Kentsel dönüşüme bu saatten sonra ev falan vermem. (2. sayfa)

oraları yapan inşaat firması hangi partinin il başkanı biraz araştırın görünce anlayacaksınız nasıl izin alındığını

Ne yaptiniz, bende zeytinburnundayim, kendimiz mi yapsak, kentsel.donusume mi basvursak bilemedik, birde devlet simdi yarisi bizden diye birsey cikardi, nedense guvenemiyorum bi turlu.

Benim düşünceme göre en mantıklısı:

Arsa alıp, çelik iskeletli prefabrik ev koymak. Hem eğitimsiz komşu derdinden kurtulursunuz, hem deprem riskine karşı alınabilecek en sağlam tedbir.

1 hafta evi boş bırakıp tatile gidenin evini söküp çalarlar bu ülkede... 

Katıldığım bir başlık ve içerik. Sitelerde durum daha kötü, yeni yasaya göre kat maliklerinin yarıdan 1 fazlası istediğinde karar alınıyor. Hattâ zır cahilin 1 tanesi çıkıp ilgili mercilere YALANDAN bir yapı dayanıp testi yaptırıp riskli yapı şerhi koydurarak tüm kat maliklerinin dairelerini site bazında yıktırabiliyor bina esasen sağlam ve hasarsız olduğu halde.

Kentsel dönüşüm 3 katlıyı yıkıp 5 katlı yapmakla olmaz. Oraya bir dubleks yapılıp, bitişik nizamdan vageçildiği zaman kentsel dönüşümden bahsedebiliriz. "Kent" bizim için çok büyük kelime, biz kent planlamasını falan daha beceremiyoruz, Türkiye'nin plan yeteneklerinin üzerinde bir konu.

Marmara depreminde tesadüfen yaşayanlardan biriyim. Gecenin bir vakti tozun dumanın içinden çıktık, sabaha kadar deniz ve manzara görsün diye 1960-70'lerde akvaryum gibi geniş pencerelerle yapılmış, incecik sütunları olan binaların çökeceğini konuştu herkes. Karanlıkta onlara ulaşmaya, o eski binalarda oturanlardan haber almaya çalıştık. Sabah hava aydınlanınca fark ettik ki o binaların çoğu sağlam, 80'den sonra yapılanlar çökmüş, ve ne kadar yeni o kadar büyük felaket. İki-üç senelik olan 14 katlılar çöktü. O zaman da 'yönetmelik' vardı, 7 şiddetine dayanacağı söylenmişti. Neticede 90'larda bu roket bilimi sayılmazdı, insanlar inandılar. Bugün güneyduğuda yine aynı mazara. Görülüyor ki 80'den sonra inşaat ve mühdensilik kalitesi giderek kötüye gitmiş, ve yönetmelikler de bir adım ileriye gitmemiş.

Yönetmelik dediğiniz kolon kesitleri, donatı yoğunluğu, beton kalitesi... o kadar. Kirişlere karışmıyor mesela, deprem bölgesinde kirişsiz binalar yapabilirsiniz. Yeni mühendsilik konseptimiz bu bakaım insanlar bu denemede ne kadar yaşayacaklar. Acıbadem'de 3-4 katlı binaları yıkıp, zemin üzerinde 5 ve altında 3 katlı, kirişsiz binalar yapıyorlar. Depremde statik olarak yine 8 katlı gibi davranacak. En iyi ihtimalle riskleri değiş tokuş ediyoruz. Peki bu binalar eskiyince ne olacak? 14 katlı doğru mühendislikle harika bina yaptınız. İki meraklı işgüzar tadilat yaparken drenajı bozuyor, dört kolon su alıp şişiyor. Bir de şimdi bütün cepheler ve duvarlar giydirme, kimse fark etmiyor. Alın size yönetmelik... Van depreminde Japon kurtarma ekibi böyle çöken bir otelde ölmüştü.

Ruhsat parası, vergi alıyorsunuz ama denetlemiyorsunuz. Binalar nasıl denetlenecek, hataları nasıl belli olacak, tasarım ve mimari detaylardan periyodik kontrollere nasıl organize edilmesi gerekir... Temeldeki kritik kolon ve kirişleri mermerlerle kaplayıp gözetimden uzak tutumak yönetmeliğe uygun mu değil mi? Tadilatlarda donatı için kritik tasarım kırıcı güçleri en çok ne kadar olabilir. Var mı bir yönetmelik?

Doğalgaz borusuna boya süremezsiniz ama 50000 tonun altındaki kolonlara istediğinizi yapabilirsiniz. Yapanlara da karışamazsınız, karotla istedikleri çapta delik açabilirler, içinden boru geçirebilirler, içlerine tesisat gömebilirler, her güçte kırıcıyı çalıştırmak da her insanın en doğal hakkıdır. Siz daire sahibi olsanız da, proje ve mimaride hak sahibi de olsanız asla karışamazsınız. Denemesi bedava, istediğiniz yere şikayet edin. En çok zabıta bir rapor verir, bina hasar aldığında en ufak bir delilden sayılıp hiç bir dolaylı kaybınızda hak iddia edemezsiniz. Bir de inşaat mühendisleri odası başkanı çıkıp yönetmeliklerimiz çok güzel demiyor mu... benim için mühendis falan değil, diploması varsa onunla üniversitesi arasındaki bir bürokrasi.

Bırakın dönüşüme vermeyi ruhsatlı binalarda oturup vergi ödemek enayilik bence. Düzgün bir kaç bina varsa yönetmelikle değil kişilerin mesleki bilgisi, beceri ve saygısıyla ayakta duruyor. Çingenelerin birketten yığma yapıları daha güvenli bizim mühendisliğimizden.