampiyonluğu kaybetse bile pastayı alan belli yani avrupada şahsa,kişiye,takıma göre değil başarıya göre kim kazanırsa ona veriliyor. Yalnız bizim gibi geri kalmış üçüncü dünya ülkelerinde durum tabiki biraz farklı kim güçlüyse kimin arkasında Federasyon, Mafya, Hükümet, Boranzancıbaşı medya varsa o kazanıyor ve parsayı alıp gotürüyor,buradaki garip durum olayın başında diyorlarki ey anadolu takımı sen şampiyon olsan dahi sana ödül yok,para yok varmı böyle bi şey allah allah bir turnuvaya katılıyorum daha olayın başında kaybediyorum rekabeti ortadan kaldırarak aslında ben değil ülkem kaybediyor burda biz yine siyasette amerikanın piyonu olduğumuz gibi futbolda da istanbul takımlarının piyonu durumuna düştük hiç önemli değil savunduğumuzun sonuna kadar arkasındayız,yıllardır daha sezonun başında üçünden biri kazanıyor varmı dünyada böyle bir şey adam daha sezon başlamadan böylece şampiyonluğu nu ilan etmiş olmuyormu ,yani anadolu takımları bu gün şampiyon olsa dahi sezon öncesi periyodik olarak belirlenmiş üç istanbul takımının aldığı şampiyon dilimini alamayacaklar'dır şampiyon olmasının hiç bir önemide kalmamaktadır,zaten olabilme ihtimalleri tamamen ortadan kaldırılmıştır sonuca gelelim 50 yıldır o şehrin içinden çıkıyor şampiyon ali cengiz oyunlarıyla iyi saygı duyuyoruz sonuç ne türk futbolunun geldiği nokta nedir.

    Ben sıkıldım neden avrupanın tokadını yemekten bıktım sen bizi tokatlarken iyi bu dünyada ne ekersen onu biçersin daha öğrenemedinizmi,her sene 50 trilyon harcayan sizsiniz bir futbolcuya 28 trilyon veren sizsiniz bu ülke futbolunun suçluları ortada bu devlet bunlara arsa verir,dükkan verir,vergisini affeder,bunların başkanlarına büyük ihaleler verir,bilet fiyatları elli milyonsa bilet üzerinde bir milyon göstererek teberrulu bilet sattırır daha ne istiyorsunuz daha niye beğenmiyorsunuz,sıkılıyorsunuz bilmiyorum bu ülkede parasızlıktan bir çok 1 lig anadolu takımlarının bir çoğu şimdi alt kümelerde oynamıyormu sizin oynadığınız yıllarda maalesef kurtardılar ist. takımlarının bir alt kümeye inmesini engellediler özelliğiniz ne ülkemizin çıkarları için bu safhaları atlatacağız bundanda kendi irademizle kimsenin etkisinde kalmadan zamanında kaldıysak da bundan sonra zararın neresinden dönersek kardır sözünden davranarak hareket edeceğimize, çocukluğumuzda ya şu beni aşılamıştı,şu beni dürtmüştü demeden doğruyu sadece doğruyu savunacağımıza eminim.

    Ben kimseye hiç bir takımın reklamını yapmıyorum anadoluda doğrusuda o kendi memleketinizin takımınıda tutabilirsiniz avrupada olduğu gibi , burda bide çarpıklık var biz ulusca yönlendiriliyoruz,illa bir ist. takımı tutmak zorunda değilizki,tabular yıkılmak içindir ülke futbolunda başarıda o zaman gelir futboldan bıkmaz vede tam tersi keyif alırız. ispanyada geçen dönemde gördük real madrit deplasmanda kupa maçında bir üçüncü lig takımıyla 1-1 berabere kaldığında orda taraftarı varmıydı ve o üçüncü lig takımı ve seyircisi o maçta nasıl haz aldı gördük,bu sebebten İspanyanın iki kulübü UEFA'da final oynamadımı dostlar,bizlerde görürüz inşallah finalde iki takımımızı.

    Kendi yaşadığın şehri desteklemenin sana ve şehrine fayda,zarar ve doğru,yanlış getirileri nelerdir,neden yerel takımları desteklemeliyiz. Kendi yaşadığın şehrin takımını desteklemenin faydalarından biri olan sosyal faaliyete değinerek sezon boyunca arkadaş gruplarıyla maç günü öncesi maç anı çok iyi bir eğlenceye dönüştürülerek günün çok iyi bir coşkuyla geçtiğidir,bu avrupada da onun devamı istanbulda da bu şekilde neden bizlerde şehrimizde tabiki bu güzelliği yaşamayalım uğraşımızın ana nedenlerinden biri o bıkmadan anlatacağız bunu insanlara. Bugün ülkemize,ailemize,çocuğumuza karşı nasıl sorumluluklarımız varsa yaşadığımız şehre,kente de vefa borcu sorumluluklarımız vardır her şehirde vakıflarıyla,derneğiyle şehrinin insanına şehircilik ruhunu bilincini aşılamaya çalışıyor ama olmuyor bir istanbul takımı şampiyon olduğunda şehrin altı üstüne geliyor ,Ersun Yanal döneminde gençlerbirliği avrupada başarılı olduğu yıl dışardaki bir maçta yabancılar bizim kafileden birilerine sormuşlar bu takımın ismini çok zor telafuz ediyoruz acaba Türkiyede hangi şehrin takımı,bizimkilerde başkentin ankaranın takımı demişler adamlar şaşırmış yaaa biz türkiyenin başkentini istanbul sanıyorduk. Evet 2 yıl olmadı milliyette bir spor haberi okumuştum tahminim bu şehrin bir çok ikamet edenide okumuştur avrupada 50 küsür başkent olduğunu avrupa başkent takımlarının tamamının şampiyon olduğunu yalnız bir eksik vardı yani başkenti şampiyon olmayan bir ülke varmış,kim olabilir tabiki Türkiye.

    Evet kendi sosyal yaşantımıza zarar verdiğimiz gibi şehrimize bir avrupa takımının gelmesinide çok görüyoruz bu yıl olduğu gibi istanbul takımları bu kadar para harcayıp her yıl gibi avrupada da başarılı olmasalarda yine seneye her yıl olduğu gibi üç avrupa takımını şehirlerine getirerek müthiş prim,esnafına kazanç,dış dünyada büyük bir reklam yapmaya devam edecekler acaba bunları bizler yaşadığımız şehre hatta bazıları memleketine çok görüyor bir türlü anlamış değilim.

    Şimdi Anadolulu olup veya burda yaşayıp da istanbul takımı tutuyorum demek doğrumu kesinlikle buna saygı duyorum ama ben bir örnek vereyim ankarada yaşamaktan çok memnunum.ankarayı çok seviyorum,burdan başka yaşayacağım bir şehir düşünemiyorum dediklerinde bir istanbul takımı tutuyorsa burda bir çelişki yokmu,bu söylediğim tabiki bütün Anadolu şehirlerimizi kapsıyor,bana göre benim bu eleştirdiğim insanlar ne memleketini ne şehrini nede ülkesini bu alanda sevmiyor,esen kalın dostlarım

    Alıntıları Göster
    @ Antt

    Eğer yazıların hepsini sen yazıyorsan yanlış anlama emeğine saygısızlık etmem ama biraz daha kısa mesajlar yazarsan herkes okur ve daha sade olur. Sakın yanlış anlama tekrar söylüyorum kendim için değil tüm forum için daha kısa ve öz yazarsan daha çok okunur.




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.